Slam Dunk 204-215 Shohoku ile Toyotama arasındaki maç harikaydı, başta Toyotama'ya karşı antipati oluşmuştu bende. Minami adlı oyuncu Kade'ye bilerek faul yapmıştı. Bunlar ne böyle, Shohoku'nun şu ana kadar oynadığı en çirkef takımlar diyordum, sonra Kade faulden sonra yaralı haliyle oynamaya devam edince Minami vicdan azabı çekmeye başladı, bu yüzden kendi kötü oynamaya başladı. O zaman dedim, tamam o kadar da kötü çocuk değilmiş, vicdan yaptı, kanım kaynadı Toyotama takımına.
Death Note Short Stories Fena değildi. Tek bir ciltden ibaret. Light Yagami'den biri önce ve diğer üçü sonra olmak üzere Ryuuk'un muzurluk olsun diye, eğlenmek için Death Note'u teslim ettiği 4 Başka Kira'nın tek bölümlük kısa hikayelerini anlatıyor. Birde L hakkında kısa 2 hikaye var birer bölümlük ve çok kısa 3 karelik panellerden oluşan bir komedi kısmı var. Sanki biraz içine ettiler gibi Death Note'un silgi olayı ile...
The Walking Man Fena değildi. Bu mangada tek cilt sadece. Çok az diyalog vardı, hikaye genel olarak çizimlerle anlatılmış. Pek okunacak bir diyalog olmadığı için ışık hızında bitirdim. Seinen bir seri 18+ cinsellik var içinde. Genel olarak, Yeni taşındığı Japon şahrini gezegen evli orta yaşlı bir adamın gezdiği caddeleri, sokakları onunla birlikte geziyoruz. Gezerken tanıştığı kimseleri görüyoruz, ama manganın sonunda ayrılık ile biten bir aşk hikayesi var, tek bölümlük. O güzeldi.
Goblin Slayer 59-64 keyifliydi, zindanlarda sapkın ve tehlikeli Goblinleri avlamaya devam. Ekibe yeni bir genç sihirbaz katıldı.

Bakuman 48-55 Takagi ve Mashiro ikilisi manga dünyasında zirveye yükselmek için her şeylerini ortaya koymaya hazırlar. Küçük bir başarısızlıktan sonra bir sonraki projelerinde Shonen Jump'ın anime serisi yapılmak için seçilecek en popüler manga serilerinden birini yaratabilecekler mi yoksa bütün hayalleri yıkılacak mı görücez. Eiji Nizuma'nın da söylediği gibi, ''Sadece gereken yeteneğe sahip olanlar manga dünyasında hayatta kalabilir.''

Ben şu anda The Gamer okuyorum. Uzun bir seri bakalım nasıl olacak.

Berserk 68-73

Sinirlerim bozulduğu için daha yazmamaya karar vermiştim forumada, ama zaman her şeyin ilacıdır derler, üstünden 6 ay gibi bir zaman geçince, şimdi foruma bir bakayım dedim ve aman yazayım bir kaç bir şey dedim genede bundan sonra Discord'da yokum, tamamen bıraktım Discord'u, orada çoluk çocuk büyüğünü küçüğünü tanımıyor yüz yüze olmadığı için, saygısızlaşıyor.

Bakuman 150-176 Güzeldi, Hiramaru Sensei'yi çok sevdim, Hiramaru Sensei ve editörü Yoshida favori ikilimdi. Onların komedi rutinlerinin kimisine çok güldüm. Nakai Sensei'i de Hiramaru Sensei'den sonra ikinci favorimdi, o da baya komikti, özellikle manganın ilerleyen bölümlerinde devirdiği pizzalar yüzünden iyice şişmanlayıp yus yuvarlak olmaya başlayınca onu gördüğüm her panelde ister istemez kıkırdıyordum. Bir Shonen manga olduğu için ne kadar Hayattan bir kesit(slice of life) tarzı bir konusu olsada, işleniş olarak pekte inandırıcı değildi tabi, ama bu açığını Taro Kawaguchi gibi karakterleri duygusal yönden çok iyi kullanarak kapatıyordu manga.

Gundam: The Origin 42-59 Char çok şerefsiz ya, önce çıkarları için Zeon'a sızıp Zabi ailesinden intikamını alabilmek adına en iyi arkadaşını feda etti, sonra Garma ile arkadaş oldu, onu da öldürdü... Hadi Garma Zabi'ye karşı kini var, Zabi ailesinden olduğu için, ama yani böyle arkadaş olmaz olsun, hayatında olmasını istemeyeceğin bir adam, Char. Soğuk ve içten pazarlıklı... Kimse ile yakınlaşmak, arakadaş olmak umurunda değil, sadece insanları kullanıyor ve atıyor. Çok korkunç...

Abara 1-13 tam olarak anlaşılması için defalarca okunması gereken bir manga. Neyi ne kadar anladım, kafamda toparlamam lazım, ama bunun için bir kere daha okusam iyi olacak, ama üşeniyorum. xD Okurken gayet keyif aldım genede. Abara kısmının özellikle sonunu tam olarak anladığımdan emin değilim, karmaşıktı. En sondaki Digimortal isimli çok kısa hikayeyi ise çok sevdim. harikaydı.

Jojo's Bizarre Adventure, Part 5: Golden Wind 1-5 Ne kadar iyi yada kötü olduğu konusunda bir şey söylemek için çok erken, ama şimdiden iki tane stand kullanıcısının yeni standleri ortaya çıktı, ilginç ve yaratıcı güçleri var gibi.

Jojo's Bizarre Adventure Part 5: Golden Wind 36-51 pekte o kadar sarmadı şaşırtıcı bir şekilde. Part 3: Stardust Crusader'ın vasat bir taklidi gibi duruyor, okuduğum kadarıyla. Durmadan soluksuz bir şekilde bir stand dövüşünden diğerine geçip durmak beni bunalttı. Bir süre ara verip Death Note'un mangasına başlamayı düşünüyorum.

Death Note 1-20 Death Note 2000li yıllarda tam anlamıyla çılgın bir fenomendi. Animeyi izleyeli o kadar uzun zaman oldu ki unutmaya başladım, ayrıca MAL'da Death Note'un mangasının animesinden çok daha iyi olduğu yönünde yorumlar gördüm ve mangasına başlamak için iyi bir zaman olduğuna karar verip, başladım. Okuduğum kadarıyla harika bir okumaydı, Light'la L arasındaki akıl oyunlarına geri dönmek keyifli. Light'in arada sırada yaptığı sinsi yüz ifadeleri ve çılgın kahkaları cidden beni güldürüyor.

Solanin 1-28 Cidden enfes bir okumaydı. Üniversiteyi yeni bitirmiş 22-24 yaş arası gençlerin hayatlarının bu yeni evresinde trajik ve tatlı bir şekilde toplumdaki yerlerini bulmaya, anlamaya ve hayatlarını idam ettirmeye çalışmasını konu alıyor, anlamlı bir okumaydı.