Nina Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 33, 34, 35 ... 40, 41, 42, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj


Ege'yle Suphi beraber ölür.Aslında yeniden okumaya başladım ve Zeynep abla'nın öldüğündeki bölümdeki isteğimi gerçek olduğunu gördüm.Tam HTF'lik.
İkiside aynı anda öleceği için ben bu bölümünü bu kez kuru kuru değil patlamış mısırlar ve kolayla zevkle izleyeceğim.zuhahaha

İkiside aynı anda öleceği için ben bu bölümünü bu kez kuru kuru değil patlamış mısırlar ve kolayla zevkle izleyeceğim.zuhahaha


Sayın Kyo Kusanagi'ye teşekkürlerimi iletiriz.
[Bağlantı] Forumumuz tekrar aktiftir.Nerde kalmıştık?


koda
Ege öldüğünde gerçektende de çok sevinicem. Çok güzel olmuş Yukikoda tolga nerde?
Nicole, özledim keratayı



Ege öldüğünde gerçektende de çok sevinicem. Çok güzel olmuş Yukikoda tolga nerde?

Nicole, özledim keratayı


"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^

İkisi de birbirlerine doğru son süratle koşuyorlardı. Koşmalarının etkisiyle oluşan rüzgar akımı nedeniyle yerdeki bütün toz, yaprak havada uçuşmaya başlamıştı. Suphi ani bir hareketle havaya zıpladı ve Ege'nin hamlesi boşa gitti. Buz mızrağı toprağa girdi. Ege afalanmış haldeyken Suphi her iki elinde bulunan küçük bıçaklarla Ege'ye doğru iki üç hamlede bulundu. Saniyeler içinde oldu. Ne yaptı? Nasıl oldu?
Anlayamadık. Birden Ege'nin sırtından etrafa kan sıçardı. Suphi bu hamleyle Ege'nin arkasında toprağa ayak bastı ve sonra geriye dönüp Ege'ye baktı. Ege ise buna rağmen hiç birşey olmamış gibi mızrağı eline aldı ve o da Suphi'ye döndü.
-Çok dikkatsizsin. Bu beni fazla uğraştırmayacağın anlamına geliyor'' diye acı acı gülümsedi. Suphi'nin yüzündeki düşmanına acıma değildi. Sanki bilinmeyenleri biliyor ve keşke bilse de buna bir son versek diyen bakışlardı.Ayakta, yanımda dikilmekte olan Revan'ın kolunu çekiştirdim:
-Birşeyler ters gidiyor,'' dedim. Revan bana düşünceli düşünceli baktı. ''Sandığın gibi değil. Hepimizin inandığı gerçekler var. Biz kendi gerçeklerimize bağlıyız. Arkadaşınız ise kendi gerçeklerine. Ona göre biz yanlış yoldayız, bize göre de o! Bu yüzden yüzündeki ifade seni yanıltmasın'' dedi.
-Gebert şunu Ege!'' diye abim bağırdı. Buna anlam vermekte zorlanıyordum. Timur sanki birşeylerden çok rahatsız oluyordu. Bir an önce Suphi'nin ölmesini istiyordu.
Ege ise Timur'un tüm komutlarına uyuyordu. Hemen mızrağını kavradı sıkıca. Omzundaki yaradan dolayı tüm kolu kan içinde kalmıştı. Ne ara bu yaraların oluştuğunu da anlayamamıştık. Ama Ege'nin bunu umursadığı yoktu.
Geriye doğru çekildi, saldırıya hazırlanıyordu. Suphi de dikkatle Ege'nin tüm hareketlerine bakıyordu.
-Timur'un oyuncağı gibisin,'' dedi. Ege'nin yüzünde küçükseyen bir gülümseme yayıldı.
-Daha akıllıca sözler beklerdim senden. Bu şekilde beni zorlayamazsın.''
Bu sözlerden sonra birden harekete geçti. Ege ile birlikte etraftaki tüm toz kalktı. Sanki büyük bir toz bulutu Suphi'nin üzerine doğru gidiyordu. Suphi ise gözlerini kısmış Ege'yi bulmaya çalışıyordu.
Ama çok geçti. Ege o toz bulutunun içinde değildi. Birden Suphi iki adım geriye sıçradı.
-Beni mi arıyorsun?''
Suphi başını yukarıya kaldırdığında artık Ege onun arkasındaydı. Yutkundu.
Biz bu manzarayı toz toprağın oluşturduğu sisten tam olarak göremiyorduk.
Suphi bakışlarını yere indirmişti. Ege de arkasında duruyordu.
-Sadece sen değilsin hız konusunda usta olan. Yazık be, sen o kadar zaman çalış, yorul. Sonra da acemi ve zavallı biri gelip seni delip deşsin''
Toz yavaş yavaş dağılıyordu. Suphi bakışları yerde hala öylece duruyordu. Tozlar belini görmemizi sağladığında ağzımız açık kalmıştı. Ege koca mızrağı Suphi'nin sırtından sokmuş ve mızrağın yarısı karnından çıkmıştı!
Ege hala sessizce durmakta olan Suphi'nin sırtına soktuğu mızrağı kavradı. Suphi'nin yüzünü de sonunda görebilmiştik. Bakışları boş, ölüme artık yenilmiş gibi boyun eğmişti.
-EGE!''
-Kes sesini!'' diye abim bana döndü.
-Ama işken-'' Abim Revan'a bakıp, ''kapat şunun çenesini!'' diye sinirle doğruldu. Revan kolumu tutup, ''lütfen Nina!'' dedi.
-AAAHHHHHhhhhhhhhh!!!!!! ''
Suphi'nin vücudu yere yığıldı. Mızraktan kan damlıyordu. Buz gibi, saydam, keskin, beyaz mızraktan koyu kırmızı kan akıyordu. Suphi'nin etrafı kan gölüne dönmüştü. Ama hala gözleri açıktı. Boş boş karşıya bakıyordu.
Ege sinirli, gergin bir kahkaha attı.
-BİTTİ!'' diye bağırdı. özlerinde vahşilik, sanki deliriyordu.
''BİTTİ!!! BİTTİ !!!''
Defalarca böyle bağırdı. Timur hala inanamıyor gibi Suphi'ye baktı. Sonra gözlerinin kapanmış olduğunu görünce ve etrafındaki kan gölünü de fark edince Ege'ye koştu.
-Aferin dostummm!!!'' diye sarıldılar. Revan ile ikimizse onların bu garip hallerine endişeyle bakıyorduk. Evet, düşmanlarımız bitmişti. Bay Koda'yı öldürmüştük. Suphi' de ölmüştü. Geriye güçleri bırakmak kalmıştı. Ama sanki bir eksik vardı. Bu kadar mıydı bizim savaşımız?
Belki de evet!
Buraya kadar!
Gözümüzde büyüttüğümüz düşmanlarımız bu kadardı!
İkisi bize baktılar. Ege bana doğru koştu.
-BİTTİ NİNA! BİT-t-i...'' O sırada birden Ege'nin gözleri dondu. Olduğu yerde dikilip kaldı. Abim Suphi'ye baktı. Suphi'nin eli kan gölünün içine düştü.
-HAYIR!!!''
Abimin sesi yırtılıyordu sanki. Ege olduğu yerde, önce dizlerinin üzerine düştü. Sonra da tamamen yerdeydi. Ve... Ve kafasının arkasında saplanmış bir hançer...
-Egee...'' diyebildim. Revan'a baktım. ''Revan! Ege!'' Revan cevap vermiyordu bile. Bakmıyordu bana.
-REVAN!!!''
Birden elini silkti ve Suphi'ye doğru koştu. Parmaklarının arasında sivri iğneler oluştu. Bağıra bağıra Suphi'nin üzerine koştu. Kan gölünün içindeki Suphi'yi sırt üstü çevirdi. Üstüne çıkıp iğnelerle Suphi'nin cansız bedenini parçalamaya başladı.
Yüzünü çizip, gözlerine iğnleri sokup çıkardı kaç defa.
Timur sanki normal birşeymiş gibi Revan'ın çıldırmış haline bakmaya devam ediyordu.
-REVANN!!! YAPMA!!!''
Yerde sarsıla sarsıla ağlıyordum. Titremelerime hakim olamıyordum. Revan'ın bağırışları beni daha da kötü hissettiriyordu. Kulaklarımı kapatıp avazım çıktığı kadar bağırdım.
-YETEEEEEEEERR!!! ''
Bu manzaraya daha fazla dayanamıyordum. Bağırmaya devam ettim. Gözlerimi açmaktan korkuyordum.
Çıldırmıştı sanki dünya!
Ben bağırıyordum, Revan bağırıyordu...
O sırada biri beni kucakladı. Tanıdık bir kokuydu, parfümdü.
-Sakin ol kuzu, sakin ol!'' dedi. Bir genç kızın elleriydi.
-REVAN! YETER ABİCİM!'' diye biri bağırdı.
TOLGA! Birden gözlerimi açtım. Sesin geldiği yöne baktım. Tolga'ydı. Beni saran ellere baktım. Dekoltesiyle, parfümüyle ve bana bakan endişeli gözleriyle Nicole'dü!
-Nicole!!!'' diye yine ağlamaya başladım!
Ege yoktu artık.
Ege yoktu!!!
21.Bölüm Sonu
Звезды ближе ко мне, чем когда-либо ♥


ay ege öldümü şimdi
Zaten sevememiştim ben onu
sevindim
Nicole de geld, sonunda
bayıldım bu bölümeeeeee 




Nicole de geld, sonunda


"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^

Demek ölecek olan Ege'ydi....
Revan'a ya da Timur'a bir şey olmadı ya bu yeter....
Tolga da nihayet gelebildi hani...
Belki geç kalmasının sebebi Nicole'dü..
Neyse Tolga-Nicole olaylarını tekrar görebileceğiz herhalde...
Ama bölümde en beğendiğim yer Revan'ın Suphi'ye saldırması oldu....
Devamını bekliyorum...





Ama bölümde en beğendiğim yer Revan'ın Suphi'ye saldırması oldu....


Devamını bekliyorum...



ehey süper! fazla kanlı ama süper! 

[Bağlantı]
fan art sayfam
fan art sayfam

Benim tahminim çıktı.İkisi de ölecek demedim mi?
Bu arada bölümün yarısında patlamış mısır ve kola bitti ama nedense o bölümü hatırlayınca birden aklıma patlamış mısır yemek geldi.

Bu arada bölümün yarısında patlamış mısır ve kola bitti ama nedense o bölümü hatırlayınca birden aklıma patlamış mısır yemek geldi.




Sayın Kyo Kusanagi'ye teşekkürlerimi iletiriz.
[Bağlantı] Forumumuz tekrar aktiftir.Nerde kalmıştık?


34. sayfa (Toplam 42 sayfa) [ 419 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |