Düşüncelerini Paylaş Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 601, 602, 603 ... 774, 775, 776, Sonraki |
Yazar
Mesaj
@CloudT
Dublinliler ya da Yeraltından Notlar.
Neden? Çünkü ikisi de nispeten kısa-yani okumayı çok da sevmiyorsa külfet olmayacak-, her seviyede okunabilir-tabii kültür seviyesi arttıkça alınacak zevk de artıyor ama en boş insan bile bu kitapları okurken bir tat alabilir- ve "dolu" kitaplar. İkisinin de 150 sayfa civarında anlatmak istedikleri ve anlattıkları şeylerin çoğunu pek çok yazar 400 500 sayfada bile anlatamamıştır. Kimse bunları okuduktan sonra "ya ben bunu niye okudum ki şimdi?" demez.
Dublinliler ya da Yeraltından Notlar.
Neden? Çünkü ikisi de nispeten kısa-yani okumayı çok da sevmiyorsa külfet olmayacak-, her seviyede okunabilir-tabii kültür seviyesi arttıkça alınacak zevk de artıyor ama en boş insan bile bu kitapları okurken bir tat alabilir- ve "dolu" kitaplar. İkisinin de 150 sayfa civarında anlatmak istedikleri ve anlattıkları şeylerin çoğunu pek çok yazar 400 500 sayfada bile anlatamamıştır. Kimse bunları okuduktan sonra "ya ben bunu niye okudum ki şimdi?" demez.
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): vivi, prenses serenity, kuinşi
@cloudT
kişisel gelişim kitabı al bence çünkü o tür kitaplar her türden kitap okuyan insana hitap ediyor
kişisel gelişim kitapları arasındansa Ahmet Şerif İzgören 'in şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır adlı kitabını almanı tavsiye ederim:)
kişisel gelişim kitabı al bence çünkü o tür kitaplar her türden kitap okuyan insana hitap ediyor
kişisel gelişim kitapları arasındansa Ahmet Şerif İzgören 'in şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır adlı kitabını almanı tavsiye ederim:)
...

Çok güzel tavsiyeler geldi. Bunları şimdilik kaydettim. Almak için daha vaktim var, ama en azından kafamda bir şeyler canlandı.
Ve umarım, bahsi geçen kitapları okumamıştır. Yani diğer türlü okuduğu kitabı önüne sununca; "ben bunu okumuştum" derse, ağzından kaçırırsa, kitabı da alır, çeker giderim. Zıkkım oku dercesine...
Not: En azından okuduğum kitaplar. Bu açıdan, ne hediye ettiğimi bilerek hareket edebileceğim. Bu yüzden çok güzel bir tavsiye oldu.
Not2: Birine hediye almak yeterince zorken, alınan hediye kitap olunca daha zor oluyor. Üstelik, hiç tanımıyorsan...
Ve umarım, bahsi geçen kitapları okumamıştır. Yani diğer türlü okuduğu kitabı önüne sununca; "ben bunu okumuştum" derse, ağzından kaçırırsa, kitabı da alır, çeker giderim. Zıkkım oku dercesine...
Not: En azından okuduğum kitaplar. Bu açıdan, ne hediye ettiğimi bilerek hareket edebileceğim. Bu yüzden çok güzel bir tavsiye oldu.
Not2: Birine hediye almak yeterince zorken, alınan hediye kitap olunca daha zor oluyor. Üstelik, hiç tanımıyorsan...

Ichimi yazmış:
Kişisel gelişim kitabı almayın. Kişisel gelişim kitapları sizin sorunlu olduğunuzu söyleyip size mutluluğun, başarının, huzurun formulünü verdiklerini söyler. Siz mutlu değilsiniz, başarısızsınız, huzurunuz yok. Gelin okuyun der. Benim formülüm var bi deneyin, der. Bu formül yazan kişinin formulüdür, sizin değil. A bireyinin mutluluk yolu B bireyini mutlu etmeyebilir. Her birey kendi başarı, huzur ve mutluluk yolunu kendi bulmalıdır. Bu yüzden kişisel gelişim kitabı alarak kendinizi acınası duruma düşürmeyin.
Biri bana kişisel gelişim kitabı alsa hakaret olarak algılardım yani ichimi.
Bu mesaja teşekkür edenler (10 kişi): Kawa No Uta, Nekomamushi, vivi, Vinnie~, Marisa Kirisame, Santouryuu3, Trapspringer, Enel, prenses serenity, saim
Selamlar ey forum halkı. Özledim sizi gene
Bilgisayarıma bişey olmuş siteye giriyorum her yerden reklamlar fışkırıyo ya gene format atmak mı zorunda kalıcam şimdi :T
Burda bi gariplik var gerçekten ya. Fazla uzak kalamıyorum eksikliğini hissetmeye başlıyorum. Böyle sevilmediğimi bildiğim halde buraya ait hissediyorum kendimi.
Evet, gelmişken gelgitli hayatımdan bir parça bahsedeyim. Üç arkadaşım Genç Liderler Akademisi diye bir yarışmaya katılıyolardı. Uluslararası Antalya Üniversitesi'nin düzenlediği ödülü Kaliforniya gezisi olan bir yarışmaydı ve arkadaşlarım benden yardım istediler. Yarışmanın ilk turunda bir kompozisyon yazmak, ikinci turunda da Antalya'yı tanıtan bir video çekmek misyondu. Ve bu iki misyon yarışmanın geri kalanıyla ilgilenmesem de benim yapmayı en sevdiğim şeylerden ikisiydi. Ben de onlarla birlikte yazıları yazıp ilk turu atlattım onlara. Şimdi biraz BEN YAPTIM BEN demiş gibi oldum ama söz konusu arkadaşlarım yazma konusunda gerçekten bir faciaydı ve bunu kendileri de biliyor.
Video kısmına atlayınca biz böyle bir şirketimiz varmış havalarına girdik. Kamera ve tripod bulduk, günlerce çeşitli yerlerde çekim yaptık. Eğlenceliydi ve unutulmaz bazı anılarımız oldu, ama bir nokta vardı. Ben ne yapıyordum? Bu grubun tam olarak neyiydim? Amacım neydi bişey kazandığım da yoktu?
Bilmiyorum, bazı bakış açılarına göre kullanılıyordum. Ama ben böyle bir şeyi hiç hissetmedim. Ama hala grubun neyi olduğumu belirleyememiştim. Ben de arkadaşlarıma sordum. Onlar da bilemedi. Ben de anlamını bilmesem de kendime finansör demeye karar verdim. Sanki benzersiz bir rütbe bulmuşum gibi arkadaşlarımın yanına gittim. Arkadaşlar ne olduğumu buldum dedim (ahsghaja) . Ve finansör diyecekken, yanlışlıkla asansör dedim.
Dilimin sürçtüğünü anladılar ama orda bi anlığına koptuktan sonra ismimi asansör koydular. Animeleri sevdiğimi bildikleri için daha sonra bunu geliştirip Japon Asansör yaptılar adımı. Ben de iyice benimsedim, twitter adım falan hep Japon Asansör şu an
Ve videoyu çektik. Sabahlayıp çalışmamıza mal oldu ama bitirdik. Ve turu da geçtik. Çok sevindik kutladık falan, ama benim içime bir yalnızlık çöktü. Çünkü üçüncü tur için asıl grup üyesi arkadaşlarım üniversiteye gittiler. Sınıfta yapayalnız kalmış gibi olacaktım. İçten içe korkuyodum. Bu sabah erkenden üniversiteyi gitmiş olmalılardı. Sınıfa girdiğimde de yoktular. Ama, tam sıramın üstünde kocaman bi poşet duruyodu.
Gidip poşeti biraz süzdüm, ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Üzerinde Oops yazıyodu. Bunun dükkanın ismi olduğunu da sonradan öğrendim tabi. Ama sonra dikkat edince poşetin içinde üç hediye pakedi gördüm. Çekip çıkardım üçünü de, sırasıyla
Canberk - Yardımlarını unutmayacağız asansör reyiz
Görkem - Kocaman yardımlarının küçücük hediyesi
Bengisu - Bu hediyeler sana asansör. Japon olanlarından.
yazıyodu.
Nasıl sevindim, nasıl duygulandım anlatamam. Hediye paketlerini açınca içinde bir Bleach tişörtü, birkaç cilt Bleach mangası ve bir Bleach bilekliği buldum. O noktada gözyaşlarıma hakim olamıyordum az kalsın
Umarım yarışmayı da kazanırlar, Kaliforniya'ya da giderler. Hep yanınızdayım arkadaşlarım hep.
Bu da böyle bir anımdır forum. Hadi ben kaçtım ashfah

Bilgisayarıma bişey olmuş siteye giriyorum her yerden reklamlar fışkırıyo ya gene format atmak mı zorunda kalıcam şimdi :T
Burda bi gariplik var gerçekten ya. Fazla uzak kalamıyorum eksikliğini hissetmeye başlıyorum. Böyle sevilmediğimi bildiğim halde buraya ait hissediyorum kendimi.
Evet, gelmişken gelgitli hayatımdan bir parça bahsedeyim. Üç arkadaşım Genç Liderler Akademisi diye bir yarışmaya katılıyolardı. Uluslararası Antalya Üniversitesi'nin düzenlediği ödülü Kaliforniya gezisi olan bir yarışmaydı ve arkadaşlarım benden yardım istediler. Yarışmanın ilk turunda bir kompozisyon yazmak, ikinci turunda da Antalya'yı tanıtan bir video çekmek misyondu. Ve bu iki misyon yarışmanın geri kalanıyla ilgilenmesem de benim yapmayı en sevdiğim şeylerden ikisiydi. Ben de onlarla birlikte yazıları yazıp ilk turu atlattım onlara. Şimdi biraz BEN YAPTIM BEN demiş gibi oldum ama söz konusu arkadaşlarım yazma konusunda gerçekten bir faciaydı ve bunu kendileri de biliyor.
Video kısmına atlayınca biz böyle bir şirketimiz varmış havalarına girdik. Kamera ve tripod bulduk, günlerce çeşitli yerlerde çekim yaptık. Eğlenceliydi ve unutulmaz bazı anılarımız oldu, ama bir nokta vardı. Ben ne yapıyordum? Bu grubun tam olarak neyiydim? Amacım neydi bişey kazandığım da yoktu?
Bilmiyorum, bazı bakış açılarına göre kullanılıyordum. Ama ben böyle bir şeyi hiç hissetmedim. Ama hala grubun neyi olduğumu belirleyememiştim. Ben de arkadaşlarıma sordum. Onlar da bilemedi. Ben de anlamını bilmesem de kendime finansör demeye karar verdim. Sanki benzersiz bir rütbe bulmuşum gibi arkadaşlarımın yanına gittim. Arkadaşlar ne olduğumu buldum dedim (ahsghaja) . Ve finansör diyecekken, yanlışlıkla asansör dedim.
Dilimin sürçtüğünü anladılar ama orda bi anlığına koptuktan sonra ismimi asansör koydular. Animeleri sevdiğimi bildikleri için daha sonra bunu geliştirip Japon Asansör yaptılar adımı. Ben de iyice benimsedim, twitter adım falan hep Japon Asansör şu an

Ve videoyu çektik. Sabahlayıp çalışmamıza mal oldu ama bitirdik. Ve turu da geçtik. Çok sevindik kutladık falan, ama benim içime bir yalnızlık çöktü. Çünkü üçüncü tur için asıl grup üyesi arkadaşlarım üniversiteye gittiler. Sınıfta yapayalnız kalmış gibi olacaktım. İçten içe korkuyodum. Bu sabah erkenden üniversiteyi gitmiş olmalılardı. Sınıfa girdiğimde de yoktular. Ama, tam sıramın üstünde kocaman bi poşet duruyodu.
Gidip poşeti biraz süzdüm, ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Üzerinde Oops yazıyodu. Bunun dükkanın ismi olduğunu da sonradan öğrendim tabi. Ama sonra dikkat edince poşetin içinde üç hediye pakedi gördüm. Çekip çıkardım üçünü de, sırasıyla
Canberk - Yardımlarını unutmayacağız asansör reyiz
Görkem - Kocaman yardımlarının küçücük hediyesi
Bengisu - Bu hediyeler sana asansör. Japon olanlarından.
yazıyodu.
Nasıl sevindim, nasıl duygulandım anlatamam. Hediye paketlerini açınca içinde bir Bleach tişörtü, birkaç cilt Bleach mangası ve bir Bleach bilekliği buldum. O noktada gözyaşlarıma hakim olamıyordum az kalsın

Umarım yarışmayı da kazanırlar, Kaliforniya'ya da giderler. Hep yanınızdayım arkadaşlarım hep.
Bu da böyle bir anımdır forum. Hadi ben kaçtım ashfah
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
Kişisel Gelişim yerine psikoloji kitabı okumak daha mantıklı olduğunu kabul ediyorum (ki ikisi çok farklı türdür insanlar hep psikoloji kitaplarını da kişisel gelişimle karıştırabiliyorlar -_-"). Ama senin anlattığın kadar da sığ kitapta değil ufak bir kısmı. Çok az sayıda da olsa aralarında güzel kitaplar var. Ayrıca, kendi formülünü ararkende insan alternatif formüllere bakmalı ki bir fikir, ilham olsun. Bu tarz şeyler okumadıkça bazı insanlar kendi formülünü oluşturmayı düşünmüyorlar bile çünkü.
Bu tarzdaki en büyük ve önyargıya sebep olan şeyde çok fazla bilgisiz yazarlar sürüsü kişisel gelişim kitabı çıkarması. Yıldız haritası okuyan kadın bile kişisel gelişim kitabı çıkarırsa böyle millette önyargı oluşur gerçi, neyse.
Benim aklıma hediye olarak hazır yeni baskısıda çıkmışken Simyacı ya da Uçurtma Avcısı gibi romanlar geldi. Genelde sevmeyen insan görmediğimden midir nedir, hediye olarak alınabilir gibi sanki.
Bu tarzdaki en büyük ve önyargıya sebep olan şeyde çok fazla bilgisiz yazarlar sürüsü kişisel gelişim kitabı çıkarması. Yıldız haritası okuyan kadın bile kişisel gelişim kitabı çıkarırsa böyle millette önyargı oluşur gerçi, neyse.
Benim aklıma hediye olarak hazır yeni baskısıda çıkmışken Simyacı ya da Uçurtma Avcısı gibi romanlar geldi. Genelde sevmeyen insan görmediğimden midir nedir, hediye olarak alınabilir gibi sanki.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): vivi, prenses serenity
SanJi yazmış:
Benim kişisel gelişim kitabı al dememin nedeni cloudT un kitap alacağı kişi hakkında herhangi bir bilgisi olmamasındandır
tarzı hakkında bilgi sahibi değilse alınacak en iyi kitap kişisel gelişimdir bu yüzden kişisel gelişim kitabı tavsiye ettim:(
açıkçası bilim kurgu okuyan bir insana tutup dünya klasiklerinden bir kitap götürürsen olmaz polisiye okuyan birine aşk kitabı götürürsen yine aynı sonuç...
ama kişisel gelişim kitapları her türden okuyan insanın okuyabileceği kitaplardır bu yüzden tanımadığın birine götürebileceklerin arasında en idealidir bence:(
sen de hakaret olarak görme bence


...

Bulut-san
Fausto-san güzel tavsiyeler vermiş diye elleşmemiştim, bence kitap bir hediye olarak büyük kumardır, ben asla hediye seçeneklerim arasına kitap almam.
Ama kişisel gelişim lafı geçmiş, kütüphaneme asla almadığım ve almayacağım tek kitap türü, tabii bu kişisel zevk meselesi ama ben tasvip etmiyorum
Kafka-Dönüşüm ve Trevanian-Katya'nın Yazı diyorum ben.
Katya'nın Yazı, anı tarzında, aşk romanı gibi başlayıp polisiye göndermeleri olan, üstelik tarihi bir arka plana da sahip ve sonunda psikolojiye bağlanan bir roman. Kumar mı? Evet, kumar. Ama birden fazla türü kapsadığı için bence sıkıntı yok. Ayrıca bende kredisi o kadar sağlam bir kitaptır ki hediye edeceğin kişinin zevki her ne olursa olsun beğeneceğinden eminim. Beğenmezse gel kafama fırlat o kitabı
Dönüşüm'ü daha önce okumadığım için pişmanım.
Genç Werther'in Acıları demek isterdim ama bak işte asıl o kumar olurdu.
Fausto-san güzel tavsiyeler vermiş diye elleşmemiştim, bence kitap bir hediye olarak büyük kumardır, ben asla hediye seçeneklerim arasına kitap almam.
Ama kişisel gelişim lafı geçmiş, kütüphaneme asla almadığım ve almayacağım tek kitap türü, tabii bu kişisel zevk meselesi ama ben tasvip etmiyorum

Kafka-Dönüşüm ve Trevanian-Katya'nın Yazı diyorum ben.
Katya'nın Yazı, anı tarzında, aşk romanı gibi başlayıp polisiye göndermeleri olan, üstelik tarihi bir arka plana da sahip ve sonunda psikolojiye bağlanan bir roman. Kumar mı? Evet, kumar. Ama birden fazla türü kapsadığı için bence sıkıntı yok. Ayrıca bende kredisi o kadar sağlam bir kitaptır ki hediye edeceğin kişinin zevki her ne olursa olsun beğeneceğinden eminim. Beğenmezse gel kafama fırlat o kitabı

Dönüşüm'ü daha önce okumadığım için pişmanım.
Genç Werther'in Acıları demek isterdim ama bak işte asıl o kumar olurdu.

Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): vivi, prenses serenity
Hmm... Seçenekler iyice arttı. Kafamı karıştırıyorsunuz gibi geldi. Daha doğrusu, bana okuyacak kitap çıkartıyorsunuz gibi. Yani amaç belli ama anladığım şey farklı.
Mesela, Katya'nın Yazı 'nı okumamıştım. Birazdan siparişini vereceğim. Beğenirsem listeme eklerim ama o kadar emin bir şekilde övüldü ki, beğenmeme gibi bir ihtimal çok uzakta görünüyor.
Neyse, zaten diğer kitapları okudum. Bir tek, Katya'nın Yazı 'nı okumamıştım. Onu da okuyup eklersem, altı tane olmuş olacak.
Not:
Hediye olarak kitap almak, kumardır. Buna katılıyorum fakat alternatif bir şey de aklıma gelmedi. Yani hiç tanımadığın birine nasıl hediye alabilirsin ki? Yada ne alabilirsin...
En son Fazıl Say 'dan İlk Şarkılar albümünü ve yanında Yekta Kopan'dan İki Şiirin Arasında kitabını almıştım. Yine aynı şekilde, kendisini hiç tanımıyordum. Ama şans işte, cidden beğendi.
Şimdi acaba diyorum, geçen sefer beğeniyle karşılandıysa, bu sefer ters bir şekilde, beğenilmeme gibi bir durum oluşabilir mi... Neyse, çok düşünüyorum. Altı üstü bir hediye işte.
Mesela, Katya'nın Yazı 'nı okumamıştım. Birazdan siparişini vereceğim. Beğenirsem listeme eklerim ama o kadar emin bir şekilde övüldü ki, beğenmeme gibi bir ihtimal çok uzakta görünüyor.
Neyse, zaten diğer kitapları okudum. Bir tek, Katya'nın Yazı 'nı okumamıştım. Onu da okuyup eklersem, altı tane olmuş olacak.
Not:
Hediye olarak kitap almak, kumardır. Buna katılıyorum fakat alternatif bir şey de aklıma gelmedi. Yani hiç tanımadığın birine nasıl hediye alabilirsin ki? Yada ne alabilirsin...
En son Fazıl Say 'dan İlk Şarkılar albümünü ve yanında Yekta Kopan'dan İki Şiirin Arasında kitabını almıştım. Yine aynı şekilde, kendisini hiç tanımıyordum. Ama şans işte, cidden beğendi.
Şimdi acaba diyorum, geçen sefer beğeniyle karşılandıysa, bu sefer ters bir şekilde, beğenilmeme gibi bir durum oluşabilir mi... Neyse, çok düşünüyorum. Altı üstü bir hediye işte.

Hediye alma bence direk boşver asdf Evde unutmuşum hediyeni de kaç =P
Şaka bir yana, cüzdan falan belki alınabilir. Düz bir cüzdan hem kullanışlı olur hem de her tarzda insanın kullandığı bir nesne asdf
Ben defter delisi olduğumdan aklıma şık bir defterde geliyor ama benim gibi hastası olmayan insana gereksiz gelebilir asuhdfhuuashdf Ben hep defter alıyorum herkes benim gibi sanki asdf
Şaka bir yana, cüzdan falan belki alınabilir. Düz bir cüzdan hem kullanışlı olur hem de her tarzda insanın kullandığı bir nesne asdf
Ben defter delisi olduğumdan aklıma şık bir defterde geliyor ama benim gibi hastası olmayan insana gereksiz gelebilir asuhdfhuuashdf Ben hep defter alıyorum herkes benim gibi sanki asdf
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
602. sayfa (Toplam 776 sayfa) [ 7752 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |