Temheee seni aniyordum ben de ne zamandir. Nerelerdesin ne yapiyorsun anlat bakalim

Senin 3 yıllık yazdıkların var, bizim 12-13... biz ne yapalım

Ooooo Meriç ^^ Hatırlıyorum bak ! Hoş döndün. Eskisi gibi aktif olamasan da arada bu başlığa bakacağını söylemişsin görünce bir tebessüm edersin sanırım.



......................................................................................................
Şunu anladım ki hayatta verdiğiniz bir karardan asla dönmemek lazımmış. Dönünce pişmanlık yaşayıp o zaman doğru bir karar verdiğimi anladım çünkü.Eğer hatalı olan taraf sizseniz bile kendinizi affetmeyi deneyin. Ben kendimi affettim Çünkü değmiyor hçbir şeye...

@Rukia
Gel kız ben X olurum sana üzülme daha fazla

Hava çok sıcak eriyip buharlaşacağım az kaldı

Artık football manager oynamaya çok fazla zaman bulamıyorum. Eskiden 1.000 saat gömüyordum.

Ben ülkemde Kang Yo Han gibi hakimler istiyorum. Her gün ülkenin gündemine bakıp lanet olsun bu ne iğrençlik... yine mi... ulan bir kere de mutlu bir haber olsun lan...
demekten bıktım artık.



The Devil Judge izleyin izletin izlettirin. Spoiler Alert. Sadece 1.bölüm kısmını spoiler dışında bırakıyorum.
1. Bölüm Fabrikaların atıklarının çevreye verdiği zarar ve su zehirlenmesi nedeniyle 40 kişinin hayatına mal olması, ayrıca gerçekten şu dizin ilk bölümünün ilk 5 dakikası o kadar dejavu hissi yaşatıyor ki insana sırf onun için bile izlenir. Kore Başkanı-Seçimler-Sosyal Yardım derneğine Bağış adı altında rüşvet toplama ve Halkın seçim kampanyası sırasında içinde bulunduğu kaos durumu. Yemin ederim 2023 Türkiye seçimleri öngösterimini izliyormuşum gibi hissettim.

Ayrıca yolsuzluk konusu dizinin her bölümünde mevcut. yolsuzluk konusunun geçmediği tek bir bölümü yok...

Bu dizinin her bir bölümü her bir bölümdeki olaylar saatlerce-günlerce tartışılmalı...


Alın size bu da dizinin taze çıkan ostsi. daha 3 tane daha var bunun gibi çıkmasını beklediğim:
https://www.youtube.com/watch?v=uEnOhf6tcr4&list=LL

Mesajı daha yeni gördüm çok özür dilerim. Bu zamana kadar nasıl görmedim bilmiyorum.

Ne yapıyorum. Hmm, en son bahsettiğim gibi gerçek hayatta hâlâ yalnızım. Hâlâ benimle arkadaş olacak seçilmiş kişiyi bekliyorum xD Okulda en azından 1-2 kişi de olsa kendimce birilerini bulmuştum. Ama araya pandemi girince onlar da kayboldu gitti. İşin garip yanı artık iyiden iyiye alışmaya başladım. Yani önceden tek başıma bir yere gitmek işkenceyken yavaştan zevk almaya başladım. Bir film izlediğimde, film hakkında oturup saatlerce birileriyle konuşmadan o filmi izlemiş saymazdım şimdi izleyip geçiyorum fazla takmıyorum. Ah arkadaşım olsa falan da demiyorum, olmasa da olurmuş diyorum.

Sonra, lise son sınıfa geçtim, üniversite sınavına ufaktan hazırlanmaya başladım. O sınav öğrencisi kafasına girmeye çalışıyorum. Hayatım boyunca sınava son gün hazırlandığım için bu sene kendime söz geçirip oturup adam gibi bir sene çalışmak istiyorum. Bölüm olarak bilgisayar mühendisliği istiyorum. Meslek olarak da siber güvenlik alanında kendimi geliştirmek istiyorum. Bu konuyu aileme hala açmadım, ne tepki vereceklerini bilmiyorum. Benim yaşındaki herkesin 11 yaşındaki çocukların "Ben YouTuber olacağım" dediği gibi "İyi oyun oynuyorum, ondan dolayı bilgisayar mühendisi olmalıyım" dedikleri için ailemin de beni böyle sanmalarından korkuyorum.

Bütün bunların dışında, gün boyu zaman geçirecek bir şeyler arıyorum. Oyun oynayıp tüm gün dizi/film/anime izlemek istiyorum ama onlar da sarmıyor artık. İngilizce öğrenmeye çalışıyorum. Pixel art yapmaya çalışıyorum. Pandemi başından beri 13 kilo almışım onları vermeye çalışıyorum. Genelde hayatım Chrome, YouTube, Discord üçlüsü arasında geçiyor. Son zamanlarda Linux'a sardım onun hakkında bayağı araştırma yaptım. Server işlerine de merak saldım anlayabildiğim kadarıyla araştırıyorum. Bunlar haricinde arduino, işlemci mimarileri, işletim sistemleri, oyun motorları gibi yazılım ve donanım alanında ilgimi çeken ne varsa araştırıyorum xD Elimde deneyecek, test edecek bir donanımım olmadığı için çoğu havada kalıyor ama en azından ucundan da olsa bir şeyler öğrenmiş oluyorum.

Instagram, Twitter'i falan yaşıtlarımın iç karatıcı mesajları yüzden bırakalı çok oldu zaten. Sırf iç karartıcı bir mesaj görmemek için YouTube'de yorumlarına bakmaya bile çekiniyorum. Ben bir şeyleri görmezden gelmeye çalıştıkça adamın birisi çıkıp ordan "Türkiye böyle Türkiye şöyle, dolar şu kadar" diyince tüm çabam bi anda boşa gidiyor. Şu an Türkiye'nin durumundan ne kadar tiksiyorsam, bunu olur olmaz yerde sürekli dillendirenlerden daha çok tiksiniyorum. Hani ben bilmiyor muyum yani neyin ne olduğunu, bilgilendirdiğin için sağol yani. Elimden gelen bir şey varsa söyle yapayım, milyarlarca dolarım var da bozdurmuyor muyum. Zamanı ve yerinde dibine kadar konuş beni de çağır beraber konuşalım ama olur olamaz her yerde dillendirmenin bir manası yok bence.

Böyle amaçsız sıkıcı boş bir hayatım var, zaten tembeldim pandemi boyunca kat kat tembelleştim. Yapmam gereken bir sürü şey varken hâlâ oturuyorum. Bi bakıyorum sabah bi daha bakıyorum akşam olmuş, Yaşadığım günden de bir şey anlamıyorum.

Not1: Bu gönderi saat 2:30'la 4:00 arası yazılmıştır.

Not2: Gece bi anda kendimi kaptırınca 6 paragraf falan yazmışım, önemsiz yerleri kısalta kısalta bu hâle getirebildim xD

Not3: Bu kadar geç gördüğüm için tekrar özür dilerim.

Ee sen nerelerdesin ne yapiyorsun? xD

Yazdıklarını okurken beni sevindiren ve üzen kısımlar oldu, ama totale baktığım zaman memnun oldum ve sevindim yazdıklarına temhecim.

Üzücü kısım ülkenin durumu. Sen buna sosyal medya hesaplarını kapatarak bir savunma mekanizması geliştirmişsin. Ben duyarsızlaştım, okuyorum, üzülüyorum, üzündüm 5 saniye sürüyor geçip gidiyor sonra. Sürekli bunları düşünerek hayat yaşanmıyor. Durum bu maalesef. Bunu kabullenip hayatlarımızı buna göre şekillendirmeye çalışıyoruz.

Buruk bir mutlulukla okuduğum kısım yalnızlığından bahsettiğin kısım oldu. Yalnızlığından yakınmış ve bunu kabullendiğini, yalnız da bir birey olabileceğini anlamaya başlamışsın. Buna sevindim. Ama bu yalnızlığı "hiç arkadaşım yok, olmayacak, kimseyle kafam uyuşmuyor" şeklinde düşünme sakın. Tabii ki arkadaşların olacak. Burada önemli olan nokta şu, senin bir arkadaşlıktan ne beklediğin. HER konuda uyuştuğun, kafa dengi, ruh eşi gibi biri bekliyorsan bu zor. Arkadaşımız dediğimiz insanlar, bizim bazı sınırlı ortak paydalar içinde buluştuğumuz insanlar. O yüzden ortak payda yakaladın mı tut bırakma

Okurken tamamen sevinip mutlu olduğum kısım ise senin kendini geliştirmeye açık biri olduğunu anlattığın kısım. İngilizce, pixel art, okumak istediğin bölümle ilgili yaptığın araştırmalar... Bunlar çok güzel şeyler. İsteğin ve azmin eksilmezse ülkenin durumu ne olursa olsun, sen bu hayatta başarılı olacaksın. Başka bir ihtimal görmüyorum.

Discord'da ses kanallarında toplanıyoruz arada, oyun oynuyoruz, sohbet ediyoruz. Senin de katılmanı isterim.

Ben yoruldum şimdi sana cevap yazarken. Kendimi anlatmaya üşendim sonra konuşuruz onu