Beatris'çiğim, yavrum, senin yaşın henüz müsait ama ben yakın bir zamanda evde kalmış bağyanlar kulübüne transfer olacağım, böyle hayaller kurmam makul zannımca

Kaos, sana da Umut Sarıkaya'dan gelsin: Her şey sende anlamsızlaşıyor, mayış

makul olmadığı anlamında demedim keşke etrafta çok anime izleyen olsa da arkadaş da bulsak erkek arkadaş da anlamında demiştim... ^_^

Bro-con 12 bölüm final çevirilsin de bitsin bu işkence izlediğim en rezil animelerden... 11. bölüm de çok beterdi -_- (Brocon başlığına yazmaya üşendim buraya yazıyorum )

Zerochan'a fanart bakmaya gittiğimde karşıma çıkanlar...

Updated tags'lardan ilk dördü (burada görünmeyen bir altlarındaki tag da) free ile ilgili O_o fangirl'ler ^_^ sizi seviyorum

Uzun bir süredir Hunter X Hunter'a kaldığım yerden devam etmek istiyordum ve bugün bunu başarabildim. Bir baktım ki 36 bölüm birikmiş. Zaten her hafta düzenli olarak indirdiğim için (bayılıyorum bu alışkanlığıma ) direk elimin altından açıp izledim. Peder beyde söylemesi ayıp (herhalde o da sevindi tekrar izlemeye başladığıma) çiğköfte yapmış, bende fırsat bu fırsat deyip, lavaş ekmeğim ve ayranım ile birlikte izlemeye koyuldum. (en son çiğköfte+lavaş+ayran kombosunu harry potter'ın son filmini izlerken yapmıştım) An itibariyle eski gündelik izleme performansıma yakın bir rakam olan 22 bölüm izlemişim. Baya da sardı. İyi ki de biriktirmişim. Pamuk gibi oldum, kafam teorilerle doldu, kısaca mutluyum. ^-^


Edit: banner'a gurban.

Bi elimde hamburger, diğer elimde patates kızartması, burnumla yazıyorum şu an adlasad.
Böyle öküz gibi tıkınırken bugün benimle "şişko" diye dalga geçen kızları düşünüyorum.
Halbuki benden daha kilolular. Biraz büyük kalçalar ne zamandan beri insanı şişko yapıyo ki sanki?

Bi de ben bu mart ayında tanıştığım bi çocuk vardı. Beni 3 kere reddeden. Aslında sadece 1 kere açıldım çocuğa, azimli çıktı çocuk. Heh işte onu çok özledim...

Düşüncelerimi paylaştığıma göre gidip d.gray-man izleyebilirim efenim, sağlıcaklı kalınız.

Akjasdnasd yahu düşünüyorum düşünüyorum...
Bugün okula mat. hocamız geldi, işte tanışma faslındayız sohbet ediyoruz. Zaten sınıf 10 kişi hani herkes katılıyor... Konu gelmesin mi XYZ hoca'ya. Hiç haz etmediğim birisi. Kendisi beni çok sever, ben de çok severdim, ama nasıl soğudum öyle böyle değil... Neyse asıl konuya dönelim. Bu hocamız sürekli Mevlana'dan bahseder. Ama sürekli... Her lafın içinde. Ben de severim Mevlana'yı, Mevlana'dan Seçmeler vardır mesela bende arada bakarım. Orası ayrı. Ama 9. sınıfta beraber işlediğimiz 15 saatte mevlana... He he he. Neyse sohbet ona geldi. Ağzımdan '' Mevlana'dan soğudum...'' Kaçmasın mı alksdnmkldsamf sonra diğerleri de katıldı gerçi hani '' sözlerinin takvimini yapacaktık'' falan diye, gerçi yanlış duymuş da olabilirim, her neyse... Şimdi kafama takıldı, ya bu adam gidip bu lafımı XYZ hocaya yetiştirir ise? Sonrasında kurtarmaya çalıştım '' Mevlana'dan bahsetmesi kötü bir şey değildir tabii ki ama dil anlatım edebiyat ingilizce resim falan o girince insan ister istemez sıkılıyor...'' tarzında alksdmlakdsmdas
XYZ müdür yardımcısı.
Ama söylemez dimi?
Of nerden kaçtı ağzımdan. Ki hayatımda hiç bir hocanın arkasından bir şey dememişimdir başka bir hocanın yanında, sevmediğim iştir. Hocaların arkasından da konuşmam zaten fazla, kendi annem babam öğretmen zaten, doğru da bulmuyorum. Ama o an ne olduysa...

Bu da böyle bir anımdır aklsdmklsad ah forum ah, dersimize girmediği için bir şey olmaz ama ben çok tırsıyorum XYZ hocanın bakışlarından alksdmkldamdafs

okul yaz boyunca biriktirdiğim enerjimi bir günde tüketti. yurtların da internetleri neden sorunlu olur ki?

Dün neredeyse Prince Of Tennis'e başlıyordum, bir an için elim fareye gitti, bir de baktım 1. bölümün önünde böyle sap gibi duruyorum, bassam izleyeceğim. Kendimi vazgeçirip Sket Dance açtım. İyi ki açmışım, artık bir Sket Dance ship'im var

Zakiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii!!! Affet beni ama çok uzunmuş Prince of Tennis yahu. O kadar bölüm olmasaydı, en azından Sket Dance bu kadar uzun olmasaydı kesin başlardım. Zaki:(

Bir şey ters gitti mi her şey ters gitmeye başlıyor.

Önce banka işleriyle uğraşırken otobüs bileti almayı unuttum. Ardından babama almasını söyledim ama yanlış tarihte almış. Bunun farkına otobüse bindikten sonra vardık. 2 saat bekleyip bir sonraki arabaya bindim ama yanımda oturan adam veremli gibi durmadan öksürüyordu. Hadi bu insanlık hali dedim takmadım ama birde uyurken bacaklarını zaten bana dar gelen benim tarafa uzatmaya başladı. Tabi bu sırada yan tarafta oturan çift bütün gece konuşup uyumamamı sağladı(kaç kişi uyardı bilmiyorum ama susmadılar). Otobüs şoförü bu çileli yolculuğun bitmemesi için inadına yavaş kullandı. İstanbul da ani bir kararla Kadıköy de inip eve daha erken varmak istedim. Bu seferde kuzenimin eşyalarının olduğu torbayı serviste unuttum. 2 saat yazıhanede oturarak torbayı bekledim. Sonunda eve geldim ama bilgisayarı açınca ekranın renklerinin birbirine girdiğini, beyaz olan yerlerin mavi, siyah olan yerlerinde kırmızı noktalar dolu olduğunu gördüm. Hemen sevisini aradım ama hafta sonu kapalı olduğu için ulaşamadım. Az önce ulaştım ama 1 saatlik telefon konuşmasından sonra elime geçen tek şey bilgisayarımın format yemesi ve her şeyin silinmesi oldu(iyi ki bunun başıma geleceğini düşündüm de yedekledim dosyaları ama tüm ayarların her şeyim gitti). Bütün bunlar yetmezmiş gibi devamsızlığı ile meşhur bölümümün 2 hocası 4 kez devamsızlık yapanı bırakırım dedi, önemli dersleri de ekleyince her gün okula gitmek zorundayım. Hafta sonunu da ingilizce kursu çaldı.

Bu tuttu, bu pişirdi, bu yedi. Bu da 'yeter lan yeter' dedi.

ek: bu mesaj aslında sabah atılacaktı ama göndere tıklayınca forum gitti. Ben en iyisi duş alayım. 3 ağza 3 burna sonra bütün vücuttu değil mi

Anem one-piece forumları O_o bayağı uplanmışlar... -_-

-_- böyle zamanlarda keşke, naruto, op, bleach okuyor olaydım diyorum...
okuyayım ben bunları birara yahu...