Ninja Kaplumbağalar, biz doksanlar çocuklarının hatıraları arasında pek değerli bir yere sahip dört kafadar. Henüz bugünlerde keşfettiğim üzere 2012 yılı yapımı yeni bir animasyon serisini yayımlamaktaymış Nickelodeon bu dört kafadarın. Hemen ilk beş bölümünü izledim. Beğendim de, zaten işin işin içinde bu dörtlü olduğu sürece ortaya kötü bir iş koymak zor :D. Ninja Kaplumbağalar'a yaraşır eğlencede bir iş çıkmış ortaya. Karakterlerin çizimleri alıştığımızdan farklı ancak buna da kolayca alıştım, fena değil; kaplumbağalar iyi. Yalnız, güzeller güzeli April'ı ne hale getirmişsiniz bre vicdansızlar, demeden de geçemedim. Sensei Splinter ise daha bi' iri yarı olmuş, korkunç olmuş yav.

Karakterlerin kişilikleri için de birtakım farkılıklardan bahsetmek mümkün. En bariz değişimin Raphael için olduğunu söyleyebilirim, aslında değişim değil de karakterinin belirgin hale getirilmesi diyebiliriz biraz da. Sanırım hepimizin hemfikir olacağı üzere serinin en geri planda kalan karakteri Raphael idi, yeni seride ise Raphael'i oldukça ön plana çıkarmışlar, kendisi benim en sevdiğim kaplumbağa olmasına karşın bu durum için iyi olmuş da diyemiyorum. Karakteri belirginleşince kendini beğenmiş, agresif bir mutant olmuş çıkmış bizim Raphael, bir an kendisinden soğuyacağım diye korktum ancak böyle de sevilesi :D. Bunun yanı sıra "en güçlü" unvanını da Leonardo'dan kapmış.

Leonardo için ise durumlar Raphael için yazdıklarıma biraz zıt. Baskın, lider kişiliğinin eski serideki kadar belirgin olmadığını söyleyebilirim izlediğim beş bölümün ardından. Aslında pek de bir değişiklik yok.

Michelangelo, bütün o enerjisiyle ve tabii ki eğlencesiyle Mikey yine bizim Mikey :D. Grubun Avarell'i de diyebiliriz onun için biraz da :P.

Donatello, ekibin teknoloji dehası. Teknoloji çalışmalarına devam :) . Ama karakterinde biraz da olsa değişmeler sezdim ben. Eski seride sanki daha bir cool idi bu abi, bu sefer karşımıza daha aklı havada bir şekilde çıkmış. İyi yav, eğlenceli adam.

Hikayeden bahsetmeme gerek yok sanırım, bildiğimiz hikaye.
Sözün özü; ben bu dörtlüyü izlemekten yine büyük keyif aldım, bir bakın derim.