| Ölümün Kemancısı [13.12.08] Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, Sonraki | 
Yazar
Mesaj
26 Ksm 2008 18:05
   
 yorumlar için hepinize çok teşekkür ederim ^^ bu arada giriş müziği hakkında da yorumlarınızı bekliyorum... Sizce nasıl bir seçimdi?
 yorumlar için hepinize çok teşekkür ederim ^^ bu arada giriş müziği hakkında da yorumlarınızı bekliyorum... Sizce nasıl bir seçimdi?  
 
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler: 
   


		  Ve gırtlağı sökülene kadar bu şekilde bağırıken sarsıntılar daha da arttı ve sonunda konsey binasının çatısı dayanamayıp çok şiddetli bir şekilde yıkıldı ; yoğun bir ateş hattına tutulmuştu bina ... Tutuşturulmuş barut bombaları binaya çarptıkça , kağıt gibi kıvrılıyordu heryer... Sarsıntı ve yıkıntıdan panik olan Alatariel bir şekilde zihninin boşaltıp kendine geldi ve Usta Finrod ile birlikte kaçmaya çalıştılar ; zar zor da olsa...
------------
Taştan yapılmış uzun bir yol gibi olan ana koridora geldiler ; yarısı gitmiş olan büyük kapıya doğru nefes nefese koşuyorlardı... Çıkış bir an önce yıkılmadan yetişmeliydiler... Alatariel ciğerleri koparak koşarken , Usta Finrod'un geride kaldığını farketti , yaşlılığı onun koşmasını engelliyordu... Hızlıca onun kolunu kaptı ve kaptığı gibi tüm gücüyle bir yandan çekiştirip diğer yandan da at gibi koşturuyordu... ''Hadi...Hadi!!''
Ve sonunda kapıdan kendilerini atmayı başardılar , çıkar çıkmaz bina büyük bir gümbürtüyle enkaz yığını haline geldi ; aralardan alevler tüm sıcaklığıyla yükseliyordu. Alatariel , arkasına bakma cesaretine kavuştuğu an , karşısındaki manzara onu canevinden vurmuştu...
Ölüler Ordusu bu sefer çok güçlüydü... Karada ilerleyen , barut bombaları fırlatan mancınıklarıyla gemileri hemen ilerlerindeydi... Heryer sanki cehennemden bir parça gibiydi ; ateşten ve yıkıntıdan başka birşey yoktu... Usta Finrod hemen Alatariel'i çekiştirdi ve onu , hiç bilmediği bir yere doğru götürmeye karar verdi ; artık zamanı gelmişti...
''Nereye gidiyoruz Finrod Usta?'' dedi Alatariel delirmiş bir şekilde. İnanılmaz derecede şok olmuştu o sahneden ; birde Usta Finrod'un çekiştirmesiyle iyice deliye dönmüştü.
''Gel buraya , sana birşey vermem lazım!'' dedi Usta Finrod kısa keserek...
Onu mağara gibi bir yere getirmişti , mağaranın ortasında ise gözü kör eden bir ışık vardı. Alatariel merakla sordu ;
''Bu nedir , Usta?'' dedi soğuk bir sesle. Ama saygısını yitirmeden söyledi bunu...
''Artık zamanı geldi... Alatariel , bu işte bizim yaşam kaynağımız... Bize yaşam veren güneş...'' dedi Usta Finrod yorgun ve yaşlı bir sesle. Ve devam etti ;
''Artık bu şehir eskisi gibi güvenli olmayacak... Al bunu...'' dedi ve ışıklar saçan kristali Alatariel'in eline tutuşturdu.
''Alatariel , bu sana emanet... Her ne pahasına olursa olsun , onu korumalısın. Hyborethian halkının yaşamı işte bu kristale bağlı. Şimdi kaç , Ölüm ordusu , onun peşinde...'' dedi Usta Finrod çabucak. Alatariel'in bu sözleri algılaması biraz zaman aldı ; yıllarca ona masal olarak anlatılan kutsal şey şimdi avuçlarındaydı. O an Usta Finrod'un söyledikleri onu dondurmuştu , herşey çok ani gelişiyordu... Birden onun ''Git!'' diye bağırmasıyla kendine geldi ve hızlıca koşmaya başladı ; nereye gittiğini bilmeden...
--------------
Koşuyordu nefes nefese... Ardından kanlı ayak izleri bırakırken bir yandan da lanetler savuruyordu ; daha geçen gün günbatımına baktığı tepe artık cesetlerle dolmuştu... Ayrıca bir orduyu daha yeni temizlemişti ; oldukça yorgundu ve üstü başı kemanıyla parçaladığı zavallı yaratıkların kanlarıyla kirlenmişti. Fazla ilerleyemeden yeni bir ordu karşısına çıkmıştı ; arkada ise bombalar fırlatan kara gemileri kıyamet makinesi gibi ilerliyordu , kapana kısılmıştı. Ama suratında hınzırca bir gülümseme belirdi ; kemanını gözün algılayamacağı bir hızla eline aldı ve iki gün önce bestelediği ölüm müziğini çalmaya başladı. Kemanın sesi oldukça güzeldi ; insanın ruhuyla konuşuyordu sanki... Fakat alışılmadık bir etki bırakıyordu ; keman çaldıkça çıkan kara büyü , Alatariel'in yönlendirmesiyle düşmanları parçalara ayırıyordu. Kopan kafalar , bacaklar , kollar her taraftaydı , havada vals ediyorlardı. Bir yandan ustaca kemanı çalarken diğer yandan da kılıçlardan kaçıyordu ; önce kıvrıl , sonra takla...
Böyle bir köşe kapmacanın sonunda kazanan yine Alatariel olmuştu , ama zaferinin tadını çıkaramadan koşmaya devam etti...
----------------
Ciğeri sökülse bile koşmaya devam eden Alatariel , oldukça yıpranmış bir köprü gördü , tüm gücünü toplayarak oraya doğru koşmaya devam etti. Plan basitti ; karşıya ulaşır ulaşmaz köprüyü yıkacaktı ; böylece düşman buraya geçemeyecekti.
Ama hiç tahmin etmediği birşey oldu köprüye adımını atar atmaz ; büyük bir gümbürtüyle dibi boyladı.
''Hayır!'' diye bağırdı Alatariel... Düşmesine ramak kala kendini toparladı ve yavaşça arkasına döndü... O an kalbini ateşten bir mızrak delmiş gibi hissetti ; karşısındakini görünce gözleri doldu birden... Usta Finrod , zincirlere bağlanmış şekilde yerde bir köpek gibi yatıyordu ; esir düşmüştü...
''Usta Finrod?''
bahalım ne olceahsss
		  
------------
Taştan yapılmış uzun bir yol gibi olan ana koridora geldiler ; yarısı gitmiş olan büyük kapıya doğru nefes nefese koşuyorlardı... Çıkış bir an önce yıkılmadan yetişmeliydiler... Alatariel ciğerleri koparak koşarken , Usta Finrod'un geride kaldığını farketti , yaşlılığı onun koşmasını engelliyordu... Hızlıca onun kolunu kaptı ve kaptığı gibi tüm gücüyle bir yandan çekiştirip diğer yandan da at gibi koşturuyordu... ''Hadi...Hadi!!''
Ve sonunda kapıdan kendilerini atmayı başardılar , çıkar çıkmaz bina büyük bir gümbürtüyle enkaz yığını haline geldi ; aralardan alevler tüm sıcaklığıyla yükseliyordu. Alatariel , arkasına bakma cesaretine kavuştuğu an , karşısındaki manzara onu canevinden vurmuştu...
Ölüler Ordusu bu sefer çok güçlüydü... Karada ilerleyen , barut bombaları fırlatan mancınıklarıyla gemileri hemen ilerlerindeydi... Heryer sanki cehennemden bir parça gibiydi ; ateşten ve yıkıntıdan başka birşey yoktu... Usta Finrod hemen Alatariel'i çekiştirdi ve onu , hiç bilmediği bir yere doğru götürmeye karar verdi ; artık zamanı gelmişti...
''Nereye gidiyoruz Finrod Usta?'' dedi Alatariel delirmiş bir şekilde. İnanılmaz derecede şok olmuştu o sahneden ; birde Usta Finrod'un çekiştirmesiyle iyice deliye dönmüştü.
''Gel buraya , sana birşey vermem lazım!'' dedi Usta Finrod kısa keserek...
Onu mağara gibi bir yere getirmişti , mağaranın ortasında ise gözü kör eden bir ışık vardı. Alatariel merakla sordu ;
''Bu nedir , Usta?'' dedi soğuk bir sesle. Ama saygısını yitirmeden söyledi bunu...
''Artık zamanı geldi... Alatariel , bu işte bizim yaşam kaynağımız... Bize yaşam veren güneş...'' dedi Usta Finrod yorgun ve yaşlı bir sesle. Ve devam etti ;
''Artık bu şehir eskisi gibi güvenli olmayacak... Al bunu...'' dedi ve ışıklar saçan kristali Alatariel'in eline tutuşturdu.
''Alatariel , bu sana emanet... Her ne pahasına olursa olsun , onu korumalısın. Hyborethian halkının yaşamı işte bu kristale bağlı. Şimdi kaç , Ölüm ordusu , onun peşinde...'' dedi Usta Finrod çabucak. Alatariel'in bu sözleri algılaması biraz zaman aldı ; yıllarca ona masal olarak anlatılan kutsal şey şimdi avuçlarındaydı. O an Usta Finrod'un söyledikleri onu dondurmuştu , herşey çok ani gelişiyordu... Birden onun ''Git!'' diye bağırmasıyla kendine geldi ve hızlıca koşmaya başladı ; nereye gittiğini bilmeden...
--------------
Koşuyordu nefes nefese... Ardından kanlı ayak izleri bırakırken bir yandan da lanetler savuruyordu ; daha geçen gün günbatımına baktığı tepe artık cesetlerle dolmuştu... Ayrıca bir orduyu daha yeni temizlemişti ; oldukça yorgundu ve üstü başı kemanıyla parçaladığı zavallı yaratıkların kanlarıyla kirlenmişti. Fazla ilerleyemeden yeni bir ordu karşısına çıkmıştı ; arkada ise bombalar fırlatan kara gemileri kıyamet makinesi gibi ilerliyordu , kapana kısılmıştı. Ama suratında hınzırca bir gülümseme belirdi ; kemanını gözün algılayamacağı bir hızla eline aldı ve iki gün önce bestelediği ölüm müziğini çalmaya başladı. Kemanın sesi oldukça güzeldi ; insanın ruhuyla konuşuyordu sanki... Fakat alışılmadık bir etki bırakıyordu ; keman çaldıkça çıkan kara büyü , Alatariel'in yönlendirmesiyle düşmanları parçalara ayırıyordu. Kopan kafalar , bacaklar , kollar her taraftaydı , havada vals ediyorlardı. Bir yandan ustaca kemanı çalarken diğer yandan da kılıçlardan kaçıyordu ; önce kıvrıl , sonra takla...
Böyle bir köşe kapmacanın sonunda kazanan yine Alatariel olmuştu , ama zaferinin tadını çıkaramadan koşmaya devam etti...
----------------
Ciğeri sökülse bile koşmaya devam eden Alatariel , oldukça yıpranmış bir köprü gördü , tüm gücünü toplayarak oraya doğru koşmaya devam etti. Plan basitti ; karşıya ulaşır ulaşmaz köprüyü yıkacaktı ; böylece düşman buraya geçemeyecekti.
Ama hiç tahmin etmediği birşey oldu köprüye adımını atar atmaz ; büyük bir gümbürtüyle dibi boyladı.
''Hayır!'' diye bağırdı Alatariel... Düşmesine ramak kala kendini toparladı ve yavaşça arkasına döndü... O an kalbini ateşten bir mızrak delmiş gibi hissetti ; karşısındakini görünce gözleri doldu birden... Usta Finrod , zincirlere bağlanmış şekilde yerde bir köpek gibi yatıyordu ; esir düşmüştü...
''Usta Finrod?''
bahalım ne olceahsss

 
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler: 
   



 şu kızda çok güçlüymüş bee
 şu kızda çok güçlüymüş bee  
 
çok güzel olmuş canım
 devam
 devam 
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
		  Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^


		  işte yeni bölümmm ^^ acayip kısa  oldu ama en kısa zamanda devamını yazacam ^^
''Ne kadar güzel bir manzara , değil mi?'' dedi gaddar ve zalim bir ses. Bu ses , Usta Finrod'u zincirlerle çekiştiren adamdan gelmişti. Gümüş zırhları ve kırmızı peleriniyle çok güçlü gözüküyordu. Acımasız gülüşü , insanda umut bırakmayacak kadar zalimceydi. Ve arkasındaki yüzlerce kişilik ordusuyla yenilmezdi o...
''Hadi Alatariel... fazla uğraştırmadan ver onu.'' dedi adam havalı tavırlarıyla. Bir elinde de zincirle Finrod'u çekiştiriyordu ; Alatariel'i ikna etmek kolay zannediyordu.
''ASLA!'' dedi Alatariel bağırarak. İnanılmaz kızmıştı ; hayatında kendini bu kadar kızgın ve intikam duygusuyla dolu olduğunu hatırlamıyordu. Gözleri ateşler saçıyordu ; adamın arkasındaki ordu umrumda bile değildi.
''BIRAK BENİ ALATARİEL! KAÇ!! ONU KORU!!'' diye bağırdı Usta Finrod sesini duyurmaya çalışırcasına. Oldukça zavallı bir haldeydi ; adamın ayakları altında bağlı bir köpek gibi yatıyordu. Yara bere içindeydi , bej cüppesinin kanlandığı apaçık belliydi.
''Ah hayatım , bu gibi şeylere hiç gerek yok'' dedi adam karşısındakini umutsuzluğa düşürecek kadar acımasız bir mutlulukla...
Alatariel sanki transa geçmişti ; anıları gözünün önünden geçiyordu. Annesinin öldürülüşü , Usta Finrod'la olan anıları , şehirdeki arkadaşları... İçindeki vahşi bir güç ayağa kalkmıştı , önüne kim gelirse gelsin , en güçlü ordular bile , onu yok edemezdi... Ne olursa olsun hayattaki tek varlığı Usta Finrod'u asla kaybetmeyecekti , asla!
Yavaşça elleri sırtına gitti , kemanını eline acımasız bir duruşla aldı ve yayını karşısıdnaki ezeli düşmanlarına kılıç gibi tutarak ateş gibi gözleriyle meydan okudu : Hadi sıkıysa gelin!
Usta Finrod'u zincirlerle tutan zırhlı adam dona kalmıştı ; onun böyle şaha kalkacağını hiç tahmin etmiyordu. Ama fazla uzun sürmezdi , arkasındaki koca ordu onu haklayacaktı...''ÖLDÜRÜN ONU!'' diye böğürdü adam karşısındaki kemancıya doğru işaret vererek...Tüm ordu ona doğru tam hız ilerlerken, ölümün kemancısı hazırdı artık , onlara ölümü tattırmaya...
------------------------------------------
Büyük savaştı , Alatariel kemanını çok kıvrak hareketleriyle çalarken , önüne gelen herkesi parçalıyordu ; bastığı yerler kan gölüne dönmüştü. Kendiside yaralanmıştı , düşmanlar tahmin ettiği kadar gerzek değildi... Ama savaşı Alatariel kazanmıştı , oldukça yorgun düşsede... Nefes nefese adamın arkasındaki geriye kalan ordunun gelmesini bekliyordu... Ne olursa olsun , hayat veren kristalide , Usta Finrod'uda koruyacaktı. Hayatı pahasına bile olsa...
''Neden Alatariel , neden? Bu kadar güç gösterisi niye...Nasıl olsa kaybedeceksin , hala daha niye direniyorsun?'' dedi adam umudu söküp atan bir sesle. Alatariel'i bu kadar yaralı ve yorgun görmek ona fırsat vermişti. Ve o da bunu sonuna kadar kullanacaktı...
''GİT ALATARİEL GİT!!!!''' diye bağırdı Usta Finrod nefesi yettiği kadarıyla. Alatariel gerçekten gitmeliydi , herşeyden önemlisi o kristaldi , onun yanlış ellere geçmemesi gerekirdi. Bu zavallı haliyle anca bağırabiliyordu , yorgundu , tükenmişti...
Ve aniden vücudunu dayanılmaz bir duygu kaplamıştı , acı... Adam , sesini kesmesi için ona uzun kılıcını saplamıştı , kanlar fışkırırken Usta Finrod sesini bile çıkaramamıştı acıdan...
''KAPA ÇENENİ!'' dedi adam kızgınca. Eğer bu adam sesini kesmezse gene aynı şeyi yapacaktı...
Alatariel o an dona kalmıştı , Usta Finrod orda acı çekiyor ama kendisi çaresizce orda dikiliyordu. Gözleri dolmuştu , sadece ''Usta'' diye hüzünlüce haykırabilmişti. Acı , hiç olmadığı kadar can yakıcıydı...
Ve birden üstüne okların yağmur gibi yağdığını farketti ; hızlıca geliyorlardı , delik deşik etmek için... Alatariel daha fazla çaresi olmadığına karar verdi ve kendini arkasındaki karanlık uçuruma attı...
 
--------------------------------------------
''Kuş... Ya da solucan... Hepsi çok lezzetli.'' dedi bir kız sesi. Karanlığa karşı koyup gözlerini açmaya karar verdiğinde , tam tepesinde bir elinde ölü kuş , diğer elinde solucan tutan , dalgalı , hafif morumsu saçları ve dumanımsı gözleri olan , vücusunu kaplayan mor bir süit ve kollarında , bacaklarında kısaca heryerinde küçük bıçaklar olan bir kız gülümseyerek ona bakıyordu...
bu arada bu yabancı kızımız işde bu
   
		  
''Ne kadar güzel bir manzara , değil mi?'' dedi gaddar ve zalim bir ses. Bu ses , Usta Finrod'u zincirlerle çekiştiren adamdan gelmişti. Gümüş zırhları ve kırmızı peleriniyle çok güçlü gözüküyordu. Acımasız gülüşü , insanda umut bırakmayacak kadar zalimceydi. Ve arkasındaki yüzlerce kişilik ordusuyla yenilmezdi o...
''Hadi Alatariel... fazla uğraştırmadan ver onu.'' dedi adam havalı tavırlarıyla. Bir elinde de zincirle Finrod'u çekiştiriyordu ; Alatariel'i ikna etmek kolay zannediyordu.
''ASLA!'' dedi Alatariel bağırarak. İnanılmaz kızmıştı ; hayatında kendini bu kadar kızgın ve intikam duygusuyla dolu olduğunu hatırlamıyordu. Gözleri ateşler saçıyordu ; adamın arkasındaki ordu umrumda bile değildi.
''BIRAK BENİ ALATARİEL! KAÇ!! ONU KORU!!'' diye bağırdı Usta Finrod sesini duyurmaya çalışırcasına. Oldukça zavallı bir haldeydi ; adamın ayakları altında bağlı bir köpek gibi yatıyordu. Yara bere içindeydi , bej cüppesinin kanlandığı apaçık belliydi.
''Ah hayatım , bu gibi şeylere hiç gerek yok'' dedi adam karşısındakini umutsuzluğa düşürecek kadar acımasız bir mutlulukla...
Alatariel sanki transa geçmişti ; anıları gözünün önünden geçiyordu. Annesinin öldürülüşü , Usta Finrod'la olan anıları , şehirdeki arkadaşları... İçindeki vahşi bir güç ayağa kalkmıştı , önüne kim gelirse gelsin , en güçlü ordular bile , onu yok edemezdi... Ne olursa olsun hayattaki tek varlığı Usta Finrod'u asla kaybetmeyecekti , asla!
Yavaşça elleri sırtına gitti , kemanını eline acımasız bir duruşla aldı ve yayını karşısıdnaki ezeli düşmanlarına kılıç gibi tutarak ateş gibi gözleriyle meydan okudu : Hadi sıkıysa gelin!
Usta Finrod'u zincirlerle tutan zırhlı adam dona kalmıştı ; onun böyle şaha kalkacağını hiç tahmin etmiyordu. Ama fazla uzun sürmezdi , arkasındaki koca ordu onu haklayacaktı...''ÖLDÜRÜN ONU!'' diye böğürdü adam karşısındaki kemancıya doğru işaret vererek...Tüm ordu ona doğru tam hız ilerlerken, ölümün kemancısı hazırdı artık , onlara ölümü tattırmaya...
------------------------------------------
Büyük savaştı , Alatariel kemanını çok kıvrak hareketleriyle çalarken , önüne gelen herkesi parçalıyordu ; bastığı yerler kan gölüne dönmüştü. Kendiside yaralanmıştı , düşmanlar tahmin ettiği kadar gerzek değildi... Ama savaşı Alatariel kazanmıştı , oldukça yorgun düşsede... Nefes nefese adamın arkasındaki geriye kalan ordunun gelmesini bekliyordu... Ne olursa olsun , hayat veren kristalide , Usta Finrod'uda koruyacaktı. Hayatı pahasına bile olsa...
''Neden Alatariel , neden? Bu kadar güç gösterisi niye...Nasıl olsa kaybedeceksin , hala daha niye direniyorsun?'' dedi adam umudu söküp atan bir sesle. Alatariel'i bu kadar yaralı ve yorgun görmek ona fırsat vermişti. Ve o da bunu sonuna kadar kullanacaktı...
''GİT ALATARİEL GİT!!!!''' diye bağırdı Usta Finrod nefesi yettiği kadarıyla. Alatariel gerçekten gitmeliydi , herşeyden önemlisi o kristaldi , onun yanlış ellere geçmemesi gerekirdi. Bu zavallı haliyle anca bağırabiliyordu , yorgundu , tükenmişti...
Ve aniden vücudunu dayanılmaz bir duygu kaplamıştı , acı... Adam , sesini kesmesi için ona uzun kılıcını saplamıştı , kanlar fışkırırken Usta Finrod sesini bile çıkaramamıştı acıdan...
''KAPA ÇENENİ!'' dedi adam kızgınca. Eğer bu adam sesini kesmezse gene aynı şeyi yapacaktı...
Alatariel o an dona kalmıştı , Usta Finrod orda acı çekiyor ama kendisi çaresizce orda dikiliyordu. Gözleri dolmuştu , sadece ''Usta'' diye hüzünlüce haykırabilmişti. Acı , hiç olmadığı kadar can yakıcıydı...
Ve birden üstüne okların yağmur gibi yağdığını farketti ; hızlıca geliyorlardı , delik deşik etmek için... Alatariel daha fazla çaresi olmadığına karar verdi ve kendini arkasındaki karanlık uçuruma attı...
--------------------------------------------
''Kuş... Ya da solucan... Hepsi çok lezzetli.'' dedi bir kız sesi. Karanlığa karşı koyup gözlerini açmaya karar verdiğinde , tam tepesinde bir elinde ölü kuş , diğer elinde solucan tutan , dalgalı , hafif morumsu saçları ve dumanımsı gözleri olan , vücusunu kaplayan mor bir süit ve kollarında , bacaklarında kısaca heryerinde küçük bıçaklar olan bir kız gülümseyerek ona bakıyordu...
bu arada bu yabancı kızımız işde bu
Spoiler: 
   
 
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler: 
   

		  Wıshhhhh  Çok güzel olmuş
 Çok güzel olmuş  Kıskandım
  Kıskandım  
 
Devamını bekliyorum lütfen
  lütfen 
		  
 Çok güzel olmuş
 Çok güzel olmuş  Kıskandım
  Kıskandım  
 
Devamını bekliyorum
 lütfen
  lütfen 
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
		  Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^

| 3. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 40 mesaj ] | 
| Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız | 


![Ölümün Kemancısı [13.12.08]](https://www.anime.web.tr/images/tema/konu.gif) 
 



 
   




 hikayede hep ''gene'' demişin. ama bir kaç kitaba bak; 'yine' olarak kullanılıyor. yani onu düzeltirsen süper olcak
 hikayede hep ''gene'' demişin. ama bir kaç kitaba bak; 'yine' olarak kullanılıyor. yani onu düzeltirsen süper olcak  
  


 
 
 
 








 
   
