Ölümün Kemancısı [13.12.08] Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, Sonraki |
Yazar
Mesaj
26 Ksm 2008 18:05
yorumlar için hepinize çok teşekkür ederim ^^ bu arada giriş müziği hakkında da yorumlarınızı bekliyorum... Sizce nasıl bir seçimdi?
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
Ve gırtlağı sökülene kadar bu şekilde bağırıken sarsıntılar daha da arttı ve sonunda konsey binasının çatısı dayanamayıp çok şiddetli bir şekilde yıkıldı ; yoğun bir ateş hattına tutulmuştu bina ... Tutuşturulmuş barut bombaları binaya çarptıkça , kağıt gibi kıvrılıyordu heryer... Sarsıntı ve yıkıntıdan panik olan Alatariel bir şekilde zihninin boşaltıp kendine geldi ve Usta Finrod ile birlikte kaçmaya çalıştılar ; zar zor da olsa...
------------
Taştan yapılmış uzun bir yol gibi olan ana koridora geldiler ; yarısı gitmiş olan büyük kapıya doğru nefes nefese koşuyorlardı... Çıkış bir an önce yıkılmadan yetişmeliydiler... Alatariel ciğerleri koparak koşarken , Usta Finrod'un geride kaldığını farketti , yaşlılığı onun koşmasını engelliyordu... Hızlıca onun kolunu kaptı ve kaptığı gibi tüm gücüyle bir yandan çekiştirip diğer yandan da at gibi koşturuyordu... ''Hadi...Hadi!!''
Ve sonunda kapıdan kendilerini atmayı başardılar , çıkar çıkmaz bina büyük bir gümbürtüyle enkaz yığını haline geldi ; aralardan alevler tüm sıcaklığıyla yükseliyordu. Alatariel , arkasına bakma cesaretine kavuştuğu an , karşısındaki manzara onu canevinden vurmuştu...
Ölüler Ordusu bu sefer çok güçlüydü... Karada ilerleyen , barut bombaları fırlatan mancınıklarıyla gemileri hemen ilerlerindeydi... Heryer sanki cehennemden bir parça gibiydi ; ateşten ve yıkıntıdan başka birşey yoktu... Usta Finrod hemen Alatariel'i çekiştirdi ve onu , hiç bilmediği bir yere doğru götürmeye karar verdi ; artık zamanı gelmişti...
''Nereye gidiyoruz Finrod Usta?'' dedi Alatariel delirmiş bir şekilde. İnanılmaz derecede şok olmuştu o sahneden ; birde Usta Finrod'un çekiştirmesiyle iyice deliye dönmüştü.
''Gel buraya , sana birşey vermem lazım!'' dedi Usta Finrod kısa keserek...
Onu mağara gibi bir yere getirmişti , mağaranın ortasında ise gözü kör eden bir ışık vardı. Alatariel merakla sordu ;
''Bu nedir , Usta?'' dedi soğuk bir sesle. Ama saygısını yitirmeden söyledi bunu...
''Artık zamanı geldi... Alatariel , bu işte bizim yaşam kaynağımız... Bize yaşam veren güneş...'' dedi Usta Finrod yorgun ve yaşlı bir sesle. Ve devam etti ;
''Artık bu şehir eskisi gibi güvenli olmayacak... Al bunu...'' dedi ve ışıklar saçan kristali Alatariel'in eline tutuşturdu.
''Alatariel , bu sana emanet... Her ne pahasına olursa olsun , onu korumalısın. Hyborethian halkının yaşamı işte bu kristale bağlı. Şimdi kaç , Ölüm ordusu , onun peşinde...'' dedi Usta Finrod çabucak. Alatariel'in bu sözleri algılaması biraz zaman aldı ; yıllarca ona masal olarak anlatılan kutsal şey şimdi avuçlarındaydı. O an Usta Finrod'un söyledikleri onu dondurmuştu , herşey çok ani gelişiyordu... Birden onun ''Git!'' diye bağırmasıyla kendine geldi ve hızlıca koşmaya başladı ; nereye gittiğini bilmeden...
--------------
Koşuyordu nefes nefese... Ardından kanlı ayak izleri bırakırken bir yandan da lanetler savuruyordu ; daha geçen gün günbatımına baktığı tepe artık cesetlerle dolmuştu... Ayrıca bir orduyu daha yeni temizlemişti ; oldukça yorgundu ve üstü başı kemanıyla parçaladığı zavallı yaratıkların kanlarıyla kirlenmişti. Fazla ilerleyemeden yeni bir ordu karşısına çıkmıştı ; arkada ise bombalar fırlatan kara gemileri kıyamet makinesi gibi ilerliyordu , kapana kısılmıştı. Ama suratında hınzırca bir gülümseme belirdi ; kemanını gözün algılayamacağı bir hızla eline aldı ve iki gün önce bestelediği ölüm müziğini çalmaya başladı. Kemanın sesi oldukça güzeldi ; insanın ruhuyla konuşuyordu sanki... Fakat alışılmadık bir etki bırakıyordu ; keman çaldıkça çıkan kara büyü , Alatariel'in yönlendirmesiyle düşmanları parçalara ayırıyordu. Kopan kafalar , bacaklar , kollar her taraftaydı , havada vals ediyorlardı. Bir yandan ustaca kemanı çalarken diğer yandan da kılıçlardan kaçıyordu ; önce kıvrıl , sonra takla...
Böyle bir köşe kapmacanın sonunda kazanan yine Alatariel olmuştu , ama zaferinin tadını çıkaramadan koşmaya devam etti...
----------------
Ciğeri sökülse bile koşmaya devam eden Alatariel , oldukça yıpranmış bir köprü gördü , tüm gücünü toplayarak oraya doğru koşmaya devam etti. Plan basitti ; karşıya ulaşır ulaşmaz köprüyü yıkacaktı ; böylece düşman buraya geçemeyecekti.
Ama hiç tahmin etmediği birşey oldu köprüye adımını atar atmaz ; büyük bir gümbürtüyle dibi boyladı.
''Hayır!'' diye bağırdı Alatariel... Düşmesine ramak kala kendini toparladı ve yavaşça arkasına döndü... O an kalbini ateşten bir mızrak delmiş gibi hissetti ; karşısındakini görünce gözleri doldu birden... Usta Finrod , zincirlere bağlanmış şekilde yerde bir köpek gibi yatıyordu ; esir düşmüştü...
''Usta Finrod?''
bahalım ne olceahsss
------------
Taştan yapılmış uzun bir yol gibi olan ana koridora geldiler ; yarısı gitmiş olan büyük kapıya doğru nefes nefese koşuyorlardı... Çıkış bir an önce yıkılmadan yetişmeliydiler... Alatariel ciğerleri koparak koşarken , Usta Finrod'un geride kaldığını farketti , yaşlılığı onun koşmasını engelliyordu... Hızlıca onun kolunu kaptı ve kaptığı gibi tüm gücüyle bir yandan çekiştirip diğer yandan da at gibi koşturuyordu... ''Hadi...Hadi!!''
Ve sonunda kapıdan kendilerini atmayı başardılar , çıkar çıkmaz bina büyük bir gümbürtüyle enkaz yığını haline geldi ; aralardan alevler tüm sıcaklığıyla yükseliyordu. Alatariel , arkasına bakma cesaretine kavuştuğu an , karşısındaki manzara onu canevinden vurmuştu...
Ölüler Ordusu bu sefer çok güçlüydü... Karada ilerleyen , barut bombaları fırlatan mancınıklarıyla gemileri hemen ilerlerindeydi... Heryer sanki cehennemden bir parça gibiydi ; ateşten ve yıkıntıdan başka birşey yoktu... Usta Finrod hemen Alatariel'i çekiştirdi ve onu , hiç bilmediği bir yere doğru götürmeye karar verdi ; artık zamanı gelmişti...
''Nereye gidiyoruz Finrod Usta?'' dedi Alatariel delirmiş bir şekilde. İnanılmaz derecede şok olmuştu o sahneden ; birde Usta Finrod'un çekiştirmesiyle iyice deliye dönmüştü.
''Gel buraya , sana birşey vermem lazım!'' dedi Usta Finrod kısa keserek...
Onu mağara gibi bir yere getirmişti , mağaranın ortasında ise gözü kör eden bir ışık vardı. Alatariel merakla sordu ;
''Bu nedir , Usta?'' dedi soğuk bir sesle. Ama saygısını yitirmeden söyledi bunu...
''Artık zamanı geldi... Alatariel , bu işte bizim yaşam kaynağımız... Bize yaşam veren güneş...'' dedi Usta Finrod yorgun ve yaşlı bir sesle. Ve devam etti ;
''Artık bu şehir eskisi gibi güvenli olmayacak... Al bunu...'' dedi ve ışıklar saçan kristali Alatariel'in eline tutuşturdu.
''Alatariel , bu sana emanet... Her ne pahasına olursa olsun , onu korumalısın. Hyborethian halkının yaşamı işte bu kristale bağlı. Şimdi kaç , Ölüm ordusu , onun peşinde...'' dedi Usta Finrod çabucak. Alatariel'in bu sözleri algılaması biraz zaman aldı ; yıllarca ona masal olarak anlatılan kutsal şey şimdi avuçlarındaydı. O an Usta Finrod'un söyledikleri onu dondurmuştu , herşey çok ani gelişiyordu... Birden onun ''Git!'' diye bağırmasıyla kendine geldi ve hızlıca koşmaya başladı ; nereye gittiğini bilmeden...
--------------
Koşuyordu nefes nefese... Ardından kanlı ayak izleri bırakırken bir yandan da lanetler savuruyordu ; daha geçen gün günbatımına baktığı tepe artık cesetlerle dolmuştu... Ayrıca bir orduyu daha yeni temizlemişti ; oldukça yorgundu ve üstü başı kemanıyla parçaladığı zavallı yaratıkların kanlarıyla kirlenmişti. Fazla ilerleyemeden yeni bir ordu karşısına çıkmıştı ; arkada ise bombalar fırlatan kara gemileri kıyamet makinesi gibi ilerliyordu , kapana kısılmıştı. Ama suratında hınzırca bir gülümseme belirdi ; kemanını gözün algılayamacağı bir hızla eline aldı ve iki gün önce bestelediği ölüm müziğini çalmaya başladı. Kemanın sesi oldukça güzeldi ; insanın ruhuyla konuşuyordu sanki... Fakat alışılmadık bir etki bırakıyordu ; keman çaldıkça çıkan kara büyü , Alatariel'in yönlendirmesiyle düşmanları parçalara ayırıyordu. Kopan kafalar , bacaklar , kollar her taraftaydı , havada vals ediyorlardı. Bir yandan ustaca kemanı çalarken diğer yandan da kılıçlardan kaçıyordu ; önce kıvrıl , sonra takla...
Böyle bir köşe kapmacanın sonunda kazanan yine Alatariel olmuştu , ama zaferinin tadını çıkaramadan koşmaya devam etti...
----------------
Ciğeri sökülse bile koşmaya devam eden Alatariel , oldukça yıpranmış bir köprü gördü , tüm gücünü toplayarak oraya doğru koşmaya devam etti. Plan basitti ; karşıya ulaşır ulaşmaz köprüyü yıkacaktı ; böylece düşman buraya geçemeyecekti.
Ama hiç tahmin etmediği birşey oldu köprüye adımını atar atmaz ; büyük bir gümbürtüyle dibi boyladı.
''Hayır!'' diye bağırdı Alatariel... Düşmesine ramak kala kendini toparladı ve yavaşça arkasına döndü... O an kalbini ateşten bir mızrak delmiş gibi hissetti ; karşısındakini görünce gözleri doldu birden... Usta Finrod , zincirlere bağlanmış şekilde yerde bir köpek gibi yatıyordu ; esir düşmüştü...
''Usta Finrod?''
bahalım ne olceahsss
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
şu kızda çok güçlüymüş bee
çok güzel olmuş canım devam
çok güzel olmuş canım devam
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
işte yeni bölümmm ^^ acayip kısa oldu ama en kısa zamanda devamını yazacam ^^
''Ne kadar güzel bir manzara , değil mi?'' dedi gaddar ve zalim bir ses. Bu ses , Usta Finrod'u zincirlerle çekiştiren adamdan gelmişti. Gümüş zırhları ve kırmızı peleriniyle çok güçlü gözüküyordu. Acımasız gülüşü , insanda umut bırakmayacak kadar zalimceydi. Ve arkasındaki yüzlerce kişilik ordusuyla yenilmezdi o...
''Hadi Alatariel... fazla uğraştırmadan ver onu.'' dedi adam havalı tavırlarıyla. Bir elinde de zincirle Finrod'u çekiştiriyordu ; Alatariel'i ikna etmek kolay zannediyordu.
''ASLA!'' dedi Alatariel bağırarak. İnanılmaz kızmıştı ; hayatında kendini bu kadar kızgın ve intikam duygusuyla dolu olduğunu hatırlamıyordu. Gözleri ateşler saçıyordu ; adamın arkasındaki ordu umrumda bile değildi.
''BIRAK BENİ ALATARİEL! KAÇ!! ONU KORU!!'' diye bağırdı Usta Finrod sesini duyurmaya çalışırcasına. Oldukça zavallı bir haldeydi ; adamın ayakları altında bağlı bir köpek gibi yatıyordu. Yara bere içindeydi , bej cüppesinin kanlandığı apaçık belliydi.
''Ah hayatım , bu gibi şeylere hiç gerek yok'' dedi adam karşısındakini umutsuzluğa düşürecek kadar acımasız bir mutlulukla...
Alatariel sanki transa geçmişti ; anıları gözünün önünden geçiyordu. Annesinin öldürülüşü , Usta Finrod'la olan anıları , şehirdeki arkadaşları... İçindeki vahşi bir güç ayağa kalkmıştı , önüne kim gelirse gelsin , en güçlü ordular bile , onu yok edemezdi... Ne olursa olsun hayattaki tek varlığı Usta Finrod'u asla kaybetmeyecekti , asla!
Yavaşça elleri sırtına gitti , kemanını eline acımasız bir duruşla aldı ve yayını karşısıdnaki ezeli düşmanlarına kılıç gibi tutarak ateş gibi gözleriyle meydan okudu : Hadi sıkıysa gelin!
Usta Finrod'u zincirlerle tutan zırhlı adam dona kalmıştı ; onun böyle şaha kalkacağını hiç tahmin etmiyordu. Ama fazla uzun sürmezdi , arkasındaki koca ordu onu haklayacaktı...''ÖLDÜRÜN ONU!'' diye böğürdü adam karşısındaki kemancıya doğru işaret vererek...Tüm ordu ona doğru tam hız ilerlerken, ölümün kemancısı hazırdı artık , onlara ölümü tattırmaya...
------------------------------------------
Büyük savaştı , Alatariel kemanını çok kıvrak hareketleriyle çalarken , önüne gelen herkesi parçalıyordu ; bastığı yerler kan gölüne dönmüştü. Kendiside yaralanmıştı , düşmanlar tahmin ettiği kadar gerzek değildi... Ama savaşı Alatariel kazanmıştı , oldukça yorgun düşsede... Nefes nefese adamın arkasındaki geriye kalan ordunun gelmesini bekliyordu... Ne olursa olsun , hayat veren kristalide , Usta Finrod'uda koruyacaktı. Hayatı pahasına bile olsa...
''Neden Alatariel , neden? Bu kadar güç gösterisi niye...Nasıl olsa kaybedeceksin , hala daha niye direniyorsun?'' dedi adam umudu söküp atan bir sesle. Alatariel'i bu kadar yaralı ve yorgun görmek ona fırsat vermişti. Ve o da bunu sonuna kadar kullanacaktı...
''GİT ALATARİEL GİT!!!!''' diye bağırdı Usta Finrod nefesi yettiği kadarıyla. Alatariel gerçekten gitmeliydi , herşeyden önemlisi o kristaldi , onun yanlış ellere geçmemesi gerekirdi. Bu zavallı haliyle anca bağırabiliyordu , yorgundu , tükenmişti...
Ve aniden vücudunu dayanılmaz bir duygu kaplamıştı , acı... Adam , sesini kesmesi için ona uzun kılıcını saplamıştı , kanlar fışkırırken Usta Finrod sesini bile çıkaramamıştı acıdan...
''KAPA ÇENENİ!'' dedi adam kızgınca. Eğer bu adam sesini kesmezse gene aynı şeyi yapacaktı...
Alatariel o an dona kalmıştı , Usta Finrod orda acı çekiyor ama kendisi çaresizce orda dikiliyordu. Gözleri dolmuştu , sadece ''Usta'' diye hüzünlüce haykırabilmişti. Acı , hiç olmadığı kadar can yakıcıydı...
Ve birden üstüne okların yağmur gibi yağdığını farketti ; hızlıca geliyorlardı , delik deşik etmek için... Alatariel daha fazla çaresi olmadığına karar verdi ve kendini arkasındaki karanlık uçuruma attı...
--------------------------------------------
''Kuş... Ya da solucan... Hepsi çok lezzetli.'' dedi bir kız sesi. Karanlığa karşı koyup gözlerini açmaya karar verdiğinde , tam tepesinde bir elinde ölü kuş , diğer elinde solucan tutan , dalgalı , hafif morumsu saçları ve dumanımsı gözleri olan , vücusunu kaplayan mor bir süit ve kollarında , bacaklarında kısaca heryerinde küçük bıçaklar olan bir kız gülümseyerek ona bakıyordu...
bu arada bu yabancı kızımız işde bu
''Ne kadar güzel bir manzara , değil mi?'' dedi gaddar ve zalim bir ses. Bu ses , Usta Finrod'u zincirlerle çekiştiren adamdan gelmişti. Gümüş zırhları ve kırmızı peleriniyle çok güçlü gözüküyordu. Acımasız gülüşü , insanda umut bırakmayacak kadar zalimceydi. Ve arkasındaki yüzlerce kişilik ordusuyla yenilmezdi o...
''Hadi Alatariel... fazla uğraştırmadan ver onu.'' dedi adam havalı tavırlarıyla. Bir elinde de zincirle Finrod'u çekiştiriyordu ; Alatariel'i ikna etmek kolay zannediyordu.
''ASLA!'' dedi Alatariel bağırarak. İnanılmaz kızmıştı ; hayatında kendini bu kadar kızgın ve intikam duygusuyla dolu olduğunu hatırlamıyordu. Gözleri ateşler saçıyordu ; adamın arkasındaki ordu umrumda bile değildi.
''BIRAK BENİ ALATARİEL! KAÇ!! ONU KORU!!'' diye bağırdı Usta Finrod sesini duyurmaya çalışırcasına. Oldukça zavallı bir haldeydi ; adamın ayakları altında bağlı bir köpek gibi yatıyordu. Yara bere içindeydi , bej cüppesinin kanlandığı apaçık belliydi.
''Ah hayatım , bu gibi şeylere hiç gerek yok'' dedi adam karşısındakini umutsuzluğa düşürecek kadar acımasız bir mutlulukla...
Alatariel sanki transa geçmişti ; anıları gözünün önünden geçiyordu. Annesinin öldürülüşü , Usta Finrod'la olan anıları , şehirdeki arkadaşları... İçindeki vahşi bir güç ayağa kalkmıştı , önüne kim gelirse gelsin , en güçlü ordular bile , onu yok edemezdi... Ne olursa olsun hayattaki tek varlığı Usta Finrod'u asla kaybetmeyecekti , asla!
Yavaşça elleri sırtına gitti , kemanını eline acımasız bir duruşla aldı ve yayını karşısıdnaki ezeli düşmanlarına kılıç gibi tutarak ateş gibi gözleriyle meydan okudu : Hadi sıkıysa gelin!
Usta Finrod'u zincirlerle tutan zırhlı adam dona kalmıştı ; onun böyle şaha kalkacağını hiç tahmin etmiyordu. Ama fazla uzun sürmezdi , arkasındaki koca ordu onu haklayacaktı...''ÖLDÜRÜN ONU!'' diye böğürdü adam karşısındaki kemancıya doğru işaret vererek...Tüm ordu ona doğru tam hız ilerlerken, ölümün kemancısı hazırdı artık , onlara ölümü tattırmaya...
------------------------------------------
Büyük savaştı , Alatariel kemanını çok kıvrak hareketleriyle çalarken , önüne gelen herkesi parçalıyordu ; bastığı yerler kan gölüne dönmüştü. Kendiside yaralanmıştı , düşmanlar tahmin ettiği kadar gerzek değildi... Ama savaşı Alatariel kazanmıştı , oldukça yorgun düşsede... Nefes nefese adamın arkasındaki geriye kalan ordunun gelmesini bekliyordu... Ne olursa olsun , hayat veren kristalide , Usta Finrod'uda koruyacaktı. Hayatı pahasına bile olsa...
''Neden Alatariel , neden? Bu kadar güç gösterisi niye...Nasıl olsa kaybedeceksin , hala daha niye direniyorsun?'' dedi adam umudu söküp atan bir sesle. Alatariel'i bu kadar yaralı ve yorgun görmek ona fırsat vermişti. Ve o da bunu sonuna kadar kullanacaktı...
''GİT ALATARİEL GİT!!!!''' diye bağırdı Usta Finrod nefesi yettiği kadarıyla. Alatariel gerçekten gitmeliydi , herşeyden önemlisi o kristaldi , onun yanlış ellere geçmemesi gerekirdi. Bu zavallı haliyle anca bağırabiliyordu , yorgundu , tükenmişti...
Ve aniden vücudunu dayanılmaz bir duygu kaplamıştı , acı... Adam , sesini kesmesi için ona uzun kılıcını saplamıştı , kanlar fışkırırken Usta Finrod sesini bile çıkaramamıştı acıdan...
''KAPA ÇENENİ!'' dedi adam kızgınca. Eğer bu adam sesini kesmezse gene aynı şeyi yapacaktı...
Alatariel o an dona kalmıştı , Usta Finrod orda acı çekiyor ama kendisi çaresizce orda dikiliyordu. Gözleri dolmuştu , sadece ''Usta'' diye hüzünlüce haykırabilmişti. Acı , hiç olmadığı kadar can yakıcıydı...
Ve birden üstüne okların yağmur gibi yağdığını farketti ; hızlıca geliyorlardı , delik deşik etmek için... Alatariel daha fazla çaresi olmadığına karar verdi ve kendini arkasındaki karanlık uçuruma attı...
--------------------------------------------
''Kuş... Ya da solucan... Hepsi çok lezzetli.'' dedi bir kız sesi. Karanlığa karşı koyup gözlerini açmaya karar verdiğinde , tam tepesinde bir elinde ölü kuş , diğer elinde solucan tutan , dalgalı , hafif morumsu saçları ve dumanımsı gözleri olan , vücusunu kaplayan mor bir süit ve kollarında , bacaklarında kısaca heryerinde küçük bıçaklar olan bir kız gülümseyerek ona bakıyordu...
bu arada bu yabancı kızımız işde bu
Spoiler:
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
Wıshhhhh Çok güzel olmuş Kıskandım
Devamını bekliyorum lütfen
Devamını bekliyorum lütfen
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
3. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 40 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |