Düşüncelerini Paylaş Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 420, 421, 422 ... 774, 775, 776, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Monkey D. Garp, prenses serenity
Uzun zamandır yaptığım bir şey var o da şöyle ki, bir işe girip belli bir miktar biriktirip, sonra işten ayrılırım. O miktar ile sürdüğü kadar hayatımı sürdüyorum sonra baktım ki suyunu çekiyor, bitime yakın bir durumdayım, yeni bir işe giriyorum. Bu sayede, hem yeni tecrübeler kazanıyorum, hem özel hayatıma dair çok fazla etki bırakabiliyorum. O işsizlik dönemleri, aktiviteler ile dolup taşarken, kimi zaman sadece yalnız kalmayı tercih edip, her şeyden elimi ayağımı çekiyorum. Yalnızlığı sadece insanlardan uzaklaşarak yapmakta yalnızlık değildir. Bu yüzdendir kendimi soyutlamam. Ve bu çok da iyi hissettiriyor. Bu ve benzeri yaptığım doğru yada yanlış olduğunu tartışmaya açık olan durumlar, herhalde her daim gülümsememe yol açıyor. Tabi eğitim hayatımda bir yandan devam ediyor, bu da herhalde hayatıma farklı bir boyut kazandırıyor. Dolayısıyla, bir çok paralel durumun vardığı yegane nokta, mutluluk oluyor.
Bu açıklamaya çalıştığım hissiyat, yanılmıyorsam son zamanlarda içine girdiğim Dostoyevski etkisindendir.
Hazır lafı açılmışken, Dostoyevski'nin okuduğum her yeni eseri hayata dair yeni bir şey öğretiyor. Bunu her keşfettiğim eseri de, iyi ki yaşıyorum dedirtiyor.
Okuyun, okutun. Tek kurtuluş yolumuz.
Not: Geçenlerde bir sözlük turu atayım derken, bir yazıya denk geldim ve yazı da şöyle bir nokta vardı ki;
"Okumakla mallaştırıp, her şeyden elini ayağını çekmiş süzme bir gençlik yaratmaya çalışıyorlar..." gibi tam olarak ifade edemesem de böyle benzeri bir cümle vardı. Sonra düşününce, buna tepki olarak bir şey söylemenin ne yararı olur, versen de anlar mı? Anlamaya çalışır mı orası bile muamma. Okumak sadece sayfaları çevirmekten ibaret değildir, yeni bir dünyayı keşfetmektir, yaşamaktır. Bunu bilir bunu söylerim.
Oh be rahatladım. Okumak ve yazmak gibisi var mı...
Bu açıklamaya çalıştığım hissiyat, yanılmıyorsam son zamanlarda içine girdiğim Dostoyevski etkisindendir.
Hazır lafı açılmışken, Dostoyevski'nin okuduğum her yeni eseri hayata dair yeni bir şey öğretiyor. Bunu her keşfettiğim eseri de, iyi ki yaşıyorum dedirtiyor.
Okuyun, okutun. Tek kurtuluş yolumuz.
Not: Geçenlerde bir sözlük turu atayım derken, bir yazıya denk geldim ve yazı da şöyle bir nokta vardı ki;
"Okumakla mallaştırıp, her şeyden elini ayağını çekmiş süzme bir gençlik yaratmaya çalışıyorlar..." gibi tam olarak ifade edemesem de böyle benzeri bir cümle vardı. Sonra düşününce, buna tepki olarak bir şey söylemenin ne yararı olur, versen de anlar mı? Anlamaya çalışır mı orası bile muamma. Okumak sadece sayfaları çevirmekten ibaret değildir, yeni bir dünyayı keşfetmektir, yaşamaktır. Bunu bilir bunu söylerim.
Oh be rahatladım. Okumak ve yazmak gibisi var mı...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
@Beato
Takahashi-sensei çok alttan vermiş romantizmi ama tutmuş bence
Ayrıca sonuçta baştan sona kadar beraber olan bir çift var. Manga da parça parça Mermaid Saga diye var eğer sadece Mori'yi okuduysan/izlediysen daha okunacak çok kısmı var.
Yeni yuri de çok iyi bu arada konusuyla olsun, çizimleriyle olsun.
Sakura Trick de 4-koma diye her halde o şekilde bir senaryo çıktı. Daha son bölümünü de seyretmedim tutuyorum
Takahashi-sensei çok alttan vermiş romantizmi ama tutmuş bence

Yeni yuri de çok iyi bu arada konusuyla olsun, çizimleriyle olsun.
Sakura Trick de 4-koma diye her halde o şekilde bir senaryo çıktı. Daha son bölümünü de seyretmedim tutuyorum


@Faust
*Mermaid Saga mangası'nı okudum
(A Mermaid Never Smiles/The Willage of the fighting fish/Mermaid Forest/Mermaid's Dream/Mermaid's Promise/Mermaid's Scar/Mermaid's Gaze/Mermaid's Mask)
*Mermaid Forest Tv serisi
*Mermaid forest ve Mermaid's Scar ova'ları izledim ama başka neleri var bilmiyorum
. Bitirdikten sonra bakınmıştım başka neler var devamı var mı diye ama bulamadım, bitirdim sanıyordum oysa ki... Açıkçası bana Yuta'nın eski aşkları daha hoş gelmişti. Mangadaki "Mermaid's Promise" kısmı
çok güzeldi...
4-koma'ları okumak da izlemek de dert oluyor bana çok hoş gelmiyorlar, ancak çok komik olacaklar ki 4-koma yapılsın gibime geliyor -_-'' her bölüm parçalanmış gibi olmuş... Ama okul festivali bölümü şahaneydi ona laf yok :3... Bir de sık sık insanları çiçek mandalina falan ile göstermeleri çok komik geliyor seviyorum onu ^_^ ...
*Mermaid Saga mangası'nı okudum
(A Mermaid Never Smiles/The Willage of the fighting fish/Mermaid Forest/Mermaid's Dream/Mermaid's Promise/Mermaid's Scar/Mermaid's Gaze/Mermaid's Mask)
*Mermaid Forest Tv serisi
*Mermaid forest ve Mermaid's Scar ova'ları izledim ama başka neleri var bilmiyorum



4-koma'ları okumak da izlemek de dert oluyor bana çok hoş gelmiyorlar, ancak çok komik olacaklar ki 4-koma yapılsın gibime geliyor -_-'' her bölüm parçalanmış gibi olmuş... Ama okul festivali bölümü şahaneydi ona laf yok :3... Bir de sık sık insanları çiçek mandalina falan ile göstermeleri çok komik geliyor seviyorum onu ^_^ ...



Ushiromiya Beatrice yazmış:
@saim ve @Beatrice
bokura ga ita da kavuşma falan olmuyor aksine bunlar baştan sona dek kavuşamıyorlar tam kavuştular derken olaylar patlıyor araya tonla şey giriyor birbirlerinden vazgeçiyorlar falan sonra sonda tam kavuşacaklar derken yano gidiyor trenleXD XD çıldırmıştım....
@saim
Sekirei'nin 3.sezonu ben de çok istiyorum ve bekliyorum ya.2.sezon finalinde de duyurmamışlar mıydı 3. sezonu? Yanlış mı hatırlıyorum? Bir çıkamadı 3.sezon

@Beatrice
Hanasakeru Seishounen de ben de gıcık olmuştum orda bir de kavuşmaktan başka kimi seçecek ki diye o kadar bölüm beklemesi vardı ben carl ı seçmesini istiyordum mesela






asdfadfs ne dolmuşum

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Ushiromiya Beatrice
@Rukia Bokura Ga Ita'yı zaten hiç bilmiyordum o bölümlerde sanırım ilk kez öpüşüyorlarmış 4'te galiba bir bit yeniği olduğu belliydi o kadar bölüm olmasından -_-
Li-ren
benim favorimdi... Açıkçası kızı sevdiği o kadar belliydi ki ahh bebeğim <3 ilk bölümden anlaşılıyordu kıza aşkı ama ya onu seçmezse diye korkuyordum ben... Kızın Mustafa diyişine uyuz oluyordum "Mustaağfa" diyordu ve ben o Mustafa'dan nefret ediyordum her şeyiyle uyuz oluyordum adama... Carl ise bir bıcırıktı sevimli pıtırcık aslında onu da sevmiştim ama Li-ren varken onu seçisin diyemedim ^_^ Rumaty'ye düşkün psikopat adamdan ben de nefret etmiştim ama sonda üzülmüştüm yahu...
@saim Aaa şimdi aklıma geldi de izlediklerimden biri anime olarak "Hanbun no tsuki ga noboru sora" 6 bölüm 5. bölümde kavuşuyorlar evet altı bölümlük animede 5. bölüm 40 bölümlük animede 36 gibi bir şey ama çok güzel bir animeydi ^_^ bence
Li-ren


@saim Aaa şimdi aklıma geldi de izlediklerimden biri anime olarak "Hanbun no tsuki ga noboru sora" 6 bölüm 5. bölümde kavuşuyorlar evet altı bölümlük animede 5. bölüm 40 bölümlük animede 36 gibi bir şey ama çok güzel bir animeydi ^_^ bence


Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Rukia, prenses serenity
01 Nis 2014 18:45

MAL daki favori karakterlerim de bir sorun var. Senjougahara, Gintoki ve Kenshin in isimleri değişmiş, bambaşka karakter (hatta Gintoki anime karakteri bile değil) olmuşlar.
1 nisan mı acaba?
edit;
hee 1 nisan mış
1 nisan mı acaba?
edit;
hee 1 nisan mış


421. sayfa (Toplam 776 sayfa) [ 7753 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |