Saf Arkadaşlık Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
Yazar
Mesaj
*İsimleri Türkçe seçmeme rağmen Japon ünvan eklerini kullanmadan edemedim
*Hikayemin 3 bölümü hazır yavaş yavaş yayınlıyorum
*Perde ismini seçtim neden bilmiyorum :p Perdeleri de ayrı ayrı bölümlere ayırdım
Umarım beğenirsiniz ^^
Perde - 1
Perde- 2
Perde-3
Lisede tekrar karşılaşmamız da tam bir rastlantıydı. Hatta nasıl olduysa aynı sınıftaydık. Lisede çok değişmişti. Sekizinci sınıftaki halinden eser yoktu.
Üstelik aynı kıza aşık olmuştuk. Sürekli benim kızın ela gözlerinden bahsetmesi sinirime dokunuyordu. Aslında ben, onun gülümsemesine aşık... Murat :
-Ooo... Muti... Seni gidi çapkın seni... Eee madem yengeye asılmış neden onu korumaya çalışıyorsun. Korcan’a bir tane de sen koycan gitsin.
-Korcan her şeye rağmen benim arkadaşımdı. Böyle bir şey yüzünden arkadaşlığımıza son verseydim kendimden nefret ederdim. Sadece havalanması sinirime gitmişti.
-Yengeyi anlatsana Muti... Adı ne? Aşık Muti’yi hayal edemiyorum <3
-Ne anlatayım ki. Artık ona karşı bir şey de hissetmiyorum. Muti kendinin duyabileceği kısık sesle mırıldanarak: Hem benim hoşlandığın kimse de var... Bu benim zaten aşık halim
Murat:
-Ha ne dedin duymadım? Neyse benim içinde böyle çabalarsın değil mi Muti? Ha? Biz arkadaş değil miyiz? Muti kızararak:
-Gerçekten arkadaş olduğumuzu mu düşünüyorsun Murat San. Sadece aynı işte, aynı iş yerinde çalışan iki kişiyiz sanıyordum.
-Korcan sana arkadaş olmanız için rüşvet falan mı verdi? Gerçekten de insanlara karşı çok soğuksun. Üstelik ben burayı sıcak bir yuva olarak görüyorum. Nasıl bir çocukluk geçirdin merak ediyorum.
Sen anlatırken evin işi gecikiyor. Aniden soğuyan havalar yüzünden romatizma ağrılarım beter oldu. Bugün biraz tembellik yapabiliriz Almina ve Akad Sama’ya yakalanmadığımız sürece. Sen anlatmaya devam et. Kor-chan’ın okuldan atılma hikâyesi bende pek merak uyandırmadı ama.
Murat ile Muti konuşmaya iyice dalmışlardı ki Akad’ın olağandışı sofradan hemen kalkması meselesini düşünemediler bile. Akad, şirketlerinin hayati bağı olan Koordinat Müdür Ateş Tarkan ile görüşmeye gitmişti. Korcan’ın batmaktaki küçük işletmesi ve hapishaneye düşme ihtimali bu ikiliyi bir araya getirmişti. Ateş- sanın işi başından aşkın; birbiriyle bağlantılı olan birimlerin bütün haliyle ilgilenmek çor işti. Ateşi görüşmenin konusunu bildiğinden hemen konuya girmek istedi.
“Size inanamıyorum Akad sama. Şu küçük işletmeyi almak inanın bizim zararımıza. İçinde küçük ir kıymak parçası bile kalmamış kereste deposu ile ne yapmayı düşünüyorsunuz. Dahası Halı Yıkama ve Yağlama Şirketi’mizin kerestecilikle ne gibi faaliyetleri olabilir ki. Ayırca Korcan sanın borçlarını ödemekten de bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın. Patronuma karşı haddimi aştım. Bu şirket benim için her şey ve bir adımımız için benim bin günüm ve bin uykusuz gecem geçiyor. İlerlemek, gelişmek güzel şeyler ancak günümüz işletmelerin kendi iyilikleri için küçülme politikalarını benimsediklerini görüyoruz.
Ateş, bütün hışımıyla kereste işletmesini kendi bünyelerine katılmaması gerektiğini anlatırken, patronuna büyük bir kabalık yaptığının da farkındaydı. Kendini haklı çıkartan özür dilemesinden sonra önceki kabalıklarını unutturacak -üniversitede okuduğu bülüm olan İşletme derslerinden öğrendiklerini gururla bir ifadeyle anlatmıştı.
“Haklısın Ateş-san. Ayrıca senin Erikli Halı Yıkama ve Yağlama Şirketi’yle ilgili iyi niyetlerini bildiğimden sana kızmıyorum da.
Akad’ın bu sözleri Ateş’i biraz olsun utandırmıştı. Akad’ın yerinde başka birisi olsaydı asla bu kadar hoşgörülü olmazdı.
Ateş, eve gidince 100 kez şınav, 100 kez de mekik çekeceğim diye kendini cezalandırmayı düşünüyordu.
“İyiliğimi düşündüğünüz için teşekkür ederim.” diye devam etti Akad. “ Üzerindeki şu uçuk pembe gömlekten nefret ediyorum.”
Ateş, psikolojik baskının farkındaydı. Korcan’ın ailelerine katılma meselesinin kapanmasını isteyen Ateş, konuya odaklanamadığından saatlerdir içinde bulunduğu kafeye göz attı. Akad’ın söylediklerine sadece kafayı sallayıp, akşama eve gittiğinde kendisini karşılayacak güzel eşinin hayalini kurmaya başladı.
Patronu Akad sama güçlü bir insandı. Kötü bir şey olduğunu sezecek olsaydı asla bu işe kalkışmazdı zaten.
Murat: “ Sıcak çay getirdim... Derinlere fazla dalma Muti. Boğulursun.”
Muti: “ Ha.... Ne dedin. Ben devam edeyim. Korcan öyle çalışkan değildi. Dediğim gibi çift dikişe üçüncüyü ilave edemedi.
- Çift dikiş?
- Her seneyi iki kere okumak... Lise jargonunda böyle
- Neyse ki hiç ergen olmadım.
- ?
- Çocukluğumdan direk yetişkinliğe atladım. Öyle televizyonda izlediğim gibi isyankarlık dönemim olmadı.
Derin bir sessizlik koptu. Keşke senin gibi biri olsaydım diye içinden geçirdi Muti
Murat: “Korcan’ın aramıza katılmasını istemiyorsun hala değil mi?”
Muti: “ Dün geceden beridir aynı şeyi düşünüyorum. Onun da benim gibi olmasını istemiyorum.
- Hapishaneye düşeceği söylentileri var. Ayrıca bizim halimize nolmuş. Ayıp bir şey mi yapıyoruz
Muti yanlış bir şey söylediğinin farkındaydı da o an. Üzüntülü anında Murat’ın kendisini anlamasını bekledi. Biliyordu ayıp değildi de
Murat heyecanlı bir şekilde anlatmaya devam etti : “^Ben sırf bu meslek için *KHSS’den tam puan aldım ve böyle iyi bir yere yerleştim. Sırf iyi bir malikanede iş görebilmek için gitmediğim kurs, katılmadığım seminer kalmadı. İnternetten gün be gün kurs ve seminer günlerini takip ettiğim oluyordu. Siz iflas etmiş büyük patron oğulları işimize göz koyuyorlar. Devlet kapısında torpilden sonra şimdi de burada
Muti, durumun bu olmadığını sadece iş çökertenlerin ego tatmini amaçlı böyle yaptıklarını açıklamak istese de içinden gelmedi.
*kahya ve hizmetçilik seçme sınavı
*Hikayemin 3 bölümü hazır yavaş yavaş yayınlıyorum
*Perde ismini seçtim neden bilmiyorum :p Perdeleri de ayrı ayrı bölümlere ayırdım
Umarım beğenirsiniz ^^
Perde - 1
Spoiler:
Perde- 2
Spoiler:
Perde-3
Lisede tekrar karşılaşmamız da tam bir rastlantıydı. Hatta nasıl olduysa aynı sınıftaydık. Lisede çok değişmişti. Sekizinci sınıftaki halinden eser yoktu.
Üstelik aynı kıza aşık olmuştuk. Sürekli benim kızın ela gözlerinden bahsetmesi sinirime dokunuyordu. Aslında ben, onun gülümsemesine aşık... Murat :
-Ooo... Muti... Seni gidi çapkın seni... Eee madem yengeye asılmış neden onu korumaya çalışıyorsun. Korcan’a bir tane de sen koycan gitsin.
-Korcan her şeye rağmen benim arkadaşımdı. Böyle bir şey yüzünden arkadaşlığımıza son verseydim kendimden nefret ederdim. Sadece havalanması sinirime gitmişti.
-Yengeyi anlatsana Muti... Adı ne? Aşık Muti’yi hayal edemiyorum <3
-Ne anlatayım ki. Artık ona karşı bir şey de hissetmiyorum. Muti kendinin duyabileceği kısık sesle mırıldanarak: Hem benim hoşlandığın kimse de var... Bu benim zaten aşık halim
Murat:
-Ha ne dedin duymadım? Neyse benim içinde böyle çabalarsın değil mi Muti? Ha? Biz arkadaş değil miyiz? Muti kızararak:
-Gerçekten arkadaş olduğumuzu mu düşünüyorsun Murat San. Sadece aynı işte, aynı iş yerinde çalışan iki kişiyiz sanıyordum.
-Korcan sana arkadaş olmanız için rüşvet falan mı verdi? Gerçekten de insanlara karşı çok soğuksun. Üstelik ben burayı sıcak bir yuva olarak görüyorum. Nasıl bir çocukluk geçirdin merak ediyorum.
Sen anlatırken evin işi gecikiyor. Aniden soğuyan havalar yüzünden romatizma ağrılarım beter oldu. Bugün biraz tembellik yapabiliriz Almina ve Akad Sama’ya yakalanmadığımız sürece. Sen anlatmaya devam et. Kor-chan’ın okuldan atılma hikâyesi bende pek merak uyandırmadı ama.
Murat ile Muti konuşmaya iyice dalmışlardı ki Akad’ın olağandışı sofradan hemen kalkması meselesini düşünemediler bile. Akad, şirketlerinin hayati bağı olan Koordinat Müdür Ateş Tarkan ile görüşmeye gitmişti. Korcan’ın batmaktaki küçük işletmesi ve hapishaneye düşme ihtimali bu ikiliyi bir araya getirmişti. Ateş- sanın işi başından aşkın; birbiriyle bağlantılı olan birimlerin bütün haliyle ilgilenmek çor işti. Ateşi görüşmenin konusunu bildiğinden hemen konuya girmek istedi.
“Size inanamıyorum Akad sama. Şu küçük işletmeyi almak inanın bizim zararımıza. İçinde küçük ir kıymak parçası bile kalmamış kereste deposu ile ne yapmayı düşünüyorsunuz. Dahası Halı Yıkama ve Yağlama Şirketi’mizin kerestecilikle ne gibi faaliyetleri olabilir ki. Ayırca Korcan sanın borçlarını ödemekten de bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın. Patronuma karşı haddimi aştım. Bu şirket benim için her şey ve bir adımımız için benim bin günüm ve bin uykusuz gecem geçiyor. İlerlemek, gelişmek güzel şeyler ancak günümüz işletmelerin kendi iyilikleri için küçülme politikalarını benimsediklerini görüyoruz.
Ateş, bütün hışımıyla kereste işletmesini kendi bünyelerine katılmaması gerektiğini anlatırken, patronuna büyük bir kabalık yaptığının da farkındaydı. Kendini haklı çıkartan özür dilemesinden sonra önceki kabalıklarını unutturacak -üniversitede okuduğu bülüm olan İşletme derslerinden öğrendiklerini gururla bir ifadeyle anlatmıştı.
“Haklısın Ateş-san. Ayrıca senin Erikli Halı Yıkama ve Yağlama Şirketi’yle ilgili iyi niyetlerini bildiğimden sana kızmıyorum da.
Akad’ın bu sözleri Ateş’i biraz olsun utandırmıştı. Akad’ın yerinde başka birisi olsaydı asla bu kadar hoşgörülü olmazdı.
Ateş, eve gidince 100 kez şınav, 100 kez de mekik çekeceğim diye kendini cezalandırmayı düşünüyordu.
“İyiliğimi düşündüğünüz için teşekkür ederim.” diye devam etti Akad. “ Üzerindeki şu uçuk pembe gömlekten nefret ediyorum.”
Ateş, psikolojik baskının farkındaydı. Korcan’ın ailelerine katılma meselesinin kapanmasını isteyen Ateş, konuya odaklanamadığından saatlerdir içinde bulunduğu kafeye göz attı. Akad’ın söylediklerine sadece kafayı sallayıp, akşama eve gittiğinde kendisini karşılayacak güzel eşinin hayalini kurmaya başladı.
Patronu Akad sama güçlü bir insandı. Kötü bir şey olduğunu sezecek olsaydı asla bu işe kalkışmazdı zaten.
Murat: “ Sıcak çay getirdim... Derinlere fazla dalma Muti. Boğulursun.”
Muti: “ Ha.... Ne dedin. Ben devam edeyim. Korcan öyle çalışkan değildi. Dediğim gibi çift dikişe üçüncüyü ilave edemedi.
- Çift dikiş?
- Her seneyi iki kere okumak... Lise jargonunda böyle
- Neyse ki hiç ergen olmadım.
- ?
- Çocukluğumdan direk yetişkinliğe atladım. Öyle televizyonda izlediğim gibi isyankarlık dönemim olmadı.
Derin bir sessizlik koptu. Keşke senin gibi biri olsaydım diye içinden geçirdi Muti
Murat: “Korcan’ın aramıza katılmasını istemiyorsun hala değil mi?”
Muti: “ Dün geceden beridir aynı şeyi düşünüyorum. Onun da benim gibi olmasını istemiyorum.
- Hapishaneye düşeceği söylentileri var. Ayrıca bizim halimize nolmuş. Ayıp bir şey mi yapıyoruz
Muti yanlış bir şey söylediğinin farkındaydı da o an. Üzüntülü anında Murat’ın kendisini anlamasını bekledi. Biliyordu ayıp değildi de
Murat heyecanlı bir şekilde anlatmaya devam etti : “^Ben sırf bu meslek için *KHSS’den tam puan aldım ve böyle iyi bir yere yerleştim. Sırf iyi bir malikanede iş görebilmek için gitmediğim kurs, katılmadığım seminer kalmadı. İnternetten gün be gün kurs ve seminer günlerini takip ettiğim oluyordu. Siz iflas etmiş büyük patron oğulları işimize göz koyuyorlar. Devlet kapısında torpilden sonra şimdi de burada
Muti, durumun bu olmadığını sadece iş çökertenlerin ego tatmini amaçlı böyle yaptıklarını açıklamak istese de içinden gelmedi.
*kahya ve hizmetçilik seçme sınavı
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): nigma, vivi, C-Raito
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): nigma, Aya
tam da kuroshitsuji ye başlıyacak günü bulmuşum
orada da uşak ffnde de uşak aya chan.
gelelim yorumuma;gerçekten kısa yazmışsın hemen okudum
biraz daha uzun yazmalısın bence.
konu ilginç gerçekten
ama şimdilik pek birşey anlaşılmıyor açıkçası.ilk bölüm olan bu 2 perde sadece çok kısa ve net olamayan bir karakter tanıtımı gibi olmuş
aya chan devamı hazırmış madem en kısa zamanda koy buraya.ne biliyim yarım kalmış gibi geldi bana bu bölüm.olaylar anlaşılmıyor falan...
ama imla hatası yoktu bu güzel
devamını bekliyoruz aya chan devamını da koy da şu olaylar anlaşılsın biraz kim kimdir,konu nedir,ne oluyor falan...
orada da uşak ffnde de uşak aya chan.
gelelim yorumuma;gerçekten kısa yazmışsın hemen okudum
biraz daha uzun yazmalısın bence.
konu ilginç gerçekten
ama şimdilik pek birşey anlaşılmıyor açıkçası.ilk bölüm olan bu 2 perde sadece çok kısa ve net olamayan bir karakter tanıtımı gibi olmuş
aya chan devamı hazırmış madem en kısa zamanda koy buraya.ne biliyim yarım kalmış gibi geldi bana bu bölüm.olaylar anlaşılmıyor falan...
ama imla hatası yoktu bu güzel
devamını bekliyoruz aya chan devamını da koy da şu olaylar anlaşılsın biraz kim kimdir,konu nedir,ne oluyor falan...
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): nigma, Aya
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): nigma, Rukia
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Aya
Tasfirleri kısa kesiyorsun baş sebebi aklında bir konu var (Güzelde bir konu, ne yalan söylim beğendim) ve çabucak aklındaki fikri vermeye çalışıyorsun çünkü yazmazsan o ilham uçar gider diye düşünüyorsun, haklısın ama bu eksiğini kapatabilirsin bana bir yayın evi çalışanı önermişti o an aklına gelen fikri teybe çek, ses kaydı yap yani. Sonra fikri işleyerek yaz tasfire önem ver daha verimli sonuç alacağına inanıyorum başarılar...
Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Aya
M.Derman yazmış:
Önerilerin için teşekür ederim ve söylediklerini dikkate alacağım. Yayın evleriyle ilgisi olan birinin hikayemi beğenmesine sevindim
Dışarıdan bakıldığında iyi, yardımsever birisiymiş gibi gözükse de çevresini alaycı bir tavırla tehdit etmeye bayılan, ağır şakalar yapan, çatlak, herkesin ona yalvarmasından zevk alan tatlı biriydi"
Betimlemelere bi başladım mı sonunu tam getiremiyorum. C-Raito'nun kendine benzettiği yazımda biraz kopukluk,tuhaflık var gibi.
3.cü kısmı da yayınlayacaktım ama çok kısaydı. Uzatmaya da azcık erindim. Paylaşmadım bu yüzden. Önce elde yaz sonra da wordden yaz azcık yazmaya da eriniyorum ama hikayem için çok güzel fikirlerim var. Hayranlarım azcık bekleticeğim sizi :p
FF'min ismini de değiştiriceğim
"Erik Halı Yıkama ve Yağlama Şirketleri Zinciri" aklıma geldikçe gülüyorum. ahahahah. Yazarken çok eğleniyorum onu da söyliyeyim.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): nigma
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): nigma, Aya
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): nigma
1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 15 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |