Basında Japonya Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 9, 10, 11 ... 21, 22, 23, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Robotlar Turizm Sektörüne de El Attı~
Japonya'nın başkenti Tokyo'nun en turistik yerlerinden biri olan Tokyo Kulesi'ni artık sevimli bir robot gezdiriyor.
Robotun ismi Tawabo. Diğer turist rehberlerinden biraz farklı. Tam 200 kilo ağırlığında, 4 dil biliyor. İngilizce, Japonca, Çince ve Korece turistlere hoşgeldiniz diyebiliyor.
Tawabo'nun işvereni, yeni rehberinden umutlu. Tawabo da hizmete hazır.
Tawabo, ekranında, ziyaretçilere görmekte oldukları yerler hakkında bilgi veriyor.
Tawabo, diğer çalışanlar gibi izne çıkmayacak, bütün gün ve haftasonları da çalışacak, şarj edilmekten başka bir talebi de olmayacak.
Kuleyi ziyaret etmeye gelenler arasında, Tawabo'ya en çok ilgi gösterenler de çocuklar ile gençler.
Haber videosu;
Link
Resimcik. *-*
Alıntıdır.
Japonya'nın başkenti Tokyo'nun en turistik yerlerinden biri olan Tokyo Kulesi'ni artık sevimli bir robot gezdiriyor.
Robotun ismi Tawabo. Diğer turist rehberlerinden biraz farklı. Tam 200 kilo ağırlığında, 4 dil biliyor. İngilizce, Japonca, Çince ve Korece turistlere hoşgeldiniz diyebiliyor.
Tawabo'nun işvereni, yeni rehberinden umutlu. Tawabo da hizmete hazır.
Tawabo, ekranında, ziyaretçilere görmekte oldukları yerler hakkında bilgi veriyor.
Tawabo, diğer çalışanlar gibi izne çıkmayacak, bütün gün ve haftasonları da çalışacak, şarj edilmekten başka bir talebi de olmayacak.
Kuleyi ziyaret etmeye gelenler arasında, Tawabo'ya en çok ilgi gösterenler de çocuklar ile gençler.
Haber videosu;
Link
Resimcik. *-*
Alıntıdır.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): HellArmy
Uzakdoğu'da Büyük Kriz
Güney Kore Lideri tartışmalı adaları ziyaret etti, Japonya'nın tepkisi sert oldu
Japonya ile Güney Kore arasında ada krizi yaşanıyor. Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung-bak'ın iki ülke arasındaki tartışmalı adaları ziyareti, Seul ile Tokyo'nun arasını açtı. Japonya, Seul'deki büyükelçisini geri çağırdı.
Milyarlarca dolarlık donmuş doğal gaz kaynaklarının bulunduğu sanılan adalar, her ne kadar Kuzey Kore'nin nükleer programına karşı ortak hareket etseler de, Güney Kore ile Japonya arasında önemli bir sorun olmayı sürdürüyor.
Adalara Japonlara "Takeşima", Güney Koreliler de "Dokdo" diyor. Ve bu adalarda sadece Güney Kore'ye ait sahil koruma gücü bulunuyor.
Lee'nin tartışmalı adalardan en büyüğünü ziyareti, bu sorunu yeniden gün yüzüne çıkardı.
Japonya, ziyareti kabul edilemez olarak nitelendirerek, Güney Kore'deki elçisini danışmalarda bulunmak üzere geri çağırdı.
TRT
Haberi okumak için buraya tıklayın
Güney Kore Lideri tartışmalı adaları ziyaret etti, Japonya'nın tepkisi sert oldu

Japonya ile Güney Kore arasında ada krizi yaşanıyor. Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung-bak'ın iki ülke arasındaki tartışmalı adaları ziyareti, Seul ile Tokyo'nun arasını açtı. Japonya, Seul'deki büyükelçisini geri çağırdı.
Milyarlarca dolarlık donmuş doğal gaz kaynaklarının bulunduğu sanılan adalar, her ne kadar Kuzey Kore'nin nükleer programına karşı ortak hareket etseler de, Güney Kore ile Japonya arasında önemli bir sorun olmayı sürdürüyor.
Adalara Japonlara "Takeşima", Güney Koreliler de "Dokdo" diyor. Ve bu adalarda sadece Güney Kore'ye ait sahil koruma gücü bulunuyor.
Lee'nin tartışmalı adalardan en büyüğünü ziyareti, bu sorunu yeniden gün yüzüne çıkardı.

Japonya, ziyareti kabul edilemez olarak nitelendirerek, Güney Kore'deki elçisini danışmalarda bulunmak üzere geri çağırdı.
TRT
Haberi okumak için buraya tıklayın

Mutant kelebek alarmı!
Fukuşima'nın etkileri ortaya çıkmaya başladı
Sızıntının yaşandığı nükleer santralin bulunduğu Fukuşima'daki kelebeklerin mutasyon geçirdiği bildirildi. Sızıntı sırasında larva iken radyasyona maruz kalan kelebeklerin yüzde 12'sinin küçük kanatlar, görme bozuklukları gibi sıkıntılar yaşadığı belirlendi.
Ryukyu Üniversitesi'nden Doç. Dr. Joji Otaki, bu kelebeklerin laboratuar ortamında yetiştirilen yavrularının yüzde 18'inde de benzer problemler yaşandığını söyledi. Üçüncü nesilde ise yüzde 34'ünde benzer problemlere rastlandı. Uzmanlar, nükleer afetten 6 ay sonra bölgede topladıkları 240 kelebeğin yüzde 52'sinde anormallikler bulunduğunu kaydetti. Doç. Dr. Joji Otaki, "Fukuşima Nükleer Santrali'nde sızan radyasyon kelebek geninde değişime neden olduğu sonucuna vardık." dedi.
Japonya'nın kuzeyini geçen yıl vuran deprem ve tsunami afetinin etkilediği nükleer santrallerdeki çekirdeklerde erime yaşanmış ve Çernobil benzer bir felaket yaşanmıştı. Tokyo yönetimi, santralleri soğutmaya çalışırken bölgeyi de boşaltmıştı. Ama bu arada yaşanan sızıntı nedeniyle insanların da radyasyondan etkilendiği düşünülüyor. Bazı yorumcular, ABD'nin nükleer bomba attığı Hiroşima ve Nagasaki'de yaşananlara benzer bir durumun Fukuşima ve bölgesinde yaşanacağını savunuyor.
Cihan Haber Ajansı
Haberi okumak için buraya tıklayın
Fukuşima'nın etkileri ortaya çıkmaya başladı

Sızıntının yaşandığı nükleer santralin bulunduğu Fukuşima'daki kelebeklerin mutasyon geçirdiği bildirildi. Sızıntı sırasında larva iken radyasyona maruz kalan kelebeklerin yüzde 12'sinin küçük kanatlar, görme bozuklukları gibi sıkıntılar yaşadığı belirlendi.
Ryukyu Üniversitesi'nden Doç. Dr. Joji Otaki, bu kelebeklerin laboratuar ortamında yetiştirilen yavrularının yüzde 18'inde de benzer problemler yaşandığını söyledi. Üçüncü nesilde ise yüzde 34'ünde benzer problemlere rastlandı. Uzmanlar, nükleer afetten 6 ay sonra bölgede topladıkları 240 kelebeğin yüzde 52'sinde anormallikler bulunduğunu kaydetti. Doç. Dr. Joji Otaki, "Fukuşima Nükleer Santrali'nde sızan radyasyon kelebek geninde değişime neden olduğu sonucuna vardık." dedi.
Japonya'nın kuzeyini geçen yıl vuran deprem ve tsunami afetinin etkilediği nükleer santrallerdeki çekirdeklerde erime yaşanmış ve Çernobil benzer bir felaket yaşanmıştı. Tokyo yönetimi, santralleri soğutmaya çalışırken bölgeyi de boşaltmıştı. Ama bu arada yaşanan sızıntı nedeniyle insanların da radyasyondan etkilendiği düşünülüyor. Bazı yorumcular, ABD'nin nükleer bomba attığı Hiroşima ve Nagasaki'de yaşananlara benzer bir durumun Fukuşima ve bölgesinde yaşanacağını savunuyor.
Cihan Haber Ajansı
Haberi okumak için buraya tıklayın
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): prenses serenity, Orihime
Çin Denizi’nde "Kardak" Krizi
Japonyalı bir grup politikacı ve eylemcinin Tokyo ile Pekin arasında egemenlik tartışmalarına konu olan beş adaya yaptıkları çıkarma yeni bir diplomatik kriz yarattı.
Japonların "Senkaku", Çinlilerin ise "Diaoyu" olarak adlandırdığı Doğu Çin Denizi’ndeki 5 küçük ada ve 3 mercan kayalığından oluşan takımadalara 20 tekneden oluşan bir filo ile çıkartma yapan Japon politikacılar, adalara diktikleri Japonya bayrakları ile poz verdiler. Eylemi gerçekleştirenler arasında bulunan Kanagava milletvekili Kenichi Kojima “Bu eylemle bu adaların bizim olduğunu uluslararası topluma göstermeyi amaçlıyoruz. Bu adalar Japonya’nın geleceğidir” dedi. Çin derhal eylemi kınadı ve egemenlik haklarının ihlal edildiğini iddia etti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kin Gan “Diayu adalarının egemenliği üzerine tek taraflı eylemler yasadışı ve anlamsızdır” dedi.
İşlet ticaret yollarının kavşağında
Adalar üzerinde Çin Halk Cumhuriyeti’nin hak iddia ettiği Tayvan’ın bile egemenlik iddiası var. Çünkü adalar, Çin, Japonya ve Tayvan’ın ihraç ürünlerini taşıyan gemilerin rotası üzerinde bulunuyor. Ada çevresinde balık rezervleri de bir başka çekici unsur. Adaların çevresinde zengin petrol yataklarının da bulunduğu iddia ediliyor.
HÜRRİYET
Haberi okumak için buraya tıklayın
Japonyalı bir grup politikacı ve eylemcinin Tokyo ile Pekin arasında egemenlik tartışmalarına konu olan beş adaya yaptıkları çıkarma yeni bir diplomatik kriz yarattı.

Japonların "Senkaku", Çinlilerin ise "Diaoyu" olarak adlandırdığı Doğu Çin Denizi’ndeki 5 küçük ada ve 3 mercan kayalığından oluşan takımadalara 20 tekneden oluşan bir filo ile çıkartma yapan Japon politikacılar, adalara diktikleri Japonya bayrakları ile poz verdiler. Eylemi gerçekleştirenler arasında bulunan Kanagava milletvekili Kenichi Kojima “Bu eylemle bu adaların bizim olduğunu uluslararası topluma göstermeyi amaçlıyoruz. Bu adalar Japonya’nın geleceğidir” dedi. Çin derhal eylemi kınadı ve egemenlik haklarının ihlal edildiğini iddia etti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kin Gan “Diayu adalarının egemenliği üzerine tek taraflı eylemler yasadışı ve anlamsızdır” dedi.

İşlet ticaret yollarının kavşağında
Adalar üzerinde Çin Halk Cumhuriyeti’nin hak iddia ettiği Tayvan’ın bile egemenlik iddiası var. Çünkü adalar, Çin, Japonya ve Tayvan’ın ihraç ürünlerini taşıyan gemilerin rotası üzerinde bulunuyor. Ada çevresinde balık rezervleri de bir başka çekici unsur. Adaların çevresinde zengin petrol yataklarının da bulunduğu iddia ediliyor.

HÜRRİYET
Haberi okumak için buraya tıklayın

Lahana turşusu 7 kişiyi öldürdü
Japonya'nın kuzeyinde, hazır satılan lahana turşusundan bulaşan E.coli bakterisi 7 kişinin ölümüne neden oldu
Japonya 'nın kuzeyinde, hazır satılan lahana turşusundan bulaşan E.coli bakterisi nedeniyle 7 kişi yaşamını yitirdi. Yerel sağlık yetkilileri, Sapporo kentinde turşuyu tüketen 103 kişinin de rahatsızlandığını bildirdi.
Yetkililer, ölenlerin çoğunluğunu ileri yaştaki kadınların oluşturduğunu, 4 yaşında bir kız çocuğunun da hayatını kaybettiğini belirtti.
Sağlık yetkilisi Seiichi Miyahara, bakterinin turşulara nasıl bulaştığını tespit etmenin zor olduğunu açıkladı.
2002 yılında Tokyo'nun kuzeyinde yer alan Utsunomiya kentinde E.coli bakterisinden kaynaklanan bir zehirlenme vakasında 9 kişi ölmüştü.
Radikal
Haberi okumak için buraya tıklayın
Japonya'nın kuzeyinde, hazır satılan lahana turşusundan bulaşan E.coli bakterisi 7 kişinin ölümüne neden oldu

Japonya 'nın kuzeyinde, hazır satılan lahana turşusundan bulaşan E.coli bakterisi nedeniyle 7 kişi yaşamını yitirdi. Yerel sağlık yetkilileri, Sapporo kentinde turşuyu tüketen 103 kişinin de rahatsızlandığını bildirdi.
Yetkililer, ölenlerin çoğunluğunu ileri yaştaki kadınların oluşturduğunu, 4 yaşında bir kız çocuğunun da hayatını kaybettiğini belirtti.
Sağlık yetkilisi Seiichi Miyahara, bakterinin turşulara nasıl bulaştığını tespit etmenin zor olduğunu açıkladı.
2002 yılında Tokyo'nun kuzeyinde yer alan Utsunomiya kentinde E.coli bakterisinden kaynaklanan bir zehirlenme vakasında 9 kişi ölmüştü.
Radikal
Haberi okumak için buraya tıklayın

Japonya tartışmalı adalara göz dikti
Japonya, Çin ile arasında uzun süredir tartışma konusu olan bölgedeki beş adayı satın almayı planlıyor.
Doğu Çin denizine bugün bir tekneyle giden, gazeteciler, yetkililer ve uzmanlardan oluşan 25 kişilik bir ekip, deniz suyunun debisini inceleyerek ve adaların etrafında tur atarak sembolik bir hakimiyet gösterisi yaptı. Çin, bunun üzerine vakit kaybetmeden uyarıda bulundu.
Japonların Senkaku, Çinlilerin Diayü diye adlandırdığı, Tokyo’ya 2 bin km, Tayvan’a ise sadece 200 km uzaklıkta olan adalarda, hem Çin hem Japonya hem de Tayvan hak iddia ediyor.
Bu beş ada, İsmi 14. yüzyıl Çin haritalarında geçen, fakat Tokyo’nun 1895’te “sahibi yok” diye ilhak ettiği beş ada, son dönemde açıklarında doğalgaz ve petrol bulunmasıyla kıymete bindi.
Ağustos ayında adalara giden 14 Çinli eylemci, Japon yetkililerce sınırdışı edildi. Japon milliyetçiler bu “çıkarmaya” cevap vermek için aralarında 8 milletvekilinin de bulunduğu 150 eylemciyleadalardan birine çıktı ve Japon bayrağı açtı.
Bunun üzerine Çin, “Egemenliğimiz ihlal edildi” diye sert bir nota verdi. Tayvan da Japon büyükelçiyi dışişlerine çağırdı ve bu tür “provokasyonların” tekrarlanmaması için uyardı.
Hürriyet
Haberi okumak için buraya tıklayın
Japonya, Çin ile arasında uzun süredir tartışma konusu olan bölgedeki beş adayı satın almayı planlıyor.

Doğu Çin denizine bugün bir tekneyle giden, gazeteciler, yetkililer ve uzmanlardan oluşan 25 kişilik bir ekip, deniz suyunun debisini inceleyerek ve adaların etrafında tur atarak sembolik bir hakimiyet gösterisi yaptı. Çin, bunun üzerine vakit kaybetmeden uyarıda bulundu.
Japonların Senkaku, Çinlilerin Diayü diye adlandırdığı, Tokyo’ya 2 bin km, Tayvan’a ise sadece 200 km uzaklıkta olan adalarda, hem Çin hem Japonya hem de Tayvan hak iddia ediyor.
Bu beş ada, İsmi 14. yüzyıl Çin haritalarında geçen, fakat Tokyo’nun 1895’te “sahibi yok” diye ilhak ettiği beş ada, son dönemde açıklarında doğalgaz ve petrol bulunmasıyla kıymete bindi.
Ağustos ayında adalara giden 14 Çinli eylemci, Japon yetkililerce sınırdışı edildi. Japon milliyetçiler bu “çıkarmaya” cevap vermek için aralarında 8 milletvekilinin de bulunduğu 150 eylemciyleadalardan birine çıktı ve Japon bayrağı açtı.
Bunun üzerine Çin, “Egemenliğimiz ihlal edildi” diye sert bir nota verdi. Tayvan da Japon büyükelçiyi dışişlerine çağırdı ve bu tür “provokasyonların” tekrarlanmaması için uyardı.
Hürriyet
Haberi okumak için buraya tıklayın

Moon tarikatı lideri öldü
Binlerce çifti toplu törenlerde evlendirmesi ile ünlenen Moon tarikatı lideri Güney Koreli Sun Myung Moon 92 yaşında hayatını kaybetti.
Sun Myung Moon 50'li yıllarda Güney Kore'nin başkenti Seul'de tarikatı kurduktan sonra kendini mesih ilan etmişti.
Moon tarikatının özellikle ABD'de milyonlarca müridi bulunuyor.
Ancak bir çok kişi Moon'u insanların beynini yıkamak ve inananlardan parasal çıkar sağlamakla suçluyor.
Moon tarikatı iş dünyasında da imparatorluğa dönüştü. ABD'deki Washington Post başta olmak üzere gazeteleri, silah fabrikaları, üniversiteleri ve yiyecek dağıtım şirketleri bulunuyor.
Lider Moon bu sabah erken saatlerde Seul'ün kuzeydoğusunda, tarikatın merkezi yakınlarında bulunan Gapyeong hastanesinde hayatını kaybetti.
Moon tarikata ait bu hastaneye iki hafta önce zatüree teşhisi ile yatırılmıştı.
Tarikat liderin cenazesinin 15 Eylül'de toprağa verileceğini, bu tarihe kadarki 13 günlük sürede de müritlerin yas tutacağını açıkladı.
Moon evinin yakınlarındaki Cheonseung dağına gömülecek.
Tarikat liderinin yardımcısı Bo Hi Pak '' O bizim babamız ve Tanrı'nın mesihiydi. Vücudu Tanrı tarafından özel olarak yapılmıştı bu nedenle 100 yaşına kadar yaşayacağına inanıyorduk'' dedi.
Moon'un en küçük oğlu Hyung-jin Moon 2008 yılında tarikatın en üst düzey yetkilisi yapılmıştı. Diğer 13 çocuğundan bazılarıları da tarikatta önemli görevlerde bulunuyor.
Moon 1920 yılında Kuzey Kore'nin Pyongan bölgesinde doğdu.
Tarikat lideri 15 yaşında dua ederken İsa'nın kendisine göründüğünü ve Tanrı'nın krallığını dünyada kurmasını talep ettiğini iddia ediyordu.
Moon bu talebi iki defa reddettiğini ancak İsa'nın ısrarı sonucu üçüncü teklifi kabul etmek zorunda kaldığını söylüyordu.
Moon daha sonra bu iddiaları nedeniyle Presbiteryan Kilisesi'nden atıldı ve Güney Kore'ye kaçmadan önce kuzeyin komünist yönetimi tarafından hapse atıldı.
Tarikat lideri Dünya Barışı için Aile Federasyonu ve Birlik adını verdiği kiliseyi 1954 yılında kurdu.
Tarikat dünyada binlerce çiftin bir arada evlendirildiği toplu düğün törenleriyle tanındı.
Dünyada barışın anahtarının evlilik olduğuna inanan Moon ve eşi bazen evlenecek gençleri kendileri seçiyordu.
Evlendirilen çiftlerden bir çoğu düğüne kadar birbirlerini tanımıyordu. Ancak son yıllarda durumun değiştiği, çiftlerin birkaç ay öncesinden tanıştığı belirtiliyor.
60 ve 70'li yıllarda kilise, müritlerinin beynini yıkamakla ve aileleri parçalamakla suçlandı.
Ayrıca Moon'un kiliseyi maddi çıkar sağlamak için kullandığı iddia ediliyordu.
Moon bu iddiaları daima reddetti ancak 70'li yıllarda taşındığı ABD'de 1982 yılında vergi kaçakçılığı nedeniyle 11 ay hapis yattı.
ABD'de bir çok lüks emlak sahibi olan Moon, Washington Times gazetesinin de kurucusu.
Güney Kore'de de bir çok yatırımı olduğu biliniyor.
Moon hayatının ilerleyen yıllarında Kuzey Kore ile ilişkilerini de güçlendirdi. 1991 yılında Kuzey Kore lideri Kim il Sung ile bir araya geldi.
Moon ilerleyen yıllarda da tartışma yaratmaya devam etti.
2003 yılında yaptığı bir konuşmada soykırımın Yahudilerin İsa'yı öldürdükleri için ödediği bir bedel olduğunu iddia etti.
Tarikat lideri 2006 yılında Güney Kore'ye geri döndü ve Amerika'daki işlerinin idaresini 14 çocuğundan bazılarına bıraktı.
Moon son olarak Mart 2012'de toplu bir düğün töreninde 2 bin 500 müridini evlendirmişti.
BBC Türkçe Haber Servisi
Haberi okumak için buraya tıklayın
Binlerce çifti toplu törenlerde evlendirmesi ile ünlenen Moon tarikatı lideri Güney Koreli Sun Myung Moon 92 yaşında hayatını kaybetti.
Sun Myung Moon 50'li yıllarda Güney Kore'nin başkenti Seul'de tarikatı kurduktan sonra kendini mesih ilan etmişti.

Moon tarikatının özellikle ABD'de milyonlarca müridi bulunuyor.
Ancak bir çok kişi Moon'u insanların beynini yıkamak ve inananlardan parasal çıkar sağlamakla suçluyor.
Moon tarikatı iş dünyasında da imparatorluğa dönüştü. ABD'deki Washington Post başta olmak üzere gazeteleri, silah fabrikaları, üniversiteleri ve yiyecek dağıtım şirketleri bulunuyor.
Lider Moon bu sabah erken saatlerde Seul'ün kuzeydoğusunda, tarikatın merkezi yakınlarında bulunan Gapyeong hastanesinde hayatını kaybetti.
Moon tarikata ait bu hastaneye iki hafta önce zatüree teşhisi ile yatırılmıştı.
Tarikat liderin cenazesinin 15 Eylül'de toprağa verileceğini, bu tarihe kadarki 13 günlük sürede de müritlerin yas tutacağını açıkladı.
Moon evinin yakınlarındaki Cheonseung dağına gömülecek.
Tarikat liderinin yardımcısı Bo Hi Pak '' O bizim babamız ve Tanrı'nın mesihiydi. Vücudu Tanrı tarafından özel olarak yapılmıştı bu nedenle 100 yaşına kadar yaşayacağına inanıyorduk'' dedi.
Moon'un en küçük oğlu Hyung-jin Moon 2008 yılında tarikatın en üst düzey yetkilisi yapılmıştı. Diğer 13 çocuğundan bazılarıları da tarikatta önemli görevlerde bulunuyor.
Moon 1920 yılında Kuzey Kore'nin Pyongan bölgesinde doğdu.
Tarikat lideri 15 yaşında dua ederken İsa'nın kendisine göründüğünü ve Tanrı'nın krallığını dünyada kurmasını talep ettiğini iddia ediyordu.
Moon bu talebi iki defa reddettiğini ancak İsa'nın ısrarı sonucu üçüncü teklifi kabul etmek zorunda kaldığını söylüyordu.
Moon daha sonra bu iddiaları nedeniyle Presbiteryan Kilisesi'nden atıldı ve Güney Kore'ye kaçmadan önce kuzeyin komünist yönetimi tarafından hapse atıldı.
Tarikat lideri Dünya Barışı için Aile Federasyonu ve Birlik adını verdiği kiliseyi 1954 yılında kurdu.
Tarikat dünyada binlerce çiftin bir arada evlendirildiği toplu düğün törenleriyle tanındı.
Dünyada barışın anahtarının evlilik olduğuna inanan Moon ve eşi bazen evlenecek gençleri kendileri seçiyordu.
Evlendirilen çiftlerden bir çoğu düğüne kadar birbirlerini tanımıyordu. Ancak son yıllarda durumun değiştiği, çiftlerin birkaç ay öncesinden tanıştığı belirtiliyor.
60 ve 70'li yıllarda kilise, müritlerinin beynini yıkamakla ve aileleri parçalamakla suçlandı.
Ayrıca Moon'un kiliseyi maddi çıkar sağlamak için kullandığı iddia ediliyordu.
Moon bu iddiaları daima reddetti ancak 70'li yıllarda taşındığı ABD'de 1982 yılında vergi kaçakçılığı nedeniyle 11 ay hapis yattı.
ABD'de bir çok lüks emlak sahibi olan Moon, Washington Times gazetesinin de kurucusu.
Güney Kore'de de bir çok yatırımı olduğu biliniyor.
Moon hayatının ilerleyen yıllarında Kuzey Kore ile ilişkilerini de güçlendirdi. 1991 yılında Kuzey Kore lideri Kim il Sung ile bir araya geldi.
Moon ilerleyen yıllarda da tartışma yaratmaya devam etti.
2003 yılında yaptığı bir konuşmada soykırımın Yahudilerin İsa'yı öldürdükleri için ödediği bir bedel olduğunu iddia etti.
Tarikat lideri 2006 yılında Güney Kore'ye geri döndü ve Amerika'daki işlerinin idaresini 14 çocuğundan bazılarına bıraktı.
Moon son olarak Mart 2012'de toplu bir düğün töreninde 2 bin 500 müridini evlendirmişti.
BBC Türkçe Haber Servisi
Haberi okumak için buraya tıklayın

Japon bakan ölü bulundu
Japonya'nın mali hizmetlerden sorumlu bakanının ölü bulunduğu bildirildi.
Tokyo Metropolitan Polis Departmanı'ndan yapılan açıklamada, Bakan Tadahiro Matsushita'nın pazartesi günü evinde ölü bulunduğu ve ölüm nedeninin araştırıldığı ifade edildi.
Olaya ilişkin ayrıntılı açıklamada bulunulmadı. Matsushita göreve, Başbakan Yoshihiko Noda tarafından geçtiğimiz haziranda atanmıştı.
Cumhuriyet
Haberi okumak için buraya tıklayın
Japonya'nın mali hizmetlerden sorumlu bakanının ölü bulunduğu bildirildi.

Tokyo Metropolitan Polis Departmanı'ndan yapılan açıklamada, Bakan Tadahiro Matsushita'nın pazartesi günü evinde ölü bulunduğu ve ölüm nedeninin araştırıldığı ifade edildi.
Olaya ilişkin ayrıntılı açıklamada bulunulmadı. Matsushita göreve, Başbakan Yoshihiko Noda tarafından geçtiğimiz haziranda atanmıştı.
Cumhuriyet
Haberi okumak için buraya tıklayın

Adalar Çevresinde Tehlikeli Gerginlik
Çin ile Japonya arasında adalar krizi yaşanıyor. Çin devriye botları gönderdi.
Doğu Çin Denizi'nde ihtilâflı adalar, suları ısıtmaya devam ediyor.
Çin ve Japonya'nın yanısıra Tayvan'ın da üzerinde hak iddia ettiği, ihtilâflı adaları Tokyo yönetimi satın aldı. Ancak gerilim düşmedi, sürüyor, hem de artarak.
Pekin adaların egemenliğinin Çin'e ait olduğu yineledi, bölgedeki denetimleri sıklaştıracağını duyurdu. Bu amaçla gönderilen iki devriye gemisi, bölgeye ulaştı.
Gelişmeler, Hong Kong ve Tayvan'da, Japonya'yı protesto gösterilerini tetikledi.
Hong Kong'da protestocular, Japonya Temsilciliği'ne girmek istedi. Protestocular ile güvenlik güçleri arasında arbede yaşandı.
Benzer görüntüler Tayvan'daki Japonya diplomatik misyonunun önünde de vardı.
Tokyo ise, 5 küçük ada ile 3 mercan kayalığı, sahibi olan Japon aileden satın aldığını vurguluyor.
Japonya Dışişleri Bakanı Koiçiro Genba, Tokyo'da düzenlediği basın toplantısında, TRT Haber'in sorusu üzerine, artık adaların Japon devletinin mülkiyeti olduğunu söyledi.
Genba, "Çin, sert ifadeler kullanabilir, ama biz barıştan yanayız ve süreç savaşa gitmeyecek. Altını çizmemiz gerek belki de, Japonya olarak adaları satın aldık ve bu bir iç meseledir. Çinli yetkililer ile yaptığımız görüşmelerde de vurguladığım gibi, diyalog zeminini kaybetmeden, ilişkilerimizi geliştirme konusunda ısrarcıyız." dedi.
Asya'nın iki büyük ülkesini karşı karşıya getiren Japonların Senkaku, Çinlilerin de Diaoyu dediği adalara geçen ay 14 Çinli eylemcinin çıkmasıyla gerginlik yeniden tırmanmıştı.
Üzerinde yerleşim olmayan, 1900'e kadar Çin'in bu tarihten İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar da Japonya'nın denetimde olan adalar, savaş sonrasında Amerika Birleşik Devletleri'nin egemenliğine girmiş, Washington, 1970'te haklarını yine Japonya'ya devretmişti.
İki ülke arasındaki anlaşmazlık da, aynı dönemde, bölgenin petrol ve doğalgaz kaynakları açısından zengin kaynaklara sahip olduğunun anlaşılmasıyla su yüzüne çıkmıştı.
TRT
Haberi okumak için buraya tıklayın
Çin ile Japonya arasında adalar krizi yaşanıyor. Çin devriye botları gönderdi.

Doğu Çin Denizi'nde ihtilâflı adalar, suları ısıtmaya devam ediyor.
Çin ve Japonya'nın yanısıra Tayvan'ın da üzerinde hak iddia ettiği, ihtilâflı adaları Tokyo yönetimi satın aldı. Ancak gerilim düşmedi, sürüyor, hem de artarak.
Pekin adaların egemenliğinin Çin'e ait olduğu yineledi, bölgedeki denetimleri sıklaştıracağını duyurdu. Bu amaçla gönderilen iki devriye gemisi, bölgeye ulaştı.
Gelişmeler, Hong Kong ve Tayvan'da, Japonya'yı protesto gösterilerini tetikledi.
Hong Kong'da protestocular, Japonya Temsilciliği'ne girmek istedi. Protestocular ile güvenlik güçleri arasında arbede yaşandı.
Benzer görüntüler Tayvan'daki Japonya diplomatik misyonunun önünde de vardı.
Tokyo ise, 5 küçük ada ile 3 mercan kayalığı, sahibi olan Japon aileden satın aldığını vurguluyor.
Japonya Dışişleri Bakanı Koiçiro Genba, Tokyo'da düzenlediği basın toplantısında, TRT Haber'in sorusu üzerine, artık adaların Japon devletinin mülkiyeti olduğunu söyledi.
Genba, "Çin, sert ifadeler kullanabilir, ama biz barıştan yanayız ve süreç savaşa gitmeyecek. Altını çizmemiz gerek belki de, Japonya olarak adaları satın aldık ve bu bir iç meseledir. Çinli yetkililer ile yaptığımız görüşmelerde de vurguladığım gibi, diyalog zeminini kaybetmeden, ilişkilerimizi geliştirme konusunda ısrarcıyız." dedi.
Asya'nın iki büyük ülkesini karşı karşıya getiren Japonların Senkaku, Çinlilerin de Diaoyu dediği adalara geçen ay 14 Çinli eylemcinin çıkmasıyla gerginlik yeniden tırmanmıştı.
Üzerinde yerleşim olmayan, 1900'e kadar Çin'in bu tarihten İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar da Japonya'nın denetimde olan adalar, savaş sonrasında Amerika Birleşik Devletleri'nin egemenliğine girmiş, Washington, 1970'te haklarını yine Japonya'ya devretmişti.
İki ülke arasındaki anlaşmazlık da, aynı dönemde, bölgenin petrol ve doğalgaz kaynakları açısından zengin kaynaklara sahip olduğunun anlaşılmasıyla su yüzüne çıkmıştı.
TRT
Haberi okumak için buraya tıklayın


Japon bilimadamları, Tokyo Üniversitesi'ne giriş sınavını geçebilecek robot "yetiştiriyor".
Tasarıya katılan bilgisayar üreticisi Fujitsu görevlilerinden Hidenao Iwane, robotun yapay zekasının, Japon dilinde hazırlanan soruları formül ve denklemlere dönüştürmesinin, daha sonra bunları bilgisayar cebiri sistemiyle çözmesinin beklendiğini belirtti.
Bilgisayar üreticisi IBM'in geliştirdiğini Watson adlı robotun geçen yıl ABD'de yayımlanan bir yarışma programını iki "insan rakibini" alt ederek kazandığını hatırlatan Hidenao Iwane, bir robot için matematik, fizik, biyoloji, Japon dili, beşeri bilimler, yabancı dil gibi basamaklardan oluşan Tokyo Üniversitesi'nin sınavının çok daha zor olduğunu vurguladı.
Hidenao Iwane, Watson'ın, yarışmada bir sorunun anahtar kelimelerini analiz ettiğini ve böylece en muhtemel cevabı bulduğunu belirterek, insanlara yönelik bir metnin robot tarafından anlaşılmasını sağlamanın hiç kolay bir iş olmadığını ifade etti.
Araştırmacılar, robotun sınavı 2021'ye kadar kazanacağını öngörüyor.
Kaynak: AA
http://www.teknokulis.com/Haberler/Guncel/2012/09/12/japonlardan-universite-sinavina-hazirlanan-robot

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): HellArmy
10. sayfa (Toplam 23 sayfa) [ 229 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |