İştee sizlereee ortalığı sarsacak,bazılarını altüst edecek,bazılarınada en başından beri biliyordum!!! dedirtecek enfes bir bölüm ^^ Zannedersem artık kilit çözüldü dostlar Kesfini çıkarın...Ama sakın unutmayın..Hime-samanız ne yapar ne eder sizi en sonunda şoka uğratmayı iyi bilir

**************

Bely,Zero’nun başını kucağına almış ağlıyordu.Neden sanki Zero’ya buraya gelmesini söylemişti! Neden! Hepsi kendi suçuydu..Herşey…Kendisinin yüzünden olmuştu. Zero,Bely yüzünden ölmüştü..

Buz gibi bir sessizlik kaplamıştı etrafı.Lucifer,sessizce gülüyordu.İşte,şuanda tamda her şey planladığı gibi gidiyordu.
--Neden şişendeki kanı kullanarak onu geri getirmiyorsun?
Dedi,en tatlı sesiyle.Buna karşılık Bely,üzgün,çökmüş,yaşlarla dolu gözlerini nefretle Lucifer’a çevirdi.
--Çünkü o şişe artık boş!
--Peki neden yine doldurmuyorsun?
Lucifer,yavaşça Bely’ye yaklaşıyordu.Elini,tam Bely’ye değdirecekti ki, Anya’nın orağını kendisine yöneltmesiyle birdenbire durdu…
--Tatlı Azrail…O küçük bıçak bana etki etmez bunu biliyorsun.

--Ama bu,senin savunmasız bir kıza saldırmana engel değil..Öyle değilmi LucifeR?
Birdenbire herkes,kapıdan az önce girip,hemen Lucifer’a taş atan bu yabancıya dönmüştü..Ama hayır..Bu uzun kahve rengi saçlar…O kararlı gözler..Müdür Cross’tu gelen!
--Se-sensei?
Gözlüksüz,salık saçlı ve elinde korkunç bir kılıçla duran bu adam Müdür Crossmuydu gerçekten? İyide..Burada ne işi vardı ki? Ve Lucifer’ı nereden tanıyordu?

--Yıllar önce yaptığın gibi her şeyimi elimden almayamı geldin Cross?
--Neden bahsettiğini bilmiyorum iblis,ama zannedersem ki birbirimizle ortak bir geçmişimiz var..
--Pis avcı!
--Aşağılık vampir!
Bu sesler,birdenbire Bely’nin zihninde yankı yapmıştı..Tanıdık tı..Ve Bely,kendini çok tuhaf hissediyordu..Midesi bulanmaya başlamıştı ve kendini o kadar kaybetmişti ki,zihni,ona hayatının en büyük hatasını yaptırdı..Hiç olmadık bir zamanda, Bely’nin zihnindeki mahzende kapal tutulan anılar,uyanıverdi…

Xxx

Ormanda..Yalnız başına yürüyen bir kız çocuğu…Korkuyor..Yürüyor…Tek başına..Bir mağara buluyor, ve şiddetli rüzgardan kaçmak için içine giriyor…Birlikte olduğu adamlar,az önce öldürülmüş..Vampirler tarafından..

Küçük kız,yavaşça mağaranın derinliklerine ilerliyor ve bir karaltı fark ediyor. Bu şey..Canlı…Çok zayıf olsa da,kız onun nefes alıp verişini duyabiliyor. O bir..Vampir…Zayıf düşmüş bir vampir..

Kız,korkusuzca yanına gidiyor…Vampir,onunla pek ilgilenmiyor..Ölümünü kabullenmiş gibi sanki..

--Ba…Bay vampir…Benim..Kanımı alırmısınız?

Korkuyor..Ama,yalnız kalmaktan..Ölümden değil..Bu küçük yaşında bile,tek başına devam edemeyeceğini biliyor..

--Ailem..Benden her şeyim..herkes alındı…Korkuyorum…Lütfen..Beni öldürün..

Kız,korkutucu bir biçimde gülümsüyordu. Zavallı şey…Öleceğini zannediyordu…Kendisini bir ısırışla bekleyecek olan korkunç sondan habersizdi…Vampir,onu önceleri pek umursamamıştı ama bu son söylediği şeyle birlikte küçük kız,damarına basmıştı..

--Benimde her şeyim alındı..

Dedi ve canice uzun dişlerini küçük kızın narin boynuna geçirdi..Canı çok yanmıştı.Bunun,ölüm acısı olduğunu biliyordu...Ama kız ölümü beklerken, vampir birdenbire onu sertçe itti..Gözleri kıpkırmızı bir biçimde parlıyordu..Eski,vasat halinden eser kalmamıştı…Dimdik duruyor,ve şaşkın gözlerle kıza bakıyordu.
--Se..Sen

Diyebildi sadece..Sesindeki tınıdan,ne kadar şoka uğradığı anlaşılabiliyordu..

--Seni en son..Doğduğunda görmüştüm..Ne kadar büyümüşsün…10 koca yıl…Demek,seni öldürmemişlerdi..Ah..Kanın.Aynı annenin kanını almışsın..Sağlık ve şifa dolu..O tatlı kan…

Vampir,daha fazla konuşmaya gerek duymadan,kızı kendine çekmiş ve sıkıca sarılmıştı…Kız,ne olduğunu anlayamamıştı…Ama,ona sarılmıştı..Aralarında,tuhaf bir bağ vardı sanki..Ama, bu tuhaf an,bir avcının kendilerine fırlattığı büyülü oklarla yarıda kesilmişti..Vampir,can havliyle yana sıçramıştı avcıda,bundan istifade edip küçük kızı kolundan çekip , oradan uzaklaşmaya başlamıştı. Ama,kız onu çok yavaşlatıyordu ve en sonunda da zaten vampir,kendilerine yetişmişti.

Vampir,uzun,sivri tırnaklarını hiç düşünmeden avcıya saplamıştı..Avcı, ağaca yapışmıştı ve bayılmıştı. Kız çok korkmuştu..Vampir bunu görebiliyordu ama önemsemedi..Kaybedecek bir saniyesi bile yoktu…Hemen ağaca yapışan avcının belinden sarkan şişeyi aldı, ve içindeki “kutsal su” olarak adlandırılan şeyi boşalttı..

Yavaşça kızın yanına gitti ve onun küçük elini öpüp konuştu…

--Güzel meleğim...Şimdi gitmek zorundayım.. Öldüğünü sandığımdan dolayı, sana uygun bir taht hazırlayamadım…Ama sakın üzülme…

Kızın parmağını, hafifçe ısırmıştı..Kızın parmağından akan kanlar, yavaş yavaş şişenin içine doluyordu.

--Zamanı geldiğinde, bu tılsım seni bulmama yardımcı olacak güzelim..Ve seni bulduktan sonra, hak ettiğin gibi ,tahta geçiceksin..Söz veriyorum…

Diyerek,şişeyi kızın boynuna astı,onu alnından öptü ve ufak bir büyü ile, avcıyla kızın hafızasını sildi..Onlar,burada yaşananları hatırlamayacaktı…Ama vampir, zamanı geldiğinden bütün olanları değerlendirecekti…Daha sonrada kızındaki bu inanılmaz güçle birlikte hem insanlara,hemde vampirlere hükmedecekti..Sonsuza dek…

Xxx

Birdenbire,gözünün önünden film geçmişe dönen Bely, her şey anlamıştı…Ormandaki o avcı…Müdür Cross’un ta kendisiydi… Ve o vampirde, Luciferdı!

Ve her şeyden önemlisi,Lucifer’ın taa en başından beri istediği şey şişe değil,şişeyi taşıyan kızdı…Ufak bir yanlışlıktı bütün olan biten…Şişe, zaman gelince efendisini çağırmıştı,efendisi geldiğinde ise şişe Yuuki’de bulunmaktaydı. Lucifer,geçte olsa bunu fark etmiş ve planı azıcık değiştirerek,herkesi tamda istediği konuma getirmişti..

Kaien ve Lucifer,birbirlerine diş gösteredursunlar,Bely, yavaşça Zero’nun cansız bedeninin hemen yanına düşmüş olan İchijou’nun kılıcını eline aldı..Bu olanları anlamak,tamamen imkansızdı ama Bely’nin, bunları bilmek için sadece tek bir şansı vardı..Emin olmak zorundaydı…Ve düşünecek vakit yoktu…O sırada hayat, oradakiler için durmuştu…

Bely,yavaşça kılıcı kaldırmıştı…
Kaien ve Lucifer,tartışmayı bırakıp arkalarını dönmüşlerdi..
Bely,kılıcı bileğinin üzerine tutmuştu..
Anya ve İchijou, olacakları daha önceden görmüşçesine ona doğru koşmaya başlamıştı..
Bely’nin gözünden,sadece bir damla yaş akmıştı…
Herkes,Bely’ye doğru koşmaya başlamıştı…
Ve en nihayetinde Bely,bileğini derince kesmişti..

Kan..Kan…Kan…Bely’nin kanı,Zero’nun üzerine bir battaniye misali yayılıyordu. Lucifer,gülüyordu..Kaien,olayları yeni anlamışçasına bakıyordu..Ötekiler yerlerinde donup kalmıştı…

Bir tek Bely,ne yaptığının farkındaydı…Ve işe yaramıştı…Bely’nin kanı,Zero’nun ağzına girer girmez, çocuk nefes nefese kalmış bir biçimde yerinde doğrulmuştu…Lucifer, haklıydı…Bely,ormandaki vampire kanını veren, o cesur kızdı…