Vay anayın babayın kemüğüne. Shoujolarda bu kadar çift çıkma ihtimali yok. Quincy işsizliğin dibine vurmuşun, haberin olsun.

Ben epey özet şekilde gönlümden geçen çiftleri sayacağım.

Okita-Kagura (Kagura-Shinpachi'yi desteklemiyorum çünkü onlar sadece arkadaş).
Gintoki - Otae: İkisininde farklı sevenleri var, ama onların sevdikleri kim diye sorarsanız, bence birbirleri. Ama asla söylemeyecekler.

ve son olarak Kondo - Quincy'yi destekliyorum (görmicez sandın di mi?). O kadar videoya rağmen bu herife yürüyebiliyorsa, bu gerçek aşktır. *Alkış*

Sarutobi x Sogo. Sado mazo çifti uygundur. Gintoki'nin Sarutobi'de gönlü yok zaten. Sogoyla çok mutlu olurlar diye düşünüyorum.

Şinpaçi x Tama. Bu ezik otaku başka bi partner bulamaz. Tama'yı uygun gördüm.

Kyube x Tae. Tae-chan'ın normal davrandığı tek insan olduğu için bu çift ideal. Ve yakışıyorlar birbirlerine, anlaşıyorlar.

Hijikata x Kuriko. Bunlar da iyi anlaştı. Yakıştırdım. Hijikata'ya kendini sevdirdi kız, takdir ettim.

Kondo x Hinowa. Kondo'nun temiz kalbine layık olan tek kadın bu bence. Hem mutlu da eder hinowa'yı. Çocuğu da var ne güzel. Tam bir baba kondo reis.

Hasegawa x Hasegawa madao

@Kaos: Lütfen, şojolardan bu kadar çift çıkamaz zaten Bleach, Naruto, Gintama gibi kalabalık kadrolar olacak ki permütasyon, kombinasyon, Allah ne verdiyse girişeceğiz. Shipper olmanın doğası bu

Kagura x Şinpaçi duygularımı uzun uzun yazacağım ama koyu renge karşı koyamadım: Ben onları arkadaştansa kardeş kabul etmişimdir hep.

Ve de benden başka bir Türk GinTae'ci gördüğüm için o kadar mutluyum ki hani o kadar olur.

(Görmenizi istemesem oraya koymazdım herhalde )

@Sanji: Sarutobi x Sogo'yu nasıl unuttum, daha geçenlerde bir bölümde dikkatimi çekmişti. Onu da ekleyeceğim en kısa zamanda.

Kondo x Hinowa'yı hiç düşünmemiştim. Ama hafızam beni yanıltmıyorsa şu ana kadar bir kez bile karşılaşmadılar.

Tama ile ilgili yazacak çok şeyim var. Bence mangakanın özellikle sevdiği, çok özel bir karakter o. Ama hiç Şinpaçi ile düşünmemiştim.

Oh, oh, coşkun duygular içindeyim, tek shipper ben miyim diye bir ara telaşa kapılmıştım

Hadi, bir crack!pairing ile bitirelim:

(Takasugi neden bu kadar nefret doldu sanıyorsunuz?)

OkitaXKagura: 1. favori çiftimdir.

Hmm bir shounen ai fanı olarak 2. çiftim GintokiXHijikata adfshuhuasdf gomen ^^"

Biraz daha gözükse TakasugiXKamui shiplicem ki bunların shipperlarının sayısı az değil ben söyleyeyim Ama henüz tam shipleyemedim adfs

Diğer hetero favorim: OtaeXKondo: çok yakıştırıyorum ikisini

shinxkagu, shinpachi x pandemonium
otaexkondo(kondo nun gönlünden geçen neyse o olsun, anime karakterleri arasnda en çok acıdığım adam.)
ginxgeri kalan tüm hatunlar (reyise bi harem yakışır)
ginxtsukuyo(bu da asıl gönlümden geçen ama reyise her kız yakışıyo, hangisi olursa kabulüm)
Katsura x Ikumatsu
Sakamoto x Mutsu
Yamazaki x badminton raketi
Sogo x Nobume

ben her animede romantizm olmasını isteyen biri olarak oyumun nereye gittği belli

BADMINTON O TENİS DEĞİL!!!!!!!!!

Başlığı çok güzel hazırlamışsın Quincy, okurken büyük zevk aldım.

Benim seride favori çiftim Kondo ve Otae. Kondo'nun ona karşı olan hisleri malum zaten, stalker'liğe yönelecek kadar derin bir aşk besliyor alskdmasd Otae hakkında bir şey söyleyemeyeceğim. Adını unuttuğum bir arcda, Hijikata Otae'nin de Gorilla-san'dan hoşlandığına dair bir vurgu yapmıştı, yanlış hatırlamıyorsam.

Spoiler:

Ama manganın genderbend bölümünü okuduğumda mangakanın gönlü daha çok Kyuubei x Otae de gibi geldi ya, neyse alksdnmklsadnmasgf

Ondan sonra Gintoki x Sa-chan ve Gintoki x Tsukuyo geliyor. Cidden, bu ikisi arasında karar veremiyorum. Sa-chan serinin başından beri Gintoki'ye aşık olduğu için Gintoki'yi hak eden oymuş gibi geliyor. İlk geldiği bölümde de şu evlenme muhabbetleri falan çok tatlıydı. Aslında sonrasında bu kadar sapığa bağlamasa eminim bu çift çok daha popüler olurdu alksdmklasdm
Gintoki x Tsukuyo'nun arasında ise çok daha derin bir bağ var. İkisi de birbirini kelimelere ihtiyaç duymadan anlayabiliyor. Ve mangaka da daha çok bu ikisinden taraftarmış gibi.

Sougo x Kagura'ysa dediğin gibi en popüler çift sanırım, ve hak ediyorlar. Başta Sougo'yu kimseyle paylaşmak istemediğimden bu çifte fazla yanaşmamıştım. Ama sonrasında, aralarındaki love-hate ilişkisinin de büyüsüyle, ben de farkında bile olmadan yakıştırmaya başladım alskdmklsadmasd

Şinpaçi'ye açıkçası kimseyi yakıştıramıyorum. Yalnız kalsın o, Otsuu-chan'ın fanlığını yaparak devam etsin.

Hijikata ve Sougo'nun ablası(adını unuttum e he he) arasındaki bağ da seride en çok hoşuma gidenlerden.

Gintoki x Kagura, Shinpachi x Kagura, Gintoki x Shinpachi (alksdnlkasdmdsf) bu üç çift ise en sevmediklerimden. Onlar bir aile gibi - Gintoki baba ya da büyük bir abi figürü, Shinpachi ve Kagura da kardeş. Aralarına romantizm girmesi ilişkilerinin bütün sıcaklığını bozar bence.

Aslında ayrıntılı olarak değinmek isterdim ama Gintama'yı yarım bırakmak zorunda kaldım gibi bir şey, bu yaz da fazla izleyemediğim için aklımda fazla bir şey kalmadı.

Artık aralarında bir şey oldu mu bilmiyorum ama gördüğüm fanartlar sayesinde Yamazaki ile Tama'yı da yakıştırmaya başladım azcık alksdmkaasd ah şu fanartlar asdjkasdnksadjfnasd

Yalnız Katsura'ma yakıştırılan bir hanım mı varmış, ben mi yanlış okudum, kimdir o saçını başını yolayım. *öhhöm, şaka tabii ki, şaka.*

Edit: Ha, söz ettiğim çiftler canon olmalı mı? Şahsen olsa da olur olmasa da. Ben kalbimde de yaşatabilirim, sonuçta Gintama'yı şimdiki haliyle seviyoruz. Bu tür şeylerle alay ederek güldüren ama arada ipuçları da veren. Bu yeterlidir benim için.

2. edit: Yalnız bende de ne şipping aşkı varmış, destan yazmışım alksdmasdf

Bak Sa-chanı ben unuttum Gintokiye yakıştırdığım tek kadın karakter o oluyor

Eveeeet, yazmaktan kaçamam:

Ele alacağım ilk yazı, benim Gintama OTP'm olan ve aynı zamanda Gintama'nın ilk ship'i olan Gintoki x Tae. Yani GinTae.

Bunun hakkında yazacak çok şeyim var. Aslında bütün Gintoki shipleri ile ilgili neler yazacağımı, hangi bölümleri kanıt olarak sunacağımı, olumlu ve olumsuz hangi düşüncelerimi sıralayacağımı filan hep ayarladım kafamda. Hatta ayarlayayım derken uykumu kaçırıp sabaha kadar yatakta dönüp durmama sebep olacak kadar abarttım bu işi. (Benim yaşımda genç kızlar ilişkilerindeki pürüzleri, düğünlerinin nasıl olacağını ve evlerini nasıl döşeyeceklerini düşünerek uykusuz kalırlar, ben? Cidden umutsuz vakayım)

Ama bu ship hakkında yazacaklarım, diğer hepsinden daha fazla. Belki OTP'm olduğu için çok fazla dikkat ediyorum, belki öküz altında buzağı arıyorum , belki aşırı düşünüyorum ama ben ikilinin bir araya geldiği her bölümde bir şeyler bulabiliyorum. Bir şeyler bulmak zorunda hissediyorum kendimi. Bulamasam bile yaratıyorum.

Bu kadar takıntılı olduğum tek ship İçiruki. Her ikisinde de kadın karakterle kendimi çokça özdeşleştirdiğim için böyle takığım herhalde. (Gerçi benim İçigo'ya olan sevgim, Gintoki'ye duyduğum aşkın yanından dahi geçemez ama... ) Fakat şöyle söyleyeyim: Hayatımın animesi demekten asla çekinmediğim ve de çekinmeyeceğim Gintama'yı bırakmama ve neredeyse iki yıl boyunca izlemememe sebep olacak kadar takıntılıyım bu ship'e. (yazık yahu bana)

Otae'yi sanırım Gintoki ile ilk shiplediğim an, Kondo'nun içindeki sapığın ortaya çıktığı ve Otae'yi rahatsız ettiği bölüme denk geliyor: Otae Kondo'dan şiddet yoluyla kurtulamayacağını anlayınca Gintoki'den yardım ister ve hatta Kondo bulundukları mekana geldiğinde Gintoki'nin koluna girerek onu Kondo'ya nişanlısı olarak tanıtır. Burada Gintoki hiç tepki vermemiş de olsa Otae ile yan yana geldikleri anda sanki içimde bir yerlerde varlığından dahi haberdâr olmadığım bir tetiğe basıldı. Bu, Bleach'te tam olarak şu bölümlere denk gelir:



Gerçi ben Gintama'yı "diğer animeler gibi bir anime" sanarken yani ilk bölümlerinde de Tae'yi baş-kadın kahraman sanmış idim. Şimdi düşününce 20'li bölümlerde çıkan Sarutobi Sac-can Otae'yi tahtından indirememiştir, Kyuubei bazı açılardan Otae'nin tahttaki yerini güçlendirmiştir. Otae, Tsukuyo'nun gelişine dek baş-kadın kahramanlığını tek başına sürdürmüştür, ancak Tsukuyo gelince bu tahta veda etmiştir.

Ama o sahne ve genel anlamda bütün bölüm, bendeki shipper canavarını harekete geçirdi ve biraz da Sac-can'ın mangaka tarafından dahi ciddiye alınmayan bir karakter olması ve Kyuubei'nin de Gintoki ile -shipperlarının hatta mangakanın iddia ettiği kadar- ilgilenmediğini düşünmem, bu ship'e sımsıkı sarılmama sebep oldu. Tsukuyo'nun gelişi de kararımı değiştirmedi, bilakis içimdeki ateşi harladı.

Tae'nin anime için çok önemli bir karakter olduğunu ve Yorozuya'nın 5. üyesi olduğunu düşünüyorum. (5. derken Sadaharu'yu da saydım tabüsü) Öyle olmadığını iddia edeceklere küççük bir hatırlatma: Tae, animede bizimle tanıştırılan ilk kadın karakter. Gintoki için bir anne figürü olan ev sahibesi Otose ya da bizzat animenin gerçek-baş-kadın karakteri olan Kagura değildi bizimle tanıştırılan, Tae idi. Şinpaçi'nin işini kaybetmesini sebep olduğu için Gintoki'yi, bize birkaç sahne önce bütün karizmatikliği ile tanıştırılan baş karakter Gintoki'yi, bir güzel pataklayan, sonra da babasının dojosunu koruyabilmek için Amantoların kendisini alıp bir çeşit kabare-kızı yapmasına izin veren, daha bizimle ilk tanıştırıldığında fedakarlığı, olgunluğu ve gücü ile göz dolduran Tae.

Tae'nin sonradan "comic relief" bir karakere dönüştüğünü iddia edenler oldu. Şiddet yanının çok abartıldığını düşünenler, evet, çok da haksız sayılmazlar. Ama hangi karakter zaman zaman "comic relief"e dönüşmüyor ki Gintama'da? Başta Gintoki en çok saçmalayan, en çok gülünç duruma düşen karakter değil mi?

Bu ship'i sevmeyen bir diğer kısım da Tae'nin "aksiyon kızı" olmamasından muzdarip. Böyle düşünenlerin yüzde doksanına sorsak zaten Tsukuyo derler, başka bir şey demezler Ama sorarım onlara, tek aksiyon kızı Tsukuyo mudur Gintama'da? Ona gelinceye kadar, ninjaların en ölümcülü Sac-can yok muydu? Yagyu kılıç dövüşünün yeni nesildeki yenilmez ismi Kyuubei yok muydu? Ayrıca Tae'nin dövüşmediğini iddia edenler için bir gün hiç üşenmem, Tae'nin Gintoki'yi, Kondo'yu, Şinpaçi'yi canlarını çıkarıncaya kadar dövdüğü sahneleri özel olarak toparlarım. Ayrıca her ne kadar "komedi" ağırlıklı da olsa Ryugujo arc'ta Tae'nin Otohime ile dövüşüne epey bir sahne ayrıldığını ve "ciddi bir arc" olan Kabukicho Four Devas'ta da Otae'nin adam patakladığını hatırlatırım. Gintoki'nin diğer üç kadını kadar olmasa da Tae'nin bir "aksiyon kızı" olmadığını iddia etmek, Kabuki'nin yeni nesil kraliçesine (mangada kendisi bu şekilde ilan ettiği için böyle yazıyorum) açıkça bir hakarettir ve ölüm sebebidir yahu

Ya da, diğer shiplere saldırmaya başlamadan önce şöyle bir maddelendirme yapayım: Bir anime karakteri düşünün ki:
+Animede size tanıştırılan ilk kadın karakter olsun.
+Size tanıştırılır tanışıtırılmaz animenin baş-kahramanını dövüp "burnunu kanatsın" (ehi ehi)
+Gintoki, Tae'nin fedakarlığına tanık olmasa ve de Şinpaçi Tae'yi kurtarmaya karar vermese bu işe asla bulaşmayacak, Gintoki bu işe bulaşmasa Şinpaçi asla onu tanıma fırsatı yakalamayacak ve onun yanında çalışmaya başlamayacak, Şinpaçi Gintoki'nin yanında çalışmaya başlamasa asla motorsiklete birlikte binmeyecekler ve Kagura'ya çarpmayacaklar, Kagura hayatlarına girmese asla Sadaharu'yu bulamayacaklar ve asla Yorozuya diye bir grup olmayacak Şimdi kuinşi zorladı diyeceksiniz ama bu zincirin ilk halkası Tae'nin işin içine karışmasıdır ki Tae bence -garip bir biçimde- Gintama'daki olayları başlatan kadın. Ve de ana dörtlüden biri. Üstelik bunu sadece ben iddia etmiyorum. Kintama Arc'ı izlesinler benim bu iddiamı saçma bulanlar ^^'
+Öyle bir karakter düşünün ki Gintoki, onun için/onun yüzünden Kondo'ya meydan okusun, hatta kaybetmesin diye (çünkü Tae üzerinden iddiaya girilmiştir Kondo ile) hile yapıp Şinpaçi ile Kagura'nın gözünde küçük düşmeyi ve onlardan temiz bir dayak yemeyi göze alsın
+Üstelik bu karakter, samuraya yakışmayacak bu hileli davranışı "anlasın". Hatta bu durum onun hoşuna bile gitsin.

+Öyle bir karakter ki Gintoki'yi ve de Kagura'yı daima aileden kabul etsin; öz kardeşi ile ilgili her türlü konuda (hele de konu kızlar ve ergenlik ise ^^') danışacağı tek kimseyi Gintoki olarak görsün. (aile, anyone?) (Burada Şinpaçi'nin bir kedi-kulaklı Amanto kız tarafından kandırıldığı bölümü, Şinpaçi'nin bir kızla mektup arkadaşlığı yaptığı arc'ı (126-128 arası) ve de 228-229. bölümlerdeki "dating sim" muhabbetini hatırlatırım.)
+Otose-san Gintoki'leri bir kaplıca oteline mi yollayacak? Tabii ki bu kaplıca tatiline Yorozuya'nın haricinde Otae'den başka kim gelebilir?
+Bir kar tatili mi? Bir marketten mi kazanılmış? Gintoki, Kagura ve Şinpaçi'ye Otae'den başka kim eşlik edebilir?
+Gintama'nın filminde -Şonen filmlerinin şanındandır- "love interest" rolü oynayacak bir bayana mı ihtiyaç var? Üstelik her iki filminde de mi? O kadar kadın içerisinde seçe seçe neden Otae seçiliyor ki? Enteresan.
+Benizakura'da anime-arc'ındaki şemsiye sahnesi? Filmde daha da güzelleşen "aptal" muhabbeti? Bu da mı gol değil?
+Kyuubei-arc'ta Otae, kendisi için en önemli dört insana (aşığı Kondo -ki Kondo'nun burada oluşu, içimdeki Tae-Kondo shipper'ını {içimde öyle bir shipper yok zaten} değil belki ama Kondo-aşığını nasıl mutlu etti, hani söylenmez yaşanır-, kardeşi Şinpaçi'ye, yine bir kardeş kabul edip ablalık yaptığı Kagura'ya ve de ... bi' saniye? 4. kim ola ki?) veda ederken her şeyin karardığı o anda kim ayağa kalkıp "Oi" dedi, bu "oi"yi belli ki "Nereye gidiyorsun? Gitme..." diye devam ettirmek istedi (o eli nasıl uzattığını hatırlayın) ve hemen akabinde üzerine dev bir dişi goril düştü? Yorozuya'da masasında oturup o sahneyi düşünürken "Keşke böyle bir şeyi hiç görmemiş olsaydım" diyen de dedem herhalde.

+Beam Saber arc'ta Obi-wan-kıçına ışın kılıcı yemeden hemen önce- Gintoki'yle Tae'yi sevgili sanmadı mı? Şinpaçi -kıçına ışın kılıcı yemeden hemen önce- Obi-wan'ın aslında Tae'nin çocukluk aşkı olduğunu söylediğinde Gintoki'nin tepkisini hatırlar mısınız? "Otae'nin tipi bu muymuş?"
+Ama benim favori sahnem, Benizakura ve Kyuubei arc'taki mükemmel sahnelerin yanında belki adı dahi anılmayan tek bir konuşma:
-Gin-san. O kadar tehlikeli bir aletle ne yapmayı düşünüyorsun?
Burada Gintoki'nin cevabı her şey olabilirdi. Her şey. Gintoki saçmalamaz mı? Yalan söylemez mi? Doğruyu söylemez mi? Doğruyu söyleyemez miydi? Durumu açıklayamaz mıydı? Espri mi yaptı? Havayı mı yumuşatmak istedi? Hadi öyle olsun. Peki bu esprinin içeriği? Bağlamı? Kapsamı? Göndermesi? Zamanlaması? Bakışı, duruşu?
Ya da ben gerçekten takıntılı bir zavallıysam...
Ehe. Bu konuda değil.



Ben bu yazıya devam edeceğim. Ama sizi de düşünmem lazım. Bu kadar uzun ve tamamen shipper sayıklaması olan bir yazı herkesi sıkar. Bu yüzden yarın devam etme umudu ile, ittekimas.

(Blog mu açsam forumun ruh sağlığı açısından, napsam?)