Geçenlerde bir milyoncu tarzı bir dükkanda gördüm ve hemen aldım O__O Gerçi bir ara oynarken dolanır gibi oldu, ufak bir kalp krizimsi geçirdim ancak bir şey olmadı O__O

80'lerde, çizgi romanları 2. el alma ve aramızda takas ederdik. yeni kapıda tren yolunun hemen yanında bir dükkan vardı. şu an kapalı, ama seksenlerde, 2. el çizgi romanlarımızı oradan alırdık. 1 çizgi roman alırken, 5-6 tanesini okuyabilirdik. takas yapıyordu. yusuf paşa'da bir sokak, sırf 2. el çizgi roman borsasıydı. yakınlardaki yıldız pasajı ise istediğimiz müziği bulacağımız bir yerdi. sinemasında grease filmini izledikten sonra plağını almıştık. o zamanlar aksaray bizim için internetten farksızdı.

Atari! Saatler süren tsubasa oynayışları...Kaydetme özelliği yoktu ve ciğerimiz yana yana kapatırdık atariyi. Tabii yarın baştan başlamak üzere. Japonca öğrenmeye ilk orada başlamıştım mesela. Hangi seçeneğin "şut", hangisinin "özel şut" ve hangisinin "ilk hamlede yandan ikinci hamlede ortadan kayarak topu almaya çalış" komutu olduğunu ezbereydik.

Tsubasa dışında Tank 1990, süper mario, wonder boy, demir toplu soccer, goal 3, lode runner ve nice 999999999 in 1 oyunları.

benimde aklımda kalan bazı şeyler...

dizi olarak bunları hiç kaçırmazdım



tabi çizgi filmleri unutmamalı



oyun'caklar


birde bana en nostaljik gelen ise star tv parliament sinema kuşağı of of
bu yeni version tabi eskiyi bulamadım
http://www.youtube.com/watch?v=Ys_MAGBneW8

Fazla geçmişe gitmemiş olsamda unutmadığım oyunlar




ve son olarak *şaka ile karışık*

ateri omrumu yedi.. o tank oyununda ve marioda gunlerimi harcadim.. bide soccer 98 deki devre arasi amigo sovunda kalkar gider su falan alirdim simdi gercek bir basket macinda devre arasinda ekrana yaklasiyorum...

Zeyna dayak yediği zaman ağlamışlığım vardır



Bu dizininde açılışında, mezarın gülü içine çektiği bir sahne vardı ki gözlerimi kapardım izleyemezdim. Yağmurların kesilmesinden tutun, "ruhospu" repliğinden herşeyiyle beynime kazınmış dizi. Hande ablamızda daha biz küçücükken yırtmacıyla gönlümüzde taht kurmuştur o ayrı

Bide Bücür Cadı falan vardı burnu kopasıca. Şehriye adlı anası bir yandan köfteci Abbasla kırıştırırken bir yandan türk kültürünü doruklarda yaşayan bir çay tepsisinden kızına bakar dururdu.
Reyting Hamdi diye bir şey vardı. Bücür cadıyla hatırlamak istemediklerim listesinde başı çekerler.

Tatlı kaçıklar diye bir dizi vardı. Yıldız Kaplan'ı "Seksi Şempanzem" diye seven leş bir tip vardı.

Kaygısızlar, Bizimkiler, Ayşecik, Üvey Baba, Çılgın Bediş diye uzar liste ama bir film vardı ki psikolojimi bozardı. Hatırlayanınız var mı bilmem "Mercan Kolye", aşırı doz acıtasyon ve iğrenç oyunculuklarla beynime tecavüz eden film

ne izlerdim ufakken be duygulandım şimdi

ağladım