Nefret ettiğiniz şeyler nedir? Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 43, 44, 45 ... 47, 48, 49, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (4 kişi): paul_mccartney, prenses serenity, Strawberry, Hilda
Zıkkımlandıktan sonra yediği ve içtiği şeylerin paketlerini sıranın altında bırakan, kantinde olsun bahçede olsun yine zıkkımlandıktan sonra masanın üstünde çöplerini bırakıp cehennem olup giden öğrenci sıfatıyla okula gelen ama insan olmayı öğrenememiş nidüğü belirsizlerden nefret (her ne kadar nefret onlar için zayıf bir eylem olarak kalsa da) ediyorum.
Bu mesaja teşekkür edenler (8 kişi): prenses serenity, Ushiromiya Beatrice, Kawa No Uta, Hilda, Strawberry, pretty-chan, SanJi, Şeyh Pir
Bu mesaja teşekkür edenler (5 kişi): Kawa No Uta, prenses serenity, Enel, kuinşi, saim
İnsanları üzmekten, kırmaktan nefret ediyorum.
Kırılınca ses tonları değişiyor ya, çok üzülüyorum ben ve o dakika kendimden nefret ediyorum.
Bir huyumdan daha nefret ediyorum: Eğer bir şeyi, eylemi, kimseyi istemiyorsam etrafımda, onu saf dışı bırakmak ya da yapmamak için akıl almaz bahaneler uyduruyorum, bir şeyleri büyütüyorum, abartıyorum, kendi kendimi dahi bunlara inandırıyorum, bunu yaparken de kendimi epey bir yıpratıyorum, yoruyorum, incitiyorum. Sonunda pişmanlık da eklenince bildiğin kendime uyuz oluyorum: Hani kendimi evire çevire dövsem, dövebilsem döverim.
Çok nefret ediyorum bazen kendimden. Paragraflar almaz.
Bir de yeni nesilde acayip bir tip yetişiyor: Ağzını yaya yaya, üstelik asla düzeltmeye tenezzül etmediği bir şive ile konuşan, konuşurken karşısındaki bayan mı, yaşça büyük mü hatta öğretmen mi katiyen umursamayan, elini kolunu sallaya sallaya konuşan, sallana sallana yürüyen, kelimelerini seçmeyen, saygının s'sini bilmeyen, hakkını aradığını iddia edip saygısızlığın, hak gasp etmenin kralını icra eden, içten içe ezik ama dıştan astığı astık, kestiği kestik pislik bir gençlik var yeni yetişenlerin arasında. İşte onları evirip çevirip dövmek değil, bildiğin sınır dışı etmek lazım. Allah bildiği gibi yapsın hepsini.
Kırılınca ses tonları değişiyor ya, çok üzülüyorum ben ve o dakika kendimden nefret ediyorum.
Bir huyumdan daha nefret ediyorum: Eğer bir şeyi, eylemi, kimseyi istemiyorsam etrafımda, onu saf dışı bırakmak ya da yapmamak için akıl almaz bahaneler uyduruyorum, bir şeyleri büyütüyorum, abartıyorum, kendi kendimi dahi bunlara inandırıyorum, bunu yaparken de kendimi epey bir yıpratıyorum, yoruyorum, incitiyorum. Sonunda pişmanlık da eklenince bildiğin kendime uyuz oluyorum: Hani kendimi evire çevire dövsem, dövebilsem döverim.
Çok nefret ediyorum bazen kendimden. Paragraflar almaz.
Bir de yeni nesilde acayip bir tip yetişiyor: Ağzını yaya yaya, üstelik asla düzeltmeye tenezzül etmediği bir şive ile konuşan, konuşurken karşısındaki bayan mı, yaşça büyük mü hatta öğretmen mi katiyen umursamayan, elini kolunu sallaya sallaya konuşan, sallana sallana yürüyen, kelimelerini seçmeyen, saygının s'sini bilmeyen, hakkını aradığını iddia edip saygısızlığın, hak gasp etmenin kralını icra eden, içten içe ezik ama dıştan astığı astık, kestiği kestik pislik bir gençlik var yeni yetişenlerin arasında. İşte onları evirip çevirip dövmek değil, bildiğin sınır dışı etmek lazım. Allah bildiği gibi yapsın hepsini.
Bu mesaja teşekkür edenler (5 kişi): Kawa No Uta, pretty-chan, prenses serenity, Enel, Pyskhe
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): kuinşi
"Sana bağlanmaktan korkuyorum"
"Sanrım yavaş yavaş sana bağlanıyorum"
"Sensiz yaşayamam"
cümlelerinden sonra
"Sanırım bir şeyler eksik ilişkimizde... İlişkimizi bitirelim mi?"
cümlesini söyleyen sevgiliden nefret ediyorum. Yukarıdaki 3 cümleyi söylerken aklın neredeydi, madem bir şeyler eksik ilişkide. Kısa da bir ilşki değldi ki, 1 yıl sürdü.
"Sanrım yavaş yavaş sana bağlanıyorum"
"Sensiz yaşayamam"
cümlelerinden sonra
"Sanırım bir şeyler eksik ilişkimizde... İlişkimizi bitirelim mi?"
cümlesini söyleyen sevgiliden nefret ediyorum. Yukarıdaki 3 cümleyi söylerken aklın neredeydi, madem bir şeyler eksik ilişkide. Kısa da bir ilşki değldi ki, 1 yıl sürdü.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): paul_mccartney
Bazen kahvaltı yapmadan girdiğim dersin uzun sürmesi, midemin bağımsız bir varlığa dönüşmesi.
44. sayfa (Toplam 49 sayfa) [ 483 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |