yıl geçen sene üniversiteyeg gireli ve 0'dan ingilizceye başlayalı 3 ay olmuş.Bilgisayarla pek vakit geçiremiyorum derslerden.Sonra youtube'dan bizim çocukluğumuzun tsubasa animesi ni arayasım geldi(büyümüş adam olmuş mu diye)onu ararken bir baktım tsubasa reservoir chronicle diye başka bir anime daha çıktı.futbolcu olan tsubasa maximum 40bin-50bin kişi tarafından izlenmiş.Tsubasa reservoir chronicle 100bin den fazla.Bir bakayım dedim.10 dakkalık bölümleri yarım saatte izleye izleye 3-4 bölüm izledim(ingilizce çok zayıftı o aralar).Sonra okulda dersler tekrar yoğunlaşınca ve ileriki bölümlerin youtube da eksikliği benim TRC'nin devamlarını izlememi engelledim.tabii sene sonunda hazırlıkta kaldım hayatımın en acayip deneyimlerini yaşadım(ya da yaşıyorum)ilk önce astronomi ile ilgilendim sonra bir sitede translator admin oldum(ne kadar ironik )kendo yu araştırdım.sonra içimde aşırı bir arzu beni ne olursa olsun TRC'yi bulmaya itti(belki de perudaki anime delisi arkadaşım da etkili oldu ).veoh stage6 megaupload livevideo her türlü anime video sitelerini buldum.Sonra TRC'nin bölümlerini izlemeye sonra indirmeye başladım.anime çok salakça bitince 2. sezonda mangasına saldırdım.3 günde 1200 sayfa okduğum oldu .Sonra yaza kadar seri izlememe kararı aldım (aylar tutar hepsine saldırırsam)Beni bu dünyaya iten bu oldu.

her şey tamamen tesadüf eseri gelişti.

İlk önce küçüklüğümde izlerdim animeyi anime olduğunu bilmeden.

2 sene önce tesadüfen onlara anime dendiğini öğrendim

Daha sonra da tesadüfler neticesinde anime-manga çizmeyi öğrendim

8-9 yasimdayken kanal d ' de 6,5 civari baslian samurai x le basladim =)

sonra araya bicoq sey girdi =)

son bölümüne kadar islemisim

gecen hafta oqula gitmedim günlerde bastan aldımda .... 8)


j-rock 4eva ! =)

Bende herkez gibi kücükken izlerdim anime oldugunu bilmeden bu sevgi hep sürdü Dragonball falan izlerdim sonrada internet geldi bende orda ögrendim Anime ne oldugunu. Bu anime sevgisini genelde yalniz yasiyordum cünkü herkez cocukca buluyordu.. ama sonradan (3 yil önce) yeni sinifimda bi kizla tanistim oda seviyormus ve bana bir manga dükkani tavsiye etti... ordan beri Mangada okuyordum.. sonralardada iste indirdim veya internette izledim

ben de anime olduğunu bilmeden birçok anime izlemiştim küçükken. ama asıl anime sevgim 6. sınıfın sonlarına doğru çok sevdiğim bir dostum sayesinde başladı. onun yaptığı çizimler içimdeki anime ruhunu aktifleştirdi sanki. sonra onda sm'nin resimlerini görünce sm'yi izlediğim o günleri hatırladım ve tekrar sm'yi izlemeye başladım. sonra kendiliğinden gerisi geldi bu serilerin. tabi arkadaşım sayesinded çizime de merak saldım. ilk çizdiğim karakterler beyblade karakterleri olmuştu. o çizimlerime bakınca hala gülüyorum. ne komik çizmişim yaa.
manga ile daha sonları tanıştım. aslında mangalara hep biraz soğuk bakardım.animeye oranla sıkıcı gelecekmiş gibi düşünürdüm. hatta teyzemin getirdiği sugar sugar rune 1. cilt'ti bile okumadan bir köşeye koymuştum. sonra sm'nin ve naruto'nun mangalarına biraz bakıyim dedim ama devamı gelmedi onların da. sonra bir gün D&R da dolaşırken bir bölümde çok fazla olmasa da magaların olduğunu gördüm. her ne kadar o zamana kadar manga okumamış olsamda fushigi yugi serisinin 18 ciltini de aldım. bir süre boyunca onlar da okunmadan durdu. bir ara okumaya başladım ama kelime kelime çevirmeye çalışan akıllı en tabi işin içinden çıkamadım. yine bir süre okumaya ara verdim.aralık ayında bahsettiğim arkadaşımın fushigi yugi'nin ilk ciltini birkaç günde bitirdiğini duyduğumda ben de cesaretlendim ve okumaya temelli başladım ve hala da devam ediyorum. bu serinin sonunda başka mangalar da okuyacağım. çok eğlenceliymiş aslında mangalar bunu öğrendim.

ben 4.sınıfta digimon ile başladım.anime olduğunu bilmyerek tabi sonra sailormoon ve kkj sadece tv de yayınlananları izleyebilmiştim sonra beyblade,a little snow fairy

ben çooook küçüktüm xD annem işten gelirdi beraber sm izlerdik.o görmüş sanırım reklamlarda açıyordu hergün izliyorduk.zaten tam bi çizgi film fan ı anime ile annem tanıştı benden önce xD daha sonra sm unu digimon pokemon filan geçti.ondan sonra bi arkadaşım bana bunların isimlerinin anime olduğunu ve tarihçesini söyledi.

Benim Manga ile tanışmam biraz (da şans eseri) erken oldu. Zaten amatör olarak karikatür ile ilgileniyordum ve internette her türlü çizim teknikleri hakkında döküman toplamaya çalışıyordum. Anime ve Manga kavramını da bu vesile ile öğrendim. Adına Manga diyebileceğim ilk çizimim 2000 tarihlidir. 2001 yılında Anime izlemeye, 2006 yılında da arşivlemeye başladım.

Benimkide tesadüf diyebiliriz..Pokemon ile başladı,sonra Digimon ile devam etti.(o zamanlarda ay savaşçısını da izlemiştim )

ilk animeyi sanırım 8 yaşımda gördüm ama o zamanlar çizgi film diyorduk.Sanırım 6. sınıfta anime olduğunu anlamıştım ve hergün izliyordum televizyonda.

Anime'yi salgın hale sanırım 2007 eylülünde getirdim.Death Note başlangıç olmuştu gerçekten de güzel bi giriş oldu animeye ilgim çok arttı.Death Note'u da Heroes dizisini indirirken farkettim tamamiyle tesadüf oldu sonra bleach falan derken kendimi anime-sever olarak buldum