Düşüncelerini Paylaş Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 694, 695, 696 ... 772, 773, 774, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Don't forget (3. Oct. 11)
Bu mesaja teşekkür edenler (4 kişi): Gama_Sennin, kuinşi, Crazy Cat Lady, prenses serenity
Ben de 3 Kasım'da don't forget diye yazacağım. Tanzimat Fermanı'nın ilan edildiği tarih. Batılılaşma yolunda attığımız ilk büyük adım.
Ben <3 11. sınıf Türk Edebiyatı.
Tezimi hocama verdim, çoooooooook uzun Kadınceğizin zaten okunacak iki tezi daha, üstüne katılması gereken iki de semineri varmış, benimkinin uzunluğunu görünce gözleri belerdi, ben bunları nasıl zamanında bitireceğim diye. 3 Kasım'a kadar vaktimiz var, savunmamı yapmam gerekiyor o güne kadar. Önce tabii hocamın kontrol etmesi gerekiyor, mutlaka "gereksiz, çıkar!" diyeceği yerler olacak ama şu an resmen boşluktayım, yapacak hiçbir şey yok. Özetin İngilizcesini yazıyorum (oha çok zormuş) bir de kaynakçanın birkaç eksiği kaldı. Boş boş oturuyorum birkaç akşamdır, şaşkınım. Özellikle eylülün ilk üç haftası ders çalışırken o kadar insanlıktan çıktım ki şimdi inanamıyorum yapacak hiçbir şeyim kalmadığına...
Umarım hocam beni son anda sıkıştırmaz da düzeltmeler tahmin ettiğimden kısa sürer.
Asla ama asla tez yapmayın. Ben size bir ibretlik olayım. İbret alın benden. Gidin, anime izleyin, sevgili bulun, gezin, dolaşın, tatil yapın, iş bulun, çeşitli kurslara gidin, müzik aleti çalın, ne bileyim ama bir kere mezun olduysanız bir daha o nalet kapıdan içeri girmeyin, nolur. Hayatı zehretmeyin kendinize... Altı yıl oldu lan. One Piece'e başlasaydım şimdiye günceli beklemekten sıkılıp çoktan bırakmıştım bile animeyi... Altı yıl. Kaç anime, kaç dizi demek lan? Altı yıl...
Neyse, inşallah 3 Kasım sadece Tanzimat tarihi olarak yer eder hayatımda da şu tez işi de sağ salim biter. Vallahi artık kendim için değil, zavallı hocam ve ailem benden kurtulsunlar diye bitsin istiyorum. Yazık
Ben <3 11. sınıf Türk Edebiyatı.
Tezimi hocama verdim, çoooooooook uzun Kadınceğizin zaten okunacak iki tezi daha, üstüne katılması gereken iki de semineri varmış, benimkinin uzunluğunu görünce gözleri belerdi, ben bunları nasıl zamanında bitireceğim diye. 3 Kasım'a kadar vaktimiz var, savunmamı yapmam gerekiyor o güne kadar. Önce tabii hocamın kontrol etmesi gerekiyor, mutlaka "gereksiz, çıkar!" diyeceği yerler olacak ama şu an resmen boşluktayım, yapacak hiçbir şey yok. Özetin İngilizcesini yazıyorum (oha çok zormuş) bir de kaynakçanın birkaç eksiği kaldı. Boş boş oturuyorum birkaç akşamdır, şaşkınım. Özellikle eylülün ilk üç haftası ders çalışırken o kadar insanlıktan çıktım ki şimdi inanamıyorum yapacak hiçbir şeyim kalmadığına...
Umarım hocam beni son anda sıkıştırmaz da düzeltmeler tahmin ettiğimden kısa sürer.
Asla ama asla tez yapmayın. Ben size bir ibretlik olayım. İbret alın benden. Gidin, anime izleyin, sevgili bulun, gezin, dolaşın, tatil yapın, iş bulun, çeşitli kurslara gidin, müzik aleti çalın, ne bileyim ama bir kere mezun olduysanız bir daha o nalet kapıdan içeri girmeyin, nolur. Hayatı zehretmeyin kendinize... Altı yıl oldu lan. One Piece'e başlasaydım şimdiye günceli beklemekten sıkılıp çoktan bırakmıştım bile animeyi... Altı yıl. Kaç anime, kaç dizi demek lan? Altı yıl...
Neyse, inşallah 3 Kasım sadece Tanzimat tarihi olarak yer eder hayatımda da şu tez işi de sağ salim biter. Vallahi artık kendim için değil, zavallı hocam ve ailem benden kurtulsunlar diye bitsin istiyorum. Yazık
Bu mesaja teşekkür edenler (4 kişi): Hilda, Pyskhe, prenses serenity, Kelan
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
Aslında forum daha iyi bir hale gelebilir-__- . Madem öldüğünü düşünüyorsunuz tek gereken cracked Xenforo ve biraz google seo, çok azda face gruplarında reklam. 30 40 yeni aktif üye getirmek zor değil. ama forumun teması , sistemleri çok eski.
Benim kıytırık minecraft forumumda bile şu anda kitle var:D sohbet tatil günler tıklım tıklım. hergün yeni başlık ve sohbet var -__-
Sebebi ise forum sistemlerinin ve temanın doluluğu. İnsanlar renklere çekiliyorlar.
Benim kıytırık minecraft forumumda bile şu anda kitle var:D sohbet tatil günler tıklım tıklım. hergün yeni başlık ve sohbet var -__-
Sebebi ise forum sistemlerinin ve temanın doluluğu. İnsanlar renklere çekiliyorlar.
08 Ekm 2015 21:30
12. sinifta okul+sehir degistiren nadir insanlardanim sanirim.Aslina bakarsaniz yrni arkadaslarima alismakta hic zorluk cekmedim ve hepsi cok iyi insanlar:) ama eski arkadaslaeimi nazen o kadar cok ozluyorum ki anlatamam bazen aklima geldiklerinde istemsizce gozlerim doluyor.Yeni okulumda yapilacak etkinliklere de katilmak istemiyorum(yillik,mezuniyet..vb) cunku yeni okuluma ait degilmisim gibi geliyor bilmem dogru mu yanlis mi bu dusuncem...
Bu arada yeni okulumda anime izleyenler sayisi cok fazla oturup bleach daki savaslarin ichigonun power op larinin tartismalarini yapiyoruz ileriki bolumleri izlemeyenler spoiler yiyiyor:D (bu aralar foruma ugramamanin sebebi bu aslinda:D)
Bu arada yeni okulumda anime izleyenler sayisi cok fazla oturup bleach daki savaslarin ichigonun power op larinin tartismalarini yapiyoruz ileriki bolumleri izlemeyenler spoiler yiyiyor:D (bu aralar foruma ugramamanin sebebi bu aslinda:D)
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Kelan
-Banner şahane *-*
- Arkadaşlar öncelikle iyi akşamlar... Pazartesi bir şekilde geçti de: Salı günü bu başlığa tam da mesajımı yazarken yine iş bastırdı sekmeyi kapatmamıştım devam ederim diye lakin iş bittiğinde bir baktım çıkış vakti gelmiş haliyle kapattım tabi bilgisayarı. Zaten o gün sabah da servisi kaçırdıydım; sabah mesaiye yetişmek için koştur, mesaiye yarım saat geciktiğim için kahvaltı edemeden yoğun bir şekilde işler için koştur tam boşum oh de yine iş bastırsın ... şeklinde akşama kadar koşturdum eve bir geldim gerçekten yorgunluktan ölüyordum öyle ki hiçbir şey yapmayıp direkt yatasım vardı lakin yapamazdım nedenini az sonra açıklayacağım
-salı yazma girişiminde bulunduğum mesaj şu konuları içerecekti:
Çok sevgili şefim *-* (her zamanki gibi), annem(her zamanki gibi) ve işle ilgili bir mesele/durum(her zamanki gibi) ...
şimdi bunları bir açıklayayım:
öncelikle işle ilgili durumu söyleyeyim çünkü diğer iki seçenek bunu da içeriyor; işyerinde bu hafta müfettiş var! dolayısı ile zaten nasıl yoğun bir hafta olduğunu tahmin edebilirsiniz ben ta pazartesi tükendim asdfg
çok sevgili şefimle devam edeyim *-* KADIN BU HAFTA İÇİN İZİN ALDI! BU HAFTA! MÜFETTİŞ VAR, DENETİM VAR ŞEF YOK ŞEF YOK YAAAYa sen nasıl bir şefsin nasıl bir insansın anlamıyorum anlayamıyorum ya ben seni. Hadi görev aşkı olmayabilir işini sevmeyebilirsin ama insanda yine de yaptığı işe karşı azıcık da olsa bir sorumluluk duygusu olur ya. Hayert bir şey çıldırıyorum ya. HANİ OLUR YA CİDDİ BİR HASTALIK OLUR İZİN/RAPOR NE HALTSA ALIRSIN MÜFETTİŞ VARKEN DE AMA BASİT BİR HASTALIKSA ONU BİLE ALMAMAN LAZIM 1 HAFTACIK MÜFETTİŞİ İDARE EDEBİLMEN LAZIM (DIR) Çok sevgili şefim olan hanfendinin ise izin alma bahanesi ne dersiniz? : ''Kaynanam kendi evine taşındı çocukların odalarını ayıracağız mobilya,yatak falan bakmam lazım '' *-*-*-*-*-*-*-* Ölür müsün öldürür müsün yani? Günler çuvala mı girdi; Niye illa bu hafta bakıyorsun niye yani. Geçtiğimiz haftasonu yani cumartesi pazar 2 gün tatildi bak o günler bakamadın mı? vesaire vesaire... Ama cevabı buldum ve %10000000 eminim. Yanıt şu: Kadın zaten müfettişten kaçmak için izin aldı hiç uğraşmamak için
annem meselesine gelince de: annemde akciğer kanseri şüphesi vardı bu hafta ameliyat olacaktı ve olup olmadığı ameliyat sırasında belli olacak; eğer iyi ise kapatacaklar kötü huylu ise alt lob u tamamen alacaklardı (patoloji mi diyorlar bu ameliyata ?)...
açık.ası annem günde 3 paket sıgara içer, şeker, yüksek tansiyon ne ararsanız var. rutin kontrollere gittiğinde işte bu defa doktor büyük bir kütle var almamız lazım demiş olaylar öyle başladı işte...ha şimdi gelelim geçen haftaya:
geçen hafta:
1 annemin bu hafta ameliyat olacağı belliydi ama ameliyat günü kesin değildi lakin salı günü hastaneye yatacağı da kesindi (ve yattı) ama ameliyatın ne zaman ve hangi gün olacağı kesin değildi; doktor tetkiklerin sonuçlarına göre 3 gün içinde yaparım demiş biz de en erken perşembe, cuma bekliyorduk ameliyatın olmasını dolayısı ile. E ameliyat günü için de ben işten izin alacaktım doğal olarak xd. Bunu geçen hafta bürodaki diğer arkadaşla,şefle ve de müdürümle konuştum hepsi de ameliyat bu mecbur vericez izin dediler.
2 annem salı günü yattı ya ben de merak ettim aradım;''testler yapıldı kardiyoloji izin verirse ameliyat yarın. ameliyatın yarın olup olmayacaı da akşam saat 10 da belli olacak'' Ben şok, ben vefad, ben müfettişi,izni, ameliyata nasıl geleceğimi düşünür halde
Not. yukarıda salı günü neden işten gelip direkt yatamadığımı açıklayacağım demiş idim efenim nedeni ameliyatın olup olmayacağını öğrenmek için 10 a kadar beklemeye bünyemi zorlamamdı xd.... falan filan durumu açıklayınca müdürüm de yine izin verdi ama fırçasını attı (her zamanki gibi adsfgf) O büroda iki kişi olacak!!! müfettiş var! aranızda halledin bana söyle diye... Gerçi bu defa haklı kadın ne yapsın yani müfettiş yani sonuçta ciddiye almak lazım. neyse işte...
ben de aradım şefimi dedim böyle böyle eh ne yapalım mecbur ben seni mağdur etmem (adfsdfgfg) başka zaman kullanırım olmazsa iznimi dedi adfsgfhf ben de 10 gün yıllık izin doldurdum çarşambadan itibaren.
salı günü yazacaklarım bu kadardı. bugünkü yazmak istediklerime geleyim:
_________________________________________
dün annem ameliyatı oldu temiz çıkmış sonuç yoğun bakıma aldılar gece orda kaldı bu sabah da 10 36 da yoğunbakımdan çıkarıp odaya aldılar. annem de pek bir nazlı hani canı yanmıyordur diyemem zor bir ameliyattı ama çok fazla naz yaptı bugün yani.(gerçi ameliyat sonrası ilk gün bu normaldir) ama ameliyat sonrası yapması gereken egzersizler var ne yaptıysak yaptıramadık bugün. canım acıyor kıpırdayınca da canım acıyor diyor başka şey demiyor.
yapması gereken egzersizler şunlar:
her 2 saatte bir 10 dakikalığına da olsa yürümek-hadi bu zor çünkü kıpırdayınca canı acıyor
bir çeşit nefes egzersizi var nefesi içinize çekşyorsunuz balonlar yukarı çıkıyor asdf nasıl tarif ediyim ki ben şimdi bu aleti size adfdgf neyse ama küçük bir alet yani elde tutılabilecek kadar küçük yani bunu yapmak için yerinden kalkması gerekmiyor doğal olarak yürümekten daha kolay olsa gerek bunu yapması
yapması gerekn 3. şey ise su içmek bol su içmesi gerektiği halde bugün sadece 5 bardak su içti. hadi ilk iki egzersizi yapamıyorsun bugün tamam da suyu içemeyecek ne var...
yani işte böyle annemin canı bşraz fazla tatlı. abartılacak abartılmayacak her şeyi en üst seviyede abartır. benim canım ise gerçekten kıymetli değildir annemle kıyaslayınca öyle herşeye ah uh veya hüngür hüngür demiyorum . acıya bayağı bayağı dayanabiliyorum...
neyse benim son olarak diyeceğim:
arkadaşlar şu son 2 günde koşuşturmaktan 2,5 kilodan fazla vermişim adsgfhfgjkh çok fena gülesim geldi ya tartıyı görünce asfadfgsdh. buraya 101,5 kilo olduğumu gördüğüm gün başladığım kendimi frenleme hakkında yazdığım yazıyı hatırlıyor musunuz? asfgfhg hani dünyam başıma yıkıldı sanki dediydim adsgfhdj.neyse işte o zamandan bu zamana birkaç ay geçti çünkü ben o yazıyı geç yazdım yani yazdığım gün zaten bu kararı uygulamaya başladığımdan en az 1 ay geçmişti...neyse konumuz o değil
konu şu:
şimdi ben aylardır aburcubur yemeyerek ve kola içmeyerek bir de elimden geldiğince yediklerime, kalorilerine, düzenli beslenmeye dikkat ederek 90lı kilolara ulaşmıştım*-* 96 olduğum zamanlar bir kere hasta olmuş kusmuş ve 94 kiloya düşmüştüm asdfg sonra iyileşince bir baktım 96-97 değişiyor xd bir 94 ü göreydim ya diyordum asadgsfd
sonra 94 oldum sonra 93.1 oldum. sonra 92. 5 e kadar geldim amaaa öyle bir şey ki haftalardır hep aynı kilolardaydım 92.5 oluyor 93.0 oluyor 92.9 - 92.7 - 92.2 - 92.3 veya 92.0 de oldu ama o 91.9 u bile göremedim ya kaç hafta... dedim 90 lar lanetim oldu part adsgfhfg hele de 92 adfgshf 92 doğumluyum ya adsfgdhfhjh
ya biliyorum çok saçma ve gereksiz ama işte düşünüyor yine de insan adsdgfg
(NOT:92 kuşağının diğer bir laneti ise her şeyin ilk kurbanları/ denekleri biz olurduk.bakınız:
Biz 8. sınıftayken liselerin 4 yıla çıkması,
biz 12. sınıftayken Öss nin YGS_LYS ye dönüşmesi + puan durumları danıştay itirazları ... )
Neyse iştw bugün eve gelince bir tartılayım dedim baktım 89,5 kiloyum asfdsgfhghjgjkh valla gülesim geldi ya kaç haftadır kaldım aynı kiloda gram veremiyorum diye üzülüyordum; ama ciddi anlamda sinirim bozuluyordu ... 2 günde hastaneişleri koşuşturmasından 2,5 kilo vermişim adsgfdghjg ki bu da 101,5 kilo iken kendime koyduğum ilk hedefe ulaşmama 1 den az kilo kaldı demek adfsfghdf niye kendime 88 hedefi koymuştum çünkü üniversiteye başladığım zamanki kilom 88 idi yanlış hatırlamıyorsam. ya da üniversite yıllarında 101,5 a gelmeden önce en son tartıldığımdaki kilom 88 di bilemeyeceğim adfsgf
sonuç olarak sırıtıyorum arkadaşlar şu an *-* gerçi bayağı yorgunum-bacaklarım feci ağrıyor- bakmayın bunu yazacak enerjiyi bulduğuma bugün 12 saat hastanedeydim, sabah yine gideceğim, dün gece ise neredeyse hiç uyuyamadım...
Ama bunu yazmasam olmazdı. Herkese iyi geceler diyor ve kaçıyorum *-*
- Arkadaşlar öncelikle iyi akşamlar... Pazartesi bir şekilde geçti de: Salı günü bu başlığa tam da mesajımı yazarken yine iş bastırdı sekmeyi kapatmamıştım devam ederim diye lakin iş bittiğinde bir baktım çıkış vakti gelmiş haliyle kapattım tabi bilgisayarı. Zaten o gün sabah da servisi kaçırdıydım; sabah mesaiye yetişmek için koştur, mesaiye yarım saat geciktiğim için kahvaltı edemeden yoğun bir şekilde işler için koştur tam boşum oh de yine iş bastırsın ... şeklinde akşama kadar koşturdum eve bir geldim gerçekten yorgunluktan ölüyordum öyle ki hiçbir şey yapmayıp direkt yatasım vardı lakin yapamazdım nedenini az sonra açıklayacağım
-salı yazma girişiminde bulunduğum mesaj şu konuları içerecekti:
Çok sevgili şefim *-* (her zamanki gibi), annem(her zamanki gibi) ve işle ilgili bir mesele/durum(her zamanki gibi) ...
şimdi bunları bir açıklayayım:
öncelikle işle ilgili durumu söyleyeyim çünkü diğer iki seçenek bunu da içeriyor; işyerinde bu hafta müfettiş var! dolayısı ile zaten nasıl yoğun bir hafta olduğunu tahmin edebilirsiniz ben ta pazartesi tükendim asdfg
çok sevgili şefimle devam edeyim *-* KADIN BU HAFTA İÇİN İZİN ALDI! BU HAFTA! MÜFETTİŞ VAR, DENETİM VAR ŞEF YOK ŞEF YOK YAAAYa sen nasıl bir şefsin nasıl bir insansın anlamıyorum anlayamıyorum ya ben seni. Hadi görev aşkı olmayabilir işini sevmeyebilirsin ama insanda yine de yaptığı işe karşı azıcık da olsa bir sorumluluk duygusu olur ya. Hayert bir şey çıldırıyorum ya. HANİ OLUR YA CİDDİ BİR HASTALIK OLUR İZİN/RAPOR NE HALTSA ALIRSIN MÜFETTİŞ VARKEN DE AMA BASİT BİR HASTALIKSA ONU BİLE ALMAMAN LAZIM 1 HAFTACIK MÜFETTİŞİ İDARE EDEBİLMEN LAZIM (DIR) Çok sevgili şefim olan hanfendinin ise izin alma bahanesi ne dersiniz? : ''Kaynanam kendi evine taşındı çocukların odalarını ayıracağız mobilya,yatak falan bakmam lazım '' *-*-*-*-*-*-*-* Ölür müsün öldürür müsün yani? Günler çuvala mı girdi; Niye illa bu hafta bakıyorsun niye yani. Geçtiğimiz haftasonu yani cumartesi pazar 2 gün tatildi bak o günler bakamadın mı? vesaire vesaire... Ama cevabı buldum ve %10000000 eminim. Yanıt şu: Kadın zaten müfettişten kaçmak için izin aldı hiç uğraşmamak için
annem meselesine gelince de: annemde akciğer kanseri şüphesi vardı bu hafta ameliyat olacaktı ve olup olmadığı ameliyat sırasında belli olacak; eğer iyi ise kapatacaklar kötü huylu ise alt lob u tamamen alacaklardı (patoloji mi diyorlar bu ameliyata ?)...
açık.ası annem günde 3 paket sıgara içer, şeker, yüksek tansiyon ne ararsanız var. rutin kontrollere gittiğinde işte bu defa doktor büyük bir kütle var almamız lazım demiş olaylar öyle başladı işte...ha şimdi gelelim geçen haftaya:
geçen hafta:
1 annemin bu hafta ameliyat olacağı belliydi ama ameliyat günü kesin değildi lakin salı günü hastaneye yatacağı da kesindi (ve yattı) ama ameliyatın ne zaman ve hangi gün olacağı kesin değildi; doktor tetkiklerin sonuçlarına göre 3 gün içinde yaparım demiş biz de en erken perşembe, cuma bekliyorduk ameliyatın olmasını dolayısı ile. E ameliyat günü için de ben işten izin alacaktım doğal olarak xd. Bunu geçen hafta bürodaki diğer arkadaşla,şefle ve de müdürümle konuştum hepsi de ameliyat bu mecbur vericez izin dediler.
2 annem salı günü yattı ya ben de merak ettim aradım;''testler yapıldı kardiyoloji izin verirse ameliyat yarın. ameliyatın yarın olup olmayacaı da akşam saat 10 da belli olacak'' Ben şok, ben vefad, ben müfettişi,izni, ameliyata nasıl geleceğimi düşünür halde
Not. yukarıda salı günü neden işten gelip direkt yatamadığımı açıklayacağım demiş idim efenim nedeni ameliyatın olup olmayacağını öğrenmek için 10 a kadar beklemeye bünyemi zorlamamdı xd.... falan filan durumu açıklayınca müdürüm de yine izin verdi ama fırçasını attı (her zamanki gibi adsfgf) O büroda iki kişi olacak!!! müfettiş var! aranızda halledin bana söyle diye... Gerçi bu defa haklı kadın ne yapsın yani müfettiş yani sonuçta ciddiye almak lazım. neyse işte...
ben de aradım şefimi dedim böyle böyle eh ne yapalım mecbur ben seni mağdur etmem (adfsdfgfg) başka zaman kullanırım olmazsa iznimi dedi adfsgfhf ben de 10 gün yıllık izin doldurdum çarşambadan itibaren.
salı günü yazacaklarım bu kadardı. bugünkü yazmak istediklerime geleyim:
_________________________________________
dün annem ameliyatı oldu temiz çıkmış sonuç yoğun bakıma aldılar gece orda kaldı bu sabah da 10 36 da yoğunbakımdan çıkarıp odaya aldılar. annem de pek bir nazlı hani canı yanmıyordur diyemem zor bir ameliyattı ama çok fazla naz yaptı bugün yani.(gerçi ameliyat sonrası ilk gün bu normaldir) ama ameliyat sonrası yapması gereken egzersizler var ne yaptıysak yaptıramadık bugün. canım acıyor kıpırdayınca da canım acıyor diyor başka şey demiyor.
yapması gereken egzersizler şunlar:
her 2 saatte bir 10 dakikalığına da olsa yürümek-hadi bu zor çünkü kıpırdayınca canı acıyor
bir çeşit nefes egzersizi var nefesi içinize çekşyorsunuz balonlar yukarı çıkıyor asdf nasıl tarif ediyim ki ben şimdi bu aleti size adfdgf neyse ama küçük bir alet yani elde tutılabilecek kadar küçük yani bunu yapmak için yerinden kalkması gerekmiyor doğal olarak yürümekten daha kolay olsa gerek bunu yapması
yapması gerekn 3. şey ise su içmek bol su içmesi gerektiği halde bugün sadece 5 bardak su içti. hadi ilk iki egzersizi yapamıyorsun bugün tamam da suyu içemeyecek ne var...
yani işte böyle annemin canı bşraz fazla tatlı. abartılacak abartılmayacak her şeyi en üst seviyede abartır. benim canım ise gerçekten kıymetli değildir annemle kıyaslayınca öyle herşeye ah uh veya hüngür hüngür demiyorum . acıya bayağı bayağı dayanabiliyorum...
neyse benim son olarak diyeceğim:
arkadaşlar şu son 2 günde koşuşturmaktan 2,5 kilodan fazla vermişim adsgfhfgjkh çok fena gülesim geldi ya tartıyı görünce asfadfgsdh. buraya 101,5 kilo olduğumu gördüğüm gün başladığım kendimi frenleme hakkında yazdığım yazıyı hatırlıyor musunuz? asfgfhg hani dünyam başıma yıkıldı sanki dediydim adsgfhdj.neyse işte o zamandan bu zamana birkaç ay geçti çünkü ben o yazıyı geç yazdım yani yazdığım gün zaten bu kararı uygulamaya başladığımdan en az 1 ay geçmişti...neyse konumuz o değil
konu şu:
şimdi ben aylardır aburcubur yemeyerek ve kola içmeyerek bir de elimden geldiğince yediklerime, kalorilerine, düzenli beslenmeye dikkat ederek 90lı kilolara ulaşmıştım*-* 96 olduğum zamanlar bir kere hasta olmuş kusmuş ve 94 kiloya düşmüştüm asdfg sonra iyileşince bir baktım 96-97 değişiyor xd bir 94 ü göreydim ya diyordum asadgsfd
sonra 94 oldum sonra 93.1 oldum. sonra 92. 5 e kadar geldim amaaa öyle bir şey ki haftalardır hep aynı kilolardaydım 92.5 oluyor 93.0 oluyor 92.9 - 92.7 - 92.2 - 92.3 veya 92.0 de oldu ama o 91.9 u bile göremedim ya kaç hafta... dedim 90 lar lanetim oldu part adsgfhfg hele de 92 adfgshf 92 doğumluyum ya adsfgdhfhjh
ya biliyorum çok saçma ve gereksiz ama işte düşünüyor yine de insan adsdgfg
(NOT:92 kuşağının diğer bir laneti ise her şeyin ilk kurbanları/ denekleri biz olurduk.bakınız:
Biz 8. sınıftayken liselerin 4 yıla çıkması,
biz 12. sınıftayken Öss nin YGS_LYS ye dönüşmesi + puan durumları danıştay itirazları ... )
Neyse iştw bugün eve gelince bir tartılayım dedim baktım 89,5 kiloyum asfdsgfhghjgjkh valla gülesim geldi ya kaç haftadır kaldım aynı kiloda gram veremiyorum diye üzülüyordum; ama ciddi anlamda sinirim bozuluyordu ... 2 günde hastaneişleri koşuşturmasından 2,5 kilo vermişim adsgfdghjg ki bu da 101,5 kilo iken kendime koyduğum ilk hedefe ulaşmama 1 den az kilo kaldı demek adfsfghdf niye kendime 88 hedefi koymuştum çünkü üniversiteye başladığım zamanki kilom 88 idi yanlış hatırlamıyorsam. ya da üniversite yıllarında 101,5 a gelmeden önce en son tartıldığımdaki kilom 88 di bilemeyeceğim adfsgf
sonuç olarak sırıtıyorum arkadaşlar şu an *-* gerçi bayağı yorgunum-bacaklarım feci ağrıyor- bakmayın bunu yazacak enerjiyi bulduğuma bugün 12 saat hastanedeydim, sabah yine gideceğim, dün gece ise neredeyse hiç uyuyamadım...
Ama bunu yazmasam olmazdı. Herkese iyi geceler diyor ve kaçıyorum *-*
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): prenses serenity, kuinşi, hibertansiyar
Elif öncelikle çok geçmiş olsun annene. Umarım daha iyi olur. Sen de istediğin kiloya düşersin inşallah Kilosuyla barışık olan insanları seviyorum ya
Haaaaaa birde o imzanda en sağda yer alan kişi benim ve yaoi ile birlikte anılıyorum öyle mi Gonşulaaaaarr gonşulaaaarr bu günleride mi görüşecektim ben. Tililililililiiiiiii
Haaaaaa birde o imzanda en sağda yer alan kişi benim ve yaoi ile birlikte anılıyorum öyle mi Gonşulaaaaarr gonşulaaaarr bu günleride mi görüşecektim ben. Tililililililiiiiiii
fuatgs
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): prenses serenity, hibertansiyar
Rukia-çan çok geçmiş olsun inşallah bir an önce kalkar ayağa, Allah şifa versin. Ayrıca gambareee!!! Umarım daha da kilo verirsin.
Ben de aynı durumdayım, verdiğim tüm kiloları geri aldım, abur cuburu kestim ama en fazla 1 kg verebildim ve nisanda kankamın düğünü var o tarihe kadar 17 kg daha vermem gerekiyor ve mutsuzum. Ayrıca iş temposuna alışamadım, eve gelir gelmez camış gibi uyuyorum, ders programım şu iki hafta iyiydi, değiştirmişler ve yeni hali berbat olmuş, tez danışmanımdan hâlâ ses seda çıkmıyor ve belli ki beni ay sonunda inanılmaz sıkıştıracak, annemle devamlı bir tartışma hali içerisindeyiz, olaylar, olaylar...
Doğru düzgün anime izlemeye başlayamadım, düşünün ki ben, BEN, noragami ve haikyuu diye diye bütün yaz ölen ben, hâlâ ikisini de izleyemedim, gintama'dan başka takip ettiğim anime kalmadı, hepsini bıraktım, mal gibi takılıyorum. Düzenli izleyebildiğim tek şey regular show. Ne uyku düzenim, ne yürüyüşlerim, ne sanal hayatım, ne de sosyal hayatım bir türlü rayına oturamıyor, bayramdan önceki haftadan beri böyleyim, bomboş bir insan oldum.
Neyse, dünyada iyi şeyler de oluyor, Sherlock gibi...
O değil de Sanji'nin Basında Japonya başlığında paylaştığı yazıda anlatılan beni rahatsız etmedi, küçük bir çocuğun o resim için kullanılması, evet yanlış, evet bu insanlar savaştan kaçıyorlar ve aynı durumda biz de olsak yarın bir gün -Allah korusun ama sonumuz benzeyecek bu gidişle- biz de o sefaleti yaşayacağız ama bilmiyorum. Ben Suriyelilerin varlığından ilk günden beridir çok rahatsızlık duyuyorum ve bizim başımızdakilerin bu durumu kötüye kullandıkları, yardım ayağına kendilerine oy devşirdikleri bu kadar ortadayken ve suç oranı almış başını gidiyorken ve bizim zaten arap sevici olan bir kesim insanımız bunları -kendi kendilerini bile isteye asimile edecek kadar- bağrına basmışken ve benim de sağ görüşlü biri olmamdan da mütevellit ben mangakanın tepkisini gayet yerinde buldum. Bana hiç saçma gelmedi. Japonya'nın mülteci kabul etmemesi de çok mantıklı. Yani, afedersiniz ama elin Suriyeli Arabının orada işi ne? Avrupa'da işi ne? Kesinlikle uyum sağlayamayacağı bir toplumda akıbeti belirsiz bir yaşama başlayacaksa, suça yönelecekse, toplumun huzurunu kaçıracaksa ee? Hümanizm kasmamak lazım, masumlar ölmesin, evet, asla ölmesin ama benim ülkemdeki masumlar? Ben onların geleceğini düşünmekle yükümlü değil miyim abi (Mordekay çık aradan)? Hadi ortadoğunun diğer ülkelerini, arapça konuşan ülkelerini anlarım da mültecilerin mesela makedonya'da, almanya'da, avusturya'da ne işi var ya? ne alaka? neden suudiler, emirlikler kapılarını açmıyor? buraya gelmeleri bile bir derece mantıklı ama kendi insanının iyiliğini düşünen ülkeler mülteci kabul etmeyince neden tu kaka oluyor? Yemişim uluslararası itibarı, benim 50 sene sonraki vatandaşım bana küfredecekse kalsın, istemiyorum. Kaldı ki Türkiye kendi kendine yetemiyor, terör almış başını gitmiş, ülkenin toptan içine edilmiş, şimdi bir de Suriyeli öğrenci, Suriyeli öğretmen, yakında Suriyeli milletvekili, ooh!
Merak etmeyin, Suriyelilerde asimile olacak göz yok, bilakis birkaç seneye kadar biz araplaşıcaz. Rahat olun.
Vicdansız mıyım? Belki. Ama sokakta dilenciye sadaka verirken bile Türkleri seçiyorum. Suriyelileri sevemiyorum. İnşallah tez zamanda barış sağlanır da (mümkün değil ama olsun, dua niyetine) ülkelerine gidip benden kat kat mutlu bir yaşam sürerler. Ben o Japon'u anladım. Mantıklı hareket ediyor. Hümanist olun ama gerekli yerlerde. Önce yurtta sulh. Cihanı sonra düşünürüz.
O değil de ekşiciler Rus kızlarını çağırıyorlardı senelerdir, ama gele gele jetler geldi, ne iş Türk kızlarına kezban demenin acısı çıkıyor olmasın ahaha
Ben de aynı durumdayım, verdiğim tüm kiloları geri aldım, abur cuburu kestim ama en fazla 1 kg verebildim ve nisanda kankamın düğünü var o tarihe kadar 17 kg daha vermem gerekiyor ve mutsuzum. Ayrıca iş temposuna alışamadım, eve gelir gelmez camış gibi uyuyorum, ders programım şu iki hafta iyiydi, değiştirmişler ve yeni hali berbat olmuş, tez danışmanımdan hâlâ ses seda çıkmıyor ve belli ki beni ay sonunda inanılmaz sıkıştıracak, annemle devamlı bir tartışma hali içerisindeyiz, olaylar, olaylar...
Doğru düzgün anime izlemeye başlayamadım, düşünün ki ben, BEN, noragami ve haikyuu diye diye bütün yaz ölen ben, hâlâ ikisini de izleyemedim, gintama'dan başka takip ettiğim anime kalmadı, hepsini bıraktım, mal gibi takılıyorum. Düzenli izleyebildiğim tek şey regular show. Ne uyku düzenim, ne yürüyüşlerim, ne sanal hayatım, ne de sosyal hayatım bir türlü rayına oturamıyor, bayramdan önceki haftadan beri böyleyim, bomboş bir insan oldum.
Neyse, dünyada iyi şeyler de oluyor, Sherlock gibi...
O değil de Sanji'nin Basında Japonya başlığında paylaştığı yazıda anlatılan beni rahatsız etmedi, küçük bir çocuğun o resim için kullanılması, evet yanlış, evet bu insanlar savaştan kaçıyorlar ve aynı durumda biz de olsak yarın bir gün -Allah korusun ama sonumuz benzeyecek bu gidişle- biz de o sefaleti yaşayacağız ama bilmiyorum. Ben Suriyelilerin varlığından ilk günden beridir çok rahatsızlık duyuyorum ve bizim başımızdakilerin bu durumu kötüye kullandıkları, yardım ayağına kendilerine oy devşirdikleri bu kadar ortadayken ve suç oranı almış başını gidiyorken ve bizim zaten arap sevici olan bir kesim insanımız bunları -kendi kendilerini bile isteye asimile edecek kadar- bağrına basmışken ve benim de sağ görüşlü biri olmamdan da mütevellit ben mangakanın tepkisini gayet yerinde buldum. Bana hiç saçma gelmedi. Japonya'nın mülteci kabul etmemesi de çok mantıklı. Yani, afedersiniz ama elin Suriyeli Arabının orada işi ne? Avrupa'da işi ne? Kesinlikle uyum sağlayamayacağı bir toplumda akıbeti belirsiz bir yaşama başlayacaksa, suça yönelecekse, toplumun huzurunu kaçıracaksa ee? Hümanizm kasmamak lazım, masumlar ölmesin, evet, asla ölmesin ama benim ülkemdeki masumlar? Ben onların geleceğini düşünmekle yükümlü değil miyim abi (Mordekay çık aradan)? Hadi ortadoğunun diğer ülkelerini, arapça konuşan ülkelerini anlarım da mültecilerin mesela makedonya'da, almanya'da, avusturya'da ne işi var ya? ne alaka? neden suudiler, emirlikler kapılarını açmıyor? buraya gelmeleri bile bir derece mantıklı ama kendi insanının iyiliğini düşünen ülkeler mülteci kabul etmeyince neden tu kaka oluyor? Yemişim uluslararası itibarı, benim 50 sene sonraki vatandaşım bana küfredecekse kalsın, istemiyorum. Kaldı ki Türkiye kendi kendine yetemiyor, terör almış başını gitmiş, ülkenin toptan içine edilmiş, şimdi bir de Suriyeli öğrenci, Suriyeli öğretmen, yakında Suriyeli milletvekili, ooh!
Merak etmeyin, Suriyelilerde asimile olacak göz yok, bilakis birkaç seneye kadar biz araplaşıcaz. Rahat olun.
Vicdansız mıyım? Belki. Ama sokakta dilenciye sadaka verirken bile Türkleri seçiyorum. Suriyelileri sevemiyorum. İnşallah tez zamanda barış sağlanır da (mümkün değil ama olsun, dua niyetine) ülkelerine gidip benden kat kat mutlu bir yaşam sürerler. Ben o Japon'u anladım. Mantıklı hareket ediyor. Hümanist olun ama gerekli yerlerde. Önce yurtta sulh. Cihanı sonra düşünürüz.
O değil de ekşiciler Rus kızlarını çağırıyorlardı senelerdir, ama gele gele jetler geldi, ne iş Türk kızlarına kezban demenin acısı çıkıyor olmasın ahaha
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
@Quincy bazı dediklerine katılıyorum, ama çizerin üslubu yalnış. İnsanların acıları ya da trajedileri bu kadar basite indirgenemez. Hiç kimse de durduk yerde mülteci olamaz.
Ha şunu diyebiliriz, her ülke mülteci kabul etmek zorunda değil. Türkiye de zorunda değildi. Buraya gelmeseler Lübnan'ı dolduracaklardı. -_- Ha bi de, Avrupa, diğer ülkelerle kıyaslayınca aman aman da bi mülteci kabul etmedi. Kabul ettiği mültecilerin yarattığı ya da sebep olduğu sorunlar da bu adamların üstesinden gelemeyeceği sorunlar değil. Çizerin, Avrupalılar için üzülmesi gerçekten saçma olmuş. Desin ki, bu kadar mülteci gittikleri ülkelere sorun çıkartıyor, buna bi çözüm bulunmalı, ya da açık açık çıksın mültecileri sevmiyorum desin. Kendi görüşüdür, saygı duyulur. Ama kalkıp da küçük bir kız çocuğunu istismar etmek kabul edilebilir bir hareket değil. Vicdansızca ve buram buram ırkçılık kokuyor, ki nefret ederim.
Ama Japonya'nın mülteci kabul etmeyip yardım gönderme tavrını beğendim. Adamlar zaten yeterince kalabalık, ayrıca o kadar uzaktaki bi ülkenin kabul edeceği mülteci, mülteci olmaktan çıkar göçmen statüsüne geçer ki, o da ayrı bi problem zaten. Onun yerine yardım gönderip ne şiş yansın ne kebap demek mantıklı, çünkü Japonya ithal ettiği petrolü ya Ortadoğu'dan ya da körfez ülkelerinden alıyor. İster istemez politik ilişkilerini sağlıklı bir şekilde devam ettirmek zorunda.
Edit: Keşke o ekşide yönetici olsam da türk kızı başlığında cinsiyetçilik yapanları bi güzel uçursam. Öff.
@Rukia DON'T GIVE UP. Annemin bir iş arkadaşı bir senede 130'dan 60 kiloya düştü, üstelik sadece diyet ve sporla. Mide kelepçesi, liposakşın, kavitasyon ve vs. de olmadan. O kadın başardıysa herkes başarır.
---
Gelgelelim bana. Okula ve yurda daha yeni adapte olmuş, üniversiteli olduğumu daha yeni idrak etmiştim ki sınavlar geldi çattı. Her cuma, kur bitimine(kasım sonuna) kadar bi sınav var. Ya writing, ya presentation ya da talking. Var yani bişeyler hep. En baba vize de 12 kasımda. Kadın hakları sunumu yapacağım. 30 konu içinden, rahat batıyor ya tuttum en zor konuyu seçtim çünkü feminist damar ağır bastı. Ne vardı sanki dünyanın 7 harikasını seçseydim? Üstelik bütün meseleyi 5 dakikada anlatmam, bunu akıcı bir İngilizce'yle ve güzel bir ses tonuyla yapmam lazım. Bana kolay gelsin.
Bakalım. Performansımı beğenirlerse bu hazırlığı yarım dönemde bitirme ihtimalim var. (İNŞALAAAAAHH)
---
Ha şunu diyebiliriz, her ülke mülteci kabul etmek zorunda değil. Türkiye de zorunda değildi. Buraya gelmeseler Lübnan'ı dolduracaklardı. -_- Ha bi de, Avrupa, diğer ülkelerle kıyaslayınca aman aman da bi mülteci kabul etmedi. Kabul ettiği mültecilerin yarattığı ya da sebep olduğu sorunlar da bu adamların üstesinden gelemeyeceği sorunlar değil. Çizerin, Avrupalılar için üzülmesi gerçekten saçma olmuş. Desin ki, bu kadar mülteci gittikleri ülkelere sorun çıkartıyor, buna bi çözüm bulunmalı, ya da açık açık çıksın mültecileri sevmiyorum desin. Kendi görüşüdür, saygı duyulur. Ama kalkıp da küçük bir kız çocuğunu istismar etmek kabul edilebilir bir hareket değil. Vicdansızca ve buram buram ırkçılık kokuyor, ki nefret ederim.
Ama Japonya'nın mülteci kabul etmeyip yardım gönderme tavrını beğendim. Adamlar zaten yeterince kalabalık, ayrıca o kadar uzaktaki bi ülkenin kabul edeceği mülteci, mülteci olmaktan çıkar göçmen statüsüne geçer ki, o da ayrı bi problem zaten. Onun yerine yardım gönderip ne şiş yansın ne kebap demek mantıklı, çünkü Japonya ithal ettiği petrolü ya Ortadoğu'dan ya da körfez ülkelerinden alıyor. İster istemez politik ilişkilerini sağlıklı bir şekilde devam ettirmek zorunda.
Edit: Keşke o ekşide yönetici olsam da türk kızı başlığında cinsiyetçilik yapanları bi güzel uçursam. Öff.
@Rukia DON'T GIVE UP. Annemin bir iş arkadaşı bir senede 130'dan 60 kiloya düştü, üstelik sadece diyet ve sporla. Mide kelepçesi, liposakşın, kavitasyon ve vs. de olmadan. O kadın başardıysa herkes başarır.
---
Gelgelelim bana. Okula ve yurda daha yeni adapte olmuş, üniversiteli olduğumu daha yeni idrak etmiştim ki sınavlar geldi çattı. Her cuma, kur bitimine(kasım sonuna) kadar bi sınav var. Ya writing, ya presentation ya da talking. Var yani bişeyler hep. En baba vize de 12 kasımda. Kadın hakları sunumu yapacağım. 30 konu içinden, rahat batıyor ya tuttum en zor konuyu seçtim çünkü feminist damar ağır bastı. Ne vardı sanki dünyanın 7 harikasını seçseydim? Üstelik bütün meseleyi 5 dakikada anlatmam, bunu akıcı bir İngilizce'yle ve güzel bir ses tonuyla yapmam lazım. Bana kolay gelsin.
Bakalım. Performansımı beğenirlerse bu hazırlığı yarım dönemde bitirme ihtimalim var. (İNŞALAAAAAHH)
---
Ben yahu ben. Eski Jazz Lambası. Nick değişikliği oldu sadece.
ab imo pectore - γνῶθι σεαυτόν
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): prenses serenity, Ichimi, Şeyh Pir
"Time to start a new book, my story ends here -Dyrus"
niye bıraktın niyeeee??? tsm'i desteklememin tek nedeni olan şahıs.. o kadar duygusal konuştun ki ağladım, ağlattın. çok üstüne gittiler çocuğun. pis koreliler. pis meta. pis rito.
niye bıraktın niyeeee??? tsm'i desteklememin tek nedeni olan şahıs.. o kadar duygusal konuştun ki ağladım, ağlattın. çok üstüne gittiler çocuğun. pis koreliler. pis meta. pis rito.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
695. sayfa (Toplam 774 sayfa) [ 7740 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |