Yazı Atölyesi |
Yazar
Mesaj
Yıldız Çalar
Karanlık kuytu bir sınıfta, notalar içime dokunuyordu. Her tını küçük sınıf duvarlarında minik bir yıldız olarak şekilleniyordu. Saniyeler geçtikçe, melodi sürdükçe küçük yıldızlar kümelendiler, farklı renklere soyundular. Mavi, kırmızı, yeşil... Sınıf eski karanlık perdesini üzerinden atmıştı, renklerin karışımı senfonideki ahengi temsil ediyordu adeta. Pat pat... Ufak davul sesleri ve nar gibi açan iki güneş, sınıfı saran sıcak ışık... Kısa sürede etrafımda bir galaksi peydah olmuştu, gezegenleriyle, yıldızlarıyla, tozuyla rengarenk bir galaksi. Ben küçük bir toz tanesiyim, belki de evrenin tam merkezindeyim. Her şey etrafımdan akıp geçiyor, zaman, zamanın parmaklarımın arasından geçtiğini hissedebiliyorum. Mekan her an kendini gerçekleştiriyor, bazen de ben mekan oluyorum.
Küçük karanlık kutu... Duvarlar her an benliğimi yörüngelerine çekiyor, anılar gitgide somutlaşıyor, dokunulabilir hale geliyordu. Ufak toz zerreleri halinde anılar, her biri bir göz yaşı... Mutlusu da hüzünlüsü de. Çünkü her biri hem yanı başımda hem de benden üzerinden geçen zaman kadar uzakta. Zaman ne ki sanki ? Sadece aldığını gördüm, kimin umurunda boş ver...
Tık... Sınıf karardı, müzik neden bitti yahu ? Gidip ışığı açtım. Müzik çalarımın başlat tuşuna basıp bekledim ama yanıt alamadım, pilini yeni doldurmuştum halbuki... Gerçek sessizlik, saf sessizlik, güzel bir şey sona erdiğinde gerçekleşen ses... içimi sardı, kalbime bastırdı. Yoksa müzik çalarım mı bozuldu ? Ondan bana kalan son şey, evreni sıcacık bir battaniye misali etrafıma saran o şey... Artık ses çıkarmıyordu... müzik çalarım bozulmuştu. Onun bir anı zerreciğine dönüşmesine izin veremem, o benimle konuşan yegane eşya! Hatırın için mücadele edeceğim.
B.Caalum Flavius
Karanlık kuytu bir sınıfta, notalar içime dokunuyordu. Her tını küçük sınıf duvarlarında minik bir yıldız olarak şekilleniyordu. Saniyeler geçtikçe, melodi sürdükçe küçük yıldızlar kümelendiler, farklı renklere soyundular. Mavi, kırmızı, yeşil... Sınıf eski karanlık perdesini üzerinden atmıştı, renklerin karışımı senfonideki ahengi temsil ediyordu adeta. Pat pat... Ufak davul sesleri ve nar gibi açan iki güneş, sınıfı saran sıcak ışık... Kısa sürede etrafımda bir galaksi peydah olmuştu, gezegenleriyle, yıldızlarıyla, tozuyla rengarenk bir galaksi. Ben küçük bir toz tanesiyim, belki de evrenin tam merkezindeyim. Her şey etrafımdan akıp geçiyor, zaman, zamanın parmaklarımın arasından geçtiğini hissedebiliyorum. Mekan her an kendini gerçekleştiriyor, bazen de ben mekan oluyorum.
Küçük karanlık kutu... Duvarlar her an benliğimi yörüngelerine çekiyor, anılar gitgide somutlaşıyor, dokunulabilir hale geliyordu. Ufak toz zerreleri halinde anılar, her biri bir göz yaşı... Mutlusu da hüzünlüsü de. Çünkü her biri hem yanı başımda hem de benden üzerinden geçen zaman kadar uzakta. Zaman ne ki sanki ? Sadece aldığını gördüm, kimin umurunda boş ver...
Tık... Sınıf karardı, müzik neden bitti yahu ? Gidip ışığı açtım. Müzik çalarımın başlat tuşuna basıp bekledim ama yanıt alamadım, pilini yeni doldurmuştum halbuki... Gerçek sessizlik, saf sessizlik, güzel bir şey sona erdiğinde gerçekleşen ses... içimi sardı, kalbime bastırdı. Yoksa müzik çalarım mı bozuldu ? Ondan bana kalan son şey, evreni sıcacık bir battaniye misali etrafıma saran o şey... Artık ses çıkarmıyordu... müzik çalarım bozulmuştu. Onun bir anı zerreciğine dönüşmesine izin veremem, o benimle konuşan yegane eşya! Hatırın için mücadele edeceğim.
B.Caalum Flavius
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Temhe, RPGer
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Benedictus Caalum Flavius
Kıvılcımın Tekerrürü
O kara bulutlar musallat olduğu gün, ne ekin kalır ne yeşil, nutku tutulur tabiatın ses çıkaramaz, analar dul, çocuklar yetim kalırlar. Elleri bağlanır mahlukatın, düzen aksar.Bir bunaltı, herkesin içine sinmiş karartı. Aldığım her nefes yakıyor içimi, yok mu ?... Yok mu derde bir deva ! Yeter bitsin artık, acı işledi içime, bulandı zerrelerin rengi kana, görmüyor musunuz! Hadi karanlık bizi kör etti de siz berrak gökyüzü insanlarısınız bre. Açık havada göremez olmuşsunuz...
Kan kendi renginden bunalmış, gölgeler tam daha karanlık olamaz derken bir kıvılcım peydahlanır, evrenin ruhu üflemiştir ona ruhunu. Yanar, yanar... kendini bir zerre ışık için yakar. O gün ilahi adalet tekerrür eder. Geçmişlerin kahrı bozguna uğratır karanlığı... O zaman açılır görmeyen serseri gözler, ses çıkarmayan boş ağızlar, sahte ışıklarını yakıp dururlar. Körler bu ışıklara tapar, sağırlar o sözleri konuşurlar. Karanlıkta parlayan o asil kıvılcım, kendine sahte ışıklar arasında yer bulamaz, zaten yakarak tüketmiştir kendini... Yüzünde tatlı bir tebessüm ... söner. Sahte ışıklar ortasında karanlığa kavuşur.Kimsecikler bilmez, tanımaz onu. Diğer kahramanlar gibi anlatılmaz onun hikayesi... Kimseler ona şükranda bulunmaz.
Meydanda kahraman ayağına gezedursun sahte ışıklar, benim karanlıkta parlayabilen kıvılcımım var...
O kara bulutlar musallat olduğu gün, ne ekin kalır ne yeşil, nutku tutulur tabiatın ses çıkaramaz, analar dul, çocuklar yetim kalırlar. Elleri bağlanır mahlukatın, düzen aksar.Bir bunaltı, herkesin içine sinmiş karartı. Aldığım her nefes yakıyor içimi, yok mu ?... Yok mu derde bir deva ! Yeter bitsin artık, acı işledi içime, bulandı zerrelerin rengi kana, görmüyor musunuz! Hadi karanlık bizi kör etti de siz berrak gökyüzü insanlarısınız bre. Açık havada göremez olmuşsunuz...
Kan kendi renginden bunalmış, gölgeler tam daha karanlık olamaz derken bir kıvılcım peydahlanır, evrenin ruhu üflemiştir ona ruhunu. Yanar, yanar... kendini bir zerre ışık için yakar. O gün ilahi adalet tekerrür eder. Geçmişlerin kahrı bozguna uğratır karanlığı... O zaman açılır görmeyen serseri gözler, ses çıkarmayan boş ağızlar, sahte ışıklarını yakıp dururlar. Körler bu ışıklara tapar, sağırlar o sözleri konuşurlar. Karanlıkta parlayan o asil kıvılcım, kendine sahte ışıklar arasında yer bulamaz, zaten yakarak tüketmiştir kendini... Yüzünde tatlı bir tebessüm ... söner. Sahte ışıklar ortasında karanlığa kavuşur.Kimsecikler bilmez, tanımaz onu. Diğer kahramanlar gibi anlatılmaz onun hikayesi... Kimseler ona şükranda bulunmaz.
Meydanda kahraman ayağına gezedursun sahte ışıklar, benim karanlıkta parlayabilen kıvılcımım var...
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Temhe, RPGer
TEMHE yazmış:
İlk hikayenin konusu karanlık sınıftı, ödev olarak vermişti hocamız, ben de bi hikaye yazdım ama gereksiz çok şey vardı ve olayları bağlayamıyordum, olay yazamadığımı fark ettim o gün de mp3 üm bozulmuştu dedim buradan giderim. ^-^ o şekilde oldu ondan sonra her konuyu böyle yazmaya başladım, iyi değil ama olay hikayelerimden iyi
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): SanJi
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 5 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |