Çarkın Kanlı Dişleri / 5. Bölüm Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Zerinda
bi espri yaptık olay çıktı... neyse ilgili şahsiyetlerden ve ayrıtten zerinda, senden de özür dilerim
hikaye bittiyse tabiki okuycam allah allah
hatta okuyorum şu anda, bitsin hepsi yorumumu da editliycem buraya
okunduktan sonra gelen edit:::
Zerinda, bayıldım gene süper ötesi bir iş çıkarmışsın. Anlatımına alışığım zaten, güzel yazıyorsun gerçekten
ps: bu lennon bana hiç de tekin biri gibi gelmedi
ayrıca yedeklenmiş olması dolayısıyla devamı için heyecan yaparken içimde bir acaba da oluşmadı hadi hayırlısı devamını bekliyorum klavyene sağlık
hikaye bittiyse tabiki okuycam allah allah
hatta okuyorum şu anda, bitsin hepsi yorumumu da editliycem buraya
okunduktan sonra gelen edit:::
Zerinda, bayıldım gene süper ötesi bir iş çıkarmışsın. Anlatımına alışığım zaten, güzel yazıyorsun gerçekten
ps: bu lennon bana hiç de tekin biri gibi gelmedi
ayrıca yedeklenmiş olması dolayısıyla devamı için heyecan yaparken içimde bir acaba da oluşmadı hadi hayırlısı devamını bekliyorum klavyene sağlık
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Zerinda
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Zerinda, Moody
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Zerinda
@Rili: Öncelikle, çook teşekkürler. Bu hikaye hazırlık olacak, diğerinin daha iyi olabilmesi için. Aslında esas heyecan henüz başlamadı, umarım başladığında da beğenirsin. =) Ve hikayenin ağır olması meselesine gelince, Barkın ile konuştuğumuzda birazcık üzülmüştüm, başka olayların sebebiyle de, bir de FF'ye o kadar zaman ayırmama rağmen okuyucum olmayınca sinirlerim bozulmuştu. Sanırım Barkın da bir nevi beni savunmak istedi, o cümlesi ağır kaçtı ama galiba onu kast etmek değildi amacı.
@bulusan: Sana da teşekkürler! =) Lennon'ın tekin olup olmadığını söylemek spoiler vermek olacak sanırım. Ama Shiliew, Lennon'dan daha mı tekin? İçen, kızlarla sık sık vakit geçiren, kızları eğlence malzemesi gören, alkolik, sigarası olan, tepesi sık sık atan, biraz kıskanç bir tip. Yani, pek belli olmaz, hangisi tekin hangisi değil.
@Get A Life: Sana da çook teşekkürler. Mecbur yavaş ilerleyecek ilk başlarda, kısa zaman içinde hızlanacağına inanabilirsin.
Bunun dışında, Horrible Bosses'ı hiç izlemedim/okumadım, duymadım, bilmiyorum, senaryodan da habersizim. ama kimse o senaryonun gerçek çözüm olduğunu söylemedi.
Bekleyip göreceğiz.
Şu sıralar korkunç meşgulüm, onun için bir sonraki bölüm 1-2 gün gecikecek, yazdığım bölümler şu an elimin altında olan bilgisayarda yok onun için ekleyemiyorum, ancak kendi bilgisayarıma kavuştuğumda mümkün olacak.
Ve yorumlayan herkese sonsuuuz teşekkürler. Bir anda okuyucum arttı amanın çok mutlu oldum.
@bulusan: Sana da teşekkürler! =) Lennon'ın tekin olup olmadığını söylemek spoiler vermek olacak sanırım. Ama Shiliew, Lennon'dan daha mı tekin? İçen, kızlarla sık sık vakit geçiren, kızları eğlence malzemesi gören, alkolik, sigarası olan, tepesi sık sık atan, biraz kıskanç bir tip. Yani, pek belli olmaz, hangisi tekin hangisi değil.
@Get A Life: Sana da çook teşekkürler. Mecbur yavaş ilerleyecek ilk başlarda, kısa zaman içinde hızlanacağına inanabilirsin.
Bunun dışında, Horrible Bosses'ı hiç izlemedim/okumadım, duymadım, bilmiyorum, senaryodan da habersizim. ama kimse o senaryonun gerçek çözüm olduğunu söylemedi.
Bekleyip göreceğiz.
Şu sıralar korkunç meşgulüm, onun için bir sonraki bölüm 1-2 gün gecikecek, yazdığım bölümler şu an elimin altında olan bilgisayarda yok onun için ekleyemiyorum, ancak kendi bilgisayarıma kavuştuğumda mümkün olacak.
Ve yorumlayan herkese sonsuuuz teşekkürler. Bir anda okuyucum arttı amanın çok mutlu oldum.
Everyone is alone. Everyone is empty. People have no longer any need of others. You can always find a substitute for any talent. Any relationship can be replaced. I've grown sick of a world like that… - Shougo Makishima
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Moody
Zerinda yazmış:
o da doğru gerçi
neyse bekleyip görücez
3 bölümü de okudum Zerinda...
Bu sitede polisiye ff yayınlayan hizashi ve berenasan aklıma geldi... Onların ff si benim için hala unutulmazlar arasında...
Neyse şimdi seninkine gelelim...
Öncelikle seni tebrik ediyorum... Zor bir tema seçmişsin... Herkes buna cesaret edemez... Umarım sonuna kadar gidebilirsin... Ve dilerim yazmayı düşündüğün romana da güzel katkıları olur...
Anlatmak istediğin şeyler, hikayenin gidişatı vs. gerçekten çok iyi... Ancak bence fazla betimleme yapıyorsun... Hikayede seni yavaşlatan en önemli unsur bu... Bazı şeyleri okuyucunun hayal gücüne bırakmalısın... Yani mesela basit bir kan alma olayını bile ayrıntılı olarak anlatmışsın... Buna gerek yok... (Bölümlerinden paragraflar alıntılayarak da örnek vermek isterdim ama şu an buna vaktim yok...)
Betimlemelere dikkat edersen ve diyalogları gereksiz betimlemelerle fazla kesmezsen hem bazı sahneleri canlandırmada okuyucuya da kendinden bir şeyler katma fırsatı verebilir hem betimlemeler azalacağından bir bölüme daha fazla sahne iliştirebilir hem de diyaloglar akışkan olduğundan hikayene daha fazla akıcılık katmayı sağlayabilirsin...
Bölümlerini özetlersek; İki arkadaşın olay analizi - 1. bölüm, Hastane Ziyareti - 2. bölüm, Lennon'la tanışma ve yemek - 3. bölüm
Bundan sonra bölümlerinde daha fazla sahne görmek isterim doğrusu...
He bir de okuyucu azlığından söz edilmiş...
Belirteyim ki, bu durum kesinlikle hikayenin kötü olduğu anlamına gelmez...
Şu aralar ff okuyan pek üye yok... Buna ben de dahilim aslında... İşte öyle arada okuyorum... Sürekli okumam için ise gerçekten beni bağlayıcı unsurların olması ve olayların beni sürüklemesi gerek... Çoğu kişinin de (benim gibi arada okuyanların) böyle düşündüğünü sanıyorum... Büyük ihtimalle yazdığın ff hareketlendikçe takip edenler de artacaktır... Ama tabii yine de bölümlerin sadece bir sahneyi anlattığı, buna rağmen uzun oldukları ve bir de ff nin teması polisiye olduğu için okumaya niyetlenmeyenler de olabilir...
Hikayenin canlılık kazanması için ise ille de olayların açığa çıkmaya başladığı zamanı beklemeye gerek yok... Aksine, bu bilinmezlik durumu insanı daha da içe çekebilir... Ve bu olay, bölümdeki sahne sayısına, betimleme orantısına, diyalog çokluğuna ve durumuna göre ani gelişen olaylara bağlıdır biraz...
Polisiye hikayelerdeki bir önemli unsur da sağ gösterip sol vurmaktır... Ama bunu gizliden gizliye yapmak gerekir... Aşırı aşikar olan bir hedef saptırma girişimi okuyucuya cazip gelmez... Yazar, bu konuda kelimeleri gerçekten iyi seçmeli ve olayları çok iyi işlemeli... Bu durum da okuyucuyu hikayeye bağlar ki bunları senin de bildiğine eminim...
Şunu da belirteyim ki benim adamım şimdilik Lennon...
Diğer bölüm için iyi çalışmalar sana...
Bu sitede polisiye ff yayınlayan hizashi ve berenasan aklıma geldi... Onların ff si benim için hala unutulmazlar arasında...
Neyse şimdi seninkine gelelim...
Öncelikle seni tebrik ediyorum... Zor bir tema seçmişsin... Herkes buna cesaret edemez... Umarım sonuna kadar gidebilirsin... Ve dilerim yazmayı düşündüğün romana da güzel katkıları olur...
Anlatmak istediğin şeyler, hikayenin gidişatı vs. gerçekten çok iyi... Ancak bence fazla betimleme yapıyorsun... Hikayede seni yavaşlatan en önemli unsur bu... Bazı şeyleri okuyucunun hayal gücüne bırakmalısın... Yani mesela basit bir kan alma olayını bile ayrıntılı olarak anlatmışsın... Buna gerek yok... (Bölümlerinden paragraflar alıntılayarak da örnek vermek isterdim ama şu an buna vaktim yok...)
Betimlemelere dikkat edersen ve diyalogları gereksiz betimlemelerle fazla kesmezsen hem bazı sahneleri canlandırmada okuyucuya da kendinden bir şeyler katma fırsatı verebilir hem betimlemeler azalacağından bir bölüme daha fazla sahne iliştirebilir hem de diyaloglar akışkan olduğundan hikayene daha fazla akıcılık katmayı sağlayabilirsin...
Bölümlerini özetlersek; İki arkadaşın olay analizi - 1. bölüm, Hastane Ziyareti - 2. bölüm, Lennon'la tanışma ve yemek - 3. bölüm
Bundan sonra bölümlerinde daha fazla sahne görmek isterim doğrusu...
He bir de okuyucu azlığından söz edilmiş...
Belirteyim ki, bu durum kesinlikle hikayenin kötü olduğu anlamına gelmez...
Şu aralar ff okuyan pek üye yok... Buna ben de dahilim aslında... İşte öyle arada okuyorum... Sürekli okumam için ise gerçekten beni bağlayıcı unsurların olması ve olayların beni sürüklemesi gerek... Çoğu kişinin de (benim gibi arada okuyanların) böyle düşündüğünü sanıyorum... Büyük ihtimalle yazdığın ff hareketlendikçe takip edenler de artacaktır... Ama tabii yine de bölümlerin sadece bir sahneyi anlattığı, buna rağmen uzun oldukları ve bir de ff nin teması polisiye olduğu için okumaya niyetlenmeyenler de olabilir...
Hikayenin canlılık kazanması için ise ille de olayların açığa çıkmaya başladığı zamanı beklemeye gerek yok... Aksine, bu bilinmezlik durumu insanı daha da içe çekebilir... Ve bu olay, bölümdeki sahne sayısına, betimleme orantısına, diyalog çokluğuna ve durumuna göre ani gelişen olaylara bağlıdır biraz...
Polisiye hikayelerdeki bir önemli unsur da sağ gösterip sol vurmaktır... Ama bunu gizliden gizliye yapmak gerekir... Aşırı aşikar olan bir hedef saptırma girişimi okuyucuya cazip gelmez... Yazar, bu konuda kelimeleri gerçekten iyi seçmeli ve olayları çok iyi işlemeli... Bu durum da okuyucuyu hikayeye bağlar ki bunları senin de bildiğine eminim...
Şunu da belirteyim ki benim adamım şimdilik Lennon...
Diğer bölüm için iyi çalışmalar sana...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Zerinda
@Mangaka: Yorumun için çoook teşekkür ederim.
Betimleme meselesinde, betimlemeleri doğru yere oturtmayı başaramadım, o konuda gerçekten haklısın. O yazdıkça oturacak, uzun zamandır böyle ciddi bir konuya girişmediğimden paslanmışım. ^^'
Ama kan alma olayında pek bir betimleme yok, kızın eşyaları alması ve kan alması anlatılıyor, yani direk "kanını aldı" demem mi gerekiyordu ki? Yanlış anlama, yanlış betimleme ve yavaşlamaya sebep olan birçok yer var ama kan almada yanlışlık olmadığını düşünüyorum sadece.
Şimdi benim tarzım da bu biraz, yani ben genel olarak betimlemelere ağırlık veren biriyim, bu tarzda hikaye ve olaylarda betimlemenin tipine çok özen göstermek gerekiyor ve ben de yeterince titiz davranmıyorum sanırım. Ona daha çok dikkat edeceğim.
Sağ gösterip sol vurma olayında gerçekten iyi olduğuma emin olabilirsin. Hatta okurlarımdan biri bana geçen sene "Küfür yemekten zevk mi alıyorsun" tarzı bir laf etmişti bu sebepten. :S
Hikayenin içine çekmesi için heyecan gerekli. Olayın çözülmesi değil. Kuru kuruya çözülmesi anlam ifade etmez. Sana kesinlikle katılıyorum.
Ve yorumun için tekrar teşekkürler.
NOT: Lennon ya, Lennon müthiştir.
Betimleme meselesinde, betimlemeleri doğru yere oturtmayı başaramadım, o konuda gerçekten haklısın. O yazdıkça oturacak, uzun zamandır böyle ciddi bir konuya girişmediğimden paslanmışım. ^^'
Ama kan alma olayında pek bir betimleme yok, kızın eşyaları alması ve kan alması anlatılıyor, yani direk "kanını aldı" demem mi gerekiyordu ki? Yanlış anlama, yanlış betimleme ve yavaşlamaya sebep olan birçok yer var ama kan almada yanlışlık olmadığını düşünüyorum sadece.
Şimdi benim tarzım da bu biraz, yani ben genel olarak betimlemelere ağırlık veren biriyim, bu tarzda hikaye ve olaylarda betimlemenin tipine çok özen göstermek gerekiyor ve ben de yeterince titiz davranmıyorum sanırım. Ona daha çok dikkat edeceğim.
Sağ gösterip sol vurma olayında gerçekten iyi olduğuma emin olabilirsin. Hatta okurlarımdan biri bana geçen sene "Küfür yemekten zevk mi alıyorsun" tarzı bir laf etmişti bu sebepten. :S
Hikayenin içine çekmesi için heyecan gerekli. Olayın çözülmesi değil. Kuru kuruya çözülmesi anlam ifade etmez. Sana kesinlikle katılıyorum.
Ve yorumun için tekrar teşekkürler.
NOT: Lennon ya, Lennon müthiştir.
Everyone is alone. Everyone is empty. People have no longer any need of others. You can always find a substitute for any talent. Any relationship can be replaced. I've grown sick of a world like that… - Shougo Makishima
Zerinda yazmış:
Haklı olabilirsin Zerinda... Kan alma olayını belki de gerçekten öyle anlatman gerekiyordu... Zaten burada benim anlatmak istediğim şey biraz da hikayede fazla duraklamaya sebep olan anlardan biri olmasıydı... Hani yani yavaş yavaş hastane olayına gelip orada da dört beş paragraf boyunca kan alma sahnesini okumak insanı heyecanlandırmıyor... Yavan geliyor... Mesela en azından bayan karakter kan alırken hasta veya Shiliew biraz konuşsa, kan alma esnası sırasında bu gibi değişik eylem ve düşüncelere de odaklansak fena olmazdı... Zaten sıradan betimlemeler tek başlarına anlam ifade etmezler... Sadece okur ve geçeriz... Umarım anlatabilmişimdir...
Sağ gösterip sol vuracağın olay, bende şimdiden merak konusu...
Bu arada da Lennon ne açıdan müthiş acaba? Bu da ayrı bir merak...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Zerinda
5. sayfa (Toplam 8 sayfa) [ 73 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |