güzel bi konusu var çizimleri iyi

tanıtım



Hazumu diye bir çocuk, Yasuna diye birine aşık olur ve arkadaşlarının ısrarı üzerine bütün cesaretini toplayıp aşkını itiraf eder ama red cevabı alınca huzur bulmak için aşık olduğu kızla ilk tanıştığı ve sevdikleri bitkilerin olduğu dağa çıkar. Bu sırada bir yıldız kayar ama bu yıldız değil aksine bir uzay gemisidir. O sırada da Hazumu bir dilek diler fakat uzay gemisi Hazumu'ya çarpar çarpmaz gemidekiler onu iyileştirir, teknik bir hata ile kız olarak yaşamasını sağlarlar. Ayrıca Hazumu'nun çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda hep yanında olup da onu koruyan bide Tomari adlı bir kız vardır. Hazumu, artık kız olmuştur ama buna rağmen Yasuna aşıktır hatta Tomari bile ve bu üçü arasındaki ilişkiler gelgitlere neden olmaktadır.


Karakter Tanıtımları

HAZUMU: Çok karkak ve kavga etmesini bilmeyen ama çok kibar bir karakteri olan aynı zamanda kararsız, kimseyi üzmek istemeyen birridir. Özellikle Tomari ve Yasuna'yı.

YASUNA: Hazumu'ya aşıktır ama onu reddetmesinin asıl sebebi gözlerindeki sorundur. Çünkü bütün erkekleri sevmez. Bu yüzden onları siyah beyaz görür.

TOMARI: Erkeksi ve koruyucu bir yapısı vardır ve Hazumu'yu ne olursa olsun korur, sever ve onu çok iyi anlar. Hazumu'ya aşık olduğunu yavaş yavaş anlayınca onu paylaşamaz ama bir süre sonra Yasuna ile ortak yanlarının olduğunu keşfeder. İyi bir arkadaş olurlar ama Hazumu'nun karasızlığı ikisi arasında anlaşmazlık gün ışığına çıkar. Yasuna'nın hasta olması Tomari'yi üzünce Hazumu'dan vazgeçer ve Yasuna ile tekrar arkadaş olur.

sık rastlanılan geyiktir. ben de yaptım. siz de yapmışsınızdır, ya da denk gelmişsinizdir.

"bi film çekecem. en başında ana karakterin kafaya uçak düşecek."

geyik.

ilk bölümün 18. dakikası...

karakterimizin kafasına uzay gemisi düşüyor.

geyik.

o dakikaya kadar gereksiz ve yetersiz dram, ciddiyet, üzüntü...

2. bölüme geçtim. umutla...

2. bölümde görülen birşey var. ana karakterimizin geçmesi gereken üzüntü aşamalarından tonari karakteri geçiyor. esas oğlanımsımız anında son aşamaya atlamış. sosyal hayata atılmaya da hazır bir halde. önce kız gibi giydiriyorlar. etek giydiriyorlar. normal bi erkeğe, şimdi etek giydir kısa, merdivenden çıkarken külodum görülmesin diye kapamaya çalışır eteğini. o da nesi. bizimkisi fanserviste. hem bize hem arkadaşına. tonari buna öyle olmaz der, bu SALAKta not alır bunları. kızlar nasıl davranır diye. kızlığı öğrenmesi 5 dakika. bi daha da işlenmiyor. bu olay da sığlığıyla kenara atılıyor. ve akabinde işlenen tonarinin salak çocukluk aşkı...

3, 4, 5...

eğlence arıyor insan. yok. gelmiyor o eğlence. karakterler de sıkıcı, ilişkileri de sıkıcı, diyalogları da sıkıcı, yaşantıları da sıkıcı, düşünceleri de sıkıcı... normal, ortalama insan dediğin böyle olur diyorsun. değil de. animede uzaylılar var, garip ve klişe bir hoca var, değişik hastalığı olan bir karakter var, birden kız olmuş bir karakter var, her zamanki gibi klişe çocukluk arkadaşı var. bu kadar şeyi bir araya getirsen ille birşeyler çıkar ortaya. ama çıkmıyor. sıkıntıdan öldürüyor anime.

animede 3 erkek var. 1i uzaylı. atalım kenara. diğer 2 erkek pislik. 2si de ağır sapık. hele baba... pardon bu cinsiyet ayrımcılığı niye?

aşk... romantizm yok arkadaş bu animede. inanılmaz rahatsız edici, sevimsiz bir ilişki üçgeni var. hepsi kişiliksiz, hepsi onursuz. 2 yan karaktere de birer bölüm ayrılıyor. ama yazık oluyor. onlar da çiğnenip atılıyorlar. o 2 bölüm de çok anlamsız, çok gereksiz ve yine aşırı sığlığıyla kenarda kalıyor.

op, ending, müzikler, çizimler, animasyonlar, cgi vasattı.

karakterler aşırı rahatsız edici, gerçekçilikten çok uzak, her yönleriyle kötü, ilişkileri kötü, yan karakterler yetersiz, anlamsız, uzaylılar anlamsız ve gereksiz -ilk bölüm gittiniz, niye dönüyorsunuz ki? ha o zaman hastalığı açıklayamazdı kimse. haha-, öğretmen ve boyuna "başına" gelenlerden bahsedemem bile.

12...

sevmeye çalışıyorum. yok arkadaş. sevemiyorum. yan karakteri sevdim lan diyorum. kendimi kandırdığımı anlıyorum. hiçbir şekilde sevemiyorum.

13 -ova-...

o ne anlamsız bir hikaye sonucuydu öyle. o ne anlamsız senaryo gidişatıydı öyle. o ne anlamsız karakterlerdi öyle. hele hele birden bitişi yok mu...



her zamanki gibi tembellere servis yapalım;

bu anime sığ, sıkıcı, gereksiz, yetersiz, klişelerle dolu, çirkin esprilere, kötü ve bol fanservise, kötü karakterlere -uzay gemisini kız yapıp getirmeleri de ne gereksiz bi fanservisti arkadaş, hiçbir olayı da yoktu-, kötü karakter ilişkilerine, kötü karakter gelişimlerine, kötü müziğe, kötü animasyona sahip, gerçekten kötü bir anime. senaryosu da anlamsız, gereksiz ve zorlama -sen uzay gemini birisinin kafasına düşür, ez, öldür, paramparça et, sonra ölümden geri döndür, vücudunu onar, kız yap ve senaryo başlasın diye, en salak ve zorlama şeyi söyle "geri dönüşü yok bunun, artık böyle yaşayacak". LAN ÖLÜYÜ DİRİLTTİN DAHA NEYİ GERİ ÇEVİREMİYORSUN. hayır gitseler, sonradan ya biz senin pipiyi bulduk, yanlış yapmışız, seni erkek yapacaz diye gelseler uzaylılar falan yine bi mantık katılacak olaya-. yani diyorum ki, çok kötü bir anime. öyle ki izlediğim en kötülerden biri.

kirikaya da cevap verelim;

bu animede de sevginin her türlüsü, saf ve temiz bir gücü yok. bu animedeki aşk yalakça ve onursuzca. bu animedeki aşk erkeklere fanservisti. bu animedeki aşk çirkindi.

bu anime ne anlatabilsin ki. pamuk şekerler arasında seçim yapamayan çocuğun mal gibi ağlaması, bu kişiliksiz ve zayıf yaratığı da pamuk şekerlerin hala sevmesi, ama hayır demeleri, hayır derken yine sevmeleri, evlenmek istemeleri... işte bu anime bunu anlatıyordu.

ben bu animeden gerçekten nefret ettim ya.

Neyse sonuçta herkesin bakış açısı farklı olduğu için...

Hee bu arada ilk mesajımda söz vermekten bahsetmişim "Çünkü..." diyerek...