340 milyar dolarlık kavga!
Çin ile Japonya arasındaki ada krizi iki ülke arasındaki 340 milyar dolarlık ticaret hacmini tehdit ediyor


Çin ile Japonya arasındaki ada krizi büyüyor. Güney Çin Denizi'nde bulunan Çin'in Diaoyu, Japonya'nın Senkaku adını verdiği insansız ada parçacıklarında egemenliğin kime ait olduğu konusunda iki ülke arasında nisan ayından buyana tırmanan gerginlik dün iş dünyasına da yansıdı. Dün binlerce balıkçı teknesini adaya yönlendiren Çinliler Japonya'yı protesto etti. Gösteride Japon marka otomobil ve elektronik eşyalar protesto amacıyla yakılarak imha edildi.

ÜRETİMİ DURDURACAKLAR
Japon şirketlerin yanıtı gecikmedi. Canon, Panasonic ve perakende devi Seven &I Holding Çin'deki üretimlerini yarından itibaren geçici olarak durduracaklarını açıkladı. Seven&I Holding ülkedeki yüzlerce şubesini, Canon da 4 fabrikasından 3'ünü kapatma kararı aldı.


DEPREM VE TSUNAMİDEN DAHA FAZLA ZARAR VERİR
Protestocular Japon otomobillerini parçalarken Toyota, Çin'deki işlerinin aksamadığını açıkladı. Teknoloji devi Sony ise Japon çalışanlarına bu aşamada Çin'e yolculuk yapmamaları tavsiyesinde bulundu.
Bu durum 2005 yılındaki diplomatik krizin ardından iki katına çıkarak 340 milyar dolara ulaşan iki ülke arasındaki ticaret hacmini tehdit ediyor. Protestoların özellikle otomobil şirketlerine Mart 2011'deki deprem ve tsunamiden daha fazla zarar vereceği ileri sürülüyor. Çin dünyanın en büyük otomotiv pazarı. 2011'de Japonya'nın en fazla ihracat yaptığı ülke 194.6 milyar dolar ile Çin oldu. Japonlar ise Çin'e 148.3 milyar dolarlık ihracat yaptı.
Japon hükümeti 16 Nisan'da adayı satın almaya karar vermiş, parlamento 11 Eylül'de adanın 26 milyon dolara satın alınmasını onaylamıştı. Japonya bu ücreti adanın sahibi olduğunu iddia ettiği Japon vatandaşlarına ödeyecekti.

FOTOĞRAFLAR...


Habertürk

Haberi okumak için buraya tıklayın
Haber ile ilgili daha fazla fotoğraf için buraya tıklayın

Barış Gemisi'ni kimse karşılamadı
Nükleer silah karşıtı barış aktivistleri, karşılarında kimseyi bulamadılar.


Barış Gemisi'yle gelen aktivistler arasında, Hiroşima ve Nagazaki ye 1945 de atılan atom bombası felaketinden mucize eseri kurtulan dört Japon da var.

Japonya ’da 1945’de Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombası felaketinden mucize eseri kurtulan 4 kişinin de aralarında bulunduğu 800 nükleer silah karşıtı barışsever, Barış Gemisi ’yle (Peace Boat) Aydın ’ın Kuşadası İlçesi’ne geldi. Her ülkede yerel yöneticiler ve sivil toplum örgütlerinin karşıladığı barış gönüllüleri, Kuşadası’nda karşılarında kimseyi göremedi.

Japonya ’nın Yakohama Limanı’ndan hareket eden Barış Gemisi , Vietnam, Singapur, Hindistan ve İsrail ’den sonra, rotasını nükleer santral kurma hazırlıkları içindeki Türkiye ’ye çevirdi. Japonya ’da nükleer silahsızlanma için mücadele veren, düşünce kuruluşu Peace Depot’a ait Barış Gemisi (Peace Boat), aralarında 1945’de Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombası felaketinden mucize eseri kurtulan dört kişinin de bulunduğu 800 barış gönüllüsüyle Kuşadası Limanı’na demirledi. Gittikleri ülkelerde yerel otoriteler ve sivil toplum örgütlerince karşılanan, nükleer silahlanmaya karşı olan barış gönüllüleri karşılarında kimseyi bulamayınca, deneyimlerini de Kuşadası’nda kimseyle paylaşamadılar.

Sabah saatlerinde Kuşadası Limanı’na yanaşan barış gönüllülerinin bir bölümü Efes ve Meryemana Evi’ne giderken, bir bölümü de Kuşadası’nı gezdi. Barış gönüllüleri sözcüsü Kaz Egashira, gittikleri ülkelerde nükleersiz bir dünya istediklerini belirterek, "Atom bombası felaketinin canlı tanıkları yaşadıklarını anlatıyor. Benzer bir felaketi, Japonya ’da 2011 yılında meydana gelen depremin ardından oluşan tsunaminin Fukuşima Nükleer Santrali’ni vurmasından sonra yaşayan üniversite öğrencileri, deneyimlerini paylaşıyor" dedi.

“1 ülke bile savaş başlatsa, tüm dünya mahvolur”
Hiroşima ve Nagazaki’ye 1945’de atılan atom bombası felaketinden mucize eseri kurtulan ve Japonya ’da ’Hibakusha’ olarak anılan dört Japon yaşadıklarını anlattı. Hiroşima’ya atom bombasının atıldığı tarihte 16 yaşında olduğunu söyleyen Miyake Nobuo, dünyada nükleer silahlanmanın hızla sürmesinin endişe verici olduğunu vurguladı. Bugün dünyada 20 binden fazla nükleer silah olduğunu hatırlatan Nobuo, "Bu silahlara sahip ülkelerden biri savaş başlatsa tüm dünya mahvolur. Biz bu deneyimi yaşadık ve bunu tüm dünyaya duyurmak, anlatmak istiyoruz. Bırakın bu kadar bombayı, yeryüzünde tek bir nükleer bombanın bile bulunması çok kötü. Asıl sorun dünyada en fazla nükleer üreten iki ülke Amerika ve Rusya ’da. Devletler kendi içlerinde silahları azaltma taraftarı değil. Bu duruma halklar tepki göstermeli. Bu amaçla her yıl birkaç defa Amerika ’ya giderek yeni nesle nükleerin ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Hiroşima felaketini yaşayan mühendis Nagayama Iwao nükleer silahları ilk test eden ülkelerin birçok kayıplar vermesine rağmen bu silahları üretmeye devam ettiklerini vurguladı. Iwao, " ABD ilk defa bu silahları test ettiğinde bir çok insan yaşamını yitirdi. Çin ve Rusya ’da da aynı durum yaşandı. Bu ülkeler bu gerçeği gizlemeye çalışıyor" dedi.

“Bir anne olarak…”
Hibakushalar’dan Tsuchida Kazumi, savaşlar sonrası en fazla annelerin ağladığını, bir kadın olarak bu durumu çok iyi anladığını belirterek, "Bir anne, bir kadın olarak Türkiye ’ye barış diliyorum. Tüm Türk kadınları barış içinde yaşasın istiyorum" dedi.

Sugino Nabuko da iki çocuğunu kaybetmiş bir annenin çocuğu olarak, tüm dünya için barış dilediğini söyledi.

Öğrenciler uyardı
Benzer bir felaketi, Japonya ’da 2011 yılında meydana gelen depremin ardından oluşan tsunaminin Fukuşima Nükleer Santrali’ni vurmasından sonra yaşayan üniversite öğrencileri, nükleer santral kurma hazırlığı içindeki Türkiye ’yi uyardı. Japon öğrenciler, Türk yetkililere "Nükleer güç hiçbir şekilde kontrol edilemez. Türkiye , Fukuşima felaketinden sonra hala nükleer santral kurmak istiyorsa, o bölgedeki insanları çok iyi bilgilendirmeli, onları bekleyen tehlikeyi anlatmalı" diye seslendi.

Barış Gemisi ’nin, Yunanistan ’ın Pire Limanı’na gitmek üzere, Kuşadası Limanı’ndan ayrılacağı bildirildi.


Radikal

Haberi okumak için buraya tıklayın
Barış Gemisi (Peace Boat) anasayfasından daha fazla bilgi almak için buraya tıklayın

bileydik giderdik bak üzüldüm şimdi.

aynen ben de çok üzüldüm şimdi

Pasifik'te tansiyon yükseliyor
Çin ile Japonya arasında yaşanan ada krizine Tayvan’ın da müdahil olması ile Doğu Çin Denizi’ndeki tansiyon tekrar yükselmeye başladı. Japonya, kendi egemenlik alanı saydığı sulara giren Tayvanlı balıkçı gemilerini püskürtmek için tazyikli su kullandı.


Çin medyasında geniş yer verilen haberde, aralarında sahil koruma gemilerininde bulunduğu yaklaşık 75 Tayvan gemisinin bu sabah yerel saatle 05.00 civarında Doğu Çin Denizi’ndeki ihtilaflı sulara girdiği bildirildi. Adaların kendi kontrolünde olduğunu savunan Japonya’nın da Tayvan gemilerine geri dönmesi için tazyikli suyla müdahale ettiği belirtildi.

Tayvan bayraklı gemilerin tartışmalı adalara ulaşmasına 3 deniz mili kala Japonya sahil güvenlik birimleri tarafından önce ikaz edildiği ve arkasından tazyikli su sıkılarak uzaklaştırıldığı kaydedildi.

Adalara çıkmaya hazırlanan Tayvanlı gemiler yaşanan su saldırısı sonucu yerel saatle sabah 09.15’de organizasyonun tamamlandığını ilan ederek tartışmalı sulardan çıktığını aktarıldı. Tayvanlı denizcilerin, “Burası Tayvan toprağı” şeklinde bağırdıklarına dikkat çekildi.

Dün de benzer bir olay Çin tekneleriyle yaşanmıştı. Pekin, dün 200 kadar Çin balıkçı gemisinin bölgeye girdiğini açıklamıştı. Bugün de Çin'e ait 4 takip gemisi ve 2 devriye gemisi söz konusu alanda yer alıyor. Gemilerin Japonya'nın egemenlik ilan ettiği suların dışında bulundukları belirtildi.

Söz konusu adalar şu anda Japonya'nın kontrolünde bulunurken, Çin ve Tayvan da adalar üzerinde hak iddia ediyor. Adaların Japonca'daki ismi “Senkaku”, Çince ismi ise “Diaoyü”. Japonya'nın, özel mülkiyet altındaki üç adayı sahiplerinden satın almak için sözleşme imzaladığını açıklaması ardından bölgede gerilim tırmanmıştı. Yaşanan gerilimin ardından, Çin hükümeti tartışmalı adalara iki devriye gemisi göndermişti. Stratejik deniz yollarının üzerinde bulunan insansız adaların etrafında büyük doğal gaz rezervleri olduğu tahmin ediliyor.

Öte yandan, Çin ve Japonya, bir yandan da artan tansiyonu azaltmak için görüşmelere başladı. İki ülkenin dışişleri bakan yardımcıları ihtilaflı adalar meselesini tekrar masaya yatırdı. Çinli bakan yardımcısı, Japonya’nın tek taraflı sınır ihlalini kabul etmeyeceklerini açıkladı.

Cihan Haber Ajansı - Milliyet

Haberi okumak için buraay tıklayın
Haber ile ilgili videoyu izlemek için buraya tıklayın

Cesedin parçaları bozulmasın diye sosis yapıp yediler
Japonya'da yaşanan vahşet akıllara durgunluk veriyor.


Japonya’da borcunu ödemeyen bir adamı öldüren üç kişi bununla da yetinmeyip, görülmemiş bir vahşete imza attı.

Japonya’da borcunu ödemeyen bir adamı öldüren üç kişi bununla da yetinmeyip, görülmemiş bir vahşete imza attı. Üç Japon, kurbanlarının etini mangalda kızartıp yedi. Japon polisi, geçtiğimiz haftalarda inanılmaz bir suça imza atan üç Japon'u gözaltına aldı.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberinde, polisin verilerine göre, üç adam 2009 yılında çekiç darbesiyle öldürdükleri bir kişinin vücudunu parçalara ayırdı ve soğuk hava deposunda üç yıl boyunca sakladıkları belirtiliyor. Yıllar sonra kurbanlarının etleriyle mangal keyfi yapan üç Japon, polis tarafından yakalandı.

Japon televizyonlarında yer alan haberlere göre, üç Japon daha da ileri giderek, cesedin geri kalan parçalarının bozulmasını önlemek için sosis yaptı. Polis, cesedin 2011 yılının temmuz ve ağustos ayları arasında üç zanlı tarafından parçalar halinde tüketildiğini açıkladı. Bu vahşetin nedeni ise kurbanın zanlılardan birine borcunun olması. Zanlılardan ikisi suçlarını itiraf ederken, üçüncü zanlı suçsuz olduğunu ileri sürdü.





ensonhaber.com

Haberi okumak için buraya tıklayın

Yönetmen Koji Wakamatsu hayatını kaybetti
Japon yönetmen Koji Wakamatsu, Tokyo'da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.


Yönetmenin yapım şirketinden Kazuya Shiraishi, hızla seyreden bir aracın çarpması sonucu yönetmenin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

76 yaşındaki yönetmen, bir grup Maocu Japon'un hayatını anlatan "United Red Army" (Birleşik Kızıl Ordu) filmiyle, 2008'de Berlin Film Festivali'nde yılın en iyi uzun metraj Asya filmi ödülüne layık görülmüştü.

Yönetmen, geçen hafta Güney Kore'deki Busan Uluslararası Film Festivali'nde yılın Asyalı yönetmeni seçilmişti.

Politik ve sosyal konulu filmlere imza atan yönetmen Koji Wakamatsu, Japon sinemasının bağımsız ve aykırı ismi olarak biliniyor.

Kendini bağımsız sinemacı olarak tanımlayan yönetmen, verdiği son mülakatında, "film çekerken insanların sizden beklentilerine değil, kalbinizin sesine kulak verin" ifadesini kullanmıştı.

Cumhuriyet

Haberi okumak için buraya tıklayın

öldüm gülmekten

bu da tr ver.

[Bağlantı]

link için zerinda ya teşekkürler