Nina Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 23, 24, 25 ... 40, 41, 42, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj

Hımm şaşkınım olaylar biraz kopuk kopuk ilerliyor gibi oldu. Kız ne ara girdi Nina ne ara kurtuldu Ege ne ara kayboldu hiçbir fikrim yok
Açıklığa kavuşsun bir an önce lütfen kafam soru işaretleriyle dolup taşıcak gibi yane
Bi de Tolga neden o kadar garip davranıyordu?? Ninaya hep kibar davranıyordu
Hemen bölümü koymanı öneriyorum çok merakta kaldımm 





Sewimlİ_HırsıZ'a bu güzel imzadan dolayı çok teşekkür eder ve minnetimi gönderirim
Spoiler:


Genç kız üstüme büyük bir tişört ve yapışık bir kot pantolon giydirmişti. Ayaklarım çıplak ve ayağa kalkmakta zorlanıyordum. Çünkü fazla gücü yoktu.
Genç kızın yardımıyla biraz ilerledim.
-Heyy!!! Somurtkan asi! Gel de al şu kızı. Sarhoş, sallanıp duruyor'' diye seslendi. Tolga sinirli adımlarla yanımıza geldi.
-Nina hakkında böyle konuşma. Az şey yaşamadı,'' hemen kollarımdan tutup ayakta durmamı sağlayarak, ''iyisin değil mi? '' dedi.
-Tolga. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Açıklama yap lütfen. Beynim zonkluyor, nefes almakta zorlanıyorum ve çok halsizim. Bana neler oldu? Siz buraya nasıl geldiniz?''
Tolga bana endişeli gözlerle bakıp, ''önce seni sırtıma alayım sonra yolda herşeyi anlatırım'' dedi.
-Ahh, ahh! Ne romantik bir konuşma'' Genç kız kocaman taşa dayanmış bize muzipçe bakıp gülümsüyordu. ''Hadi hadi saklamayın! Sevgilisiniz biliyorum. Beni kandıramazsınız!''
Tolga yine sinirlendi, ''yine ne saçmalıyrsun sen?! Yardım et kızı sırtıma alacağım''
-Elbette Tolgacığım. Dikkat et narin sevgilinin canını yakma'' diye yanımıza geldi. Tolga rahatlıkla beni sırtına aldı.
-Çok hafifsin ya! Yol boyunca yorulmam. Zayıf olmanın avantajları herhalde'' dedi. Genç kız ise bir çantayı sırtına diğer çantayı da eline alıp arkamızdan gelmeye başladı.
-İstersen kuzuyu ben taşıyım. Eminim o bu lanet olası çantalardan daha hafiftir.'' diye dert yandı.
-Sen benim kuzumu incitirsin. Senin sağın solun belli olmaz''
-Owww!''
-Anlat artık..'' dedim. Bir an önce bilmek istiyordum herşeyi.
-Siz Ege ile uçurumun kenarında yürürken kendinizi iyice kaptırmışsınız. Neye kaptırdınız onu da bilmiyorum. Düşmanlar, hani şu Zeynep ablayı getiren şu herifler vardı ya işte onlar planımızı anlayıp sizin peşinize düşmüşler. Gölge adamlar sizi her yerde takip etmiş ve siz dalmışken...''
-Biz birşeye dalmadık. Sadece konuşuyorduk''
-Bundan eminim...'' arkadan genç kızın kahkahası duyuldu. Tolga durup arkasına döndü. ''Susacak mısın?''
-Tamam, ağzıma fermuar da çekeyim istersen. İster istemez duyuyorum ve senin kıskançlıkların komiğime gidiyor tatlım''
-Benim de gıcığıma gidiyor tatlım!'' diye köpürdü Tolga. Üstelik kulağımın dibinde bağırınca :
-Tolga bağırma''
-Ne diyordum?'' diye yürümeye devam etti.
-Kıskanıyordun kuzuyu''
-Kes artık!''
-Gölge adamların bizim peşimizde olduğunu ve bizi ele geçirdiklerini nerden biliyorsun?''
-Raven'ının beyinden gelen sinyallerden kişilerin görünüşleri ve kim olduklarını tahmin etme vb. özellikleri var. Herif bu konuda çok gelişmiş. Sinyallerle zaten sizi bulduk. Ben zihinsel iletişim kurunca senle o da senin beyin sinyallerine yoğunlaştı. Ve böylece seni ve şu arkamızdaki elin çatlağını bulduk.''
-Ahh tevecühüğünüz efendim!'' Genç kız her attığı adımda topukları yere sertçe vuruyor ve mağarada yankı yapıyordu.
-Ege? Ege'yi bulamadınız mı?''
-O yoktu... Görmedik. Kim bilir nerelerden toplayacağız onu''
-Ne demek istiyorsun?''
-Kendi başına işlere kalkıtığından adım gibi eminim. Ne gücü var ne birşeyi. Aklı sıra kahramanlık taslayacak''
-Neden Ege hakkında böyle düşünüyorsun ki? Yararlı olmaya çalışıyor işte!''
-Hemen de onun tarafını tutuyorsun bakıyorum''
-Tolga seninle tartışacak gücüm yok. Onu suçlayıp durma! Ayrıca ne bu sinir?''
- Yok birşey...''
-Var var...'' diye bağırdı arkadaki genç kız. ''Ama sana söyleyemez şimdi iki saat.''
-Biraz daha konuşursan seni pişmiş somon balığından daha berbat bir hale getiririm''
-Somon balığı mı?''
-Evet, kılçıklarına ayırarak gebertirim. Anladın mı?''
-Tamam, sustum.''
-Peki beni neden o silindirin içine koydular?''
-Gölgeler ikinizi bayılttıktan sonra bu bilim adamları zımbırtılarına getidiler. Senden gücünü alabilmek için kablolar bağladılar ve araştırmalara başladılar. Ama salaklar gücün bu şekilde asla vücudundan çıkmayacağını bilmiyorlar''
-Toga...Sen çok sinirlisin. Bu şekilde gücünü gereksiz yere sarf ediyorsun'' Tolga derin bir nefes aldı.
-Sen biraz uyumaya çalış. Sen de yorgunsun. Yarım saatlik yolumuz var. Yazlıktan çok uzakta, ormanın içindeyiz. Bu mağaradan çıkınca yarım saatte Timur'un yanında oluruz.
-Abimi özledim...'' dedim.
Abimi özledim. Timur'u özledim. Timur'un yanında kendimi daha güvende hissederdim.
Her ne kadar uyumaya çalışsam da aşırı halsizlik uyumama engel oluyordu. Ağaçların arasndan geçiyorduk. Ne genç kız ne de Tolga konuşuyordu. Uyuduğumu sanıyorlardı ve beni uyandırmamak için konuşmuyorlardı.
Ege ile uçurumda mutluluk sarhoşu yürürken peşimizden gelen yalancı mutluluk gölgelerinin farkına varamamışız meğer...
Belki de mutluluğun kurbanı oldu Ege!
Nerdesin Ege?
Nerdesin?
-Cidden Ege'nin nerde olduğunu kimse bilmiyor mu?''
-Timur bana Ege'nin izine rastladıklarını söyledi. Ama nerde , ne şekilde bizi bekliyor bunu bilmiyıoruz.''
-O iyidir değil mi?''
-İyidir! En azından kendisini bu kadar çok düşünen biri var olduğu sürece iyidir''
Ne diyeceğimi bilemedim. Sadece gözlerimi kapayıp, başımı Tolga'nın sırtına yaslayıp uyumaya çalıştım.
Ege de benim için önemliydi Tolga kadar!
Onun için endişelenmemi kıskanmamalıydı Tolga!
Of Ege, nerdesin Ege !
Nerde?
Genç kızın yardımıyla biraz ilerledim.
-Heyy!!! Somurtkan asi! Gel de al şu kızı. Sarhoş, sallanıp duruyor'' diye seslendi. Tolga sinirli adımlarla yanımıza geldi.
-Nina hakkında böyle konuşma. Az şey yaşamadı,'' hemen kollarımdan tutup ayakta durmamı sağlayarak, ''iyisin değil mi? '' dedi.
-Tolga. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Açıklama yap lütfen. Beynim zonkluyor, nefes almakta zorlanıyorum ve çok halsizim. Bana neler oldu? Siz buraya nasıl geldiniz?''
Tolga bana endişeli gözlerle bakıp, ''önce seni sırtıma alayım sonra yolda herşeyi anlatırım'' dedi.
-Ahh, ahh! Ne romantik bir konuşma'' Genç kız kocaman taşa dayanmış bize muzipçe bakıp gülümsüyordu. ''Hadi hadi saklamayın! Sevgilisiniz biliyorum. Beni kandıramazsınız!''
Tolga yine sinirlendi, ''yine ne saçmalıyrsun sen?! Yardım et kızı sırtıma alacağım''
-Elbette Tolgacığım. Dikkat et narin sevgilinin canını yakma'' diye yanımıza geldi. Tolga rahatlıkla beni sırtına aldı.
-Çok hafifsin ya! Yol boyunca yorulmam. Zayıf olmanın avantajları herhalde'' dedi. Genç kız ise bir çantayı sırtına diğer çantayı da eline alıp arkamızdan gelmeye başladı.
-İstersen kuzuyu ben taşıyım. Eminim o bu lanet olası çantalardan daha hafiftir.'' diye dert yandı.
-Sen benim kuzumu incitirsin. Senin sağın solun belli olmaz''
-Owww!''
-Anlat artık..'' dedim. Bir an önce bilmek istiyordum herşeyi.
-Siz Ege ile uçurumun kenarında yürürken kendinizi iyice kaptırmışsınız. Neye kaptırdınız onu da bilmiyorum. Düşmanlar, hani şu Zeynep ablayı getiren şu herifler vardı ya işte onlar planımızı anlayıp sizin peşinize düşmüşler. Gölge adamlar sizi her yerde takip etmiş ve siz dalmışken...''
-Biz birşeye dalmadık. Sadece konuşuyorduk''
-Bundan eminim...'' arkadan genç kızın kahkahası duyuldu. Tolga durup arkasına döndü. ''Susacak mısın?''
-Tamam, ağzıma fermuar da çekeyim istersen. İster istemez duyuyorum ve senin kıskançlıkların komiğime gidiyor tatlım''
-Benim de gıcığıma gidiyor tatlım!'' diye köpürdü Tolga. Üstelik kulağımın dibinde bağırınca :
-Tolga bağırma''
-Ne diyordum?'' diye yürümeye devam etti.
-Kıskanıyordun kuzuyu''
-Kes artık!''
-Gölge adamların bizim peşimizde olduğunu ve bizi ele geçirdiklerini nerden biliyorsun?''
-Raven'ının beyinden gelen sinyallerden kişilerin görünüşleri ve kim olduklarını tahmin etme vb. özellikleri var. Herif bu konuda çok gelişmiş. Sinyallerle zaten sizi bulduk. Ben zihinsel iletişim kurunca senle o da senin beyin sinyallerine yoğunlaştı. Ve böylece seni ve şu arkamızdaki elin çatlağını bulduk.''
-Ahh tevecühüğünüz efendim!'' Genç kız her attığı adımda topukları yere sertçe vuruyor ve mağarada yankı yapıyordu.
-Ege? Ege'yi bulamadınız mı?''
-O yoktu... Görmedik. Kim bilir nerelerden toplayacağız onu''
-Ne demek istiyorsun?''
-Kendi başına işlere kalkıtığından adım gibi eminim. Ne gücü var ne birşeyi. Aklı sıra kahramanlık taslayacak''
-Neden Ege hakkında böyle düşünüyorsun ki? Yararlı olmaya çalışıyor işte!''
-Hemen de onun tarafını tutuyorsun bakıyorum''
-Tolga seninle tartışacak gücüm yok. Onu suçlayıp durma! Ayrıca ne bu sinir?''
- Yok birşey...''
-Var var...'' diye bağırdı arkadaki genç kız. ''Ama sana söyleyemez şimdi iki saat.''
-Biraz daha konuşursan seni pişmiş somon balığından daha berbat bir hale getiririm''
-Somon balığı mı?''
-Evet, kılçıklarına ayırarak gebertirim. Anladın mı?''
-Tamam, sustum.''
-Peki beni neden o silindirin içine koydular?''
-Gölgeler ikinizi bayılttıktan sonra bu bilim adamları zımbırtılarına getidiler. Senden gücünü alabilmek için kablolar bağladılar ve araştırmalara başladılar. Ama salaklar gücün bu şekilde asla vücudundan çıkmayacağını bilmiyorlar''
-Toga...Sen çok sinirlisin. Bu şekilde gücünü gereksiz yere sarf ediyorsun'' Tolga derin bir nefes aldı.
-Sen biraz uyumaya çalış. Sen de yorgunsun. Yarım saatlik yolumuz var. Yazlıktan çok uzakta, ormanın içindeyiz. Bu mağaradan çıkınca yarım saatte Timur'un yanında oluruz.
-Abimi özledim...'' dedim.
Abimi özledim. Timur'u özledim. Timur'un yanında kendimi daha güvende hissederdim.
Her ne kadar uyumaya çalışsam da aşırı halsizlik uyumama engel oluyordu. Ağaçların arasndan geçiyorduk. Ne genç kız ne de Tolga konuşuyordu. Uyuduğumu sanıyorlardı ve beni uyandırmamak için konuşmuyorlardı.
Ege ile uçurumda mutluluk sarhoşu yürürken peşimizden gelen yalancı mutluluk gölgelerinin farkına varamamışız meğer...
Belki de mutluluğun kurbanı oldu Ege!
Nerdesin Ege?
Nerdesin?
-Cidden Ege'nin nerde olduğunu kimse bilmiyor mu?''
-Timur bana Ege'nin izine rastladıklarını söyledi. Ama nerde , ne şekilde bizi bekliyor bunu bilmiyıoruz.''
-O iyidir değil mi?''
-İyidir! En azından kendisini bu kadar çok düşünen biri var olduğu sürece iyidir''
Ne diyeceğimi bilemedim. Sadece gözlerimi kapayıp, başımı Tolga'nın sırtına yaslayıp uyumaya çalıştım.
Ege de benim için önemliydi Tolga kadar!
Onun için endişelenmemi kıskanmamalıydı Tolga!
Of Ege, nerdesin Ege !
Nerde?
Звезды ближе ко мне, чем когда-либо ♥


oh 2 bölüm birden süper! ege nerde acaba...
eline sağlık yukiko!

[Bağlantı]
fan art sayfam
fan art sayfam

bencede tolga bizimkini kıskanıyor hatta kıskançlığından çatlıoXD ama o kıza uyuz oldum ayyaş ya hem o topuklularla bizim ninayı nasıl kurtarmış bide kızı kurtarıpta sırtında taşıma sorunu varXD
ne ince düşünceliyim dimi tukikocum
XD
ne ince düşünceliyim dimi tukikocum


süpersin yaXD hadi üç ayı tin tin tin XD



Yukiko çok güzel gidiyorsun ama bir şey söylemeyi çok sitiyorum;
Bu gün bir den bire bu uzun fan ficin ne kadar sürdüğünü merak ettim.(arada sırada bazı şeyler kafama çok pis takılır)
Word'de katlı kitap- sayfa düzeninde 189 sayfa,
noramalde de 90 sayfa.
Niye bunu söylüyorum,
Telif hakkını satın almalısın. (bence)
Hatta buraya kim hikayesini koyuyorsa almalı diye düşünüyorum ben.
Bu gün bir den bire bu uzun fan ficin ne kadar sürdüğünü merak ettim.(arada sırada bazı şeyler kafama çok pis takılır)
Word'de katlı kitap- sayfa düzeninde 189 sayfa,
noramalde de 90 sayfa.
Niye bunu söylüyorum,
Telif hakkını satın almalısın. (bence)
Hatta buraya kim hikayesini koyuyorsa almalı diye düşünüyorum ben.

24. sayfa (Toplam 42 sayfa) [ 419 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |