bismillahirrahmanirrahim
yakıcı güne$in altında saatlerce yürüdü.. çorapları kaliteli olduğundan çölün sıcak kumlarını hissetmiyordu. fakat k**ından terler akıyordu.. cölün ortasında avara bir sekilde yürürken 5 hörgüçlü deveyi gördu ve ona doğru ilerledi.. deve lanet olası hendekten atlamıyordu. bunu görünce sinirlendi, $iddetle ko$maya başladı. Birden kar$ısına saçı sakalı birbirine karı$mı$, gözleri sıcaktan pörtlemi$ bu sıcaga rağmen kafasında sarığı olan garip bir adam belirdi ve körpenaz'a dönerek. ''Heyoo! Ben nasreTTin hoca'' dedi ve ardından:

-ya tutarsa!
körpenaz:
-hocaaa! alma mazlumun ahını. ayıp yapıyosun.
nasreTTin Hoca:
-el elden üstündür gorpenaz.
körpenaz:
-adımı nerden biliyosun hodja wtf?!
rıdvan dilmen:
-gol olur.

körpenaz olayların $a$kınlığı içerisinde iken çöle tsunami yakla$ıyor idi. tsunaminin arkasından iron man göründü. fakat aletin $arjı bittiği için tsunaminin içine gömüldü. $imdi n'olcak derken ''pikaçu! yıldırım $oku!'' diye bir ses geldi. bu eş keçım dı!. ow kami-sama yokattaa... bizi kurtarmaya gelmi$ *-* aa çotto matte! körpenaz:
-suya yıldırım verdin ulan dingil şindi çarpılarak boğulcanız zehaha!.
QorpenaZ 5 hörgüçlü deveye binerek uzaklaşır. hoca nasreTTin ve diğerleri suyun çölün derinliklerinde kaybolur..

5 hörgüçlü devesiyle ferrariye meydan okuyan körpenaz otobanda makas yaparken tarkan ve kurt'a rastladı. tarkan'ın atıl kurt demesine fırsat vermeden cebinden çıkardığı çubuk makarnayı tarkanın ağzına sokuverdi. makarnayı çok beğenen tarkan markasını sorcaktı ki kendini deniz kenarında baglı buldu. ahtapot ona doğru yaklaşıyordu.

körpenaz özel silahı olan çubuk makarnayı ahtapotun gözüne sokunca hayvancEğiz kaçıp gitti. tarkanla aşk yaşamaya başlayan korpenaz 2 ay içinde 3 çocuk yaptı.


bu olayın ardından fok katliamına katılmak için kutuplara taşınan çiftimiz fok derisinden büyük kâr etmeye başladı. kısa süre sonra iklim şartlarına dayanamayan kurt öldü. kurdun ölümünü körpenaza yükleyen tarkan kutuplardan ayrıldı. antartikadan fas'a yüzerek gitme planı yapan tarkan suya atladığı gibi dondu. körpenaz yine yalnız kaldı ve kendini fok katliamına verdi. bir canavar gibi öldürüyordu. tanrım.. biri körpenazı durdursun. 739. fok'a geldiğinde karşısına dadaloğlu çıktı ve ;

bahçelerde yaz olur
dallarda kiraz olur
ben yarime gül demem
gülün ömrü az olur..

dizelerini söylediği anda körpenaz kendini fildişi sahillerinde drogbayla seksek oynarken buldu. böylece körpenazın afrika macerası başlamış oldu.

Afrikada sıcak bir yaz ak$amıydı, hava o kadar sıcaktı ki körpenaz yere i$emeye falan calı$sa sidiği daha toprağa ula$madan kuruyabilirdi… Bir deve bulması gerektiğini düşünüyordu. çölün ortasiıda bu $ekilde yürümek hiç güvenli değildi. çaresiz bir $ekilde çölde yürürken uzaklardan bir ses, bir uğultu geliyordu. holy god! Koca bir çığ üzerine doğru geliyordu. üstünde de yüzü gözü cizilmis bir eli olmayan garip bir adam vardi. Atladı çığın üstünden körpenazın bulunduğu yere doğru.

-Napıyorsun? deven nerde senin?
-deveyi bo$ verde sen ne ayaksın? çığ üstünden gelmeler, sağından solundan kumlar cikartmalar, pelerin falan giymeler.. sizin gibilerin sayısı artı$ gösterdi bu aralar..
-artiz mi? ne artizi? artiz ne arar la çölde?

kar$ıdan hortuma benzer bir$eyler geliyordu. içinde de kırmızı saçlı garip bir herif vardi. devenin üzerinden ''sabaku fuyun!'' diye daldı ortalığa..

-adım gaara. bir$ey soracaktım. $anssız bedeviyi mi çölde kutup ayısı $aapardı yoksa $anssız deveyi mi ?

Pelerinli garip adam hemen cevap vermeye ba$ladı.

-vata$iva crocodile. ben buradayken senin esamen okunmaz! git baska yerde yap kumdan kalelerini, buralarda gözüme gözükme fazla!

ikisi hareretli bir $ekilde tartı$ırken körpenaz oldugu yerden bunları izliyordu. kafasına bedevi-deve ikilemi takılmı$tı. Tartı$ma iyicene alevlendi ve dövü$meye ba$ladılar. croco-boy sables yaptı otekisi desert confin dedi derken ortalık toz duman oldu. Göz gözü görmüyordu bunu fırsat bilen körpenaz gaaranın deveyi kaptığı gibi olay yerinden uzakla$tı…

DN: artiz muhabbetini bilmeyenler için; [Bağlantı]

körpenaz yeni devesiyle ilerlerken karşıda küvet gördü ve deveyi kamçılamaya başladı. küvetin yanına geldiginde ise serap olduğunu anladı küvet aslında küvet değil duşakabindi. körpenazda klostrofobi* olduğu için duşakabine giremiyordu. korkup uzaklaştı. yakıcı güneşin altında 5000 adam gördü. bunların 5000 kişi olduğunu bir bakışta anlayabilme kabiliyetine sahipti körpenaz. su bulma umuduyla yanlarına gittiğinde süprizle karşılaştı. *onun arabası vaaaar~ güzel mi güzeel~...* körpenaz sese doğru yöneldi. bunlar mustafa sandalın adamlarıydı ve mustafanın altında bmw vardı. mustafaya sesini kısması için hareket çekti. mustafa:

-nanda temeee? sen kimsinde bana hareket çekiyosun?
-wataşiva körpenaz. buraların yabancısıyım. su arıyorum. varsa ?
-bizi talebe mi sandın güzelim? hadi ilerle..

derinden bir ses gelir. *bas gaza aşkım bas gaza~ kim tutar seni bas gaza~..* OLAMAZ. Bu ismayil yeka ve robot tayfası! ismayilin altında ferrari vardı. elinde de *ferrarisini satan bilge*. iki dallamanın hücum emriyle iki ordu birbirlerine doğru taarruza geçti. körpenaz aradan sıvışarak mustafaların üssüne ulaştı. burdan 3 bardak su içip garaja kaydı. garajda ne görsün! kolları-bacakları bağlı, ağzı bantlı ajdar!

*klostrofobi: Kapalı alanda kalma korkusu

ajdarın başında alihan beklemekteydi. mustafa sandalla iyi dost olan alihan ajdarı sorguya çekiyordu. bunları gören körpenaz:
-alihan reis sana yakışmıyor! bu dövüş adil değil! ajdarı çözelim öyle kapışın.
alihan:
-madam haklı beyler.
ve ipleri çözer.
körpenazın startıyla dövüş başlar.. FİGHT


dövüş biter.


Alihan win. FATALİTY

bu olaylar üzerine lady gaga gelir ve alejandro şarkısını söylemeye başlar. körpenaz fırsattan istifade ortamdan sıvışır.

Fatalitynin şokunu üzerinden atmaya çalışan körpenaz kaldırıma oturmş salya sumuk aglarken karsidan tam takir kuru bakir zayif kapkara bir kedi uzerine dogru geliyordu.
uğursuzluk olmasın diye 3 kere saçını çekti. Bu celimsiz kediye cok aciyan körpenaz egilerek basini oksarken , derinlerden "Yare yare~" diye bir ses geldi. Elinde bastonu ,ayaginda takunyasi, kafasinda yeşil beyaz sapkasi olan garip yasli bir adam belirdi. adam bursasporluydu. *bursanın ufak tefek taşlaaarı~ bursanın ufak teke taşlaaarı~ keman olmuş guizamın kaşlaarı~~* melodisiyle telefonu çaldı. gol haberini ilettiler evet 2-2 olmuştu. telefon kapanınca adamın ilgisi kedisini okşayan körpenaza kaydı. Yasli adam bastonuyla kediyi isaret ederek;
-bırak yorouchimi.
-amca yogurt icirdigim falan yok sadece başını okşuyordum. eger abdest alcak yer ariyorsun asagi sokakta bir cami var. çok dolasma o takunyalarla, bir yere takılıp düşeceksin, sonra benim başıma bela olacaksın, zaten bombok bir kavganin icinden yeni cıktm birde senle ugrasmiyim surda.
-ulan bi nefes alarak konus simdi bir taraflarin yanacak motormusn ne boksun anlamadim ki.. dedi ve elindeki bastonunu havaya kaldirarak BeniHime...

durun 1 sn yanlış anons. benihime değil 2-2. bursadan gol haberi geldi evet 2-2.


fenerlilerin arasında kalan körpenaz timsah yürüyüşü yapanları atlatıp kalabalıga karıştı. bu aralar maddi sıkıntılar çektiginden kalabalığı çarpıp stadyumdan uzaklaştı. 15 fenerlinin cüzdanını çalmıştı. bu parayla 3 sakız 5 şeker alabilirdi. evet tahmin edeceginiz gibi fenerliler çulsuz çıktı.

korpenaz omzunda bir el hissetti. ov may gudnıs! cüzdanlarını çaldığı fenerliler toplanmıştı etrafına. hepsinin aklından aynı şey geçiyordu. korpenazın ırzına geçip cüzdanları geri almak. tam o anda bir ışık belirdi. körpenazın önünde bir adam duruyordu. amanın! bu bozkurt devlet bahçeli reyisti!

-40 yapar! Dağılın!

fenerliler kaçacak delik arıyordu. devlet bahçeli gururla körpenaza dönüp *cCc bozkurt simgesi yapar cCc* haşin erkek bakışı attı. etraf sakinleşince devlet fiyakasını basa basa uzaklaştı. körpenazın dili tutulmuştu. *pat*patpat* 3 el silah sesi duyuldu. derinden *damüstündeuneler~* geliyordu..

to be continued..