**İz Sürücüler** |
Yazar
Mesaj
..................................İz Sürücüler......................................
Seçim başladı. Her geçen gün azalmakta.. İz sürücüler seçildi. Yeraltındaki zermenler harekete geçmek için sabırsızlanıyor.
… Bölüm 1: (Mert’in bahçesi)…
__ “mert, mert sana diyorum” diye bağırıyordu Mert’in annesi. Mert kendi halinde, kalın gözlükleri olan, küçük boylu, yedinci sınıf da okuyan, sevecen ve cana yakın bir çocuktur. Mert ”tamam anne sen gir içeri” der ve bahçeden bulduğu, adını suratsız koyduğu kertenkelesini hayvan kavanozunun içine yerleştirir. Mert tam bir hayvan düşkünüdür. Karıncadan zürafasına değin tüm hayvanları sevmektedir. Mert suratsızı hayvan kavanozuna koyduktan sonra, odasının hayvanlarla ilgili bölümüne onu koyar.
Saat 8.00 gösterdiğinde Mert okula gitmek için hazırlanmaktadır. Tabi her zaman ki gibi geç kalmıştır. Mutfaktan annesi ”Mert o baş belası kertenkeleyi götürmeyeceksin değil mi? “ diyerek bağırır.”hayır anne” diyerek araladığı kapıdan dışarı çıkar mert ve tabiî ki kertenkelesi de çantasındadır. Nihayet sıkıcı matematik dersi bittiğinde mert’in çantasında kıpırdamalar başlar. Sınıfın sinsi çocuğu Kerem bu fırsatı kaçırmaz.”hey Mert çantanı yine hayvanat bahçesine çevirmişsin dostum” der alaycı bir ifadeyle. Mert “benimle uğraşmayı kes Kerem” der keremin alaycı gözlerinin içine bakarak. Kerem durmaz ve Mert’in çantasını karıştırmaya devam eder. Mert ne kadar engel olmak istese de kerem kertenkeleyi bulur. Kuyruğundan tutup onu acımasızca sallamaya başlar. mertin gözleri döner, fakat küçük boylu olduğundan onu kurtarmaya boyu yetmez. Kerem kertenkeleyi eline alıp sallamaya devam edereken, sallana kertenkelenin kuyruğu kopar ve kertenkele mert’in hoşlandığı kız olan Tuğba’nın elbisesinden içeri girer. Tuğba telaşla elbisesini silkelemeye başlar. Sonunda kertenkele Tuğba’nın giysisinden yere düşer ve kapıdan hızla çıkıp uzaklaşır. Tuğba, Mert’in yanına gelerek ”senden ve aptal hayvanlarından nefret ediyorum” diye böğürür. Bugün Mert için felaket bir gün olmuştur. Kendini rahatlatmak için her zaman ki gibi evinin bahçesinde hayvanlarla ilgilenmeye başlar. Onlarla ilgilenmek onu tüm sorunlarından arındırır. Annesi hayvanları sevmediği için Mert sadece eve getirebileceği küçük hayvanları alır. Daha Mert 6 yaşındayken eve köpek getirmesi annesini çıldırttığı için sadece kavanozuna koyabileceği hayvanları eve getirir.
Bölüm 2 : (Tuğba’nın saati)
Tuğba mertlerin sınıfında kendini beğenmiş, alımlı güzel denebilecek bir kızdır. Sınıfta ki tüm erkeklerin kendisine hayran olduğunu düşünse de aslında ona hayran olan tek zavallı Merttir.
Tuğba’nın en büyük zevki yeni eşyalar alıp, bunları kız arkadaşlarına gösterip ilgi toplamaktır. Saat koleksiyonu yapmak onun en büyük zevkidir.
_nihayet sosyal bilgiler dersi biter ve teneffüse girdiklerinde Tuğba babasının Fransa dan getirdiği o müthiş saati kızlara göstermek için sırasından çıkar tam onlara doğru ilerlerken Mert kantinden çay almış ve hızla sınıfa doğru girerken ayağı çöp kovasına takılır, elindeki çay Tuğba’nın yeni saatine dökülür.Tuğba’nın yüzünden çıkan buharlar yere düşen çayın buharlarından daha şiddetlidir.”Mert senden nefret ediyorum ııııııvv” sinirli bir şekilde mertin yüzüne afili bir tokat yapıştırır.mert yine ağlayarak sınıftan kaçar.
Seçim başladı. Her geçen gün azalmakta.. İz sürücüler seçildi. Yeraltındaki zermenler harekete geçmek için sabırsızlanıyor.
… Bölüm 1: (Mert’in bahçesi)…
__ “mert, mert sana diyorum” diye bağırıyordu Mert’in annesi. Mert kendi halinde, kalın gözlükleri olan, küçük boylu, yedinci sınıf da okuyan, sevecen ve cana yakın bir çocuktur. Mert ”tamam anne sen gir içeri” der ve bahçeden bulduğu, adını suratsız koyduğu kertenkelesini hayvan kavanozunun içine yerleştirir. Mert tam bir hayvan düşkünüdür. Karıncadan zürafasına değin tüm hayvanları sevmektedir. Mert suratsızı hayvan kavanozuna koyduktan sonra, odasının hayvanlarla ilgili bölümüne onu koyar.
Saat 8.00 gösterdiğinde Mert okula gitmek için hazırlanmaktadır. Tabi her zaman ki gibi geç kalmıştır. Mutfaktan annesi ”Mert o baş belası kertenkeleyi götürmeyeceksin değil mi? “ diyerek bağırır.”hayır anne” diyerek araladığı kapıdan dışarı çıkar mert ve tabiî ki kertenkelesi de çantasındadır. Nihayet sıkıcı matematik dersi bittiğinde mert’in çantasında kıpırdamalar başlar. Sınıfın sinsi çocuğu Kerem bu fırsatı kaçırmaz.”hey Mert çantanı yine hayvanat bahçesine çevirmişsin dostum” der alaycı bir ifadeyle. Mert “benimle uğraşmayı kes Kerem” der keremin alaycı gözlerinin içine bakarak. Kerem durmaz ve Mert’in çantasını karıştırmaya devam eder. Mert ne kadar engel olmak istese de kerem kertenkeleyi bulur. Kuyruğundan tutup onu acımasızca sallamaya başlar. mertin gözleri döner, fakat küçük boylu olduğundan onu kurtarmaya boyu yetmez. Kerem kertenkeleyi eline alıp sallamaya devam edereken, sallana kertenkelenin kuyruğu kopar ve kertenkele mert’in hoşlandığı kız olan Tuğba’nın elbisesinden içeri girer. Tuğba telaşla elbisesini silkelemeye başlar. Sonunda kertenkele Tuğba’nın giysisinden yere düşer ve kapıdan hızla çıkıp uzaklaşır. Tuğba, Mert’in yanına gelerek ”senden ve aptal hayvanlarından nefret ediyorum” diye böğürür. Bugün Mert için felaket bir gün olmuştur. Kendini rahatlatmak için her zaman ki gibi evinin bahçesinde hayvanlarla ilgilenmeye başlar. Onlarla ilgilenmek onu tüm sorunlarından arındırır. Annesi hayvanları sevmediği için Mert sadece eve getirebileceği küçük hayvanları alır. Daha Mert 6 yaşındayken eve köpek getirmesi annesini çıldırttığı için sadece kavanozuna koyabileceği hayvanları eve getirir.
Bölüm 2 : (Tuğba’nın saati)
Tuğba mertlerin sınıfında kendini beğenmiş, alımlı güzel denebilecek bir kızdır. Sınıfta ki tüm erkeklerin kendisine hayran olduğunu düşünse de aslında ona hayran olan tek zavallı Merttir.
Tuğba’nın en büyük zevki yeni eşyalar alıp, bunları kız arkadaşlarına gösterip ilgi toplamaktır. Saat koleksiyonu yapmak onun en büyük zevkidir.
_nihayet sosyal bilgiler dersi biter ve teneffüse girdiklerinde Tuğba babasının Fransa dan getirdiği o müthiş saati kızlara göstermek için sırasından çıkar tam onlara doğru ilerlerken Mert kantinden çay almış ve hızla sınıfa doğru girerken ayağı çöp kovasına takılır, elindeki çay Tuğba’nın yeni saatine dökülür.Tuğba’nın yüzünden çıkan buharlar yere düşen çayın buharlarından daha şiddetlidir.”Mert senden nefret ediyorum ııııııvv” sinirli bir şekilde mertin yüzüne afili bir tokat yapıştırır.mert yine ağlayarak sınıftan kaçar.
bu mert te pek bi ezikmiş yalnız söyliyim üslubunu pek beğenmedim:( pek akıcı değil.
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 2 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |