Ai Yazawa |
Yazar
Mesaj
İlk mangasını 19 yaşında yayınlattıran bu bayandan bahsetmemek olur mu? [olmaz]
O yüzden hemen başlıyorum.
Söz konusu 1967 yılında Japonya'nın Hyogo ilinde (Japonya'nın yönetim şekli farklı biliyorsunuz bu yüzden il diyorum ^^) doğdu. Başlarken de bahsettim 18 yaşında ilk mangasını yayınlattırdı diye. İşte 15-nenme piyasadayken pek de ses soluğu duyulmuyordu Yazawa-samanın, ne de olsa o sıralarda bambaşka shoujo manga patlaması yaşanıyordu.
Devamında peş peşine Love Letter, Kaze ni Nare ve Escape adlı mangalarını yayınlattırdı. Sevilmeye başlansa bile çok büyük ses getirmedi. Çünkü yukarıda da dediğim gibi o sıralarda çok çok daha büyük shoujo manga patlaması vardı. [Sailor moon işte üff ]
Her ne kadar bu mangalar Yazawa-sama taraftarları tarafından sevilse de aslında şu anki çizim tarzından oldukça uzakta.. bakınız 15-nenme ve NANAdan birer sayfanın karşılaştırması ^^
ne kadar farklı değil mi ^^
Neyse devam =)
Asıl bombasını patlatana kadar yani Tenshi Nanka Ja Nai yayınlanancaya kadar arada Ballad Made Soba ni Ite, Marine Blue no Kaze ni Dakarete ve Usubeni no Arashi çıkacak sırasıyla. Yazawa-sama kendini hayran kitlesine Tenshi Nanka Ja Nai ile tanıtmaya başlayınca artık yeni tarza geçmenin zamanının geldiğini anlamış olmalı ki 3 sene boyunca sadece tek bir manga serisi üzerinde çalıştı. Geliştirdi, değiştirdi, düzenledi derken ileride kendisinin gerçekten bir usta olacağını kanıtlayacak başka bir manga serisi ile karşımıza çıktı [tabi biz o zamanlar manganın m'sini bilmezken Japonlar ona tapmaya yavaştan başlamışlar T.T]
Yeni gelecek serinin adı çoktan belli olmuştu : Gokinjo Monogatari.. Romantizm, drama ve komedi üçlüsünün bir araya gelişi sadece 7 cilt sürmüştü. Üstelik sadece 4 sene içinde. Sayısı oldukça az görünüyor [ki öyle de T.T] ama yine de içeriğinde ParaKiss'ten karakterler içerdiği için [ki parakiss çok çok sonradan çıkıyor, Clamp'ın TRC ve xXxHolic hesabı gibi] yeni yetme animecilerin ilgisini çekecek türden bir seri. Üstelik TOEI tarafından 50 bölümlük anime serisine de uyarlanmış bir seri.. Oldukça kısa. İlgi çekici ^^
4 sene içinde sadece 7 cilt mi derken bir sonraki seriden haberim yokmuş gibi konuştum. Kagen no Tsuki iki sene sürdü ve sadece 3 cilt çıktı. E yine çok derseniz sihir ve doğaüstü unsurlar bulunduran serilerin uzun olduğunu da göz önünde bulundurursanız ne demek istediğimi anlarsınız.
Şu ana kadar nedense hepolumsuz yazmışım gibime geldi ama aksine, bu kadının çizimleri bambaşka. Sıra asıl bombaya geldi [benim için]
Beni kendisine bağlatan manga serisi^^ ParaKissim benim ^^ Bir kızın moda dünyasıyla tanışmasını anlatan manga serisi, 12 bölümlük anime serisine de uyarlanmış durumda. [reklam:] Ayrıca Tsuki-Mi grubu mangasını ve animesini çevirmekte öhm neyse xD
5 sene içinde 5 cilt çıktı ama olsun yine de en çok sevdiğim manga serilerinden, üstelik çizimleri de harika ^^
E bu 5 yıl içinde sadece ParaKiss ile uğraşmadı Yazawa-sama, hala günümüzde de devam eden NANA da aynı zamanda yayınlanmaya başladı [2000 yılında]. Ben en son 19. cildini takip ettim ama daha devamı var ben takip edemedim koptum aradan ^^ neyse orası ayrı konu. Bir çok shoujo hastası tarafından belki de shoujo başyapıtlarından sayılan manga serisi animeye de uyarlanmış durumda. 47 bölümlük serinin ayrıca 2 tane de ayrı live actiona sahip. [yine reklam xD öhm neyse ^^] Wicked Drama Çeviri Grubu tarafından her iki filmin de altyazısı türkçeye çevrilmiş durumda ilgilenenler siteye göz atabilirler ^^
Zaman zaman hastalıklarıyla da uğraşan Yazawa-sama, bazen NANAyı bitirmeyi düşündüğünü söylemekte ama bu sadece dedikodu kendisinden henüz öyle bir şey duymadım. Umarım olabildiğince devam eder bu seri. Çünkü aynı adı taşıyan ve tesadüfen karşılaşan NANA adlı iki kızın hayatının öyküsü hemencecik bitecek gibi değil =)
Tek mangakalık hayatı bundan da ibaret değil. Nirvana hastalarını sinirlendiren bir başka durum [ki malesef mangayı sevsem de özünü bir türlü sevemedim, courtney sağolsun T.T] Nirvana grubunun intihar eden (!) solisti Kurt Cobain'in anısına yaptırdığını söyleyen Kurt'ün en büyük aşkı Courtney Love, Kurt için bir manga serisi yayınlatmayı ve bunun için karakter dizaynını Ai Yazawa'dan yapmasını istedi. [keşke istemeseydi T.T] Baş karakterin adının Ai olması ((bkz: Love'ın Japonca karşılığı)), diğer karakterin adının Kent olması ((Kurt=Kent)), Prenses Ai'de kalp şeklinde bir kutunun olması ((Kurt'ün Courtney için yazdığı düşünülen Heart-Shaped Box adlı şarkısı :/)) vs vs.. Bir sürü ortak noktalar ve özellikler bu manga serisine de yansıtılmış.
Benden şimdilik bu kadar =/ İlerde ekleyeceğim bazı kısımlar var ama dediğim gibi şimdilik bu kadar ^^
zamanınızı ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim yorumlarınızı bekliyorum ^^
O yüzden hemen başlıyorum.
Söz konusu 1967 yılında Japonya'nın Hyogo ilinde (Japonya'nın yönetim şekli farklı biliyorsunuz bu yüzden il diyorum ^^) doğdu. Başlarken de bahsettim 18 yaşında ilk mangasını yayınlattırdı diye. İşte 15-nenme piyasadayken pek de ses soluğu duyulmuyordu Yazawa-samanın, ne de olsa o sıralarda bambaşka shoujo manga patlaması yaşanıyordu.
Devamında peş peşine Love Letter, Kaze ni Nare ve Escape adlı mangalarını yayınlattırdı. Sevilmeye başlansa bile çok büyük ses getirmedi. Çünkü yukarıda da dediğim gibi o sıralarda çok çok daha büyük shoujo manga patlaması vardı. [Sailor moon işte üff ]
Her ne kadar bu mangalar Yazawa-sama taraftarları tarafından sevilse de aslında şu anki çizim tarzından oldukça uzakta.. bakınız 15-nenme ve NANAdan birer sayfanın karşılaştırması ^^
Spoiler:
ne kadar farklı değil mi ^^
Neyse devam =)
Asıl bombasını patlatana kadar yani Tenshi Nanka Ja Nai yayınlanancaya kadar arada Ballad Made Soba ni Ite, Marine Blue no Kaze ni Dakarete ve Usubeni no Arashi çıkacak sırasıyla. Yazawa-sama kendini hayran kitlesine Tenshi Nanka Ja Nai ile tanıtmaya başlayınca artık yeni tarza geçmenin zamanının geldiğini anlamış olmalı ki 3 sene boyunca sadece tek bir manga serisi üzerinde çalıştı. Geliştirdi, değiştirdi, düzenledi derken ileride kendisinin gerçekten bir usta olacağını kanıtlayacak başka bir manga serisi ile karşımıza çıktı [tabi biz o zamanlar manganın m'sini bilmezken Japonlar ona tapmaya yavaştan başlamışlar T.T]
Yeni gelecek serinin adı çoktan belli olmuştu : Gokinjo Monogatari.. Romantizm, drama ve komedi üçlüsünün bir araya gelişi sadece 7 cilt sürmüştü. Üstelik sadece 4 sene içinde. Sayısı oldukça az görünüyor [ki öyle de T.T] ama yine de içeriğinde ParaKiss'ten karakterler içerdiği için [ki parakiss çok çok sonradan çıkıyor, Clamp'ın TRC ve xXxHolic hesabı gibi] yeni yetme animecilerin ilgisini çekecek türden bir seri. Üstelik TOEI tarafından 50 bölümlük anime serisine de uyarlanmış bir seri.. Oldukça kısa. İlgi çekici ^^
4 sene içinde sadece 7 cilt mi derken bir sonraki seriden haberim yokmuş gibi konuştum. Kagen no Tsuki iki sene sürdü ve sadece 3 cilt çıktı. E yine çok derseniz sihir ve doğaüstü unsurlar bulunduran serilerin uzun olduğunu da göz önünde bulundurursanız ne demek istediğimi anlarsınız.
Şu ana kadar nedense hepolumsuz yazmışım gibime geldi ama aksine, bu kadının çizimleri bambaşka. Sıra asıl bombaya geldi [benim için]
Beni kendisine bağlatan manga serisi^^ ParaKissim benim ^^ Bir kızın moda dünyasıyla tanışmasını anlatan manga serisi, 12 bölümlük anime serisine de uyarlanmış durumda. [reklam:] Ayrıca Tsuki-Mi grubu mangasını ve animesini çevirmekte öhm neyse xD
5 sene içinde 5 cilt çıktı ama olsun yine de en çok sevdiğim manga serilerinden, üstelik çizimleri de harika ^^
E bu 5 yıl içinde sadece ParaKiss ile uğraşmadı Yazawa-sama, hala günümüzde de devam eden NANA da aynı zamanda yayınlanmaya başladı [2000 yılında]. Ben en son 19. cildini takip ettim ama daha devamı var ben takip edemedim koptum aradan ^^ neyse orası ayrı konu. Bir çok shoujo hastası tarafından belki de shoujo başyapıtlarından sayılan manga serisi animeye de uyarlanmış durumda. 47 bölümlük serinin ayrıca 2 tane de ayrı live actiona sahip. [yine reklam xD öhm neyse ^^] Wicked Drama Çeviri Grubu tarafından her iki filmin de altyazısı türkçeye çevrilmiş durumda ilgilenenler siteye göz atabilirler ^^
Zaman zaman hastalıklarıyla da uğraşan Yazawa-sama, bazen NANAyı bitirmeyi düşündüğünü söylemekte ama bu sadece dedikodu kendisinden henüz öyle bir şey duymadım. Umarım olabildiğince devam eder bu seri. Çünkü aynı adı taşıyan ve tesadüfen karşılaşan NANA adlı iki kızın hayatının öyküsü hemencecik bitecek gibi değil =)
Tek mangakalık hayatı bundan da ibaret değil. Nirvana hastalarını sinirlendiren bir başka durum [ki malesef mangayı sevsem de özünü bir türlü sevemedim, courtney sağolsun T.T] Nirvana grubunun intihar eden (!) solisti Kurt Cobain'in anısına yaptırdığını söyleyen Kurt'ün en büyük aşkı Courtney Love, Kurt için bir manga serisi yayınlatmayı ve bunun için karakter dizaynını Ai Yazawa'dan yapmasını istedi. [keşke istemeseydi T.T] Baş karakterin adının Ai olması ((bkz: Love'ın Japonca karşılığı)), diğer karakterin adının Kent olması ((Kurt=Kent)), Prenses Ai'de kalp şeklinde bir kutunun olması ((Kurt'ün Courtney için yazdığı düşünülen Heart-Shaped Box adlı şarkısı :/)) vs vs.. Bir sürü ortak noktalar ve özellikler bu manga serisine de yansıtılmış.
Benden şimdilik bu kadar =/ İlerde ekleyeceğim bazı kısımlar var ama dediğim gibi şimdilik bu kadar ^^
zamanınızı ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim yorumlarınızı bekliyorum ^^
Spoiler:
******
-Kara Murat benim!
-Hayır! O benim!
-Yalannn söylüyorsunuz! Kara Murat beniiim!
(nim-nim-ni-ni-ni-i-i-i) *bizans şatolarından yükselen yankı efekti O_o
vayy bere-chan mükemmel anlatmışsın ^^
ai yazawanın hikayelerine hayranım, çizdiği kıyafetlere ayrı hayranım, bi ay kadar falan öncesine kadar erkek sanıyordum, sonra NANA-chan kadın demişti şok olmuştum xd
kadın o kadar mükemmel çiziyor ki, mesela animedeki Nana mangadaki Nana'nın güzelliğine bir saniye kadar bile ulaşamamış, mangayı okuduktan sonra anladım.
kendisini tebrik ve takdir ediyorum evet öhm
ai yazawanın hikayelerine hayranım, çizdiği kıyafetlere ayrı hayranım, bi ay kadar falan öncesine kadar erkek sanıyordum, sonra NANA-chan kadın demişti şok olmuştum xd
kadın o kadar mükemmel çiziyor ki, mesela animedeki Nana mangadaki Nana'nın güzelliğine bir saniye kadar bile ulaşamamış, mangayı okuduktan sonra anladım.
kendisini tebrik ve takdir ediyorum evet öhm
Princess Ai'ye bir türlü ulaşamıyorum,bulamıyorum,sinir olmuş durumdayım ve peşini bıraktım İlk Nana sayesinde tanıdım,ardından Paradise Kiss'in mangasını okudum ki o zaman mangayı bitirişi yüzünden krizdeydim Kagen no Tsuki'ninde iki ciltini okuyup bıraktım ve Gokinjo'ya da başına şöyle bir bakıp okudum ama devamı nasip olmadı,ama bir gün kesinlikle bitiricem Nana'da olsun Paradise'da olsun hayranlığımı kazandığı yönü ise kuşkusuz ilk olarak anlatımı,diğer romantizm içeren hiç bir mangada o tat yok,çok daha gerçekci ciddi bir ortam ve içten bir anlatım.İkinci olarakta tabiki çizimleri.Sonuçta mangalarını farklı kılan,ilgi çeken yönleri bunlar.Nana'nın sonunu sabırsızlıkla bekliyorum,yeni bölümler için can atıyorum.Bundan sonra ne tür anime,manga çıkarırsa takip ediceğim kesin,gönlümün bir numarası
Bu başlığı yeni görmüş olmam?
NANA, ParaKiss, Kagen no Tsuki, Gokinjo Monogatari... Hangisini sayarsanız sayın... İnsan denen varlığın karanlıklarını, tutkularını, acılarını öyle iyi bilir, öyle güzel çizer ve anlatır ki bu kadın...Bu çizdiklerinin hepsini ayrı ayrı severim (NANA bambaşkadır), hepsinde her şeyden biraz bulmuşumdur, hepsinde fazla gerçek olmasının acısıyla ağlamışımdır ama hiçbirine olan aşkım Ai Yazawa'ya olan kadar büyük değil sanırım. Kullandığı kareleri bile dahice kullanan bu kadın büyüdükçe artan hayat yükünü de, çocuk masumiyetini de, sevdiğini kaybetmenin acısını da, bırakıp gitmenin zorluğunu da... Hepsini öyle ustaca, öyle dahice anlatır ki inanamazsınız. Bence en iyi mangakalardandır, aşkımdır, artık iyileşmesini ve yeni mangalar çizmesini istediğimdir, NANA'yı bitirsindir.
NANA, ParaKiss, Kagen no Tsuki, Gokinjo Monogatari... Hangisini sayarsanız sayın... İnsan denen varlığın karanlıklarını, tutkularını, acılarını öyle iyi bilir, öyle güzel çizer ve anlatır ki bu kadın...Bu çizdiklerinin hepsini ayrı ayrı severim (NANA bambaşkadır), hepsinde her şeyden biraz bulmuşumdur, hepsinde fazla gerçek olmasının acısıyla ağlamışımdır ama hiçbirine olan aşkım Ai Yazawa'ya olan kadar büyük değil sanırım. Kullandığı kareleri bile dahice kullanan bu kadın büyüdükçe artan hayat yükünü de, çocuk masumiyetini de, sevdiğini kaybetmenin acısını da, bırakıp gitmenin zorluğunu da... Hepsini öyle ustaca, öyle dahice anlatır ki inanamazsınız. Bence en iyi mangakalardandır, aşkımdır, artık iyileşmesini ve yeni mangalar çizmesini istediğimdir, NANA'yı bitirsindir.
_mAgy_
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 7 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |