PARADOXAL GENOCİDE (Paradoksal Soykırım) |
|
Yazar
Mesaj
Not: Part 1'da Romantizm ve dramdan çok ana hatları ortaya koydum. Part 1 den sonra Romantizm belli olacak.
Chapter 1: The Beginning of the Genocide
MS. 463 yılında Buken devleti adında küçük bir devlet kuruldu. Küçüklerdi ama kısa süre içerisinde yer altı kaynaklarını çok iyi işleyebilir ve satabilir hale geldiler. Demiri de çok iyi işleyebildikleri için silah yapımında çok kısa sürede ustalaştılar. Ana dilleri yoktu. İnançları onlarda telepatiyi güçlendirmiş ve zihin okumayı çözmüşlerdi. Bu yüzden insanlar kısa süre içinde kötü şeyler düşünmekten vazgeçtiler ama düşünmeyenler de yok değildi. Ülkeyi yöneten kimse yoktu; ancak çok büyük bir dayanışma vardı. Kimse kimseyi yalnız bırakmıyordu. Birisine karşı üstün olmak yerine hep beraber olmayı tercih ediyorlardı. Buken devleti duygulara değil mantığa bağlı zihni tercih ediyorlardı. Duyguların onları yönetmesine asla izin vermiyorlardı. Mantık ve sorgulamadan yanaydılar.
6 yıl sonra MS. 469’da diğer devletler, yakın olduğu için de özellikle Japonya, Buken devletinin çok geliştiğini gördüler ve ellerindeki en iyi askerleri toplayarak Buken devletine saldırmaya karar verdiler. Neredeyse Buken devletinin nüfus sayısı kadar asker o gün Buken devletini yok etmenin eşiğine geldiler. Buken devletinin hiç askeri yoktu. Buken devletinin askere ihtiyacı da yoktu. Buken devleti gerekli gücü elementlerden alıyorlardı. Buken devleti büyücü bir devletti ve yaşadıkları coğrafi konumun avantajı adeta onların yaşamasını sağlıyordu. O gün dev ordu, savaşmak için geldiğinde karşısında asker değil, alev duvarı, dev dalgalar, topraktan canavarlar ve dev fırtınalar gördüler. Askerlerin hiçbirisi o gün sağ çıkamadı…
MS. 472’de Buken devleti diğer devletlerden daha güçlü olduklarını fark edip dünyadaki bütün devletlere savaş açtılar. Devletler bir önceki savaşın yenilgisini hazmedemeden Buken devletinin onlara üstünlük sağlamaya çalışmasına iyice sinirlendiler ve kadın, çocuk, engelli, hamile kim varsa bütün insanları savaşa hazırladılar. Savaşa gitmeyi reddeden ölüm cezasına çarptırılacaktı. Buken devletinin mantığı ve gücü ile dünya devletlerinin öfkesi ve insan fazlalığı karşı karşıyaydı. Mantıkla yönetilen zihnin en önemli sorunu duyguların kullanılmamasıydı. Bu Buken devletine göre bir “Zayıflık” tı. Buken devleti o gün “Zayıflığının Olmaması” nedeniyle kadın, çocuk, engelli, hamile ayırt etmeden dünyada soykırım denilecek kadar insan öldürdü.
Buken devletinin dünyadaki tek hakim olmasıyla birlikte dünyanın nüfusu sürekli arttı ancak Bukenler mutsuz olmaya başlamışlardı. Artık “Koskoca Dünya’nın hakimi Bukenler her yerin sahibi ancak burada oturmuş öylece hayatlarını geçiriyorlar” diye düşünmeye başlamışlardı. Sonunda hırs gözlerini kör etti ve Yapabilecekleri en kötü şeyi yaptılar.
“BİZ TANRILARI BİLE YENERİZ ! ! !”
Tanrılar bu söze çok sinirlendiler ve onlara evrende ne kadar küçük olduklarını göstermek için bir yeni bir boyut açtılar. Yeni boyutta 12 tane hepsi birbirinden güçlü uygarlık vardı. Bir Kara delik açıp Bukenleri o boyuta attılar ve:
“BU BOYUTA HAKİM OLAN UYGARLIK TANRILARLA SAVAŞMAYI HAK EDEN UYGARLIK OLACAK ! ! !”
Chapter 1: The Beginning of the Genocide
MS. 463 yılında Buken devleti adında küçük bir devlet kuruldu. Küçüklerdi ama kısa süre içerisinde yer altı kaynaklarını çok iyi işleyebilir ve satabilir hale geldiler. Demiri de çok iyi işleyebildikleri için silah yapımında çok kısa sürede ustalaştılar. Ana dilleri yoktu. İnançları onlarda telepatiyi güçlendirmiş ve zihin okumayı çözmüşlerdi. Bu yüzden insanlar kısa süre içinde kötü şeyler düşünmekten vazgeçtiler ama düşünmeyenler de yok değildi. Ülkeyi yöneten kimse yoktu; ancak çok büyük bir dayanışma vardı. Kimse kimseyi yalnız bırakmıyordu. Birisine karşı üstün olmak yerine hep beraber olmayı tercih ediyorlardı. Buken devleti duygulara değil mantığa bağlı zihni tercih ediyorlardı. Duyguların onları yönetmesine asla izin vermiyorlardı. Mantık ve sorgulamadan yanaydılar.
6 yıl sonra MS. 469’da diğer devletler, yakın olduğu için de özellikle Japonya, Buken devletinin çok geliştiğini gördüler ve ellerindeki en iyi askerleri toplayarak Buken devletine saldırmaya karar verdiler. Neredeyse Buken devletinin nüfus sayısı kadar asker o gün Buken devletini yok etmenin eşiğine geldiler. Buken devletinin hiç askeri yoktu. Buken devletinin askere ihtiyacı da yoktu. Buken devleti gerekli gücü elementlerden alıyorlardı. Buken devleti büyücü bir devletti ve yaşadıkları coğrafi konumun avantajı adeta onların yaşamasını sağlıyordu. O gün dev ordu, savaşmak için geldiğinde karşısında asker değil, alev duvarı, dev dalgalar, topraktan canavarlar ve dev fırtınalar gördüler. Askerlerin hiçbirisi o gün sağ çıkamadı…
MS. 472’de Buken devleti diğer devletlerden daha güçlü olduklarını fark edip dünyadaki bütün devletlere savaş açtılar. Devletler bir önceki savaşın yenilgisini hazmedemeden Buken devletinin onlara üstünlük sağlamaya çalışmasına iyice sinirlendiler ve kadın, çocuk, engelli, hamile kim varsa bütün insanları savaşa hazırladılar. Savaşa gitmeyi reddeden ölüm cezasına çarptırılacaktı. Buken devletinin mantığı ve gücü ile dünya devletlerinin öfkesi ve insan fazlalığı karşı karşıyaydı. Mantıkla yönetilen zihnin en önemli sorunu duyguların kullanılmamasıydı. Bu Buken devletine göre bir “Zayıflık” tı. Buken devleti o gün “Zayıflığının Olmaması” nedeniyle kadın, çocuk, engelli, hamile ayırt etmeden dünyada soykırım denilecek kadar insan öldürdü.
Buken devletinin dünyadaki tek hakim olmasıyla birlikte dünyanın nüfusu sürekli arttı ancak Bukenler mutsuz olmaya başlamışlardı. Artık “Koskoca Dünya’nın hakimi Bukenler her yerin sahibi ancak burada oturmuş öylece hayatlarını geçiriyorlar” diye düşünmeye başlamışlardı. Sonunda hırs gözlerini kör etti ve Yapabilecekleri en kötü şeyi yaptılar.
“BİZ TANRILARI BİLE YENERİZ ! ! !”
Tanrılar bu söze çok sinirlendiler ve onlara evrende ne kadar küçük olduklarını göstermek için bir yeni bir boyut açtılar. Yeni boyutta 12 tane hepsi birbirinden güçlü uygarlık vardı. Bir Kara delik açıp Bukenleri o boyuta attılar ve:
“BU BOYUTA HAKİM OLAN UYGARLIK TANRILARLA SAVAŞMAYI HAK EDEN UYGARLIK OLACAK ! ! !”
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 5 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |