| Bebekler/Dolls (Asya Drama) Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
Yazar
Mesaj
no.name
Misafir
Misafir
Konu: Bebekler/Dolls (Asya Drama)
BEBEKLER
DOLLS
Yönetmen: Takeshi Kitano
Senaryo: Takeshi Kitano
Görüntü Yön.: Katsumi Yanagishima
Kurgu: Takeshi Kitano
Yapımcı: Masayuki Muri, Takio Yoshida
Yapım: 2002, Japonya
Süre: 113 dak.
Tür: Duygusal / Aşk
Oynayanlar: Miho Kanno (Sawako), Hidetoshi Nishijima (Matsumoto), Tatsuya Mihashi (Hiro), Chieko Matsubara (Parktaki Kadın), Kyoko Fukada (Haruna)
Vizyon Tarihi: 30.05.2003
KONU: Birbirinin içine geçen üç aşk öyküsü.
Japon sinemasının yeni kuşak temsilcilerinden Takeshi Kitano son filmi DOLLS ile kariyerinin en önemli yapımına imza atıyor. Takeshi Kitano içiçe geçen öyküleriyle “In the Mood for Love – Aşk Zamanı”ndan bu yana aşk üzerine çekilmiş en dokunaklı filme imza atmış. Kitano, eleştirmenlerin bir şiire benzettiği görselliği ile izleyiciyi büyülerken, ilginç kurgusu yürekleri sürekli elinde tutuyor. Venedik Film Festivali’nde büyük beğeni toplayan DOLLS, kelimeleri ve mantığı kaybedecek kadar kırılan kalpleri ve bu kalpleri tamir etmek uğruna feda edilen hayatları anlatıyor.
DOLLS, aşkın mantığa üstün geldiği; acının, hüznün ve kalp kırıklığının hüküm sürdüğü büyülü bir evrende içiçe geçen paralel üç öyküden oluşuyor. Nişanlısı tarafından terkedilen genç bir kız başarısız bir intihar girişiminde bulunur. Genç kız kurtulsa da tüm bilincini yitirmiştir. Çevresiyle ilişkisi üç yaşındaki bir çocuktan farksızdır. Genç kızın nişanlısı hatasını anlayıp pişmanlık duysa da, hissettiği suçluluktan kurtulumaz. İki sevgili sonu belirsiz bir yürüyüşe çıkarlar. Öte yandan yaşlı bir yakuza, bir ömür geç kaldığı aşkını bulmuştur. Ancak zaman, yakuzanın hayatında gördüğü tüm savaşçılardan daha acımazdır. Tüm bunların uzağında, şehrin başka bir yerinde ise bir başka genç, televizyonda gördüğü bir pop sanatçısına aşık olur. Genç adam, aşkına ulaşmak için herşeyini feda etmeye razıdır, gözlerini bile.
YORUMUM:
Bu filmde yönetmen üç aşk hikayesini anlatarak aşkın üç halini göstermek istemiş seyirciye;
1-Uzun bir yolculuğa çıkan nişanlı çiftin hikayesinde,elindekinin kıymetini bilemeyip onu kaybettikten sonra yaşanılan pişamnlığı anlatmış yani ''Loser aşkı'' (Kaybedenlerin Aşkı)(Shinjitsu'nun deyimiyle)
2-Yakuza çiftin hikayesinde elde edememenin verdiği özlem yaşamak isteyipte hep dışında kalacağımız bir aşkı istemeyi anlatmış yani olmayanı dileyenlerin hikayesi ''Wish aşkı''(Aşkı Keşke'lerle Yaşayanlar),
3-Pop stara duyulan aşka gelince bence aşkta fedakarlık anlatılmış çünkü daima bir taraf vericidir yani her zaman için fedakarlık yapan birisi daha fazladır yani ''self-sacrifice aşkı (Özveri-Fedakarlık yapanların aşkı)...
Tabi bunlar sadece benim fikrim ama filmi izleyipte film üzerine ve de aşk üzerinde düşündüğümde bu kanıya varmıştım...
Film bittikten sonra donup kaldığım bir yapımdı bu şaheser(demek istiyorum çünkü bence gerçekten de öyle),tesadüf eseri izlediğimde elimde izleyecek bir şey kalmadığında izleme kararı almıştım ama izlemediğim günlere lanet etmiştim (Rei'nin deyimiyle),keşke izlemesydim dediğim de olmuştu(Bu da Astur'un yorumuyla filmi izledikten sonra) yaşadığım hüzün için...
Bu filmdeki aşkları izleyince günümüzdeki yaşanan aşklar bu kadar sahte olabilir mi dedirtiyor insana,derin duygulara sürüklüyor izleyipte sonunda oturduğunuz yerde kilitlenip kaldığınızda,bir insan böyle bir filmi yaparken ya hayal gücü mü çok yüksek yoksa gerçekten de asıl aşkı bulup kaybetmiş mi yapan kişi hayatında diye düşündürtüyor size...
Ben bu filmi kısaca Rei'nin deyimiyle izlemediği günlere lanet okutan bir yapım diye tanımlarım...
09 Oca 2009 18:25, Değiştirme: 20 Oca 2009 22:39 (Toplamda 4 kere)
astur
Otaku (Level 2)
Otaku (Level 2)
Konu: Yanıt: Bebekler/Dolls (Asya Drama)
efendim, yazmış bulunduğunuz bu filmi, evvela biraz araştırdım, dedim hmmm. baktım bizim kör samurai zatoichi'nin yönetmeni, ressam, aktör, şair, fotoğrafçı ve bilimum hırdavatçı olan hani. takeshi kitano...
sonra bir terbiyesizlik örneği ile netten çaldım, zira çalıyoruz işte rapid torrent vs... izledim.
izlemez olaydım dedim bazı yerlerinde. yani olumsuz manada değil, bazı filmler anlatmak istediğini o kadar iyi verir ki, içine çeker adamı veyahut bulunduğunuz ortama yayılır, bir nevi reel dünyayla paslaşır terbiyesizler.
öyle bir "izlemeseydim" demek.
en çok sevdiğim filmin uzak "hable con ella" olması da duyguların gerçek olsa bu şekil olurdu dememdendir. (aslında forza hayal gücü derim ama) yani realisttir, rus edebiyatı gibi gerçekçidir.(pek de sevmem ama rus edebiyatını- ah, kendimle çelişiyorum, ama bu çelişki benim motorumdur da aynı zamanda)
burada bu gerçekçilikten ziyade, insanın hayal etmek isteyeceği - istemeyeceği şeyleri gerçek olsa böyle olurdu şeklinde değil, gerçek olamaz - olmamalı bu hissi ile vermesi oluyor.(karıştı mı ne, sabah sabah bu kadar oluyor cümlelerim) yani bana hissettirdikleri açısından konuştuğumu vurgulayım.
zira aşk filmi mi? evet, ama neticede ah ulan ne aşklar var dedirtmedi bana, bu da onu alelade olmaktan çıkarıyor, hadi boyumdan üç karış yukarıda bir laf edeyim, neredeyse başyapıt seviyesine çıkarıyor. eh az çok kelam edelim, ömrüm film izlemekle geçti yahu...
teknik kısmına gelince, ağır yapısı filmi sindirmeyi sağlarken, görüntü yönetimi ise görsel bir şölen,hatta fevkaladenin de fevkınde....
saygılar efendim, sayenizde güzel bir film temaşa eyledim.
aslına bakarsanız rahatsızlığımın nedeni, bazı noktalardan vurması olmuştur efendim. vurma değil de, bir trevanian tasviridir, ödünç alayım, su altında tüp ile mağaraya sıkışan nicholai tüpün kayışını kesmek zorundadır ki tüpten kurtulsun, ama bıçağı kayışla vücudu arasına sokamaz, üstten sürterek keser ve acıyı şöyle tarif eder:
"bembeyaz bir acı."
o şekil....
tekrar saygılarımla...
sonra bir terbiyesizlik örneği ile netten çaldım, zira çalıyoruz işte rapid torrent vs... izledim.
izlemez olaydım dedim bazı yerlerinde. yani olumsuz manada değil, bazı filmler anlatmak istediğini o kadar iyi verir ki, içine çeker adamı veyahut bulunduğunuz ortama yayılır, bir nevi reel dünyayla paslaşır terbiyesizler.
öyle bir "izlemeseydim" demek.
en çok sevdiğim filmin uzak "hable con ella" olması da duyguların gerçek olsa bu şekil olurdu dememdendir. (aslında forza hayal gücü derim ama) yani realisttir, rus edebiyatı gibi gerçekçidir.(pek de sevmem ama rus edebiyatını- ah, kendimle çelişiyorum, ama bu çelişki benim motorumdur da aynı zamanda)
burada bu gerçekçilikten ziyade, insanın hayal etmek isteyeceği - istemeyeceği şeyleri gerçek olsa böyle olurdu şeklinde değil, gerçek olamaz - olmamalı bu hissi ile vermesi oluyor.(karıştı mı ne, sabah sabah bu kadar oluyor cümlelerim) yani bana hissettirdikleri açısından konuştuğumu vurgulayım.
zira aşk filmi mi? evet, ama neticede ah ulan ne aşklar var dedirtmedi bana, bu da onu alelade olmaktan çıkarıyor, hadi boyumdan üç karış yukarıda bir laf edeyim, neredeyse başyapıt seviyesine çıkarıyor. eh az çok kelam edelim, ömrüm film izlemekle geçti yahu...
teknik kısmına gelince, ağır yapısı filmi sindirmeyi sağlarken, görüntü yönetimi ise görsel bir şölen,hatta fevkaladenin de fevkınde....
saygılar efendim, sayenizde güzel bir film temaşa eyledim.
aslına bakarsanız rahatsızlığımın nedeni, bazı noktalardan vurması olmuştur efendim. vurma değil de, bir trevanian tasviridir, ödünç alayım, su altında tüp ile mağaraya sıkışan nicholai tüpün kayışını kesmek zorundadır ki tüpten kurtulsun, ama bıçağı kayışla vücudu arasına sokamaz, üstten sürterek keser ve acıyı şöyle tarif eder:
"bembeyaz bir acı."
o şekil....
tekrar saygılarımla...
viva nbc
naruto versus tataro, tataro wins!
TR- benim adım tataro ramazan, ben bu oyunu bozarım!
Naruto- hangi tataro ramazan?
TR- roketataro ramazan! zbammmm!
Naruto- dattebayooooooooooo...
İmzanızda lütfen üst üste yer kaplayan resimler koymayın^-^
11 Oca 2009 8:12
rei
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Bebekler/Dolls (Asya Drama)
üstteki kadar detaylı bir yorum yapmayacak olsam da.. yazayım bir şeyler =P
bu filmi ablamın tavsiyesiyle izlemiştim. hatta o zamanlar anime falan izlerdim de böyle asya dramaymı, uzak doğu filmiymiş pek anlamazdım. bu yüzden uzun bir süre izlemeyi reddetmiştim. ha ama ne oldu sonunda izledim elbet, ve izlemeden geçirdiğim günlere lanet okudum. çok etkileyici bir film, anlatamıyorum öyle de acaip bişey. izleyin diyorum ama, evet izleyin.
bu filmi ablamın tavsiyesiyle izlemiştim. hatta o zamanlar anime falan izlerdim de böyle asya dramaymı, uzak doğu filmiymiş pek anlamazdım. bu yüzden uzun bir süre izlemeyi reddetmiştim. ha ama ne oldu sonunda izledim elbet, ve izlemeden geçirdiğim günlere lanet okudum. çok etkileyici bir film, anlatamıyorum öyle de acaip bişey. izleyin diyorum ama, evet izleyin.
11 Oca 2009 11:03
no.name
Misafir
Misafir
Konu: Yanıt: Bebekler/Dolls (Asya Drama)
Benim film bittikten sonra donup kaldığım bir yapımdı bu şaheser(demek istiyorum çünkü bence gerçekten de öyle),tesadüf eseri izlediğimde elimde izleyecek bir şey kalmadığında izleme kararı almıştım Rei gibi izlemediğim günlere lanet etmiştim Astur gibi de keşke izlemesydim dediğim olmuştu yaşadığım hüzün için...
bu filmdeki aşklaı izleyince günümüzde aşkalr bu kadar sahte olabilir mi dedirtiyor insana,derin duygulara sürüklüyor izleyipte sonunda oturduğunuz yerde kilitlenip kaldığınızda,bir insan böyle bir filmi yaparken ya hayal gücü mü çok yüksek yoksa gerçekten de asıl aşkı bulup kaybetmiş mi yapan kişi hayatında diye düşündürtüyor size...
ben bu filmi kısaca izlemediği günlere lanet okutan bir yapım diye tanımlarım...(Bu tanım Rei'den çalıntı yapılmıştır
)
bu filmdeki aşklaı izleyince günümüzde aşkalr bu kadar sahte olabilir mi dedirtiyor insana,derin duygulara sürüklüyor izleyipte sonunda oturduğunuz yerde kilitlenip kaldığınızda,bir insan böyle bir filmi yaparken ya hayal gücü mü çok yüksek yoksa gerçekten de asıl aşkı bulup kaybetmiş mi yapan kişi hayatında diye düşündürtüyor size...
ben bu filmi kısaca izlemediği günlere lanet okutan bir yapım diye tanımlarım...(Bu tanım Rei'den çalıntı yapılmıştır
)
11 Oca 2009 16:31
fawn
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Bebekler/Dolls (Asya Drama)
hiç live action izlemişliğim yok açıkçası =)
ama konusunu okuyunca ilgimi çekti.cnbc-e de izlemiştim.
ama gerçekten etkileyici.
bu arada sana katılıyorum no.name
film bittikten sonra biraz garip olmuştum
ama konusunu okuyunca ilgimi çekti.cnbc-e de izlemiştim.
ama gerçekten etkileyici.
bu arada sana katılıyorum no.name
film bittikten sonra biraz garip olmuştum
Spoiler:
18 Oca 2009 21:07
no.name
Misafir
Misafir
Konu: Yanıt: Bebekler/Dolls (Asya Drama) fawn_fairy yazmış:
hiç live action izlemişliğim yok açıkçası =)
ama konusunu okuyunca ilgimi çekti.cnbc-e de izlemiştim.
ama gerçekten etkileyici.
bu arada sana katılıyorum no.name
film bittikten sonra biraz garip olmuştum
ama konusunu okuyunca ilgimi çekti.cnbc-e de izlemiştim.
ama gerçekten etkileyici.
bu arada sana katılıyorum no.name
film bittikten sonra biraz garip olmuştum
Spoiler:
kesinlikle benim de en çok etkilendiğim aşk buydu üç aşk hikayesi arasında yıllar geçse de asla bitmeyen...
nişanlısıyla uzun yolcuğa çıkan gence gelince onun da hatasını kabul etmesi en sevdiğim noktaydı ama yine de nefret etmeme engel olmadı ondan burda konuyu okuyunca biraz yüzeysel geliyor duygular ama izlendiğinde kızın yaşadığı hayal kırıklığı ve üzüntü anlatılamıyor...
ben de cnbc-e de izlemiştim sanırım ustalara saygı kuşağındaydı ama kabul ediyorum ki bu kanalda çok güzel asya drama filmleri yayınlanıyor.
18 Oca 2009 21:16
nigma
Yasaklı Üye
Yasaklı Üye
Konu: Yanıt: Bebekler/Dolls (Asya Drama)
Ben en yoğun olarak o iki genç sevgiliye odaklandığını hissettim yönetmenin. İkinci olarak da pop star ve hayranı fakat o yakuzanınki çok fazla bir şey hissettirmedi bana.
Ben bu filmi çook eskiden izlemiştim belki de ilk çıkar çıkmaz. O zaman da şimdi de izlediğimde beni etkileyen tkareler o iki eski sevgilinin olduklarıydı. Bence ordaki genç kaybetmiş bir insandı ve bunun farkında olduğu için yalan bir hayat yaşayıp daha çok insana zarar vermemek için yaptığı yanlışı telafi edemesede o yanlışa sahip çıkarak ölmeyi bekleyen zavallı bir loser ne yazik ki
Ruhsuz biri olarak yorumluyorum zannetmeyin lütfen fakat o iki eski sevgili bence aşık filan değiller, belki kız aşıktı ama erkek o aşkı kaldıramayacak ve anlayamacak kadar gençti ve bunun üzerine bir hata yaptı ve iyi bir insan olduğu için hatasına çok pişman oldu fakat telafi edemezdi bu yüzden de o şekilde yaşayan ölü olmaya karar verdi.
pop stara olan aşk gerçek bir aşk kesinlikle. fakat çok zavallı ve gereksiz bir aşk benim gözümde. gerçekten iç karartıcı.
nedense o yakuza sahneleri hiç ilgimi çekmemiş olmasından bir şey anımsayamıyorum ona dair
Ben bu filmi çook eskiden izlemiştim belki de ilk çıkar çıkmaz. O zaman da şimdi de izlediğimde beni etkileyen tkareler o iki eski sevgilinin olduklarıydı. Bence ordaki genç kaybetmiş bir insandı ve bunun farkında olduğu için yalan bir hayat yaşayıp daha çok insana zarar vermemek için yaptığı yanlışı telafi edemesede o yanlışa sahip çıkarak ölmeyi bekleyen zavallı bir loser ne yazik ki
Ruhsuz biri olarak yorumluyorum zannetmeyin lütfen fakat o iki eski sevgili bence aşık filan değiller, belki kız aşıktı ama erkek o aşkı kaldıramayacak ve anlayamacak kadar gençti ve bunun üzerine bir hata yaptı ve iyi bir insan olduğu için hatasına çok pişman oldu fakat telafi edemezdi bu yüzden de o şekilde yaşayan ölü olmaya karar verdi.
pop stara olan aşk gerçek bir aşk kesinlikle. fakat çok zavallı ve gereksiz bir aşk benim gözümde. gerçekten iç karartıcı.
nedense o yakuza sahneleri hiç ilgimi çekmemiş olmasından bir şey anımsayamıyorum ona dair
18 Oca 2009 21:18
no.name
Misafir
Misafir
Konu: Yanıt: Bebekler/Dolls (Asya Drama) Shinjitsu yazmış:
Ben en yoğun olarak o iki genç sevgiliye odaklandığını hissettim yönetmenin. İkinci olarak da pop star ve hayranı fakat o yakuzanınki çok fazla bir şey hissettirmedi bana.
Ben bu filmi çook eskiden izlemiştim belki de ilk çıkar çıkmaz. O zaman da şimdi de izlediğimde beni etkileyen tkareler o iki eski sevgilinin olduklarıydı. Bence ordaki genç kaybetmiş bir insandı ve bunun farkında olduğu için yalan bir hayat yaşayıp daha çok insana zarar vermemek için yaptığı yanlışı telafi edemesede o yanlışa sahip çıkarak ölmeyi bekleyen zavallı bir loser ne yazik ki Ruhsuz biri olarak yorumluyorum zannetmeyin lütfen fakat o iki eski sevgili bence aşık filan değiller, belki kız aşıktı ama erkek o aşkı kaldıramayacak ve anlayamacak kadar gençti ve bunun üzerine bir hata yaptı ve iyi bir insan olduğu için hatasına çok pişman oldu fakat telafi edemezdi bu yüzden de o şekilde yaşayan ölü olmaya karar verdi.
pop stara olan aşk gerçek bir aşk kesinlikle. fakat çok zavallı ve gereksiz bir aşk benim gözümde. gerçekten iç karartıcı.
nedense o yakuza sahneleri hiç ilgimi çekmemiş olmasından bir şey anımsayamıyorum ona dair
Ben bu filmi çook eskiden izlemiştim belki de ilk çıkar çıkmaz. O zaman da şimdi de izlediğimde beni etkileyen tkareler o iki eski sevgilinin olduklarıydı. Bence ordaki genç kaybetmiş bir insandı ve bunun farkında olduğu için yalan bir hayat yaşayıp daha çok insana zarar vermemek için yaptığı yanlışı telafi edemesede o yanlışa sahip çıkarak ölmeyi bekleyen zavallı bir loser ne yazik ki
Ruhsuz biri olarak yorumluyorum zannetmeyin lütfen fakat o iki eski sevgili bence aşık filan değiller, belki kız aşıktı ama erkek o aşkı kaldıramayacak ve anlayamacak kadar gençti ve bunun üzerine bir hata yaptı ve iyi bir insan olduğu için hatasına çok pişman oldu fakat telafi edemezdi bu yüzden de o şekilde yaşayan ölü olmaya karar verdi.
pop stara olan aşk gerçek bir aşk kesinlikle. fakat çok zavallı ve gereksiz bir aşk benim gözümde. gerçekten iç karartıcı.
nedense o yakuza sahneleri hiç ilgimi çekmemiş olmasından bir şey anımsayamıyorum ona dair
bence de nişanlı çift üzerinde fazlaca durulmuş kesinlikle bence bu filmde yönetmen üç aşk hikayesini anlatarak aşkın üç halini anlatmak istemiş seyirciye;
1-Uzun bir yolculuğa çıkan nişanlı çiftin hikayesinde,elindekinin kıymetini bilemeyip onu kaybettikten sonra yaşanılan pişamnlığı anlatmış yani ''Loser aşkı'' (Shinjitsu'nun deyiyimiyle
),
2-Yakuza çiftin hikayesinde elde edememenin verdiği özlem yaşamak isteyipte hep dışında kalacağımız bir aşkı istemeyi anlatmış yani olmayanı dileyenlerin hikayesi ''Wish aşkı'',
3-Pop stara duyulan aşka gelince bence aşkta fedakarlık anlatılmış çünkü daima bir taraf vericidir yani her zaman için fedakarlık yapan birisi daha fazladır yani ''self-sacrifice aşkı''...
Tabi bunlar sadece benim fikrim ama filmi izleyipte film üzerine ve de aşk üzerinde düşündüğümde bu kanıya varmıştım
18 Oca 2009 21:42
nigma
Yasaklı Üye
Yasaklı Üye
Konu: Yanıt: Bebekler/Dolls (Asya Drama) no.name yazmış:
bence de nişanlı çift üzerinde fazlaca durulmuş kesinlikle bence bu filmde yönetmen üç aşk hikayesini anlatarak aşkın üç halini anlatmak istemiş seyirciye;
1-Uzun bir yolculuğa çıkan nişanlı çiftin hikayesinde,elindekinin kıymetini bilemeyip onu kaybettikten sonra yaşanılan pişamnlığı anlatmış yani ''Loser aşkı'' (Shinjitsu'nun deyiyimiyle
),
2-Yakuza çiftin hikayesinde elde edememenin verdiği özlem yaşamak isteyipte hep dışında kalacağımız bir aşkı istemeyi anlatmış yani olmayanı dileyenlerin hikayesi ''Wish aşkı'',
3-Pop stara duyulan aşka gelince bence aşkta fedakarlık anlatılmış çünkü daima bir taraf vericidir yani her zaman için fedakarlık yapan birisi daha fazladır yani ''self-sacrifice aşkı''...
Tabi bunlar sadece benim fikrim ama filmi izleyipte film üzerine ve de aşk üzerinde düşündüğümde bu kanıya varmıştım
Bence harika özetlemişsin ^_^ Ama bence bu üç çeşit aşk da iç karartıcı. Ama sizin de belirttiğiniz gibi 2. numaralı aşk hariç. Bence en olgun ve üzücü olmayanı o. 1. aşk bence neden olmamalı: Öncelikle zaten bir hata yapılmış ve bu hatayı hayatınla ödeyerek kimseye bir faydan olmadığı gibi etrafa negatif ve depresif bir ton yayıyorsun ve aslında sana verilen hayata saygısızlık yapıyorsun, daha mantıklı düşünmesi gerekiyor o gencin. Tamam hata yapmış ama o hatayı başka daha verici yollarla telafi etmeli. 3. aşk neden olmamalı: O adamcağızı o kızın sevip sevmeyeceği meçhul ayrıca o kız daha çok genç, karşısına yeni ümitler çıkabilir. Ama adam tüm ömrünü belirsiz bir aşkda çürütüyor, bir çok insana yararı olabilecekken bir kişiye yararı bile olup olmayacağı meçhul.
Tabii bunlar da benim fikirlerim. Ben her zaman için hayatı nasıl pozitif hale getirebiliriz diye düşünüyorum. Bunun nedeni benim çok pesimist, negatif ve depresif biri olmam
Hayatın o yönünden o kadar bunaldım ki bence hatalarımızın üstünde bu kadar durmak gereksiz, daha yapıcı bir şekilde kendimizi düzelterek yol katetmeliyiz. Aslında Dolls bize burada üç aşk çeşidini de göstererek aşk diye bir şeyin olmaması gerektiğini göstermiş oluyor. Onun yerine tüm insanlığın birbirini sevmesi çok daha güzel bir dünyayı beraberinde getirir diye düşünüyorum
18 Oca 2009 21:54
kirasolution
Yasaklı Üye
Yasaklı Üye
Konu: Yanıt: Bebekler/Dolls (Asya Drama)
konusu güzel nerde izliciiiz
jeanne çok saol imza için sana kocaman muahh
18 Oca 2009 22:04
  |
|
| 1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 12 mesaj ] |
| Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |