Kira'nın Varisi (Bölüm 3 Geldi,1ve 2'de Düzeltmeler Yapıldı) Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Arkadaşlar hikaye konusunda artı ve eksi yorumlarınızı bekliyorum. İyi Okumalar...
____________________________________________________________
BÖLÜM 1 : BAŞLANGIÇ
____________________________________________________________
Ben Raim Shinma.Japonya'dayım.Tabi burası eskisi gibi değil. Kira öldükten sonra Japonya'da hayat çok değişti. Kira taraftarları her yeri yakıp yıktılar.Bende bir Kira taraftarıyım.Ama onlara katılmadım. Japonya,artık yaşanılmaz bir yer oldu. Çoğu kişi buradaki sıkıntılardan dolayı burayı terketti.
... Evde gerçekten çok sıkıldım. Biraz hava almak için dışarı çıktım.Boş sokaklarda yürümek evde pineklemekten bile sıkıcı. Yürürken bir an düşündüm : Kira öldü mü !? Evet, Kira öldü. Bunu kabullenmek ne kadar zor olsa da kabullenmek zorundayım. Onun öldüğünü öğrendiğim an çok kötü oldum. Keşke ölmeseydi dedim. Ve şimdi de diyorum:Keşke Kira yaşasaydı. Şimdi etraf suçlu kaynıyor. Japonya, kuralsız bir ülke oldu artık. Normal bir insan kalmadı. Sadece suçlular ...
Önüme çıkan bir adamla düşüncelerimden kurtuldum. Tipini görünce biraz tırsmadım desem yalan olur. Evsiz bir tinerci tipi vardı. Yüzü kapkaraydı ve iğrenç kokuyordu. Adam konuşmaya başladı : Raim Shinma...- Adımı nerden biliyor !? -Sus ve bütün paranı bana ver ! Bir müddet sustum. Adam tekrar konuşmaya başladı : Ne dediğimi duymadın mı ! Hemen bütün paranı ver ! - Hem sus diyor hem bağırıyor anlamadım gitti
- Adamın arkadan gelen seslerden dikkati dağıldı. Arkasını döndüğü anda hemen koşarak uzaklaştım. Bir süre beni takip etti ama sonra peşimi bıraktı. Bir günlük bu kadar adrenalin yeter,deyip eve doğru koştum.Kapıyı çaldım,ama kimse çıkmadı. Giderken annem ve babam yok muydu !? Bu beni biraz şüphelendirdi doğrusu. Camdan içeri baktım, dağınıktı ve.... yoksa o yerdeki ... Annem ve babam !!!
"Buralarda bi anahtar olacaktı,ha işte burada" telaşla kapıyı açtım. Kapının girişinden ileri doğru kandan bir çizgi vardı. Koşarak ilerlerledim. Yerde annem ve babamı gördüm. Nabzını kontrol ettim ...... çoktan ölmüşlerdi !.... O an bende öldüm sanki. Bi süre hiçbir şey düşünemedim. Çok üzüldüm. Bunu kim yaptı !? Hemen polise-..... ama polis yokk !!!! Biraz sakinleşmeye çalıştım,bu durumda sakinleşebildiğim kadar. Düşünmeye çalıştım. Polis yok, doktor yok. Bana yardım edebilecek kimse yok !!! Bir an "sanırım bunu kendim çözmeliyim"diye düşündüm. Ama bunu yapabilir miyim diye kararsızım. Ama ölen annem ve babam ! Birden aklıma Kira geldi. O olsa ne yapardı ? Suçluyu öldürürdü ! Evet,bunu yapmalıyım. Ailemi kimin öldürdüğünü bulacağım ve onu kendi ellerimle öldüreceğim !!! Sana söz veriyorum Kira !!!
________________________________________________________________________
Bölüm 2 biraz hızlı geldi pek iyi olmamış olabilir.
İyi ya da kötü yorumlarınızı bekliyorum.
________________________________________________________________________
BÖLÜM 2 : GARİP NOT
________________________________________________________________________
Ama annemle babamı salonun ortasında öylece bırakamazdım. İçim paramparça olsa da onları arka bahçeye kadar taşıyıp oraya gömdüm. Bunları yaparken adeta ruhum yanıyordu. Salona geçip yerdeki kanları temizledim. Ortada bir şey bırakmadığıma emin olduktan sonra odama çıktım. Akşam olmuştu. Hala olayın dehşetindeydim. Biraz sakinleşmek için kendimi yatağa atıp uyumaya çalıştım. Sabah ne yapacağım konusunda hala düşünüyorum. Bir yandan da ailemin öldüğünü kabullenmeye çalışıyorum. Bu gerçekten can sıkıcı bir durum. Sonunda uyuyamayacağımı anlayıp ayağa kalktım. Kapıya doğru ilerlerdim. Kapı kolunu çevirirken anahtar kutusunda gözüme birşey ilişti. Kenarına kan bulaşmış bir kağıt parçası. Sanki görülmesi için oraya konulmuş. Bunu nasıl farkedemedim derken üstünde pek anlaşılmayan bir yazı gördüm. Zar zor okumaya çalıştım. "Kanto bölgesindeki Chiba şehrindeyim. Şef Daichi'nin restoranına gel." Şef Daichi, bizim aile dostumuzdur.İyi biridir, bende severim kendisini. Ama onlar nerden biliyor ? Açıkçası notu görünce biraz korktum. Ama bunu yapmaya kararlıyım, katili bulacağım. Gerekli eşyalarını alıp hemen evden çıktım. Bu saatte ne taksi ne de bir otobüs bulabilirim. Tam ümidi kesip eve döneyim derken bir ışık gözüme çarptı. Bekledim. Yanıma siyah bir araba geldi ve durdu. "Raim Shinma ?" - Adımı biliyor ? Ama nasıl ? - Adam tekrar sordu : "Raim Shinma sen misin ? "
-Evet benim.
-Hemen arabaya binin.
-Neden ?
-Soru sormayın, binin.
Daha fazla diretmeden arabaya bindim. Bir müddet ikimizde sustuk. Adama sordum :
-İsmimi nerden biliyorsunuz ?
-Size soru sormayın demiştim. Chiba'ya gidiyorsunuz değil mi ?
-Ama öğrenmem lazım. Tanımadığım birisi ismimi biliyor, nereye gideceğimi biliyor. Bundan daha anormal bir durum olabilir mi söylesenize ?
Adam konuşmadı. Şef Daichi'nin restoranına yaklaşmıştık. Beni biraz geride indirdi. Neden böyle yaptı anlamadım ama bir yandan da bu garip adamdan uzaklaştığıma sevindim. Restorana doğru ilerledim. Kapının önüne gelince içeriyi kontrol ettim. Dükkanın içinde sadece bir kişi vardı. Simsiyah giyinmiş bir kişi. Bu beni biraz şüphelendirdi. İçerdeki adam beni farketmiş olacak ki eliyle işaret etti. Korkarak kapıyı açtım. İçeri girdim ve adamın yanına oturdum. Adam konuşmaya başladı :
-Raim Shinma, sensin değil mi ?
-Bugün soran ikinci kişisin. Evet benim.
-Annenle babanı kim öldürdü biliyorum.
-Ne !? Kim öldürdü çabuk söyle !
-Ama bunu söylemek o kadar kolay değil.
Sinirlendim. Neden hala söylemiyor, neyi bekliyor ? Arka taraftan gelen çığlık sesiyle dikkatim dağıldı. Bir an yüzümü çevirmemle adam kayboldu. Biraz korktum. Yerimden kalkıp arka taraftaki kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açınca yerde yatan adamı gördüm. Bu Şef Daichi idi. İçeriye bir göz gezdirdim ama bir şey bulamadım. Şefin yakasındaki kartta başka bir adres vardı. Benimle oyun mu oynuyorlar, diye düşünmeden edemedim. Belki de bu adrese gitmemeliyim. Belki sadece beklemeli ve olacakları izlemeliyim. Ama merak etmiyor da değilim. Hemen dükkandan çıktım. Yürüyerek gidebildiğim kadar gittim. -Chiba'nın sokakları oldukça dardır. İki kişi aynı anda geçemez.- Biraz ilerde karşıma birisi çıktı. Sanki bugün herkes garip davranıyor. Ses çıkarmadan geri dönüp koşmaya başladım. Adam da arkamdan beni kovalıyordu.Çok korktum. Şefin restoranına doğru yöneldim ve içeri girdim. Adam benim restorana girdiğimi gördü sanırım. Restoranın kapısının önüne geldi. Ama içeri girmedi. Cam kapıya bir kağıt yapıştırdı. Adamın gittiğinden emin olunca kapıyı açıp notu aldım ve tekrar içeri girdim. "Raim Shinma. Şef'te bulduğun adrese gel !" Bu beni daha da korkutmuştu. Ama şimdi bulunduğum yerden hareket etmemeliydim. Bu gece her ne kadar korksamda restoranda sabahlamaya karar verdim.
_______________________________________________
11.01.2015
Yarın 5 sınav 4 performans ödevi (şaka değil gerçek
) olduğu için yeni bölüm hemen gelmeyebilir.
12.01.2015
Evet 5 sınavı olduk, ikisinden çaktım, kalan üçü güzeldi. Çaktıklarımdan birinden isime puan verirse 05 puan bekliyorum
Neyse bu psikolojiyle en erken iki gün sonra bölüm yazmaya başlarım. Anlayışınız için teşekkürler.
_______________________________________________
15.01.2015
Evet,yeni bölüm hazır.İlk olarak şunu söylemek istiyorum ; 05 beklediğim sınavdan 10 aldım. Seviniyim mi üzüleyim mi bilemedim
Hikayeye gelirsek, sondaki "Olduğum yerde uyuyakalmışım"kısmında biraz tökezledim galiba ama yorum yine sizin. İsmini neden herkesin bildiğini merak eden arkadaşlar biraz daha beklemek zorunda maalesef
Yorumlar doğrultusunda 1. ve 2. bölümlerde düzenlemeler yapıldı. 1.bölümde pek bişey eklemedim tekrar okumayabilirsiniz. 2.bölümün başını aynen Ichimi 'nin yorumundaki gibi yaptım. Aklıma başka birşey gelmedi çünkü
Teşekkürler. Son olarak öneri ve yorumları için Ichimi ve SanJi 'ye ve diğer arkadaşlara teşekkürler.
_______________________________________________
BÖLÜM 3 : YENİ ADRES
_______________________________________________
- Restoranın dışardan görünmeyen bir yerine oturdum. Burası oldukça dar ve bir o kadar da pisti. Biraz zor olsa da uyumaya çalıştım. -
Sabah uyandığında her yerim tutulmuştu. Zor hareket ediyordum. Evet,burası evim gibi değildi tabi. Yerimden kalkıp koridorda ilerledim. Dün Şef'i bulduğum yere gidip adresi alacaktım. Kapıyı açtım. Ancak Şef yoktu. Sadece adresin olduğu kağıt vardı. Kağıdı alıp hemen dışarı çıktım. Biraz yürüdükten sonra oldukça geniş bir caddeye geldim. Burada insanlar vardı. Bu, beni biraz daha güvende hissettirdi. Kağıttaki adres Chiba'da değil, ama yine Japonya'da, Kanto bölgesinde idi. Yani yine bir taşıt bulmak gerekiyor. Oradan geçen bir adama kağıdı gösterip nasıl gidebileceğini sordum. Adam kağıda baktı "Kanto bölgesi, Kanagawa." Eliyle bir tabelayı işaret etti. Durak tabelasıydı bu. Hemen oraya gittim. Durakta kimse yoktu. Az sonra bir otobüs geldi. Kapıları açıldı ve bindim. Adam sordu :
- Nereye gidiyorsunuz Bay Shinma ?
- İsmimi nerde-
- Nereye gidiyorsunuz !?
- Kanagawa'ya.
Burada herkes benim adımı biliyor mu ? O kadar ünlü müyüm ? Hayır. Ne yapıp edip bunu öğrenmem lazım. Yaklaşık 20 dakika sonra son durağa, yani Kanagawa'ya geldik. Otobüsten indim. İner inmez ilerde simsiyah giyinmiş bir adam gördüm. Yüzü tam belli olmasa da restorandaki adam olduğunu anladım. Adam beni daha farketmemişti. Bundan faydalanıp bir köşeye saklandım. Yürümeye başladı. Hissettirmeden onu takip ettim. Biraz yürüdükten sonra yüksek bir binaya girdi. Arkasından bende gireyim derken kapının önünde iki güvenlik gördüm. İri ve cüsseli olan bu adamlara karşı gelmeye cesaret edemeyeceğini biliyorum. O yüzden oradan uzaklaştım. Oraya girebilmek için bir plan yapmalıyım. Ama hemen bir plan yapabileceğimi sanmıyorum. Yerini ezberlediğimden emin olduktan sonra oradan uzaklaştım. Şimdi kendime kalacak bir yer ayarlamam gerekiyor. Sokakta kalacak değilim sonuçta. Biraz ilerde kiralık bisikletler gördüm. Japonlar, pek bisiklete binmeyi sevmez. Ama burada neden var anlamadım. Bisikletlerin yanına doğru ilerledim. Renk renk bisiklet vardı. Kırmızı, mavi, siyah ... Düşünmeden ilk bisikletin kilidini açıp bindim. Yaklaşık 100 metre kadar sürdükten sonra bir dükkanın camında "Kiralık Ev" yazısını gördüm. Bisikleti olduğu yerde bırakıp dükkana doğru yürüdüm. Kapıyı açınca burnuma çok kötü bir küf kokusu geldi. Dükkanı hemen terk etmek istesemde biraz dayanabilirim diye düşündüm. Karşıma beli iki büklüm olmuş yaşlı bir amca geldi.
-Bakar mısınız ?
-Buyrun.
-Camdaki ev ilanı için gelmiştim. Nasıl bir ev bu ?
-Ev tek odalı. Bir banyosu ve tuvaleti de var.
Benimle dalga geçiyor herhalde, diye düşündüm.
-Peki ücret ne kadar ?
-Makul bir fiyat. 400.000 Yen.
-400.000 Yen mi !? Sizin ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu ? Bu nerdeyse 3500 dolar demek. Malikane mi burası ha !? İyi günler efendim. Size kolay gelsin.
Sinirle dükkandan çıktım. Bu adam deli sanırım. Bu fiyata tek odalı ev mi olur ? Söylenmeyi bırakıp bisikleti koyduğum yere doğru yürüdüm. Ama bisiklet yerinde değildi. Yürümek zorunda kaldım. Hava kararmaya başlamıştı. Bu vakitte istersem de bir yer bulamazdım. Siyahlı adamı gördüğüm yere gitmeye karar verdim. Biraz hızlı yürüyerek kısa zamanda oraya vardım. Kendimi belli ettirmeden kapıyı izledim, hala güvenlikler vardı. Az gerideki sokağa girdim. Dar sokakta yürümeye başladım. Galiba çıkmaz sokaktı burası. Yolun sonunda leş gibi kokan çöp konteynırları vardı. Mecburen burada kalacaktım. Başka çarem yoktu. Temiz bulduğum bir köşeye oturdum. Uykum gelmişti. Olduğum yerde uyuyakalmışım.
____________________________________________________________
BÖLÜM 1 : BAŞLANGIÇ
____________________________________________________________
Ben Raim Shinma.Japonya'dayım.Tabi burası eskisi gibi değil. Kira öldükten sonra Japonya'da hayat çok değişti. Kira taraftarları her yeri yakıp yıktılar.Bende bir Kira taraftarıyım.Ama onlara katılmadım. Japonya,artık yaşanılmaz bir yer oldu. Çoğu kişi buradaki sıkıntılardan dolayı burayı terketti.
... Evde gerçekten çok sıkıldım. Biraz hava almak için dışarı çıktım.Boş sokaklarda yürümek evde pineklemekten bile sıkıcı. Yürürken bir an düşündüm : Kira öldü mü !? Evet, Kira öldü. Bunu kabullenmek ne kadar zor olsa da kabullenmek zorundayım. Onun öldüğünü öğrendiğim an çok kötü oldum. Keşke ölmeseydi dedim. Ve şimdi de diyorum:Keşke Kira yaşasaydı. Şimdi etraf suçlu kaynıyor. Japonya, kuralsız bir ülke oldu artık. Normal bir insan kalmadı. Sadece suçlular ...
Önüme çıkan bir adamla düşüncelerimden kurtuldum. Tipini görünce biraz tırsmadım desem yalan olur. Evsiz bir tinerci tipi vardı. Yüzü kapkaraydı ve iğrenç kokuyordu. Adam konuşmaya başladı : Raim Shinma...- Adımı nerden biliyor !? -Sus ve bütün paranı bana ver ! Bir müddet sustum. Adam tekrar konuşmaya başladı : Ne dediğimi duymadın mı ! Hemen bütün paranı ver ! - Hem sus diyor hem bağırıyor anlamadım gitti

"Buralarda bi anahtar olacaktı,ha işte burada" telaşla kapıyı açtım. Kapının girişinden ileri doğru kandan bir çizgi vardı. Koşarak ilerlerledim. Yerde annem ve babamı gördüm. Nabzını kontrol ettim ...... çoktan ölmüşlerdi !.... O an bende öldüm sanki. Bi süre hiçbir şey düşünemedim. Çok üzüldüm. Bunu kim yaptı !? Hemen polise-..... ama polis yokk !!!! Biraz sakinleşmeye çalıştım,bu durumda sakinleşebildiğim kadar. Düşünmeye çalıştım. Polis yok, doktor yok. Bana yardım edebilecek kimse yok !!! Bir an "sanırım bunu kendim çözmeliyim"diye düşündüm. Ama bunu yapabilir miyim diye kararsızım. Ama ölen annem ve babam ! Birden aklıma Kira geldi. O olsa ne yapardı ? Suçluyu öldürürdü ! Evet,bunu yapmalıyım. Ailemi kimin öldürdüğünü bulacağım ve onu kendi ellerimle öldüreceğim !!! Sana söz veriyorum Kira !!!
________________________________________________________________________
Bölüm 2 biraz hızlı geldi pek iyi olmamış olabilir.

________________________________________________________________________
BÖLÜM 2 : GARİP NOT
________________________________________________________________________
Ama annemle babamı salonun ortasında öylece bırakamazdım. İçim paramparça olsa da onları arka bahçeye kadar taşıyıp oraya gömdüm. Bunları yaparken adeta ruhum yanıyordu. Salona geçip yerdeki kanları temizledim. Ortada bir şey bırakmadığıma emin olduktan sonra odama çıktım. Akşam olmuştu. Hala olayın dehşetindeydim. Biraz sakinleşmek için kendimi yatağa atıp uyumaya çalıştım. Sabah ne yapacağım konusunda hala düşünüyorum. Bir yandan da ailemin öldüğünü kabullenmeye çalışıyorum. Bu gerçekten can sıkıcı bir durum. Sonunda uyuyamayacağımı anlayıp ayağa kalktım. Kapıya doğru ilerlerdim. Kapı kolunu çevirirken anahtar kutusunda gözüme birşey ilişti. Kenarına kan bulaşmış bir kağıt parçası. Sanki görülmesi için oraya konulmuş. Bunu nasıl farkedemedim derken üstünde pek anlaşılmayan bir yazı gördüm. Zar zor okumaya çalıştım. "Kanto bölgesindeki Chiba şehrindeyim. Şef Daichi'nin restoranına gel." Şef Daichi, bizim aile dostumuzdur.İyi biridir, bende severim kendisini. Ama onlar nerden biliyor ? Açıkçası notu görünce biraz korktum. Ama bunu yapmaya kararlıyım, katili bulacağım. Gerekli eşyalarını alıp hemen evden çıktım. Bu saatte ne taksi ne de bir otobüs bulabilirim. Tam ümidi kesip eve döneyim derken bir ışık gözüme çarptı. Bekledim. Yanıma siyah bir araba geldi ve durdu. "Raim Shinma ?" - Adımı biliyor ? Ama nasıl ? - Adam tekrar sordu : "Raim Shinma sen misin ? "
-Evet benim.
-Hemen arabaya binin.
-Neden ?
-Soru sormayın, binin.
Daha fazla diretmeden arabaya bindim. Bir müddet ikimizde sustuk. Adama sordum :
-İsmimi nerden biliyorsunuz ?
-Size soru sormayın demiştim. Chiba'ya gidiyorsunuz değil mi ?
-Ama öğrenmem lazım. Tanımadığım birisi ismimi biliyor, nereye gideceğimi biliyor. Bundan daha anormal bir durum olabilir mi söylesenize ?
Adam konuşmadı. Şef Daichi'nin restoranına yaklaşmıştık. Beni biraz geride indirdi. Neden böyle yaptı anlamadım ama bir yandan da bu garip adamdan uzaklaştığıma sevindim. Restorana doğru ilerledim. Kapının önüne gelince içeriyi kontrol ettim. Dükkanın içinde sadece bir kişi vardı. Simsiyah giyinmiş bir kişi. Bu beni biraz şüphelendirdi. İçerdeki adam beni farketmiş olacak ki eliyle işaret etti. Korkarak kapıyı açtım. İçeri girdim ve adamın yanına oturdum. Adam konuşmaya başladı :
-Raim Shinma, sensin değil mi ?
-Bugün soran ikinci kişisin. Evet benim.
-Annenle babanı kim öldürdü biliyorum.
-Ne !? Kim öldürdü çabuk söyle !
-Ama bunu söylemek o kadar kolay değil.
Sinirlendim. Neden hala söylemiyor, neyi bekliyor ? Arka taraftan gelen çığlık sesiyle dikkatim dağıldı. Bir an yüzümü çevirmemle adam kayboldu. Biraz korktum. Yerimden kalkıp arka taraftaki kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açınca yerde yatan adamı gördüm. Bu Şef Daichi idi. İçeriye bir göz gezdirdim ama bir şey bulamadım. Şefin yakasındaki kartta başka bir adres vardı. Benimle oyun mu oynuyorlar, diye düşünmeden edemedim. Belki de bu adrese gitmemeliyim. Belki sadece beklemeli ve olacakları izlemeliyim. Ama merak etmiyor da değilim. Hemen dükkandan çıktım. Yürüyerek gidebildiğim kadar gittim. -Chiba'nın sokakları oldukça dardır. İki kişi aynı anda geçemez.- Biraz ilerde karşıma birisi çıktı. Sanki bugün herkes garip davranıyor. Ses çıkarmadan geri dönüp koşmaya başladım. Adam da arkamdan beni kovalıyordu.Çok korktum. Şefin restoranına doğru yöneldim ve içeri girdim. Adam benim restorana girdiğimi gördü sanırım. Restoranın kapısının önüne geldi. Ama içeri girmedi. Cam kapıya bir kağıt yapıştırdı. Adamın gittiğinden emin olunca kapıyı açıp notu aldım ve tekrar içeri girdim. "Raim Shinma. Şef'te bulduğun adrese gel !" Bu beni daha da korkutmuştu. Ama şimdi bulunduğum yerden hareket etmemeliydim. Bu gece her ne kadar korksamda restoranda sabahlamaya karar verdim.
_______________________________________________
11.01.2015
Yarın 5 sınav 4 performans ödevi (şaka değil gerçek

12.01.2015
Evet 5 sınavı olduk, ikisinden çaktım, kalan üçü güzeldi. Çaktıklarımdan birinden isime puan verirse 05 puan bekliyorum

_______________________________________________
15.01.2015
Evet,yeni bölüm hazır.İlk olarak şunu söylemek istiyorum ; 05 beklediğim sınavdan 10 aldım. Seviniyim mi üzüleyim mi bilemedim



_______________________________________________
BÖLÜM 3 : YENİ ADRES
_______________________________________________
- Restoranın dışardan görünmeyen bir yerine oturdum. Burası oldukça dar ve bir o kadar da pisti. Biraz zor olsa da uyumaya çalıştım. -
Sabah uyandığında her yerim tutulmuştu. Zor hareket ediyordum. Evet,burası evim gibi değildi tabi. Yerimden kalkıp koridorda ilerledim. Dün Şef'i bulduğum yere gidip adresi alacaktım. Kapıyı açtım. Ancak Şef yoktu. Sadece adresin olduğu kağıt vardı. Kağıdı alıp hemen dışarı çıktım. Biraz yürüdükten sonra oldukça geniş bir caddeye geldim. Burada insanlar vardı. Bu, beni biraz daha güvende hissettirdi. Kağıttaki adres Chiba'da değil, ama yine Japonya'da, Kanto bölgesinde idi. Yani yine bir taşıt bulmak gerekiyor. Oradan geçen bir adama kağıdı gösterip nasıl gidebileceğini sordum. Adam kağıda baktı "Kanto bölgesi, Kanagawa." Eliyle bir tabelayı işaret etti. Durak tabelasıydı bu. Hemen oraya gittim. Durakta kimse yoktu. Az sonra bir otobüs geldi. Kapıları açıldı ve bindim. Adam sordu :
- Nereye gidiyorsunuz Bay Shinma ?
- İsmimi nerde-
- Nereye gidiyorsunuz !?
- Kanagawa'ya.
Burada herkes benim adımı biliyor mu ? O kadar ünlü müyüm ? Hayır. Ne yapıp edip bunu öğrenmem lazım. Yaklaşık 20 dakika sonra son durağa, yani Kanagawa'ya geldik. Otobüsten indim. İner inmez ilerde simsiyah giyinmiş bir adam gördüm. Yüzü tam belli olmasa da restorandaki adam olduğunu anladım. Adam beni daha farketmemişti. Bundan faydalanıp bir köşeye saklandım. Yürümeye başladı. Hissettirmeden onu takip ettim. Biraz yürüdükten sonra yüksek bir binaya girdi. Arkasından bende gireyim derken kapının önünde iki güvenlik gördüm. İri ve cüsseli olan bu adamlara karşı gelmeye cesaret edemeyeceğini biliyorum. O yüzden oradan uzaklaştım. Oraya girebilmek için bir plan yapmalıyım. Ama hemen bir plan yapabileceğimi sanmıyorum. Yerini ezberlediğimden emin olduktan sonra oradan uzaklaştım. Şimdi kendime kalacak bir yer ayarlamam gerekiyor. Sokakta kalacak değilim sonuçta. Biraz ilerde kiralık bisikletler gördüm. Japonlar, pek bisiklete binmeyi sevmez. Ama burada neden var anlamadım. Bisikletlerin yanına doğru ilerledim. Renk renk bisiklet vardı. Kırmızı, mavi, siyah ... Düşünmeden ilk bisikletin kilidini açıp bindim. Yaklaşık 100 metre kadar sürdükten sonra bir dükkanın camında "Kiralık Ev" yazısını gördüm. Bisikleti olduğu yerde bırakıp dükkana doğru yürüdüm. Kapıyı açınca burnuma çok kötü bir küf kokusu geldi. Dükkanı hemen terk etmek istesemde biraz dayanabilirim diye düşündüm. Karşıma beli iki büklüm olmuş yaşlı bir amca geldi.
-Bakar mısınız ?
-Buyrun.
-Camdaki ev ilanı için gelmiştim. Nasıl bir ev bu ?
-Ev tek odalı. Bir banyosu ve tuvaleti de var.
Benimle dalga geçiyor herhalde, diye düşündüm.
-Peki ücret ne kadar ?
-Makul bir fiyat. 400.000 Yen.
-400.000 Yen mi !? Sizin ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu ? Bu nerdeyse 3500 dolar demek. Malikane mi burası ha !? İyi günler efendim. Size kolay gelsin.
Sinirle dükkandan çıktım. Bu adam deli sanırım. Bu fiyata tek odalı ev mi olur ? Söylenmeyi bırakıp bisikleti koyduğum yere doğru yürüdüm. Ama bisiklet yerinde değildi. Yürümek zorunda kaldım. Hava kararmaya başlamıştı. Bu vakitte istersem de bir yer bulamazdım. Siyahlı adamı gördüğüm yere gitmeye karar verdim. Biraz hızlı yürüyerek kısa zamanda oraya vardım. Kendimi belli ettirmeden kapıyı izledim, hala güvenlikler vardı. Az gerideki sokağa girdim. Dar sokakta yürümeye başladım. Galiba çıkmaz sokaktı burası. Yolun sonunda leş gibi kokan çöp konteynırları vardı. Mecburen burada kalacaktım. Başka çarem yoktu. Temiz bulduğum bir köşeye oturdum. Uykum gelmişti. Olduğum yerde uyuyakalmışım.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Shinigami Rem, SanJi
İmla hatalarına değinmeyeceğim, kurgu içindeki düzensizlikleri ve hataları söyleyeceğim.
İlk paragrafında kira taraftarı olduğunu söylediğin halde ikinci paragrafta "Bende Kira taraftarlarındandım." demişsin. Buna gerek yoktu.
"Önüme çıkan bir adamla düşüncelerimden kurtulup karışımdaki koca adama baktım." imla hatasına değinmeyeceğim desem de bu cümleyi söylemeden edemedim. Okursan bozukluğu fark edersin. Eğer bir hikaye, fiction yazıyorsan, yazı bittiğinde onu birkaç kere oku.
"Evsiz bir tinerci tipi vardı ki öyleydi de zaten." Evsiz bir tinerci tipi var derken onu tinerciye benzetiyorsun tamam, tanımadığın etmediğin bi adam sonuçta, fakat sonra "öyleydi zaten" diyorsun, nereden biliyorsun? Cümle kendi içinde çelişiyor.
Son olarak kira'nın varisi demişsin ama dexter'ın varisi gibi bitirmişsin. "...bulacağım ve onu kendi ellerimle öldüreceğim."
Konusu merak uyandırıcı. Umarım ölüm defteriyle bir bağlantı çıkar ileride. Yazmaya devam et bekliyorum yeni bölümleri.
İlk paragrafında kira taraftarı olduğunu söylediğin halde ikinci paragrafta "Bende Kira taraftarlarındandım." demişsin. Buna gerek yoktu.
"Önüme çıkan bir adamla düşüncelerimden kurtulup karışımdaki koca adama baktım." imla hatasına değinmeyeceğim desem de bu cümleyi söylemeden edemedim. Okursan bozukluğu fark edersin. Eğer bir hikaye, fiction yazıyorsan, yazı bittiğinde onu birkaç kere oku.
"Evsiz bir tinerci tipi vardı ki öyleydi de zaten." Evsiz bir tinerci tipi var derken onu tinerciye benzetiyorsun tamam, tanımadığın etmediğin bi adam sonuçta, fakat sonra "öyleydi zaten" diyorsun, nereden biliyorsun? Cümle kendi içinde çelişiyor.
Son olarak kira'nın varisi demişsin ama dexter'ın varisi gibi bitirmişsin. "...bulacağım ve onu kendi ellerimle öldüreceğim."
Konusu merak uyandırıcı. Umarım ölüm defteriyle bir bağlantı çıkar ileride. Yazmaya devam et bekliyorum yeni bölümleri.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Santouryuu3, sipirmin
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Santouryuu3
İlk bölümle ikinci bölüm arasında kopukluk var gibi geldi, yani karakterin anası babası ölüyor, sonra birden uyumaya çalışıyor, uyuyamıyor vs.
İkincisi Şef Daichi'yi tanıyor karakter, öldüğünde onun Daichi olduğunu onaylıyor fakat nereden geliyor bu tanışıklık? Ondan biraz bahsetmeliydin daha kağıdı gördüğünde.
Chiba'nın sokakları dardır kısmı hoşuma gitti.
Betimleme yapmıyorsun fazla, sokakların darlığından ve iki kişinin geçemeyeceğinden bahsederek bunu yapmış oldun biraz. Bunları sıkça yapmalısın.
Ve karşıdan gelen adam tam bir muamma. Anlayamadım merak ettim iyice. Bekliyorum yeni bölümü.
İkincisi Şef Daichi'yi tanıyor karakter, öldüğünde onun Daichi olduğunu onaylıyor fakat nereden geliyor bu tanışıklık? Ondan biraz bahsetmeliydin daha kağıdı gördüğünde.
Chiba'nın sokakları dardır kısmı hoşuma gitti.

Ve karşıdan gelen adam tam bir muamma. Anlayamadım merak ettim iyice. Bekliyorum yeni bölümü.




Güzel yazmışsın aslında devamı nasıl olur diye merak etmedim değil: )
Bu adamın adını niye herkes biliyor onu artık açıkla bence ve olayı death note ile bağlarsan daha güzel olacak gibi
bazı kopukluklar var örneğin anne ve babasını ölü buldu sonra katili bulacağım diye söz verdi ardından gidip uyumaya çalıştı burası olmamış.Cesetleri ne yaptı mesela en ufağından şöyle bi şey söyleyebilirdin:
"Annemi ve babamı evin salonunda bu şekilde bırakamazdım içim paramparça olsa da onları arka bahçeye gömdüm ve yerdeki kanları temizledim bunları yaparken ruhum yanıyordu adeta ve intikam ateşiyle yanıp tutuşuyordum..."gibi
Bu adamın adını niye herkes biliyor onu artık açıkla bence ve olayı death note ile bağlarsan daha güzel olacak gibi
bazı kopukluklar var örneğin anne ve babasını ölü buldu sonra katili bulacağım diye söz verdi ardından gidip uyumaya çalıştı burası olmamış.Cesetleri ne yaptı mesela en ufağından şöyle bi şey söyleyebilirdin:
"Annemi ve babamı evin salonunda bu şekilde bırakamazdım içim paramparça olsa da onları arka bahçeye gömdüm ve yerdeki kanları temizledim bunları yaparken ruhum yanıyordu adeta ve intikam ateşiyle yanıp tutuşuyordum..."gibi
...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Shinigami Rem


1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 12 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |