Fetih 1453 Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Desdemona, ayhi
Ne yazıktır ki bu konuya attığım ilk mesajda belirttiğim üzere İstanbul'un fethi hep batılı tarihçiler tarafından, oryantalist kaynaklardan öğrenilmiştir...
Bütün bu olayları batılı tarihçiler çok iyi bilmekte fakat nedense Osmanlı arşivinde bu hususlara ait kayıtlar bulunmamaktadır. Bir çağı kapatıp diğer çağı açan, yıllar süren haçlı seferlerine tokat niteliğinde bir cevap olan bu fetihe ait böylesine ciddi detayların bizler tarafından nedense kayıt altına alınamayışı ilginç değildir de batılı tarihçilerin bunları dakika dakika yazması ilginçtir... Batılı kaynaklar fethin içi dışı arka planı geleceği geçmişi ile ilgili fanteziler yaparken Türk kaynakları fethin savaş taktiğiyle ilgili bilgiler vermeyi tercih etmişlerdir ve bu kaynaklarda yazdıklarımız geçmemektedir.
Steven Runciman'ın kitabı 1965 yılında yayınlanmış ve kitabında yer verdiği araştırmaların büyük çoğunluğu yine batılı kaynaklardır. Özellikle Barbaro'nun anlatımlarına değinmiştir ki Barbaro hakkında elle tutulabilecek tek kayıt kendisinin doktor olduğudur. Şehire ilk giren askerlerin şimdiki unkapanı, balat, ayvansaray güzergahından çarpışarak girdiği zaten bilinmektedir. Bu bölge haricinde çarpışmaların yaşandığına dair de bir kayıt yoktur. Tam tersine bu bölgelerde çarpışma olduğundan çoğu kilise yıkılmış fakat şehire barışla girilen topkapı'dan ayvansaray'a kadar olan bölgede kiliselere dokunulmamıştır.
Şahi toplarına gelince, topları döken Urban usta bu topların birisinin çatlaması sonucu öldüğünden kullanılmamıştır. Bu toplar 600 kiloluk gülleler atarken aşırı derece ısındığından dolayı 7 kereden fazla ateşlenemiyordu ve bu da civarındakiler için büyük tehdit içerdiğinden bu toplar fetih sırasında korkutma amaçlı kullanılmıştır. İstanbul'un fethinde etkili olan toplar "humbaralar" yani düz giden toplar değil "havan" toplarıdır... Havan toplarının mucidi de Fatih'in bizatihi kendisidir.
Yazdığımı tekrarlamak gibi olacak -ki sevmem aslında- ama Türk İslam medeniyetini ve Osmanlı tarihini batılı kaynaklardan takip etmek yerine ya da o kaynakları esas almak yerine kendi kaynaklarımıza inmeyi tercih ediyorum...
Bütün bu olayları batılı tarihçiler çok iyi bilmekte fakat nedense Osmanlı arşivinde bu hususlara ait kayıtlar bulunmamaktadır. Bir çağı kapatıp diğer çağı açan, yıllar süren haçlı seferlerine tokat niteliğinde bir cevap olan bu fetihe ait böylesine ciddi detayların bizler tarafından nedense kayıt altına alınamayışı ilginç değildir de batılı tarihçilerin bunları dakika dakika yazması ilginçtir... Batılı kaynaklar fethin içi dışı arka planı geleceği geçmişi ile ilgili fanteziler yaparken Türk kaynakları fethin savaş taktiğiyle ilgili bilgiler vermeyi tercih etmişlerdir ve bu kaynaklarda yazdıklarımız geçmemektedir.
Steven Runciman'ın kitabı 1965 yılında yayınlanmış ve kitabında yer verdiği araştırmaların büyük çoğunluğu yine batılı kaynaklardır. Özellikle Barbaro'nun anlatımlarına değinmiştir ki Barbaro hakkında elle tutulabilecek tek kayıt kendisinin doktor olduğudur. Şehire ilk giren askerlerin şimdiki unkapanı, balat, ayvansaray güzergahından çarpışarak girdiği zaten bilinmektedir. Bu bölge haricinde çarpışmaların yaşandığına dair de bir kayıt yoktur. Tam tersine bu bölgelerde çarpışma olduğundan çoğu kilise yıkılmış fakat şehire barışla girilen topkapı'dan ayvansaray'a kadar olan bölgede kiliselere dokunulmamıştır.
Şahi toplarına gelince, topları döken Urban usta bu topların birisinin çatlaması sonucu öldüğünden kullanılmamıştır. Bu toplar 600 kiloluk gülleler atarken aşırı derece ısındığından dolayı 7 kereden fazla ateşlenemiyordu ve bu da civarındakiler için büyük tehdit içerdiğinden bu toplar fetih sırasında korkutma amaçlı kullanılmıştır. İstanbul'un fethinde etkili olan toplar "humbaralar" yani düz giden toplar değil "havan" toplarıdır... Havan toplarının mucidi de Fatih'in bizatihi kendisidir.
Yazdığımı tekrarlamak gibi olacak -ki sevmem aslında- ama Türk İslam medeniyetini ve Osmanlı tarihini batılı kaynaklardan takip etmek yerine ya da o kaynakları esas almak yerine kendi kaynaklarımıza inmeyi tercih ediyorum...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): mangaka_sym
Kaynak? Lütfen kaynak belirtelim. Ve lütfen bu kaynaklar bilimsel nitelik taşısın. Sunduğumuz tezi alıntı ve göndermeler ile desteklemezsek; o tez anlamsız olmaz mı? Batılı tarihçiler tarafından, oryantalist kaynaklardan öğrenilmiştir diyerek kesip atmak şahsi fikrimce yanlış bir davranış olup, kaynak eserlerin yazarlarına yapılmış bir saygısızlıktır. Keza bilimde odak olmaz, tarih bilmi objektif olma ilkesi üzerine kuruludur.
Bizim kaynaklarımıza gelince, ne yazık ki Osmanlı ile ilgili en sağlam Türkçe kaynaklar kökü ilk boylara ya da Osmanlı'nın üst kademelerine dayanan ailelerin özel arşivlerinde yer almaktadır. Aile özel arşivlerine de erişmenin ise eğer aileden değilseniz mümkünatı yoktur. Kalan kaynaklar ise bilimsel kaliteden çoğunlukla yoksundurlar, ki bu nedenle göz ardı edilmelerinde sakınca yoktur. Bu kaynaklar arasında en elle tutulabilir olanlar da İstanbul Üniversitesi'nin Merkez Kütüphanesi başta olmak üzere tüm kütüphanelerini kapsayan Alemdaroğlu'nun başka amaçlarla uyguluadığı "düzenleme" sırasında sayısız diğer eser ile birlikte kaybolmuşlardır.
Bizim kaynaklarımıza gelince, ne yazık ki Osmanlı ile ilgili en sağlam Türkçe kaynaklar kökü ilk boylara ya da Osmanlı'nın üst kademelerine dayanan ailelerin özel arşivlerinde yer almaktadır. Aile özel arşivlerine de erişmenin ise eğer aileden değilseniz mümkünatı yoktur. Kalan kaynaklar ise bilimsel kaliteden çoğunlukla yoksundurlar, ki bu nedenle göz ardı edilmelerinde sakınca yoktur. Bu kaynaklar arasında en elle tutulabilir olanlar da İstanbul Üniversitesi'nin Merkez Kütüphanesi başta olmak üzere tüm kütüphanelerini kapsayan Alemdaroğlu'nun başka amaçlarla uyguluadığı "düzenleme" sırasında sayısız diğer eser ile birlikte kaybolmuşlardır.
Tarih objektifse de tarih bilimi objektif değildir ne yazık ki...
Kaynak göstermek isterdim ama gel gelelim "kayıtlarda geçmeyen" bir ismin kaynağını nasıl verebilirim?
Yine de tevafuktur Erhan Afyoncu hemen hemen aynı konuyu kitabına almış ve kitabında da kaynakçalarını belirtmiştir. Truva'nın İntikamı isimli kitabında daha fazlasını bulabilirsiniz.
Bunun yanı sıra Halil İnalcık, Ekmeleddin İhsanoğlu, Yusuf Halaçoğlu'nun ortaklaşa çalışmaları olan Osmanlı isimli 12 ciltlik eser de faydalı olacaktır. Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak ile Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde kitaplarından da faydalanılabilir... İlber Ortaylı, Halil İnalcık, Mustafa Armağan, Kemal Karpat gibi isimlerin çalışması olan Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak detaylı güzel bir çalışmadır. İlber Ortaylı Tarihimiz ve biz...
Bunun yanı sıra belgesel, kısa film, uzun metrajlı film, uluslararası dergilerde yayınlanmak üzere hazırlanacak makaleler için Kültür Bakanlığı ve İl Kültür Turizm Müdürlüğünden alınabilecek bir izinle Topkapı Saray Kütüphanesi ve arşivine bakılabilmektedir... Bunun yanı sıra eğer tanıdıklarınız da varsa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Arşivine de bakılabilmektedir... Osmanlı hanedanından kalan çok az sayıda kişinin -ki son şehzade geçen sene vefat etti- Osmanlıca bilmediği ve Türkiye'de dahi yaşamadığı da maalesef bir gerçektir. Bu nedenle son dönem hatırat denilebilecek nitelikteki yarı değerli ya da değersiz kaynakları bıraktıkları doğrudur.
Gelelim gemiler meselesine... İlk mesajımda bir haritanın keşfinden bahsetmiştim ve bu haritanın getirecekleri ışığında gemilerin yürütülüp yürütülmediği belki bir nebze olsun netleşecek. Bu haritada gemilerin Tepebaşı - Kasımpaşa güzergahından indirildiği Topkapı Saray Arşivinden yapılan çalışmaya göre belirlenmiştir. İndirilen gemilerin sayısı henüz belli değildir.
Kaynak göstermek isterdim ama gel gelelim "kayıtlarda geçmeyen" bir ismin kaynağını nasıl verebilirim?
Yine de tevafuktur Erhan Afyoncu hemen hemen aynı konuyu kitabına almış ve kitabında da kaynakçalarını belirtmiştir. Truva'nın İntikamı isimli kitabında daha fazlasını bulabilirsiniz.
Bunun yanı sıra Halil İnalcık, Ekmeleddin İhsanoğlu, Yusuf Halaçoğlu'nun ortaklaşa çalışmaları olan Osmanlı isimli 12 ciltlik eser de faydalı olacaktır. Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak ile Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde kitaplarından da faydalanılabilir... İlber Ortaylı, Halil İnalcık, Mustafa Armağan, Kemal Karpat gibi isimlerin çalışması olan Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak detaylı güzel bir çalışmadır. İlber Ortaylı Tarihimiz ve biz...
Bunun yanı sıra belgesel, kısa film, uzun metrajlı film, uluslararası dergilerde yayınlanmak üzere hazırlanacak makaleler için Kültür Bakanlığı ve İl Kültür Turizm Müdürlüğünden alınabilecek bir izinle Topkapı Saray Kütüphanesi ve arşivine bakılabilmektedir... Bunun yanı sıra eğer tanıdıklarınız da varsa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Arşivine de bakılabilmektedir... Osmanlı hanedanından kalan çok az sayıda kişinin -ki son şehzade geçen sene vefat etti- Osmanlıca bilmediği ve Türkiye'de dahi yaşamadığı da maalesef bir gerçektir. Bu nedenle son dönem hatırat denilebilecek nitelikteki yarı değerli ya da değersiz kaynakları bıraktıkları doğrudur.
Gelelim gemiler meselesine... İlk mesajımda bir haritanın keşfinden bahsetmiştim ve bu haritanın getirecekleri ışığında gemilerin yürütülüp yürütülmediği belki bir nebze olsun netleşecek. Bu haritada gemilerin Tepebaşı - Kasımpaşa güzergahından indirildiği Topkapı Saray Arşivinden yapılan çalışmaya göre belirlenmiştir. İndirilen gemilerin sayısı henüz belli değildir.
Filmi izlemedim ama bu tartışmaların odağında şu videoyu yayınlamak geldi içimden.
İstanbul Üniversitesi Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feridun Emecen'in tgrt haberde yaptığı açıklamalar. Fetih 1453 filminin aynı zamanda tarihi konulardaki danışmanıymış. Hem film hemde daha fazla yazdığı "Fetih ve Kıyamet" kitabı üzerinden fetihle ilgili elde ettiği bilgileri paylaşmış. İsteyen bir göz atabilir.(Gerçi biraz uzun ama faydalı)
İstanbul Üniversitesi Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feridun Emecen'in tgrt haberde yaptığı açıklamalar. Fetih 1453 filminin aynı zamanda tarihi konulardaki danışmanıymış. Hem film hemde daha fazla yazdığı "Fetih ve Kıyamet" kitabı üzerinden fetihle ilgili elde ettiği bilgileri paylaşmış. İsteyen bir göz atabilir.(Gerçi biraz uzun ama faydalı)
Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Desdemona
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Desdemona
@Paraclet
Türkiye'de pek göremesek de-bu nedenle Türk üniversiteleri kaynaklı profesör ve çalışmaları sağlıklı bulmam- Dünya'da tarih bilimi objektif olduğu dereceyle saygınlık kazanır. Ha, aşırı sağcı Amerikalıların kin kustuğu paperlar yok mudur? Vardır. Ancak bunlar bilimsel literatürde yer edinemezler. Bir eserin bilimsel gücü/saygınlığı alıntılanma oranıyla ölçülür.
Aslen istediğim kaynakça kendi yazdığım tarzda; "olaylar şu şekilde gelişmiştir, şu kitabın şu sayfasında bahsedilir" şeklindeydi. Ne yazık ki ne 12. Ciltlik bir eser-ki yazarlarını pek sevmem, özellikle Yusuf Halaçoğlu'nun Hrant Dink cenazesi sonrası yorumlarını hatırladıkça hala daha sinirlenirim-, ne de Topkapı Sarayı Arşivleri ulaşılabilirlik/okunabilirlik kriterlerine uymuyor. Sosyal kimliğim gereği devletin her hangi bir arşivine ulaşmakta pek sorun yaşamasam da, ulaştıktan sonra ne yapabileceğim-ilgili dillerde bir uzmanlığım bulunmaması ve benzeri nedenlerden ötürü- muallaktır. Ayrıca Erhan Afyoncu yersiz çıkışları, aşırı muhafazakar bir bakış açısına sahip oluşu gibi sebeplerden pek akademik bir ağırlık taşımamaktadır. Her ne kadar durum böyle de olsa ilgili sayfaları eklersen, doğal olarak göz atarım.
Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak ise uzun süredir kütüphanemde durmaktaydı. Geçen Eylül'de almama rağmen okuma düzenim arasına sıkıştıramıyordum; bu vesileyle ona da başlamış olurum. Açıkçası kitabın kapağında Mustafa Armağan adı yer aldığından pek öncelik vermiyordum. Malum kendisinin tarih üzerine bir lisansüstü çalışması bulunmuyor. Şimdi açtım, bayağı saygıdeğer hocalarla beraber çalışmış, kendimden utandım biraz. Zaten anladığım kadarıyla derlemesini/ hazırlamasını o yapmış-ki edebiyatçı olarak sayar ve severim kendisini- yazarlardan da özellikle İlber Ortaylı zaten alışveriş listesi yazsa okunması gereken bir eser ortaya çıkartır.
@ayhi
Feridun Hoca'nın çalışmasını merak ediyordum. Bakalım ortaya nasıl bir eser çıkartmış... Bir kaç arkadaş çok övdüydü.
@Balera Silence
keşke profesör olacak kadar bilebilsek. Şu an anca hobilerimiz sayesinde edindiğimiz bilgileri paylaşıyoruz.
Türkiye'de pek göremesek de-bu nedenle Türk üniversiteleri kaynaklı profesör ve çalışmaları sağlıklı bulmam- Dünya'da tarih bilimi objektif olduğu dereceyle saygınlık kazanır. Ha, aşırı sağcı Amerikalıların kin kustuğu paperlar yok mudur? Vardır. Ancak bunlar bilimsel literatürde yer edinemezler. Bir eserin bilimsel gücü/saygınlığı alıntılanma oranıyla ölçülür.
Aslen istediğim kaynakça kendi yazdığım tarzda; "olaylar şu şekilde gelişmiştir, şu kitabın şu sayfasında bahsedilir" şeklindeydi. Ne yazık ki ne 12. Ciltlik bir eser-ki yazarlarını pek sevmem, özellikle Yusuf Halaçoğlu'nun Hrant Dink cenazesi sonrası yorumlarını hatırladıkça hala daha sinirlenirim-, ne de Topkapı Sarayı Arşivleri ulaşılabilirlik/okunabilirlik kriterlerine uymuyor. Sosyal kimliğim gereği devletin her hangi bir arşivine ulaşmakta pek sorun yaşamasam da, ulaştıktan sonra ne yapabileceğim-ilgili dillerde bir uzmanlığım bulunmaması ve benzeri nedenlerden ötürü- muallaktır. Ayrıca Erhan Afyoncu yersiz çıkışları, aşırı muhafazakar bir bakış açısına sahip oluşu gibi sebeplerden pek akademik bir ağırlık taşımamaktadır. Her ne kadar durum böyle de olsa ilgili sayfaları eklersen, doğal olarak göz atarım.
Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak ise uzun süredir kütüphanemde durmaktaydı. Geçen Eylül'de almama rağmen okuma düzenim arasına sıkıştıramıyordum; bu vesileyle ona da başlamış olurum. Açıkçası kitabın kapağında Mustafa Armağan adı yer aldığından pek öncelik vermiyordum. Malum kendisinin tarih üzerine bir lisansüstü çalışması bulunmuyor. Şimdi açtım, bayağı saygıdeğer hocalarla beraber çalışmış, kendimden utandım biraz. Zaten anladığım kadarıyla derlemesini/ hazırlamasını o yapmış-ki edebiyatçı olarak sayar ve severim kendisini- yazarlardan da özellikle İlber Ortaylı zaten alışveriş listesi yazsa okunması gereken bir eser ortaya çıkartır.
@ayhi
Feridun Hoca'nın çalışmasını merak ediyordum. Bakalım ortaya nasıl bir eser çıkartmış... Bir kaç arkadaş çok övdüydü.
@Balera Silence
keşke profesör olacak kadar bilebilsek. Şu an anca hobilerimiz sayesinde edindiğimiz bilgileri paylaşıyoruz.
3. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 36 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |