SeSsİz ŞeYtAn **18. BöLüM GeLdİiİiİ!!! :D yehuUuUu!!!** Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 12, 13, 14 ... 21, 22, 23, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj

*hizashiciim yaparımda aklımda bissürü şey yeni karakterler var...aslında uzun bi hikaye fark etmişsinizdir karakter tanımında dolu karakter vardı ama onları görmediniz henüz burdan belli yani.. ama madem siz istiosunuz memnuniyetle yazarım tabii..
*usagicciiim sırf sen okuosan yine yazarım... (diğerleri içinde geçerli tabi buu
)sana tavşanım diyorum çünkü usagi tavşan demek japoncada
normalde demeyebilirdim mesela hizashiye tavşanım desem abes kaçar ama sende hoş duruo
*xunlaiciim bu bölümü biraz berbat ettim ama söz diğeri çok daha güzel olcak hatta şuan yazıorum
yarın koyarım artık
*takamiciim walla çok saol
***ayhh bak byakuya beğenmişler çok mutluyuuuummm
***hıhı
***ver bi yanak
***

*usagicciiim sırf sen okuosan yine yazarım... (diğerleri içinde geçerli tabi buu



*xunlaiciim bu bölümü biraz berbat ettim ama söz diğeri çok daha güzel olcak hatta şuan yazıorum

*takamiciim walla çok saol

***ayhh bak byakuya beğenmişler çok mutluyuuuummm

***hıhı
***ver bi yanak

***

*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]

Usaginin anlamının tavşan olduğunu biliyorum da bende hoş durduğunu bilmezdim benzetme güzel olmuş.
Senden iltifat işitmek gerçekten çok güzel.
Ben seni git gide hocama benzetmeye başladım (kulakları çınlasın)Walla bak 





böyle düşündüğüne çok sevindim
sana tawşanım demekte bnm çok hoşuma gidio xD
*byakuya söyle gerçekten tavşana benzemiyo muoo.. ^-^
*hıhı
*ayh yerim senin o somurtkan suratını....
*deet..

*byakuya söyle gerçekten tavşana benzemiyo muoo.. ^-^
*hıhı
*ayh yerim senin o somurtkan suratını....
*deet..

*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]



ayyhh
çok saoolll
ayy canlarım ya tam sınav zamanları başladı ben hasta oldum geçen senede böyle olmuştu sürünerek gitmiştim okula
yine öyle olcak galiba offf
yazılar gecikirse kusura bakmayın svp.
yatağıma oturum bütün gün bleach izlerim artık


ayy canlarım ya tam sınav zamanları başladı ben hasta oldum geçen senede böyle olmuştu sürünerek gitmiştim okula



yatağıma oturum bütün gün bleach izlerim artık

*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]


çok saol cnm
zaten bugün ing sınavım süper geçti (he bide geçmeseydi psico haftada 14 saat ing görüon
) darısı diğer sınavların başına 



*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]

Cori neler olduğunu kendi kendine çözmeye çalışırken Ken sessizce yaklaştı. Öyleki Cori birden irkildi. Onun yüzüyle karşılaşınca daha çok şaşırdı.
Ne olmuştu Ken’e… gözlerinin altında morluklar vardı o güzel gözlerindeki ışık yok olmuştu. Yakışıklı yüzü çökmüştü 1 günde nasıl…
“k… ken sana ne oldu..böy--”
“cori şimdi beni iyi dinle..”
“tabi ama—“
“Kenji’yi seviyorsun değil mi?”
* “Cori… ağabeyini seviyor musun?” *
“t..tabii”
“öyleyse beni dinle… Kenji değişiyor… o artık bir yasaklı”
“NEEEeeee….”
Birden Cori’nin gözlerinden yaşlar boşalmaya başladı.
“amaa… nasıl…. nasıl…”
*******
“Andrey seni hissedebiliyorum…”
“…”
“sen bir meleksin değil mi?…”
“….sana bir hikaye anlatıyım mı Cori?”
“tabii^-^”
“zamanın başlangıcında insan yaratıldığında her şeyden habersizdi, ne yapacağını bilmezdi. Bu yüzden tanrı Watchers adı verilen melekleri insanları gözetmeleri ve yol göstermeleri içi yarattı. Fakat Watcherslar insanlara yardım edip onları sevmenin düşmelerine neden olacağını, hatta günah bile olacağını düşünmediler. İnsanları sevip onlara her şeyde fazlasıyla yol gösterdiler. Bu sevgi, Tanrı'nın İsa'ya duyduğu ve Lucifer'in isyan çıkarmasına neden olan türden bir sevgiydi. Bunun üzerine Watchers Melekleri ölümlü olup insanlar gibi yaşamayı tatmak istediler. Hatta cüsselerini hiçe sayarak evlenip cocuk sahibi dahi oldular. Watcherslarla insanların birleşmesinden olan çocukların isimleri "Nephilim" koyuldu.
Böyle bir şey affedilemezdi. Bunun üzerine Watcherslar görevlerinden alınarak cennette hapis oldular. Eski zamanın birinde çıkan büyük bir sel yalnızca insanları cezalandırmak için değil melek ve insanların aşklarından olan Nephilim'i de dünyadan temizlemek içindi. Bazılarıysa görevlerine sadık kaldı ve yüksek makamlara getirildiler.
Şimdilerde ise insanların en büyük sevgilileri cennetin bir yerinden hala onları izliyor olmalılar.”
Cori sevinçle Andrey’e baktı;
“peki Andrey… sen bir Watchers mıydın?”
Andrey Cori’ye döndü ve gözlerindeki muhteşem parıltıyla gülümsedi;
“evet…. Ben… benim gerçek adım Asriel.”
“ahh… evet bu ismi Pazar ayinlerinde duymuştum… bundan sonra daha dikkatli dinleyeceğim…”
“….sağol…”
********
Cori Ken’in söylediklerinden sonra birden durdu. Gözlerinden hala yaşlar boşalıyordu. Sonra koşmaya başladı bahçe kapısından içeri girmek üzere olan Andrey’i omuzlarından tuttu ve duvara yasladı.
“seeen…. s…seen”
“Cori noluyorsun.” Andrey şaşkınlıkla bakıyordu.
“seen… beni kandırdın… biliyordun… abimin dönüştüğünü biliyordun… SÖYLE BANA ANDREY… NEDEN BURDASIN?!!!!....”
Andrey hiç cevap vermedi.
“konuş… KONUŞ DEDİM!!!....”
“ben… Cori… düşündüğün gibi değil.”
“neden… ne düşünüyorum ki ben… hıh… peki sen bunu nerden biliyorsun. Bana doğruyu söyle”
“senin için geldim Cori… sen cennette ve her yerde benim tek aşkımsın… Dünyaya sırf senin için geldim doğumunu izledim seni bu dünyaya ben gönderdim tekrar kavuşacağımız gün için, ama sensizliğe dayanamadım.”
“peki neden daha önce gelmedin de tam abim bir yasaklıya dönüşürken geldin?..”
“ben… ben-“
“sus… daha fazla düşme gözümden.” Cori hızlıca arkasını döndü.
“CORİ BEKLE!!…”
“yaklaşma bana… senden nefret ediyorum…” koşarak uzaklaştı.
_________
“Senden nefret ediyorum… Senden nefret ediyorum.”
Andrey’in kafasında yankılanıyordu bu sözler… tek aşkı, sevgilisi onun hakkında nasıl bu kadar yanlış düşünebilmişti. Bunun bir tek açıklaması vardı. İblisler yine oyunlarını oynamıştı… hiçbir zaman dürüst oynamazdı onlar. Şimdi belki de Cori’yi çok sevgili ağabey kılığında oldukları için öyle bir dolduracaklardı ki Cori onlar için hayatını ortaya atacaktı. İblisler ona karşı en sevdiği şeyi siper yapmışlardı çünkü biliyorlardı ki o Cori’ye asla zarar veremezdi.
Kimse kalmamıştı ona yardım edecek… sadık hizmetkarından başka… onu dünyaya kendi yanına aldığı iyi olmuştu. Çok büyük güçlere sahip saf bir ruh… kolay ele geçirilebilir… bu yüzden korunması ona verilmişti. Büyük sarayında, tahtının yanında hep dizinin dibinde otururdu. Hiç şikâyet etmezdi, hiç konuşmazdı ama şimdi ne heyecanlı bir kız olmuştu. Aslında onu dünyaya getirirken büyük birçok riski de göze almıştı ama sonunda buna deymişti. Her büyük melek komutanının yapacağı gibi akıllıca bir karar vermişti. Ve şimdi yardım isteyeceği bir tek o kalmıştı…
Bunun dışında bir şey canını yakıyordu Andrey’in … Ken… Zavallı güzeller güzeli çocuk, tanrının güneşin tüm ışıklarını üstüne salmasını emrettiği, yıldız kadar parlak delikanlı. Maalesef Kenji’nin değişimlerinden o da etkilenmişti. Halbuki biliyordu Andrey onun abisi için ne kadar uğraştığını, başkaları da biliyordu bu yüzden saf dışı bırakmışlardı onu. Keyas’ın korkunç aurası onu da kendi âlemine çekmişti. Kenji’nin etrafındaki herkes de… Özellikle Ken ve Cori bundan etkilenmişti neyse ki Ken bir yasaklıya dönüşmemişti. Sadece birçok kötü ruhun saldırısına uğramıştı. Yuri ise doğduğundan beri Asriel’in koruması altındaydı. Onun tılsımıyla kutsanmıştı. Keyas çok güçlü bir iblisti ama Asriel’in iyilik tılsımı kadar değil… Cori’ye gelince onun durumu bambaşkaydı. Kenji’nin sevgisi Cori’yi mahvediyordu. Bir iblisin sevgisiydi çünkü bu. Üstelik Keyas Cori’ye âşıktı. Kenji’nin ruhu ise bedeninde nerdeyse yok olmak üzereydi. Eğer Andrey bir şeyler yapmazsa olacaklar kısaca şöyleydi;
Ken ve Cori delirecek. Kenji ise ya koruyucular tarafından ya da kendi kuzeni melek adı Seth olan kişi tarafından öldürülecekti. Belki de daha kötüsü Keyas onun bedenini ele geçirecek ve bu zavallı insanlara etmediğini bırakmayacaktı. Bunun için acilen bir çözüm bulmalıydı. Ama nasıl…
umarım beğenirsiniiz
YO-RUM
YO-RUM 
Ne olmuştu Ken’e… gözlerinin altında morluklar vardı o güzel gözlerindeki ışık yok olmuştu. Yakışıklı yüzü çökmüştü 1 günde nasıl…
“k… ken sana ne oldu..böy--”
“cori şimdi beni iyi dinle..”
“tabi ama—“
“Kenji’yi seviyorsun değil mi?”
* “Cori… ağabeyini seviyor musun?” *
“t..tabii”
“öyleyse beni dinle… Kenji değişiyor… o artık bir yasaklı”
“NEEEeeee….”
Birden Cori’nin gözlerinden yaşlar boşalmaya başladı.
“amaa… nasıl…. nasıl…”
*******
“Andrey seni hissedebiliyorum…”
“…”
“sen bir meleksin değil mi?…”
“….sana bir hikaye anlatıyım mı Cori?”
“tabii^-^”
“zamanın başlangıcında insan yaratıldığında her şeyden habersizdi, ne yapacağını bilmezdi. Bu yüzden tanrı Watchers adı verilen melekleri insanları gözetmeleri ve yol göstermeleri içi yarattı. Fakat Watcherslar insanlara yardım edip onları sevmenin düşmelerine neden olacağını, hatta günah bile olacağını düşünmediler. İnsanları sevip onlara her şeyde fazlasıyla yol gösterdiler. Bu sevgi, Tanrı'nın İsa'ya duyduğu ve Lucifer'in isyan çıkarmasına neden olan türden bir sevgiydi. Bunun üzerine Watchers Melekleri ölümlü olup insanlar gibi yaşamayı tatmak istediler. Hatta cüsselerini hiçe sayarak evlenip cocuk sahibi dahi oldular. Watcherslarla insanların birleşmesinden olan çocukların isimleri "Nephilim" koyuldu.
Böyle bir şey affedilemezdi. Bunun üzerine Watcherslar görevlerinden alınarak cennette hapis oldular. Eski zamanın birinde çıkan büyük bir sel yalnızca insanları cezalandırmak için değil melek ve insanların aşklarından olan Nephilim'i de dünyadan temizlemek içindi. Bazılarıysa görevlerine sadık kaldı ve yüksek makamlara getirildiler.
Şimdilerde ise insanların en büyük sevgilileri cennetin bir yerinden hala onları izliyor olmalılar.”
Cori sevinçle Andrey’e baktı;
“peki Andrey… sen bir Watchers mıydın?”
Andrey Cori’ye döndü ve gözlerindeki muhteşem parıltıyla gülümsedi;
“evet…. Ben… benim gerçek adım Asriel.”
“ahh… evet bu ismi Pazar ayinlerinde duymuştum… bundan sonra daha dikkatli dinleyeceğim…”
“….sağol…”
********
Cori Ken’in söylediklerinden sonra birden durdu. Gözlerinden hala yaşlar boşalıyordu. Sonra koşmaya başladı bahçe kapısından içeri girmek üzere olan Andrey’i omuzlarından tuttu ve duvara yasladı.
“seeen…. s…seen”
“Cori noluyorsun.” Andrey şaşkınlıkla bakıyordu.
“seen… beni kandırdın… biliyordun… abimin dönüştüğünü biliyordun… SÖYLE BANA ANDREY… NEDEN BURDASIN?!!!!....”
Andrey hiç cevap vermedi.
“konuş… KONUŞ DEDİM!!!....”
“ben… Cori… düşündüğün gibi değil.”
“neden… ne düşünüyorum ki ben… hıh… peki sen bunu nerden biliyorsun. Bana doğruyu söyle”
“senin için geldim Cori… sen cennette ve her yerde benim tek aşkımsın… Dünyaya sırf senin için geldim doğumunu izledim seni bu dünyaya ben gönderdim tekrar kavuşacağımız gün için, ama sensizliğe dayanamadım.”
“peki neden daha önce gelmedin de tam abim bir yasaklıya dönüşürken geldin?..”
“ben… ben-“
“sus… daha fazla düşme gözümden.” Cori hızlıca arkasını döndü.
“CORİ BEKLE!!…”
“yaklaşma bana… senden nefret ediyorum…” koşarak uzaklaştı.
_________
“Senden nefret ediyorum… Senden nefret ediyorum.”
Andrey’in kafasında yankılanıyordu bu sözler… tek aşkı, sevgilisi onun hakkında nasıl bu kadar yanlış düşünebilmişti. Bunun bir tek açıklaması vardı. İblisler yine oyunlarını oynamıştı… hiçbir zaman dürüst oynamazdı onlar. Şimdi belki de Cori’yi çok sevgili ağabey kılığında oldukları için öyle bir dolduracaklardı ki Cori onlar için hayatını ortaya atacaktı. İblisler ona karşı en sevdiği şeyi siper yapmışlardı çünkü biliyorlardı ki o Cori’ye asla zarar veremezdi.
Kimse kalmamıştı ona yardım edecek… sadık hizmetkarından başka… onu dünyaya kendi yanına aldığı iyi olmuştu. Çok büyük güçlere sahip saf bir ruh… kolay ele geçirilebilir… bu yüzden korunması ona verilmişti. Büyük sarayında, tahtının yanında hep dizinin dibinde otururdu. Hiç şikâyet etmezdi, hiç konuşmazdı ama şimdi ne heyecanlı bir kız olmuştu. Aslında onu dünyaya getirirken büyük birçok riski de göze almıştı ama sonunda buna deymişti. Her büyük melek komutanının yapacağı gibi akıllıca bir karar vermişti. Ve şimdi yardım isteyeceği bir tek o kalmıştı…
Bunun dışında bir şey canını yakıyordu Andrey’in … Ken… Zavallı güzeller güzeli çocuk, tanrının güneşin tüm ışıklarını üstüne salmasını emrettiği, yıldız kadar parlak delikanlı. Maalesef Kenji’nin değişimlerinden o da etkilenmişti. Halbuki biliyordu Andrey onun abisi için ne kadar uğraştığını, başkaları da biliyordu bu yüzden saf dışı bırakmışlardı onu. Keyas’ın korkunç aurası onu da kendi âlemine çekmişti. Kenji’nin etrafındaki herkes de… Özellikle Ken ve Cori bundan etkilenmişti neyse ki Ken bir yasaklıya dönüşmemişti. Sadece birçok kötü ruhun saldırısına uğramıştı. Yuri ise doğduğundan beri Asriel’in koruması altındaydı. Onun tılsımıyla kutsanmıştı. Keyas çok güçlü bir iblisti ama Asriel’in iyilik tılsımı kadar değil… Cori’ye gelince onun durumu bambaşkaydı. Kenji’nin sevgisi Cori’yi mahvediyordu. Bir iblisin sevgisiydi çünkü bu. Üstelik Keyas Cori’ye âşıktı. Kenji’nin ruhu ise bedeninde nerdeyse yok olmak üzereydi. Eğer Andrey bir şeyler yapmazsa olacaklar kısaca şöyleydi;
Ken ve Cori delirecek. Kenji ise ya koruyucular tarafından ya da kendi kuzeni melek adı Seth olan kişi tarafından öldürülecekti. Belki de daha kötüsü Keyas onun bedenini ele geçirecek ve bu zavallı insanlara etmediğini bırakmayacaktı. Bunun için acilen bir çözüm bulmalıydı. Ama nasıl…
umarım beğenirsiniiz

YO-RUM


*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]

13. sayfa (Toplam 23 sayfa) [ 223 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |