henüz burda değilim.... |
Yazar
Mesaj
sabah istanbulun belkide en acayip yerine doğmuştu:
-ahhhhgggğğğğ
-yahu nasıl esniyorsun be oğlum
-annee uğraşma benle...git ya...
bu sabahın doğduğu evin sokağı istanbulun unutulmuş bi yerindeydi...tek kelimeyle Allahın unuttuğu bi yerde denilebilirdi..belki o unutmamıştı ama belediyenin unuttuğu,lağımı patlamış,uzun;insan ilişkileri açısından,insanları maraz,coğunlukla terörist tiplerin oturduğu sıradan bi ''istanbul arka sokağıydı...''
sabahın doğduğu bu evin sakinlerinden ''burakhan'' 20 yaşında liseden mezun olmuş,öss'ye 3 kez girmiş ve 3.cüsünün sonucunu beklemekteydi..
-sen ne biçim adamsın,ne biçim öğrencsin?? hiç üniversite cocuğu böylemi olur??anesine böyle ters cevaplarmı verir???
oğluna böyle çıkışan ve onun üniversiteli olarak hayal eden ''üniversiteli'' kavarmını oğlu için gönülden isteyen ev sakini ise ''aynur''du... aynur 48 yaşında olmasına rağmen 60 yaşında gösterecek kadar hayattan nasibini almış,hırpalanmış,geçmişinde bırakamadığı zorluklar yüzünden 3 kere akıl hastahanesinin yolunu tutmuş,buda yetmemiş gibi günde içtiği 3 paket sigara yüzünden sürekli hasta olan bi kadıncağızdı...
-anacım uğraşma benle ya..daha yeni kalktım ne istiyorsun benden...? sanki babamla konuşuyorsun..?!
bu evde başka kimse yoktu....
çünki burakhanın babası burakhan 6 yaşındayken aileyi terk etmişti.. boşanmıştı..ama burakhan babasıyla ayda 1 kerede olsa görüşüyordu..onun ismi ''erdal'' idi...o 50 sine merdiven dayamış demiryolları işçisiydi...kendisi biraz vurdumduymaz,biraz kadın düşkünü,biraz cahil bi insandı...ha kalbinde kötülük yoktu karakter olarakta gayet iyi idi,iyi bir cilingir sofrası arkadaşı olabilirdi ama bencildi...
burakhanların yaşadığı sokak bir ''arka sokağa'' göre sakin sayılırdı hiç değilse o gün mahalle karıları kavga etmemişti...güneş dost acı söyler misali sokağın tüm pisliğinin üzerine doğarak onları gösteriyordu..çocuklar bu pisliğin ortasında oyunlar oynuyorlardı..burakhan hemen girş katta bulunan evlerindeki pencereden hem kahvaltı ediyor hemde oyun oynayan çocukları izliyordu...
tabi kahvaltıya kahvaltı denebilirse...
1 domates,2 bayat ekmek birazda beyaz peynir....hepsinin yanında akşamdan kalma çay...
-ne güzel kahvaltı yaaa
diye düşünüyordu burakhan...sonra aklına birden lise günleri dershane günleri geldi...sonra mahalleden hiç arkadaşı olmadığı!!!! malum burakhanın annesi 3 kere akıl hastanesi görmüştü burakhanda ''delinin oğluydu...''ne okulda ne dershanede nede derahane parasını biriktirmek için girdiği konfeksiyon atölyesinde bunu bilen kimse olmadığı için 3-5 muhabbet edebileceği insan olmuştu..şimdi onlarda yoktu...
kim isterdi delinin oğluyla arkadaş olmak???
elbetteki kimse!!!
burağın anesinin durumu daha beterdi.zaten deli oydu!!!konuşacak kimsesi kalmadığı için her geçengün etkisini artıran sigaranın ve sinir haplarının arkadaşı olmuştu,onlarla konuşuyordu....
annesinin durumunada düşündü...sonra:
-herşey birgün biter...birgün normal insanlar gibi oluruz...zaten yeryüznde bizim gibi çok insan var..her şeyin bir hal çaresi var....
diye düşündü...
belkide düzelirdi...hallolurdu...!?!?!?
-ahhhhgggğğğğ
-yahu nasıl esniyorsun be oğlum
-annee uğraşma benle...git ya...
bu sabahın doğduğu evin sokağı istanbulun unutulmuş bi yerindeydi...tek kelimeyle Allahın unuttuğu bi yerde denilebilirdi..belki o unutmamıştı ama belediyenin unuttuğu,lağımı patlamış,uzun;insan ilişkileri açısından,insanları maraz,coğunlukla terörist tiplerin oturduğu sıradan bi ''istanbul arka sokağıydı...''
sabahın doğduğu bu evin sakinlerinden ''burakhan'' 20 yaşında liseden mezun olmuş,öss'ye 3 kez girmiş ve 3.cüsünün sonucunu beklemekteydi..
-sen ne biçim adamsın,ne biçim öğrencsin?? hiç üniversite cocuğu böylemi olur??anesine böyle ters cevaplarmı verir???
oğluna böyle çıkışan ve onun üniversiteli olarak hayal eden ''üniversiteli'' kavarmını oğlu için gönülden isteyen ev sakini ise ''aynur''du... aynur 48 yaşında olmasına rağmen 60 yaşında gösterecek kadar hayattan nasibini almış,hırpalanmış,geçmişinde bırakamadığı zorluklar yüzünden 3 kere akıl hastahanesinin yolunu tutmuş,buda yetmemiş gibi günde içtiği 3 paket sigara yüzünden sürekli hasta olan bi kadıncağızdı...
-anacım uğraşma benle ya..daha yeni kalktım ne istiyorsun benden...? sanki babamla konuşuyorsun..?!
bu evde başka kimse yoktu....
çünki burakhanın babası burakhan 6 yaşındayken aileyi terk etmişti.. boşanmıştı..ama burakhan babasıyla ayda 1 kerede olsa görüşüyordu..onun ismi ''erdal'' idi...o 50 sine merdiven dayamış demiryolları işçisiydi...kendisi biraz vurdumduymaz,biraz kadın düşkünü,biraz cahil bi insandı...ha kalbinde kötülük yoktu karakter olarakta gayet iyi idi,iyi bir cilingir sofrası arkadaşı olabilirdi ama bencildi...
burakhanların yaşadığı sokak bir ''arka sokağa'' göre sakin sayılırdı hiç değilse o gün mahalle karıları kavga etmemişti...güneş dost acı söyler misali sokağın tüm pisliğinin üzerine doğarak onları gösteriyordu..çocuklar bu pisliğin ortasında oyunlar oynuyorlardı..burakhan hemen girş katta bulunan evlerindeki pencereden hem kahvaltı ediyor hemde oyun oynayan çocukları izliyordu...
tabi kahvaltıya kahvaltı denebilirse...
1 domates,2 bayat ekmek birazda beyaz peynir....hepsinin yanında akşamdan kalma çay...
-ne güzel kahvaltı yaaa
diye düşünüyordu burakhan...sonra aklına birden lise günleri dershane günleri geldi...sonra mahalleden hiç arkadaşı olmadığı!!!! malum burakhanın annesi 3 kere akıl hastanesi görmüştü burakhanda ''delinin oğluydu...''ne okulda ne dershanede nede derahane parasını biriktirmek için girdiği konfeksiyon atölyesinde bunu bilen kimse olmadığı için 3-5 muhabbet edebileceği insan olmuştu..şimdi onlarda yoktu...
kim isterdi delinin oğluyla arkadaş olmak???
elbetteki kimse!!!
burağın anesinin durumu daha beterdi.zaten deli oydu!!!konuşacak kimsesi kalmadığı için her geçengün etkisini artıran sigaranın ve sinir haplarının arkadaşı olmuştu,onlarla konuşuyordu....
annesinin durumunada düşündü...sonra:
-herşey birgün biter...birgün normal insanlar gibi oluruz...zaten yeryüznde bizim gibi çok insan var..her şeyin bir hal çaresi var....
diye düşündü...
belkide düzelirdi...hallolurdu...!?!?!?
Spoiler:
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 6 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |