Küçüklükleriniz Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 5, 6, 7, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Ben çok hazırcıymışım ama laf dinlermişim şimdide sıkıntısını çektiğim şeyler küçükkende varmış bence mesela
Ben yatakta çok deli yatarım öyle böyle değil , beşikten aşağı düşüp kafamı yarmışım küçükken (1 ay öncede kolumu incitmişti pencereye yumruk atmıştım) yürümeyi aşırı severmişim hiç durmazmışım nerdeyse yemek pek yemek istemezmişim tükürürmüşüm genellikle ağzıma yemek verildikten sonra , hatta hatırlıyorum da anasınıfında yemek yerken öhh ! diye bir ses çıkarırdım ve bunun yüzünden ölüyordum boğazıma ekmek kaçtı hademe kurtarmıştı beni , uyumaktan nefret edermişim ama uyuyogibi yapmaya bayılıyırdım 1. sınıfta hiç unutmam sınıfımıza çok güzel bir kız gelmişti ve ben o kıza toka,çicek,kalem filan veriyordum resmen yazıyordum yani sonra onu koruyordum sınavda kopya filan veriodum (gerçi o da çalışkandı galiba) hala hatırlarım bir gün kafasına doğru top geliyordu elimin tersiyle topa vurmuştum top kafam kadar basketbol topu ve elim küçücük nasıl vurduğumu anlamıyorum ama çok iyi hatırlıyorum anın her karesini (hatta ok kız karşıma filan çok çıktı 8. sınıfta gezide filan gördüm .. ama o zaman ki cesaretimden şimdi eser yok anlaşılan )
Ben yatakta çok deli yatarım öyle böyle değil , beşikten aşağı düşüp kafamı yarmışım küçükken (1 ay öncede kolumu incitmişti pencereye yumruk atmıştım) yürümeyi aşırı severmişim hiç durmazmışım nerdeyse yemek pek yemek istemezmişim tükürürmüşüm genellikle ağzıma yemek verildikten sonra , hatta hatırlıyorum da anasınıfında yemek yerken öhh ! diye bir ses çıkarırdım ve bunun yüzünden ölüyordum boğazıma ekmek kaçtı hademe kurtarmıştı beni , uyumaktan nefret edermişim ama uyuyogibi yapmaya bayılıyırdım 1. sınıfta hiç unutmam sınıfımıza çok güzel bir kız gelmişti ve ben o kıza toka,çicek,kalem filan veriyordum resmen yazıyordum yani sonra onu koruyordum sınavda kopya filan veriodum (gerçi o da çalışkandı galiba) hala hatırlarım bir gün kafasına doğru top geliyordu elimin tersiyle topa vurmuştum top kafam kadar basketbol topu ve elim küçücük nasıl vurduğumu anlamıyorum ama çok iyi hatırlıyorum anın her karesini (hatta ok kız karşıma filan çok çıktı 8. sınıfta gezide filan gördüm .. ama o zaman ki cesaretimden şimdi eser yok anlaşılan )
kötü, sıkıntılı ve bol olaylı bir çocukluğum vardı benim.
yaşadığım her şeyi yazmayacağım, hatırlamak bile midemi bulandırıyor.
sadece bunları bilin
içine kapanık, saki ve sessiz biriydim, ki hala öyleyim
çok kıskançtım (hala kıskancım, ama eskisi kadar değil)
ve kincilik... hiç üstümden atamadım... ne düşündüğümü belli etmem ama her şeyi yazarım
ve o günlerden kalma travmaların sonucu üstümden atamadığım bi aşağılık kompleksim var.
haha - 11 yaşıma kadar erkek düşmanıydım ben
sonra değişti, şimdi kendi hemcinslerimle anlaşamıyorum
başka başka...
liseye kadar sadece iki arkadaşım oldu, biri şu an konya da,
öbürü de iki sokak aşağıda oturuyor.
her bi b.k u anlatmıyım dedim, kaldıramayacağınız olaylar olabilirler...
yaşadığım her şeyi yazmayacağım, hatırlamak bile midemi bulandırıyor.
sadece bunları bilin
içine kapanık, saki ve sessiz biriydim, ki hala öyleyim
çok kıskançtım (hala kıskancım, ama eskisi kadar değil)
ve kincilik... hiç üstümden atamadım... ne düşündüğümü belli etmem ama her şeyi yazarım
ve o günlerden kalma travmaların sonucu üstümden atamadığım bi aşağılık kompleksim var.
haha - 11 yaşıma kadar erkek düşmanıydım ben
sonra değişti, şimdi kendi hemcinslerimle anlaşamıyorum
başka başka...
liseye kadar sadece iki arkadaşım oldu, biri şu an konya da,
öbürü de iki sokak aşağıda oturuyor.
her bi b.k u anlatmıyım dedim, kaldıramayacağınız olaylar olabilirler...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): C-Raito
Açıkçası burada ne anlatılır bilmiyorum..Can sıkıntısının sonuçları diyeyim..
4 sene öncesine kadar çok canlı-güler yüzlü ve anlayışlı bir insandım:''dım'' çünkü bazı şeyler sizi değişime zorluyor..
Farklı olmayı seviyorum,içine kapanık mı ne deniyor onlardanım ve insanlardan,topluluklardan hoşlandığım söylenemez..
Yine de saygılı olduğum bir gerçek:değerli bulduklarıma karşı tabii.
Neyse bu kdr yeterli sanırm.
4 sene öncesine kadar çok canlı-güler yüzlü ve anlayışlı bir insandım:''dım'' çünkü bazı şeyler sizi değişime zorluyor..
Farklı olmayı seviyorum,içine kapanık mı ne deniyor onlardanım ve insanlardan,topluluklardan hoşlandığım söylenemez..
Yine de saygılı olduğum bir gerçek:değerli bulduklarıma karşı tabii.
Neyse bu kdr yeterli sanırm.
Sakın sana kötüsün diyenlere aldırma. Bana da geri zekalısın diyenler oldu. Ve ben atomu parçalayıp ellerine verdim.
- Albert Einstein -
- Albert Einstein -
Balkonda siper alıp gelen geçenin kafasına su poşetleri atardım. İşlek bi caddede oturduğumuzdan da çoğu denk gelmiştir.
Evi yakma tehlikesi geçirmişimdir çoğu kez.
Sürekli koşarmışım. Annem ve babamın söylediğine göre bir kez bile yürümemişim.
Geç saatlere kadar uyumaz, çok erken kalkardım.
Makasla bi'şeyleri kesme huyum vardı. Evde elime geçirdiğim kıyafetleri delik deşik ederdim.
Abimin özel eşyalarını karıştırırdım sürekli. Sonra çikolata karşılığında şantaj yapardım. -4 ya da 5 yaşındayken-
Sokakta sürekli futbol oynardım. Dizlerimde hala yara izleri bulunur. Ayrıca bu oyunun sonucunda da neredeyse her gün kavga ederdik. Saç-baş-tekme-tokat.
Bunlara rağmen çok akıllı bi çocukmuşum. Neredeyse hiç ağlamazmışım. ^^
Evi yakma tehlikesi geçirmişimdir çoğu kez.
Sürekli koşarmışım. Annem ve babamın söylediğine göre bir kez bile yürümemişim.
Geç saatlere kadar uyumaz, çok erken kalkardım.
Makasla bi'şeyleri kesme huyum vardı. Evde elime geçirdiğim kıyafetleri delik deşik ederdim.
Abimin özel eşyalarını karıştırırdım sürekli. Sonra çikolata karşılığında şantaj yapardım. -4 ya da 5 yaşındayken-
Sokakta sürekli futbol oynardım. Dizlerimde hala yara izleri bulunur. Ayrıca bu oyunun sonucunda da neredeyse her gün kavga ederdik. Saç-baş-tekme-tokat.
Bunlara rağmen çok akıllı bi çocukmuşum. Neredeyse hiç ağlamazmışım. ^^
"Sensei ni, yoroshiku na!"
-Japonca konuşmaya çalışırmışım beni iki ay anlamamışlar.
-Diğer bebekler bir eşyamı çalarsa dalıyormuşum ağzı burnu kanıyormuş
-Düşünceli ve akıllı bir çocuktum.
-Biri bana vurmaya çalışırsa elini yakalayabilecek kadar güçlü refleksim de vardı.
3 ve 4 hala var
-Diğer bebekler bir eşyamı çalarsa dalıyormuşum ağzı burnu kanıyormuş
-Düşünceli ve akıllı bir çocuktum.
-Biri bana vurmaya çalışırsa elini yakalayabilecek kadar güçlü refleksim de vardı.
3 ve 4 hala var
benim çocukluğum 80 öncesine denk geldiği için, çoğunlukla evde geçti. evimizin dört tarafında öğrenci yurtları olduğu için, olaylar ve çatışmalar yaşanıyordu. ilk okulda ders dinlerken, pnecereden sokaktaki çatışmaları gördüğüm oluyordu. şimdi aklıma geldi de 3d aksiyon sahnelerini o zamanlar izliyormuşum.
şiledeki yazlığımda ise çocukluğumu doya doya yaşadım. yüzdüm, oyun oynadım, kumda futbol maçı yaptık, balık tuttuk, tenekede midye ızgara yaptık, en güzel günlerim o zamanlardı. ama şimdi şileye gitmek istemiyorum. orasını küçük sahil kasabası olarak hatırlamak istiyorum.
şiledeki yazlığımda ise çocukluğumu doya doya yaşadım. yüzdüm, oyun oynadım, kumda futbol maçı yaptık, balık tuttuk, tenekede midye ızgara yaptık, en güzel günlerim o zamanlardı. ama şimdi şileye gitmek istemiyorum. orasını küçük sahil kasabası olarak hatırlamak istiyorum.
Delikanlı Şinigami'ler hollow güçleri kullanmazlar.
Delikanlı Hollow'lar ve Arancar'lar, başka ruhlar ve hollow'ları yemeden güçlenmezler.
Delikanlı Ninja'nın Manifestosu
[Bağlantı]
Delikanlı Hollow'lar ve Arancar'lar, başka ruhlar ve hollow'ları yemeden güçlenmezler.
Delikanlı Ninja'nın Manifestosu
[Bağlantı]
3-5 yaş arası:
-Çok gevezeydim. Annemler hep arkadaşlarına beni geveze olarak tanıtırlardı. Ama arkadaşlarının yanında hiç mi hiç konuşmazdım. Annem öyle kalıverir ve yalancı durumuna düşerdi.
-Kahveye aşırı düşkündüm. Hatta hatırlıyorum. 4-5 yaşlarındayken annem beni bir arkadaşına götürmüştü. Arkadaşı kahve yaptı herkese koydu sehpanın üstüne. Ben hemen yere bağdaş kurdum. Bir oturuşta 5 fincan kahveyi diktim. O derece.
-Balkonların demirlerine tırmanmaya bayılırdım. Hatta annemden hala bu olay yüzünden azar yiyorum. Tabii artık tırmanamıyoruz. Devir sarkma devri asdfg.
-Annemin arkadaşlarına sürekli doktorluk okuduğumu iddia ederdim. Diyalog aynen şöyle:
-Sen nasıl tıp okuyabilirsin ki? Burada tıp okuyabileceğin biryer yok.
+Ben zaten sabah uçakla İstanbul'a uçuyorum. Akşam geri geliyorum.
Kendi kızın doktor olamadı diye bana laf bulma.
Tüm misafirler: asdakjfasuıfhnasud
-Okuma yazmayı 4.5 yaşımda eski bir başkanın kızının bana verdiği defterdeki yazıların üstünden geçerek tek başıma öğrenmişim. Bu yüzden el yazımdan çok, düz yazım daha iyidir.
Yani 3-5 yaş arası bilgiç bir şeymişim.
6-7 yaş:
-İçine kapanık biri olup çıkmışım. Ve doktorluğa olan merakımı yitirmişim. Artık kulaklığımı yanımdan ayırmaz olmuşum.
-O yaşlardaki çocuklar genellikle ışık açıkken uyuyabilir. Ama ben ışık açıkken asla ama asla uyuyamazdım. Zorlasanız bile..
-Kitap okumaya bayılırdım. Okumaktan sıkılınca bir kitabı, annemi okudum diye kandırıp, yeni renkli seri kitaplar aldırırdım.
-Etekten nefret ederdim! Her mağazaya girdiğimde etek gördüğümde hemen o mağazadan soğuyorum. Spor kıyafetler en ideali.
-Anasınıfında sürekli böbürlenirdim ben okuma yazmayı biliyorum diye. Herkes beni kıskanırdı.
-Anasınıfında İstiklal Marşı 10 kıta ezbere okuma yarışmasına katılmıştım. 1.oldum. Başkan ödülleri verdi. Ben hemen sahneden indim. Meğersem fotoğraf çekinmemişiz. Herkes bana gülmüştü. Bende onlara güldüm asdfg.
-Annem bozuk paralarımı bütünlemek istediğinde hep ağlardım. Sebebi ise:
"Ama paralarımı azalttın! Ben onları şıngırdatıyodum öhüüüüü. Al şu kağıdıııı. Verin bana paralarımıııı!" Evde hırgür çıkarırdım.
-Gazetelerin en son sayfasında mutlaka açık saçık resim olurdu. Dedemin okuduğu bir gazetede de vardı bu resimlerden. Okudum gazeteyi ve dedeme vermedim. O gün o kadar çok uğraşmışlardı elimden gazeteyi almak için. Vermememin sebebi şu açık saçık resimler.
-Yazın bir leğen alırdım. İçini suyla doldurup içine girip yüzmeye çalışırdım.
Suyu her ne kadar sevsemde yüzme kursuna gittiğim ilk sene başarısız oldum. Ama 2. senemde suda ters dönmeyi bile öğrendim 7 yaşımda.
Herneyse bu kadar.
-Çok gevezeydim. Annemler hep arkadaşlarına beni geveze olarak tanıtırlardı. Ama arkadaşlarının yanında hiç mi hiç konuşmazdım. Annem öyle kalıverir ve yalancı durumuna düşerdi.
-Kahveye aşırı düşkündüm. Hatta hatırlıyorum. 4-5 yaşlarındayken annem beni bir arkadaşına götürmüştü. Arkadaşı kahve yaptı herkese koydu sehpanın üstüne. Ben hemen yere bağdaş kurdum. Bir oturuşta 5 fincan kahveyi diktim. O derece.
-Balkonların demirlerine tırmanmaya bayılırdım. Hatta annemden hala bu olay yüzünden azar yiyorum. Tabii artık tırmanamıyoruz. Devir sarkma devri asdfg.
-Annemin arkadaşlarına sürekli doktorluk okuduğumu iddia ederdim. Diyalog aynen şöyle:
-Sen nasıl tıp okuyabilirsin ki? Burada tıp okuyabileceğin biryer yok.
+Ben zaten sabah uçakla İstanbul'a uçuyorum. Akşam geri geliyorum.
Kendi kızın doktor olamadı diye bana laf bulma.
Tüm misafirler: asdakjfasuıfhnasud
-Okuma yazmayı 4.5 yaşımda eski bir başkanın kızının bana verdiği defterdeki yazıların üstünden geçerek tek başıma öğrenmişim. Bu yüzden el yazımdan çok, düz yazım daha iyidir.
Yani 3-5 yaş arası bilgiç bir şeymişim.
6-7 yaş:
-İçine kapanık biri olup çıkmışım. Ve doktorluğa olan merakımı yitirmişim. Artık kulaklığımı yanımdan ayırmaz olmuşum.
-O yaşlardaki çocuklar genellikle ışık açıkken uyuyabilir. Ama ben ışık açıkken asla ama asla uyuyamazdım. Zorlasanız bile..
-Kitap okumaya bayılırdım. Okumaktan sıkılınca bir kitabı, annemi okudum diye kandırıp, yeni renkli seri kitaplar aldırırdım.
-Etekten nefret ederdim! Her mağazaya girdiğimde etek gördüğümde hemen o mağazadan soğuyorum. Spor kıyafetler en ideali.
-Anasınıfında sürekli böbürlenirdim ben okuma yazmayı biliyorum diye. Herkes beni kıskanırdı.
-Anasınıfında İstiklal Marşı 10 kıta ezbere okuma yarışmasına katılmıştım. 1.oldum. Başkan ödülleri verdi. Ben hemen sahneden indim. Meğersem fotoğraf çekinmemişiz. Herkes bana gülmüştü. Bende onlara güldüm asdfg.
-Annem bozuk paralarımı bütünlemek istediğinde hep ağlardım. Sebebi ise:
"Ama paralarımı azalttın! Ben onları şıngırdatıyodum öhüüüüü. Al şu kağıdıııı. Verin bana paralarımıııı!" Evde hırgür çıkarırdım.
-Gazetelerin en son sayfasında mutlaka açık saçık resim olurdu. Dedemin okuduğu bir gazetede de vardı bu resimlerden. Okudum gazeteyi ve dedeme vermedim. O gün o kadar çok uğraşmışlardı elimden gazeteyi almak için. Vermememin sebebi şu açık saçık resimler.
-Yazın bir leğen alırdım. İçini suyla doldurup içine girip yüzmeye çalışırdım.
Suyu her ne kadar sevsemde yüzme kursuna gittiğim ilk sene başarısız oldum. Ama 2. senemde suda ters dönmeyi bile öğrendim 7 yaşımda.
Herneyse bu kadar.
Canım misa'mdan =)
6. sayfa (Toplam 7 sayfa) [ 61 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |