Düşüncelerini Paylaş Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 683, 684, 685 ... 774, 775, 776, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Kelan
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
Bu mesaja teşekkür edenler (6 kişi): Gama_Sennin, vivi, SanJi, prenses serenity, Kelan, Nami
@Desdemona
Umarım, evde kalırsın.
Umarım, evde kalırsın.
Bu mesaja teşekkür edenler (4 kişi): Rukia, Gama_Sennin, prenses serenity, Kelan
Naruto da dönemlik güncele gelişini tamamlamış biri olarak söylemek istiyorum. Gai sensei, vur de vuralım, öl de ölelim. En güçlü adama selam olsun. Yagai..


Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): hoppalapaşam, Kelan


Kasım'ın 3 ü askere gidiyorum
Ekimde belli olacakmış yerim. 1 aydır gatayla uğraşıyorum ama vermediler çürük. Atağımı göstermem gerekiyormuş falan filan. 1 aydır atak bekliyorum , haftada bir gelen atak 1 aydır banamısın demedi ya çok koydu. Kuzenim askere gider gitmez 1 hafta sonra askerlik yapamazsın sen deyip göndermişlerdi. Umarım bana da aynısını derler 


Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): Rukia, kuinşi, SanJi
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): Rukia, Gama_Sennin, prenses serenity
Santoryu, ataklı bir rahatsızlığın mı var, umarım ciddi bir şey değildir.
Ve tabii ki zorunlu askerlik o kadar da zorunlu olmamalı
Şu işe bir çare bulsunlar, insani vatandan çıkarır, milliyetten soğutur, okumuş adamı da çalışması gereken adamı da hayata geciktirir.
Nami, ben de dün sket dance'i bitirdim. Mangasına bakmadım ama bir spoiler gördüm ki içim acıdı. O bölümü keşke animeye aktarıp bitirselerdi, özellikle o bölümün seslendirilmesi lazım çünkü
Gelelim bu yazın kamu aydınlatmasına:
Başka bir tatil mümkün mü?
Biz İzmirli bir aileyiz. Ancak babamın yıllarca işlettiği bakkaldan dolayı tatil, piknik, mangal, deniz kıyısı gibi kavramlar hayatımıza girmedi.
Babam kendisine hiç tatil tanımayan biri idi. Pazarları çalışırdı. Dini bayramların sadece ilk günü evde olurdu, diğer günler çalışırdı. Hatta hiç unutmam, bademcik ameliyatı oldu, kendi evinde değil, bakkala daha yakın diye babanemin evinde dinlendi ameliyattan sonra. O kadar takıntılıydı yani.
Siz tam yüzme öğreneceği çağda iki çocuğunuzu eve kapatırsanız o çocuklar da yüzme öğrenemezler.
Babam bakkalı kapattığında ben artık üniversiteye başlamıştım. Yani Bor'un pazarı geçmişti.
Oturduğumuz yer Foça'ya oldukça yakın, kuzeyde Dikili, güneybatıda Çeşme'yle Karaburun, accık daha dişini sıksan güneyde Kuşadası... Ama bunlar bizim hiç yolumuzun üstünde olmadı. Yüzme bilmiyorsanız sayfiye yerlerine de pek gitmezsiniz. Yani dondurma yiyecekseniz hemen aşağıda a101'de de var. Denizse istediğiniz Karşıyaka'da da var. Sıcaktan patlamak mı istiyorsunuz? Evde de patlayabilirsiniz.
Tabii tek sebep bu değil. Biz vefatlarına kadar yaşlı dedemiz ve ananemiz ile yaşadık. Özellikle ananemin hastalığı bizim dilediğimiz gibi gezmemize son yıllarında çok engel oldu.
Onları uğurladığımızda da bu sefer kedilerimiz engel oldu.
Evde biri kör beş kedi var. Üstelik kör olmayanlardan biri diğer dördüne düşman. Birbirlerine zarar verecek ölçüde kavga ettikleri oluyor. Ayırmazsak ikinci bir kör kedimiz olabilir.
Evde kedi ya da köpek hatta muhabbet kuşu bile besleyenler bilirler ki onları evde bırakıp tatile çıkmak imkansızdır. Bazen birkaç saatliğine bile evden ayrıldığınızda kedinizin ortalığı birbirine kattığına tanık olabilirsiniz. Yahu, bazen insan balığını bile bırakacak komşu bulamıyor, kediler nolacak?
Zaten ailede accık göçmenlik varsa "gidelim iki gece bile olsa bir otelde kalalım" cümlesiyle "gidelim kendimizi uçurumdan aşağı atalım" cümlesi aynı kapıya çıkabilir aile büyükleri için.
cimrilik başa bela
Ayrıca nedense her yaz elimizdeki birikimin uçup gitmesine neden olan bir tamirat işi de oluyor. Ya da hiç aklımızda olmayan bir şey alınıp dünyanın taksidine giriliyor.
Sonra 1 Eylül geliyor, bizim tatilimiz bitiyor, ben arkadaşlarla görüşüyorum iki ay sonra. Hepsi "isteyenin bir yüzü kara, vermeyen zenci" kıvamına geldiğinden ve ben sütbeyaz + yer yer kollarda amele yanığı şeklinde dolaştığımdan hemen soru yağmuru başlıyor:
-Aa kuinşi hojam, sen hiç yanmamışsın
Ya da sidik yarıştırır gibi tatil yarıştırmaya başlıyorlar ve soru hiç beklemediğin bir anda bana yöneltiliyor:
-Kuinşi hojam, siz neredeydiniz bu yaz.
-Evde
-Aa bir yere gitmediniz mi?
-Gitmedik
-Hiç mi gitmediniz?
İşte böyle. Anlatamıyorum: Ben yüzme bilmiyorum, yazlığımız olmadıkça ve kedilerimizle kuşlarımızı kutularına tıkıp arabaya atıp yazlığa yerleşmedikçe onları bırakıp da tatil yapamıyoruz, günü birlik de gitmiyoruz çünkü yine yüzme bilmiyorum ve güneşte ıstakoz gibi kızarmayı da mantıklı bulmuyorum, deniz kıyısında gezilecekse Foça'dansa dükkanların bulunduğu ve esnafın daha insaflı olduğu Karşıyaka'ya gitmeyi tercih ederim, kültür turizmi için yeteri kadar elit değiliz, müzekart hâlâ çıkaramadık, zaten çıkarsak da muhtemelen peder beyi o müzeye sokamayız, sıkılır, ama çoğunluk zaten sadece kıyı şeridinde ıstakoz gibi yanmayı tatil olarak gördüğünden kültür turizmiyle ilgilenen yoktur, kardeşimle ayrı tatil fikrini sevmiyorum çünkü ev dışında hatta sık sık ev içinde de baş başa kaldığımızda hiç anlaşamayan tipleriz, ayrıca paramız yok ve Allah sizi inandırsın yüzme bilmiyorum.
Dahası sudan korkuyorum.
Ve onlara şöyle demek istiyorum: Hiç evden çıkmadım, sıcaktan çok çabuk etkileniyorum, klimalı odamda anime izleyip kitap okumak ve hava biraz serinleyince parkta yürüyüş yapmak bence yeterince iyi bir tatil planıydı ve bu planı eksiksiz uyguladım
Ama bana bön bön bakıp sonra "Ayy Marmaris bu yaz harikaydı, Ayvalık'ta çok eğlendik, Foça gene apaçi dolmuş, Bodrum'a da gittiniz mi?" diye kendi aralarında konuşmaya devam edecekler.
Daha az ezik bir tatil de mümkün mü? Ne dersiniz?
Ve tabii ki zorunlu askerlik o kadar da zorunlu olmamalı

Nami, ben de dün sket dance'i bitirdim. Mangasına bakmadım ama bir spoiler gördüm ki içim acıdı. O bölümü keşke animeye aktarıp bitirselerdi, özellikle o bölümün seslendirilmesi lazım çünkü

Gelelim bu yazın kamu aydınlatmasına:
Başka bir tatil mümkün mü?
Biz İzmirli bir aileyiz. Ancak babamın yıllarca işlettiği bakkaldan dolayı tatil, piknik, mangal, deniz kıyısı gibi kavramlar hayatımıza girmedi.
Babam kendisine hiç tatil tanımayan biri idi. Pazarları çalışırdı. Dini bayramların sadece ilk günü evde olurdu, diğer günler çalışırdı. Hatta hiç unutmam, bademcik ameliyatı oldu, kendi evinde değil, bakkala daha yakın diye babanemin evinde dinlendi ameliyattan sonra. O kadar takıntılıydı yani.
Siz tam yüzme öğreneceği çağda iki çocuğunuzu eve kapatırsanız o çocuklar da yüzme öğrenemezler.
Babam bakkalı kapattığında ben artık üniversiteye başlamıştım. Yani Bor'un pazarı geçmişti.
Oturduğumuz yer Foça'ya oldukça yakın, kuzeyde Dikili, güneybatıda Çeşme'yle Karaburun, accık daha dişini sıksan güneyde Kuşadası... Ama bunlar bizim hiç yolumuzun üstünde olmadı. Yüzme bilmiyorsanız sayfiye yerlerine de pek gitmezsiniz. Yani dondurma yiyecekseniz hemen aşağıda a101'de de var. Denizse istediğiniz Karşıyaka'da da var. Sıcaktan patlamak mı istiyorsunuz? Evde de patlayabilirsiniz.
Tabii tek sebep bu değil. Biz vefatlarına kadar yaşlı dedemiz ve ananemiz ile yaşadık. Özellikle ananemin hastalığı bizim dilediğimiz gibi gezmemize son yıllarında çok engel oldu.
Onları uğurladığımızda da bu sefer kedilerimiz engel oldu.
Evde biri kör beş kedi var. Üstelik kör olmayanlardan biri diğer dördüne düşman. Birbirlerine zarar verecek ölçüde kavga ettikleri oluyor. Ayırmazsak ikinci bir kör kedimiz olabilir.
Evde kedi ya da köpek hatta muhabbet kuşu bile besleyenler bilirler ki onları evde bırakıp tatile çıkmak imkansızdır. Bazen birkaç saatliğine bile evden ayrıldığınızda kedinizin ortalığı birbirine kattığına tanık olabilirsiniz. Yahu, bazen insan balığını bile bırakacak komşu bulamıyor, kediler nolacak?
Zaten ailede accık göçmenlik varsa "gidelim iki gece bile olsa bir otelde kalalım" cümlesiyle "gidelim kendimizi uçurumdan aşağı atalım" cümlesi aynı kapıya çıkabilir aile büyükleri için.

Ayrıca nedense her yaz elimizdeki birikimin uçup gitmesine neden olan bir tamirat işi de oluyor. Ya da hiç aklımızda olmayan bir şey alınıp dünyanın taksidine giriliyor.
Sonra 1 Eylül geliyor, bizim tatilimiz bitiyor, ben arkadaşlarla görüşüyorum iki ay sonra. Hepsi "isteyenin bir yüzü kara, vermeyen zenci" kıvamına geldiğinden ve ben sütbeyaz + yer yer kollarda amele yanığı şeklinde dolaştığımdan hemen soru yağmuru başlıyor:
-Aa kuinşi hojam, sen hiç yanmamışsın
Ya da sidik yarıştırır gibi tatil yarıştırmaya başlıyorlar ve soru hiç beklemediğin bir anda bana yöneltiliyor:
-Kuinşi hojam, siz neredeydiniz bu yaz.
-Evde
-Aa bir yere gitmediniz mi?
-Gitmedik
-Hiç mi gitmediniz?
İşte böyle. Anlatamıyorum: Ben yüzme bilmiyorum, yazlığımız olmadıkça ve kedilerimizle kuşlarımızı kutularına tıkıp arabaya atıp yazlığa yerleşmedikçe onları bırakıp da tatil yapamıyoruz, günü birlik de gitmiyoruz çünkü yine yüzme bilmiyorum ve güneşte ıstakoz gibi kızarmayı da mantıklı bulmuyorum, deniz kıyısında gezilecekse Foça'dansa dükkanların bulunduğu ve esnafın daha insaflı olduğu Karşıyaka'ya gitmeyi tercih ederim, kültür turizmi için yeteri kadar elit değiliz, müzekart hâlâ çıkaramadık, zaten çıkarsak da muhtemelen peder beyi o müzeye sokamayız, sıkılır, ama çoğunluk zaten sadece kıyı şeridinde ıstakoz gibi yanmayı tatil olarak gördüğünden kültür turizmiyle ilgilenen yoktur, kardeşimle ayrı tatil fikrini sevmiyorum çünkü ev dışında hatta sık sık ev içinde de baş başa kaldığımızda hiç anlaşamayan tipleriz, ayrıca paramız yok ve Allah sizi inandırsın yüzme bilmiyorum.
Dahası sudan korkuyorum.
Ve onlara şöyle demek istiyorum: Hiç evden çıkmadım, sıcaktan çok çabuk etkileniyorum, klimalı odamda anime izleyip kitap okumak ve hava biraz serinleyince parkta yürüyüş yapmak bence yeterince iyi bir tatil planıydı ve bu planı eksiksiz uyguladım
Ama bana bön bön bakıp sonra "Ayy Marmaris bu yaz harikaydı, Ayvalık'ta çok eğlendik, Foça gene apaçi dolmuş, Bodrum'a da gittiniz mi?" diye kendi aralarında konuşmaya devam edecekler.
Daha az ezik bir tatil de mümkün mü? Ne dersiniz?

Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): prenses serenity, Santouryuu3
684. sayfa (Toplam 776 sayfa) [ 7751 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |