Silmarillion
Sayfaya git: 1, 2, Sonraki

Anime Manga Forum -> Müzik, Sinema, TV ve Kitap -> Kitaplar
 
Yazar
Mesaj
artemis entreri
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 34
Kayıt: 26 Mar 2008
Mesajlar: 227
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Issız bir ada
Teşekkür: 27

Durumu: Çevrimdışı

artemis entreri
Otaku (Level 3)
Silmarillion Konu: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder

Fantastik kurgunun temelini Antik Yunan mitolojisi oluştursa da hayalindeki dünyayı günümüz gerçekliğinden farklı bir şekilde ele alan Tolkien,belki de o zamanlar bilmiyordu,yaptığının edebiyata ve günümüze damga vuran bir Orta Dünya gerçekliği olacağını.

Kafasında öyle bir şey icra etmiş ki üstad;Yunan ve Fin mitolojisinden yararlanmasına rağmen onlardan çok da farklı olan düşünü Silmarillion'da kurgulamış.Büyük bir kitlenin Yüzüklerin Efendisi dolayısıyla takip ettiği Silmarillion'da,öncesine işaret ediyor Tolkien bizlere.Frodo yüzüğü ateşe atmadan,yüzük için savaşlar yapılmadan hatta yüzükler yapılmadan asırlar öncesine gidiyoruz.Yaşanan her bir olayın arkasında ne tür acılar yaşandığını ürpererek okuyoruz.

"Başta Eru vardı,elfler IIûvatar derler adına,"diye başlıyor büyü kesilmezcesine,okurken bitmesin istiyorsunuz bu hikâye;yer yer artan kalp çırpıntıları arasında,yer yer tebessüm eden bir yüzle ya da gözleriniz ıslanmaya yakın halde o şiirsel bütünlüğe öyle bir kapılıyorsunuz ki söylenmesi mümkün olmayan bir sözcük lazım geliyor.


Turambar Turin'in kederli hikâyesinde bam telinize vuruyor Tolkien,elflerin son yüce kralı Fingolfin'in kötülüğün sureti Melkor'a atını sürdüğünde içinizde cesaretli bir şarkı vuku buluyor,Elflerin değerleri Silmariller çalındıktan sonra,kötülüğe duyulan hiddetten yaptıkları kardeş katliamı asalet timsali elfleri sorgulatıyor bizlere ve Beren'le Luthien aşkı,fedakârlığın imgesi olup ,aşkın bizim reel dünyamız için özlem duyduğumuz bir sembol olduğunu farkediyorsunuz..




Anlatımına gelirsek,kitap içinde çok isim ve bir çok aile var ayrıca bu ailelerin ve bu isimlerin değişik olan farklı isimleri de var.Bu sebeple okuyucunun ya pür dikkat okuması lazım ya da ikiden fazla okuması gerekli ama değecektir bu okuyusların her biri.Şiirsel anlatım kitabın her anında hissettiriyor kendini,alıştıktan sonra bu anlatıma bağlanacağınızdan kuşkum yok .Bir tarih kitabını okuduğunuzu hissediyorsunuz Silmarillion'da her bir anı yaşayarak.

Ayrıca kitapla ilgili olarak Blind Guardian,Nightfall in the middle-earth albümünün tamamını Silmarillion'a adamıştır ve şarkılarıyla;vuku bulan en önemli olayları,farklı bir bakış açısıyla ele almışlardır.




En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
13 Eyl 2011 15:44
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): obuzi, kannus-maoo

kannus-maoo
Otaku (Level 2)
Otaku (Level 2)



Kayıt: 14 Eyl 2011
Mesajlar: 56
Favori Anime & Manga: Full metal alchemist,D.gray-man,Angel beats,Beelzebub
Teşekkür: 8

Durumu: Çevrimdışı

kannus-maoo
Otaku (Level 2)
Silmarillion Konu: Yanıt: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder
Afedersiniz ama oha ya çok güzel bir kitap bu Hayranlık Besliyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
18 Eyl 2011 13:13
Gama_Sennin
Mangaka
Mangaka



Yaş: 33
Kayıt: 22 Eyl 2009
Mesajlar: 4,619
Tanıtımlar: 46
Teşekkür: 2676

Durumu: Çevrimdışı

Gama_Sennin
Mangaka
Silmarillion Konu: Yanıt: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder
Kitap hakkında fazla bir şeyler hatırlamamakla beraber sıkıldığımı söyleyebilirim. Tolkien'in edebiyatı beni boğardı hep İnanamıyor! Ama yarattığı dünya harika. Kasıyor biraz belki fakat gerçekten var olmuş gibi gelebilir orta dünya.

Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
31 Arl 2011 4:57
artemis entreri
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 34
Kayıt: 26 Mar 2008
Mesajlar: 227
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Issız bir ada
Teşekkür: 27

Durumu: Çevrimdışı

artemis entreri
Otaku (Level 3)
Silmarillion Konu: Yanıt: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder
Gama_Sennin yazmış:
Kitap hakkında fazla bir şeyler hatırlamamakla beraber sıkıldığımı söyleyebilirim. Tolkien'in edebiyatı beni boğardı hep İnanamıyor! Ama yarattığı dünya harika. Kasıyor biraz belki fakat gerçekten var olmuş gibi gelebilir orta dünya.

Yanlış hatırlamıyorsam Silmarillion'u ilk kez lise 1 de okumuştum fakat anlamamıştım ve bununla beraber bende sıkılmıştım.Ancak öyküyü bir yerden yakaladıktan sonra kişiyi bağımlısı edebilecek bir şey Silmarillion,bir kez otobüste Time stands still çalıyor ve elimde Silmarillion'u okuyorum o arada kitapta da elflerin son yüce kralı tabiri caizse Sauron'un patronuyla dövüşmeye gidiyor ve ağlayıp göz yaşlarımı saklamak için bende bir savaş verdiğimi hatırlıyorum ama bu bir etki tepki meselesi tabi,yine de tavsiyem sahipsen kitaba tekrar bir okuman yönünde olacaktır pişman olursan özelden sitem edebilirsin Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
31 Arl 2011 18:41
TurgoN
Mangaka
Mangaka



Yaş: 29
Kayıt: 12 Tem 2010
Mesajlar: 508
Favori Anime & Manga: Gintama,One Piece,Samurai Champloo
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Edo
Teşekkür: 94

Durumu: Çevrimdışı

TurgoN
Mangaka
Silmarillion Konu: Yanıt: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder
6-7 kere bitirmişimdir. Çok sarıyordu.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
23 Ağu 2012 1:26
Gama_Sennin
Mangaka
Mangaka



Yaş: 33
Kayıt: 22 Eyl 2009
Mesajlar: 4,619
Tanıtımlar: 46
Teşekkür: 2676

Durumu: Çevrimdışı

Gama_Sennin
Mangaka
Silmarillion Konu: Yanıt: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder
Şimdi size bu siteden okuduğum bir kaç gizli gerçekleri deşifre edeceğim. Çok güzel noktalara değinmişler. Fakat ön yargı veyahut yarım okuyacaksanız hiç kalkışmayın diyorum. Ama şunu diyebilirim ki; yapan yapıyor yahu!

[Bağlantı]


"Önce Eru (Allah-Tanrı) vardı, Tek olan (Tanrı); Arda'da(Arz-Dünya'da) Illúvatar(Allah-Tanrı) diye isimlendirilirdi ve ilk önce düşüncesinden doğurduğu Ainur'u(Mela-i Ala – Başmelekleri); (yani) Kutsal Olanlar'ı yarattı ve onlar, hiçbir şey yaratılmadan önce onunlaydılar. Sonra Ainur(Mela-i Ala-Başmelekler) ile birlikte Büyük Müzik'i üretmiştir. Ardından, Ainur'a(Mela-i Ala'ya), müzikteki evreni inşa etmelerini emretmiştir. Fakat müziğin normal seyrine aykırı davranan Melkor(İblis), Illúvatar'ın(Tanrı'nın) istediği evrenin inşası sırasında da, aynen müzik icra edilirken yaptığı gibi isyan etmiş ve yanına daha az güçlü olan başka yaratıklardan(cinlerden) de toplamıştır. J. R. R. Tolkien'in, hayali evreni, Orta Dünya'nın(Orta Doğu'nun) başlangıcını anlattığı eseri Ainulindalë'de; kainata verilen isim Eä'dır. Arda(Arz) ise, bu evrende Dünya'ya, Elfler(cin-şeytanlar) tarafından verilen isimdir. Arda(Arz), Eä'nın(evren) tam ortasında yer almaktadır.
(…)
"Illuvatar'ın(Tanrı'nın) aklında, Manwe (Mikail), Melkor'un(İblis'in) kardeşiydi. Illuvatar'ın(Tanrı'nın), Melkor'un(İblis'in) ahenksizliğine karşı yükselttiği ikinci temanın ana enstrümanıydı. (…) Ve Manwe(Mikail), Melkor'a(İblis'e) dedi ki: "Bu krallığı haksızlık ederek kendine almayacaksın, çünkü başkaları da burada senden daha az çalışmadı." Manwe(Mikail) ve Melkor(İblis), Illuvatar'ın(Tanrı'nın) düşüncesinde kardeştiler. Dünya'ya giren Ainur(Mela-i Ala-Başmelekler) arasında en güçlüsü başlangıçta Melkor'du(İblis'ti). Ancak Manwe(Mikail), Illuvatar'ın(Tanrı'nın) en çok sevdiğiydi. Onun isteklerini en açık biçimiyle anlayanıydı. Ainur'un(Mela-i Ala-Başmelekler) en soylusu olan Manwe(Mikail), en çok havayı ve rüzgârı düşünmüştür.


Orta Dünya: Hayali bir yer olsa da; Süleyman'ın hakimiyet alanı olan, Kudüs merkezli Orta Doğu'dur.
(…)
"Valar'la(Ainur - Mela-i Ala ile) birlikte, varlıkları Dünya'nın yaratılışından önceye dayanan "başka ruhlar" da Dünya'ya girdi, Valar'la(Mela-i Ala-Başmelekler ile) aynı iradenin yarattığı ama daha düşük seviyeli olanlar. Onlar, Maiar'dı(meleklerdi). Valar'ın(Mela-i Ala'nın-Başmelekler'in) halkı, onların hizmetkarları ve yardımcıları.
(…)
"Melkor'un(İblis'in) hizmetindeki en kötü ve en ünlü Maia(melek) ise Sauron'du. Kötülükte neredeyse Melkor'a(İblis'e) denkti. Melkor'un(İblis'in) bütün planlarında, Sauron'un(melek) bir payı vardır. İlk başlarda Demirci Aulë'nin Maia'sı olan Sauron(melek), sonradan taraf değiştirip Melkor'un(İblis'in) yanına geçti. Birinci Çağ'ın sonunda Melkor(İblis), Valar(Mela-i Ala-Başmelekler) tarafından başlatılan Öfke Savaşı'nda(Allah'ın Gazabı'yla) yenilerek Boşluk'a(Cennetin dışına) atıldığında, Sauron(melek), Orta Dünya'nın (Orta Doğu'nun) doğusuna(Babil'e) kaçtı ve sonraki çağlarda kötülüklerin başı Kara Efendi olarak Aman dışındaki bütün dünyaya korku saçtı."

İlk başta mitolojik bir metin gibi algılanan ve birçok kişi tarafından ne manaya geldiği anlaşılamayan kavramlarla dolu olan bu kitapta İblis, Tolkien'e, Allah'ın yaratmaya başlamasından itibaren geçen olayları, Allah'a karşı olan isyanını, Mela-i Ala(Başmelekler) ve diğer meleklerle ilgili olayları, bazı "mihenk noktalarında kritik değişiklikler" yaparak anlatıyor.


Gayet güzel anlatılmış bu noktaya kadar. Şimdi de kitaptaki terimlerin anlamlarına gelelim:

Karmaşık görünen bu metnin, normal okur tarafından anlaşılması güç olduğundan, biz burada mini bir sözlük oluşturarak bu kavramların gerçek manalarını daha açık hale getireceğiz:

Illuvatar(Eru): Tek olan ve herşeyi yaratan Tanrı: Allah
Ainur(Valar): İlk yaratılan Dört Kutsal Ruh. Dört büyük Başmelek(Cebra-El, Mika-El, Azra-El, İsraf-El): Mela-i Ala.
Melkor: Aslen cinlerin önderlerinden olup; Allah'a kölelik-bağlılık ve ibadette gösterdiği dereceden dolayı; Allah onu "melek boyutu"na çıkardı, Mela-i Ala(Başmelekler) ile birlikte oldu. Bunun içindir ki ismi; başlangıçta Aziz-El(El'in Azizi=Allah'ın şereflisi) idi. Önceleri Aziz-El, Dünya'ya gelip, kafir cinlerle mücadele ederdi. Yanında meleklerden yardımcıları vardı. Sauron da muhtemelen bu yardımcı meleklerden birisiydi. Aziz-El, başarılarından ve amellerinden dolayı şımarıp "aklını beğendi ve mantık yaptı". Adem'in kendisine bağlı-saygılı olmasını bekliyordu. Kibriyle-mantığıyla yanıldı ve Adem'e secde etmekten kaçındı. Böylece Allah'ın bire-bir emrine direnmiş oldu ve kovuldu. Hem "melek boyutu"ndan düşürüldü, hem de Allah'ın lanetiyle tüm güzelliğini ve itibarını kaybetti, ümitsiz(İblis) oldu. Kendisine, Yaklaşansaat'ın sonuna kadar süre verildi. O günden beri ademoğullarını saptırmak için; tüm hırsı ve kiniyle insanoğlunu kandırmak ve kaydırmakla meşguldür. "Yeminli Kadim Planı" işlemektedir. Bugün en çok sözü edilen isimleri; Şeytan, Satan, Lucifer ve İblis'tir. Bu isimlerden birini, diğerinden ayıranlar, farklı görenler, İblis'in tuzağına düşmüş "aldanmışlar", yahut İblis'in emrinde olan "Güç Simsarları"dır.
Manwe: İblis'in anlatımından, bunun Başmelek Mika-El olduğunu anlıyoruz. İblis, Aziz-El iken elbette tüm Başmelekler'le aralarında İslam kardeşliği vardı. Mika-El'e yakınlığı daha fazla da olabilir. Ancak Allah'a karşı saygısızlık yapan ve "şeytanlaşan bir adam"a, hiçbir melek, ya da müslüman yakın olamaz ve behemahal onu reddeder. Allah'ın ve ademoğlunun düşmanını, düşman bilir. İblis, arkadaş olduğunu söylediği Başmelek Mika-El'in adını kullanarak; insanları, kendisi oymuş gibi kandırıyor. Archangel Michael(Başmelek Mikail) diye Dünya'da faaliyet gösteriyor ve insanlığa yönelik "şeytani manipulasyonlar"ı yönetiyor.
Maia: Valar'ın(Başmelekler'in) yardımcısı olan bir melek. Maia'ın çoğulu Maiar: Baş Melekler'den sonra gelen yardımcı melekler. Melekler arasında tam bir "boyut hiyerarşisi" vardır. İblis, bu hiyerarşiyi taklit ederek; kendisine bağlı "şeytan ordusu"na; çaldığı "spirtüel hiyerarşi" adını kullanıyor. Her konuda, bir maymun gibi davranıyor ve "Allah'ın Sistemleri"ni taklit ediyor.
Sauron: Kendisi de bir Maia yani Melek. Kitaptaki İblis'in anlatımı doğruysa; İblis, Aziz-El iken, Dünya'da müslüman olmayan cinlerle savaşta onun yardımcısı olan meleklerden birisi Sauron. İblis, kendisi gibi Allah'a isyan eden ve "kovulmuş melekler" palavrasını yutturmaya çalışıyor. İblis, kendisiyle beraber başka meleklerin de kovulduğu yalanını, tarih boyunca birilerinin kafasına üflemiş. Sauron'un da bunlardan birisi olduğunu; "kötülüğün efendisi" olarak Dünya'da kaldığı yaldızlı palavrasını atıyor. Kötülüğün-karanlığın efendisi, gerçekte kendisi olduğu halde; kendisini ışık getirici(Lucifer) yahut Başmelek Mikail olarak yutturmaya çalışıyor. Kur'an, açıkça İblis'in dışında tüm meleklerin secde ettiğini ve Allah'a itaat ettiğini bize bildirmektedir. Ancak cinlerden, Allah'ın kölesi olmak yerine, Aziz-El'in kölesi olan "bazı kibirliler"in, onunla beraber isyan ederek İblis'in askerleri olduğu söylenebilir.
Elfler: Sözlük anlamı da cin olan bu kavramdan, cin-şeytanların kastedildiği çok açıktır. Ancak elfler, hem güzel hem de insanlardan daha güçlü olarak filmde gösteriliyor. Bu, gerçeğe aykırıdır, yalandır. İnsanlar, cinlerin hayranlığını çekecek kadar güzel yaratılmışlardır ve aynı zamanda da güçlüdürler. Kur'an, bu gerçeğe şahittir. İblis'in bu "gerçeği-yalanla değiştirmesi", elbette onun sık baş vurduğu bir yöntemdir. Ve yine Kur'an, cinlerin, insanlardan daha önce yaratıldığına da şahittir.
Ea: Evren
Arda: Arz yani Dünya.


...


FİLMİN ÖZETİ:



Film, dokuz ayrı ırktan oluşan Orta Dünya'da, "ışık-karanlık güçler" arasındaki mücadeleyi anlatmaktadır. Karakterler karanlık güçler ve ışık güçleri olmak üzere iki tarafa ayrılmıştır. Karanlık güçler şunlardır:

Yüzüğün gücünü elinde bulunduran ve Orta Dünya'nın özgür halklarını köleleştirmek isteyen Sauron. Gücünü toplayarak, savaşı kazanmak için yüzüğü ele geçirmenin peşindedir.
Bir zamanlar bilge konseyinin başında olan Saruman. Daha sonra şeytanın gücüne boyun eğip onunla işbirliğine başlamıştır.
Eski bir Hobbit olan Gollum. Gollum yüzüğü tesadüf eseri, bir gölün dibinde buluyor ve yüzlerce yıl karanlık mağaralarda kimseye söylemeden saklıyor. Bu süreçte yüzüğün etkisiyle deforme olup, çirkinleşiyor.
Saruman'ın emrindeki Orta Dünya'nın en çirkin, en pis, en vahşi ve en korkulan ırklarından Orklar. Orklar daha önce elf olup, daha sonra Sauron’a hizmet etmeye başlayınca bu hale dönüşüyorlar.
Saruman'ın ajanları olan kuşlar. Saruman için Orta Dünya'da dolaşıp ona bilgi topluyorlar.

Işık güçleri ise şunlardır:

Cesur, haşin, uzun yılları sürgünde, doğada dolaşarak geçiren Aragorn. Aynı zamanda Gondor krallığının tek varisi.
Yüzüğü yok etme görevini üstlenen bir hobbit olan Frodo. Büyük bir fedakarlık yaparak yüzüğü "Hüküm Dağı"na kadar taşımayı ve yok etmeyi kabul ediyor.
Yüzüğün yok edilme planını organize eden büyücü Gandalf.


Işık güçlerine; aynı zamanda Elf kralları, Cüceler, Hobbitler, insanlar ve konuşup, hareket etme yeteneğine sahip olan ağaçlar(entler)de dahildir.
Yüzüğün hikayesi ise şöyledir: yüzük Saruman tarafından binlerce yıl önce "Hüküm Dağı"nda dövülerek yapılmıştır. "Yüzük", daha önce Elflere, Cücelere ve İnsanlara verilmiş olan diğer yüzüklere hükmetme gücündedir. Yok, edilebileceği tek yer ise ilk defa yapıldığı yer olan ve Sauron'un hükmü altında bulunan Mordor diyarındaki "Hüküm Dağı"dır.

Sauron insanlara karşı yaptığı bir savaşta bu yüzüğü kullanmış ve galip gelmek üzereyken, insanların kralı ve Aragorn'un atası olan İsildur tarafından parmağı kesilerek yüzük elinden alınmıştır. Aradan geçen binlerce yıl sonunda yüzük tesadüf eseri, bir gölün dibinde Gollum tarafında bulunmuş, yıllarca karanlık mağaralarda saklanmıştır. Yüzük, yine tesadüfen bu kez bir hobbit olan Bilbo Baggins'in eline geçmiştir. Bilbo yaşlanınca, yüzüğü akrabası olan Frodo'ya emanet etmiştir.

Yüzük, Sauron'un elindeyken, ona karşı başlatılan son savaşta, galip gelmenin imkanı yoktur. Bu çok eski bir mücadeledir. Filmde ışık güçleri olarak gösterilen taraf, çareyi bu yüzüğü yok etmekte bulur. Bunun için "yüzük kardeşliği" adında bir grup oluşturulur. Yüzük kardeşliği, Gandalf, Aragorn, bir cüce olan Gimli, Hobbitlerden Frodo, Sam ve Pippin, Elflerden Legolas ve Gondor vekilharcının oğlu Boromir'den oluşmaktadır. Bu ekipte yüzüğü taşıyan Frodo'dur.

Filmin sonunda yüzük kardeşliği, amacına ulaşır ve yüzük, "Hüküm Dağı"na atılarak yok edilir. Işık ve karanlık arasındaki bu son savaşta, yüzüğün de yok edilmesinin etkisiyle, karanlık güçler kaybeder. Aragorn, kazanılan bu zafer neticesinde varisi olduğu tahtına oturur ve Orta Dünya'nın diğer ırkları özgürlüklerini kazanmış olurlar.


....

FİLMDEKİ KARAKTERLER:



Sauron: Başmeleklerin emrinde, Süleyman'a yardım eden önemli bir melek. Hilal, İslam'ın sembolü. Göz ise; Allah'ın herşeyi gören olduğunu gösteriyor. Ancak yalancı İblis, Sauron'u, karanlık güç lideri ve çirkin göstererek iftira ediyor.
Şimdi filmdeki kahramanlara, kavramlara, mesajların gerçek anlamlarına ve verilmek istenen şeytani mesajlara bir göz atalım:

Sauron: "Silmarillion" kitabında bahsi geçen ve eski bir Maia(melek) olan Sauron, Melkor'a(İblis'e) tabi olarak karanlık tarafa geçmiş ve kötülüklerin efendisi olmuştur. Filmde Sauron'a yüklenen anlam budur. Bunun İblis'in büyük yalanı olduğunu yukarıda açıklamıştık.

Ayrıca filmde karanlık Lord Sauron, içinde acımasızlık, kötülük, tüm ırklara hükmetme isteği ile dolu olarak Orta Dünya'nın özgür ırklarını köleleştirmiştir.

Bu Allah'ın peygamberi Süleyman vasıtasıyla Orta Doğu merkezli hakimiyetine şeytanca bir göndermedir. Aslında her şeyi gören göz Allah'tır. Karanlık gücün lideri olarak anlatılan Allah'ın meleği Sauron'dur. İslam'ı temsil eden Hilal ve ortasında "her şeyi gören göz"le, Sauron-Saruman cephesi sembolize edilmiştir.

Sauron(Melek), Saruman'la(Süleyman'la) beraber Allah'ı ve İslam'ı temsil eder ve gerçekte "Hakk-Aydınlığın"(ışığın) taraftarı oldukları halde, karanlık güçler olarak gösterilmiştir. İblis, aydınlık ile karanlığı ters yüz ettiği gibi, arkalarını sıvazladığı masonların "tepe gözlü piramitler"ine de "Yüce Mimar" olarak yerleşmiştir.

Allah tarafından Süleyman'a bahşedilmiş olan ve onunla şeytanları emri altına aldığı yüzük, tek başına bir güç ifade etmez. Yüzük, bir sembol ve mühürdür. Yüzüğün gücü, Allah'ın, Süleyman'a gönderdiği melek(Sauron) sayesinde mevcuttur.




Saruman: Büyücü olarak gösterilen Süleyman Peygamber.
Saruman: Saruman, olarak sunulan karakter, aslında Allah'ın peygamberi Süleyman'dır. Allah, cinleri ve şeytanları, Süleyman'ın, emrine vermişti. Şeytanlar, dalgıçlıktan, taş işçiliğine kadar her türlü işte çalıştırılmaktaydılar. Süleyman'ın ordusu; cinlerden, kuşlardan ve insanlardan oluşmaktaydı. Allah, rüzgârı onun emrine vermişti ve rüzgârla hareket ederdi. Yüzük ise bu mülkü ve gücü temsil eden bir mühürdü. Kısacası karanlığın emrinde, büyücü- kahin olarak gösterilen Saruman, gerçekte Süleyman'dır. Gerçekler ters-yüz edilerek, Süleyman'dan intikam alınmaktadır.

Şeytanlar, gerçek hayatta da; eskiden beri özellikle Süleyman'ı hedef almışlar, ona büyücü diyerek iftira etmişlerdir. Süleyman öldüğünde şeytanlar onun tahtına bir "Büyü Kitabı" koyarak, onun bir büyücü olduğu iftirasında bulundular. İsrailoğulları'ndan bir kısmı da bu iftiraya kanarak fitneye düştüler. Yahudi mistizmi-Kabala'nın mimarları, kendilerine bu iftirayı dayanak yaparak, ezoterik bir sistem geliştirmişlerdir.



Elfler: Elf kelimesinin(Elves) sözlükte Türkçe karşılığı cin-şeytanlar demektir. Gerçekte cinler, insanlardan bir üst boyutturlar ve bundan dolayı da Kur'an'ın bildirdiği gibi insanlar onları göremez, ancak onlar insanları görebilirler.

Kendisi de aslen cin olan İblis ve avanesi, bu boyut farkını, şeytani planları doğrultusunda, çeşitli şekillerde geçmişten beri kullanmaktadırlar. İşte bu sayede, Avatar filmine benzer şekilde, bu filmde de kendilerini gayet güzel, akıllı ve sadık olarak insanlara pazarlamışlardır. Telepati ile anlaşan ve ışığın krallığı(!) olan elf milleti(cin-şeytanlar), filmde aynı zamanda ölümsüz oldukları yalanıyla takdim ediliyorlar. Önceki filmlerdeki gibi bu filmde de elfler(cin-şeytanlar) kutsanıyor.

Aragorn (Yolgezer): Yolgezer de denilen Aragorn; filmde, Gondor'un (insanların şehri) varisi, insanların beklediği kayıp kral, savaşçı ve çok iyi bir yönetici olan kahramandır. İsa gibi yaraları iyileştiriyor. Kıyamet savaşına benzetebileceğimiz, son savaşta da kurtarıcı olarak herkesin umutlarını bağladığı Aragorn, "kurtarıcı-mesih"tir. Tüm İblis imzalı filimlerin bir mesih kahramanı vardır. Beyinlere yerleştirilmeye çalışılan kurtarıcı-mesih; "mesih-i Deccal"dir. Bu filmdede "mesih-i Deccal"; Aragorn'dur. Peygamberimiz Deccal'e; "çok gezen, çok dolaşan ve çok yüzlü" diyor. Yani filmdeki yolgezer; Aragorn.


Filmde Aragorn, kral olarak dönmek için uygun zamanı bekliyor ve bu zaman gelinceye dek saklanıyor. Saklandığı süreçte, küçüklüğünden beri elfler(cin-şeytanlar) tarafından yetiştiriliyor ve bu 30 yılın sonunda neredeyse bir elf gibi yeteneklere sahip oluyor.

Gerçekte ise Deccal, Allah'ın, çıkışına izin vereceği güne kadar, şeytanlar tarafından hazırlanmaktadır. İblis'in kadim planı gereğince; insanlık, önce yaşayacağı "felaket ve kaos" döneminde, bir kurtarıcıya ihtiyaç duyacaktır. Arkasından "mesih-i Deccal", kurtarıcı olarak ortaya çıkacaktır.

Kahraman(!) Aragorn'un "düşman ordusunun kalbine dalma taktiği" bile, karanlık güç olarak takdim edilen İslam ordularının en büyük kahramanı Halid bin Velid'den çalınmıştır. Filmdeki "filli savaş sahneleri"nin ve "baskın taktikleri"nin , Kadisiye ve Yermük savaşlarından uyarlandığı ilgili uzmanlarca kolayca anlaşılacaktır.


Hobbitler: Hobbit kelimesinin Mısır tanrısı Ra'nın(Güneş Tanrı'sı İblis'in) kahini(elçisi) olan bir karakterden geldiği ifade edilmektedir. Bu açıdan bakılınca Tolkien'in, hobbitler yoluyla(İblis'in elçisi yoluyla) mesaj verdiği söylenebilir. Hobbitler, filmde sevgi dolu, barış içerisinde yaşayan ve sorunlarını savaş değil, sevgi ile çözen bir millet olarak veriliyor. Yani bugünkü "şeytani New Age akımları"nın "sahte sevgi felsefesi"nin birçok özelliğini üzerlerinde taşımaktadırlar. Yüzüğü taşıyıp yok ederek, İblis'in sevgi elçileri olarak filmde yerlerini alıyorlar. Sonuçta Hobitler'in, cin-şeytanların bir kabilesi olduğu anlaşılmaktadır.




Gandalf: Işığın temsilcisi gösterilen, ancak karanlığı temsil eden İblis'in kahini-medyumu. Sağında bir elf(cin-şeytan), solunda insanlığa pazarlanan Mesih Deccal: Aragorn.

Gri Gandalf: Bilge, yol gösterici ve büyücü. Gri iken her nasılsa birden Ak (!) Gandalf oluyor. Gandalf, herkesin hayranlıkla ve merakla ne söyleyeceğini beklediği, büyüyü ustalıkla kullanan bir karakter. Her seferinde, büyü gücünü sınayarak daha da güçleniyor. Orta Dünya'nın kaderinde belirleyici bir rol oynuyor.

Gandalf, filmde bir peygamber gibi gösterilirken, Saruman, büyücü olarak takdim edilmiş. Gerçekte filmdeki Gandalf, tam bir İblis elçisidir(medyum-büyücü) ve Süleyman'a ve "Allah'ın meleği"ne karşı savaş vermektedir.

Peygamber gibi takdim edilen büyücü Gandalf'ın oynadığı role benzer bir rolü, bugün İblis'in medyumları oynuyor. Yani bugünkü medyumlar da; şeytanlara (Kryon, Tobias, Saint Germen, İblis vs. ), kanallık vazifesi yapıyorlar. Bu şeytan elçisi insan medyumlarının her biri, celselerde, kalplerinde yaşattıkları şeytanlardan sürekli yalan haber naklederek, canlı yayın görevi yapıyorlar. Daha sonra da bu şeytani fısıltıları, kitap, video ve film olarak yayınlıyarak; "İblis'in Kadim Planı"na hizmet ediyorlar. İblis, bu elçileri ve filmleri aracılığı ile insanlara vadediyor, ancak İblis, Kur'an diliyle "vadetmez sadece aldanmayı vadeder."


Ork: Ye'cuc-Me'cuc
Orklar: Filmde farklı boy ve şekillerde, laftan anlamaz, insan etiyle beslenen, savaşçı, kendi arkadaşlarını bile yiyen vahşi bir topluluk. Orklar, Yaklaşansaat'te, Deccal'in, İsa tarafından öldürülmesinin ardından, "İblis'e boyun eğmiş güç simsarlarını ve tabiinleri"ni yok etmek üzere, her bir tepeden saldıracak olan "Ye'cuc – Me'cuc"u sembolize etmektedirler.

"Ye'cuc – Me'cuc", muhtemelen Atlantis zamanında "insan, cin-şeytan karışımı" olarak üretilen bir nesildir. Atlantis, dünyaya hakim şeytanlaşmış bir insan uygarlığıydı. İblis'in adamları, insanlara, Güneş enerjisinden yararlanma yöntem ve teknolojisini öğretirken; insanlardan kendilerini çoğaltmaya(kopyalamaya) çalışıyorlardı. Böylece ara karma bir nesil; Orklar(Ye'cuc-Me'cuc) ortaya çıktı. O dönemlerde Dünya, hiç olmadığı kadar ifsada uğramıştı. Bu nedenledir ki; evrensel Nuh tufanı oldu ve Dünya azgın kafirlerden temizlendi. Ye'cuc-Me'cuc, yeraltı mağara ve sığınaklarında yaşıyordu. Batan karalarla beraber yeraltına geçtiler. Orada Yaklaşansaat'a kadar çoğalacaklar ve sona yakın tekrar yeryüzüne çıkıp; Mesih Deccal'e tabi olan azgın kafirleri-hakimleri yok edeceklerdir. Bunda ilginç bir ironi vardır. Bu mesele, "Cin-şeytanlar: Ye'cuc-Me'cuc" bölümünde açıklanacaktır.


......


Filmin esası, yüzük kavgası. Bu yüzük gerçekte Süleyman'ın yüzüğü. Ancak anlaşılmasın diye değiştirilmiş. Süleyman'ın yüzüğü "Davud Yıldızlı Mühür"dür.

Orta Dünya: Hayali bir yer olsa da; Süleyman'ın hakimiyet alanı olan, Kudüs merkezli Orta Doğu'dur.

Gollum: Gerçekte, Süleyman'ın yüzüğünü çalan bir cin-şeytandır.

Sauron: Başmeleklerin emrinde, Süleyman'a yardım eden önemli bir melek. Hilal, İslam'ın sembolü. Göz ise; Allah'ın herşeyi gören olduğunu gösteriyor. Ancak yalancı İblis, Sauron'u, karanlık güç lideri ve çirkin göstererek iftira ediyor.

Saruman: Büyücü olarak gösterilen Süleyman Peygamber.

Aragorn(Yolgezer): Mesih Deccal




Sauron'un parmağında yüzük: Gerçekte Sauron Allah'ın meleğidir. Yüzüğü yapan, Süleyman'a veren ve yardım eden görevli bir melek.




Saruman'ın(Süleyman'ın) benzetildiği kişi: İsrail'in hava saldırısıyla öldürdüğü Hamas liderlerinden Şeyh Ahmed Yasin.





Bakın, gerçekten fanlık yaparak ön yargıyla ya da cahillikle yaklaşmayın bu olayı. Sözü bahis geçen konuları araştırın öncelikle eğer bu yazıyı okuyacaksanız. Ben çok şaşırdım ve inandım açıkçası. Yazıyı hazırlayan arkadaşlar belki bazı yerlerde üslup olarak sizlere itici gelebilir ama gayet geniş çaplı ve dogmatik olarak değil araştırılıp bulgular üzerine hazırlanmış. Her yönden ele alınmış bilgisi yeterli bu insanları takdir ediyorum gerçekten.

"İblis'in Kadim Planı"na hizmette bir kilometre taşı olan "Yüzüklerin Efendisi" kitabı ve filmi, her yaştan birçok insanı etkilemiştir. Öyleki FRP (Fantasy Role Play: Herkesin oturup filmden bir karakteri canlandırdığı oyun türü) ve bilgisayar oyunlarıyla gençler arasında bağımlılık oluşturmuştur.

İblis bu filmiyle, yandaşları olan şeytanların, Süleyman zamanında yaşadıkları zillet ve aşağılanmanın rövanşını almaya çalışmıştır. Bunu yaparken; Deccal, kıyamet savaşı ve Ye'cuc – Me'cuc gibi "Yaklaşansaat'in büyük olayları"nı saptırarak, gerçekleri ters-yüz etmiş ve kendi mesajlarını beyinlere enjekte etmiştir. Filmde, başından itibaren esas amaç olarak ortaya konulan "yüzüğün yok edilmesi"; Süleyman'ın, "şeytanlara yüzükle vurduğu zincirler"in, bir rövanşıdır.

İblis, gerçekte insanlık tarihinin bu son savaşında, insanoğlunu aldatmak ve haktan saptırmak için tüm ordusu ile Dünya üzerinde faaliyet göstermektedir. Bu film, Nuh'tan itibaren tüm peygamberlerin kavimlerini uyardıkları "Deccal fitnesi"ni pazarlama savaşının önemli bir aşamasıdır.

Özetle İblis imzalı filmlerden biri, belki de en önemlisi olan bu film; İblis'in ve onun liderliğini yaptığı "Küresel Güç Simsarları"nın ve "Masonik Mahfiller"in; "Dünya Hakimiyeti" hayallerinin yansımasıdır. Ancak sırtlarını Lucifer'e(İblis'e) dayayanların, "küresel oyunları ve planları"; "İblis'in Planı"nın içindedir. Yani bu güçler, İblis'in altın tas içinde sunduğu "emperyal hakimiyet"in sarhoşluğu geçmeden, zehirlendiklerini ve dünya- ahiret azabını hak ettiklerini anlayacaklardır. Tüm "cin ve insan şeytanları" bilsinler ki; kainattaki tüm planlar, "Sonsuz Yüce Allah'ın Planı"nın içindedir ve Allah ne diyorsa o olacaktır. O'nun onaylamadığı tüm plan ve tuzaklar, yakın gelecekte, çok geçmeden "tarihin çöp sepeti"ne atılacaklardır.


Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
20 Eyl 2012 9:30
kriyolit
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 36
Kayıt: 13 Oca 2012
Mesajlar: 194
Favori Anime & Manga: Death Note, Naruto, Devil May Cry, Darker Than Black, Beelzebub, FMA
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 76

Durumu: Çevrimdışı

kriyolit
Otaku (Level 3)
Silmarillion Konu: Yanıt: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder
Yazanın eline sağlık çok uğraşmış ama boşuna uğraşmış. Gülünç olmaktan öteye geçememiş. Sonuçta edebiyat ile uğraşan insanlar belli bir kültür ve bilgi birikimine sahiptirler. Tolkien de kitabını yazarken bazı şeylerden esinlenmiş veya eskinlenmemiş olabilir. Ama onu bu şekilde sebebsizce din istismarı yaparmış gibi suçlmak emeğine saygısızlık olur.

Sonuç olarak Tolkien babamın oğlu değil, onu savunmak gibi bir amacım yok. Sadece bu konudaki düşüncülerimi belirtmek istedim.

Spoiler:

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
20 Eyl 2012 13:22
Trapspringer
Mangaka
Mangaka



Yaş: 30
Kayıt: 21 Hzr 2011
Mesajlar: 1,296
Tanıtımlar: 1
Favori Anime & Manga: One Piece, Hajime no Ippo
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 1931

Durumu: Çevrimdışı

Trapspringer
Mangaka
Silmarillion Konu: Yanıt: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder
Ama kimse Gimli reyize laf edememiş görüldüğü gibi. Gimli adam gibi adamdır sonuç olarak;
evet bu yazıdan bu sonuca vardım Dil Çıkartıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger Anime Listesi  
20 Eyl 2012 14:46
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): kriyolit

Paraclet
Mangaka
Mangaka



Yaş: 39
Kayıt: 28 Eyl 2008
Mesajlar: 561
Teşekkür: 888

Durumu: Çevrimdışı

Paraclet
Mangaka
Silmarillion Konu: Yanıt: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder
Gama Sennin gördüğümüz üzere okuduğun bir yazıyı bizlerin de okuması için alıntılamışsın, bu neden söyleyeceklerim sana değil.

Öncelikle Yüzüklerin Efendisi kitabı çok çeşitli Orta Avrupa efsanelerinden ve mitolojilerinden esinlenerek yazılmıştır. Mitolojilerin en büyük özelliklerinden birisi ise "tek tanrı" inancının olmayışıdır. Gören göz betimlemesi tamamen bir simgeye atıftır zira üçgen içerisinde göz "Rabb'ın gören gözü" olarak masonik bir simge olarak bilinir. Orta Avrupa destanlarının çoğunluğu paganizmi yansıttığı gibi hristiyanlıktan da öğeleri almıştır haliyle bu kitaplardaki karakter çeşitliliğini de bu şekilde açıklayabiliriz. Almanların Nibelungen Destanı, Finlerin Kalevala ve ekseriyetle İsveçlilerin Sigurd Destanı bu eserlerin yazılmasında büyük etkenlerdir ve bunlara tek tek bakıldığında görülecektir ki, içerikleri itibariyle okuduğumuzda istediğimiz her şeye yorabilir, her yere çekebiliriz.

Bu tip masonik öğeler içeren eserler ne ilk ne de son olacaktır... Bütün bu eserlere bakıp da "İslamiyet'i kötülüyorlar" da diyemeyiz zira İslam dini de belli bir altyapıyı gerektirir, haliyle gerisi bizim için tamamen "eğlencelik bir hikayeden" ibarettir. Kitabı okurken de filmi izlerken de aklıma hiç "lan bizim din elden gidiyor" demedim. Bu incelemeler tutarlı da olabilir zira tutarlı olmadığı taktirde inandırıcılığını yitirir.

Saruman, şehit Şeyh Ahmed Yasin'e benzetilmiş lakin o kitap yazıldığında Şeyh Ahmed Yasin henüz doğmamıştı bile.

Velhasılı, Yüzüklerin Efendisi şahsım adına konuşursam güzel bir fantastik kurgudur... Benim için gerçekliği olan tek kitap Kuran'dır ve herhangi bir yayın bu gerçeği değiştiremeyeceği gibi lekeleyemeyecektir de...


Özellikle son 20 yılda çıkan fantastik komplo teorileri, çeşitli algoritmalar çıkararak bir mana sunmak (mana çıkarmak demiyorum, sunmak diyorum) herhalde psikolojik savaş olsa gerek...

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
20 Eyl 2012 15:18
artemis entreri
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 34
Kayıt: 26 Mar 2008
Mesajlar: 227
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Issız bir ada
Teşekkür: 27

Durumu: Çevrimdışı

artemis entreri
Otaku (Level 3)
Silmarillion Konu: Yanıt: Silmarillion
Alıntıyla Cevap Gönder
Öncelikle Tolkien yazdığı herhangi bir kitabı din kitabı olarak pazarlamamıştı. Bu konuda anlaşalım, Tolkien kitabı yayımlamak için çok büyük sıkıntılarda yaşamıştı ayrıca.

Paylaşılan yazıyı okudum, ön yargılar bizi kilitli tutan tutumlardır. Yazıyı yazıp yorumlayan her kimse ön yargıları nedeniyle, bir şeyi bir yerden tutup birleştirmiş; bir şeyler elde etmeye çalışmış ama ben bir şey göremedim. O zaman Forgetten Realms'daki Ao-> Allah Drizzt Do'urden-> Muhammed diyelim ha? Artemis Entreri-> Putlara taban kabile liderlerinden biri olsun, zira inançsızdır kendisi. Düşünmeme gerek bile olmadan birleştirdim falan, hoş da oldu.

Şaka gibi.

Tolkien'ın yarattığı dünyayı basit rastlantılarla çözülen kuran şifreleri gibi çözümlemek komik. Mükemmel olan her şeye bir çomak sokmak insanoğlunun doğasında olmalı muhtemelen ama yok bu çizgide durmalı insanlar, Tolkien'ın yarattığı evreni, şiirini küçültmek için rastlantılardan, komplo teorilerinden, uydurma tarikat söylentilerinden çok daha fazlası gereklidir. Bir kez edebi bir metindir yazdıkları. Kurgusu, yaratıcılığı zirvedir. Kendisinden sonra gelen hangi fantastik kurgu etkilenmemiş kendisinden?

Elfler Fin mitlerinde perilerdir ama paylaşılan yazıda Tolkien'ın metnini yorumlayan kişi cinlerle falan özleştirmiş. Peki ya cüceler neydi, hobbitler falan? Galadriel cinse, Fingolfin neydi acaba, ya da Hurin nasıl bir insandı ki o da peygamber miydi ki, kaçırmış orasını herhalde. Bana bunları da yazsaymış ya orada, o kadar inmiş detaya? Peki ya Valar'ın hanımları ne, meleklerin falan hanımları var mı? Onları da yazsalarmış ya, Tolkien bu kitabı yazması için tanrısal bir vahiyle mi ödüllendirilmiş yoksa?

Elfler: Sözlük anlamı da cin olan bu kavramdan, cin-şeytanların kastedildiği çok açıktır. Ancak elfler, hem güzel hem de insanlardan daha güçlü olarak filmde gösteriliyor. Bu, gerçeğe aykırıdır, yalandır. İnsanlar, cinlerin hayranlığını çekecek kadar güzel yaratılmışlardır ve aynı zamanda da güçlüdürler. Kur'an, bu gerçeğe şahittir. İblis'in bu "gerçeği-yalanla değiştirmesi", elbette onun sık baş vurduğu bir yöntemdir. Ve yine Kur'an, cinlerin, insanlardan daha önce yaratıldığına da şahittir.

Hele şurada güldüm, gerçekten. Gerçeğe aykırı ve yalan olması; kurgu bu yazılan. Senin inandığın dinsel kurgular gibi, bir hikaye.
Hatta elf türkçe bir kelimeymiş bunu da öğrenmiş olduk bu vasıtayla.

Evet neden bilim üretemiyoruz biz, gerçek dışı, gereksiz varsayımları barındıran teorilerin içinde boğulduğumuz için olmalı bu. Tolkien'da umarım alegori yapmıştır, İslam dininden, ondan bundan intikam almaya çalışmıştır, en azından teoriler boş çıkmamış olur. Yok şunun gözü yok bunun üçgeni, neylere kafa yoruyoruz buradan anlaşılıyor toplumun amaçsızlığı ve geri kalmışlığı.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
20 Eyl 2012 17:12
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: 1, 2, Sonraki
1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 15 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız