Düşüncelerini Paylaş Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 602, 603, 604 ... 774, 775, 776, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Öyle bir şeyi düşündüm ama bu sefer işe yaramayacak. xP Ayrıca, bir hanıma cüzdan almasam daha iyi olur. Yani, eminim beğenmez. O kadar eminim ki...
En orta yol, kitap geldi. Okumuyorsa, cahilliğine yansın, okuyorsa da ne âlâ. Her türlü kazançlı.
Nami hakkında bir şey öğrenilmiş oldu. En azından, biri bir şey alacaksa, yada bir gün böyle bir durum oluşursa herkesin aklında bulunsun. Defter alınacak...
En orta yol, kitap geldi. Okumuyorsa, cahilliğine yansın, okuyorsa da ne âlâ. Her türlü kazançlı.
Nami hakkında bir şey öğrenilmiş oldu. En azından, biri bir şey alacaksa, yada bir gün böyle bir durum oluşursa herkesin aklında bulunsun. Defter alınacak...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
Önce kişisel gelişim kitaplarına lafımı söyleyeyim: Neredeyse hepsi çöptür, birkaç tanesi oldukça iyidir ama onlar da o kadar çok kopyalanmışlardır ki özleri önceden kesinlikle karşılaşılan kopyalarından dolayı kaçırılır. Buna en iyi örnek "Peynirimi Kim Kaptı?" kitabıdır. Genel olarak ama bu kitapların amacı karmaşık şekilde sunulduğunda anlayamayacak insanlara belli konseptleri aktarmaktır. Yazanlar da bunu bildiklerinden basit cümleler kurarlar. Bence kapasitesizliğin kabulüdür bu kitapları düzenli okumak. Kimseye hediye olarak almam
Hediye olarak müzik ürünü: CD ve DVD asla almam. Bir kere israf
Ayrıca müzik kişisel bir zevk olduğu için belli bir tanışıklık gerektirir (Marksist, bohem adam diyip Adorno'ya jazz konseri bileti hediye etmek
). Bilet demişken bu arada en iyi müziksel hediye bence bir konser biletidir. Tabii Türkiye'de belli organizasyonların rezilliği nedeniyle zordur ama işini bilen buradan feci başarı sağlar.
Genç Werther'in Acıları: Aklıma bu da geldiydi ama sonra Goethe'ye saygımdan önermedim. (Goethe bu kitaptan nefret ettiği kadar başka bir şeyden nefret etmemiştir.) Ama hazır söz edilmişken hani olur da Interrail yapacak olanlar varsa yanlarına bu kitabı alsınlar.
Dönüşüm aklıma gelmemişti ama o da yine çok iyi bir hediye olabilir.
Bu arada birine bir kitap aldıysanız ve o kitap onda varsa ya da daha önceden okumuşsa bu sizin hediye almakta çok başarılı olduğunuzu gösterir
Ayrıca hoş bir sohbet de başlatabilir.

Hediye olarak müzik ürünü: CD ve DVD asla almam. Bir kere israf


Genç Werther'in Acıları: Aklıma bu da geldiydi ama sonra Goethe'ye saygımdan önermedim. (Goethe bu kitaptan nefret ettiği kadar başka bir şeyden nefret etmemiştir.) Ama hazır söz edilmişken hani olur da Interrail yapacak olanlar varsa yanlarına bu kitabı alsınlar.
Dönüşüm aklıma gelmemişti ama o da yine çok iyi bir hediye olabilir.
Bu arada birine bir kitap aldıysanız ve o kitap onda varsa ya da daha önceden okumuşsa bu sizin hediye almakta çok başarılı olduğunuzu gösterir

Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Das Kapital, prenses serenity
Öncelikle forumda birlik, beraberlik ve hoş tartışma ortamı yaratan Cloudt a teşşekür ediyorum
Ama arkadaş bi kişide sormuyo ki 'tanımadığın insana neden hediye alıyosun' diye.

Ama arkadaş bi kişide sormuyo ki 'tanımadığın insana neden hediye alıyosun' diye.
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): prenses serenity, Santouryuu3, Mihawk [Bot]
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): vivi
Valla benim aklıma ilk yılbaşı çekilişi geldi. Küçükken okulda yapardık. Kura çekilir, kim çıktıysa ona hediye alırdın. Hala bu çekilişin yapıldığı iş yerleri olduğunu da arkadaşlarımdan biliyorum. Ama şimdi siz böyle yazınca gizemli bir şeymiş gibi geldi. 


Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): minorin
Evet, farkındayım fakat öyle bir durum maalesef pek olası değil. Zaman ve mekan kavramından dolayı, tanıma sürecim uzun fakat hediye alma sürecim kısa olduğundan yaşanan bu tezatlık, böyle bir yola sürüklüyor.
Asıl konuya dönecek olursak eğer; kişisel gelişim kitapları hakkında yorum yapmak istemiyorum ama o kadar hoş yorumlar gelmiş ki sanırım, bazılarına katılmadan edemeyeceğim.
Genç Werther'in Acıları: Okumayan kalmamıştır diye düşünüyorum. Yani, kime sorduysam okuduğunu belirtti.
Interrail yorumunu görünce dayanamadan atlayayım dedim ve şu olayı bir ben yapamadım galiba. En sonunda, yeter artık diye alıp biletimi tek başıma yollara çıkacağım. Çok dokunuyor...
En iyisi, hem öneriler ışığında sevgili bir kitap, hem de konser bileti alarak, çifte etki yaratıp bir şekilde beğenisini kazanmak olacak.
Not:
Huzur evinde yaşayan büyüklerimize hediye almak,
Ailesi -maalesef- olmayan küçüklerimize hediye almak,
Köy gibi kırsal kesimlerde yaşayan, maddi durumu -maalesef- yetersiz olan miniklerimize hediye almak,
Dernek yada çeşitli topluluklarda bulunup, birbirine hediye alarak, ortamı ısındırmaya çalışmak,
Sana yapılan en ufak bir yardıma karşılık, iyi niyet göstergesi adına, hediye almak, (Bknz: Vinnie'nin yaptığı Yotsubato çalışmasından dolayı kendisine bir hediye sözüm var. Hatta bir tane hediye beğendim ama şu an stokta yok.)
Komşularına, kurabiye/pasta/börek yaparak ikramda bulunmak,
Ve dahası... Yani bazen birini hiç tanımasan bile nasılsın demek yada ortak bir geçmişiniz olmasa bile ona özel bir günde özel bir hediye almak, çok hoş bir davranış olması yanı sıra, "iyilik paylaşıldıkça çoğalır" sözüne çok güzel bir örnek olabiliyor. İnsan olmanın özünü daha net görebiliyoruz. Dolayısıyla, benim şu an ki olayım, hediye alacağım kişiyi tanımıyorum, aynı toplulukta yer alan iki farklı noktada bulunan, ama çekilişte adı bana çıkan bir hanımefendiye alacağım bir hediye olacak... Bütün bunların sebebi de bu yüzden.
Ama en azından, yorumlardan yola çıkarak, kimin nasıl bir karaktere sahip olduğunu az çok anlayabiliyoruz, birbirimizi daha iyi tanıyoruz. Ne güzel işte, forumların asıl amaçlarından biri de böylelikle gerçekleşmiş oluyor.
Not2: Bu sayede, bir gün gelir, devran döner bir şey olur birine hediye almamız gerekirse eğer, kime ne hediye alacağımızı az çok anlayabiliyoruz.
En basiti;
Nami - Defter
Faust - Konser bileti
Ichimi - Kişisel gelişim kitabı.
SanJi - Kişisel gelişim kitabı -alınmayacak-.
Quincy - Gintama ile herhangi bir şey.
Ve devam eder...
Not3: Hiç tanımadığım birine hediye almışlığım da vardır. Aslında bunun bir hikâyesi de var ama uzun süreceğinden anlatma taraftarı değilim.
Not4: En saçma hediyelerimden bir tanesi - daha doğrusu öyle tepki gören - bir kilo kıymaydı. Ama kıymayı köfte yapıp yemesini de iyi bildiler.
Asıl konuya dönecek olursak eğer; kişisel gelişim kitapları hakkında yorum yapmak istemiyorum ama o kadar hoş yorumlar gelmiş ki sanırım, bazılarına katılmadan edemeyeceğim.
Genç Werther'in Acıları: Okumayan kalmamıştır diye düşünüyorum. Yani, kime sorduysam okuduğunu belirtti.
Interrail yorumunu görünce dayanamadan atlayayım dedim ve şu olayı bir ben yapamadım galiba. En sonunda, yeter artık diye alıp biletimi tek başıma yollara çıkacağım. Çok dokunuyor...
En iyisi, hem öneriler ışığında sevgili bir kitap, hem de konser bileti alarak, çifte etki yaratıp bir şekilde beğenisini kazanmak olacak.
Not:
Huzur evinde yaşayan büyüklerimize hediye almak,
Ailesi -maalesef- olmayan küçüklerimize hediye almak,
Köy gibi kırsal kesimlerde yaşayan, maddi durumu -maalesef- yetersiz olan miniklerimize hediye almak,
Dernek yada çeşitli topluluklarda bulunup, birbirine hediye alarak, ortamı ısındırmaya çalışmak,
Sana yapılan en ufak bir yardıma karşılık, iyi niyet göstergesi adına, hediye almak, (Bknz: Vinnie'nin yaptığı Yotsubato çalışmasından dolayı kendisine bir hediye sözüm var. Hatta bir tane hediye beğendim ama şu an stokta yok.)
Komşularına, kurabiye/pasta/börek yaparak ikramda bulunmak,
Ve dahası... Yani bazen birini hiç tanımasan bile nasılsın demek yada ortak bir geçmişiniz olmasa bile ona özel bir günde özel bir hediye almak, çok hoş bir davranış olması yanı sıra, "iyilik paylaşıldıkça çoğalır" sözüne çok güzel bir örnek olabiliyor. İnsan olmanın özünü daha net görebiliyoruz. Dolayısıyla, benim şu an ki olayım, hediye alacağım kişiyi tanımıyorum, aynı toplulukta yer alan iki farklı noktada bulunan, ama çekilişte adı bana çıkan bir hanımefendiye alacağım bir hediye olacak... Bütün bunların sebebi de bu yüzden.
Ama en azından, yorumlardan yola çıkarak, kimin nasıl bir karaktere sahip olduğunu az çok anlayabiliyoruz, birbirimizi daha iyi tanıyoruz. Ne güzel işte, forumların asıl amaçlarından biri de böylelikle gerçekleşmiş oluyor.
Not2: Bu sayede, bir gün gelir, devran döner bir şey olur birine hediye almamız gerekirse eğer, kime ne hediye alacağımızı az çok anlayabiliyoruz.
En basiti;
Nami - Defter
Faust - Konser bileti
Ichimi - Kişisel gelişim kitabı.
SanJi - Kişisel gelişim kitabı -alınmayacak-.
Quincy - Gintama ile herhangi bir şey.
Ve devam eder...
Not3: Hiç tanımadığım birine hediye almışlığım da vardır. Aslında bunun bir hikâyesi de var ama uzun süreceğinden anlatma taraftarı değilim.
Not4: En saçma hediyelerimden bir tanesi - daha doğrusu öyle tepki gören - bir kilo kıymaydı. Ama kıymayı köfte yapıp yemesini de iyi bildiler.
Bu mesaja teşekkür edenler (6 kişi): Nami, kuinşi, vivi, Vinnie~, prenses serenity, SanJi
Herkes güzel kitaplar önermiş*-* Listeme aldım =P
Bu kitaplara ek olarak ben herkesin beğenisini kazanmış Binbir Gece Masalları kitabını öneririm. Ama böyle geniş kapsamlı olanını yani kısatılmışını değil. Veya Agatha Christie'nin herhangi bir kitabı olabilir. Hem kısalar hem de son derece sürükleyiciler. Yeşim Türköz'ün Büyü Dükkanı ise son derece kısa olup güzel bir kitaptır. Sıkmaz yani kişiyi.
Bu kitaplara ek olarak ben herkesin beğenisini kazanmış Binbir Gece Masalları kitabını öneririm. Ama böyle geniş kapsamlı olanını yani kısatılmışını değil. Veya Agatha Christie'nin herhangi bir kitabı olabilir. Hem kısalar hem de son derece sürükleyiciler. Yeşim Türköz'ün Büyü Dükkanı ise son derece kısa olup güzel bir kitaptır. Sıkmaz yani kişiyi.



Agatha-chan'a ait bütün kitapları okudum. Mükemmel bir kadın.
Binbir Gece Masalları 'nı okumamıştım. Bunu da kendi listeme ekleyeyim.
Bir hanımdan bahsediyorum, aç, obur, mağara hayatı yaşayan bir erkekten değil. Ayrıca, parfüm biraz riskli. Alerjisi olabilir. Çünkü, bir keresinde alerjisi olan birine parfüm hediyesi almıştım. Ve bir kez bile kullanamadı. Ne desem bilememiştim... Neyse ki o günün acısını unutacak kadar çok zaman geçti.
Binbir Gece Masalları 'nı okumamıştım. Bunu da kendi listeme ekleyeyim.
Bir hanımdan bahsediyorum, aç, obur, mağara hayatı yaşayan bir erkekten değil. Ayrıca, parfüm biraz riskli. Alerjisi olabilir. Çünkü, bir keresinde alerjisi olan birine parfüm hediyesi almıştım. Ve bir kez bile kullanamadı. Ne desem bilememiştim... Neyse ki o günün acısını unutacak kadar çok zaman geçti.

603. sayfa (Toplam 776 sayfa) [ 7752 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |