Yıkım Uygarlığı Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
Tuttum seni valla. Bak bitireceğini söylemişsin geçen mesajlarında ona göre söz verdin bana. Canımı sıkma benim
Valla ordan burdan okumamak için zor tutuyorum kendimi resmen biraz daha ilerledi mi okumaya başlayacağım artık.
Valla ordan burdan okumamak için zor tutuyorum kendimi resmen biraz daha ilerledi mi okumaya başlayacağım artık.
Spoiler:
Appleseed XIII Ova -> PekYakında ve
Kamisama no Memo-chô Güncelleniyor...
Sadomi -> ilk 4 sayfa çıktı
Sakasama no Patema Özel; ilk 3 bölüm çıktı
Sakasama no Patema Movie çevriliyor
[Bağlantı]
Kendi Çevirilerim Aktif artık... *-*
Bölümü tamamlayamadım.Ama yazdığım kadarını koyuyorum.Devamını yarın olmaz(2 yazılım var)perşembe koyarım.
<<<<6.Bölüm>>>
Giz sıradan bir şekilde giyinip erkenden evden çıktı.Evde fazla kalmak istemiyordu. Teyzesine hala çok sinirliydi.Nasıl olurda bunun kendi elinde olduğunu düşünürdü . İnanamıyordu. Herkes böyle düşünebilirdi ama teyzesi.Bu olamazdı.Giz’i en iyi tanıyan kişi teyzesiydi ama bunu nasıl düşünürdü.
Bu düşüncelerle okulun kapısına ulaşmıştı.Saatine baktı.Daha erkendi.Karşıdaki parka oturup beklemeye başladı.Gözlerini yolun sonunda ki yıkık binaya dikmiş , bekliyordu.Tüm hayatını düşünüyordu.Ailesinin ölmesini , o büyük kazayı.Kazanın nasıl olduğunu bilmiyordu. Araba ile tatile gidiyorlardı.Giz uyuyordu.Birden gözlerini açtı ve karşısında iki çift göz gördü. Kırmızı iki göz.Birden içine bir şey girdiğini hissetti.Önce soğuk bir rüzgar sanki tüm vücudunu dolaştı.Tüyleri diken diken olmuştu .Sonra da sıcak bir rüzgar tüm vücudunu okşar gibi esiyordu.Gözleri kapandı ve uykuya daldı.Uyandığında başında doktorlar vardı.Bir şeyler diyorlardı birbirlerine.Sonradan anlatılanlara göre araba ile bir uçurumdan yuvarlanmışlar .Ama Giz’de tek çizik bile yoktu.Anne babası ise ölmüştü. Giz o gün gördüklerini ve yaşadıklarını anlatmadı.Kimseye. Deli olduğunu düşüneceklerdi.
Birden bir şey irkilmesine neden oldu.Yıkık binada bir şey hareket etmişti.Korkunç derecede tanıdık gelen bir şey.İçinde kabaran bir merak duygusu ile ayağıya kalktı.Binaya doğru gidiyordu.Elinde olmadan bir şey onu çekiyordu.Kendini tutamadan yola attı.Ani bir fren sesi duyuldu.Dönüp baktığında bir adamın arabası ile az kalsın ona çarpmak üzere olduğunu gördü.Adam arabadan başını sarkıtıp Giz’e bağırdı.Giz ise bir şey diyememişti. Sadece binaya gidiyordu.Bir süre sonra arkasında ki sesler kesildi.Binanın girişine varmıştı. Daha önce bu binaya gelmemiş olmasına rağmen ilk girişte tanıdık gelmişti.Direk üst kata çıktı.Dışarıdan görüldüğü gibi yıkıktı.Camları kırılmıştı.Pencere pervazları sökülmüştü.Eski tahtalar camlara çakılmıştı.Duvarlara bir sürü resimler çizilmiş,yazılar yazılmıştı.Tavanda bir lamba vardı.Oldukça kirli bir lambaydı.Büyük ihtimalle de yanmıyordu.Çünkü kablolarının yarısı dışarıdaydı.Lambanın altında eski tahta bir kasa vardı.Giz kasaya doğru yaklaştı.Tahtalarının kimi yeri küflüydü.İçeride ki pis kokunun kaynağı olduğu anlaşılıyordu. Yaklaştıkça üzerinde bir şey olduğunu gördü.Bir resim belki diye düşündü.İyice yaklaşınca bunun o işaret olduğunu gördü.Kırmızı bir sıvı ile çizilmişti.Giz iyice üzerine eğildi. Şekilin televizyonda gördüğünden ne kadar farklı olduğunu düşündü.Televizyonda ki şeklin insanı baştan alıcı bir güzelliği varken bu insanın tüylerini ürpertiyordu.Giz şimdi şekille iyice burun burunaydı.Birden tepesinde ki lamba kendisinden beklenmeyecek şekilde yandı.Işığı Giz’in gözlerini alıyordu.Giz hemen kasanın altından çekildi.Elleri ile gözlerini ovuşturuyordu.Sonra tekrar lambaya baktı.Sanki büyük bir rüzgar varmış gibi sallanıyordu. Işıklar tahtada ki şekle nüfuz ettikçe sanki şekil tüm ışığı emiyordu.Bir süre sonra Giz’in gözleri inanılmayacak şekilde açıldı.Her taraf o şekille dolmuştu.Her taraf büyüklü küçüklü şekil ile doluydu.Lamba delice sallanıyor,ışık huzmeleri etraftaki şekillerle nüfuz ettiğinde sanki büyük bir hızla emiliyordu.Işıklar ve şekiller döndükçe Giz’in başıda dönüyordu. İnanılmaz bir duyguydu bu.İstemsiz bir şekilde kendini yere attı.Ellerini gözlerine bastırdı. Ağlıyordu.Ağlamak istemediği halde ağlıyordu.Gözleri kapalı olsa da o şekillerin hala döndüğünü biliyordu.Hissedebiliyordu.Sonra birden bir rüzgar soğuk bir rüzgar bedenini sarmaya başladı.Damarlarında akan kanın donduğunu hissediyordu.Aynı arabada o kaza günü olduğu gibi.Tüm vücudu diken diken olmuştu.Vücudu titreme ile birlikte şiddetle sallanıyordu.Birden her tarafı ılık bir şey ile birlikte kaplandı.Donmuş kanı sanki yeniden akmaya başlamıştı.O korkunç titreme gitmişti.İyice uyuşmaya başlamıştı vücudu. Yavaşça uzandı.Tenini saran ılık duygu yavaş yavaş artıyordu.Bu huzur verici bir şey değildi. O anda oradan çıkıp gitmek istiyordu ama uyuşuyordu ve göz kapaklarını açamayacak hala geldi. Uyuyordu.Kendisini bir daha hiç uyanamayacak gibi hissetti ama karşı koyamıyordu. Sadece uyuyordu.Kulağında birkaç sözcük fısıldanıyordu
“Seni de almaya geleceğiz.Büyük gün sende arınacaksın.Eskisi gibi üzerine düşeni yapacaksın.Ruhun bedeninden çıkıp büyük ruhla birleştiğinde tüm hayatına son vermeyi arzulayacaksın.”
<<<<6.Bölüm>>>
Giz sıradan bir şekilde giyinip erkenden evden çıktı.Evde fazla kalmak istemiyordu. Teyzesine hala çok sinirliydi.Nasıl olurda bunun kendi elinde olduğunu düşünürdü . İnanamıyordu. Herkes böyle düşünebilirdi ama teyzesi.Bu olamazdı.Giz’i en iyi tanıyan kişi teyzesiydi ama bunu nasıl düşünürdü.
Bu düşüncelerle okulun kapısına ulaşmıştı.Saatine baktı.Daha erkendi.Karşıdaki parka oturup beklemeye başladı.Gözlerini yolun sonunda ki yıkık binaya dikmiş , bekliyordu.Tüm hayatını düşünüyordu.Ailesinin ölmesini , o büyük kazayı.Kazanın nasıl olduğunu bilmiyordu. Araba ile tatile gidiyorlardı.Giz uyuyordu.Birden gözlerini açtı ve karşısında iki çift göz gördü. Kırmızı iki göz.Birden içine bir şey girdiğini hissetti.Önce soğuk bir rüzgar sanki tüm vücudunu dolaştı.Tüyleri diken diken olmuştu .Sonra da sıcak bir rüzgar tüm vücudunu okşar gibi esiyordu.Gözleri kapandı ve uykuya daldı.Uyandığında başında doktorlar vardı.Bir şeyler diyorlardı birbirlerine.Sonradan anlatılanlara göre araba ile bir uçurumdan yuvarlanmışlar .Ama Giz’de tek çizik bile yoktu.Anne babası ise ölmüştü. Giz o gün gördüklerini ve yaşadıklarını anlatmadı.Kimseye. Deli olduğunu düşüneceklerdi.
Birden bir şey irkilmesine neden oldu.Yıkık binada bir şey hareket etmişti.Korkunç derecede tanıdık gelen bir şey.İçinde kabaran bir merak duygusu ile ayağıya kalktı.Binaya doğru gidiyordu.Elinde olmadan bir şey onu çekiyordu.Kendini tutamadan yola attı.Ani bir fren sesi duyuldu.Dönüp baktığında bir adamın arabası ile az kalsın ona çarpmak üzere olduğunu gördü.Adam arabadan başını sarkıtıp Giz’e bağırdı.Giz ise bir şey diyememişti. Sadece binaya gidiyordu.Bir süre sonra arkasında ki sesler kesildi.Binanın girişine varmıştı. Daha önce bu binaya gelmemiş olmasına rağmen ilk girişte tanıdık gelmişti.Direk üst kata çıktı.Dışarıdan görüldüğü gibi yıkıktı.Camları kırılmıştı.Pencere pervazları sökülmüştü.Eski tahtalar camlara çakılmıştı.Duvarlara bir sürü resimler çizilmiş,yazılar yazılmıştı.Tavanda bir lamba vardı.Oldukça kirli bir lambaydı.Büyük ihtimalle de yanmıyordu.Çünkü kablolarının yarısı dışarıdaydı.Lambanın altında eski tahta bir kasa vardı.Giz kasaya doğru yaklaştı.Tahtalarının kimi yeri küflüydü.İçeride ki pis kokunun kaynağı olduğu anlaşılıyordu. Yaklaştıkça üzerinde bir şey olduğunu gördü.Bir resim belki diye düşündü.İyice yaklaşınca bunun o işaret olduğunu gördü.Kırmızı bir sıvı ile çizilmişti.Giz iyice üzerine eğildi. Şekilin televizyonda gördüğünden ne kadar farklı olduğunu düşündü.Televizyonda ki şeklin insanı baştan alıcı bir güzelliği varken bu insanın tüylerini ürpertiyordu.Giz şimdi şekille iyice burun burunaydı.Birden tepesinde ki lamba kendisinden beklenmeyecek şekilde yandı.Işığı Giz’in gözlerini alıyordu.Giz hemen kasanın altından çekildi.Elleri ile gözlerini ovuşturuyordu.Sonra tekrar lambaya baktı.Sanki büyük bir rüzgar varmış gibi sallanıyordu. Işıklar tahtada ki şekle nüfuz ettikçe sanki şekil tüm ışığı emiyordu.Bir süre sonra Giz’in gözleri inanılmayacak şekilde açıldı.Her taraf o şekille dolmuştu.Her taraf büyüklü küçüklü şekil ile doluydu.Lamba delice sallanıyor,ışık huzmeleri etraftaki şekillerle nüfuz ettiğinde sanki büyük bir hızla emiliyordu.Işıklar ve şekiller döndükçe Giz’in başıda dönüyordu. İnanılmaz bir duyguydu bu.İstemsiz bir şekilde kendini yere attı.Ellerini gözlerine bastırdı. Ağlıyordu.Ağlamak istemediği halde ağlıyordu.Gözleri kapalı olsa da o şekillerin hala döndüğünü biliyordu.Hissedebiliyordu.Sonra birden bir rüzgar soğuk bir rüzgar bedenini sarmaya başladı.Damarlarında akan kanın donduğunu hissediyordu.Aynı arabada o kaza günü olduğu gibi.Tüm vücudu diken diken olmuştu.Vücudu titreme ile birlikte şiddetle sallanıyordu.Birden her tarafı ılık bir şey ile birlikte kaplandı.Donmuş kanı sanki yeniden akmaya başlamıştı.O korkunç titreme gitmişti.İyice uyuşmaya başlamıştı vücudu. Yavaşça uzandı.Tenini saran ılık duygu yavaş yavaş artıyordu.Bu huzur verici bir şey değildi. O anda oradan çıkıp gitmek istiyordu ama uyuşuyordu ve göz kapaklarını açamayacak hala geldi. Uyuyordu.Kendisini bir daha hiç uyanamayacak gibi hissetti ama karşı koyamıyordu. Sadece uyuyordu.Kulağında birkaç sözcük fısıldanıyordu
“Seni de almaya geleceğiz.Büyük gün sende arınacaksın.Eskisi gibi üzerine düşeni yapacaksın.Ruhun bedeninden çıkıp büyük ruhla birleştiğinde tüm hayatına son vermeyi arzulayacaksın.”
Harika olmuşş. son sözlerine bayıldım. "Senide almaya geleceğiz. Büyük gün sende arınacaksın. Eskisi gibi üzerine düşeni yapacaksın. Ruhun bedeninden çıkıp büyük ruhla birleştiğinde tüm hayatına son vermeyi arzulayacaksın" korku filmi gibi katara nasıl bi hayal gücüne sahipsin dehşet manyaktı. Devamını bekliyorum harika olmuşş.
Sewimlİ_HırsıZ'a bu güzel imzadan dolayı çok teşekkür eder ve minnetimi gönderirim
Spoiler:
5. sayfa (Toplam 7 sayfa) [ 65 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |