Basında Japonya Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 5, 6, 7 ... 21, 22, 23, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Japonya'da 8.9'la tarihin en büyük depreminde bilanço korkutuyor
Dünya, güne Japonya'dan gelen felaket haberiyle başladı. Japonya'nın kuzeyinde denizde 8.9 ile 140 yıldır ülkede ölçülen en büyük deprem meydana geldi. Depremde şu ana kadar yüzlerce kişinin öldüğü bildirilirken, çok sayıda kişi ise kayıp.
Deprem, sabah TSİ 07.46'da Japonya'nın kuzeyinde denizin 35 kilometre altında meydana geldi. 8.9 gibi devasa büyüklükteki bu deprem, merkez üsse 373 kilometre uzaklıktaki başkent Tokyo'da bile hissedildi.
Depremin ardından tsunami oluştu. Japon televizyonlarından yayınlanan görüntülerde, kuzeydeki yerleşim yerlerine ilerleyen deniz sularının önüne çıkanları alıp götürdüğü görüldü. Tsunamiyle oluşan dalgaların yer yer 10 metreyi geçtiği belirtildi.
Özellikle kuzeydeki bu bölgelerde can kaybının artmasından korkuluyor. Kyodo haber ajansı, şu ana kadar resmi rakamlara göre, 88 kişinin hayatını kaybettiği, 343 kişinin de kayıp olduğu teyit edildi. Japon Jiji haber ajansı da tsunamiden ilk etkilenen kentlerden Sendai'de 200-300 kadar cesedin kıyıya vurduğunu duyurdu. Bu bilgiyle birlikte toplam ölü sayısının 300 civarı olduğu belirtiliyor.
Bir emniyet yetkilisi, "Hasar o kadar büyük ki bilgi alana kadar çok zaman geçiyor" dedi. Depremin yarattığı şokun ve tsunami etkisinin geçmesiyle bilançonun daha da ağırlaşmasından korkuluyor.
Kyodo haber ajansı, Japonya'nın kuzeydoğusunda yer alan Miyagi kentinde içinde 100 kişinin bulunduğu hareket halindeki bir geminin tsunamiyle kıyıya savrulduğu bildirdi. Gemidekin akıbeti hakkında henüz bir bilgi bulunmuyor. Miyagi'de ayrıca bir trenin raydan çıktığı ve bir diğerinin de kayıp olduğu bildirildi.
Uzmanlar, meydana gelen depremin şiddetinin 1999 Marmara Depremi'nin yaklaşık 50 katı olduğunu ifade ediyor. Depremin ardından çoğunun büyüklüğü 6'nın üzerinde olmak üzere 50'den fazla artçı şok meydana geldi. Bu depremin artçı şokların en büyüğünün şiddeti ise 7.2 olarak ölçüldü.
ENERJİ TESİSLERİNDE HASAR
Japonya'da meydana gelen deprem ve sonrasında oluşan tsunami, tarım alanlarının yanı sıra nükleer santralleri ve petrol tesislerini de etkiledi.
Önlem olarak 5 nükleer tesisin faaliyetleri durduruldu. Japonya'nın elektrik ihtiyacının önemli bir bölümünü nükleer enerjiden sağlamasından dolayı şu anda 4 milyon kişiye elektrik verilemiyor.
Bir nükleer tesiste türbinlerden birinde yangın çıkınca olağanüstü hal ilan edildi. Ancak daha sonra tesisten sızıntı olmadığı yönündeki açıklama kaygıları giderdi.
Bazı petrol tesislerinde de yangın çıkarken, ulaşım şebekesinin ise ağır hasar aldığı bildiriliyor. Çok sayıda köprü ve yolun yanı sıra raylı sistem de zarar gördü.
Japonya'da toplam zararın milyarlarca dolara ulaşmasından korkuluyor. 1995 yılındaki 6 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Kobe depreminin Japonya'ya maliyeti 100 milyar dolar civarında olmuştu.
JAPON HÜKÜMETİ ALARMDA
Japonya Başbakanı Naoto Kan, halka itidal çağrısı yaptı. Kan, depremin ardından bakanlar kurulunu olağanüstü toplantıya çağırırken, bir dizi önlem açıkladı.
Depremden zarar gören yerlere deniz kuvvetlerinden gemiler gönderilirken, kurtarma ekipleri de harekete geçti.
Kan düzenlediği basın toplantısında, "Depremden kaynaklanan zararı minimize etmek için hükümetimiz elinden gelen tüm çabayı gösterecektir" dedi.
Kan ayrıca, ortaya çıkan bu olağanüstü durumla mücadelede tüm siyasi partilere ve özel sektöre hükümetle birlikte hareket etmeleri çağrısı yaptı. Bu çağrı, taraflardan olumlu yanıt buldu.
DÜNYADAN JAPONYA'YA DESTEK
Dünya devletleri de Japonya'ya yardım için harekete geçti. ABD Başkanı Barack Obama, Japon halkına başsağlığı dilerken, yardıma hazır olduklarını açıkladı.
Obama yaptığı açıklamada, "(Eşim) Michelle (Obama) ile birlikte başta depremde ve tsunamide hayatını kaybedenler olmak üzere Japon halkına, başsağlığı diliyoruz... ABD bu büyük felaket döneminde Japon halkına yardım etmek için hazırdır. İki ülke arasındaki dostluk ve ittifak sarsılamaz nitelikte ve bu trajedinin üstesinden gelirken Japon halkının yanında durma kararlılığımız bu durumu güçlendirmektedir" dedi. Obama daha sonra yardım önerilerini ve başsağlığı dileğini Kan ile yaptığı telefon görüşmesinde de dile getirdi.
Avrupa Birliği, Japonya için "tüm uygun desteği harekete geçireceğini" açıkladı. Libya konulu düzenlenen AB toplantısının ardından yapılan açıklamada, deprem ve tsunami haberinin "büyük bir kaygıyla" karşılandığı belirtildi.
Açıklamada, "[Felaketten] etkilenen devletlere ve halklarına başsağlığı diliyor ve desteğimizi bildiriyoruz. Ulusal tepkilerin yanı sıra, Yüksek Temsilciliğimizden ve Komisyon'dan tüm uygun yardımın harekete geçirilmesini istedik" denildi.
Birleşmiş Milletler, ihtiyaç olması halinde 45 ülkenin Japonya'ya yardıma hazır olduğunu açıkladı.
BM İnsani Yardım Koordinasyon Bürosu'nun Sözcüsü Elisabeth Byrs, "45 ülkeden 68 ekip şu anda yardıma hazır halde bekliyor" dedi.
DAVUTOĞLU: TÜRKLERİN DURUMU İYİ
Japonya'daki depremin ardından bir açıklama yapan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bölgedeki Türklerle ilgili olumsuz bir haberin olmadığını söyledi.
Davutoğlu, kendilerine ulaşan bilgilere göre, Japonya'daki depremde Tokyo Büyükelçiliğinde hasar meydana gelmediğini, ülkedeki Türk vatandaşları arasında da can kaybı ya da yaralanma olmadığını bildirdi.
ÜST ÜSTE DEPREMLER
Bu sabah tüm dünyayı dehşete düşüren depremden önce Pasifik bölgesinde üst üste sarsıntılar kaydedildi. Bugünkü deprem son 140 yılın en büyüğü olarak gösteriliyor.
8.9'luk depremden önce Japonya iki günde 35 kez sallandı.
Honshu açıklarında dün 6.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yine Honshu açıklarında önceki gün 7.2 büyüklüğünde bir deprem kaydedilmiş ve hatta bu sarsıntı, Japonların deprem karşısındaki gösterdiği sükunetle haber olmuştu.
Dünyada bugüne kadar kaydedilen en büyük deprem Şili'de 22 Mayıs 1960 tarihinde meydana geldi. Depremin büyüklüğü 9.5 olarak ölçülmüştü.
Deprem hakkında T.C. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama...
Dünya, güne Japonya'dan gelen felaket haberiyle başladı. Japonya'nın kuzeyinde denizde 8.9 ile 140 yıldır ülkede ölçülen en büyük deprem meydana geldi. Depremde şu ana kadar yüzlerce kişinin öldüğü bildirilirken, çok sayıda kişi ise kayıp.
Deprem, sabah TSİ 07.46'da Japonya'nın kuzeyinde denizin 35 kilometre altında meydana geldi. 8.9 gibi devasa büyüklükteki bu deprem, merkez üsse 373 kilometre uzaklıktaki başkent Tokyo'da bile hissedildi.
Depremin ardından tsunami oluştu. Japon televizyonlarından yayınlanan görüntülerde, kuzeydeki yerleşim yerlerine ilerleyen deniz sularının önüne çıkanları alıp götürdüğü görüldü. Tsunamiyle oluşan dalgaların yer yer 10 metreyi geçtiği belirtildi.
Özellikle kuzeydeki bu bölgelerde can kaybının artmasından korkuluyor. Kyodo haber ajansı, şu ana kadar resmi rakamlara göre, 88 kişinin hayatını kaybettiği, 343 kişinin de kayıp olduğu teyit edildi. Japon Jiji haber ajansı da tsunamiden ilk etkilenen kentlerden Sendai'de 200-300 kadar cesedin kıyıya vurduğunu duyurdu. Bu bilgiyle birlikte toplam ölü sayısının 300 civarı olduğu belirtiliyor.
Bir emniyet yetkilisi, "Hasar o kadar büyük ki bilgi alana kadar çok zaman geçiyor" dedi. Depremin yarattığı şokun ve tsunami etkisinin geçmesiyle bilançonun daha da ağırlaşmasından korkuluyor.
Kyodo haber ajansı, Japonya'nın kuzeydoğusunda yer alan Miyagi kentinde içinde 100 kişinin bulunduğu hareket halindeki bir geminin tsunamiyle kıyıya savrulduğu bildirdi. Gemidekin akıbeti hakkında henüz bir bilgi bulunmuyor. Miyagi'de ayrıca bir trenin raydan çıktığı ve bir diğerinin de kayıp olduğu bildirildi.
Uzmanlar, meydana gelen depremin şiddetinin 1999 Marmara Depremi'nin yaklaşık 50 katı olduğunu ifade ediyor. Depremin ardından çoğunun büyüklüğü 6'nın üzerinde olmak üzere 50'den fazla artçı şok meydana geldi. Bu depremin artçı şokların en büyüğünün şiddeti ise 7.2 olarak ölçüldü.
ENERJİ TESİSLERİNDE HASAR
Japonya'da meydana gelen deprem ve sonrasında oluşan tsunami, tarım alanlarının yanı sıra nükleer santralleri ve petrol tesislerini de etkiledi.
Önlem olarak 5 nükleer tesisin faaliyetleri durduruldu. Japonya'nın elektrik ihtiyacının önemli bir bölümünü nükleer enerjiden sağlamasından dolayı şu anda 4 milyon kişiye elektrik verilemiyor.
Bir nükleer tesiste türbinlerden birinde yangın çıkınca olağanüstü hal ilan edildi. Ancak daha sonra tesisten sızıntı olmadığı yönündeki açıklama kaygıları giderdi.
Bazı petrol tesislerinde de yangın çıkarken, ulaşım şebekesinin ise ağır hasar aldığı bildiriliyor. Çok sayıda köprü ve yolun yanı sıra raylı sistem de zarar gördü.
Japonya'da toplam zararın milyarlarca dolara ulaşmasından korkuluyor. 1995 yılındaki 6 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Kobe depreminin Japonya'ya maliyeti 100 milyar dolar civarında olmuştu.
JAPON HÜKÜMETİ ALARMDA
Japonya Başbakanı Naoto Kan, halka itidal çağrısı yaptı. Kan, depremin ardından bakanlar kurulunu olağanüstü toplantıya çağırırken, bir dizi önlem açıkladı.
Depremden zarar gören yerlere deniz kuvvetlerinden gemiler gönderilirken, kurtarma ekipleri de harekete geçti.
Kan düzenlediği basın toplantısında, "Depremden kaynaklanan zararı minimize etmek için hükümetimiz elinden gelen tüm çabayı gösterecektir" dedi.
Kan ayrıca, ortaya çıkan bu olağanüstü durumla mücadelede tüm siyasi partilere ve özel sektöre hükümetle birlikte hareket etmeleri çağrısı yaptı. Bu çağrı, taraflardan olumlu yanıt buldu.
DÜNYADAN JAPONYA'YA DESTEK
Dünya devletleri de Japonya'ya yardım için harekete geçti. ABD Başkanı Barack Obama, Japon halkına başsağlığı dilerken, yardıma hazır olduklarını açıkladı.
Obama yaptığı açıklamada, "(Eşim) Michelle (Obama) ile birlikte başta depremde ve tsunamide hayatını kaybedenler olmak üzere Japon halkına, başsağlığı diliyoruz... ABD bu büyük felaket döneminde Japon halkına yardım etmek için hazırdır. İki ülke arasındaki dostluk ve ittifak sarsılamaz nitelikte ve bu trajedinin üstesinden gelirken Japon halkının yanında durma kararlılığımız bu durumu güçlendirmektedir" dedi. Obama daha sonra yardım önerilerini ve başsağlığı dileğini Kan ile yaptığı telefon görüşmesinde de dile getirdi.
Avrupa Birliği, Japonya için "tüm uygun desteği harekete geçireceğini" açıkladı. Libya konulu düzenlenen AB toplantısının ardından yapılan açıklamada, deprem ve tsunami haberinin "büyük bir kaygıyla" karşılandığı belirtildi.
Açıklamada, "[Felaketten] etkilenen devletlere ve halklarına başsağlığı diliyor ve desteğimizi bildiriyoruz. Ulusal tepkilerin yanı sıra, Yüksek Temsilciliğimizden ve Komisyon'dan tüm uygun yardımın harekete geçirilmesini istedik" denildi.
Birleşmiş Milletler, ihtiyaç olması halinde 45 ülkenin Japonya'ya yardıma hazır olduğunu açıkladı.
BM İnsani Yardım Koordinasyon Bürosu'nun Sözcüsü Elisabeth Byrs, "45 ülkeden 68 ekip şu anda yardıma hazır halde bekliyor" dedi.
DAVUTOĞLU: TÜRKLERİN DURUMU İYİ
Japonya'daki depremin ardından bir açıklama yapan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bölgedeki Türklerle ilgili olumsuz bir haberin olmadığını söyledi.
Davutoğlu, kendilerine ulaşan bilgilere göre, Japonya'daki depremde Tokyo Büyükelçiliğinde hasar meydana gelmediğini, ülkedeki Türk vatandaşları arasında da can kaybı ya da yaralanma olmadığını bildirdi.
ÜST ÜSTE DEPREMLER
Bu sabah tüm dünyayı dehşete düşüren depremden önce Pasifik bölgesinde üst üste sarsıntılar kaydedildi. Bugünkü deprem son 140 yılın en büyüğü olarak gösteriliyor.
8.9'luk depremden önce Japonya iki günde 35 kez sallandı.
Honshu açıklarında dün 6.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yine Honshu açıklarında önceki gün 7.2 büyüklüğünde bir deprem kaydedilmiş ve hatta bu sarsıntı, Japonların deprem karşısındaki gösterdiği sükunetle haber olmuştu.
Dünyada bugüne kadar kaydedilen en büyük deprem Şili'de 22 Mayıs 1960 tarihinde meydana geldi. Depremin büyüklüğü 9.5 olarak ölçülmüştü.
Deprem hakkında T.C. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama...
Alıntı:
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Enel
Dünya bu kahramanlara ağlıyor!
17 Mart 2011
JAPONYA’da deprem ve tsunaminin ardından nükleer krizin merkezi haline gelen Fukuşima Daiçi santralında 4 günde 3’üncü reaktör de havaya uçtu, bir diğer reaktördeki nükleer yakıt alev aldı. Atmosfere, yoğun miktarda radyasyon boşalırken, santralı işleten Tepco firması, bugüne kadar ölümüne mücadele eden 800 çalışanını yükselen radyasyon nedeniyle geri çekerek teslim oldu. Geride, 3’ü erime noktasına gelen, biri yanan, 2’si de ısınan 6 arızalı nükleer reaktörle mücadele edecek 70 cesur mühendis ve teknisyen kaldı. Japonya Başbakanı Naoto Kan, her ne pahasına olursa olsun, 70 teknisyenin mücadeleye devam etmesini istedi.
Ölüm görevini biliyorlar
Fukuşimo Daiçi santralini işleten Japon elektrik şirketi Tepco, santralda koruyucu elbise içinde bile olsa personelin kalmasını ‘sakıncalı’ bularak 800 çalışanını çekti. Geride kalan teknisyenler, ‘ölüm ya da kısa sürede ölümcül kanser’ riskini biliyor. Reaktörlerde, kazan adı verilen çelik korucular içinde aşırı ısınan uranyum çubuklarını deniz suyuyla soğutma çalışmaları devam ediyor. Nükleer yakıt soğutulamaz ise, çelik kazanlar eriyecek. Patlama yaşanan 3 reaktörde de yarı yarıya erime yaşandığı son patlayan reaktörde ise tehlikeli çatlaklar meydana geldiği açıklandı.
6 reaktörü bulunan dev santraldakı son durum şöyle: 3 ve 1 nolu santrallar cumartesi ve pazartesi günü birer gün arayla havaya uçtu, radyasyon sızıntısı başladı. 2 nolu santral ise Türkiye saati ile dün sabah patladı, nükleer yakıtı koruyan çelik kazanda büyük çatlak oluştu, aynı anda aylar önce bakıma alınması nedeniyle durdurulan 4 nolu santraldan çıkartılan nükleer atık, soğuma havuzunda alev alarak yandı. Son iki santralda da ısı yükseliyor.
Başbakan ‘evlere kapanın’ dedi
Fukuşima Daiçi santralına 20 kilometre mesafedeki tüm alanı boşaltan Başbakan Naoto Kan, yüksek oranda radyasyonu tehlikesi bulunduğunu ilan ederek, boşaltılacak alan miktarını 30 kilometre uzaklığa çıkardı. Bu alan içinde kalan 160 bin kişiye ise, “Dışarı çıkmayın, pencerelerinizi sıkı sıkı kapatın, kapı altlarını tıkatın ve klimaları kullanmayın” çağrısı yaptı.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), Japonya’daki Fukuşima nükleer santralinin iki numaralı biriminde sınırlı bir çekirdek hasarı meydana gelmiş olabileceğini bildirdi.
Nükleer kaçış
Fukuşima Daiçi santralindeki nükleer sızıntının her geçen saat biraz daha yükselmesi Japonları tedirgin etti. Rüzgârın sabah saatlerinde başkent Tokyo’ya doğru esmesi üzerine yetkililer, bölgedeki radyasyon oranının hızla yükseldiğini açıkladı. Radyasyon ölçümleri, kısa sürede normalin 10 misline ulaştı. Nükleer korku, 15 milyonluk başkent Tokyo’yla birlikte 36 milyon kişinin yaşadığı başkent çevresine yayıldı. Bölge halkı, panik halinde olmasa bile sistemli bir şekilde Fukuşima Daiçi’nin ters yönüne doğru kaçmaya başladı.
Twitter gibi sosyal sitelerden yapılan, “Tokyo’yu terkedin, daha güneye güvenli yerlere gidin” uyarıları kaçışı hızlandırdı. Sadece başkent değil, Yokohoma gibi büyük kentlerde de marketlerde gıda ürünleri kısa sürede tükendi.
Yabancılar çekiliyor
ALMAN havayolları Lufthansa, başkent Tokyo’ya yönelik seferlerini daha güneydeki Osaka havaalanına kaydırdı.
- Uluslararası medya organları, Japonya’daki çalışanlarının sayısını azaltıyor.
- Siemens, Japonya’daki ofis ve merkezlerindeki personelini çekme kararı aldı.
- Volvo, Japonya’daki kamyon fabrikasında çalışan 9500 işçiye, evden çıkmayın talimatı verdi.
- Çin, Japonya’dan vatandaşlarını tahliye etme kararı alan ilk ülke oldu. Avusturya Tokyo’daki temsilciliğini Osaka’ya kaydırdı.
- ABD ve Çin başta olmak üzere bir çok ülke, “Japonya’ya gitmeyin ve kalanlar da dönsün” çağrısı yapıyor.
Rüzgâr döndü Tokyo rahatladı
Rüzgâr dün öğleden sonra Asya kıtasından Büyük Okyanus’a, batıdan doğuya doğru yönelince Tokyo’daki radyasyon oranı düştü. Meteoroloji uzmanları rüzgârın okyanusa yönelmesinin, başkentin 270 km kuzeyindeki arızalı santral üzerindeki radyasyonlu bulutları uzaklaştıracağını belirtiyor. Ancak gelen soğuk hava dalgası, önce yağmur ardından kar şeklinde olacak. Radyasyona bulaşan yağış nedeniyle, ‘nükleer serpinti’ yaşanmasından da endişe ediliyor.
Afet bölgesinde 2600 çadır kent kuruldu. 500 binden fazla kişi çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Yiyecek ve su sıkıntısı çekilirken gelen soğuk hava, çadırda kalanları ve kurtarma çalışmalarını olumsuz etkileyecek.
Besin zinciri kirlenecek
ARIZALI santrallerden kontrollü bir şekilde bırakılan ya da patlamalarla açığa çıkarak atmosfere karışan radyasyonun kısa sürede başta Japonya olmak üzere doğu Asya’da besin zincirine karışması bekleniyor. Doğudan gelen yağışlı hava, atmosferdeki radyasyonu doğrudan toprağa ya da denize taşıyacak. Hong Kong Üniversitesi uzmanlarından Lam Ching-wan, başta Japonya olmak üzere bölge ülkelerinde tiroid, kemik ve kan kanseri vakalarında büyük artış olacağı uyarısı yaptı.
İlk sırada su ürünleri
UZMANLAR, yaşam ve besin zincirinin her ihtimalde kirleneceğine dikkat çekerek, nükleer sızıntı miktarının felaketin büyüklüğünü belirleyeceğini belirtti. Çin, Tayland, Singapur gibi Asya ülkeleri daha şimdiden Japonya’dan ithal edilecek gıda ürünlerinde radyasyon kontrolü kararı aldı. Uzmanlara göre, en büyük tehlike radyasyonun sadece toprağa değil, denize de bulaşması. Kaçınılmaz görünen bu tehlike, deniz ürünleriyle beslenen Asya ülkelerini doğrudan tehdit ediyor.
BİNLERCE ÇOCUK KİMSESİZ KALDI
JAPONYA’da felaketin hafta içi ve gündüz saatlerinde meydana gelmesi nedeniyle çocukların büyük bir bölümü depremi okullarında yaşadı. Devletin koruma altına aldığı ve yakınları hâlâ bulunamayan çocuk sayısı onbinin üzerinde. Uluslararası yardım ekiplerinin de katıldığı kurtarma çalışmalarında dün biri 70 yaşında, biri de çocuk 3 kişi enkazın altından sağ çıkartıldı. Bugüne kadar 3.373 cesede ulaşıldı. Yaralı kurtulanların sayısı 20 bine yaklaşıyor. Onbinlerce kişi ise haritadan silinen kent ve kasabalarda enkazın altında.
MİLLİYET
HABERİ OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
17 Mart 2011
JAPONYA’da deprem ve tsunaminin ardından nükleer krizin merkezi haline gelen Fukuşima Daiçi santralında 4 günde 3’üncü reaktör de havaya uçtu, bir diğer reaktördeki nükleer yakıt alev aldı. Atmosfere, yoğun miktarda radyasyon boşalırken, santralı işleten Tepco firması, bugüne kadar ölümüne mücadele eden 800 çalışanını yükselen radyasyon nedeniyle geri çekerek teslim oldu. Geride, 3’ü erime noktasına gelen, biri yanan, 2’si de ısınan 6 arızalı nükleer reaktörle mücadele edecek 70 cesur mühendis ve teknisyen kaldı. Japonya Başbakanı Naoto Kan, her ne pahasına olursa olsun, 70 teknisyenin mücadeleye devam etmesini istedi.
Ölüm görevini biliyorlar
Fukuşimo Daiçi santralini işleten Japon elektrik şirketi Tepco, santralda koruyucu elbise içinde bile olsa personelin kalmasını ‘sakıncalı’ bularak 800 çalışanını çekti. Geride kalan teknisyenler, ‘ölüm ya da kısa sürede ölümcül kanser’ riskini biliyor. Reaktörlerde, kazan adı verilen çelik korucular içinde aşırı ısınan uranyum çubuklarını deniz suyuyla soğutma çalışmaları devam ediyor. Nükleer yakıt soğutulamaz ise, çelik kazanlar eriyecek. Patlama yaşanan 3 reaktörde de yarı yarıya erime yaşandığı son patlayan reaktörde ise tehlikeli çatlaklar meydana geldiği açıklandı.
6 reaktörü bulunan dev santraldakı son durum şöyle: 3 ve 1 nolu santrallar cumartesi ve pazartesi günü birer gün arayla havaya uçtu, radyasyon sızıntısı başladı. 2 nolu santral ise Türkiye saati ile dün sabah patladı, nükleer yakıtı koruyan çelik kazanda büyük çatlak oluştu, aynı anda aylar önce bakıma alınması nedeniyle durdurulan 4 nolu santraldan çıkartılan nükleer atık, soğuma havuzunda alev alarak yandı. Son iki santralda da ısı yükseliyor.
Başbakan ‘evlere kapanın’ dedi
Fukuşima Daiçi santralına 20 kilometre mesafedeki tüm alanı boşaltan Başbakan Naoto Kan, yüksek oranda radyasyonu tehlikesi bulunduğunu ilan ederek, boşaltılacak alan miktarını 30 kilometre uzaklığa çıkardı. Bu alan içinde kalan 160 bin kişiye ise, “Dışarı çıkmayın, pencerelerinizi sıkı sıkı kapatın, kapı altlarını tıkatın ve klimaları kullanmayın” çağrısı yaptı.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), Japonya’daki Fukuşima nükleer santralinin iki numaralı biriminde sınırlı bir çekirdek hasarı meydana gelmiş olabileceğini bildirdi.
Nükleer kaçış
Fukuşima Daiçi santralindeki nükleer sızıntının her geçen saat biraz daha yükselmesi Japonları tedirgin etti. Rüzgârın sabah saatlerinde başkent Tokyo’ya doğru esmesi üzerine yetkililer, bölgedeki radyasyon oranının hızla yükseldiğini açıkladı. Radyasyon ölçümleri, kısa sürede normalin 10 misline ulaştı. Nükleer korku, 15 milyonluk başkent Tokyo’yla birlikte 36 milyon kişinin yaşadığı başkent çevresine yayıldı. Bölge halkı, panik halinde olmasa bile sistemli bir şekilde Fukuşima Daiçi’nin ters yönüne doğru kaçmaya başladı.
Twitter gibi sosyal sitelerden yapılan, “Tokyo’yu terkedin, daha güneye güvenli yerlere gidin” uyarıları kaçışı hızlandırdı. Sadece başkent değil, Yokohoma gibi büyük kentlerde de marketlerde gıda ürünleri kısa sürede tükendi.
Yabancılar çekiliyor
ALMAN havayolları Lufthansa, başkent Tokyo’ya yönelik seferlerini daha güneydeki Osaka havaalanına kaydırdı.
- Uluslararası medya organları, Japonya’daki çalışanlarının sayısını azaltıyor.
- Siemens, Japonya’daki ofis ve merkezlerindeki personelini çekme kararı aldı.
- Volvo, Japonya’daki kamyon fabrikasında çalışan 9500 işçiye, evden çıkmayın talimatı verdi.
- Çin, Japonya’dan vatandaşlarını tahliye etme kararı alan ilk ülke oldu. Avusturya Tokyo’daki temsilciliğini Osaka’ya kaydırdı.
- ABD ve Çin başta olmak üzere bir çok ülke, “Japonya’ya gitmeyin ve kalanlar da dönsün” çağrısı yapıyor.
Rüzgâr döndü Tokyo rahatladı
Rüzgâr dün öğleden sonra Asya kıtasından Büyük Okyanus’a, batıdan doğuya doğru yönelince Tokyo’daki radyasyon oranı düştü. Meteoroloji uzmanları rüzgârın okyanusa yönelmesinin, başkentin 270 km kuzeyindeki arızalı santral üzerindeki radyasyonlu bulutları uzaklaştıracağını belirtiyor. Ancak gelen soğuk hava dalgası, önce yağmur ardından kar şeklinde olacak. Radyasyona bulaşan yağış nedeniyle, ‘nükleer serpinti’ yaşanmasından da endişe ediliyor.
Afet bölgesinde 2600 çadır kent kuruldu. 500 binden fazla kişi çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Yiyecek ve su sıkıntısı çekilirken gelen soğuk hava, çadırda kalanları ve kurtarma çalışmalarını olumsuz etkileyecek.
Besin zinciri kirlenecek
ARIZALI santrallerden kontrollü bir şekilde bırakılan ya da patlamalarla açığa çıkarak atmosfere karışan radyasyonun kısa sürede başta Japonya olmak üzere doğu Asya’da besin zincirine karışması bekleniyor. Doğudan gelen yağışlı hava, atmosferdeki radyasyonu doğrudan toprağa ya da denize taşıyacak. Hong Kong Üniversitesi uzmanlarından Lam Ching-wan, başta Japonya olmak üzere bölge ülkelerinde tiroid, kemik ve kan kanseri vakalarında büyük artış olacağı uyarısı yaptı.
İlk sırada su ürünleri
UZMANLAR, yaşam ve besin zincirinin her ihtimalde kirleneceğine dikkat çekerek, nükleer sızıntı miktarının felaketin büyüklüğünü belirleyeceğini belirtti. Çin, Tayland, Singapur gibi Asya ülkeleri daha şimdiden Japonya’dan ithal edilecek gıda ürünlerinde radyasyon kontrolü kararı aldı. Uzmanlara göre, en büyük tehlike radyasyonun sadece toprağa değil, denize de bulaşması. Kaçınılmaz görünen bu tehlike, deniz ürünleriyle beslenen Asya ülkelerini doğrudan tehdit ediyor.
BİNLERCE ÇOCUK KİMSESİZ KALDI
JAPONYA’da felaketin hafta içi ve gündüz saatlerinde meydana gelmesi nedeniyle çocukların büyük bir bölümü depremi okullarında yaşadı. Devletin koruma altına aldığı ve yakınları hâlâ bulunamayan çocuk sayısı onbinin üzerinde. Uluslararası yardım ekiplerinin de katıldığı kurtarma çalışmalarında dün biri 70 yaşında, biri de çocuk 3 kişi enkazın altından sağ çıkartıldı. Bugüne kadar 3.373 cesede ulaşıldı. Yaralı kurtulanların sayısı 20 bine yaklaşıyor. Onbinlerce kişi ise haritadan silinen kent ve kasabalarda enkazın altında.
Alıntı:
MİLLİYET
HABERİ OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
Bu mesaja teşekkür edenler (7 kişi): prenses serenity, Gama_Sennin, ekin-kun, Eternal Moon, Stravagante, Hyouma, Enel
Spoiler:
Gama_Sennin yazmış:
ilginçmiş
aklıma gelmezdi...
Japonlar, Türk Büyükelçiliği'ne para atıp kaçıyor
Van'da meydana gelen şiddetli depremin ardından Japonlar Tokyo'daki Türkiye Büyükelçiliğinin posta kutusuna içerisinde para olan zarflar ve destek mesajları olan mektuplar atarak kaçıyor.
Van'da meydana gelen şiddetli depremin ardından Japonlar Tokyo'daki Türkiye Büyükelçiliğinin posta kutusuna içerisinde para olan zarflar ve destek mesajları olan mektuplar atarak kaçıyor.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Türkiye'nin bu yıl martta Japonya'da meydana gelen depremin ardından yardımlarını unutmayan vefakar Japonlar sessizce, içerisinde iyi dilek notları, başsağlığı mesajları içeren para dolu zarflar bırakmaya başladı.
İçerisinde Türkçe olarak "Türkiye kurtarma için" gibi Türkçe ifadelerin de bulunduğu birçoğu isimsiz zarflardaki paralar Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliğinde toplanmaya başladı.
Mektuplar arasında 5 yaşındaki bir çocuğun "Ganbatte Türkiye" Başar Türkiye!" notu da posta kutusuna atılan zarflar arasında en çok dikkati çekenlerden.
Para zarflarının içerisinden bazıları isimsiz ya da sadece yaş ve cinsiyetin belirtildiği notlarda ise şu ifadeler yer alıyor:
"Depremden mağdur kalan insanlara, geçmiş olsun demek istiyorum. Mart'ta Japonya'da olan deprem sırasındaki yardımlarınıza bir Japon vatandaşı olarak teşekkür etmek isterim"
"Van'da meydana gelen depremin çok büyük hasara yol açtığını öğrendim. Bir Japon vatandaşı olarak, oradaki kurtarma operasyonlari ve durumun normal hale gelmesi için yardımcı olmak istedim"
"Miktar az ama deprem mağdurları için kullanılırsa savinirim. Hasarın daha büyük olmamasını diliyorum"
"Van depreminde hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına en derin taziyelerimi iletir, depremden etkilenen herkese geçmiş olsun demek isterim. 11 martta yaşanan Japonya büyük felaketinde ülkenizden bir sürü yardım malzemesi ve bağış katkılarınızı almıştık. Teşekkür ederiz. Bu sefer ise ben size yardımcı olmak istedim. (erkek, Fukuşima'da yaşıyor)"
"Öncelikle başsağılığı diliyorum. Aynı yılda aynı kıtanın iki farklı ucunda büyük felaketin olmasına çok üzgünüm. Mesleğim öğretmenlik (lisede dünya tarihi) olduğundan ülkenizin tarihi, Türk insanların cesaretini, Atatürk'ün büyüklüğünü de iyi biliyorum. En kısa zamanda mağdurların hayatının normal hale gelmesini diliyorum ve iki ülke arasındaki dostluğunun daha da gelişmesini diliyorum"
"Depremden mağdur olan insanlara geçmiş olsun demek istiyorum. Martta Japonya'da olan deprem zamanındaki yardımlarınızdan ötürü bir Japon vatandaşı olarak size teşekkür etmek isterim"
"Meiji döneminden itibaren sürdürülen iki ülke arasındaki dostluğu ve İran-Irak savaşı sırasında Tahran'daki Japonları kurtardığınız için, Vakayama eyaletinden biri olarak teşekkür etmek istiyorum. 2008 yılında ise Sayın Cumhurbaşkanınızın ziyaret etmesi de bizi çok sevindirmiştir. Geçmiş olsun"
Daha kendi yaralarını sarmadan...
Bu yaşanan ilginç yardım şekli ve notların ardından AA muhabirine konuşan Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliği Basın Müşaviri Sinan Kürün şu ana kadar posta kutusuna atılan zarf içerisindeki para miktarının binlerce doları bulduğunu ve halen bu durumun devam ettiğini söyledi.
Bu durumun Türkiye ile Japonya'nın halkları ve devletleri arasında felaket durumlarında yardımlaşma ve dayanışma duygusunun çok güzel bir örneği olduğunu vurgulayan Kürün, bu durumun gerçekten örnek gösterilecek birşey olduğunu kaydetti.
Kürün, posta kutusu yardımları dışında Japonya'nın en büyük süpermarket zincirinin başkanının da gelerek 5 milyon yenlik bir çeki Maslahatgüzar Tunç Angılı'ya teslim ettiğini belirterek, Türkiye'deki bazı il ve ilçelerle kardeş olan Japon kentlerinin kendi yaptığı organizasyonlarla sokaklarda sandıklar ve bağış kutuları açmak suretiyle yardım topladığını aktardı.
Tokyo'daki Türk Büyükelçiliğinin posta kutusuna atılan zarfların bazılarının nükleer felaketten etkilenen Fukişima ve depremin en yoğun hissedildiği kuzeydoğu bölgelerden geldiğini söyleyen Kürün, 9.0 büyüklüğündeki depremden sonra daha kendi yaralarını saramayan bölge halkının Türkiye'nin yardımlarından etkilenip yardım göndermesinden ötürü elçilik personelinin çok duygulandığını ifade etti.
Kürün, büyükelçiliğin posta kutusunun caddede olduğunu ve Japonların zarfı atıp kaçarken özellikle görünmek istemediklerini belirterek, bu tutumlarının da kendilerini etkilediğini belirtti.
Japon çocuklarının da Türk ve Japon bayrağı çizilmiş kağıtlar içerisinde posta kutusuna para attığını söyleyen Kürün, yardımların her geçen dakika arttığını sözlerine ekledi.
Halktan gelen yardımlar 100 bin doları geçti
Elçilikteki yetkililer şu ana kadar Japonlardan gelen yardımların 100 bin doların üzerinde olduğunu ve Japonlardan sürekli telefon, elektronik posta ve mektup aldıklarını kaydediyor.
Japonya, devlet olarak da Türkiye'ye Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı aracılığıyla 30 milyon Japon yeni (yaklaşık 400 bin ABD doları) ile çadır ve acil yardım malzemesi sağlamaya karar vermişti.
Anadolu Ajansı
HABERİ OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
Van'da meydana gelen şiddetli depremin ardından Japonlar Tokyo'daki Türkiye Büyükelçiliğinin posta kutusuna içerisinde para olan zarflar ve destek mesajları olan mektuplar atarak kaçıyor.
Van'da meydana gelen şiddetli depremin ardından Japonlar Tokyo'daki Türkiye Büyükelçiliğinin posta kutusuna içerisinde para olan zarflar ve destek mesajları olan mektuplar atarak kaçıyor.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Türkiye'nin bu yıl martta Japonya'da meydana gelen depremin ardından yardımlarını unutmayan vefakar Japonlar sessizce, içerisinde iyi dilek notları, başsağlığı mesajları içeren para dolu zarflar bırakmaya başladı.
İçerisinde Türkçe olarak "Türkiye kurtarma için" gibi Türkçe ifadelerin de bulunduğu birçoğu isimsiz zarflardaki paralar Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliğinde toplanmaya başladı.
Mektuplar arasında 5 yaşındaki bir çocuğun "Ganbatte Türkiye" Başar Türkiye!" notu da posta kutusuna atılan zarflar arasında en çok dikkati çekenlerden.
Para zarflarının içerisinden bazıları isimsiz ya da sadece yaş ve cinsiyetin belirtildiği notlarda ise şu ifadeler yer alıyor:
"Depremden mağdur kalan insanlara, geçmiş olsun demek istiyorum. Mart'ta Japonya'da olan deprem sırasındaki yardımlarınıza bir Japon vatandaşı olarak teşekkür etmek isterim"
"Van'da meydana gelen depremin çok büyük hasara yol açtığını öğrendim. Bir Japon vatandaşı olarak, oradaki kurtarma operasyonlari ve durumun normal hale gelmesi için yardımcı olmak istedim"
"Miktar az ama deprem mağdurları için kullanılırsa savinirim. Hasarın daha büyük olmamasını diliyorum"
"Van depreminde hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına en derin taziyelerimi iletir, depremden etkilenen herkese geçmiş olsun demek isterim. 11 martta yaşanan Japonya büyük felaketinde ülkenizden bir sürü yardım malzemesi ve bağış katkılarınızı almıştık. Teşekkür ederiz. Bu sefer ise ben size yardımcı olmak istedim. (erkek, Fukuşima'da yaşıyor)"
"Öncelikle başsağılığı diliyorum. Aynı yılda aynı kıtanın iki farklı ucunda büyük felaketin olmasına çok üzgünüm. Mesleğim öğretmenlik (lisede dünya tarihi) olduğundan ülkenizin tarihi, Türk insanların cesaretini, Atatürk'ün büyüklüğünü de iyi biliyorum. En kısa zamanda mağdurların hayatının normal hale gelmesini diliyorum ve iki ülke arasındaki dostluğunun daha da gelişmesini diliyorum"
"Depremden mağdur olan insanlara geçmiş olsun demek istiyorum. Martta Japonya'da olan deprem zamanındaki yardımlarınızdan ötürü bir Japon vatandaşı olarak size teşekkür etmek isterim"
"Meiji döneminden itibaren sürdürülen iki ülke arasındaki dostluğu ve İran-Irak savaşı sırasında Tahran'daki Japonları kurtardığınız için, Vakayama eyaletinden biri olarak teşekkür etmek istiyorum. 2008 yılında ise Sayın Cumhurbaşkanınızın ziyaret etmesi de bizi çok sevindirmiştir. Geçmiş olsun"
Daha kendi yaralarını sarmadan...
Bu yaşanan ilginç yardım şekli ve notların ardından AA muhabirine konuşan Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliği Basın Müşaviri Sinan Kürün şu ana kadar posta kutusuna atılan zarf içerisindeki para miktarının binlerce doları bulduğunu ve halen bu durumun devam ettiğini söyledi.
Bu durumun Türkiye ile Japonya'nın halkları ve devletleri arasında felaket durumlarında yardımlaşma ve dayanışma duygusunun çok güzel bir örneği olduğunu vurgulayan Kürün, bu durumun gerçekten örnek gösterilecek birşey olduğunu kaydetti.
Kürün, posta kutusu yardımları dışında Japonya'nın en büyük süpermarket zincirinin başkanının da gelerek 5 milyon yenlik bir çeki Maslahatgüzar Tunç Angılı'ya teslim ettiğini belirterek, Türkiye'deki bazı il ve ilçelerle kardeş olan Japon kentlerinin kendi yaptığı organizasyonlarla sokaklarda sandıklar ve bağış kutuları açmak suretiyle yardım topladığını aktardı.
Tokyo'daki Türk Büyükelçiliğinin posta kutusuna atılan zarfların bazılarının nükleer felaketten etkilenen Fukişima ve depremin en yoğun hissedildiği kuzeydoğu bölgelerden geldiğini söyleyen Kürün, 9.0 büyüklüğündeki depremden sonra daha kendi yaralarını saramayan bölge halkının Türkiye'nin yardımlarından etkilenip yardım göndermesinden ötürü elçilik personelinin çok duygulandığını ifade etti.
Kürün, büyükelçiliğin posta kutusunun caddede olduğunu ve Japonların zarfı atıp kaçarken özellikle görünmek istemediklerini belirterek, bu tutumlarının da kendilerini etkilediğini belirtti.
Japon çocuklarının da Türk ve Japon bayrağı çizilmiş kağıtlar içerisinde posta kutusuna para attığını söyleyen Kürün, yardımların her geçen dakika arttığını sözlerine ekledi.
Halktan gelen yardımlar 100 bin doları geçti
Elçilikteki yetkililer şu ana kadar Japonlardan gelen yardımların 100 bin doların üzerinde olduğunu ve Japonlardan sürekli telefon, elektronik posta ve mektup aldıklarını kaydediyor.
Japonya, devlet olarak da Türkiye'ye Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı aracılığıyla 30 milyon Japon yeni (yaklaşık 400 bin ABD doları) ile çadır ve acil yardım malzemesi sağlamaya karar vermişti.
Anadolu Ajansı
HABERİ OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
Bu mesaja teşekkür edenler (4 kişi): SanJi, Balera Silence, _Yure_, Monkey D. Garp
Japon balıkçılar para dolu çanta avladı
Japonya'da balıkçılar, ülkenin tsunami felaketinin vurduğu kuzeydoğu kıyısı açıklarında içinde 145 bin dolar (yaklaşık 255 bin TL) bulunan bir çanta "avladı".
Bir Japon yetkili, çantanın İwate eyaletinin Ofunato kenti açıklarında denizin dibinden çıkarıldığını belirtti. Çantanın, ülkeyi mart ayında vuran tsunamide denize sürüklendiği tahmin ediliyor. Eğer 6 ay içinde paranın sahibi çıkmazsa, para bulan kişinin olacak.
Japonya'yı 11 Mart'ta vuran deprem ve tsunami felaketinde 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti ya da kayboldu.
İhlas Haber Ajansı
Haberi okumak için buraya tıklayın
Japonya'da balıkçılar, ülkenin tsunami felaketinin vurduğu kuzeydoğu kıyısı açıklarında içinde 145 bin dolar (yaklaşık 255 bin TL) bulunan bir çanta "avladı".
Bir Japon yetkili, çantanın İwate eyaletinin Ofunato kenti açıklarında denizin dibinden çıkarıldığını belirtti. Çantanın, ülkeyi mart ayında vuran tsunamide denize sürüklendiği tahmin ediliyor. Eğer 6 ay içinde paranın sahibi çıkmazsa, para bulan kişinin olacak.
Japonya'yı 11 Mart'ta vuran deprem ve tsunami felaketinde 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti ya da kayboldu.
İhlas Haber Ajansı
Haberi okumak için buraya tıklayın
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Balera Silence
6. sayfa (Toplam 23 sayfa) [ 229 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |