Düşüncelerini Paylaş Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 558, 559, 560 ... 774, 775, 776, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Chado-san, neden silahlara ilgi duyuyorsun? Herhangi bir art niyet ile sormuyorum, sadece saf bir meraktan soruyorum.
Silahlara, arabalara, kıyafetlere, futbola hatta ilişkilere ve benzeri bir çok ilgi duyulan konulara, uzaktan yakından ilgi duymuyorum. Dolayısıyla, merak ediyorum.
Ve keyifli saatler.
Silahlara, arabalara, kıyafetlere, futbola hatta ilişkilere ve benzeri bir çok ilgi duyulan konulara, uzaktan yakından ilgi duymuyorum. Dolayısıyla, merak ediyorum.
Ve keyifli saatler.

silah mekanızmaları bana çok karışık ve mükemmel geliyor mesela savaş uçakları tanklar ... ben elektrik elektronikçi biri olarak bu karışık sistemler güzel geliyor bana diğer bir yerden silah güç demek bu da beni kendisine çekmek için yeter
ama
@CloudT bunları neden seviyorum dersen aslında tamamen kişilikle ilgili bişi bak mesela ben futbol asla sevmem ilgilenmem basketide tek tük ben doğdum çocukken de boks izlerdim hiç kaçırmazdım şimdide aynı bu biraz kişiliğe bağlı babam bana hep kızardı ama ben böle oldum futbol oynamak için çağırırlardı ben ufakken , ben özellikle boncuklu tabancamı alıp koşardım onunla oynardım, ben kendimi bildim bileli disiplini sertliği vücudumu sonuna kadar zorlamayı (güç için ) severdim halada seviyorum yani aslında bakarsan bu sevgi nerden geliyor dersen ben kaynağını bulamam içimden geliyor ama dediğim gibi futbolla zerre ilgim yok arabalarıda sevmem öyle , ve gerçekten bunun gerçek cevabını bende merak ediyorum
bak mesela şu silah bana göre o kadar cool ve güzel duruyor ki
ama dediğim gibi bunun kaynağını bilmiyorum her zaman bu tür şeyler bana erkeksi gelmiştir sert mizaçlı değilim ama ne laubalide değilim kahkaha atmam hiç, sadece gülümserim filan yani, kişilik ile ilgili bence kişilik belli çerçeve içinde beni bu temada oluşturdu bi başkası futboll sever o çok heyecanlıdır işte eğlenmeyi çok sever bl kahkaha atar filan
nerden nereye geldim
ama
@CloudT bunları neden seviyorum dersen aslında tamamen kişilikle ilgili bişi bak mesela ben futbol asla sevmem ilgilenmem basketide tek tük ben doğdum çocukken de boks izlerdim hiç kaçırmazdım şimdide aynı bu biraz kişiliğe bağlı babam bana hep kızardı ama ben böle oldum futbol oynamak için çağırırlardı ben ufakken , ben özellikle boncuklu tabancamı alıp koşardım onunla oynardım, ben kendimi bildim bileli disiplini sertliği vücudumu sonuna kadar zorlamayı (güç için ) severdim halada seviyorum yani aslında bakarsan bu sevgi nerden geliyor dersen ben kaynağını bulamam içimden geliyor ama dediğim gibi futbolla zerre ilgim yok arabalarıda sevmem öyle , ve gerçekten bunun gerçek cevabını bende merak ediyorum
bak mesela şu silah bana göre o kadar cool ve güzel duruyor ki

ama dediğim gibi bunun kaynağını bilmiyorum her zaman bu tür şeyler bana erkeksi gelmiştir sert mizaçlı değilim ama ne laubalide değilim kahkaha atmam hiç, sadece gülümserim filan yani, kişilik ile ilgili bence kişilik belli çerçeve içinde beni bu temada oluşturdu bi başkası futboll sever o çok heyecanlıdır işte eğlenmeyi çok sever bl kahkaha atar filan
nerden nereye geldim



Yav artık harbiden Milli takımı takan yok. Eskiden olsa burası mesajla dolardı. Biri bana çıkıp 'neden 3 sendir milli maçları izlemiyosun' dese, açar izlettiririm bu maçı. Baskette ona keza, hep aynı hikaye. Takım 1-2 maç son saniye basketleri ile tutunur, hemen ardından elenir. Her bölüm farklı rakibe karşı aynı hikayeyi işleyen shounen olduk, tek farkı var biz sonradan coşamıyoz.


Benim anlamadığım zamanında bizim takımda Harun Erdenay, İbrahim Kutluay, Serkan Erdoğan gibi deli üçlükçüler vardı. Şimdi bakıyorum. Boş üçlüğü bile kesin atar diyebileceğimiz tek adam yok. Volkan Aydın, Ufuk Sarıca veya Murat Evliyaoğlu'nun ölüsü bile Cenk Akyol'dan iyidir. Nasıl birden kesildi bu üçlük atabilen adamlar anlamadım.
Aynı şeyi futbol takımının forvetleri için de düşünüyorum. Zamanında milli takım için akıllardan bile geçmeyen Serkan Aykut bile bu takımda banko 11 oynar. Ulan Serhat Akın'a bile razıyım. Nasıl koca ülkede Burak'tan başka forvet olmaz ya.


Hem basketbol hem de futbolda bir Galatasaray-Fenerbahçe terörü var. Bunun acilen bitmesi lazım. Eğri oturup doğru konuşalım Arsenal mesela bu İzlanda'yı sahaya gömerdi, aynı Arsenal ile kapışıp son anda 1 gol yiyen Beşiktaş'ın neredeyse tüm kadrosu o maçlarda Türktü ama milli takımda o kadrodan faydalanılmıyor. Kalede Volkan vardı senelerdir ancak kurtulduk şimdi de yine bir orta sınıf kaleci geldi... İşin komiği gelen adam Tolga'nın Trabzonspor'da yedeğiydi, o zamanki Tolga ile bugünkü Tolga arasında ise ışık yılları kadar fark var. Şahsi fikrimce-ve kendimce kurduğum sabermetriclerimce- Muslera Türk vatandaşı olmadığı sürece en iyi Türk kaleci de Tolga'dır. (Tabii Tolga Hopa'lı olduğundan AKP'nin tescilli adamı Fatih Terim asla onu kadroya çağırmaz, hele de Galatasaraylı da değilse...)
Teknik direktör olarak: Fatih Terim'i ben Mecidiyeköyspor'da bile görevlendirmem. Futbol anlayışı 0. Modern Futbol ve takım dinamiği konusunda çok eksik kalıyor, üstelik de devasa egosu yüzünden çevresine de zarar veriyor. Resmen kadrolaşmaya gelmiş. One-hit-wonder olarak hayatını noktalayacak. O zamandan bu zamana kendini geliştirmedi ama bu sırada tüm dünyada futbol değişti, gelişti.
Basketbol konusunda: Engin Ataman çok iyi değil ama rezil bir adam da değil. Kadromuzda da iyi isimler var. Ancak hala daha devrecilik yapılıyor, neymiş efendim 19 yaşında niye giriyormuş... Bu zihniyet ve destekçilerine San Antonio Spurs'u versen Robinson yerine niye Duncan oynuyor derlerdi ve takımın "yetiştirme zincirini" bitirirlerdi. Ama işte insanlar yaşlanıyor ve güçten düşüyorlar, bugün Duncan'ı oynatmazsan yarın Robinson güçten komple düşünce adamın kalmaz, bugün Leonard(ya da Parker/Manu)'ya maç tecrübesi kazandırmazsan yarın Duncan emekli olunca kara kara düşünürsün.
Basketbolda takım terörü hakkında: Oyunculara yetişecekleri ortam sağlanmıyor. Üstüne bir de barbar taraftarlar ve çıkarcı yöneticiler arasında eziliyorlar. Bana kalsa zaten gerçi açarım Maliye kayıtlarını başlarım Ünal Aysal ile Aziz Yıldırım'dan 3.lig takımlarına kadar inerim, hepsine de cezayı basarım. Bir ülke düşünün tüm branşlarda tüm takımlar şike yapsın ve bu ülke bir şekilde hala daha dünyada başarılı olacağına inansın. Taraftarlar ise... Ultras olmayan Ultraslan başta olmak üzere ne kadar zararlı grup varsa hepsi normal şartlarda hapislik. Daha ortalamaları ise seyirden men. Ama işte ülke pislik yuvasına döndüğünden sürünüyoruz.
Bu arada basketbolda üçlük atan adamlar şart değildir-düzgün takımlarda efsane iş yaparlar ama "zorunluluk" değildir. Ancak bizim takımımız gibi ekolsüz takımlar üçlük atan adama muhtaçtırlar, çünkü ancak düzenli gelen üçlükler bu tarz takımları ipten alabilir. Bir takım düşünün kevgir gibi olsun, hücümda etkisiz olsun, paslarda, ribaundda sürünsün ama hep şansı yaver gitsin. Zaten gitmediği anda patladık
Teknik direktör olarak: Fatih Terim'i ben Mecidiyeköyspor'da bile görevlendirmem. Futbol anlayışı 0. Modern Futbol ve takım dinamiği konusunda çok eksik kalıyor, üstelik de devasa egosu yüzünden çevresine de zarar veriyor. Resmen kadrolaşmaya gelmiş. One-hit-wonder olarak hayatını noktalayacak. O zamandan bu zamana kendini geliştirmedi ama bu sırada tüm dünyada futbol değişti, gelişti.
Basketbol konusunda: Engin Ataman çok iyi değil ama rezil bir adam da değil. Kadromuzda da iyi isimler var. Ancak hala daha devrecilik yapılıyor, neymiş efendim 19 yaşında niye giriyormuş... Bu zihniyet ve destekçilerine San Antonio Spurs'u versen Robinson yerine niye Duncan oynuyor derlerdi ve takımın "yetiştirme zincirini" bitirirlerdi. Ama işte insanlar yaşlanıyor ve güçten düşüyorlar, bugün Duncan'ı oynatmazsan yarın Robinson güçten komple düşünce adamın kalmaz, bugün Leonard(ya da Parker/Manu)'ya maç tecrübesi kazandırmazsan yarın Duncan emekli olunca kara kara düşünürsün.
Basketbolda takım terörü hakkında: Oyunculara yetişecekleri ortam sağlanmıyor. Üstüne bir de barbar taraftarlar ve çıkarcı yöneticiler arasında eziliyorlar. Bana kalsa zaten gerçi açarım Maliye kayıtlarını başlarım Ünal Aysal ile Aziz Yıldırım'dan 3.lig takımlarına kadar inerim, hepsine de cezayı basarım. Bir ülke düşünün tüm branşlarda tüm takımlar şike yapsın ve bu ülke bir şekilde hala daha dünyada başarılı olacağına inansın. Taraftarlar ise... Ultras olmayan Ultraslan başta olmak üzere ne kadar zararlı grup varsa hepsi normal şartlarda hapislik. Daha ortalamaları ise seyirden men. Ama işte ülke pislik yuvasına döndüğünden sürünüyoruz.
Bu arada basketbolda üçlük atan adamlar şart değildir-düzgün takımlarda efsane iş yaparlar ama "zorunluluk" değildir. Ancak bizim takımımız gibi ekolsüz takımlar üçlük atan adama muhtaçtırlar, çünkü ancak düzenli gelen üçlükler bu tarz takımları ipten alabilir. Bir takım düşünün kevgir gibi olsun, hücümda etkisiz olsun, paslarda, ribaundda sürünsün ama hep şansı yaver gitsin. Zaten gitmediği anda patladık

Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Santouryuu3, Trapspringer
Faust13 yazmış:


Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Enel
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Ichimi, Law


559. sayfa (Toplam 776 sayfa) [ 7752 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |