Düşüncelerini Paylaş Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 408, 409, 410 ... 774, 775, 776, Sonraki |
Yazar
Mesaj
13 Mar 2014 18:49

Desdemona yazmış:
Sokağa çıkmama konusunda katılıyorum. Bunu Gezi olayları sırasında hiç söylemedim, savunmadım ama bu sefer gerçek şu ki: Provokasyon var, tezgah var. Dünkü silahlı çatışma ve ölen genç bugün siyasiler için gönüllerince kullanabilecekleri bir malzeme ve işler bu şekilde devam ederse kasetlerin egemen olduğu gündeme çatışmalar egemen olacak, ikisi de kirli ancak AKP'yi kârlı çıkaracak olanın ikincisi olduğu kanısındayım. Pek tabii bunun yanı sıra sokak terörüne her gün birilerinin kurban gittiği o karanlık günlere dönmeyi de kimse istemez sanıyorum.
Bu arada Osmanbey'deki müdahale sırasında üç arkadaşım bahsettiğin mekanda mahsur kalanlar arasındaydı yamulmuyorsam. Ben müdahalenin geldiği ön tarafta bulunuyordum, TOMA ile bayağı tehlikeli bir yakınlaşmam oldu yani, neyse ki arkadaşlarımdan birini kaybetmemeyi başardım kaçarken. Daha da kötüsü ise kaçtığımız tarafta da karşımıza polis çıkması oldu, kıstırmaya çalıştılar iki taraftan da saldırıp ama bir yol bulundu işte bir şekilde. Sonrasında Cevahir'e sığındık ama oraya, binanın içine bile gaz attılar; astım hastası olanlar vardı, küçük çocuklar da. Sanırım bir de yaralı vardı, sağlık ekipleri ambulansa taşıdı.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Desdemona, prenses serenity
Bu mesaja teşekkür edenler (5 kişi): obuzi, prenses serenity, -erzascarlet-, vivi, Kawa No Uta
Burası Türkiye, ne güzel burası.
Ne hoş bir hukuk sistemimiz vardır, polis kurşunuyla ölen insanın mahkemesine sanığımız perukla gelir, savcımız uyur.
Tecavüzcülerimiz takım elbise indirimi alır, kızlarımızın da zaten rızası vardır bilirsiniz. Yine kızlarımız 14 yaşlarında minimini gelinler olurlar.
Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet meseleleri de mahkeme salonlarımızı pek meşgul etmez; sonuçta adamlar çalıyor ama yapıyor.
Köpekler salmak, kaldırım taşlarını parmaklıklar ardına tıkmak en doğrusudur bizce.
Kültürel ve sanatsal alanda zirvedeyiz.
Ucubemtrak heykeller yıkılır, yerine kaşarıydı balıydı yapılır.
Gökkuşağı renkleri çok itici olduğu ve şehrin ihtişamına gölge düşürdüğü için vandal gençlere taviz verilmez, hemen kaldırımlarımız eski muntazam grisine geri döndürülür.
Eğitim sistemimiz de çok başarılıdır aslında ama sıradanlaşmaması için sık sık değiştirilir. Öğrencilere binbir sınav masallarıyla bitmeyen bir heyecan sağlanır.
Uçan kuşlar kadar özgürdür ülkemizin vatandaşları, uçacak alan biraz kısıtlı tabii. Teller falan. Yazarlar, gazeteciler, öğrenciler, hapishaöhm, neyse konumuz bu değil.
Siyasetimiz, siyasetçilerimiz demokrasi diyarı ülkemizde eşsizdir. Anaokulu tadında meclisimizde ara sıra tatlı münakaşalar yaşanır. Tipitip bakanlarımız, devlet adamlarımız güldürürken düşündürür. Seçim öncesi vaatler havada uçuşur, birbirlerine karşı iyice çirkinleşirler. Güldürü havasında geçen bu süreç halkın en büyük eğlencesidir.
Güzelim binalar için ağaçlar kesilir, olaylar çıkarılır, insanlar öldürülür, palayla saldırılır, polisler destan yazar...
İğreniyorum.
Hırslarınız, açgözlülüğünüz, kibriniz, kokuşmuş fikirleriniz, savaşlarınız, kurşunlarınız, bombalarınız, ekonominiz, gücünüz, paranız, politikanız, hükümetiniz, yalanlarınız, kininiz, hedefleriniz, maskeleriniz, patronlarınız, sömürünüz, devlet adamlarınız, hukukunuz, eğitiminiz ve sayamadığım her ne varsa; hepsi yerin dibine batsın.
Çocuklar, gençler ölmemeli. Hele polis kurşunuyla, gaz fişeğiyle başından vurularak; hele dövülerek öldürülmemeli. Hiçbir çocuk 15. yaşına komada girmemeli. Hiçbir aile, evladını 16 kilo ve cansız olarak, aylar sonra kucağına almamalı. İnsanlıktan azıcık nasibini almış biri, böyle bir ölümün ardından saçma sapan konuşmamalı, konuşamamalı.
Midem bulanıyor artık. Eve birkaç saat ayık kalıp haricinde uyumak için uğruyorum. Okulda beynimi uyuşturup eve geliyor, kalan kısıtlı zamanımda kendimi toparlamaya ve kafamı eğip derslere yoğunlaşmaya çalışıyorum. Kulaklığım bozuldu, serviste kitap okuyorum, buna sevinir oldum. Teşekkürler eğitim sistemi.
Nasıl sıkıldıysam her şeyi bıraktım, buraya bu uzun yazıyı yazıyorum.
Okunur mu ki bu afsfshsgd, kopuk da oldu gibi. Yazmayı özlemişim, baya iyi geldi yua, aiy içimi döktüm. :dd
Ne hoş bir hukuk sistemimiz vardır, polis kurşunuyla ölen insanın mahkemesine sanığımız perukla gelir, savcımız uyur.
Tecavüzcülerimiz takım elbise indirimi alır, kızlarımızın da zaten rızası vardır bilirsiniz. Yine kızlarımız 14 yaşlarında minimini gelinler olurlar.
Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet meseleleri de mahkeme salonlarımızı pek meşgul etmez; sonuçta adamlar çalıyor ama yapıyor.
Köpekler salmak, kaldırım taşlarını parmaklıklar ardına tıkmak en doğrusudur bizce.
Kültürel ve sanatsal alanda zirvedeyiz.
Ucubemtrak heykeller yıkılır, yerine kaşarıydı balıydı yapılır.
Gökkuşağı renkleri çok itici olduğu ve şehrin ihtişamına gölge düşürdüğü için vandal gençlere taviz verilmez, hemen kaldırımlarımız eski muntazam grisine geri döndürülür.
Eğitim sistemimiz de çok başarılıdır aslında ama sıradanlaşmaması için sık sık değiştirilir. Öğrencilere binbir sınav masallarıyla bitmeyen bir heyecan sağlanır.
Uçan kuşlar kadar özgürdür ülkemizin vatandaşları, uçacak alan biraz kısıtlı tabii. Teller falan. Yazarlar, gazeteciler, öğrenciler, hapishaöhm, neyse konumuz bu değil.
Siyasetimiz, siyasetçilerimiz demokrasi diyarı ülkemizde eşsizdir. Anaokulu tadında meclisimizde ara sıra tatlı münakaşalar yaşanır. Tipitip bakanlarımız, devlet adamlarımız güldürürken düşündürür. Seçim öncesi vaatler havada uçuşur, birbirlerine karşı iyice çirkinleşirler. Güldürü havasında geçen bu süreç halkın en büyük eğlencesidir.
Güzelim binalar için ağaçlar kesilir, olaylar çıkarılır, insanlar öldürülür, palayla saldırılır, polisler destan yazar...
İğreniyorum.
Hırslarınız, açgözlülüğünüz, kibriniz, kokuşmuş fikirleriniz, savaşlarınız, kurşunlarınız, bombalarınız, ekonominiz, gücünüz, paranız, politikanız, hükümetiniz, yalanlarınız, kininiz, hedefleriniz, maskeleriniz, patronlarınız, sömürünüz, devlet adamlarınız, hukukunuz, eğitiminiz ve sayamadığım her ne varsa; hepsi yerin dibine batsın.
Çocuklar, gençler ölmemeli. Hele polis kurşunuyla, gaz fişeğiyle başından vurularak; hele dövülerek öldürülmemeli. Hiçbir çocuk 15. yaşına komada girmemeli. Hiçbir aile, evladını 16 kilo ve cansız olarak, aylar sonra kucağına almamalı. İnsanlıktan azıcık nasibini almış biri, böyle bir ölümün ardından saçma sapan konuşmamalı, konuşamamalı.
Midem bulanıyor artık. Eve birkaç saat ayık kalıp haricinde uyumak için uğruyorum. Okulda beynimi uyuşturup eve geliyor, kalan kısıtlı zamanımda kendimi toparlamaya ve kafamı eğip derslere yoğunlaşmaya çalışıyorum. Kulaklığım bozuldu, serviste kitap okuyorum, buna sevinir oldum. Teşekkürler eğitim sistemi.
Nasıl sıkıldıysam her şeyi bıraktım, buraya bu uzun yazıyı yazıyorum.
Okunur mu ki bu afsfshsgd, kopuk da oldu gibi. Yazmayı özlemişim, baya iyi geldi yua, aiy içimi döktüm. :dd
Bu mesaja teşekkür edenler (12 kişi): BlackLight, obuzi, prenses serenity, -erzascarlet-, Rukia, SanJi, Şeyh Pir, Pyskhe, vivi, Kelan, Enel, Trapspringer


Beyler tüm paranızı dolar olarak tutun bu saatten sonra. Fezlekedeki şeyler çok ağır uluslararası suçlar. Basit bir liste olarak:
1)Ambargo delmek
2)İhracatı hayali ihracat ile şişirmek
3)Hayali işlemleri temel göstererek yanlış faiz haddi belirlemek, bu faiz haddiyle piyasayı dolandırmak.
4)Aynı parayı çift göstermek
5)Altın kaçakçılığı
6)Uluslararsı Altın kaçakçılığı
7)Kara Para Aklama
8)Kara Paranın kaynağı mutlaka bir örgüt olduğu için: Teröre destek vermek.
9)Uluslararası dolandırıcılık
10)Banka dolandırıcılığı- bu tam rezalet sahte belgeyle Halkbankası karşı bankaları dolandırıyor-
Bunların hepsi çok ağır suçlar ve en basitinden ağır parasal cezalar getirecekler. Ama tabii iş burada bitmez iyi bir savunma yapamazsak ambargo mümkün. Özellikle Afrika'dan gelen kaynağı belirsiz altınlar kısmı ve İran'ın ambargosunu deliyor oluşumuz da tam tüy dikmiş.
1)Ambargo delmek
2)İhracatı hayali ihracat ile şişirmek
3)Hayali işlemleri temel göstererek yanlış faiz haddi belirlemek, bu faiz haddiyle piyasayı dolandırmak.
4)Aynı parayı çift göstermek
5)Altın kaçakçılığı
6)Uluslararsı Altın kaçakçılığı
7)Kara Para Aklama
8)Kara Paranın kaynağı mutlaka bir örgüt olduğu için: Teröre destek vermek.
9)Uluslararası dolandırıcılık
10)Banka dolandırıcılığı- bu tam rezalet sahte belgeyle Halkbankası karşı bankaları dolandırıyor-
Bunların hepsi çok ağır suçlar ve en basitinden ağır parasal cezalar getirecekler. Ama tabii iş burada bitmez iyi bir savunma yapamazsak ambargo mümkün. Özellikle Afrika'dan gelen kaynağı belirsiz altınlar kısmı ve İran'ın ambargosunu deliyor oluşumuz da tam tüy dikmiş.


Her foruma girişimde görüyorum ki chatboxta bir çok üye kendi kendine konuşup içini döküyor. Bu durumda chatboxın üyeler üzerinde iki çeşit yan etkisi bulunması kaçınılmaz:
Olumlu etki: İçini döküp forum ahalisine sesini duyurma, deşarj olma, sonra gerçek hayatta rahatlama.
Olumsuz etki: Aslında kimsenin onu okuyup veya dinlemediği halde her girişte istikrarlı şekilde kendi kendine konuşup gerçek hayatta şizofrene bağlama.
Lütfen chatboxın yan etkilerini bilip bilinçli kullanalım, böylece sağlıklı ve huzurlu bireyler olup olumlu bir şekilde etki kazanalım.
Dipnot:
Olumlu etki: İçini döküp forum ahalisine sesini duyurma, deşarj olma, sonra gerçek hayatta rahatlama.
Olumsuz etki: Aslında kimsenin onu okuyup veya dinlemediği halde her girişte istikrarlı şekilde kendi kendine konuşup gerçek hayatta şizofrene bağlama.
Lütfen chatboxın yan etkilerini bilip bilinçli kullanalım, böylece sağlıklı ve huzurlu bireyler olup olumlu bir şekilde etki kazanalım.
Dipnot:
Spoiler:

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Enel
409. sayfa (Toplam 776 sayfa) [ 7753 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |