Claymore Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 13, 14, 15, Sonraki |
Yazar
Mesaj
BÖLÜM05:
Geri döndürülen 1 numaralar: Görev sizi çağırıyor.
Organizasyonun öldürdüğü yada savaşta hayatını kaybeden bir çok 1 numara Dae-sama nın laboratuarında beklemede tutuluyor. Demek ki bunların ölümden geri döndürülebileceğini ilk etaptan beri biliyorlardı. Sadece doğru malzemeleri yoktu. Prissilanın kolunu bulmalarıyla bu problemleri ortadan kalktı.
Cehennem yiyiciler de normal bedenlerden mi yapıldı yoksa onlarda ölmüş diğer claymorelar mıydı bilemiyoruz. Çünkü ölü parçalardan yapıldıklarında zombi vari birer yaratığa dönüşüyorlar. Bu nedenle Dae-sama yaşayan bir parça istemiş olabilir. Bu parçayla zombi olmayan, yenilenme kapasitesi yüksek, yoma enerjisi yaymayan tamamen yönetilebilir bir sınıf üretebileceğini düşünüyor olmalı. Ancak hassas olan nokta yaratım sürecindeki zihnin değiştirilmesi bölümü. Çok oynarlarsa deli, aklı başında olmayan savaşçılar çıkıyor. Az oynarlarsa da kontrol edemiyorlar. Kendilerine buyruk oluyorlar. Dae-samanın etki edemediği yada henüz çözemedikleri nokta burası.
Uyanmış parçasından yapılan savaşçı uyanmışlara yakın güçte oluyor. Dengelemek içinse sayılarını fazla yapıyorlar.
Prisilla dragon parçasıyla yapıldı ve uyandı. Onun parçasından yapılan savaşçıda ona yakın güçte olmalı. Ve bunlardan 3 tane yapıldı.
Peki bu üç savaşçı uyanırsa ne olur? İçlerindeki dragon kalıntısı tekrar evrim geçirmiş olacak. Dae-sama yeni 3 cehennem yaratığı olur diyor ama bence bunlar dragonlara en yakın şey olurlar, hatta dragon olurlar. Yani savaşçı neslinde son nokta.
Özetlersek: Cehennem yiyiciler ölü parçalardan yapıldı, uyanamazlar. Zombi gibiler, düşünemezler. Yeni 3 savaşçı prissilanın yaşayan kolundan yapıldı. Uyanabilirler. Dae-samanın prosesine göre düşünme kapasitelerini henüz öğrenmedik. Ama bana göre güçlerindeki fark hariç eski karakterine sahip olacaklar. Ama organizasyonun tarafında savaşacaklar.
Rafaela-Lusiela Füzyonu: Derin konu.
İki kız kardeş. İkisi de yomalardan claymore yapılıyor. Biri uyanıyor cehennem yaratığı oluyor. Biri sürgüne gidiyor. Bilindiği üzere sürgündeki savaşçılar güçlenmeye devam ediyor. Ve bu ikisi karşı karşıya geliyor, birleşiyorlar. Rafaela, lucielayı geri döndürmeye çalışıyor ama dönülecek nokta çoktan aşılmış. Bu nedenle arada derede kalıp uykuya dalıyorlar. Uyandıklarında ise, rafaela ilk kez uyanmış oluyor, lusiela ise ikinci defa. Sonuç olarak devasa bir şey ortaya çıkıyor. Prisillaya denk mi? Yine değil? Ama çok çok yakın. Bu birleşim başıboş sağa sola saldırırken, çünkü bir beyni yok artık ve düşüncelerde clare miras bırakıldı, clare işe dahil oluyor (ne olursan ol gel-ikinci füzyon) ve yoma enerjisinin beyni haline geliyor. “ben uyanamıyorum, burada uyanmışı var” diyor. Kontrolü ele geçiriyor. Başıboşluktan çıkıp tüm gücüyle prisillanın üstüne gidiyor. Burada üçüncü bir füzyonla yenemediği prissilanın bedenini de ele geçiyor. Ortaya biçimsiz bir şey çıkıyor. İçeride beyinlerin savaşı olacak. Kazanan kalan biçimsiz şekle biçim verecek. Ya da bir şekilde ayrılmaya zorlanacaklar. Ama her halükarda Clarein, prisillaya denk hale gelmesi gerek. Çünkü raf-lusi füzyonunun bir parçası oldu.
Geri döndürülen 1 numaralar: Görev sizi çağırıyor.
Organizasyonun öldürdüğü yada savaşta hayatını kaybeden bir çok 1 numara Dae-sama nın laboratuarında beklemede tutuluyor. Demek ki bunların ölümden geri döndürülebileceğini ilk etaptan beri biliyorlardı. Sadece doğru malzemeleri yoktu. Prissilanın kolunu bulmalarıyla bu problemleri ortadan kalktı.
Cehennem yiyiciler de normal bedenlerden mi yapıldı yoksa onlarda ölmüş diğer claymorelar mıydı bilemiyoruz. Çünkü ölü parçalardan yapıldıklarında zombi vari birer yaratığa dönüşüyorlar. Bu nedenle Dae-sama yaşayan bir parça istemiş olabilir. Bu parçayla zombi olmayan, yenilenme kapasitesi yüksek, yoma enerjisi yaymayan tamamen yönetilebilir bir sınıf üretebileceğini düşünüyor olmalı. Ancak hassas olan nokta yaratım sürecindeki zihnin değiştirilmesi bölümü. Çok oynarlarsa deli, aklı başında olmayan savaşçılar çıkıyor. Az oynarlarsa da kontrol edemiyorlar. Kendilerine buyruk oluyorlar. Dae-samanın etki edemediği yada henüz çözemedikleri nokta burası.
Uyanmış parçasından yapılan savaşçı uyanmışlara yakın güçte oluyor. Dengelemek içinse sayılarını fazla yapıyorlar.
Prisilla dragon parçasıyla yapıldı ve uyandı. Onun parçasından yapılan savaşçıda ona yakın güçte olmalı. Ve bunlardan 3 tane yapıldı.
Peki bu üç savaşçı uyanırsa ne olur? İçlerindeki dragon kalıntısı tekrar evrim geçirmiş olacak. Dae-sama yeni 3 cehennem yaratığı olur diyor ama bence bunlar dragonlara en yakın şey olurlar, hatta dragon olurlar. Yani savaşçı neslinde son nokta.
Özetlersek: Cehennem yiyiciler ölü parçalardan yapıldı, uyanamazlar. Zombi gibiler, düşünemezler. Yeni 3 savaşçı prissilanın yaşayan kolundan yapıldı. Uyanabilirler. Dae-samanın prosesine göre düşünme kapasitelerini henüz öğrenmedik. Ama bana göre güçlerindeki fark hariç eski karakterine sahip olacaklar. Ama organizasyonun tarafında savaşacaklar.
Rafaela-Lusiela Füzyonu: Derin konu.
İki kız kardeş. İkisi de yomalardan claymore yapılıyor. Biri uyanıyor cehennem yaratığı oluyor. Biri sürgüne gidiyor. Bilindiği üzere sürgündeki savaşçılar güçlenmeye devam ediyor. Ve bu ikisi karşı karşıya geliyor, birleşiyorlar. Rafaela, lucielayı geri döndürmeye çalışıyor ama dönülecek nokta çoktan aşılmış. Bu nedenle arada derede kalıp uykuya dalıyorlar. Uyandıklarında ise, rafaela ilk kez uyanmış oluyor, lusiela ise ikinci defa. Sonuç olarak devasa bir şey ortaya çıkıyor. Prisillaya denk mi? Yine değil? Ama çok çok yakın. Bu birleşim başıboş sağa sola saldırırken, çünkü bir beyni yok artık ve düşüncelerde clare miras bırakıldı, clare işe dahil oluyor (ne olursan ol gel-ikinci füzyon) ve yoma enerjisinin beyni haline geliyor. “ben uyanamıyorum, burada uyanmışı var” diyor. Kontrolü ele geçiriyor. Başıboşluktan çıkıp tüm gücüyle prisillanın üstüne gidiyor. Burada üçüncü bir füzyonla yenemediği prissilanın bedenini de ele geçiyor. Ortaya biçimsiz bir şey çıkıyor. İçeride beyinlerin savaşı olacak. Kazanan kalan biçimsiz şekle biçim verecek. Ya da bir şekilde ayrılmaya zorlanacaklar. Ama her halükarda Clarein, prisillaya denk hale gelmesi gerek. Çünkü raf-lusi füzyonunun bir parçası oldu.
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): AleminGüzelRuhu, sade, şahmiran
reflargon paylaşım için saol ama böle arka arkaya yazmak yasak biliyosun dimi keşke ilk mesajına editleyerek devam etseydin
EDİT
[Bağlantı]
buyrun 116 çıktı belki geç kalmışımdır ama ben genede paylaşıyım dedim hadi bakalım neler olcak bizim eski 1 numaralar ne yapacak daha okumadım ama yorum yazıyorum
bi edit daha:
bölüm güzeldi en sonunda numbar onelarin ( ) geçek gücünü gördük bir kaç saniye herkesi kılıçtan geçirdiler miria yazık garibim inş ölmez ama gidici gibi göründü bana
EDİT
[Bağlantı]
buyrun 116 çıktı belki geç kalmışımdır ama ben genede paylaşıyım dedim hadi bakalım neler olcak bizim eski 1 numaralar ne yapacak daha okumadım ama yorum yazıyorum
bi edit daha:
bölüm güzeldi en sonunda numbar onelarin ( ) geçek gücünü gördük bir kaç saniye herkesi kılıçtan geçirdiler miria yazık garibim inş ölmez ama gidici gibi göründü bana
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): AleminGüzelRuhu
Benim bildiğim flot yapmak yasaktı, anlamını aynı mesajı tekrar göndermek diye biliyorum Bu bir dizi olduğu için sorun olacağını sanmıyorum. Sorun olursa silerler, en kötüsü beni banlarlar Zaten Mirianın da sonu belli değil. Atın beni denizlere diyesim geliyor
Bu bölümde Dae-samanın geri döndürdüğü 1 numaraların zihinleriyle oynandığını anladık. Ama çok fazla oynanmamış vakit olmadığından. İkisi adını bile tam hatırlayamıyor ve tek bildikleri yollarına çıkan tüm savaşçıları öldürmek zorunda oldukları. Ama zihinleri tamamen de silinmemiş. Her an hatırlamaya müsaitler.
Bu savaşçılar orjinallerinde problem vakayken, organizasyon nasıl bunları kontrol edecek ki?
Neyse umarım bizim kuzey savaşçıları zamanında yetişirler. Yoksa işler kötü.
Not: Bu arada beklediğim kıyım sonunda oldu. Geriye 6 kişi kaldı. Yazık oldu ama yine herkes kurtulsaydı "yok artık" diyecektim.
Bu bölümde Dae-samanın geri döndürdüğü 1 numaraların zihinleriyle oynandığını anladık. Ama çok fazla oynanmamış vakit olmadığından. İkisi adını bile tam hatırlayamıyor ve tek bildikleri yollarına çıkan tüm savaşçıları öldürmek zorunda oldukları. Ama zihinleri tamamen de silinmemiş. Her an hatırlamaya müsaitler.
Bu savaşçılar orjinallerinde problem vakayken, organizasyon nasıl bunları kontrol edecek ki?
Neyse umarım bizim kuzey savaşçıları zamanında yetişirler. Yoksa işler kötü.
Not: Bu arada beklediğim kıyım sonunda oldu. Geriye 6 kişi kaldı. Yazık oldu ama yine herkes kurtulsaydı "yok artık" diyecektim.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): AleminGüzelRuhu
bişey sorcam extra 4 diye manga bölümüne bunu koymuşlar sitede clare ın geçmişimi bu yoksa sallama bir hikayemi? doğruysa 1,2,3 ü nerde biliyomusunuz
[Bağlantı]
[Bağlantı]
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): AleminGüzelRuhu
chapter inanılmazdı. güçlülerin aksiyonu daha kaliteli sahneler çıkartıyor tabi. bu 3'lünün dönüşse bile isley veya riful kadar hikayede ağırlık yapabileceğini hiç sanmıyorum ama şu yanağında iz olan çok tatlı ya ve en badass'i de o gibi geldi bana. cassandra belli ki 3'ü arasında en güçsüzü. şimdi mesele miria ile dövüşen mi daha güçlü yoksa izi olan mı...
---
@şahmiran
[Bağlantı]
^burdan indirebilir ya da online okuyabilirsin.
---
@reflargon
flood'un tanımı senin dediğin gibi evet, yani noktasına virgülüne kadar tıpatıp aynı şeyi yazmaya flood denir ama forum anlayışında tanım daha çok özelleşiyor ve şahmiran'ın dediği gibi senin yaptığın flood oluyor. tabi yazı dizisi olduğundan bence de bir şey demeyeceklerdir. ama yine de flood o yaptığın, mesele o bir şey deyip demeyecekleri ikinci plandaki mevzular neyse boşver kalsın biri şikayet etmedikçe ""yazı dizisi"" olduğundan bir şey yapmayabilirler.
ama yazın çok güzel, bir yerden kopi/pest yapmış olup olman umrumda değil (kopi/pest'e de karşı da forum, ama kendin yazmışsan kopi/pest yapabiliyorsun, yazmadıysan nerden aldığını da eklemen gerek vs.) ama sen mi yazdın merak ettim. başlıktaki espriler bence kötüydü lakin yazı içeriği ve dragon meselesi ilginç. ben dragon olayını hatırlamıyorum nerde geçiyordu bu dragon.
bir de şu fizyon hakkında: clare bence de o şey içinde bir kontrol sağlayabilir, girdiğinden beri belki kendisi karmaşaya çok etki etmese de iki kardeşin birbirini kontrol edemeyişi dışta o şekilde bir yaratım görüntüsü oluşturabilir, ama clare onu kontrol etse de nasıl ne şekilde kendi beden şekline geri dönebilecek merak ediyorum. bir de luciela ikinci kez uyandı demişsin, bu baya iyi bir bakış açısı, böyle düşünmemiştim. ama birleşmeleri sonucu gerçekten böyle bir şey şart mı ki. yani seni ya da bu yazıyı sen yazmadıysan yazanı böyle 2. kez uyanıldı diye düşündürten nedir acaba.
---
@şahmiran
[Bağlantı]
^burdan indirebilir ya da online okuyabilirsin.
---
@reflargon
flood'un tanımı senin dediğin gibi evet, yani noktasına virgülüne kadar tıpatıp aynı şeyi yazmaya flood denir ama forum anlayışında tanım daha çok özelleşiyor ve şahmiran'ın dediği gibi senin yaptığın flood oluyor. tabi yazı dizisi olduğundan bence de bir şey demeyeceklerdir. ama yine de flood o yaptığın, mesele o bir şey deyip demeyecekleri ikinci plandaki mevzular neyse boşver kalsın biri şikayet etmedikçe ""yazı dizisi"" olduğundan bir şey yapmayabilirler.
ama yazın çok güzel, bir yerden kopi/pest yapmış olup olman umrumda değil (kopi/pest'e de karşı da forum, ama kendin yazmışsan kopi/pest yapabiliyorsun, yazmadıysan nerden aldığını da eklemen gerek vs.) ama sen mi yazdın merak ettim. başlıktaki espriler bence kötüydü lakin yazı içeriği ve dragon meselesi ilginç. ben dragon olayını hatırlamıyorum nerde geçiyordu bu dragon.
bir de şu fizyon hakkında: clare bence de o şey içinde bir kontrol sağlayabilir, girdiğinden beri belki kendisi karmaşaya çok etki etmese de iki kardeşin birbirini kontrol edemeyişi dışta o şekilde bir yaratım görüntüsü oluşturabilir, ama clare onu kontrol etse de nasıl ne şekilde kendi beden şekline geri dönebilecek merak ediyorum. bir de luciela ikinci kez uyandı demişsin, bu baya iyi bir bakış açısı, böyle düşünmemiştim. ama birleşmeleri sonucu gerçekten böyle bir şey şart mı ki. yani seni ya da bu yazıyı sen yazmadıysan yazanı böyle 2. kez uyanıldı diye düşündürten nedir acaba.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): AleminGüzelRuhu, reflargon
dragonlar claymore hikayesinin başlama sebebiydi ya anlatılmıştı hadi ana karadaki savaşta bi taraf dragonları sürüyo alana ve karşı tarafta onların parçalarından galiba( kaynağı tam bilmiyom) araştırma yaparak yoma claymore falan onları üretmişler ve araştırmayı ilerleterek bu güne getirmişler kısaca bizimkilerin olduğu adanın kullanılma sebebi dragonlara denk bir savaşçı ırk yarakmak
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): AleminGüzelRuhu
şahmiran yazmış:
Birader Miria'nın ekstra bölümünü okumadıysan Hilda'ya gönderme yapılan birkaç sahneye anlam veremeyip oralardaki ayrıntıları kaçırmışsındır. Miria'nın bu organizasyonu araştırma sebebi zaten en yakın dostu Hilda'yı kaybetmiş oluşudan ileri gelmekte. Hilda'nın kaybının verdiği acıyla organizasyonun ipliğini pazara çıkarma çabası bundan, ayrıca ikizlerle savaştığı zaman gördüğü kişi de Hilda'dan başkası değil. Yani diğer 3 bölüm neyse de Miria'nın geçmişinin anlatıldığı bölüm seride çok önem arz ediyor.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): AleminGüzelRuhu
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): AleminGüzelRuhu
Merhaba Sade
Evet flood yaptım. Şuçluyum Ama yazı bana aittir. Son 10 bölümü dayanamayıp tekrar okuduktan sonra gaza gelip yazdım Espriler için iddialı değilim. Son an eklemseydi. Mieta için yazdığımdan sonra diğerlerine de birşeyler yazma ihtiyacı duydum. Neden bilmiyorum.
-Clare o şey üzerinde kontrol sağladı bence. İnsan haline geri dönüşü konusunda şüphelerim var. Çünkü O şey ilk uyandığında clare sanki onun parçalarından geri doğdu gibi. (içinden çıkmadı sanki)O sayfaya iyi bir bakın. Bu durumda yeniden insan bedenini ondan sıyırabilir gibi geliyor. Çünkü aslen uyanmadı ve uyanamıyorda. Ayrıca uyanmış varlık olursa da öldürülmesi gerekir ki. Ölmemeli.
-Lusi ve Rafi durumunda; Rafi, lusinin insanlığını taşımaya devam ediyordu. Bunu iade ederek onu kurtarma amacındaydı. Ama lusi uyanmış olarak kalmayı tercih ediyordu. Bu yüzden de raf onu zihinsel olarak öldürdü. Bu sırada füzyona uğrayıp birleştiler. Eğer raf, lusinin bedenini insan formuna geri döndürmeyi başardıysa, aynı beden ikinci kez uyanmış olur. Diye düşündüm. Bu çok özel bir durumdu. Tartışmaya açık aslında.
Bölüm 116nın güç dengesi konusunda. İkizlerle dövüşen kızın işi kolay. İKizleri Raki de geri püskürtüyordu. Ezik o ikizler Büyüyüp gelmeleri gerek. O nedenle gücünü tam göremedik bence. Sadece çok alaycı bir tip, içlerinde en alaycısı.
Kısa saçlı ılup diğer üç savaşçı ile savaşan en güçsüzü bence. Çünkü miria onlar dahil bütün savaşçıları ezmişti. Bu tek başına üçü karşısında biraz zorlanıyor sanki. Çünkü hiç atraksiyon göremedik. Bunun nedeni içlerinde hafızasıyla en çok oynanan eleman bu olabilir. Miria ile savaşan en güçlüsü görünüyor. Bakalım sonraki sayıda öğreniriz sanırım. Gelsin bir ay.
Evet flood yaptım. Şuçluyum Ama yazı bana aittir. Son 10 bölümü dayanamayıp tekrar okuduktan sonra gaza gelip yazdım Espriler için iddialı değilim. Son an eklemseydi. Mieta için yazdığımdan sonra diğerlerine de birşeyler yazma ihtiyacı duydum. Neden bilmiyorum.
-Clare o şey üzerinde kontrol sağladı bence. İnsan haline geri dönüşü konusunda şüphelerim var. Çünkü O şey ilk uyandığında clare sanki onun parçalarından geri doğdu gibi. (içinden çıkmadı sanki)O sayfaya iyi bir bakın. Bu durumda yeniden insan bedenini ondan sıyırabilir gibi geliyor. Çünkü aslen uyanmadı ve uyanamıyorda. Ayrıca uyanmış varlık olursa da öldürülmesi gerekir ki. Ölmemeli.
-Lusi ve Rafi durumunda; Rafi, lusinin insanlığını taşımaya devam ediyordu. Bunu iade ederek onu kurtarma amacındaydı. Ama lusi uyanmış olarak kalmayı tercih ediyordu. Bu yüzden de raf onu zihinsel olarak öldürdü. Bu sırada füzyona uğrayıp birleştiler. Eğer raf, lusinin bedenini insan formuna geri döndürmeyi başardıysa, aynı beden ikinci kez uyanmış olur. Diye düşündüm. Bu çok özel bir durumdu. Tartışmaya açık aslında.
Bölüm 116nın güç dengesi konusunda. İkizlerle dövüşen kızın işi kolay. İKizleri Raki de geri püskürtüyordu. Ezik o ikizler Büyüyüp gelmeleri gerek. O nedenle gücünü tam göremedik bence. Sadece çok alaycı bir tip, içlerinde en alaycısı.
Kısa saçlı ılup diğer üç savaşçı ile savaşan en güçsüzü bence. Çünkü miria onlar dahil bütün savaşçıları ezmişti. Bu tek başına üçü karşısında biraz zorlanıyor sanki. Çünkü hiç atraksiyon göremedik. Bunun nedeni içlerinde hafızasıyla en çok oynanan eleman bu olabilir. Miria ile savaşan en güçlüsü görünüyor. Bakalım sonraki sayıda öğreniriz sanırım. Gelsin bir ay.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): AleminGüzelRuhu
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): AleminGüzelRuhu
2. sayfa (Toplam 15 sayfa) [ 150 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |