Bu dünyada neye şahit olmak isterdiniz :?: Sayfaya git: 1, 2, 3 ... 5, 6, 7, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Güney Pasifik'te yolculuk yapan yattakiler tuhaf bir görüntü ile karşılaştılar. Aşağıdaki fotoğraflara bakın ve bu olağanüstü olayın tanığı olma heyecanını hayal etmeye çalışın.
BİR PLAJ MI
HAYIR!!! BU BİR PLAJ DEĞİL;
SUYUN ÜZERİNDE YÜZEN VOLKANİK TAŞLAR
PEKİ VOLKAN NEREDE
İNANILMAZ BİR GÖRÜNTÜ. FOTOĞRAFLARINI ÇEKELİM,
YOKSA KİMSE BİZE İNANMAZ.
BU BENİM TEKNEMİN SUDA BIRAKTIĞI İZ
YAVAŞ YAVAŞ SUDA İLERLİYORUZ.
SONRA BİRAZ UZAKTA ŞUNLARI GÖRDÜK :
OKYANUSTAN KÜL VE BUHAR YÜKSELİYORDU...
VE BİZ BU GÖRÜNTÜYÜ İZLEMEYE DEVAM EDERKEN...
BİR SİYAH KÜL YIĞINI GÖĞE DOĞRU YÜKSELDİ... VE BÜYÜK BİR BULUT OLUŞTU. TEKNEYE KADAR HER YER KIZIL RENGE DÖNÜŞTÜ.
DAHA SONRA GÖKYÜZÜ KÜLLER YÜZÜNDEN KARARDI
BU ARADA OKYANUS SULARI BULUTUN İÇİNDEN SIZAN GÜNEŞ IŞINLARIYLA ALTIN RENGE DÖNÜŞTÜ
OKYANUSUN ORTASINDA TEPELER OLUŞMAYA BAŞLADI.
PÜSKÜRME DEVAM ETTİ... KÜLLER VE BULUTLAR DA...
DAKİKALAR İÇİNDE SUDA OLUŞAN TEPELER YÜKSELMEYE DEVAM ETTİ.
YEPYENİ BİR ADA OLUŞMUŞTU...
VE ADANIN ÜZERİNDE TEPELER
Daha önce önünüzde sadece koca bir okyanus varken birden yeni bir
adanın oluşumunu canlı olarak gören ve fotoğraflayan ilk ve
tek insanlar olmanızın heyecanını düşünebiliyor musunuz
Bu paylaşımdan sonra işte benim size sorum :
Peki Siz bu dünyada neyin oluşumuna ya da neye, neden şahit olmak isterdiniz
yani bu sorunun sınırsız düşünce ve görüş alanı var belki :
Ateşin ilk keşfine şahitlik ( ilk mangal keyfide olabilir )
Tekerleğin icadına... Telefonun ( ahizenin ucunda Graham'ın sevgilisi yerine siz? ) belkide İstanbul'un fethine Fatih'in gemileri nasıl çektirdiğine , uzay yürüyüşüne ,atom bombasının yapılışına ( durun büyük bir hata yapıyorsunuz...) belki de siz henüz olmamış ama ilerde olması muhtemel bir olaya şahitlik etmek istiyorsunuz eee ne dersiniz bunu bizimle paylaşırmısınız...
BİR PLAJ MI
HAYIR!!! BU BİR PLAJ DEĞİL;
SUYUN ÜZERİNDE YÜZEN VOLKANİK TAŞLAR
PEKİ VOLKAN NEREDE
İNANILMAZ BİR GÖRÜNTÜ. FOTOĞRAFLARINI ÇEKELİM,
YOKSA KİMSE BİZE İNANMAZ.
BU BENİM TEKNEMİN SUDA BIRAKTIĞI İZ
YAVAŞ YAVAŞ SUDA İLERLİYORUZ.
SONRA BİRAZ UZAKTA ŞUNLARI GÖRDÜK :
OKYANUSTAN KÜL VE BUHAR YÜKSELİYORDU...
VE BİZ BU GÖRÜNTÜYÜ İZLEMEYE DEVAM EDERKEN...
BİR SİYAH KÜL YIĞINI GÖĞE DOĞRU YÜKSELDİ... VE BÜYÜK BİR BULUT OLUŞTU. TEKNEYE KADAR HER YER KIZIL RENGE DÖNÜŞTÜ.
DAHA SONRA GÖKYÜZÜ KÜLLER YÜZÜNDEN KARARDI
BU ARADA OKYANUS SULARI BULUTUN İÇİNDEN SIZAN GÜNEŞ IŞINLARIYLA ALTIN RENGE DÖNÜŞTÜ
OKYANUSUN ORTASINDA TEPELER OLUŞMAYA BAŞLADI.
PÜSKÜRME DEVAM ETTİ... KÜLLER VE BULUTLAR DA...
DAKİKALAR İÇİNDE SUDA OLUŞAN TEPELER YÜKSELMEYE DEVAM ETTİ.
YEPYENİ BİR ADA OLUŞMUŞTU...
VE ADANIN ÜZERİNDE TEPELER
Daha önce önünüzde sadece koca bir okyanus varken birden yeni bir
adanın oluşumunu canlı olarak gören ve fotoğraflayan ilk ve
tek insanlar olmanızın heyecanını düşünebiliyor musunuz
Bu paylaşımdan sonra işte benim size sorum :
Peki Siz bu dünyada neyin oluşumuna ya da neye, neden şahit olmak isterdiniz
yani bu sorunun sınırsız düşünce ve görüş alanı var belki :
Ateşin ilk keşfine şahitlik ( ilk mangal keyfide olabilir )
Tekerleğin icadına... Telefonun ( ahizenin ucunda Graham'ın sevgilisi yerine siz? ) belkide İstanbul'un fethine Fatih'in gemileri nasıl çektirdiğine , uzay yürüyüşüne ,atom bombasının yapılışına ( durun büyük bir hata yapıyorsunuz...) belki de siz henüz olmamış ama ilerde olması muhtemel bir olaya şahitlik etmek istiyorsunuz eee ne dersiniz bunu bizimle paylaşırmısınız...
Bu mesaja teşekkür edenler (4 kişi): wagner93, Nosferatu Alucard, HiShy, Shanks
philedelphia deneyi'ne kesinlikle şahit olmak isterdim.bir fizikçi adayı olarak her zaman beni etkilemiştir bu deney
vikipedi'den çalıntı (biraz da kırptım makaleyi)
Deneyin hazırlık aşaması [değiştir]
Deneyin temelinde Einstein'in Birleşik Alan Teorisi vardı. Teori, basitce, nesneler arası çekim esası ve elektromanyetizma üzerine kurulmuştur. Einstein, 1920lerden itibaren bu teorisi üzerine yoğunlaşmış, 1925-1927 yılları arasında Almanya'da, bir fizik dergisinde yaptığı çalışmaları yayımlamış, ancak bu çalışmalarını hiçbir zaman tamamlayamamıştır.
İddiaya göre deneyin çalışmaları 1930 yılında Chicago Üniversitesinde başlamış, bir yıl sonra da Princeton Üniversitesinde devam ettirilmişti. Hatta Albert Einstein Dr.John von Neumann ve Dr.Nikola Tesla'nın da zaman zaman proje dahilinde çalıştıkları iddia edilmiştir.
Birleşik Alan Teorisi'nin deneye uygulanışı ise "çok güçlü bir elektromanyetik alan oluşturup gemi üzerine gelen ışığı (ve radar sinyallerini) kırarak ya da bükerek optik görünmezlik sağlamak" şeklinde düşünülmüştü. Bu doğrultuda 75 KVA gücündeki iki dev jeneratör geminin ön top taretlerinin altına monte edildi, buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı. 3 RF vericisi (her biri iki megavat CW gücündeydi ve onlar da güverteye monte edilmişti). 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluşturduğu gücü yayacaklardı, özel eşleme ve modülasyon devreleriyle diğer ekipman, oluşan kütlesel elektromanyetik alanları kullanılırlığa indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı.
Amaç görünmezlikti fakat iddiaya göre donanma bu deneyde tesadüfen de olsa maddenin ışınlanmasını gerçekleşti
Deneyin gerçekleştirilişi [değiştir]
Allende, deneyin 22 Haziran 1943'te sabah 09:00'da jeneratörlere güç verilerek başlatıldığını söylüyordu. Bu aşamadan sonra yeşilimsi bir sis gemiyi örtmeye başlamış ve USS Eldridge ortadan kaybolmuştu. Devamını şöyle anlatıyordu Allende :
"Bir an sadece geminin çapasını görebildim, sonra o da kayboldu, ortada artık ne sis ne USS Eldridge vardı; bomboş denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan üst rütbeli subaylar ve bilim adamları korku, dehşet ve heyacan içinde nefeslerini tutarak bu inanılması güç başarılarını seyrediyorlardı. Gemi ve mürettebatı hem radarda hem de gözlerimizin önünde yok olmuştu. Her şey planlandığı gibi yürüyordu, 15 dk. sonra emir verildi ve jeneratörlerin şalteri kapatıldı. Önce hiçbir şey olmadı, arkasından yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya başladı ama gemi nereye gitmiş ve nereden geliyordu? Sis azalırken, birşeylerin tuhaf gittiğini hissediyorduk. Hemen gemiye yanaştık, ilk önce mürettebatın çoğunun geminin yanından sarkıp kustuklarını gördük, diğerleri ise geminin güvertesinde şaşkın şaşkın dolaşıyorlardı,sanki hiç birinin bilinci yerinde değildi. Yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaştırdılar ve yerlerini hazır bekletilen yeni bir mürettebat aldı. Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi. Gemi istenen radar görünmezliğine ulaşmıştı, donanım değiştirildi ve 28 Ekim 1943'te deney yine aynı gemide tekrarlandı. Jeneratörler çalışmaya başladıktan hemen sonra Destroyer hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı, sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu. Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı. Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgi de yok oldu. Şimdi gemi tamamen yok olmuştu. Bir kaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk'ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia'da tekrar ortaya çıktı. Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı. Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmedi. Bu olayın en korkunç bölümü ise beş denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı. Bu çok feci bir durumdu. Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi. Aklını tamamen yitirmişti ama yapacak hiçbir şey yoktu. Bazılarının psişik yetenekleri gelişmişti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı. Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale geliyorlardı, yani dokunmanın giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu. "Donma" adı verilen bu olay saatlerce, günlerce sürebiliyordu, hatta bir tayfa tam altı ay donduktan sonra kurtarılabilindi. Elektronik kamuflaj başladıktan sonra geminin ve mürettebatının bütünüyle kaybolup,çok uzak bir yerde ortaya çıkıp ve sonra yeniden geri dönmesine neden olan neydi?"
Bu hikâyeye göre USS Eldridge, 28 Ekim sabahı Philedalphia limanından 640 km. ötedeki (375 mil) Norfolk askeri deniz üssüne gidip tekrar gelmiş ve bu olay birkaç dakika içerisinde olmuştu. Jessup bu inanması güç hikâyeye temkinli yaklaştı. Allende'ye gönderdiği cevapta daha fazla ayrıntı ve varsa olayın gerçekliğiyle ilgili kanıtlar istedi. Allende'nin cevabı ise aylar sonra geldi, fakat bu sefer gelen mektupta Carl M. Allen imzası vardı. Allen kanıtı olmadığını yazıyordu ancak hipnoz seansına katılabileceğini ya da pentotal (bilinci uyuşturarak iradeyi kıran doğruyu söyleten bir ilaç) alarak gördüklerini anlatabileceğini savunuyordu. Jessup bu mektupdan sonra yazışmamaya karar verdi.
Morris Jessup'un intiharı [değiştir]
1957 ilkbaharında Jessup, Deniz Kuvvetleri Araştırma Bürosu'ndan bir davet aldı. Büroya ulaştığında kendisine yine kendinin yazdığı (ve çoğunlukla ününü borçlu olduğu) The Case for the UFO isimli kitap gösterildi. Bu kitap bir yıl kadar önce büroya postalanmıştı. Kitabın dikkat çekici yanı ise sayfalarda alınmış olan notlardı. Notlar üç farklı yazıyla yazılmıştı ve binlerce yıl önceki uygarlıklardan söz ediliyor, dünyaya gelen uzay araçları tarif ediliyordu. Sonunda ise Güç alanlarından, bir maddenin nasıl kaybolup, nasıl ortaya çıkarılabileceği ve 1943'te yapılan deneyden söz ediliyordu. Jessup yazılardan birinin Allen'e ait olduğunu fark edip durumu bildirdi. Sonrasında diğer yazıların da aynı kişiye ait olduğu, farklı renk ve özelliklerdeki kalemlerle yazıldığı anlaşıldı.
Bu olaydan sonra Deniz Kuvvetleri Jessup ile yeniden bağlantı kurup Allende'nin mektuplarında belittiği adresin terkedilmiş bir çiftlik evine ait olduğunu, ayrıca, Jessup'un kitabının üzerindeki notlarla ve Allende'nin mektuplarıyla birlikte yeniden düzenlenerek Deniz Kuvvetleri bünyesinde dağıtılacağını bildirdi. Rakam tam olarak bilinmemekle beraber bu şekilde 100 kadar kopyanın Deniz Kuvvetlerinde dağıtıldığı sanılmaktadır. Bu baskıdan üç kopya da Jessup'a gönderilmiştir.
Bu olaydan iki yıl kadar sonra, 20 Nisan 1959'da Morris Jessup, Miami'de Hammock Parkı'nda, kendi aracı içerisinde ölü bulundu. Polis raporlarına göre egzos gazıyla intihar etmişti. Carlos Allende ise bir daha ortaya çıkmadı ve olay bu şekilde kapandı.
vikipedi'den çalıntı (biraz da kırptım makaleyi)
Deneyin hazırlık aşaması [değiştir]
Deneyin temelinde Einstein'in Birleşik Alan Teorisi vardı. Teori, basitce, nesneler arası çekim esası ve elektromanyetizma üzerine kurulmuştur. Einstein, 1920lerden itibaren bu teorisi üzerine yoğunlaşmış, 1925-1927 yılları arasında Almanya'da, bir fizik dergisinde yaptığı çalışmaları yayımlamış, ancak bu çalışmalarını hiçbir zaman tamamlayamamıştır.
İddiaya göre deneyin çalışmaları 1930 yılında Chicago Üniversitesinde başlamış, bir yıl sonra da Princeton Üniversitesinde devam ettirilmişti. Hatta Albert Einstein Dr.John von Neumann ve Dr.Nikola Tesla'nın da zaman zaman proje dahilinde çalıştıkları iddia edilmiştir.
Birleşik Alan Teorisi'nin deneye uygulanışı ise "çok güçlü bir elektromanyetik alan oluşturup gemi üzerine gelen ışığı (ve radar sinyallerini) kırarak ya da bükerek optik görünmezlik sağlamak" şeklinde düşünülmüştü. Bu doğrultuda 75 KVA gücündeki iki dev jeneratör geminin ön top taretlerinin altına monte edildi, buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı. 3 RF vericisi (her biri iki megavat CW gücündeydi ve onlar da güverteye monte edilmişti). 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluşturduğu gücü yayacaklardı, özel eşleme ve modülasyon devreleriyle diğer ekipman, oluşan kütlesel elektromanyetik alanları kullanılırlığa indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı.
Amaç görünmezlikti fakat iddiaya göre donanma bu deneyde tesadüfen de olsa maddenin ışınlanmasını gerçekleşti
Deneyin gerçekleştirilişi [değiştir]
Allende, deneyin 22 Haziran 1943'te sabah 09:00'da jeneratörlere güç verilerek başlatıldığını söylüyordu. Bu aşamadan sonra yeşilimsi bir sis gemiyi örtmeye başlamış ve USS Eldridge ortadan kaybolmuştu. Devamını şöyle anlatıyordu Allende :
"Bir an sadece geminin çapasını görebildim, sonra o da kayboldu, ortada artık ne sis ne USS Eldridge vardı; bomboş denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan üst rütbeli subaylar ve bilim adamları korku, dehşet ve heyacan içinde nefeslerini tutarak bu inanılması güç başarılarını seyrediyorlardı. Gemi ve mürettebatı hem radarda hem de gözlerimizin önünde yok olmuştu. Her şey planlandığı gibi yürüyordu, 15 dk. sonra emir verildi ve jeneratörlerin şalteri kapatıldı. Önce hiçbir şey olmadı, arkasından yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya başladı ama gemi nereye gitmiş ve nereden geliyordu? Sis azalırken, birşeylerin tuhaf gittiğini hissediyorduk. Hemen gemiye yanaştık, ilk önce mürettebatın çoğunun geminin yanından sarkıp kustuklarını gördük, diğerleri ise geminin güvertesinde şaşkın şaşkın dolaşıyorlardı,sanki hiç birinin bilinci yerinde değildi. Yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaştırdılar ve yerlerini hazır bekletilen yeni bir mürettebat aldı. Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi. Gemi istenen radar görünmezliğine ulaşmıştı, donanım değiştirildi ve 28 Ekim 1943'te deney yine aynı gemide tekrarlandı. Jeneratörler çalışmaya başladıktan hemen sonra Destroyer hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı, sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu. Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı. Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgi de yok oldu. Şimdi gemi tamamen yok olmuştu. Bir kaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk'ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia'da tekrar ortaya çıktı. Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı. Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmedi. Bu olayın en korkunç bölümü ise beş denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı. Bu çok feci bir durumdu. Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi. Aklını tamamen yitirmişti ama yapacak hiçbir şey yoktu. Bazılarının psişik yetenekleri gelişmişti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı. Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale geliyorlardı, yani dokunmanın giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu. "Donma" adı verilen bu olay saatlerce, günlerce sürebiliyordu, hatta bir tayfa tam altı ay donduktan sonra kurtarılabilindi. Elektronik kamuflaj başladıktan sonra geminin ve mürettebatının bütünüyle kaybolup,çok uzak bir yerde ortaya çıkıp ve sonra yeniden geri dönmesine neden olan neydi?"
Bu hikâyeye göre USS Eldridge, 28 Ekim sabahı Philedalphia limanından 640 km. ötedeki (375 mil) Norfolk askeri deniz üssüne gidip tekrar gelmiş ve bu olay birkaç dakika içerisinde olmuştu. Jessup bu inanması güç hikâyeye temkinli yaklaştı. Allende'ye gönderdiği cevapta daha fazla ayrıntı ve varsa olayın gerçekliğiyle ilgili kanıtlar istedi. Allende'nin cevabı ise aylar sonra geldi, fakat bu sefer gelen mektupta Carl M. Allen imzası vardı. Allen kanıtı olmadığını yazıyordu ancak hipnoz seansına katılabileceğini ya da pentotal (bilinci uyuşturarak iradeyi kıran doğruyu söyleten bir ilaç) alarak gördüklerini anlatabileceğini savunuyordu. Jessup bu mektupdan sonra yazışmamaya karar verdi.
Morris Jessup'un intiharı [değiştir]
1957 ilkbaharında Jessup, Deniz Kuvvetleri Araştırma Bürosu'ndan bir davet aldı. Büroya ulaştığında kendisine yine kendinin yazdığı (ve çoğunlukla ününü borçlu olduğu) The Case for the UFO isimli kitap gösterildi. Bu kitap bir yıl kadar önce büroya postalanmıştı. Kitabın dikkat çekici yanı ise sayfalarda alınmış olan notlardı. Notlar üç farklı yazıyla yazılmıştı ve binlerce yıl önceki uygarlıklardan söz ediliyor, dünyaya gelen uzay araçları tarif ediliyordu. Sonunda ise Güç alanlarından, bir maddenin nasıl kaybolup, nasıl ortaya çıkarılabileceği ve 1943'te yapılan deneyden söz ediliyordu. Jessup yazılardan birinin Allen'e ait olduğunu fark edip durumu bildirdi. Sonrasında diğer yazıların da aynı kişiye ait olduğu, farklı renk ve özelliklerdeki kalemlerle yazıldığı anlaşıldı.
Bu olaydan sonra Deniz Kuvvetleri Jessup ile yeniden bağlantı kurup Allende'nin mektuplarında belittiği adresin terkedilmiş bir çiftlik evine ait olduğunu, ayrıca, Jessup'un kitabının üzerindeki notlarla ve Allende'nin mektuplarıyla birlikte yeniden düzenlenerek Deniz Kuvvetleri bünyesinde dağıtılacağını bildirdi. Rakam tam olarak bilinmemekle beraber bu şekilde 100 kadar kopyanın Deniz Kuvvetlerinde dağıtıldığı sanılmaktadır. Bu baskıdan üç kopya da Jessup'a gönderilmiştir.
Bu olaydan iki yıl kadar sonra, 20 Nisan 1959'da Morris Jessup, Miami'de Hammock Parkı'nda, kendi aracı içerisinde ölü bulundu. Polis raporlarına göre egzos gazıyla intihar etmişti. Carlos Allende ise bir daha ortaya çıkmadı ve olay bu şekilde kapandı.
Dünyanın sonuna şahit olmak isterdim. Acaba Kıyamet insanların elinden mi olucak yoksa ilahi güçler tarafından mı.
Bana B.B derler...Reçelci falan. Sadece nick değişikliği oldu.
[Bağlantı]
[Bağlantı]
@ming: sayende fizikle alakası olmayanlarında öğrendiği bir bilgi ve istek paylaşımı olmuşta keşke bunları kendi cümlelerinle anlatsaydın sanki biraz fazla uzun olmuş ben sonuna kadar okudum üstüne tekrar wiki'den baktım ama sen özet yapıp merak edenleri yönlendirebilecek bir link ya da adres koysaydın ( gerçi forumda izin varmı onuda bilmiyorum) daha iyi olurdu. paşlaşım için tşkler.
Bende okuduğum Empathy'den sonra baya bir etkilenmiştim beyin gücünden, özel insanlardan...
Zamanda yolculuk sanırım herkesin istediği birşey özellikle keske cümlelerinden sonra beyinde yine bir keşke kelimesinin ardından bu düşünce belirir.
Bende okuduğum Empathy'den sonra baya bir etkilenmiştim beyin gücünden, özel insanlardan...
Zamanda yolculuk sanırım herkesin istediği birşey özellikle keske cümlelerinden sonra beyinde yine bir keşke kelimesinin ardından bu düşünce belirir.
1. sayfa (Toplam 7 sayfa) [ 69 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |