2.BÖLÜM
Sonra kız cafeden çıktı ama Tony de peşinden çıktı kızlar merak ettiler ama mamoru onlara kızdı
--başkaları sizi ilgilendirmez dedi
eve gittiler Usagi luna ile konuşmaya başladı
--luna bu gün bir kız gördüm yeni taşınmış buraya çokk çirkin
--ben öyle duymadım çok güzelmiş dediler
--sen nerden duydun
--ben duyarım
--adını biliyormusun
--adı mary babası onu okuması için buraya göndermiş çok güzel resim çiziyor ama galiba babası çizmesini istemiyor
--sen nerden biliyorsun
--bugün o kızı resim çizerken gördüm harika bi resimdi ama sonra hizmetlilerden biri gelip resmi elinden aldı ve
--küçük hanım biliyorsunuzki resim çizmeniz yasak daha önemli bir göreviniz var dedi resmi çöpe attı bende aldım yatağın altında bak
Usagi eğildi ve yatağın altından resmi aldı harika bir resimdi bir erkek ama yüzü çizilmemiş yanındada o kız vardı Usagi
--harika çizmiş bu erkek sevgilisi mi acaba peki görev neymiş
--bilmiyorum sonra kız başka bi odaya geçti bende resmi alıp geldim
--şimdi kıza üzüldüm
dedi ve lambayı kapattı uyudular
Sabah kalktığında çok değişik birşey hisetti Usagi ama bu hisse anlam veremedi sonra bonyoya gitti elini yüzünü yıkadı aynaya baktı bu gün değişik birşey vardı ne olduğunu bilmiyordu ama hiç mutlu değildi canı birşey yapmak istemiyordu odasına gitti luna hala uyuyordu sonra telefon çaldı arayan Rei idi
--Usagi hala uyanamadın mı
--uyandım ama bilmiyorum bugün canım çok sıkkın
--aa niye
--bilmiyorum
--seni sevindirecek bir haberim var
--ne
--hani dün gittiğimiz cafe varya bugün orda tüm tatlılar yarı fiyatınaymış istediğin kadar yiyebilirin
--Güzel
dedi hala mutlu değildi
--sevinmedin mi
--sevindim şimdi geliyorum
deddi ama çok durgundu
--tmm dedi Rei telefonu kapadı
Ami
--ee çok sevindi dimi keşke alıştıra alıştıra söyleseydin
--aslında pek sevinmedi biraz mutsuzdu
Minako
--neden?
--oda bilmiyormuş ama geliyormuş biz sokağın başında bekliyelim
dedi ve beklemeye başladılar Usagi geldi ve birlikte cafeye doğru gitmeye başladılar birden bir ses duydular ses cafenin arkasındaki terk edilmiş binadan geliyordu
Usagi
--hemen gidelim dedi
ve gittiler Çok ilginç bişeyle karşılaştılar Cafe sahibi Tony yerdeydi ve daha önce hiç görmedikleri biri vardı
Usagi hadi değişelim dedi ve değiştiler
yeni bir düşmanmıydı bu tam tony ye doğru gidecekken ay savaşcısı
--Dur dedi
Kız
--sizde kimsiniz
--asıl sen kimsin
--ben ruh avcısı ve sizlerde benim işime burnunu sokan küçük kızlarsınız

3.BÖLÜM
ruh avcısı mı? bu kimdi?
Usagi
--kim olursan ol asla bir insana zarar vermene izin vermeyiz
--beni sizmi durduracaksınız
dedi ve güldü birden elini kaldırdı ve savaşcılar kendilerini bir kafesin içinde buldu Rei
--Bekleyin şimdi bu kafesi kırcam dedi saldırısını yaptı ama saldırı aynen onun üzerine geri döndü Rei yaralanmıştı
Ruh avcısı konuşmaya başladı
--hiç denemeyin o kafes anca ben istersem açılır
Usagi
--Tony den ne istiyorsun
--Ruhunu
dedi ve büyük kraliçe için diye bağırdı o an bir asa geldi Siyah bir asaydı üst kısmı yuvarlaktı ve bir elmas vardı orda çok güzel di parlıyordu ışık Usagi nin gözlerini rahatsız etti sonra Ruh avcısı asayı havaya kaldırdı ve Tony nin üzerine tuttu o an Tony nin içinden bir ışık yükseldi bu Tony nin ruhu idi
Ruh avcısı
--çok güzel ama aradığım kadar güzel değil
dedi sonra kızları hapsettiği kafesi açtı kızlar şaşırdı
Ruh avcısı
--şimdi oyun oynama vakti sizde size küçük bir süprizim var dedi
sonra asası ile ruhu bir canavara döndürdü
--ah güzel canavarım arkadaşlarınla güzel güzel oyna
dedi ve gülerek yok oldu
Usagi
--kızlar başımız belada
dedi canavar
--aa korkmayın sadece oynayacağız ama canınız yanabilir
kızların üzerine bir tür yapışkan bir sıvı attı kızlar yapışmıştı tam canavar saldırırken bir gül eline değdi Bu simokinli şovalye idi
Canavar
--sende kimsin kim olursan ol bir arkadaş daha senlede oynayacağım
dedi ve simokinli şovalye ile savaşmaya başladı bu arad a kızlar kendilerini bu yapışkan maddeden kurtardı
Usagi
--Ami sen Rei yi koru Minako ve makoto bizde simokinli şovalyeyi kurtaralım
dedi Gerçektende simokinli şovalye zor durmdaydı Jüpiter saldırısını yaptı fazla işe yaradığı söylenemezdi canavar güldü ve Kızlara doğru döndü
--aa demek sizde oyuna katıldınız güzel birazda sizinle oynayayim
Gerçekten kızları başı belada idi Şimdi ne olacaktı

4.BÖLÜM
canavar onların ne kadar korttuğunu biliyordu
--aa korkmayın ben sizin arkadaşınızım
dedi ve tam saldırısını yapacakken uranüsün saldırısı onu durdurdu
Usagi
--aaa uranüs neptün sizi gördüğüme hiç bu kadar sevinmemiştim
Neptün Usagi nin yanına gitti Uranüs ise canavarı oyalamk için
--Hadi canavar oyun oynamak istemiyor musun
diyerek onu kızların yanında uzaklaştırdı Neptün
--bak ay savaşcısı hiç birimizin gücü bu canavarı yenmeye yetmez birlikte saldıracağız ve canavar etkisiz hale geldiğinde sen onu yok etmek için saldıracaksın anladın mı
--ama
Uranüs
--vakit yok usagi bende zor durumdayım
--ama rei yaralı
Rei
--ben iyiyim ay savaşcısı
Usagi
--peki
Neptün
--uranüs onu ortaya çek dedi
--tmm
Canavarı ortaya çekti ve
--hadi
diye bağırdı Önce Ami
--Merkür
--mars
--venüs
--jüpiter
--neptün
--uranüs
son olarak Usagi
--ay
dedi ve saldırıyı yaptlar o kadar güçlü bir saldırıydıki canavar yere serildi
Neptün
--şimdi ay savaşcısı
dedi
Usagi
--tamam
VE son saldırıyı yaptı canavar tekrar ruha dönüştü ve Tony nin içine girdi
O gün savaşcılar için değişik bir gün olmuştu artık yeni bir düşmanları vardı ve Düşmanın Çok Güçlü olduğu kesindi

5.BÖLÜM
Akşam Mamoru da toplanmaya karar verdiler Luna ve Artemis in yardımına ihtiyaçları vardı
Herkes mamoru daydı
Usagi
--Luna bu ruh avcısı kim
Luna duyduğu kelimeye inanamadı
--ne ruh avcısı mı
--evet yoksa tanıyor musun luna anlat bu kız kim ruhlarla ne işi var
--Şey aslında bunu duyduğuma şaşırmamın sebebi o ruh avcısının yıllar önce hapsedilmiş olması nasılkaçabildi anlamadım
Neptün
--hapsedilmiş mi ?Luna herşeyi baştan anlatırmısın
--tamam bakın bundan yıllar önce kötü bir krallık vardı tek aradıkları onların en büyüyünün heykeliydi
Minako
--heykel mi taş parçasını niye ararlarmış ki
--o sıradan bir taş parçası değil o heykel hala canlı aslında eskiden heykel değilmiş çook büyük bir savaşta heykele dönüştürülmüşbu heykeli bulmuşlar ama onu tekrar eskisi gibi yapamamışlar çünkü artık ruhu yokmuş onu tekrar eski haline anca özel bir ruh getirebilirmiş ama büyük çabadan sonra bu özel ruhu taşıyanı bulmuşlar
Usagi
--bulmuşlar mı kim?
--kim olduğunu bilmiyorum ama ruhu almayı başaramamışlar dosları bırakmamış ve bu kötü krallığı evrenin uzağında biryere hapsetmişler bu uygarlıktan tek küçük prenses kalmış ona bir süre bakılmış sonra ortadan kaybolmuş
uranüs
--ilginç peki hapsedildikleriyerden nasıl çıkmışlar
--bunu bilmiyorum büyük ihtimalle o kayıp prenses sayesinde
Usagi
--bize saldıran o kayıp prenses miydi
--Ruh avcısı nasıl biriydi
Ami
--Siyah uzun saçları vardı sağ gözünün üstünde bi simge vardı dövme gibi bide elinde yanık izi vardı
--Bu kayıp prensesin ablası en kötü şu anda kötü krallığın kraliçesi
Neptün
--Kim olursa olsun çok güclü bir düşman o ruhdan oluşan canavarı hepimiz birleşerek zor yendik
--ruhlar daha iyi oldukça güçleri artacak
Makoto
--Ama kötü biri neden iyi bir ruh arıyor
--kötülük ve iyilik zıt kutuplardır o kötülüğü yenilmez kılmak için iyi ile birleşip iyiyi yenmesi gerek böylece yenilmez olcak
Rei
--peki biz bu güçle nasıl başa çıkacağız
Luna
--evrim geçireceksiniz
Usagi
--ne zaman nasıl
--bunu bilmiyorum evrimi siz başlatcaksınız ama nasıl bilmiyorum
Artemis
--bu evrim mucize aşk doğduğunda onu korumak için saf göz yaşı dökülecek ve bu yaş iyiliği uyandiracak anca bu kadar biliyoruz
Mamoru
--Ne yani bu evrim gerçekleşene kadar ne yapacağız
Luna bilmediğini ifade ederek başını iki yana salladı
Bu soru ne zaman cevap bulcaktı

6.BÖLÜM
mamoru da toplandıkları gece öğrendikleri usagi nin aklından çıkmamıştı eve geldiklerinde yemek bile yemeden odasına çıkmıştı gecede bunu düşünmüştü bu mucize aşk neydi bu aşk mamoru yla olan ilişkisini etkiliyecek miydi kafası çok karışıktı lunayla bile konuşmak istememişti ve bu düşünceler içinde uykuya daldı
luna usagi nin bağırmasıyla uyandı anneside odasına geldi
--Usagi ciğim ne oldu niye bağırdın
--hiç kabus gördüm sanırsam
--aa bak dün akşam birşey yemedin kesin rüyanda elini sürmediğin yemekler seni kovalamıştır hadi giyinde aşağıya in miss gibi bir kahvaltı seni bekliyor
--tamam
dedi annesi Usaginin saçını okşadı ve aşağıya indi hemen Luna
--ne oldu
--birrüya gördüm luna bir kabus gibiydi
--ne gördün
Usagi nin rengi sapsarıydı
luna
--ne oldu anlat
--rüyamda bi kadın gördüm oldukça güzeldi ama kötü sanırım bu o bahsettiğin heykeldi ve aradığı ruhu bulmuştu ve bizim kızlar , mamoru,seiya,yaten,taiki savaşıyordular ama kadın o kdar güçlüydüki çok zor durumsaydılar nerdeyse ölceklerdi
Usagi anlatırken ağlamak üzereydi
--ben aralarında yoktum böyle bir durumda onların yanında değildim
luna
--usagi bu sıradan bir rüya olabilir sonuçta dün ondan bahsettik bence sıradan bir rüyadır üzülme ama için rahatlasın diye bunu araştıracağım üzülme şimdi kalk yüzünü yıka sen hala acıkmadın mı rekor kırdın usagi hadi
Usagi tamam dercesine başını salladı ve banyoya gitti ama bu rüya onu çok etkilemişti
kahvaltıda fazla birşey yememişti kızlarla buluşacağı için hemen evden ayrıldı Tony nin kafesine gittiler usagi rüyasını anlattı hepsi biraz etkilenmişti sonra Rei
--aman boş ver sıradan bir rüyadır bu kadar üzülme
sonra kapıdan içeri Mary girdi kızlar onu sevmemişti ama usagi luna ile konuştuktan sonra bu kıza acımıştı ayağa kalktı Minako
--nereye usagi
--hiç tanışmaya
Rei
--ama sen o kızı hiç sevmemiştin
--artık seviyorum
Mary nin masasına gitti kız elindeki bir yazıyı okuyordu usagi
--merhaba hoşgeldin ben Usagi
kız biraz şaşırmıştı sonra Usaginin uzattığı eli sıktı
--bende mary
--oturabilir miyim
--şey tabi
usagi sonra kızları çağırdı hepsi tek tek mary ile tanıştılar mary böyle şeylere alışık değildi genelde insanlardan kaçardı ama bu kızlara kanı kaynamıştı ilk kez biri ile bu kadar isteyerek konuşmuştu
**********************
7.BÖLÜM
birkaç gündür usagi aynı rüyayı görüyordu kızlar ve mamoru onu neşelendirmek için elinden geleni yapıyordu ama usagi heryerde o rüyayı düşünüyordu yine her sabah olduğu gibi kan ter içinde uyandı usagi Luna
--yine mi aynı rüya
--evet her gece aynısı
--belki çokkafana taktığın içindir hem bu gün senin en mutlu günün
dedi vebir çiçek uzattı
--bu ne için Luna
--unuttun mu bu gün doğum günün
usagi gerçektenunutmuştu Luna
--hadi kızlar seni bekliyor
--kızlar mı
--evet annen onlara seni evden uzaklaştırma görevi verdi senin için parti hazırlıyor
Usagi kendini zorlayarak güldü Luna da
--hem benden söylemesi süper bir pasta seni bekliyor
--güzel ben giyiniyim de kızları bekletmiyim
dedi ve banyo ya gittiaslında luna o rüyayı araştırıyordu ama usagiyi meraklandırmamak için ona birşey söylememişti Usagi giyindi ve aşağı indi kızlar ordaydı minako
--hadi usagi seni almaya geldik
--tamam çıkalım
aslında kızlar usagiyi böyle görmeye alışık değildi onuniçin üzülüyordular
usagi
--mamoru nerde?
Rei
--bilmiyoruz aslında beraber seni almaya gelcektik ama evinde yoktu
--ya
Makoto
--ee Usagi ne yapmak istersin bugün senin emrindeyiz
--şey hiçbişey siz ne isterseniz onu yapalım
kızlar bu duruma çok üzülüyordu
minako
--o zaman Tony nin yerine gidelim
kızların hepsi bu kararı sevdi ve Tony nin cafe sine gittiler
Tony
--ee kızlar sizin için ne yapabilirim
minako
--daha karar vermedik Tony
--tamam o zaman karar verince çağırın
kapıdan içeri Mary girdi usagi mary i masalarına çağırdı Mary biraz utandı ama gitti Usagi onu doğum gününe çağırdı mary i daha önce kimse partiye çağırmamıştı o daha önce hiç partiye gitmemişti çok merak ettiği için kabul etti daha sonrada eve gitti kızlar Usaginin annesinin söylediği saat geldiği için usagi yi eve ****rdüler Usagi kapıdan içeri girdiğinde ışıklar yandı süper bir parti hazırlaamışlardı tüm arkadaşları ordaydı ama mamoru yoktu daha sonra mary geldi usagi onu odasına ****rdü
--şey mary bende sana ait birşey var
--bana ait mi ne
usagi yatağın altında mary nin çizdiği resmi çıkardı mary onu görünce şaşırdı
--ama bunu nerden buldun
--şey o gün sizin evin önünden geçerken çöpteydi bende senin olduğunu düşündüm
usagi iyi kıvırmıştı sonra mary e baktı o resmi görünce mary nin gözleri nasıl parlamıştı usagi
--şey birşey sorabilir miyim
--tabi
--bu erkek arkadaşın mı
mary biraz utandı sonra
--şey aslında kim olduğunu bilmiyorum ben küçüklüğümden beri onu rüyalarımda görüyorum o benim hayatımda ki tek erkek ama onu tanımıyorum
--bu çok ilginç hiç görmediğin halde ona aşıksın
--şey evet
o an zil çaldı usagi hemen aşağıya koştu
--durun kapıyı ben açacağım bu mamoru olmalı
dedi kapıyı açtı ve onunla burun buruna geldi
usagi
--sss seiya sen burda ne arıyorsun
usagi şok olmuştu
--şey doğum günün içingeldim
dedi
--beni içeri almayacak mısın
--şey tabi geç
o an mary de aşağı iniyordu ve seiya ile göz göze geldi bu oydu mary donmuştu sanki inanamıyordu Usagi
--mary ne oldu
dedi mary cevap vermedi ve koşarak gitti
******************************************
8.BÖLÜM
herkez şaşkındı mary neden gitmişti usagi hemen arkasından gitti ama yol bomboştu sanki uçmuştu usagi de mary nin evine kadar gittiilk ten terettüt yaşadı sonra zili çaldı kapı gıcırdı**** açıldı ses usagi nin kulaklarını rahatsız etti kapıyı bir adam açtı baştan aşağıya sipsiyah giyinmişti usagi
--şey mary evde mi ben usagi
--evet ama kimse ile konuşmak istemiyor
--ama çok önemli
--kesin talimadı var olmaz ayrıca sizin yaşınızda birinin bu saate tek başına dışarda olması hiç uygun birşey değil bir an önce evinize gidin
dedi ve kapıyı suratına kapadı usagi adamın ne kadar kaba olduğunu düşündü ve tam çıkarken kızlarla karşılaştı
--sizin burda ne işiniz var
rei
--seni yalnız bırakamazdık ee mary e ne olmuş
--bilmiyorum kapıyı açan adam kimseyle görüşmek istemediğini söyledi
minako
--o zaman eve dönelim annen merak edecek
--tamam
eve doğru giderken bir çığlık duydular ama bu mamoru ydu ve ruh avcısı ruhunu almıştı hemen dönüştüler usagi
--dur sen ne yaptığını sanıyorsun
--aa yine o küçük kızlar sizi gördüğüme sevimdim bu ruh çok güzel ama aradığım kadar güzel değil şimdi sizin oyun vaktiniz geldi
dedi ve asasını ruha doğru uzattı usagi
--hayır bunu yapma
diye bağırdı ama geçti çoktan canavara dönüşmüştü ruh
--sizinle kalıp oynamak isterdim ama çok işim var üzgünün
dedi ve kay boldu
rei
--kızlar unutmayın tek saldırılar bir işe yaramıyor birlikte saldırmalıyız
dedi saldırdılar fakat işe yaramadı sonra neptün ve uranüs gfeldi yine saldırdılar ama hiç etkisi olmadı neptün
--ne olursa olsun ay savaşcısını korumalıyız
sonra yıldız savaşcılarıda geldi Usagi yi korumak için her saldırının önüne geçtiler hepsi yaralanmıştı tek usagi kalmıştı ama o hala şoktaydı canavar onun üzerine doğru gelmeye başladı hepsi
--usagi kaç
diye bağırıyordu ama usagi nin dudaklarından tek bir kelime çıktı
--mamoru
ve yere eğildi canavar üstüne geliyordu ama birden mamoru nun ruhsuz bedeni usaginin önüne geçti ve yere yığıldı usagi mamoru yu öyle görünce
--hayır
diye bağırdı ve bir ışık parladı bu usagi nin içinde ki sevdiğinin gcüydü ve canavar tekrar ruha dönüştü ve mamoru ruh içine girdi mamoru eski haline dönmüştü
*********************************************

9.BÖLÜM
hala yerde duruyordu mamoru gözlerini açtı başı usagi nin dizlerinin üzerindeydi usagi ile göz göze geldiler mamoru
--sen iyi misin
usagi
--evet sen sen nasılsın
sesi ağlamaklıydı
--iyiyim eğer sen iyiysen bende iyiyim
dedi diğer savaşcılar toparlanmıştı seiya tam usagiye seslenecekti uranüs
--hayır onlar gelmeyecek burda kalacak
dedi seiya mecvuren bişey diyemedi ve hepsi gitti usagi ile mamoru hala göz gözeydi usagi
--nerdeydin niye bu gün hiç aramadın
mamoru zorlanarak doğruldu
--sana bir süpriz hazırlıyordum
--süprizmi niçin
--bu gün senin doğum günün unuttum mu
--aa evet bu gün beni doğum günüm
mamou yereden destek alarak doğruldu usagi de peşinden
--hadi şimdi hediyeni verme zamanı
usagi
--ama sen yaralısın
--aa ben iyiyim merak etme hadi gel
dedi ve beraber gittiler mamaoru usagi nin gözlerini kapadı ve bi süre sonra
--artık bakabilirsin
dedi ve gözlerini açtı bir sandal vardı her tarafı güllerle süslenmişti
mamoru
--hadi bin
dedi ve usagiye binmesinde yardımda bulundu usagi
--bu çok güzel çok teşekkürler
dedi mamoru sandığın içinden bir kutu aldı
--bu hediyen
dedi usagi çok mutluydu açtı içinde kalp şeklinde bir kolye vardı
--bu çok güzel
dedi mamoru kolyenin içini açtı ikisinin fotoğrafı vardı
--hadi dönde takiyim
dedi ve taktı mamoru
--bu bizim aşkımızın bir simgesi onu ömür boyu boynunda taşı olur mu
usagi nin gözleri dolmuştu
--tabi mamoru ömür boyu bunu boynumda taşıyacağım söz veriyorum
dedi ve başını mamoru nun omzuna dayadı bu anın hiç bitmesini istemiyordu sonra eve gittiler arkadşları çoktan dağılmıştı kapıda mamoru usagi yi öptü ve usagi içeri girdi bu gün onun için rüya gibi bir gündü odasına çıktı ve uyudu sabah bu güzel duyguyla uyanacağını düşünüyordu ama umduğu gibi olmadı
********************************************

10.BÖLÜM
yine o rüya yı görüyordu çok korkmuştu çığlık atarak uyandı yine üzerine o ağır ve kötü kasvet inmişti annesi geldi
--aa usagi cim senin neyin var
usagi kan ter içindeydi
--hiç anne rüya gördüm
--ama artık bu kadar fazla en iyisi seni bir doktora ****relim
--hayır iyiyim merak etme hem luna nerde
-- bilmiyorum ama bir daha aynı şekilde uyanırsan seni sürükleye sürkleye doktora ****receğim haberin olsun
dedi ve odadan çıktı usagi luna diye seslendi ama o yoktu sonra bonyoya gitti
luna kızların yanına gitmişti tüm kızları toplamıştı Rei
--ne oldu luna
--bakın kızlar çok kötü birşey oldu
minako
--yoksa usagiye mi birşey oldu
--hayır ama size olacak
kızlar şaşırmıştı ami
--nasıl yani ne olacak
--bakın usagi nin baya bir süredir korkunç bir rüya gördüğünü biliyorsunuz ilkten bunu önemsemedim ama bu sıklaşınca araştırdım fakat usagi ye söylemedim gördüğü rüya sizin geleceğinizz
makoto
--nasıl yani ölecek miyiz
--bilmiyorum çünkü tam o anda rüya kesiliyor bunu size anlattım çünkü böyle bir durum olursa herşeye hazırlıklı olun istedim bakın o özel ruh bulunuyor ve benim tahminlerime göre bu usagi nin ruhu
tüm kızlar birlikte
--neeeeeeeee
--bakın bu bir tahmin ama usagi o rüyada sizin yanınızda olmadığına göre onun ruhu alınmış olabilir
rei
--peki bunu nasıl engelleyeceğiz
--engelleyemezsiniz ama bunun sonunda ruhu tekrar almak için bir plan yapmalısınız yoksa sonsuza dek kötülük evrene hakim olacak
herkes susmuştu luna
--bir seçeneğiniz daha var
ami
--nedir?
--o kötü krallığı bulup heykeli yok etmek
minako
--kötü krallığı bulmak mı ama bunu nasıl yapacağız hadi yaptık diyelim onlarla nasıl savaşacağız o kraliçe hepimizin birleşiminden daha güclü
--işte bu yüzden evrim geçirmelisiniz
rei
--ama bunu nasıl yapacağız
ami
--bu evrim mucize aşk doğduğunda onu korumak için saf göz yaşı dökülecek ve bu yaş iyiliği uyandiracak
dedi sonra
--luna bu bir kehanet mi
--sanırım öyle
minako
--peki kimle kim birbirine aşık olursa mucize olur
makoto
--peki bu aşk usagi ile seiya arasında olmasın
Rei
--saçmalama bu imkansız
makoto
--zaten imkansız olduğu için mucize olurr
luna
--olabilir ama mamoru ile usagi nin kaderleri belli başka biri olmasın
ami
--bence bu aşk beşimizden biri için değil yani kimle olabilir ki hem mucize olmaz çünkü biz onları zaten tanıyoruz anca yeni biri olmalı
makoto
--peki hayatımıza son günlerde kim girdi
minako
--aa tony
ami
--ama sonuçta onla herhangi birimizin aşkı mucize olmaz mucize diyince zıt kutuplar olmalı
Makoto
--belkide o kötü kraliçe ile mamoru
luna
--olabilir ama dediğim gibi onların geleceği belli
peki bu aşk kimle kimin arasındaydı

11.BÖLÜM
kızlar ve Luna mucize aşk ın kimle kim arasında olduğunu düşünürken Usagi yanlarına geldi Usagi yi gördüklerinde hemen sustular usagi
--Luna senin burda ne işin var ne oluyor? kötü biişey mi?
luna hemen
--hayır hiç bişi olmuyo sadece sen uyuyodun canım sıkıldı ve dışarı çıktım
Rei de hemen
--bizde tam sana gelirken lunayla karşılaştık
diğer kızlarda
--evet
dedi Usagi bişeyden şüphelenmedi çünkü aklı rüyadaydı ve
--kızlar bi rüya daha gördüm
dedi herkes sabırsızlıkla anlatmasını bekliyordu çümkü bu rüya kötü krallığa karşı bi koz olabilrdi sonra usagi
--şey rüyamda bi kız gördüm yüzünü hatırlamıyorum kız tek başına duruyordu ve birden kalkıp aydınlık yere geçti aydınlık yer çok güzel ve ağaçlarla dolu mükemmel bi yerdi sonra kız tekrar kalkıp karanlık tarafa geçti karanlık tarafta çok kötü ağaçların çürüdüğü bir yerdi ama kız bi aydınlık tarafa bi karanlık tarafa geçip duruyordu sonra aydınlık tarafa siz geldiniz
minako lafını kesti
--biz mi yani 4 dümüz mü?
dedi usagi
--hayır ayrıca mamoru seiya,yaten,taiki de vardı sonra karanlık tarafada ruhları çalan kadın geldi ama öyle bir kötülük enerjisi vardıki çok fazla sonra bi kadın daha geldi ve ruh avcısı hemen eyildi o kadın O heykeldi ve onda ki güç daha fazlaydı ama tuhaf olan o kadın gelince içimde bişey hissettim sanki bir parçam ondaymış gibi sonra
usagi devamını getiremedi rei
--evet sonra
dedi Usagi ağlamaya başladı ve
--sonra ruh avcısı size çok büyük bi saldırı yaptı ve orda kalktım ama o an ben sizin yanınızda değildim
dedi ağlamayı sürdürüyordu minako usagi nin yanına geldi ve
--Usagi bu bir rüya bu kadar üzülme
dedi ama bunun sıradan bir rüya olmadığını biliyordular

*************************************************
12.BÖLÜM
uzun siyah bir limuzin...yolda orta hızda ilerlemektedir...limuzinin içinde iki tane kız vardır...
--ben çok sıkıldım ne zaman bitecek bu yol...
--sabırlı ol küçük kardeşim. der ikinci kız...sesi oldukça soğk ve etkileyici çıkmaktadır...
--benden 2 dakika büyüksün diye bana küçük kardeşim diyemezsin tmmı!!! der birinci kız kızmış gibi yaparak...
--öyle diyorsan...
kızlardan birincisi siyah upuzun saçlı kahverengi gözlü ve oldukça hareketliydi...ikincisi ise neredeyse hiç hareket etmeyen uzun kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü biriydi.
--ne dersin aqua amacımıza ulaşabilecekmiyiz...
aqua ise sanki onu duymamıştı sadece düşünüyordu.
--aqua? beni duyuyormusun...
aqua kafasını avaşça ona çevirdi...soğuk bakışları birden yumuşadı ve yüzünde hafif bir tebessüm belirdi.bu şekilde oldukça etkileyici görünüyordu.
--tabiki amacımıza ulaşağız natu her zaman ulaşmadıkmı...
--aquaaa bana kaç ekre natu dememeni söyledim benim adım naturela!!
--orası öyle ama ismin çok uzun geliyor...sende bana aqua diyorsun ama asıl adım aquamarine öyle değilmi? der yüzündeki tebessümü bozmadan...
--gıcık işte ne olacak der ve dil çıkararak kafasını pencereye çevirir naturela.dışarıyı izlemeye başlar.arabacı birden ormanlık bi yere girer ve kocaman,saray yavrusu denilebilecek büyüklükte bi yerin önünde durur.
--işte geldik küçük hanımlar...
der ve kapıyı açar şöför onlara.aqua uzun elbisesinin eteğini toplayarak arabadan aşağı iner.natu ise hemen arabadan atlar ve bir o yana bi bu yana koşarak etrafı incelemey başlar.
""bu haliyle küçük bir çocugu andırıyor kim düşünür onun 20 yaşında olduğunu""diye içinden geçirir aqua...bu sırada natu yanına gelir ve
--aqua burası gerçekten harika hadi gel içeri girelim.der ve koşmaya başlar biraz koştuktan sonra olduğu yerde durur ve snaki birşeyi yeni anlamış gibi etrafına bakmaya başlar.aqua ise arkadan dalga geçer bir ifadeyle güelrek yanına gelir...natu ise o sırada
--ne yani benim orman sandığım o yer buranın bahçesimiydi der...
--ne yani binalardan sorna hiçbir şekilde yol ayırmadan ormana girdiğimizi düşünmedin herhalde dedi donuk bir bakışla
--aquaaaaaaa!!! diye bağırır ama sonra kendine gelir ve hadi içeri girelim der natu...aqua ise kafasıyla onaylar ve birlikte yaşayacakları bu yeni eve doğru ilk adımlarını atarlar...

aquamarine ve naturela ikiz kardeşlerdi.oldukça zenginlerdi ama ne hizmetçielri nede başkaları kimsesiz bu iki kızın nasıl bu akdar zengin olabildiğini bilmiyordu.ikizlerden aquamarin oldukça soğuk ve cool görünen biriydi herkes onun yaşıdnan daha olgun olduğunu söylerdi.zekiydi ve bu zekiliğini nasıl kullanacağını bilirdi aynı güzelliğnii nasıl kullanacağını bilmesi gibi.ikizlerin ikiside çok güzellerdi ama natu bu güzelliğini sevimliliği ile örtüyordu.aquamarin içinise güzellik en büyük silahlarından biriydi. onu gören bütün erkekler hayranlıkla bakardı.genelde uzun gece elbiseleri giymeyi severdi...naturela ise kelimenin tam anlamıyla onun tam tersiydi. aquamarin her ne kadar olgunsa,naturela o kadar çocuktu.her zaman neşeliydi ve her zaman gülerdi.etrafına neşe dağıtırdı ve bunu yapmayı severdi.çok kitap okurdu ve öğrendiği her yeni bilgiyi aklında mükemmel bir şekilde saklardı.çocukları severdi ve onlara yardım etmeyi...ama aquamarin çocukları hiç sevmezdi.çocuk sesine asla katlanamazdı ve bu sebeple naturela nın eve getirdiği çocuklar evden gidene akdar asla odasından çıkmazdı...bütün bu farklılıklarına rağmen birbirlerine çok bağlılardı ve bir yemin etmişlerdi...ömür boyu sürecek bir yemin...

naturela bir o yana bi bu yana koşuyordu...
--aqua baksana ne akdar güzel..aqua şuna baksana..aqua...
aqua ise yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştı en sonunda elini masaya vurarak
--yeterr!!!! yeter dedim natu herşeyi ilk defa görüyormuş gibi bana göstermene gerek yokkk!!!!
diye bağırdı...
naturela ise ona çocuksu bakışlarıyla baktı...belliki birşey bekliyordu...
aqua nın ise birden kırmızılaşan gözleri tekrar kahverengi olmuştu...yerine oturdu ve yüzünü nturela ya çevirerek
--özür dielrim natu ama biliyorsunki bu benim elidme olan birşey değil...
--biliyorum aqua üzülme ben artık alıştım buna dedi buruk bir gülümsemeyle...aqua ise yine dalmıştı ve düşünüyordu...düşünceleri çok basitti ama bir o akdarda zorlayıcıydı...
"allahım bu gücü ben bile tam oalrak kullanamazken...natu bunu nasıl başaracak..."
************************************************
13.BÖLÜM
Aquamarin düşüncelere dalmıştı ki bi koku duydu . Bu koku Naturela 'nın yaptığı tatlılardan biriydi . Ama Naturela hiç bir zaman tek başına kıvamı tutturamazdı . Aquamarin gittiğinde tamda tahmin ettiği gibi bir manzarayla karşılaştı . Naturela önünde duran kek ke bakıp duruyordu . Aquamarin yanına gitti ve bir dilim kesip ağzına ****rdü. Birden yüzü değişti.Gerçekten kötüydü.Ağzındaki keki çaktırmadan çöpe attı.Ağzında kötü tat kalmıştı.Ve yüzünde küçük ama sevecen bir tebessümle Naturela nın omzuna elini koydu
"Üzülme o kadar da kötü değil"

Naturela yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Aquamarin e döndü büyük bir mutlulukla
"Gerçekten mi?"dedi. Aquamarin
"hayır çok kötü olmuş"dedi . Yüzünde büyük bir tebessüm vardı . İnsanlarla bu tür konuşmayı severdi. Naturela yüzünü buruşturdu. Ve arkasını döndü. Küstüğünde hep böyle yapardı . Aquamarin büyük bir kahkaha attı. Sonra Naturela nın omzundan elini çekti ve mazemeleri hazırlayıp kek yapmaya başladı . Ne zaman Naturela küsse Aquamarin onun dikkatini çekcek birşey buluyordu . Ve yine başarmıştı. Naturela kekin yapımını izlemeye başlamıştı.Aquamarin birden durdu ve Naturela ya baktı . Naturela hemen başını çevirdi .Aquamarin yüzünde büyük ve bilmiş bir gülümseme vardı içinden yine dikkatini çektim bu natu-chan de hep kanıyor diye geçirdi. Ve keki hazırdı. Fırına koydu ve oturup Naturela yı izlemeye başladı.Alaycı bir tavırla

"ee hangi keki yemeyi düşünüyorsun" dedi . Naturela önce kendi yaptığı keke baktı sonra mis gibi kokan ve kabarmakta olan keke sonra gururlu bi tavırla başını çevirdi
"tabikide kendi kekimi senin kekini istemem "dedi. Aquamarin mutfaktan çıktıve saatini ayarlamıştı.
----------30 dakika sonra-------
Aquamarin mutfağa girdi. Naturela yı fırının önünde buldu.Keki izliyordu.Aquamarin gülümseyerek fırının önüne gitti . Naturela onu görünce hemen kalktı.
"Şey tokamı düşürmüştüm onu arıyordum "dedi. Auqamarin fırını kapattı ve keki fırından çıkardı. Kekin kokusu karşısında Naturela nın ağzının suyu akmıştı Aquamarin Naturela nın yanına gitti ve
"tamam özür dilerim barışmak istediğimin simgesi olarak seni kek yemeğe çağırıyorum"dedi.Naturela da hemen
"çok ısrar ettin kırmıyim seni "dedi ve barışmışlardı . Keki bitirdikten sonra solana geçtiler Naturela bi şeyler düşünüyordu Aquamarin alaycı bir tavırla
""ne o onu mu düşünüyorsun"dedi aslında o diye biri yoktu ama Aquamarin hep Naturela yla böyle dalga geçerdi Bİrden Naturela yerinden fırladı büyük bir heycanla
""bi fikrim var "dedi sanki Dünya daki en iyi şeyi bulmuş edasıyla
"ne iş yapacağımızı buldum"dedi Aquamarin yine alaycı bir tavırla
"ne iş yapcakmışız"dedi . Naturela gözlerinin içi parlayarak

""bak bi tatlıcı dükkanı açalım sen düper yapıyorsun ben de servis yaparım insanlarla aram çok iyidir ne dersin?"dedi Aquamarin o büyük kahkahalarından birini attı tam birşey söyleyecekken birden irkildi ve düşüncelerle dolu bir boyuta geçmişti
*************************************************
14.Bölüm

aquamarin in düşünmesi asla susmak demek değildi...o aksine sustuğunda konuşacağı şeyleri planlayanlardandı...düşünüyordu.natu haklı olabilirdi...hem böyle bir kafe planlarına yaklaşmalarınada yardımcı olabilirdi ama yinede hemen kabul etmemeye kararlıydı.aquamarşn zorlu bir insandı...elini masaya,kafasınıda elinin üzerine dayadı ve
--söylesene bu fikirler aklına nereden geliyor?dedi.naturela ise büyük bir heyecanla
--ne yani fikrimi begendinmi?
--hayır...unutmaki ben başkaları için bişeyler yapmayı hiç sevmem...bu kocaman bir yalandı.aquamarin de yardım etmeyi severdi ama bunu asla itiraf etmezdi.onun için bu zayıflık belirtisiydi.
--ama aqua-chann benim için yapsan olmazmııııı.dedi naturela sevimli bir yüzle.aquamarin ise kafasını çevirdi ve ilgilenmiyormuş gibi yaptı.naturela tam küsecekken kafasını çevirmeden
--tamam olabilir...ama bunun bizi planımıza daha çok yaklaştıracağını düşündüğüm için...dedi aquamarin...natu tam aqua nın boynuna atlayacakken aquamarin birden döndü ve
--ama bir şartla dedi.
--nedir o şart?aqua yüzünü buruşturarak
--mutfaktn uzak duracaksın.der ve kahkayı basar.naturela ise
--aquaaaa!!!! diye bağırarak onun peşine düşer ve iki kardeş arasında bir kovalamaca başlar.

öğlene doğru aquamarin ve naturela şehirde gezinmeye başlamışlardı.kendileriyle gelmekte ısrar eden korumaları ve şöförü evde bırakıp kardeş kardeşe gezmek istiyoruz demişlerdi.böyle ufak gezielri çocukluklarından beri severlerdi.ama ikisi yolda çok göze çarpıyorlardı.naturela günlük bir kıyafet giymişti böyle giiynmeyi severdi ama aquamarin in içinde bulunduğu durumdan pek mutlu olduğu sölenemezdi.gözündeki güneş gözlüklerinden dolayı kimse onun mutsuz bakışlarını göremiyordu...ama bu bakışlar giydiği kıyafetten dolayı değildi...

natu yolda giderken herşeye dokunuyordu aqua ise sabit bir şekilde ilerliyordu yoldan geçen büütn erkekler aqua ya dönüp bir daha bakıyorlardı.saçlarının savruluşu vücudunun kıvraklığı herşeyiyle çok enfes görünüyordu. ama onun bunlarla ilgisi yoktu.gözleri sürekli natu daydı natu ise nerede boş bir mağaza bulabilir diye ehryere soruyordu.aquamarin yürümekten yorulmuştu
--yeter artık natu ben çok yoruldum dinlenelim...
--tamam bak şurada bir kafe var orada oturmaya ne dersin tamam bence süepr olur
der ve kafeye giderler.kafeye girdikerlinde bütün gözler onlara çevirilir.bunun 3 sebebi vardır.aquamarin in güzelliği,naturela nn sevimliliği ve herkese gülmesi son oalrakta insanların ikiz gördükleri andaki o garip duygu...bunların hiçbiri aquamarin in umrunda değildi...bahçeden bir masaya oturdular ve garsonu beklemeye başladılar...
--burası ne kadar güzel bir yer böyle.ne dersin aqua bizde böyle bir yer bulabilecekmiyiz...aqua ise alışkanlık edindiği bir tavırla önce elini amsaya sonrada kafasını eline yaslayarak bilmiş bir edayla
--azmin sonu selamettir derler.der ve güler o sırada masaya yakışıklı bir garson gelir...
--hoşgeldiniz hanımlar ne arzu ederdiniz?
aqua gözlüklerini gözünden çıkarır ve garsona doğru gülen gözlerle bakar...garsonun gözleri aquamarin de kalır.aquamarin in bundan oşlandığı belli idi ama naturela sıkıldı...
--ben kocaman bir dilim çikolatalı pasta istiyorummm.dedi çocuksu bir tavırla.garson teşekkür eden bakışlarla naturelaya baktı ve servisi aldığını belli etti.aquamarin ise gülerek
--bende bir dilim frambuazlı,bir dilim çilekli,bir dilim çikolatalı ve bir dilimde krokanlı pasta istiyorum dedi..herkesin ona baktığını fark ederek
--hepsini yiyeceğimden değil sadece denemek istiyorum dedi...garson
--hemen geliyor dedi..aquamarin ise yaka akrtına bakarak
--teşekkürler tony...dedi...
*************************************************
güzel değil mi arkadaşlar hiç yorum yazmıyorsunuz

güzel değil

HARİKA süper gidio gerisi gelecek değil mi

beğenmene sevindim hemde çok sevindim devamı gelicek tabi
***********************************************************
15.BÖLÜM
pastalar gelmişti...masanın üstü tamamen bir renk şöleniydi.herkes yemeyi bırakmış aqua ve natu yu izliyordu...aquamarin önce masada bulunan kumaş peçeteyi nazikçe kucağına serdi.daha sonra bir eline çatalı bir eline bıçağı alarak tam bir soylu gibi pastları denemeye başladı.naturela da aynı şekilde yiyordu.ama ikisininde yüz ifadesi hiç değişmiyordu.aquamarin pastaları denemyi bırakmıştı...naturela da kendi pastasını bitirmişti. tony yanlarına geldi ve
--pastayı nasıl buldunuz hanımlar? diye sordu.herkes çok güzel omluş demelerini bekliyordu çünkü burası tokyo daki en güzek pasta yapan yerdi.naturela başını öne eğdi ve
--hiç fena değil dedi...aqua ise yine dalgacı bir şekilde tebessüm etti ve..
--doğrusunu söylemek gerekirse hiç begenmedim...dedi...tony bu lafa bozulmuştu.kafeyi kısa bir süre önce açmıştı ama bu kısa sürede çok müşterisi olmuştu...tony sonunda sorabildi..
--peki neden? aqua ise istifini hiç bozmadan
--insan daha iyilerini yemeye alışınca ağzına yakıştıramıyor dedi...bu dalgacı hali aqua yı gıcık biri olarak gösterebilirdi ama aksine sanki bu ona ayrı bir güzellik katıyordu...ama tony ninde altta kalmaya hiç niyeti yoktu...gülümsedi ve aqua ya
--neden siz denemiyorsunuz sizin yaptığınızıda denemek isteriz...dedi.naturela bunun üzerine neredeyse kahkaha atacaktı ama kendini tuttu..aqua ise gözlerini kapadı baş parmağını çenesinin altına koydu ve gülümsedi...
--mutfak nerede?

kısa bir sürede aqua tam 5 çeşit pasta hazırlamıştı...hepsi birbirinden enfes görünüyordu ve insanlar onları denemek istiyordu. aqua bu pastaları kafede bulunan herkese yetecek şekilde böldü ve bir dilimide tony e vermeyi unutmadı.naturela büyük bir neşeyle bunları insanlara dağıttı.o kadar güler yüzlü ve sevimliydiki insanlar onu hemen sevmeye başlamışlardı...herkes pastalardan ağızlarına bir lokma ****rdü ve adeta büyülendiler...tony de denedi ve oda bu inanılmaz lezzete inanamadı.aqua tony ye dalgacı bir tavırla bakıyordu.tony ise bu büyük lezzet ustasını ve bu güleryüzlü garsona sahip olursa işlerin nasıl ilerleyeceğini düşünüyordu.aqua belinden önlüğü çıkardı,tony nin karşısına geçti ve...
--çalışmam karşılığında para falan istemem...ama tek şartım olacak.bu kafenin sahibi naturela ve ben oalcağım.sende yanımda çalışacaksın ama naturela ve ben kesinlikle para almayacağız bütün para senin oalcak buna ne dersin? dedi.tony birden şok olmuştu ne diyeceğini bilemedi naturela ona sevimlice bakıyordu.aqua nın gözleri ise kapalıydı.tony tam ona bakarken aqua gözlerini açtı ve kahverengi gözleri birden mavi mavi parlamaya başladı.tony ise şaşkınca bu mavi alevleri izledi.kendine geldiğinde sadece kabul ediyorum diyebildi....
**********************************************************
16.BÖLÜM
aqua ve natu kafede çalışmaya başlamışlar...aqua mutfakta tony ile natu ise dışarıda çalışıyordu.tony her seferinde aqua nın yanında olmak istiyordu
--ne olur sanki bi kereciğine nasıl yemek yaptığını izlesem...aqua nın cevabı ise ufak bir tebessümün yanında şu oluyordu
--büyük ustalar asla sırlarını başlaarıyla paylaşmaz...aslında aquamrin in bir sırrı yoktu.o sadece dşarıda insanlara göstermediği sevgisini yemeklerine katıyordu.onun için natu nun yaptığı yer içten davranış zayıflıktı.halbuki natu çok güçlüydü ve ikisininde güçelr eşitti...

bir gün tony natu nun yanına geldi..
--hey naturela
--efendim tony?
--benim birazcık işim var aqua ya söylermisin bugunluk kasaya o baksın sende servis yaparsın...
--olmuş bil der ve gülümser natu
--tek başına halledebileceğinze eminsin değilmi? der natu ise
--sen bizi ne zannediyorsun çocukmu elbette hallediriz hadi sana güle güle...der ve tony yi sırtından itikleye itikleye dışarı çıkarır. ardındanda hoşçakal diye bağırır ve koşarak aqua nın yanına gidip haberi verir...aqua ise her zmanaki umursamaz tavrıyla
--bu çocuk bütün işleri bize yıkmaya çalışıyor ama yemezlerr.derve aksaya geçer.natu bir o yana bi bu yana koşturup siparişleri almaya devam eder o sırada kafe den içeri 3 kişi gelir.3 üde gözlük takmışlardır.herkes bahçede otutruken onlar içeri bir masaya geçerler. naturela hemen yanlarına gider ve her zamanki sevimli tavrıyla
--hoşgeldiniz ne arzu edediniz...der.çocuklardan birincisi natu yu şöyle bi süzer ve yanındakilere şöyle der:
--çocuklar bakın ne kadar tatlı bir yer....natu eğilerek teşekkürler der.çocuk ise gözlüklerini çıkarmadan
--ama sen burada olmasan bu kadar tatlı olamazdı burasıda..dedi..naturela kızarmıştı...
--çok naziksiniz efendim ne alırdınız?
--ne tavsiye edersiniz?
--aslında menümüzdeki herşey kesinlikle enfestir.emin olunki buranın sürekli müşterisi olacaksınız...çocuk ise sesini yumuşatarak
--ona ne şüphe..der ve güler diğerleride onunla gülmeye başlamıştır.naturela ne olduğunu anlamaz...çocuklar biraz sonra sipariş verirler ve naturela aqua nın yanına gider...
--aqua-chan aqua-chan diye heyecanlı heyecanlı bağırır...
--ne oldu natu görüyorsunki iki yere yetişmek yeteri kadar zorluyor beni bide sen gleme üstüme.der natu ise susar ve sadece siparişi istemekle yetinir...aqua siparişi hazırlar ve natu da çocuklara servis yaparak diğer müşterilerle ilgilenmeye başlar. çocuklar ise
--ne kadar şirin kız öyle değilmi...
--öyle ama fazla çocuksu..der 2.çocuk..olgun bayanları tercih ederim...
--bazen çok sıkıcı oluyorsun biraz eğlenmene bak der ve pastayı tadar çocuk...onunla birlikte diğerleride aynı anda lokmaları ağızlarına koymuşlardır ve birden hepsinin gözleri ışıldar...
-enfesssssss!!!!!!bir lokma bütün hepsini bitirirler ve birkaç sipariş daha verirler..artık yiyemeyecek kıvama geldikerlinde masadan kalktılar ve kasaya ilerlediler ve gördükleri oldukça hoşlarına gitti.aquamarin pastaları yerleştiriyordu birden doğruldu ve çocukları gördü o sırada natu da yanına gelmişti ama susup bir köşede durmayı tercih etti..ne oalcağını merak ediyordu. aqua çekici bakışlarından bir tanesini kullandı ama onlarla ilgilenmedi.çocuklardan birincisi öne çıktı aqua nın elini yakaladı ve dudaklarına ****rdü...aqua tam çocuga bir tane yapıştıracakken natu yu gördü ve fazgeçti...
--aman allahım yoksa bu enfes pastların mucidi sizmisiniz...der birinci çocuk.aqua ise oldukça dik ve kendini begenmiş bir edayla
--ona mucit dedndiğini sanmıyorum...ben bu pastların aşçısıyım...dedi..arkadaki iki çocuk gülmeye başladı. birinci çocuk arkasını döndüğü anda gülmeyi kestiler.çocuk ise istifini bozmadan
--kusuruma bakmayın ladyim güzelliğniiz karşısında adeta büüylendim...dedi.aqua ise büyülendinizmi kafanıza bir darbe mi yediniz bilimez ama bir daha bana bu şekilde yaklaşırsanız sonunuz kötü olur...dedi..arkadaki çocuklar gülmekten ölecekti neredeyse çocuk ise
--anladımm zor kadını oynuyorsunuz...dedi aqumarin ise sıkıntılı bir sesle
--zor kadını oynamıyorum ben zor bir kadınım zaten dedi.bu seferde wowww sesleri gelmeye başladı arkadan..çocuk ise
--tmm o zaman bakalım bunu örünce ne diyeceksiniz dedi ve gözlüklerini gözüdnen çıkardı.çıkarmasıyla natu nun çığlığı basması bir oldu...aqua natu ya ne var gibisinden baktı çocuk ise aqua ya büyüleyici bir şekilde bakıyordu.
--beni tanıyabildinizmi? dedi çocuk aqua ise yine umursamaz bir tavırla
--aaa evet saçları biraz kesince aynı brett pitt..ben nerden bileyim gittsenize başımdan dedi...çocukların 3 üde bu sefer şaşkınlıktan ne yapacaklarını şaşırmışlardı..geri kalan 2 taneside gözlüklerini çıakrdı ve natu çığlığı bastı gene...aqua ise natu ya dönüp
--ne bağrıyosun iki saattir orada bi açıklama yapsana bağıracağına..dedi.natu ise
-aqua bunlar star lightslar dünyanın en iyi şarkıcı gruub seiya,yaten ve taiki!!!! diye bağırdı...içerisi boş olduğundan bunu kimse duymadı...aqua ise ağzı açık bir şekilde natuya bakıyordu star lightslar yaptığı hatayı anladı diye sırıtırlarklen aqua natu ya
--yeter artık natu sana bir daha televizyon yok bu dünyalı snatçılara beslediğin şeyleride anlamıyorum zaten dedi...seiya yaten ve taiki nin kafalarında kocaman damlalar çıktı..tam kapıdan çıakcaklerken aqua arkadan bağırdı...
--heyyyy müzik grubu tanıştığımıza sevindim der ve tebessüm eder çocuklar buna şaşırır ve aqua nın kendilerinden hoşlandıklarını sanıp gülerler ama aqua bağırır
--bari bide şu yediğiniz 20 civarında pastanın parasnı ödeseydiniz der ve somurtmaya başlar... seiya yanıldıklarını anlar ve gidip parayı öder bu sırada aqua küçükseyici bakışlarla onlara bakar..seiya tam gidecekkende
--hey şarkıcı çocuk! diye seslenir ona
--bir dahaki sefere bir kzıı etkilemek istediğinde şarkıcılığını değil aklını kullan der. seiya acaba bir umut diye aquaya bakar ama aqua gözelrini kapatıp sırıt..
--yazıkk benim sınavımdan kaldınız der ve star ligtslar kıpkırmızı bir yüzle kafeden dışarı çıkarlar.

nihahhaahaha bende tam bunu düşnüüyordum XD canım hikayemiz bizim yaa Aquamarin ben oluyorum naturela da katara bari devamınıda ben koyayım ^^
---------------------------------------
Dışarı çıkan starlight tın arkasından naturela şaşkın bi şekilde baka kalmışdır.Aquamarin ise hiç birşey olmamış gibi işine devam etmektedir . Sonra Naturela nın ona baktığını görür.Hala şaşkın olan Naturela ya

"uff natu-chan ne var bu kadar abartıcak alt tarafı şarkıcı"

der küçümser bir tavırla.Naturela ise

"senin alt tarafı şarkıcı dediğin çocuklar tüm Dünya nın peşinde koştuğu süper bir grup"

der ve boşları toplamak için masaya gider.Aquamarin ise hala onların sadece şarkıcı olduğunu söyleyerek mutfağa gider.Halbuki onların şarkılarını hiç dinlememiştir.

**********************************************************

Rei Usagi ye bunun bir rüya olduğunu söyleyip durmaktadır.Ve Tony nin yerine doğru gitmeye onu ikna etmiştirler .Tam giderken Starlight ile çarpışırlar.Usagi ve minako yerden tam kalkarken Seiya ve Yaten ne tutunurlar . Ama bi daha düşerler . Rei kendini tutamaz ve gülmekten ölecek duruma gelir.Usagi ise Rei kötü kötü bakmaktadır.Minako

"eee nerden geliyosunuz Yaten"

der ve Yaten nin yanına gider . Yaten ise onu tersler .Hepsinin yüzü asıktır .Kızlar nedenini sorar . Seiya

"Ya hani şu köşede bir tatlıcı var ya""


sözünü Makoto keser

"Tony ninin yeri ah.. ahh"

der ve iç geçirir.Herkes ona bakınca kızarır.Seiya ise sözüne devam eder

"Tony nin yeri olduğunu sanmıyorum iki kız vardı."

Yaten devam eder

"biri çok ama çok tatlı"

Taiki ise
"Biri ise çok ama çok güzel "


der.Kızlar özellikle minako çok bozulur . Makoto da üzülür Tony nin yerinde başkaları olmasındean dolayı.Ve kızlar çok merak ettiklerinden hemen tatlıcı dükkanına giderler ve kapıda onları gerçekten çok tatlı ve sevecen bi kız karşılar.

bu kız natu nun ta kendisidir.hoşgeldiniz diyerek onları içeri alır ve ne istedikelrini sorar.kılar önce kızın nasıl bu kadar sevecen olabildiğini anlayamazlar ama ona karşı iyi olmamakta kararlıdırlar.makato hemen sorar
--afedersiniz tony nerede? natu ona doğru döner ve
--tony bi yere kadar gitti biraz bekelrseniz gelebilir bana fazla gecikmeyeceğini söylemişti. der ve gülümser kızlar önce makato ya bakar makato kızarır ve soru sorma sırası minako ya gelir
--siz burada ne iş yapıyorsunuz? natu ona döner ve
--ikizim ve ben buranın sahipleriyiz der.kızlar hepsi bir ağızdan neeee diye bağırır.natu ise şaşkın şaşkın onlara bakar.makato
--ama burası tony nin yeriydi.
--evet öyleydi ama ikizimle ben burayı satın aldık tony de yanımızda çalışmayı kabul etti der ve gülümser.ve sözünü devam ettirir..
--ben ve tony servisleri yapıyoruz aqua ise pastları hazırlar...der ve
--bu arada benim adım natu der.natu sözünün bititrir bitirmez rei nin başına bir ağrı girer.zaten morali bozuk olan usagi iyice endişelenir
--rei sen iyimisin?
--evet usagi merak etme sadece bir anlık baş dönmesi.o sırada içeriden bir kız gelir oldukça çekicidir ve donuk bakışlarla kendielrinin yanına gelmektedir...
--natu-chan burada ne yapıyorsun müşteriler servis bekliyor...der natu ise
--ah çok özür dilerim siparişinizi alabilirmiyim diye sorar kzılara...natu şipraişleri alşırken natu nun başında beklemektedir.sıra usagi ye geldiğinde usagi hiçbirşey istemediğini söyler...aqua onun yanına yaklaşır ve ona bakmaya başlar o sırada usagi de kafasını kaldırır ve gözgöze gelirler.başkaları için pek bir şey ima etmeyen bu iki saniye boyunca aqua için bir hazine değerindedir..aqua sinsice gülmeye başlar ve
--mutluluk veren pastalarımdan denemek istermisiniz küçük hanım...diye sorar usagi ise
--emin olunki keyfimi birşey getiremez der.aqua ise
--benim pastalarımı denemeden buna akrar vermeyin der ve natuyla içeri giderek ellerinde pastalarla geri dönerler ve servis ederler kızlara. suagi keyifsizce ağzına bir lokma pasta atar ve birden sanki büyülenmişcesine aqua ya bakmaya başlar.aqua sadece gülümser ve begenip begenemdiğini sorar.usagi ise
--aman allahım bu yediğim en lezzetli pasta.derve bi lokmada hepsini mideye indirir.usagi nin keyfi birdenbire yerine gelmiştir.birden amsadan kalkar ve
--tanıştığımıza memnun oldum ben usagi der.natu hemen elii sıkar ve
--bende natu der.kızlar hala starlightsları bu akdar etkledikleri için onları kıskanıyorlardır ama suagi nin keyfini yerine getirdikelri için onlara bişeyler borçlu olduklarını düşnüüyorlardı.hepsi teker teker masadan kalkaar ve kendini tanıtır..
--ben makato tanıştığımıza sevindim
--ben amy çok memnun odlum
--rei...memnun odlum
--minako tanıştığımıza sevindim...bunları yapmacık bir tavırlasöyleyen bir tek minako olmuştur...aqua hepsini bir reveransla selamlar ve
--bende aqua müteşekkir oldum diyrek o ufak tebessümlerinden atar.bu sırada makato yavaşça natu nun yanına yaklaşır ve sorar
--tony ile bi ilişkiniz yok değilmi...natu ise güler ve
--hayır erkeklerle pek işim olmaz..aqua ya gelince o erkekleri peşinde koşturmayı sever ama tony bu rgrubun içinde değil der.sonra ikiside gülmeye başlar.o sırada usagi aqua ya döner ve sorar
--buraya üç tane genç çocuk geldimi...diye sorar aqua ise hiç etkilenmemiş bir tavırla
--şu kendilerine starlight diyenler evet...o kendilerini begenmişler buradaydılar der...natu ise aralarında geçen bütün konuşmaları anlatır...kzıalr her ne kadar kıskansalarda gülmekten kendilerini alamzlar ve aqua nın onlarla ilgilenmediğini duymak onları rahatlatır..özellikle minako yu...