Çoğu tarihçi[kim?]
Sümerler Türktü[kanıt gerekiyor]
Sakalar içinde en etkin ulus Türklerdir[kanıt?]

Meraktan soruyorum: Türk Tarih Tezi'ni kabul ediyor musun?

Dil benzerliği konusu... Ya şimdi dil aileleri diye bir mevzu var ama "Ne kadar bilirsen bil söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır." alıntılamışsın, hiç girmeyeceğim oraya. Merak ediyorsan açar bakarsın. Tabii Güneş Dil Teorisine inanıyorsan o başka, zamanında uluslararası bilim camiasına espri malzemesi olmuştuk o tez nedeniyle.

Benzer mitoloji ve yaşam tarzı tezini zaten arada bir mesajda çürütmüştüm. İstatistikte bir laf vardır, olmadık yerde korelasyon aramayın diye. Ben de bunu diyorum. İsteyen her şeyde benzerlikle bağlantı kuran çağdaşlarını çürüten istatistik kahramanının hikayesini netten bulabilir. Leylek hareketleri ve doğum oranları arasında %99 uyum bulup, işte bu teziniz bu nedenle tutmaz demiş ve tüm bir bilim dalını kurtarmıştır.

Ben de daha fazla tartışmayacağım. Zaten genelde tartışmalar böyle bitiyor. Argüman üretemeyen taraf diğerine "burjuva demokrasisi", "avrupa yardakçısı", "karşı devrimci", "TÜRKÜM DOĞRUYUM SÜPERİM" falan diyip kaçıyor. Neyse yapacak bir şey yok ben ne desem de sen kendi düşüncenden sapmayacaksın nasıl olsa. Dolayısıyla daha fazla bilgi verip sinirini bozmaya niyetim yok. Gerek de yok zaten.

arkadaşım hiç bir şeyi çürttüğün yok laf salatası yapıyorsun ben sana kanıt sunuyorum benzeyen sözcükler yaşam stilleri diyiyorum sen hiçbirşey ortaya sunmuyorsun.

Sümerce'deki Türkçe tıbbi sözcükler
Murat Yurdakök
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Profesörü
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2006; 49: 76-77 Pediatri Tarihi

John L. Hayes [5] [John L. Hayes, "A Manual of Sumerian Grammar and Texts", Undena Publications, Malibu, 1990, p. 48.]

Prof. Dr. Emin Bilgiç, Atatürk’ün Yüzüncü Yılına Armağan kitabından Sümerlerin Tarihleri, Dilleri ve Kültürleri

avlingson, Oppert, Delizsch, Hommel gibi bilim adamları ise, SÜMERCE’nin İSKİT ya da TURAN dilleri topluluğuna ait olduğunu belirtirler. H. Z. Koşay ise hiç birinin gerçekleştiremediğini yapmış ve SÜMERCE ile TÜRKÇE arasındaki benzerliği gösteren bir liste yayımlamıştır. Bu listeden bazı kelimeleri veriyoruz :


SÜMERCE ......... TÜRKÇE
-------------------- ------------------
ad (adda) ........ ata
ilu ............ ulumak
izi .............. ısı
e ............. ev
kıya .......... kıyı
egi ........... ece (prenses)
eş ............ eşmek
ku ............. koymak
ku (gümüş ) ... kuyumcu (gümüşle uğraşan)
gişku ........... şişko
dim (dik duran) ...... dimdik
de ................ demek
duru ................ durmak
kuşu ................ koşmak
güleş (gülen adam) .... güleş, gülenç
ara (ir) (yürümek) ... aralaşmak, irilmek
bur (delik) .... burgu (delik açan alet)
bal ............ balta
bar ................ parlamak
udun (fırın) ... otun (ayrıca fırında yakılan: odun)
us (akıl) .............. us
ib ................. ip
alım (kuvvetli,yüksek) ......... alımlı
tukul (dost) ..... tohul
tam (şafak vakti) ........... tan
ulu (muhteşem, yüce) ..... ulu-uluğ
Bugin (göl).... Buget (biriktirilmiş su, Anadolu)
A-na ? ....... Ne ? (Anadolu'da hayret ifadesi: Aney!..)
Bur ................ Bardak
Buy, bun ............... Boyun
Bu ............... Bulak (çeşme)
Bab ................. Baba
Azag (mukaddes)........ İzgi, edgü (Eski Türkçe)
Gig (zayıf) .........İg, yig (hasta, Eski Türkçe)
Ud (gün, zaman).......... İd, öd (zaman, Eski Türkçe)
Zak (taraf) ............. Yak (yakın)
Gup, kup (gitmek).......... Kopmak (koşup gitmek, Anadolu)
Gim ? Kim ? ................ Kim ?
Ama (ana) ........... Aba (Anadolu’da)
Giş (odun) .......... Yiş (Orhun Türkçesi)
Gar (ışık) ......... Yaruk (Eski Türkçe)
Gen (kadın hizmetçi) ...... Kün (cariye,Orhun’dan)
Tag ............... Değ(mek)
Ug, uku (halk) ......... Uğuş (kavim)
Vur, vir (şarkı söylemek) ....... Yırlamak, ırlamak
Ur(u), ir (erkek) ......... Er, ir (Uygurca : uri)
Gir (ateş ) ............ Kor
Udun (ateş ) ........ Od, ot, odun (ateşte yanan)
Dingir ........Tengri (Eski Türkçe), TANRI, (Kumanca : dingir)
Dagal (geniş olmak) ........... Dağılmak

ŞÜMERCE bazı kelimeler S harfiyle varlığını YAKUTÇA'da sürdürür. Ancak bizim şimdiki TÜRKÇE'de S-Y değişimine uğramış haliyle karşımıza çıkar:

SÜMERCE ......... TÜRKÇE
----------------------- ---------------------
sir (ışık, nur) ...... yir, yaruk
sir (şarkı söylemek) .... yırlamak


[Bağlantı]

ayrıca oldukça saygı duyduğum Reha Oğuz Türkkan tarihin arka odasında şöyle dedi

Türklerin "Beyaz Alpin" tipi "Brakisefal" (yuvarlak Kafatasli) bir Irk oldugunu iddia etmesiyle basladi. O'na göre bu Irk bugünkü Ural daglarinda, millattan önce 9000 yilinda ortaya çikti (ondan öncekiler "insan" sayilamazmis). Bu Irk'in bir kolu yine o çok eski zamanlarda Avrupa'ya gelerek bugünkü Orta Avrupa'ya yerlesti.

Ayni Irk, Siberya'nin güneylerine göçtü ve "az olarak" Kizilderelilerin "Mongoloyid" atalariyla karisti.. ve bundan "Oguz tipi" Türkler çikti.
Daha sonra bir bölümü Altay Daglarina giden bu "Alpinler", ayni Mongoloyidlerle "biraz daha fazla" karisarak bugünkü çekik gözlü Orta Asya Türklerini türetti.

Bu Brakisefal Irk Türklerdi yani.
Fakat dikkat edilmesi lazim, kafalari tam yuvarlak olan, yani HIPER BRAKISEFAL olan GÜRCÜLER ayni degildir (Karpuz Kafa).

Brakisefal Türkler, millattan önce 3600'lü yillarda bugünkü Güney Irak'a giderek SÜMER medeniyetini kurdu.
Bunun Türkkan'a göre 2 büyük belgesi var:
1) Sümer dili Turani (Ural-Altay) dilleri gibi sondan eklemeli ve Türkçeyle yüzlerce kelimenin ayni olmasi (mesela, Tengri Sümerde Dingir'mis; Kush Kush'mush vs..); ve ayni Sümerlerin Kuzeydeki Pers-Med-... gibi Hint-Avrupalilarla veya Güneydeki Semitiklerle hiçbir benzerlik göstermemesi.
2) Bu en önemli delildi... Bölgede bulunan Aryan (Pers, Med) veya Semitiklerin Kafataslari DOLIKOSEFAL iken; Sümerlerin Kafataslarinin BRAKISEFAL olusu...

Ben bu tartışma başladıgından beri sürekli kanıtlar sundum benzeyen sözcükleri inanışları yaşam tarzını mezar tiplerinden bahsettim sende hiç böyle şeyler görmedik yuvarlak sözcükler hep bir alaysı hava sende.

Bak, belli ki akademisyen değilsin, o nedenle ben sana çok kaba geliyorum. Oysa benim demeye çalıştığım şey şu:
EĞER ULUSLARARASI ARENADA TANINMIYORLARSA VEYA BRANŞLARI TARİHLE ALAKASIZSA BU KİŞİLERİN YAZDIKLARI DEĞERSİZDİR.

Yani derdim/amacım dalga geçmek değil ama bana artık o kadar doğal, o kadar normal geliyor ki bu kaynak kalitesi konusu karşıma garip garip adamlar çıkınca kaynak olarak elbette ki şaşırp tepki veriyorum.

Mesela Reha Oğuz Türkkan demişsin. Adam kafatasçı, ırkçı bir insan. Emin Bilgiç çevirmen olarak iyi bir iş çıkartmış olmasına karşın yine milliyetçi cenahtan. Tarih biliminin ilk kuralı. Bak ilk kuralı diyorum: OBJEKTİF OLARAK İNCELEMEKTİR. Fanatik olduğu belli olan, bunu gizlemeyen insanlardan gelecek tarih tezi elbette ki kabul görmez. Bir benzeri için Almanların Nazi dönemindeki çalışmalarına bakabilirsin. Yahut 18.yy civarında Amerika'da yapılan Afrika kökenli insanlar üzerindeki çalışmalara da bakabilirsin.

Şimdi dil ve mit benzerliği konusuna daha önce yazmıştım ama dönüp bakmamışsın. Güzel bir şekilde açıklayayım.

Öncelikle destekleyici okuma: Donna Rosenberg, Dünya Mitolojisi.
Kurt figürü neredeyse TÜM dünya mitolojilerinde mevcuttur. Tıpkı şimşek, ateş, toprak gibi. Wikipedia sayfası bile olabilir hakkında.
Gömütepe mezarlar da yine pek çok kültürde karşımıza çıkıyor. Tek tek say dersen sayarım. Ama zaten nete Tumulus yazarsan karşına çıkacaklardır.

Dil konusu: Diller ses benzeşmesine göre benzerlik gösterebilir. Ancak bu onları aynı dil yapmadığı gibi kökenlerini de çoğu zaman ortak kılmaz. Buna en iyi örnek Japonca ve İspanyolcadır. Fonetik olarak çok benzeyen bu dillerin aynı dil ailesinden gelmediği açıktır. Ya da mesela Germanik diller ve Slav dilleri ortak kelimeler barındırır. Bunun sebebi ama aynı atadan gelmelerinden ziyade kültürel etkileşim ve tesadüftür.

Coğrafi olarak uyuşma konusu: Mesela şu an Mısır'da Araplar yaşıyor. Mısır'da piramitleri diken Mısırlılar artık yok. Benzer bir şekilde Truvalılar da artık yok, yerinde Türkiyeliler(Türk, Rum, Kürt vs.) yaşıyor. Dalga geçtiğimi laf salatası yaptığımı söylemişsin... İyi de tarihler tutmuyor senin söylediğiklerinde. Truva varken Türkler yok, Türkler varken de Truvalılar. Sümerler varken Türkler yok mesela. Bu arada yoktan kastım aynı coğrafyada olmadıkları.

Turin Araştırması: Altı boş bir araştrıma. Çünkü 1)Kabul görmemiş 2)Osmanlı İskan politikası sonucu Osmanlı içindeki etnik kökenler olmaları gereken yerde değiller.

Saydığın araştırmalar ve araştırmacılar dincilerin açtığı fosil sergilerine benziyor. Kendilerine göre çok saygın bir çalışma, taraftarları da var... Ama işte dünya tanımıyor. Çünkü yanlışlar. Çünkü kanıtsızlar. Şu dil buna benziyor diye bakarsan mesela bundan 2000 yıl sonra çalışma yapan bir tarihçi "Türklerle Araplar aynı soydan geliyorlar, Türkler aslında Arap" diyebilir. Yalan mı? Değil. Dilimizde çok fazla Arapça sözcük yok mu? Verdiğin listeden daha uzun bir liste çıkartmaz mı Türkçe'deki Arapça kelimeler? Peki biz Arap mıyız?

Ya bütün tartışmayı okumadım ama samimiyetle okumayı vaat ediyorum. Ama yeni nesil, çok yakından tanık olan biri olarak söylüyorum ki, kitap okumuyor. Hem de hiç okumuyor. Gerçi ben bunu Endüstri Meslek Lisesinde çalışan biri olarak yazıyorum ama zaten Anadolu Lisesi ile Düz Liseyi toplasanız EML'nin nüfusuna erişemezsiniz. Dolayısıyla yeni neslin büyük bir kısmı kitap okumuyor ve okumaya da hiç niyetleri yok diye bir cümleyi iç rahatlığıyla kurabiliyorum. Tarih onlar için çoooooooooooooooook yazı yazdıkları ve bu yüzden sevmedikleri bir dersten ibaret. Ama MY diyince hepsinin gözleri fal taşı gibi açılıyor. Seviyorlar ve akıllarında tutuyorlar. Bu yüzden, evet, ben de bunun yüzde yüz bir kurgu olduğunu düşünmekle beraber, tavrının biraz daha gerçekçi olmasından yanayım.

Gintama'da Edo dönemi, Shogun, Shinsengumi (bunlar Japon tarihinin gerçek isimleri, yaşamış ve hala sevilen kahramanlar hatta fenomenler) bu kadar yerden yere vurulabiliyorsa, Kondo-san'ı gorile çevirdilerse, bir mayo-freak ve bir sadist dolaşıyorsa ortalıkta (tenis prensini saymıyorum bile) ve bütün bu eleştirileri, absürtlüğü (kimleri ne hallerde gördük izleyenler bilir) (şimdi bunu bilmeyen liseli diyeceğim ama konu dışı olacak ) Japon halkı son derece hoşgörüyle karşılıyorsa ben buradan Japon halkının son derece eğitimli olduğu sonucuna varırım. Ki bu, yüzde yüz eğitim seviyesi ile ilgili bir meziyet.

Kanuni de insandı, Fatih de, Atatürk de. Atatürk üzerinde döndürülen oyunların farkında biri olarak onunla ilgili en ufak bir kötü imaj yaratacak konuşmaya, imaya katiyyen izin vermiyorum derslerde ama evet, o da eleştirilebilir, diğerleri de. İlah değiller, tarihimizin en önemli figürleri ama onların da hataları, günahları vardı. Ama ne halkımız onları sağlıklı bir şekilde eleştirmek için yeterince eğitilmiş ne de böyle bir eleştiriyi kaldıracak kadar hoşgörülü. İnşallah bi' 50 sene sonra diyelim ve geçelim.

Öyle Bir Geçer Zaman ki nam sakız diziyle bu diziyi izliyorum, evet. ÖBGZ'ye Hakan için dayanıyorum, bir de kurgusu hoşuma gidiyor, yalan değil. MY'nin de prodüksiyonu süper. Kıyafetler, o debdebe, o şaşaa, Mohaç Savaşı sahneleri, dekor... Bunların başarısı göz ardı edilemez. Ayrıca dış ülkelerde bir piyasa yaratması, insanların Türk dizilerini izlemesi, güzel şeyler bunlar. Oyuncularımız tanınıyor, dizilerimiz, adetlerimiz, kıyafetlerimiz hatta belki de kelimelerimiz, dilimiz onlarca ülkede yüzlerce, binlerce eve giriyor. Bu düşünce hoşunuza gitmiyor mu? Benim gidiyor.

Tarihi çarpıtıyor çünkü kurgu. Daha halk bazı şeylere hazır değil çünkü cahil. Ama kendini izletiyor çünkü başarılı. Bu tartışma bitmez

Aaaah, ah. Asmalı Konak gibi, İkinci Bahar gibi, Yedi Numara gibi, Kurtlar Vadisi'nin Osman Sınavlı, Mustafa Şevki Doğanlı, Serdar Akarlı bölümleri gibi diziyi çekin de öyle tartışalım. MY de neymiş?

Bak, belli ki akademisyen değilsin, o nedenle ben sana çok kaba geliyorum. Oysa benim demeye çalıştığım şey şu demişsin

Öncelikle ben yüksek lisans mezunuyum. Ve bana kabadan çok basit geliyorsun. Ciddiyetsizsin
2.si hiçbir kanıt sunmadan konusuyorsun
3.sü yazdıklarım üzerinden sadece değerlendirme yapıyorsun
4. bu yüzden artık tartışmaya gerek görmüyorum

ÖZETLERSEK

Benimle benzer görüste olan ilim adamlarının görüslerini sundum sen ise onlara kişisel olarak yorum yaptın sadece. Örnekler verdim kıyaslamalar yaptım sen ise sadece ortak sözcük barınır bizim türkçemizdede arapça sözcükler var dedin bilimsellikten uzak bir yorum yaptın Japonca ve İspanyolca nın alakası yoktur japoncala türkçe birbirine daha çok benzer.
German ve Slav kabileleri ise akraba kabilelerdir. Ayrıca japonya Turan toplumudur. Dil yapısının bize benzemesi bu yüzdendir. Her sene yapılan Hun kurultayında japonlarda katılır.

Kafataslarını söyledim ona bişey demedin.

Ortak miteolojik sembolden bahsettim. İncildede var herkeste kurt ortak dedin. Bu da oldukça sığ bir yorum
Sen anadoluda Türkler yoktu dedin ben ise Türkler zaten anadoldaydı dedim. Bu konuya kanıt olarak ta sümerlerin ve Etrüskler in Türk olduğu üzerine tezleri koyabilirsin.

Kanıt sundum sen ise Ordaki ilim adamların hepsine bir kulp taktın.
Bunun dışında tartışılacak birşey kalmadı bence.

Hangi üniversitede yaptın acaba yüksek lisansını çok merak ediyorum? Bir de tabii dalın(lisans ve yüksek lisans) neydi? Tezlerini de merak ettim. Yazarsan sevinirim. Tabii bir de tezin okundu mu? Varsa bir okul yayını orada yayınlandı mı? Alıntılandı mı? Bunları da sayarsan sevinirim. Son olarak: Tez danışmanın kimdi?

Verdiğin adamlara kulp takmadım kendileri kulplarıyla geldiler. Kafatasçı, fanatik milliyetçi adamları kalkmış önüme kanıt diye sürüyorsun. Bir tanesi bile uluslararası alanda saygı görmüyor. Ben niye bunlara saygı göstereyim?

Benden kanıt istiyorsun da olmayan şeylerin kanıtı da yok. Ben sana diyorum ki dediğin şeylerin kanıtı yok. Sen bana diyorsun olmadıklarının kanıtını göster.

Ayrıca Türkler o zamanın lojistik imkanlarıyla nasıl aynı anda hem Anadolu'da hem de Asya'da komple farklı uygarlıklar kurabildiler? Bir taraf bildiğin medeniyet kuruyor, diğeri çadır otak geziyor, biri bilinen dünyadaki en şaşaalı surları inşa ediyor diğeri ev yapamıyor. Çok garip değil mi sence de?

Kafatası kısmına diyecek bir laf bulamadım çünkü teori baştan yanlış. Bir kere insanlar Asya'dan değil Afrika'dan başladılar dünyaya yayılmaya. Bizim kavimler göçü diye bildiğimiz şey yani Völkerwanderung ile bu ilk yayılma arasında yaklaşık 250.000 yıl var. Zaten 4.yy öncesi verimli olan Asya göç alır konumda, 500'lü yıllarda yaşanan hiperklimatik olaylar nedeniyle iklim sapıtınca başlıyor asıl göçler.

Bak illa Türklerle gurur duymak istiyorsan onluk sistemle duy o gururu, üzengi ile duy, Turan taktiği ile duy(ki mesela buna Sun Tzu bile uygulanamaz demiştir), Atilla'yla duy, zincirli topla duy, havan topunun atasının yaratımıyla duy. Gidip de eski uygarlıkların kimliğini çalarak sahte gururlar yaratmaya çalışma, çünkü yanlışlanıyorlar. Çünkü bilim yalanı affetmez. Türkler uygarlıklar kuran, medeniyet inşa eden bir toplum değildi. Türkler savaşçı, yarı-göçebe bir toplumdu. Nasıl ki medeniyet inşa eden toplumların başında gelen Yunanlılar düşünce tarihini defalarca değiştirdiyse, Türkler de savaş ve strateji tarihini defalarca değiştirmiştir.

gereksiz bir tartisma daha iyi bu sefer baslatan ben degilim
tartismayi bastan sona kadar okumadim...
ama su bi gercek biz bazen bize ait olmayan seylerle ovunmeyi seven bir milletiz.. cengiz han in fragmanini 40 tane gokturklu diye degistirip youtube a salmak sadece bizim milletimizin yapabilecegi birsey...
yuzde 60 i yabanci olan bir silahi yerli silahimiz diye (nasil desem) tabir etmek sadece bizim milletimiz yapar bunu ...
daha bunun gibi bir sayfa ornek yazabiliriz sanirim..