SeSsİz ŞeYtAn **18. BöLüM GeLdİiİiİ!!! :D yehuUuUu!!!** Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 14, 15, 16 ... 21, 22, 23, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
usagiciim öm ni aldım ama zamanım olmadığı için cevap yazamıorum gecenin bu vakti
ondan ama en yarın okuldan gelir gelmez yazarım
seras ve moonlight yorumlarınız için saolun
çok mutlu oldum
ve de hepinizden özür diliyorum blgisyr bozuldu yaklasık 10 gündür giremiorum
kafayı yedim nese bn görmeyeli sitede baya ilerleme olmuş hiza ve xunlai felam yeni bölümlerini koymuşlar ama okuyamadım
çünkü yatcam yarın kesin herkese yorumlarımı dizcem söz
yeni bölümü de yarın koycam tekrar özür dilerim

seras ve moonlight yorumlarınız için saolun


ve de hepinizden özür diliyorum blgisyr bozuldu yaklasık 10 gündür giremiorum



yeni bölümü de yarın koycam tekrar özür dilerim

*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]



eywlaaahhhh canlarııımm
işte yeni bölüm
Ay o gece hiç olmadığı kadar parlaktı. Andrey bir tablo gibi şehirdeki en güzel ay manzarasının önünde duruyordu…
Andrey olacakları düşünürken duyduğu bir sesle irkildi arkasını döndüğünde karşısında Yuri’yi buldu. Sorunlar üzerine kafa patlatırken
buraya neden geldiğini unutmuştu. Saat tam 3’tü şimdi…
Yuri endişeli görünüyordu. Belli ki olanları oda fark etmişti. Ağlamamak için kendini zor tuttuğu belliydi;
“Andrey neler oluyor…b..ben öğrendim… Kenji’yi… bildiğini biliyorum, ilk geldiğin günden beri biliyorum seni… şimdi anlat bana”
“endişelenme her şeyi anlatacağım-”
“yalnız kötü bir haberim var… öğrenen tek kişi ben değilim babamda biliyor.”
Andrey’in gözleri dehşetle açıldı
“NEE?!!”
“bende o vesileyle öğrendim zaten babam Kenji’nin gözlerini gördü. Aynı amcamın ki gibiymiş. Saatlerce acı acı bağırdı Kenji’ye… zavallı babacığım…
ne yapacağını kara kara düşünüyor şimdi… çok geç kalmışız babam tam bu saatlerde bir ayin ayarladı Ama ben seninle buluşmak için buraya geldim.
Babam hemen yarın gizlice amcama haber salacak. Sanırım buraya çağıracak onu. Umarım kimse öğrenmeden bir çaresini bulurlar.”
“şu an ayin mi yapıyorlar?”
“evet babam Kenji’nin içindeki şeytanla iletişim kurmak istiyor. Onun ne kadar güçlü bir iblis olduğunu öğrenmek için.
“hemen eve gitmeliyiz. Onunla ben konuşacağım.”
“ama ya anlatacakların—“
“zaman yok hadi gidelim”
Yuri ve Andrey koşarak eve gittiler. Andrey ne yapacağını tam olarak bilmiyordu ama böyle bir durumda onları yalnız bırakmamalıydı. Eve
geldiklerinde hemen Kenji’nin odasına gittiler. İblisin ini uyuduğu yerdi bu yüzden ayin onun odasında yapılıyordu. Kenshin ayini çoktan
başlatmıştı. Kenji uyuyordu. Andrey odanın kapısına geldiği anda nöbetçi gibi dikilmiş olan Ken’le karşılaştı. Böyle bir ayin esnasında şeytanın
uşakları tarafından yönetilen birinin burada olması sakıncalıydı ve Andrey’i çok sinirlendirmişti. Odaya girmesiyle bağırması bir oldu;
“Ken! Çabuk dışarı çık!”
“Dmitry Andrey’e dehşetle baktı;
“ne oluyorsun Andrey!”
Andrey duymazdan geldi;
“Ken’in burada olması sakıncalı çünkü Kenji’nin içindeki şeytanın uşakları tarafından yönetiliyor. Tehdit algıladığı anda engellemek için hayatı
pahasına direnecektir.”
Ken birden parladı;
“saçmalık!... yalan bu!”
“Ken Kenji’nin içindeki şeytanın gücüne fazlaca maruz kaldı. Öyle güçlü bir şeytandır ki o kötülük yayar, bulaştırır… en yakınlardan başlayarak.”
Kenshin Andrey’e hayretle baktı. Bilgiler doğruydu. Peki bu çocuk bunları nerden biliyordu… Ken babasının bu ikilemini fark ederek hemen lafa atıldı;
“tamam belki bende kötü günler geçiriyorum ama kimseyi korumak için hayatımı tehlikeye atacak değilim… üstelikte bir şeytan için… hem bence
tartışmamız gereken başka bir konu var… (kıkırdar) onu da bize Andrey anlatsın.”
Kenshin sözlerin anlamını kavramıştı tıpkı bir kaplan gibi menekşe rengi gözlerini Andrey’e dikti. Sonra birden parladı;
“bu ne demek oluyor Andrey!”
Andrey içinden << pislik şeytan>> dedi. Yine oyun çeviriyordu. O an bütün pisliklerin onun başının altından çıktığını anladı. Cori’nin sözlerinin…
Sakinleşmeye çalışarak Kenshin’e döndü;
“buraya düşündüğünüz şey için gelmedim. Bu benim görevim değil. Ben cherubimin reisiyim, eğer böyle bir şeyi isteseydim. Onun üstüne
koruyucularımı yollardım.”
Bu Kenshin’e oldukça mantıklı gelmişti ama hala endişeliydi. Bu melek… üstelik Cherubimin, cennetin ikinci büyük makamının reisi…
Andrey devam etti;
“Keyas buraya… benim--… Cori için geldi. Ona karşı bir takım duygular beslediğini iddia ederek”
“ne yani bir iblis kızıma âşık mı olmuş! Şaşılacak şey!”
“aslında o değil… ben… Cori yer ve gökte benim tek aşkımdır. Keyas ise ezeli düşmanım… onunla şeytan cennetten düştüğü zamandan beri
savaşırız. Aslında onun gelişinin sebebi büyük ihtimal benim. Keyas’ın âşık olabileceğine doğrusu bende inanmıyorum.”
Kenshin aşkım laflarına biraz bozulsa da belli etmedi bu Watchers hikâyesini oda biliyordu. ama şimdi konuşacak daha önemli şeyler vardı;
“peki Kenji’yi kurtarabilecek bir fikrin var mı?”
“bunun için yazılmış bir şey yok maalesef. Bu yüzden deneme yanılmayla bulacağız. Birkaç teorim var. Sanırım ailenizde kimse her hangi bir
müdahale yapılacak kadar yaşamadı. Saray dışında yaşıyor olmanız bir şans. Belki işe yarar bir şeyler yaparız.”
Kenji birden yattığı yerden sarsılarak gülmeye başladı. Bu mekanik ses onun değildi. Sonra birden doğruldu;
“işe yarar bir şeyler mi?... yapma Asriel bunun bir yolu olmadığını sende biliyorsun. Ona kimse yardım edemez.”
Andrey birden çılgına döndü. Şeytan belli ki onu iyi tanıyordu zayıf yönlerini oldukça iyi biliyordu ezelden beri savaşıyorlardı ya;
“Hayır!! Bulacağım… bunun bir yolunu er ya da geç bulacağım… sonra seni kılıcımla ikiye böleceğim!!”
Kenji daha kuvvetli sarsılmaya başladı. Kahkahasının şiddeti artmıştı;
“yapabileceğin bir şey yok… geç kaldın çok az zamanı kaldı. Yakında o yok olacak ve geriye sadece ben kalacağım… sonunda bu dünyada
yeniden doğacağım. Ve buna artık sen bile mani olamazsın!!”
Şeytan kahkahasını attıktan sonra yatağının yanındaki koltuğa yığılmış olan Cori’yi gördü ve gözlerini ona dikti. Andrey koltukta baygın
yatan Cori’yi görünce telaşlandı. Biraz önce gayet iyi duruyordu. Gerçi hiç sesi çıkmamıştı ama...
Andrey tam Cori’ye doğru yaklaşırken birden Kenji yatağının diğer yanındaki sandalyeyi alarak müthiş bir hızla Andrey’in kafasına indirdi.
Kenshin koştu ve Kenji’nin kollarını tuttu. Kenji sinirden bas bas bağırıyordu;
“uzak dur ondan!!!...”
Dmitry de hemen atılarak oğlunun yanına gitti. Andrey atalarından aldığı güçle doğruldu. Andrey çelik gibiydi. Araba çarpsa ona bir şey
olmaz araba yamulurdu. Onun ailesinin özelliklerinden biriydi bu. Darbeden hiç etkilenmemişti. Umursamayarak Cori’ye doğru eğildi.
Kenji’nin bağırışları arasında onu kucaklayıp odadan çıkardı. Belli ki Cori Keyas’ın aurasından etkilenmişti. Cori’yi annesinin sakinleştiricilerle
zor uyutularak yatırıldığı odasına bıraktı.
Kenshin Kenji’yi eski şeytan çıkarma ayinlerinde yapıldığı gibi yatağa bağlamak zorunda kaldı. Keşke öyle olsaydı ama şeytanlar kolay kolay
bir ejderin bedenini bırakmak istemezdi.
Andrey odadan ayrılınca Kenji biraz sakinleşmişti ama o geri dönünce yine bağırıp çağırmaya başladı.
Bu sırada içerden gelen ağır ayak sesleri duyuldu. Yuri hemen atılarak odadan çıktı. Sonra bağırmaya başladı;
“baba!...amcamlar gelmiş!”
Kenshin birden havalara uçacak gibi oldu. Belli ki önsezili abisi olanları çoktan görmüştü. İçeri girdiklerinde coşkusu daha da arttı. Çünkü yanlız gelmemişti
Hanoku. Yanında diğer kardeşleri Hiroshiro onun büyük oğlu Hitoshi ve kendi oğlu Mitsurugi’yi de getirmişti. Bunu gören Kenshin abisinin ne yapmaya
çalıştığını anladı. Kendisinin ve Hiroshiro‘nun özel güçlerini kullanırken klanlarının en güçlü ejderleri olan Hitoshi ve Mitsurugi’nin güçlü auralarından
yardım alacaktı. Özelliklede Mitsurugi burada bayağı işe yarardı. Efsanevi ejder gücüne sahipti çünkü. Bunları düşününce Kenshin’in içine bir umut doldu
ama bu fazla sürmedi. Ağabeyleri kötü bir haber getirmişlerdi çünkü. Kenji Hanoku’yu görünce biraz sakinleşti. Onu çok severdi ve saygı duyardı. Bu
ruhunun henüz yok olmadığının göstergesiydi. Hanoku odaya girip duruma bir göz attıktan sonra kötü haberi verdi;
“çok az zamanımız var Kenshin. Kenji’nin durumunu sadece ben hissetmedim saraydaki yaşlılarda sezdi ve çalışmalara başladılar. Ben nüfusumu kullanarak
biraz zaman kazanmaya çalıştım ama Akira’nın oğlu Akito’nun yola çıkması pek uzun sürmez Kenji’nin çocukluk arkadaşı ama Seth söz konusu
olduğu için pek insaflı olacağını sanmam.”
“olamaz bu çok az zaman demek yaşlılar böyle konularda çok aceleci oluyor. Ne yapacaksak hemen yapmalıyız.”
Hiroshiro birden atıldı. Andrey’i tanımıyordu. Sadece Dmitry’nin yatılı askeri okulda okuyan en küçük oğlu olduğunu biliyordu. Ama onun aslında ne
olduğunu anlamıştı. Hiroshiro melek gibi varlıkları kendi hallerinde görebilme yetisine sahipti. İlkin telaşlansa da abisinin tepki vermediğini görünce
bu meleğin buraya kötü bir amaçla gelmediğini anladı.
“sen… asrielsin değil mi?”
“evet, Kenji’ye yardım için burdayım” Andrey yanlış anlaşılmamak için bunu peşin peşin söylemişti.
“Harika şimdi beni iyi dinle. Archangel-Seraphim Gabriel’e* gitmelisin. Seth onun koruyucularındandır. Ondan Seth’e beklemesi için emir vermesini iste.
Yaşlılarımızın koruyucuların toleranslı olduğuna inanmaları için güçlü bir Seraphimin* onlarla konuşmasını sağlayabilirsin. Bunlar gerçekten çok işe yarayacaktır.”
Andrey askerlikten almış olduğu alışkanlıkla Hiroshiro’nun yağdırdığı emirler üzerine hazırola geçmişti. Bunları yapabilecek nüfusa sahipti. Zaten yapacaktı
da. Diğer taraftaki bir takım planlarıydı bunlar. Ama esas planı çok zordu ve bunun yerine getirilmesi için elinden ne geliyorsa yapacaktı. Çok küçük bir
ihtimaldi ama işe yarayabilirdi. Andrey aslında tüm umutlarını bu küçük planın sonucuna bağlamıştı.
Dmitry'e gelince o bir Hiroshiro’ya bir Hanoku’ya bakıyor konuşulanlardan bir şeyler anlamaya çalışıyordu. Şimdi gerçekten oğlu bir melekmiydi.
Buna inanası gelmiyordu. Andrey’i hiçbir zaman bu şekilde düşünmemişti. Aksine küçüklüğünde vahşi ve aksi bir velet, şimdi ise umursamaz, soğuk
ve kibirli küçük bir şeytandı onun gözünde. Allahın işine şaştı. Sonra tekrar anlatılanları dinlemeye koyuldu.
Mitsurugi ve Hitoshi Kenji’nin bu durumundan çok etkilenmişti. Geldiklerinden beri ikisi de mıhlanmış gibi kapı girişinde dikili kaldılar. Öylece
Kenji’ye bakıyorlardı. Onlar ve saraydaki tüm kuzenleri Akito da dahil aslan sürüsü gibi birlikte büyümüşlerdi. Sayıları herhalde 30’u aşıyordu ama
hep beraberdiler. Aile geleneğiydi bu. Tüm aile fertleri hep beraber sarayda otururdu. Böylece kuzenler kardeş gibi büyür hanedanda iç savaş çıkması
önlenirdi. Zaten tüm nesiller böyle büyütülürdü. Babalarının dâhil olduğu kuşakta öyle büyümüştü. Onların aileleri sonradan bu geleneği bozmuştu
ama büyük dedeleri çocukları sarayda alıkoymak isteyince kimse sesini çıkaramazdı. Belki de evden çok sarayda kalmışlardı. Kenji kardeşten de öteydi
onlar için. Özellik üçü, hanedanın kraliyet kolunun yeni nesildeki en büyük kardeş çocukları olarak hep beraber takılırlardı. Kısacası Kenji’ye gelecek en
ufak zarar onlar için ölüm demekti. En azından Akito tarafından öldürülürse onu rahatça anabileceklerdi ama şeytan olduğu halde kaçıp diğer tarafta
yaşamaya giderse onun adını ağızlarına aldıklarında ayıplanacaklardı. Kardeşlerinin yasını tutmalarına bile izin verilmeyecekti. Yani onlar için de
Kenji şeytana dönüşeceğine ölse daha iyiydi. Bu doğruydu da…
Not: çok uzun oldu farkındayım ama uzun zamandır yazamadım diye biraz uzun tutuyum dedim gelelim açıklamalara birazda genel kültür kattım
sıkılırsanız okumayın xD
Archangel = arhangel koruyucu melek demek hikayede adı geçen koruyucu tanımlaması. bu archangellar aynı zamanda asker meleklerdir. Savaşırlar.
Seraphim= Cherubimin cennetin en büyük ikinci makamı olduğunu söylemiştim. İşte bu birinci makamı tamamen saf ışık ve her türlü güzellikten yaratılan
bu seraphimler tanrının tahtının çevresini sarar ona hep ilahiler söylerler. Aynı zamanda en güçlü meleklerde onlardır 7 kanatlı oldukları söylenir.
Hiyerarşik sırayla adları Abbadon, Asmodeus, Astaroth, Leviathan, Lucifer, Sammael ve Semyazza’dır. Bazı isimler tanıdık gelmiştir. Düşmelerinden
önce lucifer astaroth asmodeus leviathan ve samael’de seraphimdi.
Edit: şeytan ve büyük iblislerden beelzebub da cherubimdir.
Samael: bazı dinlerde şeytan olarak geçer ama bazı kaynaklarda da ondan başka olduğu yazar denildiğine göre cennetten savaşıp atılmayı beklememiş
direk mekânı kendi isteğiyle terk etmiştir.
Astaroth tembel arkadaşımız insanlara tembelliği öğretti (hani demiştik ya zamanın başlangıcında insan hiç bi şey bilmiyodu diye işte bu kötülüğü
öğretenlerden)
Asmodeus namı diyar <<edepsiz, sapık, şehvet düşkünü, zampara artık ne derseniz>> artık insana neyi öğrettiğini anlamışsızdır xD aynı zamanda
kavgaların anasıdır(kendisi erkektir ama öyle denio neyse lafın gelişi işte xD) bu günah keçiyle tasvir edilir
Leviathan kıskançlığı simgeler bu günah köpekle tasvir edilir (yalnız adamın kendisi deil günahın simgesi bu xD)
Lucifer tek kelimeyle kibir zaten bu yüzden düştü tanrının yerine geçmek istedi. Münasebetsiz :X kibir tüm kötülüklerin anasıdır ve en büyük günahtır.
bizde Allaha ortak koşma şirk midi neydi xD öyle geçer.
Archangel-seraphim: savaşta çok büyük başarı göstermiş melekler seraphim makamına yükselebilirler. Misal gabriel Michael raphael uriel (bizim
dilimizde Mikail Azrail Cebrail İsrafil) bunlara örnektir.
daha çok bilgi almak isteyenleri google a havale ediyorum isimleri yazın çıkar
Şindi sorabilirsiniz sen bunları nerden bilion die xD
İndirin Zekeriya Beyaz’ı ordan ben geliyoruuummmm!! xD xD
din meraklısı değilim satanist hiç deilim ama böle mistik gotik türü şeyler hep ilgimi çekmiştir. mitoloji cart curt Aynı şekilde vampirdi kurtadamdı
onlarıda araştırmayı pek severim küçüklüğümden beri (ne sorunuz varsa sorun her şeyi bilirim çekinmeyin xD )
o yüzden, yoksa başka bişeyden deil xD
Ve soooon (sonunda)
Yayında ve yapımda emeği geçen herkese yorumlarıyla beni teşvik eden ve sıkılmadan 13 bölümdür değerli vakitlerini ayırıp bölümleri
(saçma ekleri ve notlarıyla birlikte)okuyan çok sevgili okuyucularıma her şeye rağmen bana dayanabilip hala aşınmamış olan klavyeme çok teşekkür ederim.
Birde benden size nasihat <<şeytan diyoki kır ağzını yüzünü>> yoook bundan sonra.... gerçektende şeytan sölüo zaten oda sinirli olmayı öğretti
insanlara xD bu yüzden siz siz olun bu yukardaki edepsiz adamların laflarına kulak asmayın sağlıcakla kalın
tarpdadapdaaap (jenerik müziği)
YORUMLARINISI BEKLİORUM


Ay o gece hiç olmadığı kadar parlaktı. Andrey bir tablo gibi şehirdeki en güzel ay manzarasının önünde duruyordu…
Andrey olacakları düşünürken duyduğu bir sesle irkildi arkasını döndüğünde karşısında Yuri’yi buldu. Sorunlar üzerine kafa patlatırken
buraya neden geldiğini unutmuştu. Saat tam 3’tü şimdi…
Yuri endişeli görünüyordu. Belli ki olanları oda fark etmişti. Ağlamamak için kendini zor tuttuğu belliydi;
“Andrey neler oluyor…b..ben öğrendim… Kenji’yi… bildiğini biliyorum, ilk geldiğin günden beri biliyorum seni… şimdi anlat bana”
“endişelenme her şeyi anlatacağım-”
“yalnız kötü bir haberim var… öğrenen tek kişi ben değilim babamda biliyor.”
Andrey’in gözleri dehşetle açıldı
“NEE?!!”
“bende o vesileyle öğrendim zaten babam Kenji’nin gözlerini gördü. Aynı amcamın ki gibiymiş. Saatlerce acı acı bağırdı Kenji’ye… zavallı babacığım…
ne yapacağını kara kara düşünüyor şimdi… çok geç kalmışız babam tam bu saatlerde bir ayin ayarladı Ama ben seninle buluşmak için buraya geldim.
Babam hemen yarın gizlice amcama haber salacak. Sanırım buraya çağıracak onu. Umarım kimse öğrenmeden bir çaresini bulurlar.”
“şu an ayin mi yapıyorlar?”
“evet babam Kenji’nin içindeki şeytanla iletişim kurmak istiyor. Onun ne kadar güçlü bir iblis olduğunu öğrenmek için.
“hemen eve gitmeliyiz. Onunla ben konuşacağım.”
“ama ya anlatacakların—“
“zaman yok hadi gidelim”
Yuri ve Andrey koşarak eve gittiler. Andrey ne yapacağını tam olarak bilmiyordu ama böyle bir durumda onları yalnız bırakmamalıydı. Eve
geldiklerinde hemen Kenji’nin odasına gittiler. İblisin ini uyuduğu yerdi bu yüzden ayin onun odasında yapılıyordu. Kenshin ayini çoktan
başlatmıştı. Kenji uyuyordu. Andrey odanın kapısına geldiği anda nöbetçi gibi dikilmiş olan Ken’le karşılaştı. Böyle bir ayin esnasında şeytanın
uşakları tarafından yönetilen birinin burada olması sakıncalıydı ve Andrey’i çok sinirlendirmişti. Odaya girmesiyle bağırması bir oldu;
“Ken! Çabuk dışarı çık!”
“Dmitry Andrey’e dehşetle baktı;
“ne oluyorsun Andrey!”
Andrey duymazdan geldi;
“Ken’in burada olması sakıncalı çünkü Kenji’nin içindeki şeytanın uşakları tarafından yönetiliyor. Tehdit algıladığı anda engellemek için hayatı
pahasına direnecektir.”
Ken birden parladı;
“saçmalık!... yalan bu!”
“Ken Kenji’nin içindeki şeytanın gücüne fazlaca maruz kaldı. Öyle güçlü bir şeytandır ki o kötülük yayar, bulaştırır… en yakınlardan başlayarak.”
Kenshin Andrey’e hayretle baktı. Bilgiler doğruydu. Peki bu çocuk bunları nerden biliyordu… Ken babasının bu ikilemini fark ederek hemen lafa atıldı;
“tamam belki bende kötü günler geçiriyorum ama kimseyi korumak için hayatımı tehlikeye atacak değilim… üstelikte bir şeytan için… hem bence
tartışmamız gereken başka bir konu var… (kıkırdar) onu da bize Andrey anlatsın.”
Kenshin sözlerin anlamını kavramıştı tıpkı bir kaplan gibi menekşe rengi gözlerini Andrey’e dikti. Sonra birden parladı;
“bu ne demek oluyor Andrey!”
Andrey içinden << pislik şeytan>> dedi. Yine oyun çeviriyordu. O an bütün pisliklerin onun başının altından çıktığını anladı. Cori’nin sözlerinin…
Sakinleşmeye çalışarak Kenshin’e döndü;
“buraya düşündüğünüz şey için gelmedim. Bu benim görevim değil. Ben cherubimin reisiyim, eğer böyle bir şeyi isteseydim. Onun üstüne
koruyucularımı yollardım.”
Bu Kenshin’e oldukça mantıklı gelmişti ama hala endişeliydi. Bu melek… üstelik Cherubimin, cennetin ikinci büyük makamının reisi…
Andrey devam etti;
“Keyas buraya… benim--… Cori için geldi. Ona karşı bir takım duygular beslediğini iddia ederek”
“ne yani bir iblis kızıma âşık mı olmuş! Şaşılacak şey!”
“aslında o değil… ben… Cori yer ve gökte benim tek aşkımdır. Keyas ise ezeli düşmanım… onunla şeytan cennetten düştüğü zamandan beri
savaşırız. Aslında onun gelişinin sebebi büyük ihtimal benim. Keyas’ın âşık olabileceğine doğrusu bende inanmıyorum.”
Kenshin aşkım laflarına biraz bozulsa da belli etmedi bu Watchers hikâyesini oda biliyordu. ama şimdi konuşacak daha önemli şeyler vardı;
“peki Kenji’yi kurtarabilecek bir fikrin var mı?”
“bunun için yazılmış bir şey yok maalesef. Bu yüzden deneme yanılmayla bulacağız. Birkaç teorim var. Sanırım ailenizde kimse her hangi bir
müdahale yapılacak kadar yaşamadı. Saray dışında yaşıyor olmanız bir şans. Belki işe yarar bir şeyler yaparız.”
Kenji birden yattığı yerden sarsılarak gülmeye başladı. Bu mekanik ses onun değildi. Sonra birden doğruldu;
“işe yarar bir şeyler mi?... yapma Asriel bunun bir yolu olmadığını sende biliyorsun. Ona kimse yardım edemez.”
Andrey birden çılgına döndü. Şeytan belli ki onu iyi tanıyordu zayıf yönlerini oldukça iyi biliyordu ezelden beri savaşıyorlardı ya;
“Hayır!! Bulacağım… bunun bir yolunu er ya da geç bulacağım… sonra seni kılıcımla ikiye böleceğim!!”
Kenji daha kuvvetli sarsılmaya başladı. Kahkahasının şiddeti artmıştı;
“yapabileceğin bir şey yok… geç kaldın çok az zamanı kaldı. Yakında o yok olacak ve geriye sadece ben kalacağım… sonunda bu dünyada
yeniden doğacağım. Ve buna artık sen bile mani olamazsın!!”
Şeytan kahkahasını attıktan sonra yatağının yanındaki koltuğa yığılmış olan Cori’yi gördü ve gözlerini ona dikti. Andrey koltukta baygın
yatan Cori’yi görünce telaşlandı. Biraz önce gayet iyi duruyordu. Gerçi hiç sesi çıkmamıştı ama...
Andrey tam Cori’ye doğru yaklaşırken birden Kenji yatağının diğer yanındaki sandalyeyi alarak müthiş bir hızla Andrey’in kafasına indirdi.
Kenshin koştu ve Kenji’nin kollarını tuttu. Kenji sinirden bas bas bağırıyordu;
“uzak dur ondan!!!...”
Dmitry de hemen atılarak oğlunun yanına gitti. Andrey atalarından aldığı güçle doğruldu. Andrey çelik gibiydi. Araba çarpsa ona bir şey
olmaz araba yamulurdu. Onun ailesinin özelliklerinden biriydi bu. Darbeden hiç etkilenmemişti. Umursamayarak Cori’ye doğru eğildi.
Kenji’nin bağırışları arasında onu kucaklayıp odadan çıkardı. Belli ki Cori Keyas’ın aurasından etkilenmişti. Cori’yi annesinin sakinleştiricilerle
zor uyutularak yatırıldığı odasına bıraktı.
Kenshin Kenji’yi eski şeytan çıkarma ayinlerinde yapıldığı gibi yatağa bağlamak zorunda kaldı. Keşke öyle olsaydı ama şeytanlar kolay kolay
bir ejderin bedenini bırakmak istemezdi.
Andrey odadan ayrılınca Kenji biraz sakinleşmişti ama o geri dönünce yine bağırıp çağırmaya başladı.
Bu sırada içerden gelen ağır ayak sesleri duyuldu. Yuri hemen atılarak odadan çıktı. Sonra bağırmaya başladı;
“baba!...amcamlar gelmiş!”
Kenshin birden havalara uçacak gibi oldu. Belli ki önsezili abisi olanları çoktan görmüştü. İçeri girdiklerinde coşkusu daha da arttı. Çünkü yanlız gelmemişti
Hanoku. Yanında diğer kardeşleri Hiroshiro onun büyük oğlu Hitoshi ve kendi oğlu Mitsurugi’yi de getirmişti. Bunu gören Kenshin abisinin ne yapmaya
çalıştığını anladı. Kendisinin ve Hiroshiro‘nun özel güçlerini kullanırken klanlarının en güçlü ejderleri olan Hitoshi ve Mitsurugi’nin güçlü auralarından
yardım alacaktı. Özelliklede Mitsurugi burada bayağı işe yarardı. Efsanevi ejder gücüne sahipti çünkü. Bunları düşününce Kenshin’in içine bir umut doldu
ama bu fazla sürmedi. Ağabeyleri kötü bir haber getirmişlerdi çünkü. Kenji Hanoku’yu görünce biraz sakinleşti. Onu çok severdi ve saygı duyardı. Bu
ruhunun henüz yok olmadığının göstergesiydi. Hanoku odaya girip duruma bir göz attıktan sonra kötü haberi verdi;
“çok az zamanımız var Kenshin. Kenji’nin durumunu sadece ben hissetmedim saraydaki yaşlılarda sezdi ve çalışmalara başladılar. Ben nüfusumu kullanarak
biraz zaman kazanmaya çalıştım ama Akira’nın oğlu Akito’nun yola çıkması pek uzun sürmez Kenji’nin çocukluk arkadaşı ama Seth söz konusu
olduğu için pek insaflı olacağını sanmam.”
“olamaz bu çok az zaman demek yaşlılar böyle konularda çok aceleci oluyor. Ne yapacaksak hemen yapmalıyız.”
Hiroshiro birden atıldı. Andrey’i tanımıyordu. Sadece Dmitry’nin yatılı askeri okulda okuyan en küçük oğlu olduğunu biliyordu. Ama onun aslında ne
olduğunu anlamıştı. Hiroshiro melek gibi varlıkları kendi hallerinde görebilme yetisine sahipti. İlkin telaşlansa da abisinin tepki vermediğini görünce
bu meleğin buraya kötü bir amaçla gelmediğini anladı.
“sen… asrielsin değil mi?”
“evet, Kenji’ye yardım için burdayım” Andrey yanlış anlaşılmamak için bunu peşin peşin söylemişti.
“Harika şimdi beni iyi dinle. Archangel-Seraphim Gabriel’e* gitmelisin. Seth onun koruyucularındandır. Ondan Seth’e beklemesi için emir vermesini iste.
Yaşlılarımızın koruyucuların toleranslı olduğuna inanmaları için güçlü bir Seraphimin* onlarla konuşmasını sağlayabilirsin. Bunlar gerçekten çok işe yarayacaktır.”
Andrey askerlikten almış olduğu alışkanlıkla Hiroshiro’nun yağdırdığı emirler üzerine hazırola geçmişti. Bunları yapabilecek nüfusa sahipti. Zaten yapacaktı
da. Diğer taraftaki bir takım planlarıydı bunlar. Ama esas planı çok zordu ve bunun yerine getirilmesi için elinden ne geliyorsa yapacaktı. Çok küçük bir
ihtimaldi ama işe yarayabilirdi. Andrey aslında tüm umutlarını bu küçük planın sonucuna bağlamıştı.
Dmitry'e gelince o bir Hiroshiro’ya bir Hanoku’ya bakıyor konuşulanlardan bir şeyler anlamaya çalışıyordu. Şimdi gerçekten oğlu bir melekmiydi.
Buna inanası gelmiyordu. Andrey’i hiçbir zaman bu şekilde düşünmemişti. Aksine küçüklüğünde vahşi ve aksi bir velet, şimdi ise umursamaz, soğuk
ve kibirli küçük bir şeytandı onun gözünde. Allahın işine şaştı. Sonra tekrar anlatılanları dinlemeye koyuldu.
Mitsurugi ve Hitoshi Kenji’nin bu durumundan çok etkilenmişti. Geldiklerinden beri ikisi de mıhlanmış gibi kapı girişinde dikili kaldılar. Öylece
Kenji’ye bakıyorlardı. Onlar ve saraydaki tüm kuzenleri Akito da dahil aslan sürüsü gibi birlikte büyümüşlerdi. Sayıları herhalde 30’u aşıyordu ama
hep beraberdiler. Aile geleneğiydi bu. Tüm aile fertleri hep beraber sarayda otururdu. Böylece kuzenler kardeş gibi büyür hanedanda iç savaş çıkması
önlenirdi. Zaten tüm nesiller böyle büyütülürdü. Babalarının dâhil olduğu kuşakta öyle büyümüştü. Onların aileleri sonradan bu geleneği bozmuştu
ama büyük dedeleri çocukları sarayda alıkoymak isteyince kimse sesini çıkaramazdı. Belki de evden çok sarayda kalmışlardı. Kenji kardeşten de öteydi
onlar için. Özellik üçü, hanedanın kraliyet kolunun yeni nesildeki en büyük kardeş çocukları olarak hep beraber takılırlardı. Kısacası Kenji’ye gelecek en
ufak zarar onlar için ölüm demekti. En azından Akito tarafından öldürülürse onu rahatça anabileceklerdi ama şeytan olduğu halde kaçıp diğer tarafta
yaşamaya giderse onun adını ağızlarına aldıklarında ayıplanacaklardı. Kardeşlerinin yasını tutmalarına bile izin verilmeyecekti. Yani onlar için de
Kenji şeytana dönüşeceğine ölse daha iyiydi. Bu doğruydu da…
Not: çok uzun oldu farkındayım ama uzun zamandır yazamadım diye biraz uzun tutuyum dedim gelelim açıklamalara birazda genel kültür kattım
sıkılırsanız okumayın xD
Archangel = arhangel koruyucu melek demek hikayede adı geçen koruyucu tanımlaması. bu archangellar aynı zamanda asker meleklerdir. Savaşırlar.
Seraphim= Cherubimin cennetin en büyük ikinci makamı olduğunu söylemiştim. İşte bu birinci makamı tamamen saf ışık ve her türlü güzellikten yaratılan
bu seraphimler tanrının tahtının çevresini sarar ona hep ilahiler söylerler. Aynı zamanda en güçlü meleklerde onlardır 7 kanatlı oldukları söylenir.
Hiyerarşik sırayla adları Abbadon, Asmodeus, Astaroth, Leviathan, Lucifer, Sammael ve Semyazza’dır. Bazı isimler tanıdık gelmiştir. Düşmelerinden
önce lucifer astaroth asmodeus leviathan ve samael’de seraphimdi.
Edit: şeytan ve büyük iblislerden beelzebub da cherubimdir.
Samael: bazı dinlerde şeytan olarak geçer ama bazı kaynaklarda da ondan başka olduğu yazar denildiğine göre cennetten savaşıp atılmayı beklememiş
direk mekânı kendi isteğiyle terk etmiştir.
Astaroth tembel arkadaşımız insanlara tembelliği öğretti (hani demiştik ya zamanın başlangıcında insan hiç bi şey bilmiyodu diye işte bu kötülüğü
öğretenlerden)
Asmodeus namı diyar <<edepsiz, sapık, şehvet düşkünü, zampara artık ne derseniz>> artık insana neyi öğrettiğini anlamışsızdır xD aynı zamanda
kavgaların anasıdır(kendisi erkektir ama öyle denio neyse lafın gelişi işte xD) bu günah keçiyle tasvir edilir
Leviathan kıskançlığı simgeler bu günah köpekle tasvir edilir (yalnız adamın kendisi deil günahın simgesi bu xD)
Lucifer tek kelimeyle kibir zaten bu yüzden düştü tanrının yerine geçmek istedi. Münasebetsiz :X kibir tüm kötülüklerin anasıdır ve en büyük günahtır.
bizde Allaha ortak koşma şirk midi neydi xD öyle geçer.
Archangel-seraphim: savaşta çok büyük başarı göstermiş melekler seraphim makamına yükselebilirler. Misal gabriel Michael raphael uriel (bizim
dilimizde Mikail Azrail Cebrail İsrafil) bunlara örnektir.
daha çok bilgi almak isteyenleri google a havale ediyorum isimleri yazın çıkar
Şindi sorabilirsiniz sen bunları nerden bilion die xD
İndirin Zekeriya Beyaz’ı ordan ben geliyoruuummmm!! xD xD
din meraklısı değilim satanist hiç deilim ama böle mistik gotik türü şeyler hep ilgimi çekmiştir. mitoloji cart curt Aynı şekilde vampirdi kurtadamdı
onlarıda araştırmayı pek severim küçüklüğümden beri (ne sorunuz varsa sorun her şeyi bilirim çekinmeyin xD )

Ve soooon (sonunda)
Yayında ve yapımda emeği geçen herkese yorumlarıyla beni teşvik eden ve sıkılmadan 13 bölümdür değerli vakitlerini ayırıp bölümleri
(saçma ekleri ve notlarıyla birlikte)okuyan çok sevgili okuyucularıma her şeye rağmen bana dayanabilip hala aşınmamış olan klavyeme çok teşekkür ederim.
Birde benden size nasihat <<şeytan diyoki kır ağzını yüzünü>> yoook bundan sonra.... gerçektende şeytan sölüo zaten oda sinirli olmayı öğretti
insanlara xD bu yüzden siz siz olun bu yukardaki edepsiz adamların laflarına kulak asmayın sağlıcakla kalın

YORUMLARINISI BEKLİORUM

*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]

yorum için sağol diyorsun ama MKR okumuyorsun
kızdım bide kırıldım. Ben kendim yazarım kendim okurum zaten anlatımım kötü (düzeltene kadar ara verdim)
o aqua-hime da nie kendi fanfict inden başka birşeyle ilgilenmiyor vaktimi yok?!!

kızdım bide kırıldım. Ben kendim yazarım kendim okurum zaten anlatımım kötü (düzeltene kadar ara verdim)
o aqua-hime da nie kendi fanfict inden başka birşeyle ilgilenmiyor vaktimi yok?!!
12 Ksm 2008 0:21


Yok artıııkk
Bitmesiin ne sonu Psico ciddi değilsin inşallah
Kafamız kaıştı şimdi yav
Ama her zamanki gibi süper süper süper!Kenji ne hallere geldi garibim
Bu arada mitoloji araştırıp sevmen ne güzel.Hem eğleniyoz hem öğreniyoz durumu bizimkisi XD


Kafamız kaıştı şimdi yav


Bu arada mitoloji araştırıp sevmen ne güzel.Hem eğleniyoz hem öğreniyoz durumu bizimkisi XD



Psicom, oraya niye bizi tedirgin edecek şeyler yazdın kine ?
Son mon
bir garip oldum
ama daha bitmedi onu da anladım (eğer yalnış anlamadıysam tabii
)
verdiğin bilgiler için saol.
bende hep merka etmişimdir Gotizmi ve onların olaylarını ama naparsın tembelik hiç araştırmadım , senden öğrendim 



ama daha bitmedi onu da anladım (eğer yalnış anlamadıysam tabii

verdiğin bilgiler için saol.



tavşanım hizam xunlaiiim merak etmeyin bitiriyor değilim daha neler olcak ikinci sezon bile yapcam
yeni karakterler gelcek ooooo neler var tabi siz isterseniz
moonlightcım walla fanficin olduunu bilmiodum hmn okucam
kırılmaaaa 


moonlightcım walla fanficin olduunu bilmiodum hmn okucam


*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]

Oh walla, yüreemize indi psico.
Ben 1000 bölüm okuyup ansiklopedi yapma hayalleri kurarken "VEE SOON" diye bir yazı görünce, altüst oldum resmen yıkıldım.
Senin "VEE SOONNN(UNDA)" oldu bana "BİTTER END".
Korktum yani harbi harbi.Etkilenipte karabasanlar gelmese bari bu akşam bana.
Bi subahaneke okursun artık tüm fanatiklerine.
Olmadı mukabele okutalım biz,anca paklar bizi. 







15. sayfa (Toplam 23 sayfa) [ 223 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |