[quote="Kaptan*"]işte sailor moon'nun trt de yayımlandığı zamanlardı...ay savaşçısının açılışını bile izleyemesem geç kalsam hıçkırarak ağlardım dalga filan geçmiyorum ha harbiden böyle ağlamaktan gözlerim şişerdi
sayısını unutmuş[/quote]
Aynen ya Sailor Moon'u takıntılı bir şekilde severdim.Hatta annemi yanıma oturtup zorla izletirdim benimle izlerdi.Gecen sene bir arkadasım youtube da Britney Spears ın Gimme More unu ararken Naruto yu buldu ve Naruto ya sardı.Bana söyledi sonra animeleri.Death Note u tavsiye etti ve bende izledim...

ben küçükken çizgi filmlerden nefret ederdim^_^ yine öylesine sıkıntıdan tv yi açıp zap yaptığım günlerden birgün star tv de kkj yi gördüm =) tabi tükiyede sevimli hırsız diye geçiyo =D sıkıntıdan izledim ve o karakterle kendimi biraz fazla benzettim^_^ ve en sevdiğim şey o oldu. Sonracııma aradan 1-2 yıl geçti..Nedenini bilmiyorum ama bi anda aklıma kkj geldi ve araştırmaya başladım. O sırada onun bir anime olduğunu öğrendim ve animeye karşı olan ilgim giderek arttı. Böyle oldu işte =P

Anime'ye çocuksu, mangaya'da saçma derdim - renksiz diye. Sonra turistlik amaçla Japonya'ya gittik, bir ay falan kaldım. Orda bilirsiniz belki özellikle manga fanatikleri doludur. Neyse bi bakalım diye manga değil ama animeye başladım. Sevdim, falan Türkiye'ye gelince de devam ettim, sonra bir gün Gantz'ı izledim, beğendim, ama sonu belirsizdi, sonunu öğremek için mangasını da okudum, mangayada öle başlamış oldum

Anime'ye ilk olarak 3. ya da 4.sınıfta Sailor Moon ile başladım.Ondan önce başka anime izledim mi bilmiyorum ama sanırım çizgi film diye izlemişimdir herhalde.Ama içimde en derin etkiyi yaratan sadece Sailor Moon olmuştur Sonra Pokemon'u hep izlemeye başlamıştım.Cipslerden çıkan tasolarla işte bir hayal aleminde gidiyorduk 2007 yazının Temmuz ayında bilgisayarım ve internetim oldu Aklıma direk Sailor Moon geldi ve internetten Sailor Moon resimlerine bakmaktan gece yarısına kadar bilgisayarın başından kalkmıyordum.Hatta kendi kendime de diyordum:"Nerden geldi aklıma ya!Yine bağımlılık yapacak eskisi gibi" filan derken.Eylül Ekim belki de Ağustos tam hatırlamıyorum Sailor Moon'un Türkçe bölümleri internette pek olmadığı için ben de Japonca dublajlı,İngilizce altyazılı izleyeyim bari dedim.İzlediğim ilk birkaç bölümde ne yalan söyleyeyim animeciler dışında çoğu kişinin de dediği gibi;"Şu Japonca ne acayip bir dil?Kavga ediyorlar gibi konuşuyorlar.Sesleri cırtlak"filan.Ama tabi fazla uzun sürmedi.Zamanla sesleri ve dili öyle beğendim ki,artık önceki düşüncelerimi eleştirecek hale geldim.Sailor Moon'a olan bağımlılığım diğer animeleri de izlememi sağladı ve artık arkası da geliyor ve gelecek Kısacası çoğu kişi gibi Sailor Moon sayesinde bir otaku oldum ve bundan da pişman değilim Olmayacağımda... En azından İngilizce altyazılar benim çok işime yarıyor ve İngilizcem daha çok gelişiyor.Japoncadan da bu sayede birkaç kelime ve cümle kapıyorum ve bu da öğrenmek istediğim 2.dilin de yüksek ihtimal Japonca olabileceğini gösteriyor

Benim de tanışmam Sailormoon ile oldu. Tabii o zamanlar çizgi film diye izliyorduk o ayrı mesele. Bi de cidden insan ilk animeye başlayınca sesler falan tuhaf geliyor. Ama ondan sonra Japonca'nın muhteşem olduğuna kanaat getiriyor ister istemez.

Yağmurlu bir sonbahar günüydü. Ağaçlar tamamiyle yapraklarını dökmüş, bariz çıplaklıklarıyla yavaş yavaş montlarını giymeye başlayan insanları daha da üşütürcesine yol kenarlarında dikiliyorlardı.

Ben kış gelmeden mont giymeyi sevmeyen bir insan olarak, o ağaçların çıplaklıklarından etkilenmeden, delicesine yağan yağmur altında ıslanarak evimin yolunu tutmuştum. Evime gidecek, kendimi yatağıma atacak, kış uykusuna yatacaktım. Fakat hayat bu. Herşey istenildiği gibi gitmez.

Yolda karşılaştığım en yakın arkadaşım Çağatay bir bara gitmekte ısrar etti. Kıramadım tabi keratayı.

Bara yaklaşırken içimde inanılmaz bir duygu vardı. Sanki hayatım o günden sonra çok başka olacaktı. Pembe, siyah, beyaz görmeyecektim dünyayı. Gökkuşağının gözlük olarak kullanacaktım.

Bu duygularla bara girdim. AMA O DA NESI?!?!

Oradaydı. Gözlerini dikmiş bana bakmaktaydı. Çok saf, çok masumane bir bakıştı. İlk görüşte aşktı.

Şimdi beraberiz. Çok mutluyuz.

Teşekkürler İsviçreli bilimadamları ve Norveçli balıkçılar. Teşekkürler Dove.

tek kelimeyle süpersin
bir de genelde çoğumuz sailor moonla başladık heralde eee o zamanlar internet vardı ama her evde bulunmuyordu TV sağolsun xDxDxD

Daha 2. sınıftayken TRT de ay savaşçısı izleyerek başladım.Tabi o zamanlar gizli gizli izliyordum beni izlerken görenlerede maskeli şövalye için izliyorum diyordum sadece .Sonra pokemon beyblade yugioh derken bunları internette izleme olanağı bulduğumda yabancı forumlardan anime olduğunu öğrendim.İlk aksiyon tarzı başladım.Mainstream Battle Manga türünden izledim sonra daha psikolojiklere sonra ecchilere ....Herkes beni o sıralar çocuk olmak suçlamıştı ancak sohbet ortamlarında gayet gediğine oturtan kişiliğimle hepsine cevap verdim.Sonra sevenlerle tanıştım sevmeyenlere sevdirdim.İnsanlar hep ben ingilizce biliyorum tarzı dolaşsada ing altyazılı izleyemiyorlardı.Herşeyi türkçe istiyorlardı her neyse bu şekilde liseye geçtim.

Lisede o kadar fazla Otaku vardı ki.Arkadaşlarımdan en azından bleach biliyorlardı claymore biliyorlardı.Sonra kahve içerken kantinde arkada naruto konuşan hellsing konuşan abilerimiz vardı.Anime severler genelde zeki ve yetenekli kişiler olduğunu farkettim[Özenti izleyenler hariç].

sen yine şanslıymışsın en azından okulunda bilenler varmış hatta konuşanlar benim okulumda parmakla gösterilecek kadar azlar belki de daha az,, ben kankime anime-mangayı ilk çizimlerimle anlatmaya başladım nasıl derseniz boş deslerde ben yüz çizmeye başladım karikatürcü arkadaşlarımdan biri vücut çizdi (((kocaman gözlü büyük kafalara küçücük vücutlar xDxDxD))) kankim de boyamaya başladı ama en önemli adımı o attı meğersem sailor moonu biliyormuş tabii "anime ve mangadan habersiz" ordaki karakterlere benzedi demez mi benim gözler ışıl ışıl anında görüntü yapıp anlatmaya başladım henüz bir faaliyete geçiremesem de en azından yazıcıdan çıkardığım birkaç manga yaprağını ona götürüp gösteriyorum çizmeye çalışıyoruz... ama kararlıyım bu foruma birini daha kazandıracağım ister güzellikle ister zorla gerekirse döve döve