Fellini's Roma
Derse geç kaldığım için ilk 20 dakikasını kaçırdım ve sonrasında adapte olmakta zorlandığım için pek bir şey anlamadım ve şimdi bu filmi soyutlayarak proje yapmam gerek, oley.

Mission: Impossible - Ghost Protocol

Önceki filmleri gibi konusu pek derin olmasa da, salt aksiyon olsa da, çerezlik kıvamında bile olsa ben beğendim arkadaş! Keyifle izlenebilecek bi' film. Ayrıca Bond'a günümüzde rakip olabilecek tek film.

Moulin Rouge

Kaçıncı kez izlediğim konusunda bi' fikrim yok ama gözlerim yine ağlamaktan şişti. Hele ki bazı şeylerin üstüne izleyince daha fena oluyor imiş...

En son Moskova Şifresi ne gittim,pişman oldum ;geldim.

A Millionaires First Love.

Hobbit'in üstümde yarattığı etkiden sanırsam ki sabah uyanır uyanmaz LOTR açtım, az önce de bitirdim. Seriyi 46. Kez falan bitirmiş oldum.

Fark ettim ki Türk filmi izlemeyeli bayağı olmuş yav. Oturdum izledim, art arda iki film. 2010 yılında aynı gün vizyona girmiş iki yerli yapım, New York'ta Beş Minare ve Vay Arkadaş. Zamanında ikisine de gitmeyi arzulamıştım ancak nasip olmamıştı. İzledikten sonra birisi için "İyi ki gitmemişim de parama yazık etmemişim." derken diğeri için ise "Sinemada iken gitseymişim iyi olurmuş yav." demekten kendimi alamadım.

New York'ta Beş Minare
Film hakkında bir hayli olumsuz eleştiri duymuştum ama yine de ön yargısız bir şekilde izlemeye çalıştım. Şaka maka film bayağı kötüymüş yav, harcanan onca paraya acımadan edemedim. Neresinden tutarsam tutayım elimde kalıyor. Yalnız görsel açıdan beğendim ama, o konuda hakkını vermek lazım, çok anlamam bu teknik işlerinden falan ancak Mahsun iyi bir görüntü yönetmeni bulmuş sanırım. Geriye kalan tüm konularda ise dediğim gibi, sürünüyor. Mahsun, bütün Hollywood klişelerini toplayarak Hollywood filmi yapacağını sanmış olsa gerek. Oyunculuk yerlerde, hem de o devasa kadroya rağmen, tabii baş rolleri şarkıcı, türkücü oynadıktan sonra o kadro ne işe yarar ki zaten? Kurgu tam bir saçmalıklar silsilesi. Diyaloglar, yok mu hele o diyaloglar; 9-10 yaşında bir çocuk bulup yazdırsalarmış daha iyi diyaloglar yazarmış muhtemelen. Öyle ki filmi izlerken salak yerine konulduğumu hissettim.
Bence: 3/10 , Mahsun'un yenilikçi bir şeyler yapmaya çalışmasının hatırına bu da

Vay Arkadaş
Çok da iyi hatırlamasam da bu filmin vizyona girdiği zamanlar Geniş Aile'nin popüler olduğu dönemlere denk geliyordu sanırım. Geniş Aile dizisinin pek seven ben de senaristliğini Geniş Aile'nin senaristi Cüneyt İnay'ın yaptığı ve oyuncu kadrosunda Fırat Tanış, Rasim Öztekin, Bülent Çolak gibi yine Geniş Aile'den beğendiğim isimler yer alan bu filme zamanında gitmek istemiştim ancak olmamıştı. Ki film de New York'ta Beş Minare ile aynı dönem vizyona girmesinin de şanssızlığıyla beklenen gişeyi yakalayamamıştı. DVD'si olmayan bu filmi sansürlü sansürlü izlemek kaldı bana da artık. İyi güldürdü beni yine de. Bunun yanı sıra tarzını sevdiğim bir yönetmen olan Guy Ritchie'nin filmlerindeki tadı yakalamak için yola çıkılmış ve bu yönde de bir başarı sağlanmış, Vay Arkadaş'ın özellikle Lock, Stock and Two Smoking Barrels'i bir hayli andırdığını söyleyebilirim. Filmi benim için iyi kılan en büyük etken ise şüphesiz Manik rolü ile karşımıza çıkan Ali Atay idi. Ali Atay'ın baş rölü paylaştığı Mete Horozoğlu(Dildo) ve Fırat Tanış(Tik) da başarılıydı ama Ali Atay'ın performansı gerçekten de bir başkaydı, bir kez daha hayran oldum. Kısacası yüksek beklentilerle izlemediğimiz sürece eğlendirici bir film, ikincisi de gelecek diyorlar ya hadi bakalım hayırlısı.
7/10

Pi'nin Yaşamı

Son zamanlarda seyrettiğim en güzel ve gerçekten vakit ayırmaya değer bir film

Tower Heist

Bi' buçuk saatimi geri ver.