Vampire Knight; Roses on the Chess [Sonnn BLM 25.01.2009] Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 10, 11, 12 ... 37, 38, 39, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Uzun uzun yorum yapmak isterdim ama bir an hiç birşey yazamadım. 1 kelime yaz sille olmuyor bu işler ^^ll Çok güzel bir bölüm hazırlamışsınız
Bely depresyonamı girecek ne olacak yada o'damı Zero'ya kan bağışı yapacak muamma

Bely depresyonamı girecek ne olacak yada o'damı Zero'ya kan bağışı yapacak muamma




“Karanlık, göremiyorum…
Ama hissedebiliyorum, kırbacın izleri hala sırtımda,sızlıyor
Tek duyabildiğim suyun sesi, bir de damarlarımda akan kirli kanın
Zindandaki ikinci günüm sanırım, algılarım zayıfladığı için kesin bir şey söylemem güç
Eğitimin bir parçası her şey
Vampir Avcıları Birliğinin komplosu bekli de,
Ne kadar acı o kadar güç…
Ama artık yoruldum”
Anya’nın gözyaşları yanaklarından süzülürken geçmişten hatırladıklarıydı bunlar, bir an için sanki geçmişe geri dönmüştü, ruhu bedeninden ayrılmış zamanlar arasında geziniyor gibiydi…
Şimdi ise acı çekmesinin tek sebebi olan vampirlerden birine kanını veriyordu. Ama söz konusu Bely olunca her türlü acıya katlanmaya hazırdı, çünkü o her şeyiydi. Kaybettiği duyguların yerini dolduran kişi…Çektiği işkencelerle hayatı kendinden alınan küçücük bir kız çocuğunun tekrar yaşama sebebi..
Zero,birdenbire kendine gelmişti..Dişlerini yavaşça Anya’nın boynundan çekti ve yavaşça onu kollarından tuttu.Ona beklide bir şey söylemeliydi ama bunun olmasını Anya istemişti.Anya’yı oracıkta ağlarken, karanlıkta bıraktı ve kapıya yöneldi.Ona sadece
--Bunu sen istedin..
Dedi…
Zero,kapıyı kapattıktan sonra ona yaslandı. Alnını tuttu..Midesi bulanıyordu. Biraz önce ne yapmıştı öyle.. O kız, kendi kanını kendisine vermişti.. Bely için..
Bely…Zero, birdenbire onunla ortak geçmişlerini hatırladı. Bely daha küçük bir kız çocuğuyken, tam bir yaramazdı. Zero ve İchiru’yu yoldan çıkarıp onları suç ortakları yapardı.. Anneleri yada babaları bunları fark ettiklerinde ise tek temiz çıkmayı başaran kişi Bely olurdu. Çünkü Bely her ne kadar kendisinin yaptığını söylese de kimse ona inanmazdı…
Babaları eğer Zero ve İchiru’ya bağırırsa,Bely ağlamaktan bitap düşerdi. Geceleri gizlice onların yanına gider ve ikisine de sarılarak uyurdu. Hatta bunu alışkanlık haline getirmişti. Her gece onlarla birlikteydi. Üstelik buda yetmemişti. Zamanla Bely,aynı annelerinin babalarını öptükleri gibi kendilerinide dudaktan öpmeye başlamıştı.
Zamanla Zero,Bely her kendisine değdiğinde utanmaya ve ondan kaçmaya başlamıştı.Ancak Bely’nin bunu umursamadığını görünce oda umursamamaya başlamıştı. *Zero,Bely’nin çocukluk aşkı olduğunu anımsayıp yüzüne ufak bir tebessüm kondurmuştu* Sahiden ne kadar eğlenceli günler geçirmişlerdi…
Zero,o sırada koridorun sonunda Bely’yi gördü..
--Tanrı aşkına neredesiniz siz.. yarım saattir sizi arıyorum…
--Ben…Yani biz…Yani şey…
O sırada kapı açıldı ve Bely,Anya’nın içeriden çıktığını fark etti
--Bely.. Özür dilerim sadece birdenbire sinirlerim bozuldu ama Zero ne kadar yanlış bir şey yaptığımı anlamamı sağladı…
Dedi Anya buz gibi bir yüzle..Zero birden neye uğradığına şaşırmıştı ama Bely çok mutluydu
--Önemli değil Anya..Sen iyi ol bana yeter…
Diyip Anya’ya sıkıca sarıldı..Anya,önce ona karşılık vermek istemedi ama yavaşça kolları kapadı ve Bely’ye sımsıkı sarıldı…Yüzünü onun omzuna gömmüştü…Kendisinin bile duyamayacağı bir fısıltıyla *Seni seviyorum* dedi onu karanlıktan ve acıdan kurtaran kardeşine…
--
Bely,Anya ve Zero tekrar balo salonuna döndüklerinde hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu fark ettiler…Tek bir şey hariç.Kaname,artık konuklarıyla konuşmuyor,kendisine ayrılmış özel koltukta oturuyordu.Yanında da çelimsiz, ufak tefek bir kız vardı.Yuuki…
Bely ve Anya,Zero’nun birdenbire yumruklarını sıkıp dişlerini gösterdiğini fark etti.Bely kıkırdadı ve Zero’nun koluna girdi. Ama birden Anya aklına gelip kolundan çıkmaya çalıştı ama Anya onlarla ilgilenmiyromuş gibi gözüküyordu..
Yada öyleymiş gibi yapmaya çalışıyordu..
Bunu fırsat bilen Bely konuşmaya başladı..
--Sevgili kardeşim..Yoksa bu Cross’un kızından hoşlanıyormusun..
Zero birden kurşun yemişe dönmüştü ellerini biryere koymakta güçlük çekiyordu..
--Ne..Ne alakası var… Sadece onun bir vampirler bu kadar yakın olmasını istemiyorum hepsi bu..
Dedi..Arkasını dönmemiş olsada,Anya’nın ona manalı bir bakış attığını hissedebiliyordu.
Bely,elini çenesinin altına götürdü ve şöyle dedi..
--Pekala..O zaman galiba sana yardımcı olabilirim..
--Hey ! Bekle bir dakika! Ne yapacaksın ! Bana cevap ver Bely ! Belyy!!!
Ama Bely onu dinlemeyip kalabalığın arasına karışmıştı ve koşuyordu. Çevresindekilere bir ynadna çarpıyor,öte yandan durmadan özür diliyordu.En sonunda Kaname ve Yuuki’nin yanına ulaşmıştı ancak pek dikkatli davranmadı ve aniden karşısına çıkan birisine çarpıp yere düştü…
--Ah..Özür dilerim bayan...
--Ah hayır tamamen benim hatam..
Dedi Bely bir yandanda kafasını ovuştururken..Gözlerini açığında kendisine çarpan kişinin el uzattığını gördü
--Yardım istermisin?
--E-evet..Çok iyi olur…
Ve Bely’yi kaldıran kollar…Bely,parlayan ışık yüzünden yerdeyken yüzünü görememişti..Şimdide gözleri parladığından yüzünü seçemiyordu.Tam kendine gelmişti ki Anya’nın koşarak yanına geldiğini fark etti
--Sen iyimisin Bely! Kim düşürdü seni! Çabuk söyle kimm !!!
--Sa-sakin ol Anya bu bir kazaydı hem bu nazik beyfendinin başına iş açmak istemem değimli..
Ama Bely arkasını döndüğünde, çocuğun çoktan ortadan kaybolduğunu fark etti…
--
--Galiba anlayamadım..Lady Bely..Lady Anya ile satranç mı oynamamı istiyorsunuz ?
--Evet Lord Kaname..Umarım ki bu ricamı kırmasınız…
Bu tamamen doğaçlama gelişen bir şeydi. Ancak Bely, Kaname’nin bir satranç ustası olduğunu biliyordu.Anya’da öyleydi ve bu eğlenceli olabilirdi.Üstelik Zero ve Yuuki’de baş başa kalabilirlerdi. Böylece herkes mutlu olurdu.
--Tabi sizden çok fazla şey istedim. Bunu kabul etmeseniz tabiî ki anlarım..
Dedi Bely kıpkırmızı yanaklar ve utanmış gibi gözüken gözlerle..Halbuki Kaname’nin buna hayır demeyeceğini gayet iyi biliyordu.
--Pekala..Madem bu kadar çok istiyorsunuz…
Kaname Kuran.. Büyük Kuran ailesinin temsilcisi.Soylu ,A sınıfı vampir…
Gizemli ve bir o kadarda karizmatik. Cross Akademisi vampirlerinin en çok saygı gösterdikleri ve belkide en çok korktukları şahıs..
Peki onun kalbinde kim var? Sevgili Yuuki’si…Ondan başka bir kadın, hayatında asla olamaz. Vampire bayanlar,ona kanlarını sunsalar bile, o kanları sadece Yuuki’nin kanı olduğunu varsayarak tadar.Ama hiçbirinin onun kanı kadar lezzetli olmadığını bilerek..
Yuuki’ye bir zarar gelmesine asla izin vermez…Yuuki,onun için her şeyden daha çok önemlidir..
Peki o zaman geçen gün ne olmuştu?...Lady Bely..Uzaktan bakıldığında flört ediyorlarmış gibi gözükebilirlerdi. Ama ikisinin de amacı farklıydı.Kaname bunu biliyordu ve Bely’ninde bunu bildiğini hissedebiliyordu…
Bely’de vampirlere ait bir şey vardı…Onu vampirlere bağlayan bir şey…Bir bağ..Geçen gün olanlardan sonra Kaname,bu bağın ne olduğunu anlamıştı. Boynundaki şişe…Daha doğrusu şişenin içindeki madde..
Bir vampirin kanı….
--
--Lady Anya..Görünüşe göre bir çeşit beraberlik söz konusu…
Dedi Kaname önlerindeki satranç tahtasını göstererek..Gerçektende ikisinin de şahı karşılıklıydı ve aralarında sadece tek bir kare vardı. Diğer taşlar ise çoktan rakip tarafından alınmıştı.
--İnanılmaz bir oyuncusunuz bunu itiraf etmeliyim..Sizinle oynamak bir onurdu..Ancak galiba bu durumda elden başka bir şey gelmez..
--Öylemi dersiniz Kuran Kaname…
Sesindeki tını,bütün vampirlerin birden dönüp kendilerine bakmaya başlamalarına nende olmuştu.Buda hislerini doğruluyordu. İçeriye girdiklerinden beri gözaltıdaydılar..
--Ben beraberliğe inanmam…Her zaman bir kazanan ve bir kaybeden olmalıdır. Denge ancak böyle sağlanılır..
--Peki ne tavsiye edersiniz Ameryliss Anya?
Dedi Kaname…Masanın hemen yanında duran Bely,birdenbire irkilmişti..Bu okula kimliklerini saklayarak ve sahte bir soy isimle girmişlerdi.Ancak Kaname gerçek soyadlarını biliyordu. Ancak Anya bundan hiç etkilenmemişti.
--Belkide uzatmadan yenildiğinizi kabul edersiniz..Böylelikle bu oyun daha fazla uzamaz…
--BU NE CÜRRET!!!
--HİÇ KİMSE KANAME-SENPAİ İLE BÖYLE KONUŞAMAZ!
Birdenbire oyunu izleyeler arasındaki uzun kahve rengi saçlı kız ve Aidou fişeklenmişlerdi..Anya’nın üzerine doğru geliyorlardı ancak yolları birden önlerine çıkan bıçaklarla kesildi..
--A-a-a-a..Bence biz önce Kaname-senpai’nin cevabını dinleyelim ne dersiniz…
Dedi elinde bıçaklar tutan Bely…Derin yırtmacın yararlarından biride buydu işte..Bacağına bağladı bıçak kemerine hemen ulaşmıştı…
Aidou,kıpırdamaya çalıştı ancak Bely,hızlıca bir hareketle sağ elindeki üç bıçağı onun paçalarına,öteki üç bıçağıda kızın eteklerine fırlatmıştı…Yüzünde şeytani bir gülümsemeyle
--Söz sende Kaname..
Dedi..Kaname ise önce Bely’ye sonrada topluluğa dönüp konuştu..
--Bu sadece bir oyun…Lütfen sakin olun…Pekala Lady Anya..Teklifinizi kabul ediyorum…Bu oyunu kaybettim..Şimdi Lady Bely,Rica etsem şu bıçaklarınızı çıkardığınız yere sokar mısınız ?
Anya zafer edasıyla gülümsedi ve yerinden kalktı…
--Evet Lord Kaname..Bu sadece bir oyun.. Ama unutmayın..Vampirler ve avcılar tamamen gerçektir…
Dedi ve kalkıp kapıya yöneldi.. Bely,hala küçük bir çocuk gibi Kaname’ye bu güzel gece için teşekkür ediyordu..Tam Anya’ya doğru gelmeye başladığında ise,Anya’nın en başından beri beklediği şeyi hisseti…
Kendilerine doğru gelen bir yığın ölümcül bıçak…
Ama hissedebiliyorum, kırbacın izleri hala sırtımda,sızlıyor
Tek duyabildiğim suyun sesi, bir de damarlarımda akan kirli kanın
Zindandaki ikinci günüm sanırım, algılarım zayıfladığı için kesin bir şey söylemem güç
Eğitimin bir parçası her şey
Vampir Avcıları Birliğinin komplosu bekli de,
Ne kadar acı o kadar güç…
Ama artık yoruldum”
Anya’nın gözyaşları yanaklarından süzülürken geçmişten hatırladıklarıydı bunlar, bir an için sanki geçmişe geri dönmüştü, ruhu bedeninden ayrılmış zamanlar arasında geziniyor gibiydi…
Şimdi ise acı çekmesinin tek sebebi olan vampirlerden birine kanını veriyordu. Ama söz konusu Bely olunca her türlü acıya katlanmaya hazırdı, çünkü o her şeyiydi. Kaybettiği duyguların yerini dolduran kişi…Çektiği işkencelerle hayatı kendinden alınan küçücük bir kız çocuğunun tekrar yaşama sebebi..
Zero,birdenbire kendine gelmişti..Dişlerini yavaşça Anya’nın boynundan çekti ve yavaşça onu kollarından tuttu.Ona beklide bir şey söylemeliydi ama bunun olmasını Anya istemişti.Anya’yı oracıkta ağlarken, karanlıkta bıraktı ve kapıya yöneldi.Ona sadece
--Bunu sen istedin..
Dedi…
Zero,kapıyı kapattıktan sonra ona yaslandı. Alnını tuttu..Midesi bulanıyordu. Biraz önce ne yapmıştı öyle.. O kız, kendi kanını kendisine vermişti.. Bely için..
Bely…Zero, birdenbire onunla ortak geçmişlerini hatırladı. Bely daha küçük bir kız çocuğuyken, tam bir yaramazdı. Zero ve İchiru’yu yoldan çıkarıp onları suç ortakları yapardı.. Anneleri yada babaları bunları fark ettiklerinde ise tek temiz çıkmayı başaran kişi Bely olurdu. Çünkü Bely her ne kadar kendisinin yaptığını söylese de kimse ona inanmazdı…
Babaları eğer Zero ve İchiru’ya bağırırsa,Bely ağlamaktan bitap düşerdi. Geceleri gizlice onların yanına gider ve ikisine de sarılarak uyurdu. Hatta bunu alışkanlık haline getirmişti. Her gece onlarla birlikteydi. Üstelik buda yetmemişti. Zamanla Bely,aynı annelerinin babalarını öptükleri gibi kendilerinide dudaktan öpmeye başlamıştı.
Zamanla Zero,Bely her kendisine değdiğinde utanmaya ve ondan kaçmaya başlamıştı.Ancak Bely’nin bunu umursamadığını görünce oda umursamamaya başlamıştı. *Zero,Bely’nin çocukluk aşkı olduğunu anımsayıp yüzüne ufak bir tebessüm kondurmuştu* Sahiden ne kadar eğlenceli günler geçirmişlerdi…
Zero,o sırada koridorun sonunda Bely’yi gördü..
--Tanrı aşkına neredesiniz siz.. yarım saattir sizi arıyorum…
--Ben…Yani biz…Yani şey…
O sırada kapı açıldı ve Bely,Anya’nın içeriden çıktığını fark etti
--Bely.. Özür dilerim sadece birdenbire sinirlerim bozuldu ama Zero ne kadar yanlış bir şey yaptığımı anlamamı sağladı…
Dedi Anya buz gibi bir yüzle..Zero birden neye uğradığına şaşırmıştı ama Bely çok mutluydu
--Önemli değil Anya..Sen iyi ol bana yeter…
Diyip Anya’ya sıkıca sarıldı..Anya,önce ona karşılık vermek istemedi ama yavaşça kolları kapadı ve Bely’ye sımsıkı sarıldı…Yüzünü onun omzuna gömmüştü…Kendisinin bile duyamayacağı bir fısıltıyla *Seni seviyorum* dedi onu karanlıktan ve acıdan kurtaran kardeşine…
--
Bely,Anya ve Zero tekrar balo salonuna döndüklerinde hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu fark ettiler…Tek bir şey hariç.Kaname,artık konuklarıyla konuşmuyor,kendisine ayrılmış özel koltukta oturuyordu.Yanında da çelimsiz, ufak tefek bir kız vardı.Yuuki…
Bely ve Anya,Zero’nun birdenbire yumruklarını sıkıp dişlerini gösterdiğini fark etti.Bely kıkırdadı ve Zero’nun koluna girdi. Ama birden Anya aklına gelip kolundan çıkmaya çalıştı ama Anya onlarla ilgilenmiyromuş gibi gözüküyordu..
Yada öyleymiş gibi yapmaya çalışıyordu..
Bunu fırsat bilen Bely konuşmaya başladı..
--Sevgili kardeşim..Yoksa bu Cross’un kızından hoşlanıyormusun..
Zero birden kurşun yemişe dönmüştü ellerini biryere koymakta güçlük çekiyordu..
--Ne..Ne alakası var… Sadece onun bir vampirler bu kadar yakın olmasını istemiyorum hepsi bu..
Dedi..Arkasını dönmemiş olsada,Anya’nın ona manalı bir bakış attığını hissedebiliyordu.
Bely,elini çenesinin altına götürdü ve şöyle dedi..
--Pekala..O zaman galiba sana yardımcı olabilirim..
--Hey ! Bekle bir dakika! Ne yapacaksın ! Bana cevap ver Bely ! Belyy!!!
Ama Bely onu dinlemeyip kalabalığın arasına karışmıştı ve koşuyordu. Çevresindekilere bir ynadna çarpıyor,öte yandan durmadan özür diliyordu.En sonunda Kaname ve Yuuki’nin yanına ulaşmıştı ancak pek dikkatli davranmadı ve aniden karşısına çıkan birisine çarpıp yere düştü…
--Ah..Özür dilerim bayan...
--Ah hayır tamamen benim hatam..
Dedi Bely bir yandanda kafasını ovuştururken..Gözlerini açığında kendisine çarpan kişinin el uzattığını gördü
--Yardım istermisin?
--E-evet..Çok iyi olur…
Ve Bely’yi kaldıran kollar…Bely,parlayan ışık yüzünden yerdeyken yüzünü görememişti..Şimdide gözleri parladığından yüzünü seçemiyordu.Tam kendine gelmişti ki Anya’nın koşarak yanına geldiğini fark etti
--Sen iyimisin Bely! Kim düşürdü seni! Çabuk söyle kimm !!!
--Sa-sakin ol Anya bu bir kazaydı hem bu nazik beyfendinin başına iş açmak istemem değimli..
Ama Bely arkasını döndüğünde, çocuğun çoktan ortadan kaybolduğunu fark etti…
--
--Galiba anlayamadım..Lady Bely..Lady Anya ile satranç mı oynamamı istiyorsunuz ?
--Evet Lord Kaname..Umarım ki bu ricamı kırmasınız…
Bu tamamen doğaçlama gelişen bir şeydi. Ancak Bely, Kaname’nin bir satranç ustası olduğunu biliyordu.Anya’da öyleydi ve bu eğlenceli olabilirdi.Üstelik Zero ve Yuuki’de baş başa kalabilirlerdi. Böylece herkes mutlu olurdu.
--Tabi sizden çok fazla şey istedim. Bunu kabul etmeseniz tabiî ki anlarım..
Dedi Bely kıpkırmızı yanaklar ve utanmış gibi gözüken gözlerle..Halbuki Kaname’nin buna hayır demeyeceğini gayet iyi biliyordu.
--Pekala..Madem bu kadar çok istiyorsunuz…
Kaname Kuran.. Büyük Kuran ailesinin temsilcisi.Soylu ,A sınıfı vampir…
Gizemli ve bir o kadarda karizmatik. Cross Akademisi vampirlerinin en çok saygı gösterdikleri ve belkide en çok korktukları şahıs..
Peki onun kalbinde kim var? Sevgili Yuuki’si…Ondan başka bir kadın, hayatında asla olamaz. Vampire bayanlar,ona kanlarını sunsalar bile, o kanları sadece Yuuki’nin kanı olduğunu varsayarak tadar.Ama hiçbirinin onun kanı kadar lezzetli olmadığını bilerek..
Yuuki’ye bir zarar gelmesine asla izin vermez…Yuuki,onun için her şeyden daha çok önemlidir..
Peki o zaman geçen gün ne olmuştu?...Lady Bely..Uzaktan bakıldığında flört ediyorlarmış gibi gözükebilirlerdi. Ama ikisinin de amacı farklıydı.Kaname bunu biliyordu ve Bely’ninde bunu bildiğini hissedebiliyordu…
Bely’de vampirlere ait bir şey vardı…Onu vampirlere bağlayan bir şey…Bir bağ..Geçen gün olanlardan sonra Kaname,bu bağın ne olduğunu anlamıştı. Boynundaki şişe…Daha doğrusu şişenin içindeki madde..
Bir vampirin kanı….
--
--Lady Anya..Görünüşe göre bir çeşit beraberlik söz konusu…
Dedi Kaname önlerindeki satranç tahtasını göstererek..Gerçektende ikisinin de şahı karşılıklıydı ve aralarında sadece tek bir kare vardı. Diğer taşlar ise çoktan rakip tarafından alınmıştı.
--İnanılmaz bir oyuncusunuz bunu itiraf etmeliyim..Sizinle oynamak bir onurdu..Ancak galiba bu durumda elden başka bir şey gelmez..
--Öylemi dersiniz Kuran Kaname…
Sesindeki tını,bütün vampirlerin birden dönüp kendilerine bakmaya başlamalarına nende olmuştu.Buda hislerini doğruluyordu. İçeriye girdiklerinden beri gözaltıdaydılar..
--Ben beraberliğe inanmam…Her zaman bir kazanan ve bir kaybeden olmalıdır. Denge ancak böyle sağlanılır..
--Peki ne tavsiye edersiniz Ameryliss Anya?
Dedi Kaname…Masanın hemen yanında duran Bely,birdenbire irkilmişti..Bu okula kimliklerini saklayarak ve sahte bir soy isimle girmişlerdi.Ancak Kaname gerçek soyadlarını biliyordu. Ancak Anya bundan hiç etkilenmemişti.
--Belkide uzatmadan yenildiğinizi kabul edersiniz..Böylelikle bu oyun daha fazla uzamaz…
--BU NE CÜRRET!!!
--HİÇ KİMSE KANAME-SENPAİ İLE BÖYLE KONUŞAMAZ!
Birdenbire oyunu izleyeler arasındaki uzun kahve rengi saçlı kız ve Aidou fişeklenmişlerdi..Anya’nın üzerine doğru geliyorlardı ancak yolları birden önlerine çıkan bıçaklarla kesildi..
--A-a-a-a..Bence biz önce Kaname-senpai’nin cevabını dinleyelim ne dersiniz…
Dedi elinde bıçaklar tutan Bely…Derin yırtmacın yararlarından biride buydu işte..Bacağına bağladı bıçak kemerine hemen ulaşmıştı…
Aidou,kıpırdamaya çalıştı ancak Bely,hızlıca bir hareketle sağ elindeki üç bıçağı onun paçalarına,öteki üç bıçağıda kızın eteklerine fırlatmıştı…Yüzünde şeytani bir gülümsemeyle
--Söz sende Kaname..
Dedi..Kaname ise önce Bely’ye sonrada topluluğa dönüp konuştu..
--Bu sadece bir oyun…Lütfen sakin olun…Pekala Lady Anya..Teklifinizi kabul ediyorum…Bu oyunu kaybettim..Şimdi Lady Bely,Rica etsem şu bıçaklarınızı çıkardığınız yere sokar mısınız ?
Anya zafer edasıyla gülümsedi ve yerinden kalktı…
--Evet Lord Kaname..Bu sadece bir oyun.. Ama unutmayın..Vampirler ve avcılar tamamen gerçektir…
Dedi ve kalkıp kapıya yöneldi.. Bely,hala küçük bir çocuk gibi Kaname’ye bu güzel gece için teşekkür ediyordu..Tam Anya’ya doğru gelmeye başladığında ise,Anya’nın en başından beri beklediği şeyi hisseti…
Kendilerine doğru gelen bir yığın ölümcül bıçak…






Önceki bölümüle ilgili kısa birşey Bely ile Anyamaria gerçekten çok iii arkadaşlar
Anya'nın böyle yapacağını hiç tahmin etmezdim. Ve yeni bölüme gelirsek Bely çocukken de azgınmış oradan bişiy deişmedi
Anya da herkese laf üstüne laf yapıştırırdı normalde Zero'ya bişiy diyemedi haklı çocuk tabe
hımm Belinda tehlike altında biraz kanamecik onun boynundaki vampir kanı için bişiyler yapacak gibi
Güzel bir bölüm olmuş dewamını bekliyorum 






Sewimlİ_HırsıZ'a bu güzel imzadan dolayı çok teşekkür eder ve minnetimi gönderirim
Spoiler:

11. sayfa (Toplam 39 sayfa) [ 384 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |