her telden ^^ |
Yazar
Mesaj
valla bu kısa hikayeleri(hikaye denebilir mi bilmiyorum her neyse ) biliyo olabilirsiniz bilmiyorum ama bunları en son bi 5 sene önce okumuştum yine beğenince burda da paylaşayım dedim. böle şeyleri farklı bi başlıkta zaten paylaşıosanız şimdiden gomen ^^ diğerlerini de sonraki günler koyarım artık
part 1
OH MY GOD
Amerika'da koyu dindar dört kadın, bir yandan kahve içiyorlar,bir yandan da sohbet ediyorlardı. Birinci kadın oğlundan söz açtı. "Benim oğlum rahiptir" dedi.Bir topluluğa girdiğinde herkes ona 'Peder' der."İkinci kadında kendi
oğlundan söz etti. Benim oğlum da papazdır" dedi. "Bir topluluğa girdiğinde herkes kendisine Aziz Peder' der." Üçüncü kadın da oğluyla övündü: "Benim oğlum ise kardinaldir" dedi. "Bir topluluğa girdiğinde herkes ona Yüce Aziz' der." Üç kadın biraz daha oğullarıyla gurur duyduklarını anlattıktan sonra dördüncü kadına döndüler, onun bir şeyler anlatmasını beklediler Fakat dördüncü kadın konuşmuyor, keyifle kahvesini yudumluyordu.İlk üç kadın bir ağızdan sordular: "Ya senin oğlun?" dediler. "Sen de söz etsene oğlundan..." Dördüncü kadın, kahvesinden son yudumunu da aldıktan sonra ağır ağır konuşarak oğlunu anlatmaya başladı: "Benim oğlum , 1.95 boyunda, dalgalı siyah saçlı, yeşil gözlü, geniş omuzlu,atletik yapılı,son derece güzel giyinen ve 29 yaşında olmasına karşın çok zengin bir kişidir"dedi. " Bir topluluğa girdiğinde onu gören bütün kadınlar birbirlerinin kulaklarına eğilirler ve 'Oh my God' derler.
part 2
Matematikçinin a$kı*
(Sevgiliye mektup)
Türev tanem, bir tanem, bir sigma işareti kadar kıvrak bir Pi sayısı
kadar sonsuzsun sevgilim. Sana olan sevgim limitlerin sonsuzluğuna
ulaşıyor. Bir bakışın kalbimde matris kadar derin etkiler yapıyor.
Kalem gibi kaşların, trigonametri gibi karışık saçların, tebeşir
kokusu gibi burnumda tütüyor. Çarpanlara ayrılmayan denklemler gibi
nazlanma. Senden mektup almak inan integral almaktan daha zor.
Bilinmeyenlerimiz farklı olsa bile polinomlar gibiyiz. Eğer böyle
devam ederse seni keşfedilmemiş dizi kuralları ile izleyeceğim.
Seninle bir daire olalım. Merkezde ben, etrafımda eşit uzaklıklarda
sen. Nereye bakarsam seni göreyim. Üzüntülerimiz teğet, sevinçlerimiz
kiriş olsun. Birbirimize o kadar yakın olalım ki, yarıçaplarımızın
limiti sıfıra yaklaşsın. Şu anda y=ax+bx+c parabolünün iki ayrı kolu
isek de bir gün tepe noktasında buluşacağız. Sana bir sinx eğrisi
gibi sürekli k sabiti kadar bağlıyım. Hiçbir parantez bizi ayıramaz.
*Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği
1994-1995
Mezuniyet Yıllığı'ndan alınmıştır.
part 3
uzun olduğu için bu spo içinde ^^
part 1
OH MY GOD
Amerika'da koyu dindar dört kadın, bir yandan kahve içiyorlar,bir yandan da sohbet ediyorlardı. Birinci kadın oğlundan söz açtı. "Benim oğlum rahiptir" dedi.Bir topluluğa girdiğinde herkes ona 'Peder' der."İkinci kadında kendi
oğlundan söz etti. Benim oğlum da papazdır" dedi. "Bir topluluğa girdiğinde herkes kendisine Aziz Peder' der." Üçüncü kadın da oğluyla övündü: "Benim oğlum ise kardinaldir" dedi. "Bir topluluğa girdiğinde herkes ona Yüce Aziz' der." Üç kadın biraz daha oğullarıyla gurur duyduklarını anlattıktan sonra dördüncü kadına döndüler, onun bir şeyler anlatmasını beklediler Fakat dördüncü kadın konuşmuyor, keyifle kahvesini yudumluyordu.İlk üç kadın bir ağızdan sordular: "Ya senin oğlun?" dediler. "Sen de söz etsene oğlundan..." Dördüncü kadın, kahvesinden son yudumunu da aldıktan sonra ağır ağır konuşarak oğlunu anlatmaya başladı: "Benim oğlum , 1.95 boyunda, dalgalı siyah saçlı, yeşil gözlü, geniş omuzlu,atletik yapılı,son derece güzel giyinen ve 29 yaşında olmasına karşın çok zengin bir kişidir"dedi. " Bir topluluğa girdiğinde onu gören bütün kadınlar birbirlerinin kulaklarına eğilirler ve 'Oh my God' derler.
part 2
Matematikçinin a$kı*
(Sevgiliye mektup)
Türev tanem, bir tanem, bir sigma işareti kadar kıvrak bir Pi sayısı
kadar sonsuzsun sevgilim. Sana olan sevgim limitlerin sonsuzluğuna
ulaşıyor. Bir bakışın kalbimde matris kadar derin etkiler yapıyor.
Kalem gibi kaşların, trigonametri gibi karışık saçların, tebeşir
kokusu gibi burnumda tütüyor. Çarpanlara ayrılmayan denklemler gibi
nazlanma. Senden mektup almak inan integral almaktan daha zor.
Bilinmeyenlerimiz farklı olsa bile polinomlar gibiyiz. Eğer böyle
devam ederse seni keşfedilmemiş dizi kuralları ile izleyeceğim.
Seninle bir daire olalım. Merkezde ben, etrafımda eşit uzaklıklarda
sen. Nereye bakarsam seni göreyim. Üzüntülerimiz teğet, sevinçlerimiz
kiriş olsun. Birbirimize o kadar yakın olalım ki, yarıçaplarımızın
limiti sıfıra yaklaşsın. Şu anda y=ax+bx+c parabolünün iki ayrı kolu
isek de bir gün tepe noktasında buluşacağız. Sana bir sinx eğrisi
gibi sürekli k sabiti kadar bağlıyım. Hiçbir parantez bizi ayıramaz.
*Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği
1994-1995
Mezuniyet Yıllığı'ndan alınmıştır.
part 3
uzun olduğu için bu spo içinde ^^
Spoiler:
13 Şub 2011 23:51
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 1 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |