___Işığın Kalbi___
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 11, 12, 13, Sonraki

Anime Manga Forum -> Fan Fiction
 

Hikayemdeki favori çiftiniz :D
Aura & Hiro
58%
 58%  [ 7 ]
Aura & Leonard
25%
 25%  [ 3 ]
Aura & Riko
8%
 8%  [ 1 ]
Alice & Zencer
8%
 8%  [ 1 ]
Aura & Tiran
0%
 0%  [ 0 ]
Rose & Suzaku
0%
 0%  [ 0 ]
Diğer
0%
 0%  [ 0 ]
Toplam Oylar : 12

Yazar
Mesaj
Vampire Princess
Mangaka
Mangaka

Avatar

Yaş: 30
Kayıt: 17 Ksm 2007
Mesajlar: 506
Teşekkür: 3

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Vampire Princess
Mangaka
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
bende takipçinim hemde sımsıkııı ( zaten belli oluyodyr Çok Mutlu ) Bu bölümde harika olmuşşşş Süperrrr Hayranlık Besliyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
25 Oca 2008 13:49
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka



Yaş: 31
Kayıt: 20 May 2007
Mesajlar: 1,147
Tanıtımlar: 2
Cinsiyet: Kız
Nerden: Nerden olacak tabikide tahtımdan :D
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

AqUa-hime
Mangaka
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
ayyy begenmenize çook sevindim ^^ ama birkaç gün yazamayabilriim maalesef Şaşırmış Durumda ama begenmenize gerçekten çok sevindim ^^


By me ~
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
25 Oca 2008 17:08
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka



Yaş: 31
Kayıt: 20 May 2007
Mesajlar: 1,147
Tanıtımlar: 2
Cinsiyet: Kız
Nerden: Nerden olacak tabikide tahtımdan :D
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

AqUa-hime
Mangaka
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
--Nasıl yani?Aura'nın kalbinde bir rahatsızlık mı var?
--Daha çok kalp kapakçığında.Biz buna tıpta mitral kapak yetersizliği prolapsus diyoruz.Şu anda endişelenmek yersiz,hayatibir tehlike taşımıyor ancak arada sırada böyle ayılıp bayılmalar olabilir..Ve tabiki küçük hanımın yorulmaması ve kendini zorlamaması gerekiyor..Üzülmemesi hatta fazla sevinmemesi...
--Doktor siz ne dediğinizin farkındamısınız?Resmen Aura'ya yaşama diyorsunuz..Bunun olmasına izin vermeyeceğiz..Ama size söz veriyoruz..Onun yorulmasınada izin vermeyeceğiz..
Doktor'un bu söyledikleri Hiro ve Riko'nun çok sinirlerini bozmuştu.Aura niçin bundan kendilerine söz etmemişti ki? Hem gereksiz yere bu olay bütün okula yayılmıştı..Tabiki Tiran'ın sayesinde...
Aura yere düşer düşmez Riko onu kucaklayıp okulun hastane kanadına doğru koşmaya başlamıştı.Riko gerçekten çok hızlıydı.Ortalama bir insanın 2 katı hızlı bir derecede koşabiliyordu.Ama hastane kanadına vardığında ortalıkta kimse yoktu.Üstüne üstlük Riko'nun koştuğunu gören herkeste Tiran ve Hiro'yu sorguya başlamışlardı.Tiran2da dayanamayıp ağzından kaçırmıştı daha sonra Hiro'nun sinirli bakışlarını görüncede kıvırmaya kalkışmıştı ama pek başarılı olamamıştı..Daha sonra Riko,Aura'yı bir yatağa yatırmıştı ve direk telefonuna sarılarak müdür beye haber vermişti ve oradanda bütün olaylar birbirine girmişti...
*****************************
Aura kendine geldiğinde üzerinde bir rehabet vardı.Yavaşça yataktan doğrulmaya çalıştı ama bunu başaramadı. Bunun yerine gözlerini yavaşça açtı.Karşında ilk gördüğü kişi Tiran oldu.
--Günaydın prenses.İyi uyudun mu?
dedi sevimli bir ifadeyle..Aura huzursuzca kıvrandı
--Hiro ve Riko nerde?
Tiran birden bozulmuştu.Ama bunu çaktırmamaya özen gösterdi
--Onlar doktorun odasındalar..Ve galiba seni zorlu bir konuşma bekliyor prenses...
--Ne konuda?
--Mesela..Kalbindeki bize o söylemediğin hastalık hakkında..
Aura kafasını yan tarafa çevirdi..
--Demek o mesele..
--Evet prenses ama seni yargılayacak olan kişi ben değilim..Tabiii istersen olabilirim...
--Ne demek istiyorsun?
Tiran Aura'nın üstüne doğru abandı.Gözleri şimdi aynı seviyedeydi ve burunları arasında sadece birkaç santimlik uzaklık vardı..Aura şaşkınlıkla gözlerini açtı ve zorlukla yutkundu..Tiran ise çapkınca Aura'ya bakıyordu..
--İstersen..Senin koruman olabilirim..
Aura şaşkınlıkla Tiran'a bir cevap vermeye çalışırken arkadan bir ses geldi
--SİZ ORADA NE YAPIYORSUNUZ!!!
Tiran ve Aura şaşkınlıkla sinirle bağıran Hiro'ya baktı.İşte o sırada Aura hızlı düşündü ve hemen Tiran'ın suratna bir tokat çaktı..
ŞAKKKKK!!!!!!
Tiran'ın suratında koskocaman bir el izi çıkmıştı..Hiro ve Riko'nun yüzündeki asabi ifade ise şaşkınlığa dönüşmüştü..Aura ise dehşeyle Tiran'a bakıyordu..
--Afedersin Tiran..Ayağın takılıp üstüme düşünse birden refleks olarak sana vurdum çok özür dilerim...
İkizler şaşkınlıkla ikisine bakıyordu..Tiran'da önce şaşırdı ama daha sorna Aura'yı anladı ve gülümsedi
--Asıl ben özür dilerim daha dikkatli olmalıydım...
**************************
İşte bu olaydan sonra ikizler Aura ile konuşmaya karar vermişlerdi.Oturup uzun uzun Aura'nın hastalığından bahsettiler ve bunu niçin kendilerine söylemediği hakkında onu sorguya çektiler...Aura ise bütün konuşmalar bitince sessizce
--Siz,benim için özel bir konumda değilsiniz..Ne abimsiniz..Nede korumam...Bu nedenle sizi niçin yorayım yada endişelendiriyimki?
Bunları söyledikten sonra mahçupça yüzünü kenara çekti..Yüzü kızarmıştı ve gülümseyerek şöyle dedi;
--Tabi...Sizinle birlikte olmayı çok isterdim o ayrı bir mesele...
İşte bu lafı duyduktan sonra ikizler birbirlerine baktılar.Bu birkaç saniye süren bakışmadan sonra Hiro yarım ağızla gülümsedi ve kafasını evet manasında salladı...Birden ikiside ayağa kalktı..
--Aura..Sen burada bekle...Birkaç arkadaş gelip seni hazırlayacaklar sakın geç kalma tamammı?
Aura birdenbire şaşırmıştı..
--Ne?Hazırlanmak mı?Neye hazırlanacağım neler oluyor bana hiç birşey söylemeyeceksiniz değilmi!!!!
--Bu bir süpriz..
dedi ve göz kırparak odadan çıktılar..
*********************
Birkaç dakika sonra kapıda 5 tane kız vardı..Hepsi hayranlıkla Aura'ya bakıyordu...Daha sonrada odaya göz atıyorlardı..Evet Aura'nın çok seveni vardı..Oda çiçeklerle,geçmiş olsun kartlarıyla ve tatlılarla doluydu...Aura kolalrını iki yana açıp omuzlarını kaldırarak
--Ne?Bunları ben istemedimki..
Daha sonra kızlar yavaş yavaş Aura'nın üzerine gelmeye başladılar..Aura daha ne odluğunu anlayamadan onu giydirdiler ve saçlarını yaptılar..Aura henüz kendine gelemeden bir çeşit saldıraya maruz kalmıştı sanki.Kendine geldiğinde bir aynanın önündeydi.Saçlarının rengi gene değişmişti işte.Şimdide kzııl renkliydi.Yukarıdan bir çeşit topuz yapılmış ve resmi japon törenlerinde yapılanlar gibi birkaç çubuk takılmıştı...Üzerindede gecenin siyahında kiraz çiçeği desenleri olan oldukça ihtişamlı bir kimono vardı.
--Burada neler oluyor biri bana açıklayacakmı?
--Herşey sırayla Aura...
O sırada Aura'nın gözlerini bağladılr ve bir yere çekiştirmeye başladılar
--Bırakın beni İMDATTTTT ADAM KAÇIRIYORLARRR!!!!!
--Zorluk çıkarma birazdan herşey bitmiş olacak
--Korkmaya başladım amaa...
Biraz sonra Aura gözlerini açtı..Okulun bahçesindeydiler..İlkbahar mevsimi bütün güzelliği ile gözlerinin önündeydi..Bir çeşit sunağın önünde olduğunu farketti Aura...Yan tarafındada bir sürü insan yol biçiminde dizilmişlerdi..Aura bunlara hala bir anlam verememişti..Birden iki kişi ayaklarının dibine bir sandık koydu...Eski bir sandıktı ama oldukça güzel işlenmişti ve çok değerli olduğuna şüphe yoktu...Biraz sorna yan taraftaki yoldan iki kişi gelmeye başladı.Öğretmenlerden ve öğrencilerden oluşan kuyruk o kadar uzundu ki Aura o iki kişiyi seçememişti ama birinin siyah,ötekinin beyaz savaşçı kostümü giydikleri çok belli oluyordu.Diğer bir belli olan şey ise boyunlarında sallanan değerli taşlarla süslenmiş siyah ve beyaz yarım daire şeklindeki kolyelerdi..
Biraz daha yaklaştıklarında Aura onların Hiro ve Riko olduğunu görmüştü.Oldukça çekici ve karizmatik duruyorlardı..Aura içinden "Vayy bizimkiler üstlerini değişince rüya erkeğe dönüşmüşler..." diye geçirdi ama sonra söylediğinden utanrak kafasını salladı...Hiro ve Riko Aura nın tam önüne geldiklerinde büyük bir alkış tufanı koptu.Aura hala ne olduğunu anlayamamıştı ama ikizlerin yüzlerindki gülümsemeden etkilenerek oda gülmeye başlamıştı...
--Burada neler oluyor çocuklar?
--Herşey sırayla küçük hanım
dedi ve yerdeki ihtişamlı sandığı açtı Hiro..İçinde bir çeşit broş duruyordu.Sapı gümüş ve altın işlemelerle süslenmişti.Oldukça güzel görünüyordu.Aura hala anlayamamıştı...Riko gülümseyerek
--Alsana..
dedi..Aura önce Riko ya baktı sonrada tamam manasında kafasını sallayarak sandıktaki broşu aldı..İşte o anda vücuduna giren ani bir elektrik akımı hisseti ve gözleri kocaman açıldı.Daha sonra silkelendi..Bu his hoşuna gitmişti..Sanki birden bütün vücudu şarj edilmişti.İşte tam o sırada Hiro ve Riko bellerindeki kılıçlarını çıkardılar...Hiro'nun kılıcı giydikleri gibi siyah kaplıydı..Riko ise beyaz renkliydi...Auranın hizasında diz çöktüler ve aynen şöyle dediler;
--Yüzyıllar önce büyük babam bize bir hikaye anlatmıştı..
--Bir zamanlar dünyada iyi ve kötü güçlerin savaşı varken,iyilerin en iyisi güzel prenses emirnde çalışan 4 samuray varmış...
--Bunlardan 2 si siyah,2 si her zaman beyaz giyinirmiş ve bu 4 samuray,prensesin en iyi 4 askeri ve sırdaşıymış.
--Prenses gücünü şu elinizde tuttuğunuz madalyondan alırmış ve samuraylarda prensesin kutsadığı kendi renklerindeki kılıçlardan güç alırmışlar..
--Elinizdeki madalyon,atalarımızın sizden önceki kendini adadıkları kişilerden birer güç barındırmakta..
--Ve bu kılıçlarda onların gücünün kaynağı...
--Şimdi sana soruyoruz Aura..
--Kendimizi..
--Sana adamamıza
--İzin verirmisin?
Aura etrafına şşkınlıkla baklı..Tiran bir ağacın altından kendilerini izliyordu zencer,kari ve keiji de kenarlara dağılmışlardı..Aura bir an düşündü ve gülümseyerek devam etti..
--neden olmasın?
Elindeki madalyonu kaldırdı ve ikisininde sırayla kılıçlarının üzerine sürdü..
--Sen Hiro,karanlığın samurayı..Gücün ve kahramanlığın savaşçısı...Savaşırken gücünü ve kabiliyetini kullanacaksın ancak sakın hırsın seni ele geçirmesine izin verme..
--Riko,ışığın samurayı...Bilgeliğin ve hızın savaşçısı.Savaşırken beynini ve mantığını kullanacaksın..Sakın bu değerlerin dışına çıkma...
Bu küçük sermonide sonra ikiside ayağa kalktı ve Aura şöyle dedi
--Bundan sonra ikinizde gerçek birer samuraysınız...
Ama ikizler biribrlerine baktılar...Sonra Aura ya dönüp şöyle dediler..
--Hayır Aura...Senin için ölürsek gerçek bir samruay olacağız...


By me ~
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
31 Oca 2008 18:26
fycha_fystef
Otaku (Level 4)
Otaku (Level 4)



Kayıt: 21 Ekm 2007
Mesajlar: 321
Teşekkür: 4

Durumu: Çevrimdışı

fycha_fystef
Otaku (Level 4)
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
wayss sper olmşş.. Hayranlık Besliyor Hayranlık Besliyor dewamını merakla bekliorumm..

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
31 Oca 2008 19:43
marvelgirl
Mangaka
Mangaka

Avatar

Yaş: 33
Kayıt: 20 Arl 2007
Mesajlar: 654
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 15

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
marvelgirl
Mangaka
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
vayy baştan sona okudum müthiş 8)

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
31 Oca 2008 20:20
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka



Yaş: 31
Kayıt: 20 May 2007
Mesajlar: 1,147
Tanıtımlar: 2
Cinsiyet: Kız
Nerden: Nerden olacak tabikide tahtımdan :D
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

AqUa-hime
Mangaka
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
ciddimisiniz Çok Mutlu begenmenize gerçekten çok sevindim ^^


By me ~
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
31 Oca 2008 20:27
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka



Yaş: 31
Kayıt: 20 May 2007
Mesajlar: 1,147
Tanıtımlar: 2
Cinsiyet: Kız
Nerden: Nerden olacak tabikide tahtımdan :D
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

AqUa-hime
Mangaka
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
Sevgili günlük;
İlk olarak özür dilemek istiyorum..Okul yarıyıl tatiline girdiğinden beri sana hiçbirşey yazamadım ve yazacak şeyler o kadar çoğaldıki...Her neyse zaman kaybetmeden anlatmaya başlıyorum...İNGİLTEREYE GİDİYORUZ!!!!Şaşırdın öyle değilmi..Evet banada oldukça süpriz oldu doğrusu...Ama her şeyi baştan anlatmalıyım ve bu eennn sonda yer alıyor maalesef..
Hiro ve Riko'nun kendilerini bana adadıklarını hatırlıyorsun herhalde..O gün ne kadar utandığımı bir ben birde Allah bilir...Ama asıl utanç ondan sonra başladı.Hiro ve Riko tepemden hiç inmiyorlardı.Sanki bana bir prensesmiş gibi davranıyorlar ve ne dersem anında yapıyorlardı.İlk başlarda bu hoşuma gitmişti ama daha sonra Tiran ve diğerlerinin benden uzaklaşmaya başladıklarını hissettim.Hiro ve Riko peşimden gelmesinler diye dersin ortasında tuvalete gitmeliyim diye çıktım ve Müzik odasına doğru koşmaya başladım.Koşuyordum çünkü onların peşimden geleceğini düşünüyordum...Odaya vardığımda Tiran oradaydı..Tek başına piyanonun başına oturmuş inanılmaz derecede duygu yüklü bir melodi çalıyordu.Beni farkedince çalmayı bıraktı ve yarı buruk bir gülümsemeyle bana baktı...
"Prenses..Burada ne işiniz var? Korumalarınız yokmu yoksa?"
Bu sözden bana karşı bir kırgınlık beslediğini farkettim..Bir müddet konuştuk ve bir karara vardım.Tiran'a müzik klübünü toplamasını ve paydosta kiraz ağaçlarının altında buluşmasını söyledim..O daha cevap veremeden ben odadan çıkmıştım.Ama orada konuştuklarımızdan onun hala bana karşı birşeyler hissettiğini anlamak zor değildi.
Koşarak sınıfa döndüm tabiki nefes nefese kalmış olduğumdan hemen beni sorguya çekmeye başladılar..
"Neredeydin?Neden koştun?Ya bişey olsaydı?"
Onlara sadece gülümsedim ve paydosu bekleyin dedim.Zİl çalar çalmazda onları kollarından tuttuğum gibi ağaçların altına sürükledim.Oraya gittiğimizde müzik klübü oradaydı..Herkese bana burada neler oluyor dercesine bakıyordu...Benim ise artık sabrım kalmamıştı..Onlara uzun uzun küslüğün hiçbirişe yaramayacağını,hep beraber çalışırsak çok daha başarılı olacağımızı söyledim ve planımı anlattım..Plana göre yıl sonundaki klüplerin sergileyeceği yetenek şovunda müzik klübü arkada şarkı söylerken dövüş klübüde önde kılıçlarla bir çeşit şov sergileyeceklerdi.Konuşmam bittiğinde onlarda pek onaylar bir tavır yoktu ama ben aynen şöyle dedim...
"Eğer bana gerçekten değer veriyor ve mutlu olmamı istiyorsanız bu düşmanlığınızı burada bittirirsiniz...Çünkü hissediyorumki Tiran her ne yaptıysa bundan pişman ve diğerleride bu durumdan pek memnun değil..Lütfen..Benim için..."
İşte bundan sonra amacıma ulaştım...Tiran,Keiji,Kari ve Zencer bir adım öne çıktılar ve ellerini uzattılar..Ama ikizler kararsız görünüyorlardı..Onlara öyle bir bakmışımki birden gülmeye hatta kahkaha atmaya başladılar.Daha sonrada gülmekten yaşarmış olan gözlerini sildiler ve kararlı bir gülüşle el sıkıştılar...İşte o anda ne kadar mutlu olduğumu kelimelerle anlatmanın imkanı yok...Yüz ifademden herkes bunu anlamış olmalıki birden beni kollarına alıp tezahürat yapmaya başladılar..Bize gören herkes aralarıdaki barışı anladılar ve çok şaşırdılar ama daha sonra büyük bir alkış tufanı koptu..Herkes buna çok sevinmişti ben ise mest olmuş durumdaydım...
İşte o günden sonra çalışmalara başladık ve gerçekten harika bir çalışma çıkardık ortaya...Şarkımızın adı "God knows"[şarkıyı dinlemek isteyenler youtube a "god know - complete version" yazabilir] du ve solistliğide ben yapıyordum..Hiro ve Riko ise kılıçlarla bir samuray dövüşü yapıyorlardı..Herşey mükemmeldi ve genenin sonunda beklenene şey oldu...En iyi klüp ödülü müzik ve dövüş klübüne geldi...Bu gerçekten harikaydı..Haklı çıkmıştım...Ve sıkı dur...Ödülümüzde....İngliltere de burslu okumaktı...Bu gerçekten harika bişeydi...Gösterinin sonunda ödülün kimde kalması konusundada bir tartışma yaşanmadı çünkü hiro ve tiran ödülü direk bana vermişlerdi...Şu anda ödülümüze bakıyorum ve gerçekten kendimizle gurur duyuyorum!!!!Ama asıl garip olaylar bundan sonra başladı..
Dönem sonunda herkes ingiltere için hazırlanıyordu...Dilde bir sıkıntı çekmeyeceğimizi düşünüyorduk çünkü zaten hepimiz ingilizce biliyorduk.Başımızdada görevli olarak İngilizce öğretmenimiz olacaktı..Ailelerin hiçbiri bir sorun çıkarmadı ve Keiji,Tiran,Zencer,Kari,Hiro,Riko ve benn hazırlanmaya başladıkkk...Gitmemeizden bir gün önde Hiro ve Riko beni aradılar...
"Aura çok özür dileriz bugün gelemiyoruz umarım evden dışarı çıkmayı düşünmüyorsundur...Sakın çıkma..Başına bir iş gelirse emin ol kendimizi asla affetmeyiz.."
"Sakin olun çocuklar başıma hiçbiriş gelmez siz merak etmeyinn..."
Tabi ben evde oturdummu? Hayır tabikide...Hemde hiç zaman kaybetmeden giyindim ve dışarıya çıktım..Ama nereye gideceğimi bilmiyordum..Bende okula gitmeye karar verdim...Ama etrafta hiç kimse yoktu..Öğretmenlerimle vedalaştıktan sonra bahçeye çıktım ve çakıllı patikada yürümeye başladım..Biraz daha gittikten sonra karşıma ufak bir klübe çıktı..Çok garip burayı daha önce hiç farketmemiştim.Sessizce içeriye girdim...İçeride oldukça güçlü görünen bir çocuk kılıçla çalışma yapıyordu...OLdukça mükemmel reflekslerivardı ve sanki kılıçla dans ediyordu..En az Hiro ve Riko kadar yetenekliydi.Ama yüzünü bir türlü göremiyordum..En sonunda çalışmayı bırakıp yan tarataki su şişesini alıp içmeye başlkadığında bende bağırıverdim
"ZENCERR!!????"
Birden şaşkınlıkla kafasını çevirdi ve bana bakmaya başladı en az benim kadar şaşkın görünüyordu...
"Aura?"
Şaşkınlığımızdan kurtulunca onun yanına gittim ve birlikte duvara yaslanıp oturduk...Onunla bol bol konuştuk ve bana aslında iyi bir kılıç ustası olmak istediğini ancak ailesinin buna izin vermediğinden dolayı bunu gizlice yaptığını söyledi..
"Ailen seni biraz fazla zroluyormuş gibime geldi Zencer..."
Bana garip garip baktı..
"Bana buralarda kimse Zencer demez...Herkes Z der.."
"Herkes benim umrumda değil...Umrumda olan şu anda sensin ve sen kendine Zencer denmesini istiyorsun çünkü kısaltılmış isimlerisevmiyorsun çünkü sonuç olarak sen Zencer sın ve kısaca Z olamassın öyle değilmi?"
Bana ne kadar garip baktığını tahmin dahi edemessin..Birden gülmeye başladı...Gülmek ona o kadar çok yakışmıştıki hayran hayran ona baktım..Niçin bakıyorsun dediğinde ise aynen şöyle cevap verdim..
"Gülmek sana çok yakışıyor niçin bunu saklamaya çalışıyorsunki?Ailenin san yeterince önem vermediğini düşündüğündenmi?Ama onlar senin için çalışıyorlar ve seni çok özlediklerinede eminim Zencer...Aileni bir kenara atamassın ve kendinide böyle sineye çekemessin..."
daha sonra kalktım ve yürümeye başladım...
"Şimdi anlıyorum...Bateri çalıyorsun çünkü onu kılıçla özleştiriyorsun...Bateriçalarkende aynı dans eder gibisin çünkü.."
Bunu söyledikten sonra yüzünde şaşkınca ifade hala vardı..Ama birden yine gülmeye başladı..Ayağa kalktı,yanıma geldi ve elimi tuttu..
"Sen gerçekten harikasın.."
Ben ise gülümsedim ve
"Öylemi dersin?"
"Evet..Sana söz..Bundan sonra çok daha aktif biri olacağım.."
"Hımmm bu karara varmanın sebebi nedir.."
"Sırlarımı başkalarına açıklayabilirsin..."
dedi ve bana göz kırptı...Bşraz daha konuştuktan sonra oradan ayrıldım ve oda kılıçla olan dansına devam etti...Gerçekten çok iyi biri o..
Okul sınırlarından çıktıktan sonra(nihayet *-*) yolda yürümeye başladım ve neden bilmem hava bana çoksıcak geldi..Kendimi bir suya atma isteği duydum kendimde ama ortadaki süs havuzuna gidemezdim...Bende şehirdeki kapalı havuza gittim...Oradan mayo aldım,duşumu yaptım ve havuza gittim..Burası oldukça pahalı bir yerdi bu nedenle oldukçada temizdi..Havuzu görünce kendime geldim zaten hemen atlama tahtasının en yukarısına tırmandım ama oradayken birşey oldu..Sanki içimde bir ateş yanıyordu ve onu söndürmek istiyordum ama bir yandanda o ateşin sönmemesini istiyordum sanki kendi içimde ikiye ayrılmıştın..Vücudum bendne isinsiz bunu tartışırken birden başım dönmeye başladı ve heryer karardı..Gözlerimi açtığımda bir cankurtaran başımdaydı..Ve açılın diye bağırıyordu..Kalp masajı yapmaya kalkıştı ama ben anında ayağa kalktım çünkü dudakları bana neredeyse değecekti ve bende çığlık atmaya başlayacaktım..Ama ayağa kalktığımda karşımdakinin Keiji olduğunu farkettim bugun süprizlerle dolu bir gündü..
Etraf sakişnleşince beni kuleye çıkardı..Yüzünden çok korktuğu belli oluyordu...Saçları şimdi çok daha güzel görünüyordu...Gözlüklerinin olmaması apayrı bir hava katmıştı ona..Elini tuttum ve konuştum..
"Sakin ol...Oldukça iyiym şimdi..Beni kurtardığın için teşekkür ederim.."
Bana baktı ve derin bir nefes aldı..
"Pekala anlat bakalım burada ne yapıyorsun?"
İşte bu sorudan sonra biz koptuk...Neden? Çünkü meğer bizim soğuk bey Keiji tam bir deniz canavarıymış...Sörf maceralarımı dersiniz cankurtaranlık tutkusumu dersiniz ne arasanız var ve o anlatıkça ben öyle bir dinlemişimki böyle neredeyse ağızım yere çarpacak..Konuşması bittiğinde kocaman gözlerle ona
"Oldukça hareketli bir yaşam.."
dedim oda gururlanarak
"Eh..Öyle sayılır"
dedi..Daha sonra ikimizde kahkahalarla gülmeye başladık...Nrilikte biraz yüzdük ve daha sonra oradan çıktım..Oldukça eğlenmiştik ama ben doyumsuz insan şimdide biraz yürümek istiyordum..Sanki enerjim hiç bitmeyecekmiş gibiydi...Ulusal parka gittim ve orada gölün kenarında sessizce yürümeye başladım ve tahmin edin kimi gördüm..Kari!!!Tesadüfün bu kadarı yani..İyiki okullar kapanmıştı yani bir güdne herkesi görmüştüm..Yanına gittiğimde batan güneşi seyrediyordu..Güneş gözlüklerini kaldırdı ve bana baktı.
"Vay vay vayyy Aura hanım siz.Hemde yanlız...Ya kurtlar saldırırsa ne oalcak?"
"Hımmm ne dersin? Bir saatliğine benim çobanım olurmusun?"
Bu cevabıma çok şaşırmıştı ama daha sonra kenara çekildi ve yanına oturmam için bana yer açtı..Bütün bir saat boyunca konuştuk,şeker yedik,dondurma yedik,sosisli yedik...Karnımız ağrımaya ve hazımsızlık çekmeye başladığımızdada birbirimizden ayrıldık ama oldukça mutluyduk..
Parktan çıktıktan sonra yolda yürümeye karar verdim...Hem yediklerimi sindirirdim ama birdenbire birisi arkadan koluma girdi . Şaşkınlıkla o yöne baktım ve iğrenç bir şekilde gülümseyen bir adam gördüm..
"Ne dersin aşkım birlikte yürüyelim?"
"Ben hiç sanmıyorum"
Elinden kurtulmaya çalıştım ama kolumu dahada sıktı
"Lütfen diyorum ama..."
"Hemen o kızı rahat bırak..."
Yola döndüğümde siyah uzun limuzinin içinden güneş gözlüklerini tepesine kaldırmış ve elini çenesinin altına koymuş umsarsızca bakan Tiran'ı gördüm...
"Sen ve hangi ordun pis zengin velet?"
İşte o anda limuzinin içinden 5 tane takım elbiseli ve gözlüklü iri yarı adamlar çıktı..Adam ise korkudan arkasına bile bakmadan kaçmaya başladı..Ben ise hala şoktan çıkamamıştım..
"Hey prenses buralarda tek başına ne yapıyorsun? İstersen gel seni eve bırakırız..."
"Hayır teşekkürler Tiran..Ama yürümeyi tercih ederim beni kurtardığınız içinde teşekkürler beyler..."
Ve yoluma devam ettim...Birkaç saniye sonra siyah lumizin hızla yanımdan geçti...Arkamdan biri bağırıyordu...
"Hey prenses o zman bende seninle yürürüm"
Tiran limuzinden benimle yürümek için inmişti..Ah şu çocuk...Yanıma geldi ve yürümeye başladık..İkimizde suçlu çocuklar gibi gülüyorduk..
"Eeee prenses..Gezimiz için hazırmısın?"
Birden yolun ortasında durdum ve etkileyici bir şekidle Tiran'ın gözlerinin içine baktım...
"Neden bana hala prenses diye hitap ediyorsun?"
Tiran benden biraz ötede durmuştu...Önce bu soruya şaşırdı ama daha sonra tebessümle elini karşı kaldırımda yürüyen kızlara yöneltti
"Şuradaki kızları görüyormusun? Yarım saattir bizi takip ediyorlar..Neden?Bana bakmak için...Peki onların gözlerini görüyormusun? Tamamen boş bir hayranlık ifadesiyle parlıyorlar..."
yoluna döndü ve devam etti Tiran;
"Ne zaman senin gözlerinde öyle boş boş bakmaya başlarsa,işte o zaman sana prenses demekten vazgeçerim Aura...Sen onlardan farklısın...Özelsin.."
İşte bu kelimeleri duyduktan sonra kıpkırmızı olmak deyimine apayrı bir anlam katmış bulunmaktayım..
Ahh içeriden hizmetçi kız bağırıyor..Zannedersem Hiro ve Riko geldiler...Evet sevgili günlük...Artık onlar burada kalacaklar...Ama bunu sana yolculuk sırasında yazarım..Uçağımız birkaç saat sonra kalkıcak ve bu uzun bir konu... Sevgilerimle kal...



By me ~
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
02 Şub 2008 15:39
fycha_fystef
Otaku (Level 4)
Otaku (Level 4)



Kayıt: 21 Ekm 2007
Mesajlar: 321
Teşekkür: 4

Durumu: Çevrimdışı

fycha_fystef
Otaku (Level 4)
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
çok gssl olmşş..bak sen şu tirana Dil Çıkartıyor Dil Çıkartıyor Dil Çıkartıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
02 Şub 2008 16:09
marvelgirl
Mangaka
Mangaka

Avatar

Yaş: 33
Kayıt: 20 Arl 2007
Mesajlar: 654
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 15

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
marvelgirl
Mangaka
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
ağır ağbi tiran Gülücük Dağıtıyor karizma desen onda,ne de dilbazmış neler demiş Aura'ya 8) Aura da Tiran'ı seviyordur kanımca Kahkaha Atıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
02 Şub 2008 20:46
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka



Yaş: 31
Kayıt: 20 May 2007
Mesajlar: 1,147
Tanıtımlar: 2
Cinsiyet: Kız
Nerden: Nerden olacak tabikide tahtımdan :D
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

AqUa-hime
Mangaka
___Işığın Kalbi___ Konu: Yanıt: ___Işığın Kalbi___
Alıntıyla Cevap Gönder
Aura humm daha neler olacak neler neler Çok Mutlu

****************************
Evet...Tahminim doğruydu gelenler Hiro ve Riko'ydu...Onların karınlarını doyurdum ve odalarını göstererek odama çekildim.Tiran'la gezimizi hatırlıyormusun..İşte onunla yürümeye devam ettik ve bir evin önüne geldiğinde durdu.Burası bir apartman dairesiydi oldukça salaş görünümlü bir yerdi..Tiran'a ne var manasında baktım...O ise bana..
"Zannedersem Hiro ve Riko'ya gitmek istiyorsun ancak onların yerini bilmiyorsun.."
"Evet..Nerden bildin?"
"Akıl okuyabilen sadece sen değilsin prenses..."
Ona garip garip baktım...O ise bana
"2. kat numara 8 kendine iyi bak havaalanında görüşürüz.."
dedi ve gitti..Ben ise acaba olabilirmi diyerek etrafa baktım...Acaba gerçekten burada yaşıyor olabilirlermiydi? Bütün cesaretimi topladım merdivenleri teker teker çıkmaya başladım..Tiran'ın bana söylediği numaranın olduğu kapıya çıktım..Derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklatmak için elimi uzattım..Ama elim havada kaldı..Kapıyı çalamadım..Tam gidecektimki durdum ve geri döndüm..Bütün cesaretimle kapıyı çaldım ve beklemeye başladım..Bir süre içeriden hiç ses çıkmadı..Tam gidiyordumki içeriden"Kimo?" diyen bir ses geldi.Ben ise titreyen bir sesle "Benim!" dedim..Kapıyı açtığında Riko gerçektende karşımda duruyordu...
"Aura?"
İçeriden Hiro'nun sesini duydum..
"Kim gelmiş Riko?"
Kapının arkasından bana baktı ve ikisininde yüz ifadesi aynıydı şimdi..Ben ise şok olmuş durumdaydım Riko elinde yemek kabıyla duruyordu ve Hirô'da elinde kıyafetlerle duruyordu..Birkaç saniye öylece donup kalmış olmaylıyız...Kendime geldiğimde
"Merhaba"
diyebildim sadece...Onlarda bana kafalarıyla karşılık verdiler.Daha sonrada beni içeriye davet ettiler..Burası oldukça temiz bir yerdi ve ufaktı ama anladığım kadarıyla Hiro ve Riko burada yanlız yaşıyorlardı...Uzun süren sessizlikten sonra itiraf vakti gelmişti..O anda birçok kırıcı konuşma geçti aramızda ama onları buraya yazarak dahada üzülmek istemiyorum...Ben tam ağlarken Hiro'nun bana şöyle demesiyle çok daha farklı duygular taşımaya başladım...
"O gün göl kenarında sen üzgnüce otururken sana Dövüş klübüne katılmanı teklif edecektik..Ama sen müzik klübünün sesine kaptırmıştın kendini..Saniye farkıyla seni kaybettiğimizi sandık ama çok teşekkürler...Sen öyle yapmadın..."
Bu konuya nasıl geçtiğimizi hatırlamıyorum ama bunu söylemesiyle onların boyunlarına atladım...Hiro ve Riko bana bütün hikayelerini anlattılar...Ailelerinin ölümünden sonra büyükanneleriyle yaşmaya başladıklarını,daha sonra onunda öldüğünü,okulun onlara verdiği bursu ve herşeyi..Tiran'ı, Keiji'yi ve diğerlerini...Ama artık kin yoktu aralarında ve mutluyduk...
Bombayıda ben patlattım
"Madem bundan sonra beni koruyacaksınız ve ne dersem yapacaksınız..Artık burada yaşamanıza izin vermeyeceğim...Gelip benimle birlikte yaşayacaksınız.."
Biraz mırın kırın etselerde sonunda kabul etmek zorunda kaldılar...Oldukça iyi bir ikna yeteneğine sahibim galiba...Dediğim gibi eve geldiklerinde büyük bir şok yaşadılar..Evin bu kadar büyük olacağını tahmin etmemişlerdi..Artık her istediklerine sahip olabilirler...Ne de olsa onlar benim en iyi dostlarım öyle değilmi?Sabah erkenden kalkıp havaalanına gitmeliyiz bu nedenle uyumam lazım..Yoksa çok uyumsuz olurum ve onlarında zevki kaçar..Umarım hayırlısıyla ingiltere'ye varabilirz...Acaba bizi yolda ne gibi maceralar bekliyor oalcak?
*******************
Bu arada Aura için ufak bir künye hazırladım Çok Mutlu

Adı soyadı:Chrystna Aura Li Lumieré
Fiziksel Görünüşü:Bileklerine kadar uzanan kızıl/kahve saçlı ela/yeşil/mavi gözlü oldukça güzel bir kız...Böyle değişikliklerinin olmasının sebebi Aura'nın ruh halidir..Sürekli bir değiiklik içinde olan Aura'nın dış görünüşü sabit duramaz...
Karakteri: Aura oldukça gizemli bir kızdır...Herkes onun Fransa'dan geldiğini bilir...Ailesi Fransa'da olduğundan şehrin biraz dışında oldukça büyük bir evde tek başına yaşar...Hizmetçileri ve ona yardım eden birkaç kişi vardır evde...Asla kendini begenmiş değildir ve herkese yardımcı olmaya çalışır..İnsanların düşüncelerini duyuyormuş gibi davransada aslında o iç güdülerine güvenerek kesin konuşur..

Beni okuduğunuz için teşekkürler Hayranlık Besliyor


By me ~
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
02 Şub 2008 21:33
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 11, 12, 13, Sonraki
5. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 125 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız