Gif uzantılı resimlerde imageshack ten kaynaklanan bir problem var,daha sonradan hatırlatırsanız yüklerim

. Bildiğiniz gibi animenin henüz 23 .cü bölümü yayınlandı bende dayanamadım gece gece şafakla beraber hikayenin sonunu yaşamak istedim . ( yorumu şimdi yazıyorum çünkü elektrik ve akabinde internet gitti ) Ve Allahtan yaşamak istedim harbiden de yaşadım. Manganın son 5 bölümünü arkaya narutonun Loneliness isimli arka fon müziğiyle izledim evet izledim. Kulaklığı takalı sadece 5 dakika olalı kafamdaki kulaklık altımdaki sandalye onumdekı monitör arkamdaki yatak pencerenin önünde korna çalan servisi unuttum yada tabiri caizse arkada bıraktım bu yolculukda. Olayların en vurucu kısmının sona saklandığı bir hikaye Mirai Nikki. Zaten bende O yüzden bu spoliere hikayeyi sondan anlatarak başlıyorum.
Zirveye çıkmak , doruğa ulaşmak ve daha bir çok ad kullanılır durumun hazzın yada olayın en yoğun olduğu kırıldığı yeri belirmek için. Bu seferki kesinlikle kalp kriziydi. Son manganın 14üncü sayfasında hikaye bir nötron yıldızı gibi yoğunlaştı. Nötron yıldızının espirisi bir çay kaşığı büyüklükteki bir maddenin astronomik bir ağırlığa sahip olmasıdır. 14.cü sayfa ise sadece 1 sayfada tüm hikayeyi baştan yaşatmıştır. Yunonun sen aptalsın deyip yukıyı bıçaklayacakmış gibi yapması ve elveda demesi ile bant kopmuştur o sahnede. Gözlerim sayfayı emdikten sömürdükten sonra fareye uzanan elimin donduğunu tüm vücudumun yabancılaştıgını kıpırdamadığını o bir an kaskatı kesildiğimi fark ettim. Monitör karşısında geçirdiğim uzun zamanların emaneti olan kurumuş göz pınarlarım dolup taşdı. İçimde ise bu animeyi gerçekten izlemiş gerçekten hissetmiş gerçekten yaşamış herkesin anlayacağı bir duygu kabardı. İnkar
Bu gerçek olamaz diye inlerken bilinçaltım, kendimi gerçek dünyaya atıp zar zor sayfaları çevirdim. Tam o anda arkada ki müzik deki ( artık nasıl bir rastlantıysa ) değişimle beraber tüm o acı durum değişti ve aslında daha acı oldu ihanetin acısındansa kaybın acısını hissetdim. (zaten beni şu anda kedere boğanda zaten asıl yunonun ölümü oldu.) Aynı zamanda bu bilinçaltımın bir zaferi de oldu. Gerçekten çok sağlam ve Tutarlı bir karakter ve hikaye altyapısı yapan mangakaya da selam olsun buradan. Bir daha gelmez böle yiğit, keşke erkek olsaymış yuno.
Akabinde ise ister züğürt tesellisi ister mangakanın ufak bir jesti olarak görebileceğiniz bir sürpriz var. Geçen onbinyıl dan sonra yuno ile yuki kavuşuyor gerçek yuno olmasada. 3.cü dünyadan gelmiş ve yunonun hatıralarına sahip bir yabancıdan başka bir şey değil aslında. Bir çok kişi Bu son la mutlu olmuştur ama ben dahil değilim bunlara. Ruhun tanrı tarafından bile geri getirilemeyeceği bir dünyada yukinin yunonun hafızasına sahip birini o nun yerine koyarak hatırasına hakaret ettiğini düşünüyorum.
Gel gelelim eksi yönlerine . Bu dizinin birinci introsu dışında hiçbir intro outrosu güzel deıldı ve bunu herhangı bır elıt zevke sahıp olmadan soylüyorum. Gerçekten çok kötülerdi. Ama özellikle İngilizce olanı küfür ettirdi . Güzelim Japonca dururken İngilizceyi araya sokuyonuz ya. Eurovisyonda Türkçe şarkı kullanmamalarına kızdığım kadar kızdım.
Seni unuttum sandın deymi ? deux ex machıne ? Allah belanı versin senin . O kadar insanla hayal arkadaşı takılıyorsun sonrada onlara tanrı olabilecekleri bir oyun sunup tanrının ölüleri diriltemediğini söylemeyeceksin. Varmı böyle zalimlik ? İnsanlar neden tanrı olmak ister ? Ölmüş anne babalarını kardeşlerini çocuklarını arkadaşlarını falan geri getirmek için. İstisnasız tek Kötü adam sendin deux.
Yazımı burada sonlandırıyorum . Sonuç olarak 10 Üzerinden 9 veriyorum. Kesinlikle izlenilesi bir yapım. ELfen liedin tüm hikayesini okumuş biri olarak elfen lied sevenlere tavsiye ediyorum. Kırdığım tek puanda Tüm senaryodaki tek eksik nokta ( nokta demek hafif kaçar çatlak deyim) olan materyalist bir evrende tanrısı deux ex machine olan bir yerde insan bedenine ruh aranması ve hatta bulunamaması. 26 bölüm boyunca bir çok saçma yada açıkta kalmış olay durum olgu var oldu. Ama bilinçaltım hepsine bi ard hikaye dayayarak hikayeyi destekledi. Ama ne kadar uğraştıysam da bu olaya bi mantık uyduramadım. Şimdi kimse dememeli yok animede mantıkmı arıyon ? Ben animede mantık aramam animenin mantığında mantık ararım. Yani binanın kullandığı malzemeyi kontrol ederim. Ve burada kumda istiridye var kum deniz kumu ; tüm binayı sallıyor. Death note olsa anlayacağım mübareği , bir ruh olayı var orda misal. Ama böyle materyalist bir evrende bilinç olarak geçmesi gereken ( aslında en son jestle de bu duruma da göz kırpan) insan ruhu olgusu mangakanın yumuşak karnı olmuş. Ve sonunuda sallantıda bırakmış. Eğer manganın sonunda tamamen aynı bilinçe ve aynı vücuda sahip yuno gerçek yunoysa bu bir yandan iyi ama öbür taraftan insanların her hangi bir değeri orijinalliği sonsuzluğunun yani ruhunun olmadığına kanıt E buda kötü ama eger mangakanın bi ara dediği gibi insanlar ruhlara sahipse ve ruhlar asla geri getirilemiyorsa o zaman yuno sonsuza kadar gitti. Onu kaybettik ve asla bir daha olmayacak. Yani kesin bir cevap vermedi mangaka

Yuno'nun önceden tanrı olup, 2. dünyada tekrar kendini öldürüp yerine geçme meselesi bayağı şaşırtıp, etkiledi beni

Ama bir yandan da feci saçma buldum. Muru muru yukkiye tanrıyken bir insan yarat falan demişti o zaman Yunoda bu kadar uğraşacağına bir yukki yaratsaydı. Zaten Yukkiye beni kullanabilirsin falan diyorsa pekte yukkiye aşık olduunu sanmıyorum. Sadece takıntı yapmış. Zaten ilk karşılaşması, sözleşmesi bile aşktan değil umutsuzluktan.

Yani yukkiye ben seni seviyorum sense seni koruyan herhangi birini sevebilirsin derken kendisininde pek bir farkı yoktu bence

Tanrı olma isteme amacı bile saçmaydı peh...

hele sonlara doğru bu günlükleri yapanın belediye başkanı olması saçma değil miydi :S

ama ailesinin neler yaptığını falan görünce o aileden daha bi nefret etmiştim resmen delirtmişler kızı.. Ettiklerinin karşılığını biraz fazlaca buldular. Ama itiraf etmeliyim son bölümlerde 3.dünyadaki yuno'dan hoşlanmıştım o.o
Cesetlerle ilgili falan gizemi çok iyi kullanılmıştı animede uzun süre merak ettik ne çıkacak diye ama beni de şaşırttı daha önce kami olup da zamanda geçmişe dönüp o zamanın yuno'sunu öldürüp yerine geçmesi falan. Çok iyiydi gerçekten.

Namisanın dediği gibi tanrı olmak isteme sebebi bile saçmaydı. sürekli bocaladı tüm pis işleri yunoya yaptırttı. Annesinin ölümünden sonra babası ile günlük gülistanlık devam etme planları bu kadarı pes dedirtti. Tanrı olup herkesi geri getirmeyi istiyordu tamam ama yine de insan bu kadr ruhsuz nasıl olabilir nasıl bu kadr değişir karakteri anlamıyorum. Baba da baba olsa(!)

minene'yle olan evlilik teklifi kısmı harikaydı dialoglar verilen tepkiler falan çok güldüm. Ölümüne en çok üzüldüğüm karakter Minene ve dedektif olmuştu:(

Akise de sağlam bir karakterdi zeki dikaktli hoş görünümlü falan ama neden neden Yukki'ye aşık oldu o T_T Ne buldun o salakta ya
Ölmeden önce orda Yuno'nun yanından ayrılırken günlüğü kızın yanında bırakacak biri de değildi bence../

3.dünyadaki günlük kullanıcılarının hayatları değişti bu çok güzeldi sadece.

ana karakterin bu kdar haysiyetsiz işe yaramz olması çok şaşırtıcı. tam adam oldu artık elini taşın altına koyuyo, olaylarda kafa patlatıyo derken 'ben aslında kimseyi öldümek istemiyom' diye ağladı ya. işte o azcık sempatimide kaybetti.
ama bence tanrı olma isteği boş değildi. sizin ananız bacınız ölse onları geri getirmek istemez misiniz. bizim karakter sadece onları değil herkzi geri getircek liste tutuyo derken tanrının ölüleri geri getiremiyeceğini öğrendik. ve snra kendime dedim ki ee o zaman bu mangadaki tanrı denilen dallama ne diye ölümüne bir oyun yapıyo daha çok insan öldüren daha iyi mi tanrı oluyo derken. kendime dur dedim manga böyle okunmaz dedim. ve bu soruyu es geçip yoluma devam ettim.

sonunda öye mutluymuş gibi bittide bu 3. dünyada yeni tanrı seçimi için katliyam başlamadı mı ordaki tanrı daha mı sağlıklı beslenmişte daha mı uzun yaşıcak. sonu benim için baya sorunluydu herhalde trans halinde okudumdan bazı yerlerde kopukluk oldu.
şimdi bu sondaki yuno nerden geldi kaçıncı dünyanın tanrısı oldu o yada ne oldu biri bana açıklarsa çok sevinirim